Kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Aralık 2024 Çarşamba

Kitap - Stepford Kadınları Ira Levin

 Herkese merhabalar efenim,

Ira Levin’in Stepford Kadınları (orijinal adıyla The Stepford Wives), 1970’lerin feminist hareketiyle paralel bir şekilde, toplumsal cinsiyet rolleri ve kadın kimliği üzerine derinlemesine bir eleştiri sunan gerilim dolu bir psikolojik roman. New York’lu genç bir kadın olan Joanna Eberhart, ailesiyle birlikte Stepford adlı küçük bir kasabaya taşınır. Burada, kasaba kadınlarının inanılmaz derecede mükemmel, uysal ve hizmetkâr bir tavır sergilediğini fark eder. Zamanla, bu kadınların tuhaf davranışlarının ardında gizemli bir sır olduğunu keşfeder.

Levin, kasaba halkının ve özellikle kadınların mükemmeliyetçi yaşamlarını sorgularken, bu durumun ardındaki karanlık gücü ustaca işliyor. Stepford Kadınları, bireylerin özgür iradesinin nasıl yok sayılabileceğini ve toplumsal baskılarla şekillendirilen kimliklerin tehdit altına girmesini ele alır. Roman, yalnızca bir korku hikâyesi olmanın ötesinde, kadınların toplumda nasıl şekillendirildiğine dair güçlü bir alegori sunuyor.

Levin’in gerilim yaratma tarzı, sıradan bir kasaba hayatını tehditkar bir hale getiriyor, okuyucuyu her sayfada daha fazla tedirgin ediyor. Stepford Kadınları, hem psikolojik bir gerilim hem de toplumsal eleştiri açısından önemli bir eser olarak günümüzde de hâlâ büyük bir yankı uyandırıyor.



Kitap - Aşk Çıkmazı Ali Hazelwood

 Herkese merhabalar efenim,

Serinin okuduğum son kitabı olan Aşk Çıkmazında 3'lü arkadaş grubunun son aşk hikayesini de yine tek gecede bir heveste okuyup bitirdim bir daha ki aya belki yazarın diğer kitaplarını da alıp okuyabilirim ama şimdilik bu kadar başka türdeki kitaplara yönelmeyi düşünüyorum bence yeterince okumak anlamında aşka meşke doydum şimdilik :D

Mühendis olmak, özellikle de tüm zorluklarına rağmen kadın bir mühendis olmak, Sadie için bitmek bilmeyen mücadele anlamına geliyordu. Bununla birlikte, kalbini paramparça eden adamla küçücük bir asansörde –hem de saatlerce– mahsur kaldığında, bu savaştan sağ çıkabileceğinden emin değildi. Erik büyük hatası yüzünden istediği kadar özür dileyebilirdi; fakat genç kadın onu affetmemeye kararlıydı.

Sadie’nin en karmaşık batıl inançları bile böylesine garip bir kavuşmayı öngöremezdi. Erik, üşüdüğü için ceketini çıkarıp ona uzatırken ve bakışları yumuşarken bile tam bir çelişkiydi. Böylece genç kadının aklında önemli bir soru şekillendi:

Taş kalpli düşmanı göründüğünden daha fazlası olabilir miydi?



15 Aralık 2024 Pazar

Kitap - Sıfırın Altında Ali Hazelwood

 Herkese merhabalar efenim,

Ali Hazelwood’un Sıfırın Altında kitabı, romantizm ve bilim dünyasını bir araya getiren özgün hikayelerden biri olarak dikkat çekiyor. Kitap, Hazelwood’un bilimsel altyapı ve karakterlerin entelektüel derinliğiyle harmanladığı, modern ve eğlenceli bir romantik komedi olarak öne çıkıyor.

Hikaye, karakterlerin kişisel gelişimlerine, kariyer mücadelelerine ve aralarındaki güçlü kimyaya odaklanırken, feminist bir bakış açısını da vurguluyor. Bilim dünyasında yer alan kadınların karşılaştıkları zorluklar ve cinsiyetçi önyargılar, kitabın arka planında ustaca işleniyor. Hazelwood, mizahı ve duygusal anları dengeli bir şekilde kullanarak okuyucuyu bir yandan güldürürken bir yandan da düşündürmeyi başarıyor.

Sıfırın Altında, sade ve akıcı bir dile sahip olduğu için rahatça okunabilen bir kitap. Yazarın diğer eserlerinde olduğu gibi, karakterlerin samimi diyalogları ve gerçekçi hissettiren ilişkileri, hikayeyi sürükleyici kılıyor. Özellikle romantik komedi seven ve bilimle harmanlanmış hikayelere ilgi duyan okurlar için ideal bir tercih.

14 Aralık 2024 Cumartesi

Kitap - Aynı Çatı Altında Ali Hazelwood

 Herkese merhabalar efenim,

Eğlenceli bir kitap serisine başladım geçen hafta kitaplar aslında ayrı ayrı ama 3 kız arkadaşın aşk hayatlarını anlatıyor ve kızlar arkadaş olduğu için birbirine bir şekilde değiniyor kitaplar.Kısa novella tarzında +18 sahnelerinde yer aldığı hafta sonunda okunacak bir seri.

Çevre mühendisi olan Mara’ya, hiç beklemediği bir anda kocaman bir ev miras kalır. Çok sevdiği akıl hocası Helena, vasiyetinde Mara’ya da bir yer ayırmış ve evini ona bırakmıştır. Ancak asıl sürpriz daha sonra ortaya çıkar: Evin sadece yarısı Mara’ya kalmıştır. Diğer yarısı ise Helena’nın huysuz yeğeni

Liam Harding’e aittir.

Yeni ev arkadaşından ilk gördüğü anda etkilenen Mara, acı gerçeği kısa zamanda keşfeder: Liam, bir petrol firmasının avukatıdır ve Mara’nın çevre sevgisi ne kadar büyükse, Liam’ın çalıştığı şirketin çevreye duyarsızlığı da o kadar fazladır.

İlk tanışmalarının büyüsü bu gerçek altında ezilirken ne Mara ne de Liam evden vazgeçmeye isteklidir.  Böylece aynı çatı altında büyük bir çatışma başlar.

Sorun şudur ki biriyle aynı evde yaşamak, zamanla onu tanımak anlamına da gelir. Ve Mara, Liam hakkında ne kadar çok şey öğrenirse, ondan nefret etmek o kadar zorlaşır.

Âşık olmaksa çok daha kolaydır.



5 Aralık 2024 Perşembe

Kitap- Aşk Hipotezi Ali Hazelwood

 Herkese merhabalar efenim,

Aşırı güzel baya insanı saran ve kendine bağlayan genç yetişkin romantik komedi kitap önerisi ile geldim sizlere.Öncelikle içinde +18 kısımlar var onu belirtmem gerekiyor.Cinayet cinayet yoruldum ben de yılın tam da bu zamanında araya bi minnoşluk serpeyim dedim yazara ve kitaba aşık oldum resmen hemen yazarın diğer Türkçeye çevrilen kitaplarını da sipariş ettim.

Ali Hazelwood’un Aşk Hipotezi (The Love Hypothesis), 2021’de yayımlandığı günden bu yana romantik kurgu sevenler için büyük bir ilgiyle okunan, aynı zamanda bilime olan ilgisini edebiyatla birleştiren bir hikaye sunuyor. Hazelwood, bu romanında bilim dünyasında geçen bir aşk hikayesiyle okurunu hem eğlendiriyor hem de tatlı bir romantizmle sarıyor. Aşk Hipotezi, bir yandan güçlü, bağımsız ve tutkulu karakterler yaratırken, diğer yandan bilim dünyasının dinamiklerine dair mizahi ve sıcak bir bakış açısı sunuyor.

Romanın başkahramanı Olive Smith, genetik mühendisliği öğrencisi ve yüksek lisans tezini tamamlamak üzere olan bir bilim insanıdır. Olive, aynı zamanda sosyal ilişkilerde pek de rahat olmayan, işine adanmış bir kadındır. Bir gün, sevgilisiyle ilgili bir yalan uydurmak zorunda kaldığı bir durumla karşılaşır. Bu yalanı sürdürmek için, araştırma laboratuvarında tanıdığı, karizmatik ve biraz soğuk bir profesör olan Adam Carlsen ile anlaşmak zorunda kalır. Adam, başta Olive’in teklifine biraz mesafeli yaklaşsa da, zamanla bu yalanın içinde gelişen gerçek bir ilişki, ikisinin de hayatını değiştirecektir.

Aşk Hipotezi, bildiğimiz romantik kurgu kalıplarına modern bir dokunuş yaparak, hem bilimsel bağlamda geçer hem de klasik bir "en sevilen tür" olan opposites attract (zıtlar birbirini çeker) temasını işler. Olive ve Adam arasındaki ilişki, başta çıkar ilişkisi gibi görünse de, zamanla duygusal bir derinliğe bürünür. Hazelwood, karakterlerin aralarındaki kimyayı çok iyi bir şekilde kurgular. Başlangıçtaki çekişmeler, mizahi anlar ve çatışmalar, okuru merakta bırakırken, aynı zamanda onların daha derin ve gerçek bir bağ kurmalarını izlemek oldukça keyiflidir.

Romanın en önemli yönlerinden biri, bilimsel dünyayı ve akademik yaşamı aşk hikayesiyle harmanlayarak anlatmasıdır. Olive’in yüksek lisans çalışmaları ve Adam’ın profesörlük kariyerine dair detaylar, okura bilimsel bir ortamda geçen bir ilişkinin nasıl olabileceğini gösterirken, akademik dünyada karşılaşılan zorluklar ve zihinlerdeki önyargılar da vurgulanır. Hazelwood, bu dünyada kadının rolünü de ele alır ve karakterleri, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, başarı baskısı ve kariyer ile kişisel yaşam arasındaki dengeyi bulmaya çalışan insanlarmış gibi betimler.

Kitabın yazım tarzı oldukça eğlenceli ve mizahi unsurlarla bezeli. Olive’in iç monologları, onun biraz garip ama sevimli kişiliğini ve güven arayışını çok iyi yansıtır. Hazelwood, karakterlerin diyaloglarını doğal ve içten bir şekilde kurgular, bu da kitaba gerçek bir samimiyet katmaktadır. Okur, Olive’in ve Adam’ın hikayelerini sadece bir aşk öyküsü olarak değil, aynı zamanda iki insanın birbirlerini tanıma süreci olarak da deneyimler.

Aşk Hipotezi, özellikle romantizm ile bilimsel merakı birleştiren ve bu ikisi arasındaki zıtlıkları eğlenceli bir şekilde işlerken, aynı zamanda karakter gelişimine de büyük bir özen gösterir. Hazelwood, hem karakterlerin içsel çatışmalarına hem de aralarındaki ilişkinin evrilmesine yeterince yer verir. Okur, bu süreçte yalnızca bir aşk hikayesine tanıklık etmekle kalmaz, aynı zamanda karakterlerin kişisel dönüşümlerine de şahitlik eder.

Hazelwood’un bu eserinde, romantizmin yanı sıra, arkadaşlık, güven, kariyerle ilgili mücadeleler ve özgüven temaları da işleniyor. Özellikle genç kadınların bilimsel alanlarda kendilerini kabul ettirme çabası, Olive’in hikayesinde güçlü bir şekilde işlenir. Kitap, sadece aşkı değil, aynı zamanda bir kadının kariyerindeki başarısını ve kendi gücünü keşfetme yolculuğunu da anlatıyor.

Sonuç olarak, Aşk Hipotezi, romantizm severlerin ilgisini çekecek kadar tatlı, bilimsel dünyaya dair meraklı okurlar için ise eğitici bir hava taşıyan bir romandır. Hem romantik komedi unsurlarını hem de kadın karakterin kişisel gelişimini harmanlayan bu kitap, duygu dolu anların yanı sıra keyifli bir okuma deneyimi sunar. Bilimle aşkın buluştuğu bu modern romantik kurgu, okuruna neşe ve umut verirken, aynı zamanda kalp kırıklığı ve pişmanlık gibi duyguları da gerçekçi bir şekilde keşfeder.

Aşk Hipotezi, yalnızca romantizm arayanlar için değil, aynı zamanda bilimsel bir bağlamda insan ilişkilerini keşfetmek isteyenler için de ideal bir seçimdir.



1 Aralık 2024 Pazar

Kitap - Buz Gibi Soğuk Tess Gerritsen

 Herkese merhabalar efenim,

Tess Gerritsen, tıp ve suç psikolojisi üzerine kurduğu derinlikli hikayelerle tanınan bir yazardır. Buz Gibi Soğuk (Ice Cold), yazarın gerilim ve psikolojik dramayı birleştiren en etkileyici eserlerinden biri olarak öne çıkar. Bu romanda, Gerritsen, soğuk, ürpertici bir atmosferin içinde, ölüm ve hayatta kalma arasındaki ince çizgiyi keşfederken, aynı zamanda insanların karanlık yönlerine dair de derinlemesine bir sorgulama yapar.

Buz Gibi Soğuk, başkahraman Dr. Maura Isles’in bir cinayet soruşturmasına katılmasıyla başlar. Isles, daha önceki eserlerden tanıdığımız, akılcı ve soğukkanlı bir adli tıp uzmanıdır. Ancak bu sefer, karşılaştığı olay sadece bir cinayet soruşturmasından daha fazlasıdır. Isles, dedektif Jane Rizzoli ile birlikte, bir dağ köyünde gerçekleşen bir dizi esrarengiz ölümün arkasındaki sırrı çözmeye çalışırken, bir yandan da kendi geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalacaktır.

Bir grup insan, lüks bir dağ tatili sırasında kaybolmuş ve arama kurtarma ekipleri onları bulduğunda, ölü bedenler, tıpkı bir kaza sonucu ölmüş gibi yerlerde yatmaktadır. Fakat Dr. Isles’in incelemeleri, bu ölümlerin ardında bir suçun yattığını ve hepsinin birbirine bağlanan karmaşık bir gizemin parçası olduğunu gösterir. Katil veya suçlu kimdir? Gerçekler ne kadar uzak olabilir? Maura ve Jane, bir yandan bu sorulara yanıt ararken, diğer yandan karanlık bir sırra doğru sürüklenirler.



25 Kasım 2024 Pazartesi

Kitap-Yabancılarla Bir Yaz Taiçi Yamada

 Herkese merhabalar efenim,

Taiçi Yamada’nın Yabancılarla Bir Yaz (Summer with the Strangers), 2017’de yayımlanan ve Japon edebiyatının özgün seslerinden biri olarak dikkat çeken bir romandır. Yamada, bu eserinde insan ilişkilerinin derinliklerine inmeyi ve evrensel yalnızlık, aidiyet, kayıp ve bağ kurma temalarını işliyor. Yazar, sade ama etkileyici bir dil kullanarak okuru, kısa bir yaz tatilinin içindeki karmaşık duygusal bir yolculuğa çıkarıyor. Kitap, yalnızca bir yazın anlatısına dayalı gibi görünse de, alt metinlerinde hayatın farklı dönemlerinde karşımıza çıkan kırılmaların ve zorlukların izlerini sürüyor.

Yabancılarla Bir Yaz; iki ana karakterin etrafında şekillenen bir hikaye sunar. Ana karakter, genç bir adam olan Kazuo, hayatındaki eksiklikleri ve kayıpları sorgularken, yaz tatilinde tanıştığı yabancılarla bir araya gelir. Bu yeni insanlarla geçirdiği zaman, ona yalnızca zamanın nasıl geçtiğini değil, kendi yaşamına ve seçimlerine dair soruları da hatırlatır. Kazuo’nun çevresindeki insanlar, farklı geçmişlere sahip, farklı kişisel mücadelelerle yüzleşen ama bir şekilde hayatına dokunan figürlerdir. Kazuo’nun bu yaz boyunca yabancılarla kurduğu ilişkiler, ona kendisini keşfetme fırsatı sunar, fakat aynı zamanda bu kişilerle kurduğu bağların zayıflığının ve geçiciliğinin farkına varması onu hüzünlü bir içsel yolculuğa çıkarır.

Yamada, kitapta karakterlerin içsel dünyalarını detaylı bir şekilde inceleyerek, onların duygu durumlarını, korkularını, hayal kırıklıklarını ve umutlarını derinlemesine işler. Kazuo’nun yaşamındaki boşluğu ve yabancılarla kurduğu geçici ilişkilerin onun içsel dünyasında nasıl yankılar uyandırdığını gözler önüne serer. Yamada'nın bu temaları işlerken gösterdiği beceri, okuru yalnızca Kazuo’nun hayatına değil, kendi hayatına da dair sorgulamalar yapmaya sevk eder.

Kitap, karakterlerin yalnızlıkları ve diğer insanlarla kurdukları geçici bağlar üzerinden evrensel bir hikaye sunar. Ancak bu "yabancı" kelimesi yalnızca dışarıdan gelen kişilerle sınırlı değildir; aynı zamanda, Kazuo'nun içsel yabancılığına, yani kendisiyle olan uzaklığına da işaret eder. Kitap boyunca bu yabancılığın farklı boyutları sergilenir. Kazuo'nun geçmişi, ilişkileri ve yaşamına dair verdiği kararlar, ona yalnızca kendini bulma yolunda değil, aynı zamanda başkalarına ve çevresine nasıl yabancılaştığını da gösterir.

Yamada’nın dil kullanımı sade ama son derece etkileyicidir. Hikaye, yavaşça ilerlerken her bir anın, her bir detayın ve her bir karakterin içsel çatışmalarının üzerinde durulur. Yamada'nın bu tarzı, okuru sürekli olarak düşünmeye ve hikayenin katmanlarına inmeye teşvik eder. Hikayenin sonlarına doğru, Kazuo'nun yaşadığı duygusal çözülmeler, okuru derinden etkileyen bir şekilde ele alınır.

Yabancılarla Bir Yaz, bir yaz tatilinin içinde geçen basit bir hikayeden çok daha fazlasıdır. Kitap, insan ruhunun karmaşıklığı, başkalarıyla kurduğumuz bağlar ve yalnızlığımızla yüzleşme üzerine derin bir anlatıdır. Yamada, karakterlerini ve onların ilişkilerini öylesine ince bir şekilde dokur ki, her bir okur, farklı bir şekilde bağ kurabilir. Bu roman, geçici ilişkiler ve bağlantıların insanın içsel dünyasında ne kadar büyük yankılar uyandırabileceğine dair derin bir keşif sunar.

Kitabın en güçlü yönlerinden biri, Yamada’nın küçük bir yaz hikayesi üzerinden insanın içsel yolculuğunu evrensel bir çerçevede ele almasıdır. Yalnızlık, kayıp, zamanın geçici doğası gibi temalar, okuru hem duygusal hem de düşünsel anlamda derinleştirir. Yabancılarla Bir Yaz, hayatın kısa anlarında bile büyük anlamlar taşıyabileceğini gösterirken, okura insan olmanın ne demek olduğuna dair bir içsel yolculuğa çıkarır.

Sonuç olarak, Taiçi Yamada’nın Yabancılarla Bir Yaz adlı eseri, yalnızca bir yaz tatilinin ötesine geçer; insan ruhunun zenginliğine dair evrensel bir hikaye sunar. Gerçekten derin düşünmeye sevk eden ve okuru kendi yaşamı ile yüzleştiren bir roman arayanlar için son derece değerli bir okuma deneyimi sunar.



22 Kasım 2024 Cuma

Kitap - Ruh Koleksiyoncusu Tess Gerritsen

 Herkese merhabalar efenim,

Seriye kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Tess Gerritsen, gerilim ve korku edebiyatında kendine sağlam bir yer edinmiş, özellikle de tıp ve suç dünyasına dair derinlemesine bilgisiyle tanınan bir yazardır. Ancak, Ruh Koleksiyoncusu (The Soul Collector) adlı eseri, yazarın edebi yeteneklerini yalnızca cinayet ve suç çözme ile sınırlı tutmayıp, aynı zamanda psikolojik gerilimle harmanlayarak daha geniş bir okur kitlesine hitap eden bir roman olarak öne çıkıyor.

Gerritsen, bu kitabında, korku ve gerilim temalarını psikolojik derinliklerle ve esrarengiz unsurlarla birleştiriyor. Ruh Koleksiyoncusu, yalnızca fiziksel bir tehdit değil, aynı zamanda zihinsel ve duygusal bir sınav olarak okurun karşısına çıkar. Gerilimli atmosferi, ürpertici olay örgüsü ve güçlü karakter yapıları ile Tess Gerritsen, okuru sayfalar boyunca sıkıca sarar.

Ruh Koleksiyoncusu, zorlu bir cinayet soruşturmasını konu alırken, bunun yanında ölüm, ruh ve kötülük gibi derin temaları da işler. Kitap, başkahraman Dr. Maura Isles ve Dedektif Jane Rizzoli karakterlerinin etrafında gelişir. Isles, bu sefer yalnızca bir adli tıp uzmanı olarak değil, aynı zamanda çok daha büyük bir korkunun ve tehlikenin ortasında kalan bir karakter olarak yer alır. Jane Rizzoli ise, kendisini tehlikeli bir olayı çözerken bulur, ancak bu kez yalnızca bir katil değil, çok daha gizemli bir kötülükle karşı karşıya olduklarını fark ederler.

Romanın başlangıcında, ilginç ve ürkütücü bir cinayetle başlarız. Bir dizi korkunç ölüm, bir şekilde birbirine bağlanır ve geriye yalnızca izler kalır. Bu cinayetlerin izini sürerken, katilin amacı ya da kimliği gibi temel sorulara ulaşmak giderek daha zor hale gelir. Kurbanların ortak bir özelliği vardır, ancak bunun ne anlama geldiğini çözmek, Rizzoli ve Isles için neredeyse imkansız görünmektedir. Zaman ilerledikçe, okur da karakterler gibi, ölümle ilgili farklı kavrayışlara ve ruhsal bir boşluğa doğru sürüklenir. Bu, sadece bir cinayet soruşturmasından çok, insan ruhunun karanlık yönlerine dair bir yolculuk gibidir.





14 Kasım 2024 Perşembe

Kitap - Akra'da Bulunan Elyazması Paulo Coelho

Herkese merhabalar efenim,

Paulo Coelho'nun Akra'da Bulunan Elyazması (orijinal adıyla The Manuscript Found in Accra), yazarın karakteristik felsefi derinliğiyle, insanın yaşamına dair evrensel soruları sorguladığı bir eserdir. 2012 yılında yayımlanan bu roman, Coelho’nun daha önceki işlerinden tanıdığımız mistik öğeleri, tarihsel bir arka planla birleştirerek okurla buluşturur.

Kitap, 1099 yılına, Haçlı Seferleri'nin patlak verdiği döneme, Kudüs'e yakın bir bölgede geçen bir olayın etrafında şekillenir. Bir grup insan, yaklaşan felakete karşı hazırlık yaparken, bir araya gelir ve çeşitli düşünürlerin, bilginlerin, liderlerin sorularına yanıtlar arar. Akra adlı antik bir şehirde bulunan el yazması, aslında okura bir felsefi sohbetin kapılarını aralar.

Coelho'nun bu eserindeki en dikkat çekici yönlerinden biri, geçmiş ile günümüz arasında kurduğu güçlü bağdır. Romanın formatı, bir tür diyalog veya monolog şeklinde ilerler. Okur, zaman zaman anonim bir bilge şahsiyetin perspektifinden düşündürücü öğretilerle karşılaşır. Bu öğretiler, insanın yaşam, ölüm, sevgi, korku, zorluklar ve başarı gibi temel temalarına dair derin iç görüler sunar.

Bir diğer önemli tema ise, insanın içsel huzuru ve dengeyi bulma çabasıdır. Coelho, bireylerin dış dünyadan ziyade içsel yolculuklarına odaklanmalarını salık verir. İnsan, bazen kaçınılmaz bir şekilde hayatındaki zorluklarla yüzleşmek zorunda kalabilir, ancak bu süreçte kalbini dinlemek ve gerçek benliğine ulaşmak esas olan yolculuk olacaktır.

Kitap, yalın bir dil ve anlaşılır bir üslup kullanarak, okuru derin düşüncelere sevk ederken, aynı zamanda yaşamın anlamını keşfetmek adına bir tür rehberlik sunar. Romanın diyalogları ve felsefi açıklamaları, okuyucunun kendi hayatındaki değerleri, inançları ve hedefleri yeniden gözden geçirmesine olanak tanır. Bunun yanı sıra, Coelho'nun tipik olarak kullandığı sembolizm ve metaforlar, hikayenin zenginliğine katkıda bulunur.

Akra'da Bulunan Elyazması, Coelho'nun insan ruhunun derinliklerine inmeyi sürdüren bir eseri olarak öne çıkar. Dışarıdan bakıldığında basit bir hikaye gibi görünse de, alt metinlerdeki felsefi öğretilerle çok katmanlı bir anlatıya dönüşür. Bu eser, okuru sadece okuma deneyimiyle değil, aynı zamanda düşünsel ve duygusal olarak da etkileyebilir. Özellikle felsefi ve mistik öğretilere ilgi duyan okuyucular için Coelho’nun bu kitabı önemli bir okuma deneyimi sunmaktadır.

Spoiler vermeden söylenebilecek en önemli şey, bu kitabın her yaştan okurun kendi içsel yolculuğunu keşfetmesi için bir fırsat sunduğudur. Akra'da bulunan el yazması, okuruna yalnızca geçmişe dair bir tarihsel anlatı sunmakla kalmaz, aynı zamanda bugüne dair derin bir içsel anlam arayışına da ışık tutar.



13 Kasım 2024 Çarşamba

Kitap - Mefisto Kulübü Tess Gerritsen

 Herkese merhabalar efenim,

Seriye hız kesmeden devam ediyorum.

Tess Gerritsen, dünya çapında tanınan bir gerilim yazarı olarak, özellikle tıp ve suç konularına odaklanan eserleriyle dikkat çekmiştir. Ancak Mefisto Kulübü (The Mephisto Club), yazarın alışılmışın dışında bir yolculuğa çıktığı ve daha fazla psikolojik gerilimle harmanlanmış bir romanıdır. Bu kitap, yalnızca suç ve gizem unsurlarıyla değil, aynı zamanda psikolojik derinlikleri ve felsefi temalarıyla da okuru etkileyen bir gerilim romanıdır.

Roman, Dr. Maura Isles ve Detective Jane Rizzoli karakterlerinin etrafında şekillenir. Bu ikili, Tess Gerritsen’in daha önceki eserlerinden tanıdığımız, karmaşık ve güçlü kadın karakterlerdir. Maura Isles, bir patolog olarak adli tıp dünyasında çalışan, mantıklı ve mesafeli bir profesyonelken; Jane Rizzoli, cesur bir dedektif olarak suç dünyasına dair derin bir içgörüye sahiptir. Bu ikili, geçmişte birlikte birçok vakayı çözmüş olsalar da, Mefisto Kulübü'nde, karşılarına çıkacak olan cinayetler onların sınırlarını zorlayacaktır.

Romanın merkezindeki gizem, özellikle bir dizi korkunç cinayet etrafında şekillenir. Cinayetlerin ardındaki sır, klasik bir "katil kim?" sorusundan daha fazlasını içerir. Her bir kurbanın ölümünün, bir tür sembolizm taşıdığı ve geride bıraktığı izlerin, daha derin bir anlam taşıdığı ortaya çıkar. Rizzoli ve Isles, her cinayetle birlikte bir adım daha derine inmeye çalışırken, karşılarında sadece bir katil değil, bir dizi entelektüel ve felsefi engel de bulurlar.



11 Kasım 2024 Pazartesi

Kitap - Bu Kitabı Çalın Murat Gülsoy

 Herkese merhabalar efenim,

Kitap okuma serüvenimize yine Murat Gülsoy'un öykü kitabı ile devam ediyoruz.2001 yılında Sait Faik Hikaye Armağanı almış bir kitap.İçinde Gülsoy'u Gülsoy yapacak olan tekinsiz hikayelerin başlangıçları var diyebiliriz.Murakamivari bulduğum bir yazar kendisi o yüzden eserlerini okumayı oldukça seviyorum Amazon indirimde gördükçe de almaya çalışıyorum.

Murat Gülsoy'un Bu Kitabı Çalın adlı öykü kitabı, edebiyatın ve yaşamın kesişim noktasında duran, okuru sürekli olarak sorgulayan ve düşündüren bir yapıt. Yazar, okuyucusunu yalnızca bir hikayenin peşinden sürüklemekle kalmıyor, aynı zamanda edebiyatın sınırlarını, kitapların gücünü ve bireysel kimliklerin arayışını sorgulayan bir yolculuğa çıkarıyor.

Öykülerin, sürükleyici ve çok katmanlı yapısı ile dikkat çekiyor. Gülsoy, karakterlerinin iç dünyalarını derinlemesine işlerken, bir yandan da anlatıdaki zaman ve mekan arasındaki geçişlerle okuru şaşırtmayı başarıyor. Bu Kitabı Çalın, klasik bir edebiyat romanı olmanın ötesinde, okuyucuya sürekli olarak anlam arayışı sunuyor. Bu anlam arayışı, hem metinlerin gücü hem de hayatın anlamı üzerine derinlemesine düşündürüyor.

Eser, edebiyatseverler için sadece bir okuma deneyimi değil, aynı zamanda kitapların ve hikayelerin ne kadar güçlü araçlar olduğuna dair bir meditasyon. Yazar, metinler arasındaki ilişkiyi ve okumanın çok yönlü etkilerini sorgularken, okurun kitaba yaklaşımını da şekillendiriyor.

Kitabın en ilginç yönlerinden biri, anlatımında sürekli bir merak unsuru barındırması. Gülsoy, okurun ilgisini sürekli taze tutarak, metni adeta bir bulmaca gibi sunuyor. Her sayfa, okuru yeni bir keşfe çıkarıyor, yeni sorular soruyor ve her bir adımda yeni anlamlar doğuruyor. Kitap, sadece hikaye anlatmakla kalmayıp, bir anlam evreni inşa ediyor.

Murat Gülsoy, dilin sınırlarını zorlayarak, insanın içsel dünyasındaki karmaşayı, boşlukları ve arayışları derinlemesine irdeliyor. Bu kitap, sadece bir edebiyat eseri değil, aynı zamanda bir düşünsel yolculuk. Bu Kitabı Çalın, düşündüren, sorgulayan ve son derece etkileyici bir roman olarak edebiyat dünyasında kendine sağlam bir yer ediniyor.

Geçtiğimiz yıl yayınlanan ilk öykü kitabı 'Oysa Herkes Kendisiyle Meşgul' ile dikkat çeken Murat Gülsoy, genç kuşak öykücüleri arasında yetkin üslubu, özgün konularıyla, kendisine yer açacağının işaretlerini vermişti...



9 Kasım 2024 Cumartesi

Kitap - Nisyan Murat Gülsoy

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün itibariyle Kasım ara tatiline girdim.9 gün evde olacağım ama 14'ünden itibaren GAP turuna çıkacağım Allah nasip kısmet ederse.Zaman çabuk geçiyor bir bakmışız diğer ara tatil bir bakmışız yıl bitmiş yaz tatiline girmişiz.Kasım demek aynı zamanda indirim zamanı olduğu için yine Amazondan yıllık stok yapacak kadar kitap satın aldım böyle tatillerde en çok sevdiğim şeylerden biri elbette kitap okumak.Kız kardeşimde artık evde olduğu için onunla ortak aktivite olarak bol bol kitap kitap okuma saati yapıyoruz.En son Tess Gerritsen'nın serisine taktım ve seriye 6.kitapla devam edeceğim elbette ama araya başka kitaplar da alıyorum diğer kitaba geçtikçe.Bunlardan biri de Murat Gülsoy'un bu Nisyan kitabı oldu.

Nisyanın anlamı unutmak,siliniş.Yaşlı bir adamın belliğinden silenen anıların kopuk kopuk duygusal bir şekilde yazı dökülmesi diyebilirim.Kolay okunan ve duygusal olarak iz bırakan bir kitap.Bu kitabı daha çok babaannemin dolabındaki elyaf kokusu gibi tanımlardım yaşlıların kendine ve evlerine ait bir koku olur ya illaki duymuşsunuzdur o kokuyu kitabı okurken aynı öyle bir koku aldım.

Hiç kimse kaybolmak istemiyor bu karanlık denizde, ama bu deniz son, hatta tek hakikat. Geminin sulara gömülmesinden önceki anların tasavvuru her zihnin kaçınılmaz meşguliyetidir. Sonucu belli bir meşguliyettir bu, bir gün bitecektir. Ama edebiyatta ölüme giden yolu, ölüm ânını ve ölümün kendisini düşünen karakterler ölümsüzlüğün ta kendisidir. Murat Gülsoy Nisyan'da bunu yapıyor, ölümü ölümsüzleştiriyor. Alışılmadık bir Gülsoy kitabı bu, müthiş çekici ve sarsıcı. Anbean karanlık denizin sularına batan, giderek parçalanan bir aklın girdaplarını ve karanlık denizi dalgalandıran sonu, edebî bir şiddet olarak gözlerimizin önüne seriyor. Doğduğumuz an o karanlık denize adım atmış olduğumuzu ve ömür denen geminin önünde sonunda sulara gömüleceğini biliyoruz. Murat Gülsoy bu bilgiyi edebiyatın doruğuna çıkarıyor.




7 Kasım 2024 Perşembe

Kitap - Rehine Tess Gerritsen

 Herkese merhabalar efenim,

Serinin 5.kitabı ile devam ediyoruz.Yine oldukça heyecanlı bir kitaptı.Bu sıralar hem kız kardeşim Almanya dan geldiği için hem de okulda işlerim müthiş yoğun olduğu için buralara pek uğrayamadım.Önümüzdeki hafta Kasım yarıyılı tatiline giricez o zaman her gün yazamadığım yazıları da yazar yayınlarım diye düşünüyorum.

Kimliği belirsiz, güzel bir kadın morgda, otopsi sırasını beklemektedir. Morgda duyduğu sesin nereden geldiğini bulmaya çalışan Adli Tabip Maura Isles, ceset torbasını açtığında dehşete düşer. Ceset gözlerini açmıştır. Acilen hastaneye yetiştirilen kadın, soğukkanlılıkla bir güvenlik görevlisini öldürüp altı kişiyi rehin alır. Rehinelerden biri doğum yapmak için hastanede olan hamile dedektif  Jane Rizzoli’dir.

Bu öfkeli kadın kimdir, neyin peşindedir? Jane’in kocası FBI ajanı Gabriel Dean ile Maura Isles güçlerini birleştirip gizemli kadının kimliğini öğrenmeye çalışırlar. Olay yerine aniden federal ajanlar doluştuğunda, bunun sadece basit bir rehine krizi olmadığı anlaşılır. Gizemi sadece silahlı kadının elindeki Jane çözebilir, tabii geceyi sağ salim atlatırsa…



2 Kasım 2024 Cumartesi

Kitap - İkiz Bedenler Tess Gerritsen

 Herkese merhabalar efenim,

Serinin 4.kitabı da bitti.Yine soluksuz okuduğum bir kitap oldu tabi bu hafta işlerim çok yoğun olduğu için 1 hafta da anca bitirebildim.Serinin diğer kitapları gibi yine oldukça akıcı ve çok sevdiğim bir kitap oldu.

Adli tabip Maura Isles’ın evinin önünde bulunan ceset, dedektif Jane Rizzoli dahil herkesi hayrete düşürür. Bir kurşunla öldürülen kadın, Maura’ya müthiş benzemektedir. DNA testi şaşırtıcı gerçeği doğrular: Ölen kadın gerçekten de Maura’nın ikiz kardeşidir. 

Bu tuhaf cinayet, geçmişin karanlık sırlarını açığa çıkaracak rahatsız edici bir soruşturmayı başlatır. Maura şoke edici gerçekleri hazmetmeye çalışırken hiç tanımadığı annesine, ona hayat veren buz gibi, korkutucu bir kadına ulaşır. Verdiği hayatı geri alabilecek bir kadına…



28 Ekim 2024 Pazartesi

Kitap - Günahkar Tess Gerritsen

 Herkese merhabalar efenim,

Muhteşem cinayet serimizin 3.kitabı ile devam ediyoruz.Bu kitapta artık Dr.Isles karakteri iyice dahil oldu hatta Rizzoliden çok Dr.Isles'ı okur olduk dahi denebilir onun geçmiş hayatını ve hayatındaki insanlara bol bol değinildi ve çevrelerinde gelişen bir cinayete tanık olduk.Seriler çok çabuk okunuyor bu yüzden çok seviyorum ama hiç süpriz bir katil çıkmıyor yani katil daha önceden verilen biri olmuyor maalesef bence serilerde ki tek eksik bu diye düşünüyorum.

Graystones Manastırı'nın dış dünyaya kapalı duvarları arasında bir felaket yaşanır. Genç rahibe Camille öldürülmüş, rahibe Ursula ise ağır yaralanmıştır. Manastırda yaşayan iki rahibenin neden öldüresiye dövüldüğü anlaşılamadığı gibi, katilin içeriye nasıl girdiği de bilinmez.




21 Ekim 2024 Pazartesi

Kitap - Samsun Kitap Ağacı İle Ekim Ayı Kitabı Auschwitz Kütüphanecisi Antonio G. Iturbe

 Herkese merhabalar efenim, 

Dün Kitap Ağacı kulübü ile toplandık nihayet uzun bir yaz molasından sonra.Aslında Eylül ayında da toplandılar ama o kitabı çok önceden okuduğum için katılmak istemedim açıkçası.Bu kitaba da çok gönlüm olmayarak katıldım çünkü artık 2.Dünya savaşı ya da Yahudi katliamı ile ilgili şeyleri o kadar çok izledim ve okudum ki ilgimi çekmiyor ve hep aynı şeyleri yapıyormuşum hissiyatı veriyor ve bu da benim canımı sıkıyor.Ayrıca bütün tarihlerini unutup güncel tarihte İsrail'in Filistin'e savaş açma hatta bildiğiniz soykırım yapma işi var o da çok ayrı bir boyut.Artık bu işe empatik bir yerden yaklaşamaz oldum.

14 yaşındaki Dita, Auschwitz’de Naziler tarafından esir alınan pek çok tutsaktan biridir. Anne babasıyla birlikte Prag’daki Terezin gettosundan alınan Dita, kampta rutin hayatın bir parçası haline gelen dehşet ve korkuya uyum sağlamaktadır. 

Çocuklar ve ailelerin bir arada kalmasına izin verilen 31. blokta mahkûmlar gizli bir okul kurmuştur fakat kitapların kesinlikle yasak olduğu kampta, attıkları her adıma dikkat etmeleri gerekir. Alman asıllı bir Yahudi olan blok sorumlusu Fredy Hirsch, bir gün Dita’ya mahkûmların muhafızlardan gizleyerek içeri soktukları kıymetli sekiz kitaptan bahseder ve ondan bu kitaplarla ilgilenmesini, onları korumasını ister. Daima sayfaların ve içinde barındırdıkları farklı hayatların büyüsüne kapılmış olan Dita bu teklifi hiç düşünmeden kabul eder ve Auschwitz’in kütüphanecisi olur. 

Şiddete, kötülüğe ve en önemlisi korkuya boyun eğmeyen, korkunç savaş ortamında tek silahı kitaplar olan insanların cesaretine, gücüne ve hiç kaybetmedikleri umuda dair bir direniş öyküsü. 



17 Ekim 2024 Perşembe

Kitap-Çırak Tess Gerritsen

 Herkese merhabalar efenim,

3 gündür okulun üniversite gezisi için Ankara-Eskişehir turundaydım acayip yoğun ve yorgundum dün sabah geldik o gün izinliydim ama o yorgulukla fizyoterapiye gittim bugünde yine 3 günün kalmış işleriyle yoğunluğum devam ederek geldi.Kısa bir mola verirken burayı da uzun zamandır ihmal ettiğim aklıma geldi ve yazmak istedim.Serinin 2.kitabıyla seri son hızla devam ediyor.İlk kitabındaki katilin kopyasını yapan yeni bir katilimiz var bu seri de ama bence ilk kitabında ki tat bir başkaydı gibi geliyor gerçi ilk kitabı çok beğendim hemen serinin diğer bütün kitaplarını aldım o yüzden okuyacağım devamını ama araya başka kitaplar da alacağım.

Boston’da boğucu bir yaz yaşanmaktadır. Kocalarının gözleri önünde saldırıya uğrayan

kadınlar kaçırılıp öldürülür. Cesetleri günler sonra bulunur.  

Katilin yöntemi, dedektif Jane Rizzoli’nin bir yıl önce hapse attırdığı seri katil Warren Hoyt’unkine çok benzemektedir.  Rizzoli’nin bu cinayetlerde Hoyt’tan izler görmesini yaşadığı travmaya bağlayanlar mı haklıdır, yoksa Warren Hoyt –Cerrah– kendisine bir çırak mı bulmuştur? 



8 Ekim 2024 Salı

Kitap - Cerrah Tess Gerritsen

 Herkese merhabalar efenim,

Bu seriye başlamakta bi 10 sene kadar geç kaldım ama nihayet başlayabildim.Hatta dün Amazon indiriminin başlamasıyla serinin sanırım 5-6 kitabını aldım.Eğer aldığım son kitaptan sonrası içinde seriye devam etmek istersem yine bi indirim denk geldiğinde alırım ve seriyi tamamlarım diye düşünüyorum.Büyük bir hevesle başladım ve çok severek 2-3 günde bitirdim serinin ilk kitabı olan Cerrahı.Kadın cinayetlerinin de yoğunlaştığı şu günlerde bu tarz temalarda kitap okumam aslında psikolojik açıdan beni biraz yorsa da katilleri yakalayan karakterin yine bir kadın olması beni aşırı tatmin ediyor.

Aynı zamanda Tv dizisi olan Rizzoli & Isles serisinin uyarlandığı kitap serisi olduğunu belirtmem gerek.Isles karakteri ilk kitapta yok ve Rizzoli karakteri de çok fazla yer almıyor daha çok geçiş kitabı gibi olmuş ve karakterlerin erkek egemen dünyada kadın olarak yaşama savaşlarına yer vermiş.Şu an ikinci kitabını okuyorum ve Isles karakteri de eklendi Rizzoli ve Isles yavaştan ekip olmaya başladılar.

Bu romanın her satırından kan sızıyor... Kitaba adını veren, planlı ve kanlı katil Cerrah gerilimi her an ayakta tutuyor.

Dr. Catherine Cordell Savannah’da seri cinayetler işleyen bir katilin vahşi saldırısına uğramıştır. Saldırgandan onu silahla vurarak kurtulmayı başarmıştır. Şimdi Boston’dadır. Ancak başka bir katil bu kentte de gerilim yaratmaktadır. Kadınların rahimlerini kesip alan ve korkunç işkencelere tabi tutan adama Cerrah adı verilmektedir. Catherine Cordell birdenbire bu katilin de hedefi haline gelecektir. 

Çok satanlar listesinin müdavimlerinden Tess Gerritsen’in insan bedenini ve ruhunu en ince ayrıntısına kadar tarif ettiği tıbbî gerilim romanlarından beşincisi olan "Cerrah", inandırıcı kahramanları, sürükleyici diyalogları ve sürekli tırmanan gerilim duygusuyla bu türü sevenlerin hayran olacağı tarzda bir roman. 



7 Ekim 2024 Pazartesi

Kitap - Boksör Böcek Ned Beauman

Herkese merhabalar efenim,

Kapak tasarımını ve aldığı ödülleri görünce büyük bir umut ile almıştım kitabı ama bence tam bir hayalkırıklığı oldu.Hatta yarısını falan okuyup artık daha fazla beni sarmadığını düşünüp bırakma kararı aldım.Okulumuzdaki kütüphaneye bağışlamayı düşünüyorum.Kitaplığımda bu tarz beni aşırı sarmayan kitapları hep bağışladım seri şeklinde olan kitaplarım kaldı sadece.Kütüphaneminde belli bir kapasitesi olduğu için okula arada böyle bağışlar yapıp hem belki benlik olmayan kitapları başkaları okur sever diye niyet etmiş oluyorum hem de kütüphanemde yeni kitaplara yer açılıyor.Bugün Amazon indirimi bağışladı geçen de okulla birlikte Karadeniz Kitap Fuarına gittim ordan da baya bi kitap aldım şu sıralar kitap stokum oldukça fazla.

2011 Desmond Elliot Ödülü Finalisti

2011 V&A En iyi Kapak Tasarımı Ödülü

Nazi eşyaları koleksiyoneri genç bir adam. Bir elli boyunda, dokuz ayak parmaklı, eşcinsel ve yenilmez- bir Yahudi boksör. Üstün ırk yaratma çalışmaları saplantıya dönüşmüş bir aristokrat.

İngilterenin en iyi yeni yazarlarından Ned Beaumanın şaheseri BOKSÖR BÖCEK, Tarantinonun henüz çekmediği bir filmin karakterlerini alıp onlara belki de tüm zamanların en ürkütücü olmaya aday karakterini ekliyor: Üzerinde gamalı haç işareti olan bir böcek, bir Anophthalmus Hitleri.



27 Eylül 2024 Cuma

Kitap - Güzel Dünya,Neredesin ? Sally Rooney

 Herkese merhabalar efenim,

Bir çok kişinin sevdiği bir yazar ve kitaptan bahsedicem size bugün.Daha önce yazarın Normal İnsanlar kitabını da okumuş ve çok karmaşık bulduğumu ve kitabın,hikayenin içine giremediğimden bahsetmiştim.Yine aynı şey söz konusu sanırım benim için.Yazarın bu kitabını da olayların içine de hiç giremedim.Zaten ortada öyle aman aman tartışılcak bir olay yok.İki sanal arkadaşın kendi hikayelerini ve dünyalarını birbirine anlattığı daha çok diyaloglardan oluşan bir kitap.Bilmiyorum yazarın tarzına hiç alışamadım sanırım.

Alice ve Eileen, farklı şehirlerde yaşayan, otuzlarına yaklaşan iki arkadaş. Roman yazarı Alice, flört uygulaması sayesinde bir depo işçisi olan Felix’le tanışıp yakınlaşır. Eileen ise sona eren ilişkisinin yaralarını sarmaya çabalarken bir yandan da çocukluk arkadaşı Simon’ın çekimine kapıldığını hisseder. Alice ve Eileen ilişkiler, sanat, edebiyat ve günbegün belirsizleşen gelecekleri hakkında yazışırken hem arkadaşlıklarını hem de hayata bakışlarını sorgulamaya başlarlar. Zira aşklarına, kalp kırıklıklarına, günü yaşamaya ve muhabbetlerine tepelerinden ayrılmak bilmeyen bir bulut eşlik eder. Karanlıktan önceki son durak mıdır bu? Güzel bir dünyanın varlığına inanmanın bir yolu var mıdır? Sally Rooney insan doğasını kavrayışındaki yeteneğini bir kez daha samimi ve yalın bir dille gözler önüne seriyor. “Güzel Dünya, Neredesin? Rooney’nin şimdiye dek yazdığı en iyi roman. Mizahi ve zeki diyaloglarıyla, birbirleriyle çaresizce bağ kurmaya çalışan karakterleriyle muhteşem bir eser.” Brandon Taylor, The New York Times Book Review “Yazarın yeteneğini gözler önüne seren bir eser. Diyaloglar asla aksamıyor, nesri sayfayı yakıp kül ediyor.” Anne Enright, The Guardian




Gerilim Filmi : The Substance

 Herkese merhabalar efenim, Yılın en iyi korku filmlerinden biri olmaya aday olan feministik bir Body Horror olarak anılan ve artık sinefill...