Kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Mart 2025 Çarşamba

Kitap - Sona Kalan Tess Gerritsen

 Herkese merhabalar efenim,

Tess Gerritsen, polisiye ve gerilim türündeki eserleriyle tanınan, aynı zamanda adli tıp ve psikolojik çözümlemeleri ustaca harmanlayan bir yazardır. Sona Kalan (The Keepers of the Dead), yazarın gerilim dolu atmosferini, karmaşık karakterlerini ve sürükleyici hikaye anlatımını en iyi şekilde sergilediği eserlerinden biridir. Roman, cinayet, gizem ve insan doğasının karanlık yönleri üzerine yoğunlaşırken, Gerritsen’in tanıdık temalarını da yeniden işler: suç, suçluluk, geçmişin etkileri ve adaletin peşinden gitmek.

Sona Kalan, başkahraman Maura Isles'in bir adli tıp uzmanı olarak bir cinayet soruşturmasına dahil olmasıyla başlar. Gerilimli bir şekilde ilerleyen hikayede, Maura, Dedektif Jane Rizzoli ile birlikte bir dizi korkunç cinayetin izini sürmeye başlar. Ancak cinayetlerin ardında görünen yalnızca fiziksel bir suç değil, geçmişin karanlık sırları ve karmaşık ilişkileri de yatmaktadır.

Bir zamanlar sessiz ve sıradan bir kasaba olan yer, zaman içinde korkunç suçlarla anılmaya başlamıştır. Maura ve Jane, çok geçmeden, bu cinayetlerin birbirine nasıl bağlandığını anlamaya çalışırken, eski sırların ve geçmişin etkilerinin bu cinayetlerin çözümünde nasıl bir rol oynadığını keşfederler. Kitap boyunca, suçların ve kurbanların geçmişine dair sürekli bir araştırma, çözülmesi gereken bir bulmaca gibi sunulur. Ancak bir cinayet soruşturmasının çözülmesi sadece katilin kimliğini bulmakla ilgili değildir. Gerritsen, ölülerin ardında kalan duygusal ve psikolojik izleri de ustalıkla işler.



12 Mart 2025 Çarşamba

Kitap - Bi Dünya Kitap Kulübü İle Mart Ayı Kitabı Kurtlarla Koşan Kadınlar Clarissa P.Estes

 Herkese merhabalar efenim,

Bazı kitaplar vardır, sadece okumazsınız, yaşarsınız. İçinize işler, sarsar, hatta bazen kendinizle yüzleşmek zorunda bırakır. İşte, Clarissa Pinkola Estés’in kaleme aldığı Kurtlarla Koşan Kadınlar tam da böyle bir kitap.

Estés, bir psikanalist ve hikâye anlatıcısı olarak, kadınların içindeki “vahşi kadın” arketipini keşfetmeleri için eski masallardan, mitlerden ve halk anlatılarından ilham alıyor. Vahşi kadın, doğamızın bastırılan, ama asla tamamen yok olmayan o güçlü, özgür ve sezgisel tarafı. Kitap, toplumun dayattığı kalıplar yüzünden bu doğamızdan nasıl uzaklaştığımızı ve tekrar ona nasıl dönebileceğimizi anlatıyor.

Kitabın en etkileyici yönlerinden biri, kadınları kurtlarla özdeşleştirmesi. Kurtlar gibi kadınlar da içgüdüsel, güçlü ve bağımsızdır. Ama toplum baskıları, yanlış ilişkiler ve bastırılan duygular yüzünden bu vahşi doğa unutulur. Estés, her kadının içinde yaşayan bu güçlü ruhu uyandırmak için masalları psikolojik bir derinlikle yorumluyor.

Loba yani “dişi kurt” arketipi, kitap boyunca birçok farklı anlatıyla karşımıza çıkıyor. Mavi Sakal, Kırmızı Ayakkabılar gibi masalları okuyup çözümlerken, aslında kendi hayatımızdaki döngüleri fark ediyoruz. Hangi yanlış seçimlerle kendimizi hapsettik? Nerede iç sesimizi susturduk? İşte bu kitap, tüm bu soruların cevabını bulmaya yardımcı oluyor.



6 Mart 2025 Perşembe

Kitap - Sessiz Kız Tess Gerritsen

 Herkese merhabalar efenim,

Tess Gerritsen, adli tıp ve suç psikolojisinin ustaca harmanlandığı romanlarıyla tanınan bir yazardır. Sessiz Kız (The Silent Girl), yazarın en dikkat çekici gerilim kitaplarından biri olup, hem suç çözme hem de psikolojik gerilim öğelerini mükemmel bir şekilde bir araya getiriyor. Gerritsen, özellikle Dr. Maura Isles ve Dedektif Jane Rizzoli karakterleriyle tanınırken, bu kitapta da karakterlerin duygusal ve psikolojik derinliklerine iniyor. Sessiz Kız, güçlü atmosferi, sürükleyici anlatımı ve gizemli olaylarıyla okuyucuyu adeta içine çeker.

Sessiz Kız, Boston'da geçen gerilimli bir hikayeyi anlatıyor. Kitap, bir seri cinayet soruşturmasını konu alırken, Gerritsen, bu soruşturmayı sadece suçun çözülmesiyle değil, aynı zamanda gizemli ve korkutucu olaylarla örülmüş bir atmosferle işler. Olaylar, bir Çin restoranında bulunan korkunç bir cinayetle başlar. Restoranın sahibi, eşi ve çocukları öldürülmüş, geriye sadece korkunç bir sessizlik ve karanlık kalmıştır. Ancak bu sıradan bir cinayet vakası değildir.

Dr. Maura Isles, adli tıp uzmanı olarak cinayetle ilgili araştırma yapmak üzere çağrılır ve dedektif Jane Rizzoli’yle birlikte soruşturmayı derinlemesine incelemeye başlar. Ancak Maura ve Jane, sadece katili bulmakla kalmaz, aynı zamanda çok daha karmaşık ve korkutucu bir gizemle yüzleşmek zorunda kalır. Çalışmalarının ilerleyen aşamalarında, restoranın geçmişine dair bazı sırlar ortaya çıkar ve bu sırlar, iki kadın dedektifi çok daha karanlık bir gerçeğe götürür.

Cinayetlerin ardında, yalnızca bir suçlu değil, bir toplumun karanlık sırları, geleneksel inançları ve yasakları da vardır. Kitap, bir yandan çözülmesi gereken bir suç hikayesi sunarken, diğer yandan insan ruhunun karanlık köşelerine dair bir keşif de yapar. "Sessiz" olan, sadece cinayeti işleyen değil, aynı zamanda çevredeki toplumu ve onları etkileyen toplumsal yapıların da bir yansımasıdır.



5 Mart 2025 Çarşamba

Kitap - Bi Dünya Kitap Grubu İle Mart Kitabı Teo Nermin Bezmen

 Herkese merhabalar efenim,

Bazı kitaplar vardır, sizi alıp bir yolculuğa çıkarır ve son sayfayı çevirdiğinizde artık eskisi gibi hissetmezsiniz. Nermin Bezmen’in Teo adlı romanı, tam da böyle bir kitap. Bu kez yazar, bizi geçmişin tozlu sayfalarına değil, küçücük bir çocuğun yüreğine götürüyor. Ve o yürek, tüm masumiyetiyle hayata tutunmaya çalışan bir savaşçıya ait.

Teo, henüz küçücük bir çocuk ama hayat ona ağır bir yük yüklemiş: kanser. Çocukların saf hayal dünyası ile acımasız gerçekler arasında sıkışıp kalan Teo’nun gözünden hastalık sürecini, ailesinin bu süreçte yaşadığı duygusal fırtınaları ve umudun ne kadar güçlü bir duygu olduğunu görüyoruz.

Nermin Bezmen, Teo’nun hikayesini anlatırken sadece bir çocuğun hastalığını değil, aynı zamanda sevginin, inancın ve direncin gücünü de gözler önüne seriyor. Teo’nun yaşadığı fiziksel zorlukların yanında, hayallerini, korkularını ve minicik kalbine sığdırdığı kocaman sevgiyi hissediyorsunuz.

Teo’nun yaşadığı zorluklar sadece onunla sınırlı değil. Bir çocuğun hastalığı, tüm ailesini etkileyen büyük bir sınav. Annesinin ve babasının acıları, çaresizlikleri ve yine de umudu elden bırakmamaları, kitabın dokunaklı yönlerinden biri. Bir anne-babanın evladını hayatta tutmak için verdiği mücadeleyi okumak insanın içine işliyor.



4 Mart 2025 Salı

Kitap - Bi Dünya Kitap Grubu İle Mart Kitabı Kör Baykuş Sadık Hidayet

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün, Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan, Sadık Hidayet’in Kör Baykuş adlı kitabına dair düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Eğer derinlikli, felsefi ve aynı zamanda biraz karanlık bir yolculuğa çıkmak isterseniz, bu kitap tam size göre! Hazırsanız, Kör Baykuş’un hem şaşırtıcı hem de sarsıcı dünyasına adım atıyoruz.

Sadık Hidayet, bu eserinde yalnızlık, varoluşsal sıkıntılar ve insanın içsel çöküşü gibi ağır ama derin temaları işler. Kör Baykuş, bir tür bilinç akışıyla yazılmış, psikolojik ve felsefi derinliği olan bir roman. Kitabın başından sonuna kadar kendinizi bir labirentte gibi hissediyorsunuz. Bu, başta biraz kafa karıştırıcı olsa da, kitabın sonunda hayat ve ölüm, yalnızlık ve varoluş üzerine düşündüren bir yoğunluk yaratıyor.

Romanın başkahramanı, kimliği belirsiz bir anlatıcı, bir tür bilinç ve delilik arasındaki ince çizgide sürükleniyor. İçsel bir kriz içinde olan bu karakter, sürekli olarak geçmişi ve bugünü birbirine karıştırıyor, gerçek ve hayal arasındaki sınırları kaybediyor. Hidayet’in dili de tam olarak buhranlı ruh halini yansıtıyor. Her cümle, bir çöküşün, bir çıkışsızlığın ve bir umutsuzluğun yankısı gibi.

Kitabın merkezindeki anlatıcı, hayatta hiçbir şeyin kendisine anlamlı gelmediği bir noktada, derin bir boşluk hissiyle doludur. O, hayatın sıradanlığına, toplumsal beklentilere ve insan ilişkilerine karşı bir yabancılaşma içindedir. Zihninde sürekli olarak bir tür varoluşsal sorgulama yaşar. Aşk, ölüm, yalnızlık, yaşamın anlamı gibi ağır sorular zihnini meşgul ederken, bir yandan da kendi kimliğini sorgular.

Kör Baykuş’un karakteri, tıpkı Hidayet’in diğer eserlerinde olduğu gibi, bir “yabancı” olma halini simgeler. İnsan, kendi içsel dünyasında kaybolmuş bir yabancı gibidir. Bu yabancılık, kitabın en dikkat çeken unsurlarından biridir. Anlatıcı, bir türlü huzura eremeyen, deliliğe doğru yol alan bir karakter olarak, çoğu zaman okuyucuya da bu derin yalnızlık duygusunu aşılar. Hidayet, kelimelerle adeta bir çığlık atar: "İçimdeki boşluk, dışarıdaki dünyayı yutuyor!"

Kör Baykuş’ta aşk, ölüm ve yalnızlık temaları derinlemesine işlenir. Kitabın baş karakteri, bir kadına duyduğu aşk ve bu aşkın getirdiği acıyla yüzleşir. Aşk, yalnızca romantik bir duygu değil, aynı zamanda bir tür tükeniştir. Karakter, aşkı hem bir kaçış hem de bir hapishane gibi deneyimler. Kadın, hem hayalini süsleyen bir figürdür hem de yıkıcı bir gerçekle yüzleşmek zorunda kaldığı bir sembol.



28 Şubat 2025 Cuma

Kitap - Bi Dünya Kitap Kulübü İle Şubat Ayı Kitabı Gulyabani Hüseyin Rahmi Gürpınar

 Herkese merhabalar efenim,

Bi Dünya kitap kulübü ile Şubat ayında okuduğumuz ve sunumla incelediğimiz son kitap Hüseyin Rahmi'nin Gulyabani kitabı oldu.Biz aslında bu romanı beyaz perdeye uyarlanan Süt Kardeşler filminden de biliyoruz.Kız kardeşim tam bir Hüseyin Rahmi fanı bütün külliyatı var kendisinde o yüzden onun kütüphanesinden aldım bende ilk defa okumuş oldum yazarımızı.

Gulyabani, Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın 1919 yılında kaleme aldığı ve halk edebiyatının izlerini taşıyan, aynı zamanda toplumsal eleştiriler barındıran bir korku romanıdır. Eser, bir köyde yaşayan ve halk arasında "Gulyabani" olarak bilinen bir varlık etrafında gelişen olayları anlatır. Ancak, eserdeki "gulyabani" figürü, sadece korkutucu bir yaratık değil, aynı zamanda toplumun içindeki korku ve batıl inançların bir simgesidir.

Hikaye, köyde "Gulyabani" olarak bilinen bir yaratığın korkutucu efsanesi etrafında şekillenir. Bu yaratık, köylüler tarafından korkulan ve hayalet olarak tasvir edilen bir varlıktır. Herkes, gece vakti ortaya çıkan bu yaratığın insanlar üzerinde korku saldığına inanır. Köylüler, Gulyabani'nin ölüm ve kötü ruhlarla ilişkili olduğuna dair çeşitli hikayeler anlatır.

Ancak, hikayenin ilerleyen bölümlerinde, aslında "Gulyabani"nin bir insan olduğu ve bu korkunun insanların zaaflarından faydalanarak üretildiği ortaya çıkar. Gulyabani figürü, toplumda güç ve korku yaratmaya çalışan bir figür olarak karşımıza çıkar. Bu karakterin gerçek kimliği, halkın korkusunun arkasındaki gerçeği açığa çıkarır.

Bir diğer önemli karakter ise Gulyabani’nin kimliğinden habersiz olan ve bu korku dolu atmosferde yaşayan köylülerdir. Hikayede, köylüler arasında bu korkuya kapılan ve yanlış inançlara dayanan insanlar ile, olayların gerçek yüzünü görebilen, daha mantıklı yaklaşan kişiler arasında bir zıtlık vardır.



27 Şubat 2025 Perşembe

Kitap - İlk Aşk İlk Günah Jennifer Hillier

 Herkese merhabalar efenim,

Jennifer Hillier’ın İlk Aşk, İlk Günah (The First Mistake), 2019 yılında yayımlanan ve yazarın psikolojik gerilim türündeki en dikkat çeken eserlerinden biridir. Hillier, bu romanda, insan ruhunun karanlık köşelerine inerek okuru sıradan bir evlilikle başladığı izlenimi uyandıran ama kısa süre içinde çığırından çıkan, karmaşık bir hikayeye doğru sürüklüyor. Kitap, güvensizlik, sadakat, pişmanlık ve insanların kendi karanlık yönleriyle yüzleşmelerini sorgulayan bir psikolojik gerilim olarak dikkat çeker.

Hikaye, bir evliliğin ve ilişkilerin dışarıdan bakıldığında “mükemmel” görünen yüzüne odaklanıyor. Dönemsel olarak paralel şekilde işlenen iki farklı bakış açısı ve zaman dilimi, okura gerilim ve sürükleyici bir anlatı sunuyor. Yine de asıl gücü, okuru sürekli olarak şaşırtma becerisinde yatıyor. Hillier, yalnızca karakterlerin dışsal çatışmalarına değil, içsel çatışmalarına da derinlemesine yer verir. Karakterlerin geçmişten gelen sırları, gizledikleri duygusal yükler ve nihayetinde patlayan olaylar, hikayeyi sürekli olarak dinamik tutuyor.

Kitabın temelindeki ana karakterler, içsel boşlukları, arzuları, korkuları ve hataları ile karmaşık birer portre çizer. Özellikle ana karakterin, yaptıklarıyla yüzleşme süreci, okuyucuyu sürekli olarak sınırlandırmakla birlikte empati kurmaya zorluyor. Bu roman, sevgi, bağlanma, güven ve aldatma gibi temalarla birleşerek, sadece bireysel değil toplumsal boyutta da insan ilişkilerinin kırılgan yapısını sorguluyor.

Jennifer Hillier’ın anlatı tarzı, okuyucuyu tek bir bakış açısına saplanıp kalmaktan alıkoyarak, sürekli sürükleyici bir gerilim yaratıyor. Karakterlerin düşündükleri ve hissettikleri arasındaki gerilim, dilin gücüyle ustaca yansıtılıyor. Çoğu zaman, romanın temposu okuru bir adım önde tutarak, her bir karakterin eylemleriyle ilgili çelişkili duygular oluşturuyor. Hillier, okuru geçmişin karanlık sırlarına doğru çekmeye çalışırken, aynı zamanda sürekli olarak belirsizliğin içinde tutmayı başarıyor.

Kitap boyunca yer alan ince detaylar, bir suçun ya da gizemin çözülmesinin sadece olayları adım adım izlemekten ibaret olmadığını, duygusal ve psikolojik boyutlarının çok daha derinlemesine ele alınması gerektiğini vurguluyor. Bu yönüyle İlk Aşk, İlk Günah, sadece bir cinayet veya kaybolma hikayesi değil, insan doğasının çelişkili yapısını ve karanlık taraflarını ortaya koyan bir gerilim romanıdır.

Hillier’ın okuru sürekli olarak düşündürmeye zorlayan, karakterlerin dürüstlükleriyle ilgili sorgulamalar yapmalarına yol açan eserinde, herkesin içindeki karanlık sırlar ve gizemler ile yüzleşmesi gerektiği mesajı verilmekte. Olayların sadece yüzeyine bakmakla kalmayıp, her bir kararın sonuçlarını ve duygusal ağırlığını derinlemesine hissettiren bir atmosfer yaratılıyor.

İlk Aşk, İlk Günah çok katmanlı bir hikaye sunuyor. Eser, sevgi ile güven arasındaki ince çizgiyi, insanın içsel çatışmalarını ve gerilimli bir atmosferde kişisel hesaplaşmalarını keşfederken, okuru psikolojik derinliklere sürüklüyor. Hillier, okurunu sürekli ters köşe yaparak, finaline kadar dikkatini elinde tutmayı başarıyor. Bu kitap, sıradan bir gerilim romanından çok daha fazlası; aynı zamanda insan doğasının, ilişkilerinin ve karanlık yönlerinin bir çözümlemesi.

Sonuç olarak, İlk Aşk, İlk Günah bir psikolojik gerilim romanı olmanın çok ötesine geçiyor. Eser, sadakat, suçluluk, pişmanlık ve suçluluk temaları üzerinden insan psikolojisini keşfetmek isteyen okuyucular için harika bir okuma deneyimi sunuyor. Hillier’ın kalemiyle, ilişkilerdeki karanlık alanları ve yüzleşmeleri derinlemesine keşfetmek isteyenlere şiddetle tavsiye edilir.



18 Şubat 2025 Salı

Kitap - Bi Dünya Kitap Kulübü İle Şubat Ayı Kitabı Bu Hikaye Senden Uzun Osman Aylin Balboa

 Herkese merhabalar efenim,

Dün Aylin Balboa 'nın Bi Dünya Kitap Grubunun düzenlediği online söyleşiye katıldım.Grup ile Şubat ayında okuduğumuz benim de yazarını ilk defa duyduğum ve okuduğum bir kitap oldu.Kitap öykü kitabı olarak geçse de yazarın dediğine göre Kafa dergisinde yayınlanan kendisinin zaman zaman oturup yazdığı yazılardan oluşan bir kitapmış.Aslında bir öykü kitabından çok bir deneme okur gibiydim.Osman adlı hayali karakter üzerinden ayrılık düşüncelerini ve yas süreçlerini kendi samimi üslubu ile anlatmış.Bir çırpıda okunan akıcı bir kitaptı bir çok insanında duygularına,düşüncelerine tercüman olduğunu düşünüyorum yer yer.Sanki bir arkadaşımın ağzından ayrılık serüvenini dinliyor gibiydim ben kendisini söyleşi de dinlerken de kitabını okurken de çok zevk aldım kitaplarını alacağım ve okuyacağım bir yazar oldu benim için.

“Öyle işte. Hâlâ biraz soğuk geliyor ama battıkça alışıyorum. Kendimi boşa aldım bayırdan aşağı koşuyorum. Düşüyorum gibi görünüyor olabilir ama bakma aslında uçuyorum. Söylediklerimin hepsini unut, sanki ben biliyorum da mı yaşıyorum Osman?”

“Ayrılmalıyız! Barışalım mı? Senin canın sağ olsun. Hiç bilmiyorum. Ben artık istemiyorum. Yuvarlanıp gidiyorum. Senden ayrılmaktan bıktım. Düelloya müelloya gitmiyorum. Aman ne bileyim. Oturdum, geçmesini bekliyorum Osman.”

Aylin Balboa’nın kendine has kaleminden, bir kadının kendi kendini tamir etmesinin hikâyesi.



13 Şubat 2025 Perşembe

Kitap - Ölmek İstiyorum Ama Tteokbokki de Yemek İstiyorum Baek Sehee

 Herkese merhabalar efenim,

Amazon da çok satanlarda görüp merak ettiğim bir kitap oldu.Güney Kore edebiyatının ülkemizde de bu kadar sevilip okunması beni her zaman çok mutlu etmiştir yeni kitapların ve çevirilerin kapısını açan bir durum olmuştur bu.144 sayfa tek oturuşta okunabilecek bir kitap.Aslında okurken canım Ttteokbokki çeker diye düşünmüştüm ama sadece kitabın bir yerinde geçiyor bu ifade yine de okurken kendimi bir pazar günü ödüllendirmek adına tteokbokki ısmarlayacağım.

Kitap bir danışan ile psikiyatristin seans görüşmeleri şeklinde gidiyor.Bu sefer kitabı yazan kişi psikiyatrist değilde terapiyi alan kişi yazmış.Depresyon hastalığından muzdarip bir kişiyken aynı zamanda bir yayınevinde sosyal medya yöneticisiymiş yazarımız bu kitapla birlikte kariyerine hayali olan yazarlık olarak devam etmiş ki iyi ki de etmiş diyoruz kitabı kendi ülkesi dahil bir çok ülkede çevirilip listlerin de çok satan oldu.



11 Şubat 2025 Salı

Kitap - Demian Hermann Hesse

 Herkese merhabalar efenim,

Hermann Hesse’nin Demian (1919), modern klasikler arasında önemli bir yer tutan, derin psikolojik, felsefi ve bireysel dönüşüm temaları işleyen bir romandır. Hesse, bu eserinde gençlik, kimlik arayışı, toplumdan yabancılaşma ve bireysel özgürlük gibi evrensel temaları incelerken, karakterlerinin içsel yolculuklarına odaklanır. Demian, her ne kadar bir “büyüme romanı” olarak tanımlansa da, daha çok bir insanın kendi içindeki derinliklere yapacağı yolculuğun ve insan ruhunun karmaşıklığının keşfidir.

Roman, Emil Sinclair adlı genç bir adamın gözünden anlatılır. Sinclair, toplumun normlarına uyan, sıradan bir çocukken, içsel çatışmalarla, kimlik bunalımlarıyla yüzleşmeye başlar. Sinclair'in yolculuğu, klasik bir ergenin büyüme sürecinden çok daha fazlasıdır. Hesse, bu yolculuğu sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik ve felsefi bir keşif olarak sunar.

Sinclair’in hayatındaki dönüm noktalarından biri, gizemli ve karizmatik bir öğrenci olan Max Demian ile tanışmasıdır. Demian, Sinclair’in dünyasına bir tür aydınlanma getirir, onu mevcut dünyanın ötesinde düşünmeye, kendi özgün yolunu bulmaya ve varoluşsal anlam arayışına yönlendirir. Demian, hem bir öğretmen hem de bir yol gösterici figür olarak romanda önemli bir yer tutar. Onun varlığı, Sinclair’in içsel uyanışını başlatır ve onu daha önce hiç sorgulamadığı hayatta kalma ve varoluş sorunlarıyla yüzleştirir.

Demian, bireysel özgürlük ve kimlik arayışı üzerine derinlemesine düşünceler sunar. Sinclair’in yaşadığı içsel karmaşa, toplumun dayattığı normlar ile bireysel arzuları arasındaki çatışmanın sonucudur. Hesse, bu çatışmayı, her bireyin toplumdan ne ölçüde bağımsız olabileceğini, kendi yolunu ne kadar bulabileceğini sorgulayan bir şekilde işler.

Romanın temel felsefi temalarından biri, "iyi" ve "kötü"nün aslında birbirini dışlayan kavramlar olmadığı, aksine birbiriyle iç içe geçtiğidir. Demian, Sinclair’i, geleneksel ahlaki değerlerin ötesine geçmeye ve hayatta daha geniş bir bakış açısıyla yaklaşmaya teşvik eder. Hesse, bu temayı özellikle "gölge" (Carl Jung’un terimiyle) ve "kendini gerçekleştirme" gibi psikolojik kavramlarla işler. Sinclair’in içsel dünyası, Jung’un bireysel bilinçdışını anlamak için bir araç haline gelir. Demian ise, adeta bir şaman gibi, onu karanlık ve bilinçdışına doğru yönlendirir.

Bir diğer önemli tema, "kendini keşfetme" ve "bireysel özgürlük" dürtüsüdür. Sinclair’in yolculuğu, önce dışsal bir dünyadan, sonra ise kendi içsel gerçekliklerinden kaçma çabasıyla başlar. Ancak Demian’la tanıştıktan sonra, o, kendi kimliğini bulmaya ve bunu yaşamanın, tüm toplumsal baskılara karşı gelmenin ne anlama geldiğini anlamaya başlar. Hesse, bireyin kendisini tam olarak anlaması için, toplumun koyduğu sınırlamaları aşması gerektiğini vurgular.



6 Şubat 2025 Perşembe

Kitap - Samsun Kitap Ağacı Kulübü İle Şubat Ayı Kitabı Mavi Fırat Can Ayvaz

 Herkese merhabalar efenim,

Bu ay Samsun da yüzyüze buluştuğumuz kitap kulübümüze bir yazar katılmak istediğini ve kendi kitabını okumamızı ve sonrasında İstanbul'dan buraya gelip tartışmaya katılmak istediğini,yorumlarımızı duymak istediğini söylemişti.22 Şubat cumartesi günü buluşacakmışız normalde bi cumartesi çalışıyorum bi cumartesi çalışmıyordum ona denk getirmiştim ama o cumartesi çalışacakmışım o yüzden kitabı alıp okumama rağmen yazarın da katıldığı söyleşiye katılamıcam o yüzden kitabı okuyup bitirmişken burdan postunu yazmak istedim umarım başka yazarlara nasip olur diyelim.

Kitap 2 karakterin ağzından yazılmış.Yusuf ve Mavi'nin.Mavi Karadenizli,Karadeniz kültürü iyi doğup büyümüş bir kızımız diğer karakterimiz Yusuf ise Diyarbakırdan Ankaraya gelen Doğu kültürü ile büyümüş bir genç.Bu iki gencin kendi ağzından aşkını anlatıyor kitap ama başlangıçta ilk 20-30 sayfa kadar zaman kaymalarından bir şey anlamadım konusundan kitabın içine de giremedim açıkçası kitap şiirler ve sözlerle beslenerek yazıldığı için okuması kolay hemen de okunuyor ama olaylar hem bana ilgi çekici gelmedi hem de yazarın dili cidden çok yavan ve basit geldi o yüzden biraz ortalamanın altında buldum kitabını diyebilirim.Hikayeyi de Canan Tan'nın Piraye kitabına bir de Pembe İle Yusuf kitabına benzettim nedense o yüzden konu ve işleniş olarak da sınıfta kaldı diyebilirim.Kitap hakkında o kadar olumsuz konuştum ki sanırım yazarın söyleşisine katılsam adamın moralini bozup yazarlıktan soğutacaktım ama iyi bir okuyucu olarak durum biraz böyle :(

Mavi, Karadeniz'in hırçın doğasını ve ailenin kırılmaz bağlarını iliklerinde hissetmiş genç bir kadındır. Acılarıyla ve sevdiklerini kaybetmenin getirdiği yüklerle başa çıkmaya çalışan Mavi, geçmişin gölgeleri altında yaşamaya mahkûm edilmiştir.



5 Şubat 2025 Çarşamba

Kitap - Bi Dünya Kitap Grubu İle Şubat Ayı Kitabı Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi Ayfer Tunç

 Herkese merhabalar efenim,

Bi Dünya Kitap Kulübünde okuduğum 2.kitap olan bir kitaptan bahsedicem bugün sizlere.Maalesef kitap sunumunu gönül isterdi ki Ayfer Tunç ile birlikte yapalım ama gruptaki arkadaşlarımız sunum yapacak.Okuması biraz uzun ve zor bir kitap.Açıkçası 3 hafta da falan anca bitirebildim tuğla gibi 500+ sayfada bir kitap.Ayfer Tunç'tan okuduğum 3.kitap.Kendisinin samimi ve akıcı dilini çok severim açıkçası ama bu kitap biraz karışıktı o yüzden bana çok akıcı gelmedi.Her sayfada resmen başka karakterler ve olaylar var asla kitap ne anlatıyor ya da ana karakterleri ne deseler anlatamam.Büyük olasılık da Trabzon da olan (net ili söylemiyor ama ipuçlarından ben Trabzon olduğunu anladım.) Akıl Sağlığı hastanesinin hastaları ve orada çalışanların ayrı ayrı hikayelerini anlatıp en sonunda da birleştiren tuhaf bir kitap.Okuması zor,anlaması zor ama sanki hiperaktivitesi olan birinden hikaye dinlemek gibi hissettiriyor.

Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi, inanılmaz bir hızda seyreden, durmadan kendini çoğaltarak gelişen bir roman. Mekân ve zaman sınırı tanımayan, bir ucu 19. yüzyılda, bir ucu günümüzde, yazınsal bir Türkiye panoraması. Şaşırtıcı bir öykünün bittiğinin sanıldığı yerde, okuru olmadık bir öyküyle yeniden afallatan bir “insan manzaraları” kitabı.

Bir Mâniniz Yoksa Annemler Size Gelecek adlı kült kitabın yazarı Ayfer Tunç, bu kez, Karadeniz’in küçük bir kentinde denize sırtını dönmüş bir akıl hastanesinden yola çıkarak, akıllara durgunluk veren kişilerin yaşam zincirlerinden müthiş eğlenceli bir roman örüyor. Yalan Yanlış, yaklaşık yüz yıllık bir kesitte, siyasal ve toplumsal dönüm noktalarının insanların yaşamlarında bıraktığı izleri sürüyor.



22 Ocak 2025 Çarşamba

Kitap - Ucuz Romancılar Murat Menteş

 Herkese merhabalar efenim,

Murat Menteş yakından takip ettiğim ve bütün kitaplarını alıp okuduğum bir yazar.Bu çıkan son kitabını da hemen alıp okuyup kütüphanemde külliyatının içerisine koydum elbette.Menteş yine aynı edebi absürd diliyle yazmış.Bu sefer roman karakterleri kendi yazarlardan oluşan arkadaş çevresi.Hepsini de bildiğim ve kitaplarını okuduğum için yabancılık çekmedim okurken.Hakan Günday,Alper Canıgüz,Emrah Serbes ve elbette kendini koymuş karakter olarak.Başka tanıdığımız yazarlarda figüran olarak selam verip çıktılar.

Diğer kitaplarına oranla bi tık daha vasat buldum açıkçası bu kitabını ve okurken de biraz sıkıldım.Tamam o hiperaktif Menteş dili yine aynı ama nedense olay örgüsünü ve kitabın kurgusunu sevmedim.Tamam yine absürd olaylar falan oluyor okurken eğleniyor insan ama o kadar diğer kitaplarında daha farklı bir tat ve zekice olayları bağlama vardı.Bu sanki öylesine yazılmış gibi geldi bana sadece birbirinden bağımsız absürd olaylar oluyor ama çok da bir yere bağlanmıyor.



19 Ocak 2025 Pazar

Kitap - Aşkın Suçları Marquis De Sade

 Herkese merhabalar efenim,

Aşkın Suçları (Les Crimes de l'Amour), ünlü Fransız yazar Marquis de Sade'ın 1800'lü yılların sonlarına doğru kaleme aldığı kısa öykülerden oluşan bir derlemedir. De Sade, özellikle yazdığı eserlerde sınırları zorlayan, toplumsal ahlak anlayışına karşı çıkan, cinsellik, güç, şiddet ve özgürlük üzerine derinlemesine analizler yapan bir yazar olarak tanınır. Aşkın Suçları, onun eserleri arasında önemli bir yer tutar çünkü hem aşkı hem de insan doğasının en karanlık yönlerini sorgular. Ancak bu eser, hem içerdiği cinsellik hem de psikolojik derinlik açısından okuyucularını rahatsız edebilecek bir düzeye ulaşır.

Aşkın Suçları, De Sade’ın tipik eserlerinden biri olarak, aşkı bir anlamda "suç" olarak ele alır ve bireylerin aşk adı altında işlediği ahlaki, psikolojik ve fiziksel suçları irdeler. Bu kısa öykülerde, aşk ve tutkunun insanın en derin arzuları ve karanlık yönleriyle nasıl iç içe geçtiği gözler önüne serilir. De Sade, aşkı basit bir duygusal ya da romantik bir bağ olarak görmek yerine, güç ilişkileri, iktidar mücadeleleri, özgürlük arayışı ve toplumsal normlardan sapma ile ilişkilendirir.

De Sade’ın aşk anlayışı, sıklıkla şiddetle, sadizmle, boyun eğişle ve çıkarcılıkla bağlantılıdır. Karakterler, özgürlüklerinin peşinden gitmek ve kendi arzularını tatmin etmek için toplumsal ve ahlaki sınırları aşarlar. Bu bağlamda, De Sade'ın yazdığı metinler, çağdaş toplumlardaki cinsel ve duygusal tabu anlayışlarını, baskı ve iktidar ilişkilerini sorgulayan, aynı zamanda insanın içindeki derin ve karanlık dürtüleri araştıran eserlerdir. Aşkın Suçları, bu temaların bir yansıması olarak, aşkın gücünü ve aynı zamanda bu gücün nasıl yanlış, tahrip edici bir biçime dönüşebileceğini ortaya koyar.




17 Ocak 2025 Cuma

Kitap - Bi Dünya Kitap Grubu İle Ocak Ayı Kitabı Yırtıcı Kuşlar Zamanı Ahmet Ümit

 Herkese merhabalar efenim,

Fiziksel buluşmaların olduğu kitap kulübümle birlikte bir de online buluşmaların olduğu aynı zamanda ünlü yazarlarında davet edildiği işlerini güzel yapan ve kulüp konusunda sıkı bir denetimi olan yeni bir kitap kulübüne katıldım.Tesadüfen reklamlarına denk gelip girdim kulübe.İsme Bi Dünya Kitap Grubu.Ocak ayında denk geldiğim ilk yazarları Ahmet Ümitti.Kitap fuarından son çıkan kitabını daha düştüğü ilk gün aldım ama bir türlü okuyamamıştım bu vesile ile okumuş oldum hem de yazarın kendisinden kitapla ilgili şeyler dinlemiş oldum.

Ahmet Ümit, Türk edebiyatının en önemli polisiye yazarlarından biri olarak, her yeni kitabında okurlarını kendine özgü dünyasına çekmeye devam ediyor. Yırtıcı Kuşlar Zamanı, yazarın derin karakter analizlerini, toplumsal eleştirisini ve karmaşık suç örgütlerini ustaca harmanladığı bir roman olarak dikkat çekiyor. Gerilim, psikolojik derinlik ve insan ruhunun karanlık köşelerine dair cesur bir bakış sunan bu eser, okurları yalnızca suçun peşinden sürüklemekle kalmaz, aynı zamanda onların toplumsal yapılar ve bireysel sorumluluklar üzerine düşünmesini sağlar.

Yırtıcı Kuşlar Zamanı, İstanbul'un karanlık ve gizemli sokaklarında geçen, bir yandan suçları çözmeye çalışan bir dedektifin hikayesini anlatırken, diğer yandan geçmişin hayaletlerinden kaçan ve onları yüzleşmeye çalışan bireylerin içsel yolculuklarına odaklanır. Ana karakter Hikmet, suç dünyasında uzun yıllar görev yapmış ve geçmişindeki travmalarla yüzleşmekte zorlanan bir dedektif olarak karşımıza çıkar. Hikmet'in görev aldığı ilk soruşturma, garip bir cinayetle başlar ve bu cinayet, yalnızca fiziksel bir suçun ötesinde, toplumsal ve bireysel travmaların izlerini taşır.

Romanın ana ekseninde, bir yandan cinayet soruşturmasını izlerken, diğer yandan karakterlerin geçmişiyle yüzleşmesi, bireysel kimlik ve adalet anlayışlarını sorgulaması da önemli bir yer tutar. Suçun derinliklerine inildikçe, arka planda Türkiye'nin toplumsal ve politik geçmişine dair ince göndermeler de yapılır. Yırtıcı Kuşlar Zamanı, bir yandan bir suç romanı olarak sürükleyici bir yapı sunarken, bir yandan da okuyucusuna derin düşünsel sorular yöneltir.






15 Ocak 2025 Çarşamba

Kitap - Samsun Kitap Ağacı İle Ocak Ayı Kitabı Barış Bıçakçı Bizim Büyük Çaresizliğimiz

 Herkese merhabalar efenim,

Ocak ayı kitabımızı büyük bir hevesle alıp okudum 12 Ocakta da buluşmaya gidecektim ama dün ki posta dediğim gibi çok hastaydım o yüzden katılamadım etkinliğe ama yine de kitabı okuduğum için buradan yazıp post olarak paylaşmak istedim.

Barış Bıçakçı ismini çok fazla duyduğum bir yazardı ama okumak kitap kulübü ile nasip oldu diyebilirim.Kitap sanki birine yazılmış gibi anlatılıyor daha çok itaf gibi ama tam da değil daha sonradan bi anıya dönüyor gibi.Değişik bir yazım tarzı vardı ama bundan çok karakterlere ve konuya odaklandım ve bir kez daha erkeklerden nefret ettim okurken :D Konusu anne babasını kaybetmiş bir kızın abisinin 2 erkek arkadaşını kız kardeşini emanet etmesini ve 3 kişinin aynı evde hayat sürmelerini anlatıyor.2 erkek ve 1 kız aynı evde yaşanmaz tabiki de hele de bu kız gibi travma sahibi bir kız çocuğu ile.Abisinin de tam bir mal olduğunu eklemeden geçemicem.Bu iki erkek tabiki de aynı evde yaşadıkları bu yarılı kuşa aşık oluyorlar ama kız iki erkek karakteri de seçmiyor ve başka travmalar daha yaşarken bu 2 erkek kızla cinsel fantezi hayalleri falan kuruyorlar.Vallahi okurken "ay ne kadar naif" falan diye hiç düşünemedim erkek karakterlere gıcık olmaktan o yüzden sinirle okuyup bitirdim kitabı :D

Bizim Büyük Çaresizliğimiz, büyümemenin yollarını arayan iki orta yaşlı adam ile anne babasının ölümü sonucu acilen büyümek, kaybetmenin acısıyla başa çıkmak zorunda kalan genç bir kadına dair hüzünlü bir hikâye.

Kitap - Afet Gezginleri Yun Ko Eun

 Herkese merhabalar efenim,

Bir süredir iş yerinde karne haftası olduğu için çok yoğundum bir de üstüne hasta oldum evde de sürekli yatar vaziyette olduğum için buraları biraz boşladım gibi oldu ama şimdi işler yoluna girip biraz yavaşlayınca buraya ve kendime zaman ayırdım.

Kore edebiyatından değişik bir roman var bugün kitap postumuzda.Afet bölgelerini rehber eşliğinde gezerek para kazanan bir tur şirketinde çalışan bir kadını anlatıyor kitap.Ara okuma olarak aldım zaten 2 günde falan okuyup bitirdim kitabı oldukça kısa ve akıcı bir metin konu oldukça değişik ve aslında nereye varacak diye de merak ettiriyor insanı.Kore ve Japon edebiyatının tarzını çok seviyorum bu tarz kitapları çevrildikçe alıp okumak istiyorum.

Turizim acentesi olan seyahat paketleri satan bir çalışan olan Yona bir anda kendisini turlardan birinde buluyor. Hep uzaktan izleyen sadece satış yapan Yona satmış olduğu paketleri bizzat kendisi deneyimliyor, bu deneyimleri hayatında yeni kararlar almaya yönelik adımlar atmasına sebep oluyor.



1 Ocak 2025 Çarşamba

Kitap - Daisy Darker Alice Feeney

 Herkese merhabalar efenim,

Yeni yılın ilk kitap yorumu ile karşınızdayım.Herkese 2025 umarım sağlık,para,başarı ve mutluluk getirir.En azından bana getirmesini istiyorum.Aşktan yana yüzümüzü hiç gülmedi zaten ya da kısa süreli güldü diyelim o yüzden aşk meşk istemeyi de bıraktım artık yeni yıldan ondan yana bi ümidim kalmadı en azından bol bol para kazanıp ve sağlıklı olup bol bol yiyip,okuyup,gezelim en güzeli bu gibi şimdilik :)

Bu seneyi 70 kitap okuyarak tamamladım bu arada.2025 yılı içinde hedefim 100 kitap.

Alice Feeney ablamızı ben ve kız kardeşimin çok sevdiğimizden bahsetmiştim size.Türkçeye çevirilen son kitabını da hemen aldım ama yine bir sürü teori üretmeme rağmen bu kitabında da ne katili ne olacakları bilebildim yine bol ters köşeli 2024 te okuduğum en iyi romanlardan biri olarak kalıcak aklımda.2025 yılında yazarın başka kitapları da çevirilecek diye bir duyum aldım yayınevinin sayfasından gelince hemen alırım diye düşünüyorum.

Darker ailesi, birbirlerinden uzak geçirdikleri on yılın ardından bir araya gelmiş ve ninelerinin 80. yaş günü için bir gelgit adasındaki Deniz Camı adını verdikleri evlerinde buluşmuştu. Ancak her gece olduğu gibi, o gece de gelgit başladığında, sekiz saat boyunca dünyanın geri kalanıyla bağlantıları kesildi.



26 Aralık 2024 Perşembe

Kitap-Yıldızlı Gece Debbie Macomber

 Herkese merhabalar efenim,

Noel haftasında geleneksel olmak üzere her yıl Noel temalı kitaplar okumaya ve bunun koleksiyonunu yapmaya karar verdim.2024 yılı için bir zamanlar çok severek okuduğum,okuması kolay,insana huzur ve sıcaklık duygusu veren bir yazar olan Debbie Macomber ablamızdan Yıldızlı Gece romanını seçtim.Daha çok içinde +18 sahneler barındırmayan aile romantik komedisi tadında olan bir kitap tabiki çok fazla romantik klişeler var içinde ama tam da bu temanın kitabı diyebilirim.Kitap kapağı dahil her şeyi ile bu temaya uygun tatlı 2-3 günde okunabilecek bir kitaptı.

Çalıştığı gazetedeki görevinden hiç memnun olmayan Carrie için iki seçenek vardı. Ya doğup büyüdüğü yere, ailesinin yanına geri dönecek ya da kariyerinde farklı bir yol çizmek için fırsat arayacaktı. Kendisine, kimsenin ulaşamadığı ve herkesin çok merak ettiği çok satan yazar Finn ile röportaj yapması önerildiğinde bunu hiç düşünmeden kabul eden Carrie, ne kadar zor bir seçimle karşı karşıya kalacağını henüz bilmiyordu. O güne kadar herkesten, özellikle kadınlardan uzak durmak konusunda başarılı olan Finn ise, bu davetsiz misafirin hayatını nasıl değiştireceğinden habersizdi.


25 Aralık 2024 Çarşamba

Kitap - Taş Kağıt Makas Alice Feeney

 Herkese merhabalar efenim,

Şu sıra kız kardeşimle birlikte bu yazara aşık olduk resmen hemen Türkçeye çevrilmiş son kitabını da aldım ve bundan sonra çevrilirse de hemen gidip alacağım.Son sayfaya kadar gerilimi,gizemi ve ters köşeyi elden bırakmayan oldukça iyi düşünülmüş ve kurgulanmış bir kitap daha.Yazar bu konuda çok iyi , kitabı okurken bir çok teori yapıyorsunuz ama en sonunda hepsi çöp oluyor ve olanları öğrenince sesli bir şekilde "Nee!!" diye şaşırıp ayakta dolanırken buluyorsunuz kendinizi :D

Taş Kağıt Makas, İngiliz yazar Alice Feeney'nin 2021 tarihli psikolojik gerilim romanıdır. Konu, mutsuz bir evlilikte olan ve İskoç kırsalında yeniden işlevlendirilen bir şapele hafta sonu tatili yapan bir çiftin hikayesini konu alıyor.





Bilim Kurgu Filmi : Okja

 Herkese merhabalar efenim, Güney Koreli yönetmen Bong Joon-ho'nun 2017 yapımı filmi Okja, sadece bir macera ya da bilim kurgu filmi olm...