Kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Ocak 2025 Pazar

Kitap - Aşkın Suçları Marquis De Sade

 Herkese merhabalar efenim,

Aşkın Suçları (Les Crimes de l'Amour), ünlü Fransız yazar Marquis de Sade'ın 1800'lü yılların sonlarına doğru kaleme aldığı kısa öykülerden oluşan bir derlemedir. De Sade, özellikle yazdığı eserlerde sınırları zorlayan, toplumsal ahlak anlayışına karşı çıkan, cinsellik, güç, şiddet ve özgürlük üzerine derinlemesine analizler yapan bir yazar olarak tanınır. Aşkın Suçları, onun eserleri arasında önemli bir yer tutar çünkü hem aşkı hem de insan doğasının en karanlık yönlerini sorgular. Ancak bu eser, hem içerdiği cinsellik hem de psikolojik derinlik açısından okuyucularını rahatsız edebilecek bir düzeye ulaşır.

Aşkın Suçları, De Sade’ın tipik eserlerinden biri olarak, aşkı bir anlamda "suç" olarak ele alır ve bireylerin aşk adı altında işlediği ahlaki, psikolojik ve fiziksel suçları irdeler. Bu kısa öykülerde, aşk ve tutkunun insanın en derin arzuları ve karanlık yönleriyle nasıl iç içe geçtiği gözler önüne serilir. De Sade, aşkı basit bir duygusal ya da romantik bir bağ olarak görmek yerine, güç ilişkileri, iktidar mücadeleleri, özgürlük arayışı ve toplumsal normlardan sapma ile ilişkilendirir.

De Sade’ın aşk anlayışı, sıklıkla şiddetle, sadizmle, boyun eğişle ve çıkarcılıkla bağlantılıdır. Karakterler, özgürlüklerinin peşinden gitmek ve kendi arzularını tatmin etmek için toplumsal ve ahlaki sınırları aşarlar. Bu bağlamda, De Sade'ın yazdığı metinler, çağdaş toplumlardaki cinsel ve duygusal tabu anlayışlarını, baskı ve iktidar ilişkilerini sorgulayan, aynı zamanda insanın içindeki derin ve karanlık dürtüleri araştıran eserlerdir. Aşkın Suçları, bu temaların bir yansıması olarak, aşkın gücünü ve aynı zamanda bu gücün nasıl yanlış, tahrip edici bir biçime dönüşebileceğini ortaya koyar.




17 Ocak 2025 Cuma

Kitap - Bi Dünya Kitap Grubu İle Ocak Ayı Kitabı Yırtıcı Kuşlar Zamanı Ahmet Ümit

 Herkese merhabalar efenim,

Fiziksel buluşmaların olduğu kitap kulübümle birlikte bir de online buluşmaların olduğu aynı zamanda ünlü yazarlarında davet edildiği işlerini güzel yapan ve kulüp konusunda sıkı bir denetimi olan yeni bir kitap kulübüne katıldım.Tesadüfen reklamlarına denk gelip girdim kulübe.İsme Bi Dünya Kitap Grubu.Ocak ayında denk geldiğim ilk yazarları Ahmet Ümitti.Kitap fuarından son çıkan kitabını daha düştüğü ilk gün aldım ama bir türlü okuyamamıştım bu vesile ile okumuş oldum hem de yazarın kendisinden kitapla ilgili şeyler dinlemiş oldum.

Ahmet Ümit, Türk edebiyatının en önemli polisiye yazarlarından biri olarak, her yeni kitabında okurlarını kendine özgü dünyasına çekmeye devam ediyor. Yırtıcı Kuşlar Zamanı, yazarın derin karakter analizlerini, toplumsal eleştirisini ve karmaşık suç örgütlerini ustaca harmanladığı bir roman olarak dikkat çekiyor. Gerilim, psikolojik derinlik ve insan ruhunun karanlık köşelerine dair cesur bir bakış sunan bu eser, okurları yalnızca suçun peşinden sürüklemekle kalmaz, aynı zamanda onların toplumsal yapılar ve bireysel sorumluluklar üzerine düşünmesini sağlar.

Yırtıcı Kuşlar Zamanı, İstanbul'un karanlık ve gizemli sokaklarında geçen, bir yandan suçları çözmeye çalışan bir dedektifin hikayesini anlatırken, diğer yandan geçmişin hayaletlerinden kaçan ve onları yüzleşmeye çalışan bireylerin içsel yolculuklarına odaklanır. Ana karakter Hikmet, suç dünyasında uzun yıllar görev yapmış ve geçmişindeki travmalarla yüzleşmekte zorlanan bir dedektif olarak karşımıza çıkar. Hikmet'in görev aldığı ilk soruşturma, garip bir cinayetle başlar ve bu cinayet, yalnızca fiziksel bir suçun ötesinde, toplumsal ve bireysel travmaların izlerini taşır.

Romanın ana ekseninde, bir yandan cinayet soruşturmasını izlerken, diğer yandan karakterlerin geçmişiyle yüzleşmesi, bireysel kimlik ve adalet anlayışlarını sorgulaması da önemli bir yer tutar. Suçun derinliklerine inildikçe, arka planda Türkiye'nin toplumsal ve politik geçmişine dair ince göndermeler de yapılır. Yırtıcı Kuşlar Zamanı, bir yandan bir suç romanı olarak sürükleyici bir yapı sunarken, bir yandan da okuyucusuna derin düşünsel sorular yöneltir.






15 Ocak 2025 Çarşamba

Kitap - Samsun Kitap Ağacı İle Ocak Ayı Kitabı Barış Bıçakçı Bizim Büyük Çaresizliğimiz

 Herkese merhabalar efenim,

Ocak ayı kitabımızı büyük bir hevesle alıp okudum 12 Ocakta da buluşmaya gidecektim ama dün ki posta dediğim gibi çok hastaydım o yüzden katılamadım etkinliğe ama yine de kitabı okuduğum için buradan yazıp post olarak paylaşmak istedim.

Barış Bıçakçı ismini çok fazla duyduğum bir yazardı ama okumak kitap kulübü ile nasip oldu diyebilirim.Kitap sanki birine yazılmış gibi anlatılıyor daha çok itaf gibi ama tam da değil daha sonradan bi anıya dönüyor gibi.Değişik bir yazım tarzı vardı ama bundan çok karakterlere ve konuya odaklandım ve bir kez daha erkeklerden nefret ettim okurken :D Konusu anne babasını kaybetmiş bir kızın abisinin 2 erkek arkadaşını kız kardeşini emanet etmesini ve 3 kişinin aynı evde hayat sürmelerini anlatıyor.2 erkek ve 1 kız aynı evde yaşanmaz tabiki de hele de bu kız gibi travma sahibi bir kız çocuğu ile.Abisinin de tam bir mal olduğunu eklemeden geçemicem.Bu iki erkek tabiki de aynı evde yaşadıkları bu yarılı kuşa aşık oluyorlar ama kız iki erkek karakteri de seçmiyor ve başka travmalar daha yaşarken bu 2 erkek kızla cinsel fantezi hayalleri falan kuruyorlar.Vallahi okurken "ay ne kadar naif" falan diye hiç düşünemedim erkek karakterlere gıcık olmaktan o yüzden sinirle okuyup bitirdim kitabı :D

Bizim Büyük Çaresizliğimiz, büyümemenin yollarını arayan iki orta yaşlı adam ile anne babasının ölümü sonucu acilen büyümek, kaybetmenin acısıyla başa çıkmak zorunda kalan genç bir kadına dair hüzünlü bir hikâye.

Kitap - Afet Gezginleri Yun Ko Eun

 Herkese merhabalar efenim,

Bir süredir iş yerinde karne haftası olduğu için çok yoğundum bir de üstüne hasta oldum evde de sürekli yatar vaziyette olduğum için buraları biraz boşladım gibi oldu ama şimdi işler yoluna girip biraz yavaşlayınca buraya ve kendime zaman ayırdım.

Kore edebiyatından değişik bir roman var bugün kitap postumuzda.Afet bölgelerini rehber eşliğinde gezerek para kazanan bir tur şirketinde çalışan bir kadını anlatıyor kitap.Ara okuma olarak aldım zaten 2 günde falan okuyup bitirdim kitabı oldukça kısa ve akıcı bir metin konu oldukça değişik ve aslında nereye varacak diye de merak ettiriyor insanı.Kore ve Japon edebiyatının tarzını çok seviyorum bu tarz kitapları çevrildikçe alıp okumak istiyorum.

Turizim acentesi olan seyahat paketleri satan bir çalışan olan Yona bir anda kendisini turlardan birinde buluyor. Hep uzaktan izleyen sadece satış yapan Yona satmış olduğu paketleri bizzat kendisi deneyimliyor, bu deneyimleri hayatında yeni kararlar almaya yönelik adımlar atmasına sebep oluyor.



1 Ocak 2025 Çarşamba

Kitap - Daisy Darker Alice Feeney

 Herkese merhabalar efenim,

Yeni yılın ilk kitap yorumu ile karşınızdayım.Herkese 2025 umarım sağlık,para,başarı ve mutluluk getirir.En azından bana getirmesini istiyorum.Aşktan yana yüzümüzü hiç gülmedi zaten ya da kısa süreli güldü diyelim o yüzden aşk meşk istemeyi de bıraktım artık yeni yıldan ondan yana bi ümidim kalmadı en azından bol bol para kazanıp ve sağlıklı olup bol bol yiyip,okuyup,gezelim en güzeli bu gibi şimdilik :)

Bu seneyi 70 kitap okuyarak tamamladım bu arada.2025 yılı içinde hedefim 100 kitap.

Alice Feeney ablamızı ben ve kız kardeşimin çok sevdiğimizden bahsetmiştim size.Türkçeye çevirilen son kitabını da hemen aldım ama yine bir sürü teori üretmeme rağmen bu kitabında da ne katili ne olacakları bilebildim yine bol ters köşeli 2024 te okuduğum en iyi romanlardan biri olarak kalıcak aklımda.2025 yılında yazarın başka kitapları da çevirilecek diye bir duyum aldım yayınevinin sayfasından gelince hemen alırım diye düşünüyorum.

Darker ailesi, birbirlerinden uzak geçirdikleri on yılın ardından bir araya gelmiş ve ninelerinin 80. yaş günü için bir gelgit adasındaki Deniz Camı adını verdikleri evlerinde buluşmuştu. Ancak her gece olduğu gibi, o gece de gelgit başladığında, sekiz saat boyunca dünyanın geri kalanıyla bağlantıları kesildi.



26 Aralık 2024 Perşembe

Kitap-Yıldızlı Gece Debbie Macomber

 Herkese merhabalar efenim,

Noel haftasında geleneksel olmak üzere her yıl Noel temalı kitaplar okumaya ve bunun koleksiyonunu yapmaya karar verdim.2024 yılı için bir zamanlar çok severek okuduğum,okuması kolay,insana huzur ve sıcaklık duygusu veren bir yazar olan Debbie Macomber ablamızdan Yıldızlı Gece romanını seçtim.Daha çok içinde +18 sahneler barındırmayan aile romantik komedisi tadında olan bir kitap tabiki çok fazla romantik klişeler var içinde ama tam da bu temanın kitabı diyebilirim.Kitap kapağı dahil her şeyi ile bu temaya uygun tatlı 2-3 günde okunabilecek bir kitaptı.

Çalıştığı gazetedeki görevinden hiç memnun olmayan Carrie için iki seçenek vardı. Ya doğup büyüdüğü yere, ailesinin yanına geri dönecek ya da kariyerinde farklı bir yol çizmek için fırsat arayacaktı. Kendisine, kimsenin ulaşamadığı ve herkesin çok merak ettiği çok satan yazar Finn ile röportaj yapması önerildiğinde bunu hiç düşünmeden kabul eden Carrie, ne kadar zor bir seçimle karşı karşıya kalacağını henüz bilmiyordu. O güne kadar herkesten, özellikle kadınlardan uzak durmak konusunda başarılı olan Finn ise, bu davetsiz misafirin hayatını nasıl değiştireceğinden habersizdi.


25 Aralık 2024 Çarşamba

Kitap - Taş Kağıt Makas Alice Feeney

 Herkese merhabalar efenim,

Şu sıra kız kardeşimle birlikte bu yazara aşık olduk resmen hemen Türkçeye çevrilmiş son kitabını da aldım ve bundan sonra çevrilirse de hemen gidip alacağım.Son sayfaya kadar gerilimi,gizemi ve ters köşeyi elden bırakmayan oldukça iyi düşünülmüş ve kurgulanmış bir kitap daha.Yazar bu konuda çok iyi , kitabı okurken bir çok teori yapıyorsunuz ama en sonunda hepsi çöp oluyor ve olanları öğrenince sesli bir şekilde "Nee!!" diye şaşırıp ayakta dolanırken buluyorsunuz kendinizi :D

Taş Kağıt Makas, İngiliz yazar Alice Feeney'nin 2021 tarihli psikolojik gerilim romanıdır. Konu, mutsuz bir evlilikte olan ve İskoç kırsalında yeniden işlevlendirilen bir şapele hafta sonu tatili yapan bir çiftin hikayesini konu alıyor.





23 Aralık 2024 Pazartesi

Kitap - Ne Yaptığını Biliyorum Alice Feeney

 Herkese merhabalar efenim,

Uzun bir zaman sonra okuduğum en heyecanlı,akıcı ve sonunu tahmin edemediğim gerilim,polisiye kitabı oldu.Booktuberlar ve bir çok okuyucu tarafından övülen ve yılın en çok satan ve en çok okunan polisiye gerilim yazarı unvanını bence hak eden bir yazar oldu Alice Feeney.Kitapların sanırım film uyarlaması da yapılacakmış onlara da bakarım gibime geliyor.Her 50 sayfa da bir insanı ters köşeye yatıran ve en sonunda da tatmin edici bir finalle hiç beklemediğim bir yerden katil çıkan harika bir roman.Bu yılın bence de en iyilerinden biri olmaya aday.Yazarın Türkçeye çevrilen diğer kitaplarını aldım heyecanla okumayı bekliyorum.

Tipik bir İngiliz kasabası olan Blackdown'da bir kadın öldürüldüğünde, BBC spikeri Anna Andrews bu haberi yapmak istemiyordu. Dedektif Jack Harper'sa onun bu vakayla bir alakası olduğundan şüpheleniyordu. Ta ki başında bulunduğu cinayet soruşturmasında kendi de şüpheli durumuna düşene kadar.



22 Aralık 2024 Pazar

Kitap - Samsun Kitap Ağacı İle Aralık Ayı Kitabı Kul Seray Şahiner

 Herkese merhabalar efenim,

Dün toplantımızı yaptık.İlk defa Seray Şahiner okudum bu vasıta ile.Dilini ve kadın dünyasını anlatmasını çok sevdim gerçi burada ki cahil kadın karakteri okudukça içimi fenalar bastı gerçek bir kişi olsa "Abla kendine gelll" diyerek omuzlarından tutar sarsardım herhalde.Benimle birlikte kulüpteki herkes de aynı fikirdeymiş.Okuması kolay oldukça keyifli bir kitap aslında ama baş karakter çok cahil kocası tarafından terk edilmiş ve çocuğu olmayan bundan dolayı da çalıştığı halde kendine bakabildiği halde kocası döndün isteyen ve o keş adamdan çocuğu olsun isteyen yalnız apartmanda temizlik görevlisi olan bir kadının hikayesi.Tabi ki vizyon olarak ve yaşam olarak bizlerden uzakta bir kadın olsa da kadın kadındır diyerek illa ki içimizden bir şeyler bulup empati kurabildiğimiz bir kitap oldu.



18 Aralık 2024 Çarşamba

Kitap - Stepford Kadınları Ira Levin

 Herkese merhabalar efenim,

Ira Levin’in Stepford Kadınları (orijinal adıyla The Stepford Wives), 1970’lerin feminist hareketiyle paralel bir şekilde, toplumsal cinsiyet rolleri ve kadın kimliği üzerine derinlemesine bir eleştiri sunan gerilim dolu bir psikolojik roman. New York’lu genç bir kadın olan Joanna Eberhart, ailesiyle birlikte Stepford adlı küçük bir kasabaya taşınır. Burada, kasaba kadınlarının inanılmaz derecede mükemmel, uysal ve hizmetkâr bir tavır sergilediğini fark eder. Zamanla, bu kadınların tuhaf davranışlarının ardında gizemli bir sır olduğunu keşfeder.

Levin, kasaba halkının ve özellikle kadınların mükemmeliyetçi yaşamlarını sorgularken, bu durumun ardındaki karanlık gücü ustaca işliyor. Stepford Kadınları, bireylerin özgür iradesinin nasıl yok sayılabileceğini ve toplumsal baskılarla şekillendirilen kimliklerin tehdit altına girmesini ele alır. Roman, yalnızca bir korku hikâyesi olmanın ötesinde, kadınların toplumda nasıl şekillendirildiğine dair güçlü bir alegori sunuyor.

Levin’in gerilim yaratma tarzı, sıradan bir kasaba hayatını tehditkar bir hale getiriyor, okuyucuyu her sayfada daha fazla tedirgin ediyor. Stepford Kadınları, hem psikolojik bir gerilim hem de toplumsal eleştiri açısından önemli bir eser olarak günümüzde de hâlâ büyük bir yankı uyandırıyor.



Kitap - Aşk Çıkmazı Ali Hazelwood

 Herkese merhabalar efenim,

Serinin okuduğum son kitabı olan Aşk Çıkmazında 3'lü arkadaş grubunun son aşk hikayesini de yine tek gecede bir heveste okuyup bitirdim bir daha ki aya belki yazarın diğer kitaplarını da alıp okuyabilirim ama şimdilik bu kadar başka türdeki kitaplara yönelmeyi düşünüyorum bence yeterince okumak anlamında aşka meşke doydum şimdilik :D

Mühendis olmak, özellikle de tüm zorluklarına rağmen kadın bir mühendis olmak, Sadie için bitmek bilmeyen mücadele anlamına geliyordu. Bununla birlikte, kalbini paramparça eden adamla küçücük bir asansörde –hem de saatlerce– mahsur kaldığında, bu savaştan sağ çıkabileceğinden emin değildi. Erik büyük hatası yüzünden istediği kadar özür dileyebilirdi; fakat genç kadın onu affetmemeye kararlıydı.

Sadie’nin en karmaşık batıl inançları bile böylesine garip bir kavuşmayı öngöremezdi. Erik, üşüdüğü için ceketini çıkarıp ona uzatırken ve bakışları yumuşarken bile tam bir çelişkiydi. Böylece genç kadının aklında önemli bir soru şekillendi:

Taş kalpli düşmanı göründüğünden daha fazlası olabilir miydi?



15 Aralık 2024 Pazar

Kitap - Sıfırın Altında Ali Hazelwood

 Herkese merhabalar efenim,

Ali Hazelwood’un Sıfırın Altında kitabı, romantizm ve bilim dünyasını bir araya getiren özgün hikayelerden biri olarak dikkat çekiyor. Kitap, Hazelwood’un bilimsel altyapı ve karakterlerin entelektüel derinliğiyle harmanladığı, modern ve eğlenceli bir romantik komedi olarak öne çıkıyor.

Hikaye, karakterlerin kişisel gelişimlerine, kariyer mücadelelerine ve aralarındaki güçlü kimyaya odaklanırken, feminist bir bakış açısını da vurguluyor. Bilim dünyasında yer alan kadınların karşılaştıkları zorluklar ve cinsiyetçi önyargılar, kitabın arka planında ustaca işleniyor. Hazelwood, mizahı ve duygusal anları dengeli bir şekilde kullanarak okuyucuyu bir yandan güldürürken bir yandan da düşündürmeyi başarıyor.

Sıfırın Altında, sade ve akıcı bir dile sahip olduğu için rahatça okunabilen bir kitap. Yazarın diğer eserlerinde olduğu gibi, karakterlerin samimi diyalogları ve gerçekçi hissettiren ilişkileri, hikayeyi sürükleyici kılıyor. Özellikle romantik komedi seven ve bilimle harmanlanmış hikayelere ilgi duyan okurlar için ideal bir tercih.

14 Aralık 2024 Cumartesi

Kitap - Aynı Çatı Altında Ali Hazelwood

 Herkese merhabalar efenim,

Eğlenceli bir kitap serisine başladım geçen hafta kitaplar aslında ayrı ayrı ama 3 kız arkadaşın aşk hayatlarını anlatıyor ve kızlar arkadaş olduğu için birbirine bir şekilde değiniyor kitaplar.Kısa novella tarzında +18 sahnelerinde yer aldığı hafta sonunda okunacak bir seri.

Çevre mühendisi olan Mara’ya, hiç beklemediği bir anda kocaman bir ev miras kalır. Çok sevdiği akıl hocası Helena, vasiyetinde Mara’ya da bir yer ayırmış ve evini ona bırakmıştır. Ancak asıl sürpriz daha sonra ortaya çıkar: Evin sadece yarısı Mara’ya kalmıştır. Diğer yarısı ise Helena’nın huysuz yeğeni

Liam Harding’e aittir.

Yeni ev arkadaşından ilk gördüğü anda etkilenen Mara, acı gerçeği kısa zamanda keşfeder: Liam, bir petrol firmasının avukatıdır ve Mara’nın çevre sevgisi ne kadar büyükse, Liam’ın çalıştığı şirketin çevreye duyarsızlığı da o kadar fazladır.

İlk tanışmalarının büyüsü bu gerçek altında ezilirken ne Mara ne de Liam evden vazgeçmeye isteklidir.  Böylece aynı çatı altında büyük bir çatışma başlar.

Sorun şudur ki biriyle aynı evde yaşamak, zamanla onu tanımak anlamına da gelir. Ve Mara, Liam hakkında ne kadar çok şey öğrenirse, ondan nefret etmek o kadar zorlaşır.

Âşık olmaksa çok daha kolaydır.



5 Aralık 2024 Perşembe

Kitap- Aşk Hipotezi Ali Hazelwood

 Herkese merhabalar efenim,

Aşırı güzel baya insanı saran ve kendine bağlayan genç yetişkin romantik komedi kitap önerisi ile geldim sizlere.Öncelikle içinde +18 kısımlar var onu belirtmem gerekiyor.Cinayet cinayet yoruldum ben de yılın tam da bu zamanında araya bi minnoşluk serpeyim dedim yazara ve kitaba aşık oldum resmen hemen yazarın diğer Türkçeye çevrilen kitaplarını da sipariş ettim.

Ali Hazelwood’un Aşk Hipotezi (The Love Hypothesis), 2021’de yayımlandığı günden bu yana romantik kurgu sevenler için büyük bir ilgiyle okunan, aynı zamanda bilime olan ilgisini edebiyatla birleştiren bir hikaye sunuyor. Hazelwood, bu romanında bilim dünyasında geçen bir aşk hikayesiyle okurunu hem eğlendiriyor hem de tatlı bir romantizmle sarıyor. Aşk Hipotezi, bir yandan güçlü, bağımsız ve tutkulu karakterler yaratırken, diğer yandan bilim dünyasının dinamiklerine dair mizahi ve sıcak bir bakış açısı sunuyor.

Romanın başkahramanı Olive Smith, genetik mühendisliği öğrencisi ve yüksek lisans tezini tamamlamak üzere olan bir bilim insanıdır. Olive, aynı zamanda sosyal ilişkilerde pek de rahat olmayan, işine adanmış bir kadındır. Bir gün, sevgilisiyle ilgili bir yalan uydurmak zorunda kaldığı bir durumla karşılaşır. Bu yalanı sürdürmek için, araştırma laboratuvarında tanıdığı, karizmatik ve biraz soğuk bir profesör olan Adam Carlsen ile anlaşmak zorunda kalır. Adam, başta Olive’in teklifine biraz mesafeli yaklaşsa da, zamanla bu yalanın içinde gelişen gerçek bir ilişki, ikisinin de hayatını değiştirecektir.

Aşk Hipotezi, bildiğimiz romantik kurgu kalıplarına modern bir dokunuş yaparak, hem bilimsel bağlamda geçer hem de klasik bir "en sevilen tür" olan opposites attract (zıtlar birbirini çeker) temasını işler. Olive ve Adam arasındaki ilişki, başta çıkar ilişkisi gibi görünse de, zamanla duygusal bir derinliğe bürünür. Hazelwood, karakterlerin aralarındaki kimyayı çok iyi bir şekilde kurgular. Başlangıçtaki çekişmeler, mizahi anlar ve çatışmalar, okuru merakta bırakırken, aynı zamanda onların daha derin ve gerçek bir bağ kurmalarını izlemek oldukça keyiflidir.

Romanın en önemli yönlerinden biri, bilimsel dünyayı ve akademik yaşamı aşk hikayesiyle harmanlayarak anlatmasıdır. Olive’in yüksek lisans çalışmaları ve Adam’ın profesörlük kariyerine dair detaylar, okura bilimsel bir ortamda geçen bir ilişkinin nasıl olabileceğini gösterirken, akademik dünyada karşılaşılan zorluklar ve zihinlerdeki önyargılar da vurgulanır. Hazelwood, bu dünyada kadının rolünü de ele alır ve karakterleri, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, başarı baskısı ve kariyer ile kişisel yaşam arasındaki dengeyi bulmaya çalışan insanlarmış gibi betimler.

Kitabın yazım tarzı oldukça eğlenceli ve mizahi unsurlarla bezeli. Olive’in iç monologları, onun biraz garip ama sevimli kişiliğini ve güven arayışını çok iyi yansıtır. Hazelwood, karakterlerin diyaloglarını doğal ve içten bir şekilde kurgular, bu da kitaba gerçek bir samimiyet katmaktadır. Okur, Olive’in ve Adam’ın hikayelerini sadece bir aşk öyküsü olarak değil, aynı zamanda iki insanın birbirlerini tanıma süreci olarak da deneyimler.

Aşk Hipotezi, özellikle romantizm ile bilimsel merakı birleştiren ve bu ikisi arasındaki zıtlıkları eğlenceli bir şekilde işlerken, aynı zamanda karakter gelişimine de büyük bir özen gösterir. Hazelwood, hem karakterlerin içsel çatışmalarına hem de aralarındaki ilişkinin evrilmesine yeterince yer verir. Okur, bu süreçte yalnızca bir aşk hikayesine tanıklık etmekle kalmaz, aynı zamanda karakterlerin kişisel dönüşümlerine de şahitlik eder.

Hazelwood’un bu eserinde, romantizmin yanı sıra, arkadaşlık, güven, kariyerle ilgili mücadeleler ve özgüven temaları da işleniyor. Özellikle genç kadınların bilimsel alanlarda kendilerini kabul ettirme çabası, Olive’in hikayesinde güçlü bir şekilde işlenir. Kitap, sadece aşkı değil, aynı zamanda bir kadının kariyerindeki başarısını ve kendi gücünü keşfetme yolculuğunu da anlatıyor.

Sonuç olarak, Aşk Hipotezi, romantizm severlerin ilgisini çekecek kadar tatlı, bilimsel dünyaya dair meraklı okurlar için ise eğitici bir hava taşıyan bir romandır. Hem romantik komedi unsurlarını hem de kadın karakterin kişisel gelişimini harmanlayan bu kitap, duygu dolu anların yanı sıra keyifli bir okuma deneyimi sunar. Bilimle aşkın buluştuğu bu modern romantik kurgu, okuruna neşe ve umut verirken, aynı zamanda kalp kırıklığı ve pişmanlık gibi duyguları da gerçekçi bir şekilde keşfeder.

Aşk Hipotezi, yalnızca romantizm arayanlar için değil, aynı zamanda bilimsel bir bağlamda insan ilişkilerini keşfetmek isteyenler için de ideal bir seçimdir.



1 Aralık 2024 Pazar

Kitap - Buz Gibi Soğuk Tess Gerritsen

 Herkese merhabalar efenim,

Tess Gerritsen, tıp ve suç psikolojisi üzerine kurduğu derinlikli hikayelerle tanınan bir yazardır. Buz Gibi Soğuk (Ice Cold), yazarın gerilim ve psikolojik dramayı birleştiren en etkileyici eserlerinden biri olarak öne çıkar. Bu romanda, Gerritsen, soğuk, ürpertici bir atmosferin içinde, ölüm ve hayatta kalma arasındaki ince çizgiyi keşfederken, aynı zamanda insanların karanlık yönlerine dair de derinlemesine bir sorgulama yapar.

Buz Gibi Soğuk, başkahraman Dr. Maura Isles’in bir cinayet soruşturmasına katılmasıyla başlar. Isles, daha önceki eserlerden tanıdığımız, akılcı ve soğukkanlı bir adli tıp uzmanıdır. Ancak bu sefer, karşılaştığı olay sadece bir cinayet soruşturmasından daha fazlasıdır. Isles, dedektif Jane Rizzoli ile birlikte, bir dağ köyünde gerçekleşen bir dizi esrarengiz ölümün arkasındaki sırrı çözmeye çalışırken, bir yandan da kendi geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalacaktır.

Bir grup insan, lüks bir dağ tatili sırasında kaybolmuş ve arama kurtarma ekipleri onları bulduğunda, ölü bedenler, tıpkı bir kaza sonucu ölmüş gibi yerlerde yatmaktadır. Fakat Dr. Isles’in incelemeleri, bu ölümlerin ardında bir suçun yattığını ve hepsinin birbirine bağlanan karmaşık bir gizemin parçası olduğunu gösterir. Katil veya suçlu kimdir? Gerçekler ne kadar uzak olabilir? Maura ve Jane, bir yandan bu sorulara yanıt ararken, diğer yandan karanlık bir sırra doğru sürüklenirler.



25 Kasım 2024 Pazartesi

Kitap-Yabancılarla Bir Yaz Taiçi Yamada

 Herkese merhabalar efenim,

Taiçi Yamada’nın Yabancılarla Bir Yaz (Summer with the Strangers), 2017’de yayımlanan ve Japon edebiyatının özgün seslerinden biri olarak dikkat çeken bir romandır. Yamada, bu eserinde insan ilişkilerinin derinliklerine inmeyi ve evrensel yalnızlık, aidiyet, kayıp ve bağ kurma temalarını işliyor. Yazar, sade ama etkileyici bir dil kullanarak okuru, kısa bir yaz tatilinin içindeki karmaşık duygusal bir yolculuğa çıkarıyor. Kitap, yalnızca bir yazın anlatısına dayalı gibi görünse de, alt metinlerinde hayatın farklı dönemlerinde karşımıza çıkan kırılmaların ve zorlukların izlerini sürüyor.

Yabancılarla Bir Yaz; iki ana karakterin etrafında şekillenen bir hikaye sunar. Ana karakter, genç bir adam olan Kazuo, hayatındaki eksiklikleri ve kayıpları sorgularken, yaz tatilinde tanıştığı yabancılarla bir araya gelir. Bu yeni insanlarla geçirdiği zaman, ona yalnızca zamanın nasıl geçtiğini değil, kendi yaşamına ve seçimlerine dair soruları da hatırlatır. Kazuo’nun çevresindeki insanlar, farklı geçmişlere sahip, farklı kişisel mücadelelerle yüzleşen ama bir şekilde hayatına dokunan figürlerdir. Kazuo’nun bu yaz boyunca yabancılarla kurduğu ilişkiler, ona kendisini keşfetme fırsatı sunar, fakat aynı zamanda bu kişilerle kurduğu bağların zayıflığının ve geçiciliğinin farkına varması onu hüzünlü bir içsel yolculuğa çıkarır.

Yamada, kitapta karakterlerin içsel dünyalarını detaylı bir şekilde inceleyerek, onların duygu durumlarını, korkularını, hayal kırıklıklarını ve umutlarını derinlemesine işler. Kazuo’nun yaşamındaki boşluğu ve yabancılarla kurduğu geçici ilişkilerin onun içsel dünyasında nasıl yankılar uyandırdığını gözler önüne serer. Yamada'nın bu temaları işlerken gösterdiği beceri, okuru yalnızca Kazuo’nun hayatına değil, kendi hayatına da dair sorgulamalar yapmaya sevk eder.

Kitap, karakterlerin yalnızlıkları ve diğer insanlarla kurdukları geçici bağlar üzerinden evrensel bir hikaye sunar. Ancak bu "yabancı" kelimesi yalnızca dışarıdan gelen kişilerle sınırlı değildir; aynı zamanda, Kazuo'nun içsel yabancılığına, yani kendisiyle olan uzaklığına da işaret eder. Kitap boyunca bu yabancılığın farklı boyutları sergilenir. Kazuo'nun geçmişi, ilişkileri ve yaşamına dair verdiği kararlar, ona yalnızca kendini bulma yolunda değil, aynı zamanda başkalarına ve çevresine nasıl yabancılaştığını da gösterir.

Yamada’nın dil kullanımı sade ama son derece etkileyicidir. Hikaye, yavaşça ilerlerken her bir anın, her bir detayın ve her bir karakterin içsel çatışmalarının üzerinde durulur. Yamada'nın bu tarzı, okuru sürekli olarak düşünmeye ve hikayenin katmanlarına inmeye teşvik eder. Hikayenin sonlarına doğru, Kazuo'nun yaşadığı duygusal çözülmeler, okuru derinden etkileyen bir şekilde ele alınır.

Yabancılarla Bir Yaz, bir yaz tatilinin içinde geçen basit bir hikayeden çok daha fazlasıdır. Kitap, insan ruhunun karmaşıklığı, başkalarıyla kurduğumuz bağlar ve yalnızlığımızla yüzleşme üzerine derin bir anlatıdır. Yamada, karakterlerini ve onların ilişkilerini öylesine ince bir şekilde dokur ki, her bir okur, farklı bir şekilde bağ kurabilir. Bu roman, geçici ilişkiler ve bağlantıların insanın içsel dünyasında ne kadar büyük yankılar uyandırabileceğine dair derin bir keşif sunar.

Kitabın en güçlü yönlerinden biri, Yamada’nın küçük bir yaz hikayesi üzerinden insanın içsel yolculuğunu evrensel bir çerçevede ele almasıdır. Yalnızlık, kayıp, zamanın geçici doğası gibi temalar, okuru hem duygusal hem de düşünsel anlamda derinleştirir. Yabancılarla Bir Yaz, hayatın kısa anlarında bile büyük anlamlar taşıyabileceğini gösterirken, okura insan olmanın ne demek olduğuna dair bir içsel yolculuğa çıkarır.

Sonuç olarak, Taiçi Yamada’nın Yabancılarla Bir Yaz adlı eseri, yalnızca bir yaz tatilinin ötesine geçer; insan ruhunun zenginliğine dair evrensel bir hikaye sunar. Gerçekten derin düşünmeye sevk eden ve okuru kendi yaşamı ile yüzleştiren bir roman arayanlar için son derece değerli bir okuma deneyimi sunar.



22 Kasım 2024 Cuma

Kitap - Ruh Koleksiyoncusu Tess Gerritsen

 Herkese merhabalar efenim,

Seriye kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Tess Gerritsen, gerilim ve korku edebiyatında kendine sağlam bir yer edinmiş, özellikle de tıp ve suç dünyasına dair derinlemesine bilgisiyle tanınan bir yazardır. Ancak, Ruh Koleksiyoncusu (The Soul Collector) adlı eseri, yazarın edebi yeteneklerini yalnızca cinayet ve suç çözme ile sınırlı tutmayıp, aynı zamanda psikolojik gerilimle harmanlayarak daha geniş bir okur kitlesine hitap eden bir roman olarak öne çıkıyor.

Gerritsen, bu kitabında, korku ve gerilim temalarını psikolojik derinliklerle ve esrarengiz unsurlarla birleştiriyor. Ruh Koleksiyoncusu, yalnızca fiziksel bir tehdit değil, aynı zamanda zihinsel ve duygusal bir sınav olarak okurun karşısına çıkar. Gerilimli atmosferi, ürpertici olay örgüsü ve güçlü karakter yapıları ile Tess Gerritsen, okuru sayfalar boyunca sıkıca sarar.

Ruh Koleksiyoncusu, zorlu bir cinayet soruşturmasını konu alırken, bunun yanında ölüm, ruh ve kötülük gibi derin temaları da işler. Kitap, başkahraman Dr. Maura Isles ve Dedektif Jane Rizzoli karakterlerinin etrafında gelişir. Isles, bu sefer yalnızca bir adli tıp uzmanı olarak değil, aynı zamanda çok daha büyük bir korkunun ve tehlikenin ortasında kalan bir karakter olarak yer alır. Jane Rizzoli ise, kendisini tehlikeli bir olayı çözerken bulur, ancak bu kez yalnızca bir katil değil, çok daha gizemli bir kötülükle karşı karşıya olduklarını fark ederler.

Romanın başlangıcında, ilginç ve ürkütücü bir cinayetle başlarız. Bir dizi korkunç ölüm, bir şekilde birbirine bağlanır ve geriye yalnızca izler kalır. Bu cinayetlerin izini sürerken, katilin amacı ya da kimliği gibi temel sorulara ulaşmak giderek daha zor hale gelir. Kurbanların ortak bir özelliği vardır, ancak bunun ne anlama geldiğini çözmek, Rizzoli ve Isles için neredeyse imkansız görünmektedir. Zaman ilerledikçe, okur da karakterler gibi, ölümle ilgili farklı kavrayışlara ve ruhsal bir boşluğa doğru sürüklenir. Bu, sadece bir cinayet soruşturmasından çok, insan ruhunun karanlık yönlerine dair bir yolculuk gibidir.





14 Kasım 2024 Perşembe

Kitap - Akra'da Bulunan Elyazması Paulo Coelho

Herkese merhabalar efenim,

Paulo Coelho'nun Akra'da Bulunan Elyazması (orijinal adıyla The Manuscript Found in Accra), yazarın karakteristik felsefi derinliğiyle, insanın yaşamına dair evrensel soruları sorguladığı bir eserdir. 2012 yılında yayımlanan bu roman, Coelho’nun daha önceki işlerinden tanıdığımız mistik öğeleri, tarihsel bir arka planla birleştirerek okurla buluşturur.

Kitap, 1099 yılına, Haçlı Seferleri'nin patlak verdiği döneme, Kudüs'e yakın bir bölgede geçen bir olayın etrafında şekillenir. Bir grup insan, yaklaşan felakete karşı hazırlık yaparken, bir araya gelir ve çeşitli düşünürlerin, bilginlerin, liderlerin sorularına yanıtlar arar. Akra adlı antik bir şehirde bulunan el yazması, aslında okura bir felsefi sohbetin kapılarını aralar.

Coelho'nun bu eserindeki en dikkat çekici yönlerinden biri, geçmiş ile günümüz arasında kurduğu güçlü bağdır. Romanın formatı, bir tür diyalog veya monolog şeklinde ilerler. Okur, zaman zaman anonim bir bilge şahsiyetin perspektifinden düşündürücü öğretilerle karşılaşır. Bu öğretiler, insanın yaşam, ölüm, sevgi, korku, zorluklar ve başarı gibi temel temalarına dair derin iç görüler sunar.

Bir diğer önemli tema ise, insanın içsel huzuru ve dengeyi bulma çabasıdır. Coelho, bireylerin dış dünyadan ziyade içsel yolculuklarına odaklanmalarını salık verir. İnsan, bazen kaçınılmaz bir şekilde hayatındaki zorluklarla yüzleşmek zorunda kalabilir, ancak bu süreçte kalbini dinlemek ve gerçek benliğine ulaşmak esas olan yolculuk olacaktır.

Kitap, yalın bir dil ve anlaşılır bir üslup kullanarak, okuru derin düşüncelere sevk ederken, aynı zamanda yaşamın anlamını keşfetmek adına bir tür rehberlik sunar. Romanın diyalogları ve felsefi açıklamaları, okuyucunun kendi hayatındaki değerleri, inançları ve hedefleri yeniden gözden geçirmesine olanak tanır. Bunun yanı sıra, Coelho'nun tipik olarak kullandığı sembolizm ve metaforlar, hikayenin zenginliğine katkıda bulunur.

Akra'da Bulunan Elyazması, Coelho'nun insan ruhunun derinliklerine inmeyi sürdüren bir eseri olarak öne çıkar. Dışarıdan bakıldığında basit bir hikaye gibi görünse de, alt metinlerdeki felsefi öğretilerle çok katmanlı bir anlatıya dönüşür. Bu eser, okuru sadece okuma deneyimiyle değil, aynı zamanda düşünsel ve duygusal olarak da etkileyebilir. Özellikle felsefi ve mistik öğretilere ilgi duyan okuyucular için Coelho’nun bu kitabı önemli bir okuma deneyimi sunmaktadır.

Spoiler vermeden söylenebilecek en önemli şey, bu kitabın her yaştan okurun kendi içsel yolculuğunu keşfetmesi için bir fırsat sunduğudur. Akra'da bulunan el yazması, okuruna yalnızca geçmişe dair bir tarihsel anlatı sunmakla kalmaz, aynı zamanda bugüne dair derin bir içsel anlam arayışına da ışık tutar.



13 Kasım 2024 Çarşamba

Kitap - Mefisto Kulübü Tess Gerritsen

 Herkese merhabalar efenim,

Seriye hız kesmeden devam ediyorum.

Tess Gerritsen, dünya çapında tanınan bir gerilim yazarı olarak, özellikle tıp ve suç konularına odaklanan eserleriyle dikkat çekmiştir. Ancak Mefisto Kulübü (The Mephisto Club), yazarın alışılmışın dışında bir yolculuğa çıktığı ve daha fazla psikolojik gerilimle harmanlanmış bir romanıdır. Bu kitap, yalnızca suç ve gizem unsurlarıyla değil, aynı zamanda psikolojik derinlikleri ve felsefi temalarıyla da okuru etkileyen bir gerilim romanıdır.

Roman, Dr. Maura Isles ve Detective Jane Rizzoli karakterlerinin etrafında şekillenir. Bu ikili, Tess Gerritsen’in daha önceki eserlerinden tanıdığımız, karmaşık ve güçlü kadın karakterlerdir. Maura Isles, bir patolog olarak adli tıp dünyasında çalışan, mantıklı ve mesafeli bir profesyonelken; Jane Rizzoli, cesur bir dedektif olarak suç dünyasına dair derin bir içgörüye sahiptir. Bu ikili, geçmişte birlikte birçok vakayı çözmüş olsalar da, Mefisto Kulübü'nde, karşılarına çıkacak olan cinayetler onların sınırlarını zorlayacaktır.

Romanın merkezindeki gizem, özellikle bir dizi korkunç cinayet etrafında şekillenir. Cinayetlerin ardındaki sır, klasik bir "katil kim?" sorusundan daha fazlasını içerir. Her bir kurbanın ölümünün, bir tür sembolizm taşıdığı ve geride bıraktığı izlerin, daha derin bir anlam taşıdığı ortaya çıkar. Rizzoli ve Isles, her cinayetle birlikte bir adım daha derine inmeye çalışırken, karşılarında sadece bir katil değil, bir dizi entelektüel ve felsefi engel de bulurlar.



11 Kasım 2024 Pazartesi

Kitap - Bu Kitabı Çalın Murat Gülsoy

 Herkese merhabalar efenim,

Kitap okuma serüvenimize yine Murat Gülsoy'un öykü kitabı ile devam ediyoruz.2001 yılında Sait Faik Hikaye Armağanı almış bir kitap.İçinde Gülsoy'u Gülsoy yapacak olan tekinsiz hikayelerin başlangıçları var diyebiliriz.Murakamivari bulduğum bir yazar kendisi o yüzden eserlerini okumayı oldukça seviyorum Amazon indirimde gördükçe de almaya çalışıyorum.

Murat Gülsoy'un Bu Kitabı Çalın adlı öykü kitabı, edebiyatın ve yaşamın kesişim noktasında duran, okuru sürekli olarak sorgulayan ve düşündüren bir yapıt. Yazar, okuyucusunu yalnızca bir hikayenin peşinden sürüklemekle kalmıyor, aynı zamanda edebiyatın sınırlarını, kitapların gücünü ve bireysel kimliklerin arayışını sorgulayan bir yolculuğa çıkarıyor.

Öykülerin, sürükleyici ve çok katmanlı yapısı ile dikkat çekiyor. Gülsoy, karakterlerinin iç dünyalarını derinlemesine işlerken, bir yandan da anlatıdaki zaman ve mekan arasındaki geçişlerle okuru şaşırtmayı başarıyor. Bu Kitabı Çalın, klasik bir edebiyat romanı olmanın ötesinde, okuyucuya sürekli olarak anlam arayışı sunuyor. Bu anlam arayışı, hem metinlerin gücü hem de hayatın anlamı üzerine derinlemesine düşündürüyor.

Eser, edebiyatseverler için sadece bir okuma deneyimi değil, aynı zamanda kitapların ve hikayelerin ne kadar güçlü araçlar olduğuna dair bir meditasyon. Yazar, metinler arasındaki ilişkiyi ve okumanın çok yönlü etkilerini sorgularken, okurun kitaba yaklaşımını da şekillendiriyor.

Kitabın en ilginç yönlerinden biri, anlatımında sürekli bir merak unsuru barındırması. Gülsoy, okurun ilgisini sürekli taze tutarak, metni adeta bir bulmaca gibi sunuyor. Her sayfa, okuru yeni bir keşfe çıkarıyor, yeni sorular soruyor ve her bir adımda yeni anlamlar doğuruyor. Kitap, sadece hikaye anlatmakla kalmayıp, bir anlam evreni inşa ediyor.

Murat Gülsoy, dilin sınırlarını zorlayarak, insanın içsel dünyasındaki karmaşayı, boşlukları ve arayışları derinlemesine irdeliyor. Bu kitap, sadece bir edebiyat eseri değil, aynı zamanda bir düşünsel yolculuk. Bu Kitabı Çalın, düşündüren, sorgulayan ve son derece etkileyici bir roman olarak edebiyat dünyasında kendine sağlam bir yer ediniyor.

Geçtiğimiz yıl yayınlanan ilk öykü kitabı 'Oysa Herkes Kendisiyle Meşgul' ile dikkat çeken Murat Gülsoy, genç kuşak öykücüleri arasında yetkin üslubu, özgün konularıyla, kendisine yer açacağının işaretlerini vermişti...



Kitap - Aşkın Suçları Marquis De Sade

 Herkese merhabalar efenim, Aşkın Suçları (Les Crimes de l'Amour), ünlü Fransız yazar Marquis de Sade'ın 1800'lü yılların sonlar...