Herkese merhabalar efenim ...
"Ben bunu neden bu zaman kadar izlememişim?" dedirten bir film var bugün film postumuzda.Ben tam bir Benedick Cumberbatch hastasıyım.Adamın izlenmedik tek bir şeyini bile bırakmak istemiyorum.Bu kadar iyi bir film nasıl olurda benim radarımdan kaçmış olur ? Sanırım matematikten nefret ettiğim zamanlarda çıkmışsa erteledikçe erteledim bu filmi.Artık matematikle bir işimin kalmadığı bu zamanlarda tarafsız bir gözle izleyebildim nihayet.Şimdi ki zamanımızın bilgisayarlarının temelini atan matematik profesörü olan Alan Turing'in hayatı anlatılmış bu filmde. Tesla gibi zamanını değiştiren dehalardan.Filmin diyalogları,sahneler,oyunculuklar her bir şey enfes mutlaka hatta şiddetle tavsiyemdir :)
Türkçe çevirisiyle Yapay Oyun filmi 2.Dünya Savaşı’nın tüm acımasızlığıyla sürdüğü ve birçok cephede aynı anda savaşmak zorunda kalan İngilizler’in, İngiliz İstihbaratı vasıtasıyla çözmeye çalıştığı, bu konuda yüzlerce kişi çalıştırdığı ancak bir türlü başaramadığı Alman Enigma şifrelerini çözebilmesi için ülkenin en iyi kripto uzmanlarına başvurmasını ve bu sayede Alan Turing’e ulaşmalarının ardından gelişen olayların konu edildiği bir film olarak göze çarpıyor. Bu sayede o zamana kadar denenmemiş büyük çapta bir girişimin de startı verilmekle birlikte, Alan Turing’in ekibe katılmasının tüm dengeleri altüst edilmeye başlandığı da kolaylıkla görülecektir. Genç profesör Alan Turing kendi doğrularından asla taviz vermezken, Turing’in yöntemleri İngilizler ve müttefiklerinin çok ağır kayıpların da önüne geçebilecek midir?
Ayrıca bebeğim Benedick Cumberbatch filmin sonunda rolün verdiği ağırlıkla göz yaşlarına boğulduğunu , Turing'i gerçekten içinde hissettiğini , ayrıca bu zamana kadar yaptığı en iyi iş olduğunu belirtmiş.Yaa canım benim aşırı tatlı :)
Yönetmen: Morten Tyldum
Ülke: ABD
IMDB: 8,0
Vizyon Tarihi: 20 Şubat 2015
Süre: 114 Dakika
Her halta "Maydanoz" olan blog... Film,Dizi,Kitap,YouTube,Anime,Moda,Yemek,Gezi,Oyun,Eğitim,Makyaj,Alışveriş,Bakım,Tiyatro,Konser...
28 Ağustos 2018 Salı
27 Ağustos 2018 Pazartesi
Gerilim Filmi : In Darkness
Herkese merhabalar efenim ...
Game Of Thrones dizisiyle tanıdığımız Natalie Dormer,Tau filmi ile hafızama kazınan Ed Skrein ve hem modellik hem de oyunculuğuyle kendinden sıkça söz ettiren Emily Ratajkowski var başrollerde.Eh kadro bu olunca öncelikle gözlere hitap eden bir film oldu bunun dışında aksiyon ve gerilim sahneleriyle de akla hitap ederken en sonda da gizeme hitap etmiş oldu.Bence izlemesi güzel merak ettiren bir filmdi o yüzden izlerken sıkılmadım ve atlamadım :D
Sofia görme engelli bir piyanisttir... Bir gün evinin üst katında meydana gelen bir arbedeyi işitir ve sonraki gün üst komşusu Veronique'in öldüğünü öğrenir. Bu istemsiz tanıklık onu Londra'nın suçlarla dolu yeraltı dünyasına doğru karanlık bir yola götürür. Veronique'in babası Milos Radic, Londra'da siyasi koruma altında yaşayan ve Bosna Savaşı esnasında soykırım eylemleri yapmakla suçlanan bir Sırp işadamı ve savaş suçlusudur. Radic ile iletişime geçerek başladığı cevap arama yolculuğu, Sofia'yı yolsuzluğun, şiddetin ve şantajın gölgelerle dolu yeraltı dünyasına sürükler.
Game Of Thrones dizisiyle tanıdığımız Natalie Dormer,Tau filmi ile hafızama kazınan Ed Skrein ve hem modellik hem de oyunculuğuyle kendinden sıkça söz ettiren Emily Ratajkowski var başrollerde.Eh kadro bu olunca öncelikle gözlere hitap eden bir film oldu bunun dışında aksiyon ve gerilim sahneleriyle de akla hitap ederken en sonda da gizeme hitap etmiş oldu.Bence izlemesi güzel merak ettiren bir filmdi o yüzden izlerken sıkılmadım ve atlamadım :D
Sofia görme engelli bir piyanisttir... Bir gün evinin üst katında meydana gelen bir arbedeyi işitir ve sonraki gün üst komşusu Veronique'in öldüğünü öğrenir. Bu istemsiz tanıklık onu Londra'nın suçlarla dolu yeraltı dünyasına doğru karanlık bir yola götürür. Veronique'in babası Milos Radic, Londra'da siyasi koruma altında yaşayan ve Bosna Savaşı esnasında soykırım eylemleri yapmakla suçlanan bir Sırp işadamı ve savaş suçlusudur. Radic ile iletişime geçerek başladığı cevap arama yolculuğu, Sofia'yı yolsuzluğun, şiddetin ve şantajın gölgelerle dolu yeraltı dünyasına sürükler.
25 Ağustos 2018 Cumartesi
Müzik : The Cardigans - Lovefool
Herkese merhabalar efenim !
Uzun zamandır Müzik postu yapmıyorduk.Şu sıra eski şarkılara takmış durumdayım.Aklıma ara ara bazı melodiler geliyor ama kim söylüyor hangi şarkıydı pek hatırlamıyorum.Şarkının sözlerini nihayet hatırlayınca şarkıyı bulmam daha kolay oldu ve bu yumuşak içimli kahve gibi olan şarkıyı yıllar sonra yeniden dinlemeye başladım buraya bi bırakayım belki siz de dinlersiniz dedim :)
Film Serisi : Pitch Perfect
Herkese merhabalar efenim ...
Bayramın son günlerinde şöyle eğlenceli bir film serisi yayınlayayım istedim.Müzikal benim çok sevdiğim bir tür değildir aslında genelde atlaya atlaya izlerim ama nedense bu seriyi çok sevdim çünkü bence her şeyden önce inanılmaz bir emek var.Acapella türü bence türler içinde en zor olan ve en emek isteyen müzik türü.Yeni yeni ünlü olmaya başladı ve bu müzik türünü baz alan harika bir yapım yapmışlar. Anna Kendrick'i de çok severim ve bu seriler de baş rol kendisi. Kafa dağıtmak ve eğlenceli hem komik,hem romantik hem de müzik ve dansın iç içe olduğu yapımlar izlemek istiyorsanız bence bu seri ideal :)
Beca (Anna Kendrick) karşısındaki insanın ağzından çıkan sözleri dinlemek yerine kulaklıklarından çıkan sesi dinlemeyi tercih bir kızdır. Yeni okuluna vardığında, kendisini ortak noktaları birlikteyken güzel şarkı söylediklerini düşünen kaba kızların, tatlı kızların ve tuhaf kızların arasında bulur. Beca bu vokal grubunu sıradan düzenlemelerinin ve mükemmel armonilerinin dışında çıkarınca, okulun amansız akapella dünyasının en iyisi olmak için mücadele etmeye başlarlar. Peki, bu sürecin sonunda kızları neler bekliyor?
The Bellas a cappella grubu bu sefer gözünü dünya şampiyonluğuna kestiriyor ve film grubun şampiyonadaki zorlu mücadelelerini konu almaktadır.
Yalnızca kadınlardan oluşan bir Acapella grubu olan Bellas, Dünya Kupası?nı kazanmasının hemen peşinden dağılmıştır. Grup üyeleri artık kolejden mezun olmuş ve gerçek dünya ile tanışmıştır. Uzun süre Acapella yaparak para kazanmaya çalışan grup bunun mümkün olmadığını anlar ve iş arayışına girer. Ama yurtdışı turnesi olan USO sayesinde tekrar bir araya gelme şanları doğar. Bu baş belası eğlenceli grup turne için tekrar bir araya geldiklerinde kuşku duydukları gerçeklerle son kez karşı karşıya kalır.
Bayramın son günlerinde şöyle eğlenceli bir film serisi yayınlayayım istedim.Müzikal benim çok sevdiğim bir tür değildir aslında genelde atlaya atlaya izlerim ama nedense bu seriyi çok sevdim çünkü bence her şeyden önce inanılmaz bir emek var.Acapella türü bence türler içinde en zor olan ve en emek isteyen müzik türü.Yeni yeni ünlü olmaya başladı ve bu müzik türünü baz alan harika bir yapım yapmışlar. Anna Kendrick'i de çok severim ve bu seriler de baş rol kendisi. Kafa dağıtmak ve eğlenceli hem komik,hem romantik hem de müzik ve dansın iç içe olduğu yapımlar izlemek istiyorsanız bence bu seri ideal :)
Beca (Anna Kendrick) karşısındaki insanın ağzından çıkan sözleri dinlemek yerine kulaklıklarından çıkan sesi dinlemeyi tercih bir kızdır. Yeni okuluna vardığında, kendisini ortak noktaları birlikteyken güzel şarkı söylediklerini düşünen kaba kızların, tatlı kızların ve tuhaf kızların arasında bulur. Beca bu vokal grubunu sıradan düzenlemelerinin ve mükemmel armonilerinin dışında çıkarınca, okulun amansız akapella dünyasının en iyisi olmak için mücadele etmeye başlarlar. Peki, bu sürecin sonunda kızları neler bekliyor?
The Bellas a cappella grubu bu sefer gözünü dünya şampiyonluğuna kestiriyor ve film grubun şampiyonadaki zorlu mücadelelerini konu almaktadır.
Yalnızca kadınlardan oluşan bir Acapella grubu olan Bellas, Dünya Kupası?nı kazanmasının hemen peşinden dağılmıştır. Grup üyeleri artık kolejden mezun olmuş ve gerçek dünya ile tanışmıştır. Uzun süre Acapella yaparak para kazanmaya çalışan grup bunun mümkün olmadığını anlar ve iş arayışına girer. Ama yurtdışı turnesi olan USO sayesinde tekrar bir araya gelme şanları doğar. Bu baş belası eğlenceli grup turne için tekrar bir araya geldiklerinde kuşku duydukları gerçeklerle son kez karşı karşıya kalır.
24 Ağustos 2018 Cuma
Dram Filmi : Adrift
Herkese merhabalar efenim ...
Bayramda film serüveni tam gaz devam ediyor ! Gerçek bir hayat hikayesi ve 2 sevdiğim baş rol bir filmde buluşunca dram filmi de olsa izlemeden geçmeyeyim dedim.Açıkçası biraz orta buldum filmi.Çünkü bir yerden sonra sürekli tekrar eder oldu gerçi gerçek hayattan alındığı için çok fazla değiştirememişlerdir elbette ama olayları anlatma biçimleri bana biraz durağan geldi o duyguyu çok fazla geçiremediler yani bana ama en sonunda 1-2 damla gözyaşı da dökmedim değil hani :) "Sen de ne çelişkili konuştun be ! " diyeceksiniz evet yani demek istiyorum ki film iyi güzel ama siz yine de çokta şey etmeyin :)
Yaşanmış bir hikayeden sinemaya aktarılan Adrift, tanıştıktan kısa süre sonra birbirlerine aşık olan ve hayatlarının macerasına doğru yelken açan 2 insanı konu alıyor. Hevesli denizciler okyanusa açılırlar ama yolculukları doğrudan, tarihte görülmüş en büyük kasırga felaketlerinden birine doğru olacaktır. Kasırganın ardından kendine gelen Tami (Shailene Woodley), Richard'ın (Sam Claflin) ağır yaralandığını ve teknelerinin harabeye döndüğünü görür. Tami, kurtarılmak için hiçbir umudu olmadan, kendisini ve hayatı boyunca aşık olduğu tek adamı kurtarmak için gereken gücü ve kararlılığı kendinde bulmak zorundadır.
Yönetmen: Baltasar Kormákur
Ülke: ABD, Hong Kong, Iceland
Tür: Aksiyon, Macera, Dram
IMDB: 6,7
Vizyon Tarihi: 1 Haziran 2018
Süre: 96 Dakika
Bayramda film serüveni tam gaz devam ediyor ! Gerçek bir hayat hikayesi ve 2 sevdiğim baş rol bir filmde buluşunca dram filmi de olsa izlemeden geçmeyeyim dedim.Açıkçası biraz orta buldum filmi.Çünkü bir yerden sonra sürekli tekrar eder oldu gerçi gerçek hayattan alındığı için çok fazla değiştirememişlerdir elbette ama olayları anlatma biçimleri bana biraz durağan geldi o duyguyu çok fazla geçiremediler yani bana ama en sonunda 1-2 damla gözyaşı da dökmedim değil hani :) "Sen de ne çelişkili konuştun be ! " diyeceksiniz evet yani demek istiyorum ki film iyi güzel ama siz yine de çokta şey etmeyin :)
Yaşanmış bir hikayeden sinemaya aktarılan Adrift, tanıştıktan kısa süre sonra birbirlerine aşık olan ve hayatlarının macerasına doğru yelken açan 2 insanı konu alıyor. Hevesli denizciler okyanusa açılırlar ama yolculukları doğrudan, tarihte görülmüş en büyük kasırga felaketlerinden birine doğru olacaktır. Kasırganın ardından kendine gelen Tami (Shailene Woodley), Richard'ın (Sam Claflin) ağır yaralandığını ve teknelerinin harabeye döndüğünü görür. Tami, kurtarılmak için hiçbir umudu olmadan, kendisini ve hayatı boyunca aşık olduğu tek adamı kurtarmak için gereken gücü ve kararlılığı kendinde bulmak zorundadır.
Yönetmen: Baltasar Kormákur
Ülke: ABD, Hong Kong, Iceland
Tür: Aksiyon, Macera, Dram
IMDB: 6,7
Vizyon Tarihi: 1 Haziran 2018
Süre: 96 Dakika
23 Ağustos 2018 Perşembe
Kitap - Uçurtma Avcısı Halit Hüseyni
Herkese merhabalar efenim ...
Resmen kitap 3 haftadır elimde sürünüp duruyordu.Denize gitmeden gitmeye okur olmuştum ama nihayet Urla ya gidişimizde bitirdim.Aslında öyle elimde sürüklenecek bir kitapta değil oldukça akıcı ve bir çok sayfasını gözyaşlarım yüzünden ıslattığım bir kitap oldu."Sen bu kitabı okumadın mı daha?" diyenler olacaktır.EVET OKUMADIM ! Daha doğrusu okuyamadım çünkü bu kitap tam da benim üniversiteye giriş sınavım döneminde çıktı ve baya da bi popi oldu,çok satanlardan düşmedi hatta sanırım filmi de çıktı.Neyse siz zaten biliyorsunuzdur.Kardeşim almasa daha da okuyacağım yoktu ya bu kitabı neyse :/ Çünkü açıkçası kitap hakkında o kadar çok spoiler yedim ki okumuş gibi sayıp durdum kısaca kandırdım kendimi :)
Kitaptan biraz kendi fikrimce bahsecek olursam : İyi ki bu topraklarda doğmuşum deyip şükrettirdi.Savaş Allah göstermesin ve yaşatmasın dünyanın en zor şeyi.Hele de toprakların dini bir taraflarından anlayıp Müslümanlığı çok farklı anlayan ve yaşayan tarikatlarca kuşatılmışsa.Olan en çokta çocuklara oluyor.Bunu bir kez daha anlatmış değil adeta yaşatmış kitap.
Emir ve Hasan, Kabil'de monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuk... Aynı evde büyüyüp, aynı sütanneyi paylaşmalarına rağmen Emir'le Hasan'ın dünyaları arasında uçurumlar vardır: Emir, ünlü ve zengin bir işadamının, Hasan ise onun hizmetkârının oğludur. Üstelik Hasan, orada pek sevilmeyen bir etnik azınlığa, Hazaralara mensuptur.Çocukların birbirleriyle kesişen yaşamları ve kaderleri, çevrelerindeki dünyanın trajedisini yansıtır. Sovyetler işgali sırasında Emir ve babası ülkeyi terk edip California'ya giderler. Emir böylece geçmişinden kaçtığını düşünür. Her şeye rağmen arkasında bıraktığı Hasan'ın hatırasından kopamaz.
Resmen kitap 3 haftadır elimde sürünüp duruyordu.Denize gitmeden gitmeye okur olmuştum ama nihayet Urla ya gidişimizde bitirdim.Aslında öyle elimde sürüklenecek bir kitapta değil oldukça akıcı ve bir çok sayfasını gözyaşlarım yüzünden ıslattığım bir kitap oldu."Sen bu kitabı okumadın mı daha?" diyenler olacaktır.EVET OKUMADIM ! Daha doğrusu okuyamadım çünkü bu kitap tam da benim üniversiteye giriş sınavım döneminde çıktı ve baya da bi popi oldu,çok satanlardan düşmedi hatta sanırım filmi de çıktı.Neyse siz zaten biliyorsunuzdur.Kardeşim almasa daha da okuyacağım yoktu ya bu kitabı neyse :/ Çünkü açıkçası kitap hakkında o kadar çok spoiler yedim ki okumuş gibi sayıp durdum kısaca kandırdım kendimi :)
Kitaptan biraz kendi fikrimce bahsecek olursam : İyi ki bu topraklarda doğmuşum deyip şükrettirdi.Savaş Allah göstermesin ve yaşatmasın dünyanın en zor şeyi.Hele de toprakların dini bir taraflarından anlayıp Müslümanlığı çok farklı anlayan ve yaşayan tarikatlarca kuşatılmışsa.Olan en çokta çocuklara oluyor.Bunu bir kez daha anlatmış değil adeta yaşatmış kitap.
Emir ve Hasan, Kabil'de monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuk... Aynı evde büyüyüp, aynı sütanneyi paylaşmalarına rağmen Emir'le Hasan'ın dünyaları arasında uçurumlar vardır: Emir, ünlü ve zengin bir işadamının, Hasan ise onun hizmetkârının oğludur. Üstelik Hasan, orada pek sevilmeyen bir etnik azınlığa, Hazaralara mensuptur.Çocukların birbirleriyle kesişen yaşamları ve kaderleri, çevrelerindeki dünyanın trajedisini yansıtır. Sovyetler işgali sırasında Emir ve babası ülkeyi terk edip California'ya giderler. Emir böylece geçmişinden kaçtığını düşünür. Her şeye rağmen arkasında bıraktığı Hasan'ın hatırasından kopamaz.
22 Ağustos 2018 Çarşamba
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Gerilim Filmi : The Substance
Herkese merhabalar efenim, Yılın en iyi korku filmlerinden biri olmaya aday olan feministik bir Body Horror olarak anılan ve artık sinefill...
-
Herkese merhabalar efenim ... Hep iyi Çin dizilerinden bahsedecek değilim ya bir tane de izlediğime bin pişman olduğum ama yine de yarı da...
-
Herkese merhabalar efenim, Şu sıralar sizlere dizi diyarında tee Asya'nın farklı farklı yerlerine sürüklüyorum biliyorum :) Bu sefer Ja...
-
Herkese merhabalar efenim, Biliyorsunuz ki bu yazımı ALES ve YÖKDİL,YDS'ye hazırlanarak geçiricem.ALES'de matematik beni yorarken a...