31 Mayıs 2021 Pazartesi

Kitap - İzmir Kitap Kulübü İle Mayıs Ayı Kitabı Parçalanma Chinua Achebe

 Herkese merhabalar efenim,

Dün İzmir Kitap Kulübü ile Mayıs ayı temamız olan "Afrika Edebiyatı"na en çok oyu alarak seçilen "Parçalanma" kitabının zoom toplantısına katıldım.Toni Morrison'un "Sula" kitabı Afrika edebiyatı sayılmıyorsa Afrika edebiyatından okuduğum ilk kitaptı benim için diyebilirim.Daha önce üniversitedeyken Afrika kabilelerinin yaşantısını anlatan bir kısa film izlemiştim film festivalinde oradan az çok biliyorum kültürlerini ama okuma anlamında benim için yeni bir deneyimdi.Gerçekçi olmak adına kitapta kullanılan eril dil,değişik inançlar,o "beyaz adam"ın gelmesiyle birlikte parçalanmanın yaşanma süreçlerini tartıştık grupla.Ben kadar gruptaki bir çok kişi içinde farklı ve yeni bir okuma deneyimi olmuş.Afrika'nın siyasi tarihine ve o sömürülme süreçlerine çok fazla girmeden kitap üzerinden tartıştık genelde.

Benim de katıldığım ortak görüşler , kitabın kesit kesitmiş gibi sunulmasından ötürü olaylar arasında kurguda kopukluk hissedilmesi , kitabın kapağından ve arka yazısından ötürü bir "kahramanlık" ve "savaş" öyküsü okumayı beklerken oldukça yumuşak bir hikaye okuduk.Ayrıca kitap seri 2. ve 3. kitapları da varmış grubumuzun moderatörü o kitapları da okumuş ama açıkçası benim aşırı ilgimi çeken bir okuma olmadığı için ben okumayı düşünmüyorum devamını.

TIME’ın seçtiği “1923-2005 Yılları Arasında Yayımlanan En İyi İngilizce 100 Roman”dan biri.

Afrika edebiyatının en büyük ismi Chinua Achebe gerçekçi tarzda yazdığı ve çoğunlukla Batı’nın Afrika’yı kolonileştirmesi üzerine kaleme aldığı romanlarıyla her ne kadar yerel bir hikâye anlatsa da yarattığı karakterler ve kurgularıyla evrensel meselelere değinmeyi başaran nadir yazarlardan. 2007’de dünya edebiyatına yaptığı katkılardan dolayı Man Booker Uluslarası Ödülü’nü kazanan Achebe’nin ilk romanı Parçalanma ise hem yazarın hem de bir kıtanın başyapıtı.

Okonkwo kendi döneminde yaşayan en büyük güreşçi ve savaşçıdır. Ünü bir yangın gibi tüm Batı Afrika’ya yayılmıştır. Fakat bir gün istemeden bir kabile üyesini öldürür ve o andan itibaren her şey parçalanmaya başlar. İşlediği bu suçtan dolayı gittiği sürgünden yıllar sonra geri döndüğünde, köyünde misyonerleri ve sömürge idarecilerini bulur. Artık kontrolünü tümden yitirdiği hayatı, hızla yok oluşa sürüklenir.

Parçalanma, klasik bir kahramanlık anlatısı olmakla birlikte klişelerden uzak, son derece özgün bir roman. Modern edebiyatın belki de en büyük trajedisi.

30 Mayıs 2021 Pazar

Kore Dizisi : Stranger From Hell

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün Netflix de yer alan eski izlemediğim Kore dizilerine bi bakayım derken ne kadar dirensem de bu diziye karşı (bana göre olmadığını düşündüm) Lee Dong Wook Oppa'nın çekeciliğine karşı koyamadım zaten dizide kötü rol olmasına karşı hatta tam olarak baş rol olmamasına karşı hep kendisini izlemek izledim aval aval umarım biz hayranlarına daha fazla bekletmez ve yakın zamanda güzel bir dizi ile ekranlara geri dönüş yapar.Bu arada dizi mini bir dizi aslında ve Webtoon dan uyarlanmış,Gizem/gerilim kategorisinde diyebiliriz.İzlerken bazı yerlerinde sıkıldım elbette ama öyle izlenmeyecek de bir dizi değil bence mini dizi olduğu için alıp götürüyor son bölüme kadar insanı :)

Dizi, birkaç kişi ile mutfağını ve banyosunu paylaşacağı bir daireye yeni taşınan Jong-Woo’nun (Im Si-Wan) etrafında dönmektedir. Taşındıktan bir süre sonra ev arkadaşlarının göründüğü kadar normal insanlar olmadığını anlar. Ayrıca evde tuhaf olaylar meydana gelmektedir.

Karakterleri:

Im Si-Wan dizide 20’li yaşlarında olan Yoon Jong-Woo karakterini canlandırmaktadır. Hayatı boyunca küçük bir kasabada yaşamıştır. Ancak Seul’deki küçük bir ofiste iş bulur. Bu yüzden Seul’e taşınır.

Lee Dong-Wook dizide bir diş doktoru olan Seo Moon-Jo karakterini canlandırmaktadır. Jong-Woo’nun (Im Si-Wan) yeni taşındığı apartmana yakın bir yerde kliniği vardır. Küçük bir kasabadan Seul’e yeni taşınan Jong-Woo’ya, Seul’deki hayata uyum sağlamasında yardımcı olur.

29 Mayıs 2021 Cumartesi

Japon Dizisi : Mairunovich

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün postumuzda mini bir Japon dizisi var.Netflix'in yanında Hulu Tv ve başka platformlarda Kore ve Japon dizileri yapmaya başladılar.Bu diziyi yine Hulu Tv de izleyebileceğiniz gibi internetten de Türkçe altyazılı şekilde izleyebilirsniz elbette.Klişe gibi duran ama Japon dizisi olduğu için bölümler ilerledikçe klişeden uzaklaşan kendine özgü bir hal alan dizi diyebiliriz :)

Kinoshita Mairu, kendisinin çirkin  olduğunu düşünen ve okuldakiler tarafından "zehirli mantar" diye çağrılan bir lise öğrencisidir. Bir gün okulun yakışıklı ve havalı çocuğu Kumada Tenyu, onu hızlıca sevimli bir kıza dönüştürür. Mairu kendini değiştirmeye çalışırken bir yandan da gerçek aşkı aramaya başlar.

28 Mayıs 2021 Cuma

Tayland Dizisi : Mae Krua Kon Mai

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün ki Tayland dizisi  her zaman izlediğim tarzda yani Romantik-Komedi.Son bölüme kadar eğlenerek izlediğim ve 2 günde izleyip bitirdiğim bir dizi oldu.Sanırım güncel bir dizi o yüzden çevirisi var ama hangi sitede olduğunu bilmiyorum izlemek isterseniz biraz google amcadan araştırma yapmanız gerekiyor :D

Dao ve Param, aile büyükleri tarafından evlendirilmeye zorlanır, ancak Dao ve Param daha öncesinde birbirlerini hiç görmedikleri için bu evliliğe sıcak bakmamaktadırlar. Dao Param hakkında  parasız kaldığı ve statüsünü yükseltmek için bir kadınla evlenmeye ihtiyaç duyduğunu ve bir sevgilisi olduğu  söylentilerini duyduktan sonra onun gerçek yüzünü ortaya çıkarmak ve bu evliliği engellemek için plan yapar.. Aşçı kılığında Paramın evinde işe başlar. Gelecekteki kocasını gerçek yüzünü ortaya çıkarmaya çalışırken yaşanan olaylar içinden çıkılmaz bir hale dönecektir.

27 Mayıs 2021 Perşembe

Tayland Dizisi : Girl From Nowhere

 Herkese merhabalar , 

Bugün yine Netflix de yer alan bir Tayland dizisinden bahsedicem.Bu sefer ki Tayland dizimiz romantik bir dizi değil ! Gerilim/gizem tadında 2 sezonluk daha çok bana Japon dizilerini anımsatan bir dizi oldu.Zaten baş roldeki kız da Japonlara acayip benziyor (hele de saç kesimi).Dizinin bazı bölümlerini çok beğensem de bazı bölümlerini aşırı saçma ve gereksiz buldum 2.sezonun sonunda 3.sezonunda gelebileceğine dair bir mesajla bitti gibime geldi benim 3.sezon gelirse de izlerim büyük ihtimal.İzlemesi keyifli her bölüm birbirinden farklı hikayeleri ve oyuncuları barındıran bir dizi , tavsiyemdir :)

Nanno adlı gizemli ve akıllı kız, farklı okullara transfer olarak her seferinde öğrencilerin ve öğretim kadrosunun yalanlarını ve kabahatlerini açığa çıkarıyor. 

26 Mayıs 2021 Çarşamba

Gerilim Filmi : The Woman In The Window

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün film postumuzda Netflix'e 15 Mayıs da gelen güncel bir film var.Baş rolünde Amy Adams var , bu kadını ne kadar sevdiğimi biliyorsunuz bence artık , ayrıca filmin adından nedense film de Rear Window filmine gönderme varmış gibi hissetmiştim filmi ve daha sonrasında film kritiklerini izleyince gerçekten de filmin başında göndermeler varmış.Ailecek izlediğimiz sonunu tahmin etmeli gerilim-gizem tadında bir filmdi.Amy Adams'ın muhteşem oyunculuğunu izledik genel olarak tek bir mekanda çekilen gizem filmlerindendi.Herkes bir son söyledi evde ve annem tahmin etti filmin sonunu o yüzden pek şaşırdığımız bir son olmadı :)

Yaşadığı kaygı bozukluğu sonrası agorafobisi oluşan ve evinden çıkamayan Anna Fox'un, komşularını gözetlerken bir cinayete şahit olduğunu düşünmesi sonrası gelişen olayları konu ediniyor.

25 Mayıs 2021 Salı

Kitap - Bir Dinozorun Gezileri Mina Urgan

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün kitap postumuzda bir önceki "anılar" kitabını çok severek okuduğum bu sefer " gezi" kitabıyla Mine Urgan'nın gençlik maceralarına devam ediyoruz.Keşke kendisile aynı yıllarda yaşamış biri olsaydım o zamanlarda hayat daha güzelmiş gibime geliyor.Her şey bu kadar yozlaşmadan önce tam da 2000'li yıllarda milenyumda ölmek varmış.Cumhuriyetten bu yana yaşamak varmış.Bunun en güzel canlı örneklerinden biri de Muazez İlmiye Çığ sanırım kadın hem o zamanları hem de bu zamanları da gördü bence kendisi için belki şanslı sayılcak bir şey olmasa da bence şanslı sayılacak bir şey.Bütün Türkiye'ye ahir zamana tanıklık etmek her yiğidin harcı değil sonuçta.

Kitaba gelicek olursak , Urgan diğer kitabında bizi anılara götürürken bu kitabında Akdeniz sularından yurt dışı sularına kadar götürüyor o zamanları gezdiriyor.Eve hapsolduğumuz şu günlerde gezi yazıları okumak kadar özlem gideren başka bir şey daha yok sanırım ...

Mina Urgan Bir Dinozorun Anıları'nı yazarken kitabının bu kadar çok okunacağını hiç beklemiyor, "Benim gibi bir kocakarının hayatını kim merak eder ki..." diyordu.

Ama öyle olmadı. Yüzbinlerce kişi bu ufak tefek, beyaz saçlı, sigara içen, cesur, komünist ve ateist olduğunu televizyon ekranlarında söyleyen İngiliz Edebiyatı profesörünün anılarını okudu ve kendiyle alay etmeyi bilen bu zeki kadını çok sevdi.

Çünkü o, Türkiye aydınının sıcak ve zeki dilidir. Samimi bir düşünce sahibinin, aykırı da olsa, tüm kesimler tarafından kucaklanacağının kanıtıdır.

Türkiye şimdi de onun yeni kitabı 'Bir Dinozorun Gezileri' ile yeryüzünde keyifli ve uygar bir yolculuk yapacak. 'Dinozorca' yani az parayla, tadını çıkarmayı ve insanları tanımayı hedefleyerek yapılmış bu gezileri gülümseyerek okuyacak, okurken düşünecek, yeryüzünü ve kendini tanıyıp öğrenecek, sevecek.

24 Mayıs 2021 Pazartesi

Kitap - Kitaptansöze Kitap Kulübü ile Mayıs Ayı Kitabımız Tortu Selçuk Baran

 Herkese merhabalar efenim,

Bu ay Kitaptansöze kitap kulübü ile ilk defa Selçuk Baran okudum.Yazarla ilk tanıştığım kitabı "Tortu" oldu.Aslında kitap 5 öyküden oluşuyor gibi gözükse de öyküler birbirine bağlı tek bir ana hikayenin bölümleri de diyebiliriz.Saf duyguların işlendiği köylük yerini anlatan bir öykü.Okuması kolay ve akıcı benim hoşlandığım sıkılmadan okuduğum bir ara , dinlenme kitabı oldu :)

Selçuk Baran’ın öykü kitapları dizisinde yer alan Tortu (1984) beş öyküden oluşuyor: “Ablam”, “Arif Hikmet Bey”, “Konak”, “Zekiye”, “Tortu”.

Yalnızlık ve umutsuzluk dolu öykülerinde düşsel, şiirli bir hava yaratmakta başarı gösterdiği kabul edilen Selçuk Baran, Behçet Necatigil’den Vedat Günyol’a, Füsun Akatlı’dan Selim İleri’ye, Hulki Aktunç’tan İbrahim Yıldırım’a, İnci Aral’dan Behçet Çelik’e pek çok yazarın övgüyle üstünde durduğu, ancak günümüz okuru tarafından daha fazla keşfedilmeyi bekleyen bir yazar.

“İşte böyle... Kırmızı gül bile yetişmeyen, kadınları oya işlemek istemeyen bir kasabada oturuyorduk. Bazı bahçelerde hemencecik geçen pembe güller olurdu. Güzel kokarlardı ama koparıp su dolu bir bardağa koymaya gelmezdi; hemen yapraklarını dökerlerdi.”

23 Mayıs 2021 Pazar

Kore Dizisi : Vincenzo

 Herkese merhabalar efenim,

Kore'de oldukça popüler olan son zamanların en çok izlenen dizisi Vincenzo postu ile karşınızdayım ! Eğer baş rolünde oldukça uzun bir aradan sonra (olaylı boşanmasından sonra) oyunculuğa bu dizi ile geri dönüş yapan Song Joong Ki Reiz olmasaydı bence bu dizi bu kadar izlenmez ve popüler olmazdı gibime geliyor.Çünkü dizi öyle ahım şahım bir dizi değil maalesef.Tamam genelde komedi,aksiyon ve çok az da dizinini sonuna kadar sürünen bir romantizm vardı ve kendini az çok da olsa izlettirmeyi başarıyordu ama yine de bu kadar popüler olmayı hak etmeyen bir diziydi bence.Kadın baş rolde dün ki anlattığım film de oynarken tanıdım kendisini Korede de bence öyle aman aman çok tanınan bir kadın değil bu diziyle yıldızı parladı diyebiliriz.Bence dizinin asıl bombaları bu iki iyi baş rolden çok kötü rollerde oynayan 2PM'in tatlışı Taecyeon ve genelde dizilerde ikinci erkek sendromunu bana yaşatan Kwak Dong-yeon oldu.Bu diziden sonra bence bu çocuğu baş rollere alırlar gibime geliyor ama tatlış hem de oyunculuğu çok iyi bir çaylak aktör :)

Dizi, bir İtalyan aile tarafından evlat edinilen Vincenzo Cassano’nun (Song Joong-Ki) etrafında dönmektedir. Korece adı Park Joo-Hyung olan Vincenzo Cassano, İtalya’da mafyalara danışmalık yapan bir avukattır. Ancak, mafya grupları arasında bir savaş başlayınca Kore’ye geri döner. Burada, sosyal adaleti kendi yoluyla sağlamaya çalışır. Bu süreçte, aldığı davaları kazanmak için her şeyi yapan Avukat Hong Cha-Young'a (Jeon Yeo-Bin) âşık olur.

Karakterleri:

Song Joong-Ki dizide bir avukat olan Vincenzo Cassano karakterini canlandırmaktadır. Eşsiz bir müzakere becerisine ve karizmaya sahiptir. Tamamen intikamını almaya odaklanmıştır. İtalya’dan Kore’ye geri döndüğünde köklü ve oldukça acımasız bir kartel keşfeder.

Jeon Yeo-Bin dizide bir avukat olan Hong Cha-Young karakterini canlandırmaktadır. Kore'nin en iyi hukuk firması olan Woosang'ın en iyi avukatlarından birisidir. İyi ya da kötü olmalarından ziyade, bir kişinin içinde bulunduğu durumun, ne kadar avantajlı ya da dezavantajlı olduğuna daha dikkat etmektedir. Vincenzo Cassano (Song Joong-Ki) ile tanıştıktan sonra değişmeye başlar.

22 Mayıs 2021 Cumartesi

Dram Filmi : Night In Paradise

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün yine Kore filmleriyle yola devam ediyoruz.Netflix'den izleyeceğiniz bu yapım biraz aksiyon,biraz dram içeren baş roldeki adamı ilk defa görmeme rağmen ses tonuna ve oyunculuğuna aşık olmamı içeren bir film.Ayrıca baş rolde oynayan kızı da ilk defa izledim kız daha sonra Vincenzo dizisinde baş rol olarak karşıma çıktı sonra da o dizi ile kız baya bi ünlü oldu zaten.(Onun yorum postu da yakın zamanda gelecek.)

Acımasız bir trajedinin ardından bir gangster, Jeju Adası'nda saklanmak zorunda kalır. Haksız yere suçlana gangster, burada kendi şeytanları olan, ölümün eşiğinde olan bir kadınla tanışır.

21 Mayıs 2021 Cuma

Bilim Kurgu Filmi : Seo Bok

 Herkese merhalar efenim,

Film serüvenimize Kore filmleriyle devam ediyoruz.Dizileri birer birer izlerken bir sürrü yeni Kore filmi gelmiş onlara hiç bakamamıştım evde boş vakitten başka bir şeyim olmadığı için hemen onlara bi bakayım dedim.İlk film Park Bo Gum'un bütün tatlışlığı ile bi klonu canlandırdığı Seo Bok isminden gelen bir Bilim Kurgu filmi.Aslında Koreliler bu tarz filmleri bence daha iyi yaparlardı ama bu film kadrosuna rağmen bi olmamış gibi geldi bana.Uzun zamandan sonra Gong Yoo Oppa'yı bir yerler de izlemek çok güzel olsa da o bile kurtaramamış bence filmi.Filmin birçok sahnesi gereksiz uzun olduğu için bi tık sıkıcı diyebilirim bir kaç sahnesi de tamamen dram tadında o yüzden sonuna kadar "ne olacak sonunda acaba,nereye bağlayacaklar" diye diye bana sonuna kadar izlettirdi film kendini ama final bile beni yine tatmin etmedi.Film de tek izlenecek şey Park Bo Gum Oppa ve Gong Yoo Oppa benden söylemesi :)

Ki Heon eski bir istihbarat ajanıdır ve sonsuz yaşamın sırrı olan ilk insan klonu Seo Bok’u güvenli bir şekilde taşıma görevini üstlenmiştir. Güç sahibi insanlar kendi menfaatleri için Seo Bok’a sahit olmak ister ve bu kaosun ortasında kalırlar.

20 Mayıs 2021 Perşembe

Aile Filmi : Dora and the Lost City of Gold

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün Netflix de yer alan bir aile filmi var film postumuzda ! Dora'nın çizgi film versiyonunu ben küçükken izlediğimi hatırlıyorum şimdi live action olarak filmini de görmek beni mutlu etti ailecek de izleyebileceğiniz çok eğlenceli bir çocuk filmi diyebilirim :)

Dora, doğayla iç içe büyümüş bir kızdır. Hayatının büyük bölümünü ailesiyle birlikte ormanları keşfederek ve doğayla iç içe geçirmiştir. Ancak şimdi Dora'nın önünde onu balta girmemiş ormanlardan çok daha fazla korkutan bir macera vardır ve bu maceradan kaçma şansı yoktur. Artık liseye gitmek zorundadır. Her zaman bir kaşifin ruhunu taşıyan genç Dora hızla kendine arkadaşlar bulur. En yakın arkadaşı olan maymun Boots, Diego ve bir grup ayaktakımı kısa sürede Dora'nın en yakın arkadaşı olur. Yeni arkadaş grubu, genç Dora'nın ailesini kurtarmak ve kayıp İnka uygarlığının arkasındaki tahmin edilemez gizemi çözmek için rengarenk bir maceraya atılırlar.

19 Mayıs 2021 Çarşamba

Kitap - Bir Dinozorun Anıları Mina Urgan

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün 19 Mayıs ! Herkesin Gençlik ve Spor Bayramı Kutlu Olsun !

Bugün kitap postundan bahsedeceğiz.19 Mayıs'ın çılgın coşkularla kutlandığı o müthiş yıllar Cumhuriyet yıllarına götürüyor bizi Mina Urgan.Kendisinin daha önce çevirisini yaptığı bazı kitapları okumuştum o yüzden ismine aşinaydım kendi yazdığı bir anı bir de gezi kitabı varmış bunu da öğrenince geçtiğimiz aylarda yaptığım kitap alışverişlerinin birinde Urgan'nın bu iki kitabını da almıştım.Mina'yı gerçekten çok sevdim kendisi istemese de keşke daha çok yaşasaydı onun gibi bir duayenle tanışmayı çok isterdim ama maalesef ki milenyumun başında vefat etmiş kendisi.gerçi ülkenin şimdi ki halini görse zaten kalp krizinden giderdi kadıncağız.Kendisi solcu ve oldukça elit bir hanfendi.Tabi solculuk ve elitlik anlayışı da elbette kendisine özel :) Bu anı kitabını okuyunca bir çok yazarın edebiyat dışındaki özel yaşamlarında ki hallerine tanık olup hem de o güzelim yılların güzelliğine ve Türkiye'nin nasıl hazin bir şekilde değiştiğine şahit oluyorsunuz ...

İngiliz edebiyatı 'duayenimiz' Mina Urgan, bu kez anılarıyla, bir yaşama ustası olarak karşımızda.

Mina Urgan 'Bir Dinozorun Anıları"nda açık yürekli, yalın ve naif bir dille anlatıyor; kendini, çevresindekileri ve bir coğrafyada olan biteni... Halide Edip, Necip Fazıl, Abidin Dino, Neyzen Tevfik, Sait Faik, Yahya Kemal, Ahmet Haşim, Atatürk ve başka pek çok isimle zenginleşmiş bir ömrü..."

Oğuz Atay'ı ayaküstü ve o kadar az gördüm ki, onunla ilgili ancak bir tek izlenim edindim: Koskocaman bir kediye benziyordu tıpkı. Çok kocaman ve çok güzel bir kediye, öyle benziyordu ki, ona elimi uzatınca 'miyaaav' diyeceğini sandım. Miyavlayacağı yerde 'tanıştığımıza memnunum' deyince şaşırıp kaldım."

Mina Urgan'ın anılarını bazen coşkuyla bazen buruklukla ama hep gülümseyerek okuyacaksınız.

18 Mayıs 2021 Salı

Dram Filmi : Nomadland

 Herkese merhabalar efenim,

2021 Oscar'ı kazanan Nomadland filmi oldu biliyorsunuz ki ! O yüzden bu yıl bir çok aday filme hakim olmasam bile bu filmi izlemek istedim.Korona başladığından beri bir çok insan şehir hayatından ya da genel hayatından kaçma eğilimi göstermeye başladı.İnsanların yakınları öldü ve zihinlerde şu sorular yankılanmaya başladı "ben ne için bu kadar çalışıyorum?""Bir ev satın almak,araba almak için mi ömrümü geçiriyorum?".Kapitalist sistemle birlikte insanlar bu soruları aslında zaten sormaya başlamıştı ve bence bu filmde bu sorguyu artık belli bir yaşa gelince daha çok sorgulamış ve en sonunda bir karavan ve bir grup insanla doğada yaşamaya başlayan bir kadını anlatıyor.Soğuk ve gri manzaraların olduğu bir yalnızlık filmi aslında ...

Three Billboards Outside Ebbing, Missouri filminden tanıdığım Frances Mcdormad baş rolünde ... 

60’lı yaşlarında olan Fern, Nevada kırsalında yaşamaktadır. Şehirdeki ekonomik çöküşten etkilenen Fern, neredeyse tüm malını kaybeder. Bu durumun ardından Fern, minibüsünü bir karavan haline getirip, modern bir göçebe olarak yola koyulur.

17 Mayıs 2021 Pazartesi

Kore Dizisi : Mouse

Herkese merhabalar efenim,

Bloglarda çok övülmesi üstüne tarzım olmayan güncel bir Kore dizisi izledim ve izlediğim en iyi K-Dramlardan biriydi diyebilirim."Bebeğinizin psikopat olacağını ve insanları öldüreceğini bilebilseydiniz yine de onu yaşatır mıydınız ?" sorusu temasıyla başlayan psikolojik ve polisiye gerilim tadında bir dizi.Yaklaşık bi ilk 7-8 bölümü gerçekten acayip heyecan vericiydi bir nefeste izledim resmen ama dizi daha sonra ki bölümlerde tuhaf bir yere evrildi işin içine bir çok seri katil girip çıktı ana konuya asıl dizi bağlandı ama ben yine de ilk bölümleri daha çok sebdim "keşke ana konuya bağlanmayaydı" dedim :D Dizi Kore de de baya bir sevildi hatta dizi bitince daha sonrasında özel ek bölümler falanda yayınlandı.

Konusu:

Dizi, psikopat insanları daha anne karnındayken belirleyen bir testin dünyada nasıl bir etki  oluşturacağına ve "Karnındaki çocuğun bir psikopat olacağını bilsen, onu doğurmak ister miydin?" sorusuna odaklanıyor.

Karakterleri:

Lee Seung-Gi dizide çaylak bir polis memuru olan Jung Ba-Reum karakterini canlandırmaktadır. Dik başlı olduğu kadar da dürüst bir insandır ve adaleti sağlamak için elinden geleni yapmaktadır. Bütün bir ulusu korkutan psikopat bir katil ile karşı karşıya kaldıktan sonra tüm hayatı değişir.

Lee Hee-Joon dizide bir dedektif olan Koo Moo-Chi karakterini canlandırmaktadır. Anne ve babası genç bir çocukken cinayete kurban gider. Ebeveynlerinin intikamını almaya kararlıdır. Bu yüzden yasaları çiğnemeyi umursamaz ve suçluları yakalamak için gereken her türlü yola başvurur.

16 Mayıs 2021 Pazar

Gerilim Filmi : Things Heard & Seen

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün Netflix de izlediğim yeni gelen bir film var baş rolünde Amanda Seyfrıed oynuyor.Onu izlemeyeli uzun zaman olmuştu özlemişim beyaz perdede görmeyi :) Bir romandan uyarlanan bu film gerilim/gizem kategorisinde diyebiliriz sonunu baştan yine elbette tahmin etmeye çalıştım ama tam olarak bilemesem de baya bi yaklaşmışım diyebiliriz :) İzlemesi keyifli ortalara doğru biraz tempo düşerse de sonuna doğru yine haraketlenen tam da pazar sineması tadında bir film :)

Manhattan'da yaşayan genç bir çift, Hudson Vadisi’ndeki tarihi bir kasabaya taşınır. Yeni hayatlarına alışmaya çalışırken çift, çok geçmeden evliliklerinin tıpkı bulundukları yerin tarihi gibi karanlıkta olduğunu keşfeder.

15 Mayıs 2021 Cumartesi

Kore Dizisi : Oh My Ladylord

Herkese merhabalar efenim,

Oldukça eğlenceli ve güzel bir şekilde başlayan ama sonrasında aşırı saçmalayan ve hayal kırıklığı yaratan güncel bir Kore dizisinden bahsetmek istiyorum size.Nana'yı da Lee Min Ki'yi de oldukça severim ve bence oldukça yakışan bir çift olmuş.Nana enerjisi çok yüksek çok değişik bir yüz tipi olan bir kadın (en azından bana öyle geliyor) , Lee Min Ki genelde de olduğu gibi burda da çok soğuk bir adamı oynuyor (adamın gerçek halide böyleymiş gibi geliyor bana artık).Zıt kutupların kimyası da bence bu diziyi güzel hale getirdi derken dizi romantik komediden bi 10 bölüm sonra aşırı saçma bir şekilde drama bağlıyor ve aşırı da sıkıcılaşıyor :(

Konusu:

Dizi, romantik bir ilişkisi olmayan bir senarist ile romantik ilişkilerde beceriksiz olan popüler bir oyuncunun etrafında dönmektedir.

Karakterleri:

Lee Min-Ki dizide Güney Kore'deki en iyi gerilim senaristti olan Han Bi-Soo karakterini canlandırmaktadır.

Nana dizide popüler bir oyuncu olan Oh Joo-In karakterini canlandırmaktadır. Çoğunlukla romantik-komedi türündeki dizilerde rol almasına karşın kendi ilişkilerinde berbat birisidir.

14 Mayıs 2021 Cuma

Kitap - Kızların Suskunluğu Pat Barker

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün yine kitap postumuzla devam ediyoruz !

Yine kitap bloglarında ve çok satanlarda görüp konusuna hiç bakmadan aldığım bir kitap.Ben Kirke tarzında tamamen mitolojik karakterleri kurgu çerçevesinde birleştirip okuyucuya sunan bir kitap.Ben Kirke kitabında da aynı yorumu yapmıştım bu kitap hakkında da aynı yorumu yapıcam sanırım.Kitap okurken çok yormuyor akıcı bir kitap sonuna kadar kendini okutturuyor ama mitolojiyi aşırı seven biri değilim o yüzden çok dikkatimi çeken ya da severek okuduğum bir kitap olmadı sadece sonunu biran önce getirmek istedim o kadar.

Onu görmeden önce sesini duydum: Çığlığı surlarımızın içinde yankılanıyordu. Tanımak için onu görmenize gerek yoktu, şanı savaşacağı yerlere önceden gelirdi: Yüce ve zeki Akhilleus, tanrılara benzeyen Akhilleus… Ondan bahsederken bu isimlerin hiçbirini kullanmazdık. “Kasap” derdik biz ona.

Beni kendi şehrimden, tahtımdan kopardığı gün eski hayatıma dair her şey ardımda kaldı. Troya’yı almak üzere yola çıkmış bir ordunun kölesi, kardeşlerimi ve kocamı öldürmüş Akhilleus’un odalığıydım artık. Kim olduğunu önemsemediği bir ganimettim onun için, fazlası değil.

Neyi mi önemserdi peki? Şanını… çünkü pazarlık böyle yapılmıştı, hilekâr tanrıların ona verdiği söz buydu: Troya surları altında erken bir ölüme karşılık ebedi şan ve şeref. Ve ölümü yakındı, bunu biliyordu.

Ama bu hikâye savaşın nasıl şanlı olduğunu, erkeklerin ne kadar cesurca çarpıştığını anlatmayacak, o defalarca yapıldı. Hayır, bu tarihte unutulmaya zorlananların hikâyesi. Yine de unutulmayacağız, yıllar sonra bile anneler çocuklarına Troya şarkılarını söyleyecek, biz de onların rüyalarından eksik olmayacağız… kâbuslarından da.

Kızların Suskunluğu’nda Pat Barker, Troya Savaşı’nı Akhilleus, Odysseus ve Agamemnon gibi intikam peşindeki erkeklerin değil, onların gölgesinde kalan bir kadın olan Briseis’in gözünden anlatıyor ve İlyada destanına yepyeni bir bakış açısı getiriyor.

13 Mayıs 2021 Perşembe

Kitap - Beyaz Kitap Han Kang

 Herkese merhabalar efenim,

Herkese iyi bayramlar ! 

Bugün bayram şekeri olarak kitap postu var elbette ama biraz yerden yere vuracağım bir kitap olucak.Han Kang okumayı sevdiğim daha önce 2 kitabını okuduğum Koreli bir yazar.April yeni kitabını da Türkçe ye çevirince hemen aldım elbette güvendiğim bir iki kitap bloğu da bu kitabı beğendiklerini söylemişti kitabı alıp içini açınca benimle dalga geçtiklerini düşündüm !

Kitabı roman sandım ilk başta ama değil öykü kitabı daha doğrusu öykü bile denemez.Deneme yazısı ? Serbest çağrışım ? 

Yazar hayatında "beyaz" olarak nitelendirdiği nesneleri toplayıp onların hayatında ki anlamlarına göre hikayeler yazmış ama ne anlatmak istemiş cidden anlamadım çünkü hikayeler yarım yarım ne başı var ne sonu,hatta bazıları bir iki cümle şeklinde sonra 2 sayfa boşluk bırakılmış arada gereksiz kağıt israfı resmen.Vejetaryen gibi beni çok etkiliyen bir yazarın başka bir kitabı yok muydu da acaba bu kitabı çevirdiler çok merak ediyorum , resmen hayal kırıklığı oldu benim için.

Booker ödüllü, uluslararası çoksatan Vejetaryen ve Çocuk Geliyor’un yazarı Han Kang, uzun süredir beklenen son kitabında beyazı prizmadan geçiriyor, okuru rengarenk bir metinle sınıyor.

Beyaz şeylerle ilgili yazmaya karar verdiğim bahar, ilk yaptığım bir liste çıkarmak oldu.

Her bir sözcüğü yazarken tuhaftır, çok sarsıldım. 
Bu kitabı mutlaka tamamlamak istediğimi ve yazım sürecinin bir şeyleri değiştireceğini hissettim.
Yaraya sürülen beyaz merhem, üstüne sarılan beyaz sargı bezi gibi bir şeylerin gerekli olduğunu da.

Zamana dair duyuların keskinleştiği anlar vardır.
Böyle keskin zamanın kenarında, her saniye yenilenen şeffaf bir uçurumun ucunda ilerlemeye devam ederiz.
Cesur olduğumuzdan değil, başka bir çıkar yolu olmadığından.
 
Han Kang, hafızaya, geçmişe, kayıplara ve yeniden doğmaya dair epik bir anlatıya imza atıyor.
Beyaz köpek ve kesme şekerle, anne sütü ve pirinçle insanın büyük çaresizliğini anlatıyor.
Yıkıntılardan yeni hayatlar doğurmayı, acının coğrafyasını keşfetmeyi, kırılganlığı ve gücü, sıradan hayatın sıradan objeleriyle aktarıyor.

Beyazın evreninden dünyaya eşsiz bir masal fısıldıyor.

12 Mayıs 2021 Çarşamba

Romantik Film : Bow Then Kiss

 Herkese merhabalar efenim,

Biliyorsunuz ki bu yazımı ALES ve YÖKDİL,YDS'ye hazırlanarak geçiricem.ALES'de matematik beni yorarken akademik seviye de ingilizce çalışmak da daha doğrusu çalışamamakta beni mahvediyor şu sıra.Kelime ezberlemek cidden çok zor :/ O yüzden eskiden yaptığım gibi yine arada sırf ingilizce altyazılı filmler izliyorum onlardan biri de bu Japon filmi oldu.Japon dizileri ya da filmlerini çok çabuk tükettim maalesef çok fazla çeviri gelmiyor o yüzden bu tarz çok duyulmamışları direkt ingilizce alt yazı izliyorum.

Filme gelicek olursak , film romantik kategorisin de diyebiliriz.Bir geleneksel okçuluk okulunda bir aşk hikayesini anlatıyor diyebiliriz kısaca.Diyalogların ve olayların basit olmasına ingilizce alt yazılı izlediğim için özellikle dikkat ettim film olarak oldukça yavan bir romantik film diyebiliriz :)

11 Mayıs 2021 Salı

Tayland Dizisi : The Prince Who Turns into a Frog

 Herkese merhabalar efenim,

Uzun bir aradan sonra bir Tayland dizisi ile karşınızdayım.Bu diziyi sırf Will Wannarot baş rolünde olduğu için izlediğimi itiraf etmem gerekiyor ama baş rol adama da bayıldım izlerken.Will benim en sevdiğim Tay oyunculardan biri ama çok fazla dizisi çevrilmediği için onu özlemiştim bir dizi de izlemeyi kendisini ınstgramdan falan yakın takipteyim.

Diziye gelicek olursak bence bazı sahneleri ve bölümleri gereksiz uzatılmış ikilinin ilişkisini dizi boyunca sündüren en son bölümde kavuşması olan eski tip bir dizi.Eğlencesi bol bir dizi olduğu için bazı bölümleri atlaya atlaya izleyince bence dizinin gideri oluyor :)

Lookpat, memleketi Chuen Chiva'da yaşayan insanların birincil geliri olan düşmüş tatil işlerini kurtarmak için kurbağa hayaleti hakkında bir efsane uyduran akıllı bir kızdır. Lookpat ve diğerleri tarafından bilinmeyen arazi, çok soğukkanlı, sakin ve katı bir işadamı olan Kin tarafından yönetilen bir emlak şirketine ipotek edilmişti. Kin, kurbağa efsanesini ortaya çıkarmak ve birChuen Chiva'da lüks lüks tesis. Ancak beklenmedik bir kaza nedeniyle hafızasını kaybetti ve çok kibar ve sıcak kalpli oldu. Lookpat'ın annesi ve köy başkanı Kin'e, tatillerini kurtarmak için Lookpat'ın sevgilisi olduğu yalanını söyledi. Lookpat ona bakmaya başladı ve çok geçmeden aşık oldular. Ancak mutlulukları uzun sürmedi, Kin aniden tüm hafızasını geri kazanır. Öfkeyle dolu olan Kin köyü terk eder ve araziyi hemen almakla tehdit eder. Lookpat, Kin'in yalanları affetmesini sağlayabilir mi? Chuen Chiva'nın halkı kurtarılacak mı? Nihayetinde Kin ve Lookpat hak ettikleri bir sona ulaşabilecek mi?


10 Mayıs 2021 Pazartesi

Kitap - İzmir Kitap Kulübü İle Mayıs Ayı Kitabı Ve Ateş Bizi Tüketiyor Murat Gülsoy

 Herkese merhabalar efenim,

Dün Mayıs ayı toplantımız vardı bu ay ki yazar konuğumuz , Murat Gülsoy du ! Kendisiyle ve kitaplarıyla ilk defa bu kulüp sayesinde tanıştım.Başka romanları da varmış ama bizim okuduğumuz kitap "Ve Ateş Bizi Tüketiyor" kitabı oldu.Okurken nedense bi yerli Murakami havası aldım o belirsizlikler,sahne gibi gelen geçen olaylar,tekinsiz hava ,romanın sonu nereye bağlanacak orayı bilememenin yarattığı gizem ve merak ... 

Dün ki toplantıda Murakami havası olan bir ben değilmişim ki katılımcılardan biri de referans ya da ilham konusunda Murakami'nin ve David Lynch'in ismini geçirdiler yazar da ikisini de çok beğendiğini Murakami'nin kitaplarını okuduğunu bu kitabında havasının onun kitaplarına benzer yanlar olduğunu söyledi David Lynch 'in filmleini çok beğendiğini "bu kitap bir film olucaksa David Lynch 'in filme çekmesini isterdim." dedi.

İki isimde beim çok sevdiğim isimler olduğu için aklıma kalıcı olan ve bir solukta okuduğum bir kitap oldu yazarın diğer kitapları da bu havada mı bilemiyorum ama diğer kitaplarını da alıp okumayı çok istiyorum.

Sokak lambasının aydınlattığı girişte, gemi tarifesinin yanında asılı olan semt haritası dikkatimi çekti. Kırmızı bir noktanın yanında “Buradasınız” yazılıydı. Ağır ceza reisinin titreyen parmaklarıyla bu kırmızı noktaya dokunduğunu, “Buradayım ama burası neresi?” diye mırıldandığını duyar gibi oldum.

Mevsimlerin hızla değiştiği, hayatın akıp geçtiği bir kış gecesi kaybolan yaşlı komşusunu aramaya çıkan bir adam, yaşadığı mahallenin bildik sokaklarında tekinsiz bir yolculuğa sürüklenir. “78 Nova”nın kadife koltuklarından üniversitenin gizli dehlizlerine, zifirî karanlıktaki bir heykel sergisinden kendi filmini çekenlerin açık hava sinemasına, eski bir sarayın bahçesinden bağlar arasındaki hayal evine ve nihayet yeraltındaki metro inşaatından ölüm kuyularına uzanan bu yolculukta kahramanımız hem yol boyunca karşılaştığı insanların hikâyelerinin bir parçası olacak hem de yaşlı komşusunun kim olduğunu öğrenecektir.

Murat Gülsoy, sıradan hayatların ardına gizlenen karanlığı, on yıllarca saklanan derin korkuları, yaşlı kalplere gömülmüş hüzünlü aşkları, başkalarının aynasında kendi benliğiyle yüzleşmeyi fantastik, yer yer grotesk bir arayış hikâyesine sığdırırken sırlarla dolu geçmişin kapısını cesaretle aralıyor.

Ve Ateş Bizi Tüketiyor… Gecenin içinde dolananların, gecede kaybolanların romanı…

9 Mayıs 2021 Pazar

Çin Dizisi : Love Unexpected

Herkese merhabalar efenim,

Yine bir Çin dizisi ile karşınızdayım efenim ! Fantastik ve konusu bir kaç dizinin birleşimi gibi duran bir dizi gibi dursa da bence izlemesi keyifli bir yapımdı.Baş rolde güçlü,dövüşmeyi bilen baş rol kadınların olması her zaman daha çok hoşuma gidiyor.Baş roller arasındaki ruh değişimine alıştık ama duyuların değişimi oldukça farklı bir bakış açısı olmuş kızın acı duyusu ile adamın duyguları hissiyat olarak bir şekilde yer değiştiriyor.Kız kendi duyguları yanında adamın duygularını da hissetmeye adamsa kızın acı duyusunu hissetmeye başlıyor.Kadın adamın koruması olunca tabi dizi asıl bu noktada başlıyor :)

Üç yıl önce korkunç bir kaza annesinin hayatına mal olduğunda, Xu Nuo şoku hiçbir zaman tam olarak telafi edemedi. O günden beri Xu Nuo o kadar şiddetli bir duygusal bozuklukla yaşıyor ki, duygularıyla tüm bağını kaybetti. Gülmeyi, ağlamayı ve hatta sevmeyi beceremeyen Xu Nuo, başkalarıyla empati kurma yeteneğini kaybettiği için diğer insanlarla bağlantı kurmanın hiçbir yolu yoktur. AcizHerhangi bir suçluluk veya pişmanlık duygusu hissederek, kurumsal birleşme ve satın almalar söz konusu olduğunda acımasız bir uzman haline geldi. Bir işi yaptırmasıyla bilinmesine rağmen, vahşi teknikleri onu birkaç hoşnutsuz bireyin hedefi haline getirdi. Bir korumaya ihtiyaç duyulduğunda, Xu Nuo zorlu işe alma görevine başlar. Bu iş için yarışan pek çok başvuran arasında, gizlice profesyonel bir savaşçı olmayı hayal eden ekonomi uzmanı Ke Si Yi de var. İnanılmaz derecede bilenmiş duyuları ve yıldırım hızındaki refleksleri ile Si Yi işi kolayca halleder. Xu Nuo ekstra korumaya sahip olduğu için mutlu olsa da, Si Yi'nin şiddeti kullanmasının onu huzursuz eden kolay yolu hakkında bir şeyler var. Ancak Si Yi, kendi adına kendini tehlikeye attığında, başka bir şey hissetmeye başlar, ancak bunun ne olabileceğinden pek emin değildir. Koruyucu ve korunan arasındaki ilişki büyüdükçe, Xu Nuo'nun uzun zamandır kaybettiği duyguları yavaş yavaş geri dönmeye başlar ve bunlar olduğunda, yepyeni bir olasılıklar dünyası kendini göstermeye başlar. Ama bu yeni duygusal dünyada, Xu Nuo kendine sormalı, Si Yi için geliştirmiş gibi göründüğü duyguları kabul edebiliyor mu?

8 Mayıs 2021 Cumartesi

Çin Dizisi : Hello Mr. Gu

Herkese merhabalar efenim,

Kore dizileri yanında arada güncel Çin dizilerine de denk geliyorum yeni dizilerin bile konusu hiç bir zaman değişmiyor zorla yapılan sözleşmeli evlilik ya da aynı evde yaşama olayları hala sıkılmadan inatla izliyorum ve hepsinden ayrı bir zevk alıyorum onlarda bende bıkmıcaz herhalde bu muhabetten en sonunda sanırım bende gerçek hayatımda böyle bir evlilik yapıcakmışım gibi hissetmeye başladım :D Bu arada bu diziyi de size geçmiş Çin dizisi postlarımda önerdiğim Youtube kanalından Türkçe alt yazılı olarak izleyebilirsiniz :)

Şirket CEO'su olan Bay Gu ile eski zengin bir aile kızı sözleşmeli bir evlilik yaparlar. Birbirine zıt iki kişilik sürekli çatışma halindedir. Bu iki kusurlu ruh birbirini iyileştirir ve güzel aşk başlar.

7 Mayıs 2021 Cuma

Kore Dizisi : Please Don't Date Him

Herkese merhabalar efenim,

Şu sıralar nihayet 1 yıldan beri heyecanla beklediğim Resident Evil 8 oyunu çıktı bütün gün onu izliyorum.Oyunun çıkacağı haberini Ocak ayı gibi almıştım Mayıs'ta çıkacağını görünce " oha daha çok varrr " diye hayıflandığımı hatırlıyorum.Zaman ne de çabuk geçiyor :) 

Bugün dizi postumuzda mini güncel bir Kore dizisi var.Artık tam dizilerini izlediğim için izleyecek dizi kalmadı elimde o yüzden izlenmedik dizi kalmasın diye mini dizi avına da çıktım.Bilim kurgu ile Romantik Komedi arasında bir mini dizi diyebiliriz çerezlik boş vaktiniz varsa bakabileceğiniz türde bir dizi :) 

Konusu:

Dizi, mükemmel bir aşk hayatına sahip olabilmek için Cho Sang-Shin adlı yapay bir zekânın mucidi olan Seo Ji-Sung’un (Song Ha-Yoon) etrafında dönmektedir.

Karakterleri:

Song Ha-Yoon dizide akıllı ev aletleri geliştirme ekibinde bir yazılımcı olarak çalışan Seo Ji-Sung karakterini canlandırmaktadır. Âşık olmak isteyen ancak aynı zamanda yanlış bir adamla karşılaşıp mutsuz olmaktan korkan birisidir. Bir gün, hangi insanların kötü karaktere sahip olduğunu tespit eden Cho Sang-Shin adlı bir yapay zekâ geliştirir. Zor bir ilişkiye sahip olan insanlara yardımcı olabilmek için bu yapay zekâyı kullanmaya başlar.

Jun dizide bir itfaiyeci olan Jung Kook-Hee karakterini canlandırmaktadır. Sosyal medya kullanmayan birisidir ve Cho Sang-Shin’in analiz edemediği tek insandır.

6 Mayıs 2021 Perşembe

Kitap - Kurbanı Beslemek Kenzaburo Oe

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün kitap postumuzda ilk defa bir kitabını okuduğum Japon yazar Kenzaburo Oe var.Yazara başlamak için iyi bir kitap seçimi mi yaptım bilemiyorum ama 3 uzun öyküden oluşan bir öykü kitabı aslında bu kitap.Ana teması savaş ve ırkçılık olarak belirlenmiş.İlk hikaye hariç diğer iki hikayeden hem pek bir şey anlamadım hem de pek sevemedim zaten kitap adını da ilk hikayeden almış "Kurbanı Beslemek." Uzun soluklu kitapları okurken arada böyle öykülerin yer aldığı kısa soluklu çerezlik kitaplar okumak iyi geliyor bence bu kitapta onlardan biri.Ben şahsen yazarın dilini beğendim o yüzden diğer kitaplarına denk gelirsem bir şekilde de onlara da şans vermeyi düşünüyorum.

Eeyore, görmek denilen şey, hayal gücünü kullanarak objeleri algılamaktan başka bir şey değildir ki.Eeyore, senin göz sinirlerin düzgün çalışsaydı bile, hayvanları hayal etme isteğin olmadıktan sonra onları yine göremezdin.Burada karşımıza çıkan şeyler, günlük yaşantımızda görmeye alışık olduğumuz, onları algılamak için hayal gücümüzü azıcık bile çalıştırmamıza gerek olmayan şeyler değil Eeyore.

Mişima'nın, "Yaşayan en büyük Japon yazarlarından biri," dediği Kenzaburo Oe, kitaba adını veren "Kurbanı Beslemek" adlı uzun öyküsünde en sıradan ve masum insanın nasıl bir canavara dönüşebileceğini, salt mimiklerle bile ırkçılığın nasıl usul usul beslenebileceğini anlatır.

Can Yayınları'nın geçmişte üç ayrı kitap olarak yayımladığı Kurbanı Beslemek, Delilikten Kurtar Bizi ve Gözyaşlarımı Sileceği Gün adlı bu üç uzun öyküsünde Oe, çağdaş dünyanın uğraştığı en sıkıcı insani sorunları yüksek bir edebî başarıyla anlatıyor. Özgün dilinden yeniden çevrilen bu üç uzun öykü bu kez bir arada yayımlanıyor.

5 Mayıs 2021 Çarşamba

Kitap - Irmak Zileli Son Bakış

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün bir kitap postu ile karşınızdayım ! Irmak Zileli benim yazar olarak çok duyduğum bir Türk yazardı o yüzden artık bir tane kitabını rastgele alıp bi okuyayım dedim.En iyi kitabı bu kitap mı bilmiyorum ama olaydan çok iç monoloğun ve duygusal bir hesaplaşmanın olduğu memleketimizde yabancılara karşı yapılan ırkçılığı cesurca anlatan ölmek üzere olan bir insanın hayatını gözünün önünden bir film şeridi gibi geçmesini okuyoruz.Yer yer bazı yerleri okurken sıkıldım bazı yerlerde de yazarın tekrara düştüğünü hissettiğim bazı yerlerde de benim ilgimi çekmeyi ve beni duygulandırmayı başardı kitap.Bu toprakların romanı değil belki ama bu toprakların yaptığı ayıbı ortaya koyan bir roman olmuş bence.Okurken nedense Elif Şafak'ın 10 dk 38 sn kitabı aklıma geldi.Ölmeden önce 10 dk boyunca beyin yaşarmış daha sonrasından yavaş yavaş ölmeye başlarmış işte o 10 dk da hayatımız gözümüzün önünden film şeridi gibi geçermiş.

Irmak Zileli bu romanında genç bir kadının ölüme giderkenki son birkaç dakikasından hareketle, geriye doğru hayatlar ve kuşaklar boyunca aktarılan bakışların izini sürüyor. Aynı zamanda insanın hayata, geçmişe, kendi varlığına ya da yokluğuna yönelen bir bakış bu...

Son Bakış yabancılığın ve dilsizliğin nasıl bir şey olduğunu anlamanın ve anlatabilmenin yolunu arayan bir roman. Bu nedenle de evvela dille uğraşan,  dilin kendisini romanın meselesi yapan bir metin. Türkiye’ye kaçak yollardan girmiş, girerken biricik sevgilisi Kaveh’i yitirmiş Tina’nın iç sesi okuru yanına çağırıyor. Son yolculuğunda ona eşlik edilmesini bekliyor.

Hem yakarış, hem hesaplaşma olarak okunabilecek Son Bakış, Irmak Zileli’nin edebiyatta açtığı hattı derinleştiriyor.

“Ah insan zihni nasıl da kaydedemiyor aslında hiçbir şeyi olduğu gibi, çünkü sonradan ekliyorsun kendi bakışını onunkine, sonraki bakış diye bir şey de var aslında, hiçbir bakış son olarak kalmıyor,  kendi son bakışının üstüne ister istemez yenisinin gölgesi düşüyor.”


4 Mayıs 2021 Salı

Kore Dizisi : Sisyphus The Myth

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün blog postumuzda güncel bir Kore dizisi var ama bu diziyi Netflixde de bulabilirsiniz.Bilim kurgu kategorisinde baş rolünde soğuk nevale Park Shin-Hye ablamızın olduğu bir dizi kendisini aşırı soğuk ve mimiksiz bulsam da şöyle bir gerçek var ki kadın kalitesiz bir dizi de oynamıyor o yüzden onu ne zaman görsem "Park Shin-Hye varsa iyi bir dizi ya da filmdir izleyelim bakalım" diyorum.Dizi de mantık hataları olmasına rağmen onları görmezden geldiğinizde su gibi akan bir bilim kurgu zaman dönüşlerinin olduğu ayrıca apokaliptik yapıları da seviyorsanız bu diziye bir şans verebilirsiniz :)

Konusu:

Dizi, dahi bir mühendis (Cho Seung-Woo) ve onu kurtarmak için gelecekten gelen Kang Seo-Hae’nin (Park Shin-Hye) etrafında dönmektedir.

Karakterleri:

Cho Seung-Woo dizide 'Quantum and Time' adlı bir şirketin kurucu ortağı ve dahi bir mühendis olan Han Tae-Sool karakterini canlandırmaktadır. Kodlama konusunda oldukça yetenekli birisidir. Onun çabaları sayesinde 'Quantum and Time' dünya çapında bir işletme haline gelmiştir. Bu yüzden Kore mühendisliği dünyasında, ulusal bir kahraman ve bir mucize olarak anılmaya başlanmıştır. Ancak gerçekte işler göründüğü gibi değildir. 10 yıl önce, abisinin (Heo Joon-Seok) ölümünden sonra garip davranışları nedeni ile şirketin hisse senetleri oldukça dalgalanmıştır. Sonra ilerleyen zamanlarda, abisinin ölümü hakkında öğrendiği inanılmaz bir gerçek ile tehlikeli bir yolculuğa çıkar.

Park Shin-Hye dizide elit bir savaşçı olan Kang Seo-Hae karakterini canlandırmaktadır. Oldukça iri adamları çıplak elle alt edebilecek kadar dövüş sanatlarında usta, iyi bir keskin nişancı ve kendi patlayıcılarını hazırlayabilen birisidir. Gangsterlerin ve askeri kliklerin hakim olduğu bir dünyada bu becerileri sayesinde hayatta kalabilmiştir.Dünyayı kurtarabilmek için Han Tae-Sool’u (Cho Seung-Woo) korumaya karar verir.

3 Mayıs 2021 Pazartesi

Anime : Neko no ongaeshi

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün Netflix de yer alan anime filmlerden devam ediyoruz.Türkçe çevirisi "Sihirli Kedi" olan bu anime film özellikle benim gibi kedi severlerin çok hoşuna gidecektir.Eski çalıştığım iş yerinde kedi besliyorduk kurum olarak oradan iyiden iyiye kedi sevmeye hatta kucağıma alabilmeye bile başladım eskiden kemikleri elime batıyor diye kucağıma alamıyordum ya da kedi kendi isteğiyle kucağıma gelse indiremiyordum bir türlü.Bir gün kendi evim olursa mutlaka kedi beslemek istiyorum evde :) 

Bu anime filmde kedi diyarında bir maceraya götürüyor bizi.Bu tarz fantastik animeleri izlemeyi çok seviyorum beni çocukluk yıllarıma götürüyor :)

17 yaşında kendi halinde bir genç kız olan Haru, okula giderken, bir kamyonun altında ezilmek üzere olan bir kedinin hayatını kurtarır. Ardından kedi şaşırtıcı bir şekilde konuşmaya başlar ve genç kıza teşekkür ederek ortadan kaybolur. Ertesi gece ise Haru'nun önemli misafirleri vardır. Kedi Kral, Haru'ya, oğlu Prens Lune'u kurtardığı için teşekkür etmeye gelmiştir! Dahası Haru'dan oğluyla evlenip prenses olmasını istemiştir. Haru sabah uyandığında tüm bu yaşananların garip bir rüya olduğunu düşünürken, kısa bir süre sonra kendini kediler alemine giden esrarengiz köprüde bulacaktır. Bu tuhaf dünyadan kurtulmak ise zannettiği kadar kolay olamayacaktır.


2 Mayıs 2021 Pazar

Fantastik Film : The Devil's Advocate

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün eski ama benim yeni izlediğim Keanu reisin yine cillop olduğu zamanlardan bir filme bakıcaz.Biz bu filmi Türkçe çevisiyle "Şeytanın Avukatı" olarak biliyoruz.Küçükken televizyonda izlediğimi hatırladığım ama filmin tam olarak ne anlattığını hatırlayamadığım bir filmdi benim için o yüzden geçenlerde Netflix'e geldiğini görünce izlemek istedim bu tarz eski filmleri izlemeyi seviyorum arada çünkü bir çoğunu hatırlamıyor oluyorum o yüzden sanki ilk defa izliyormuş hissiyatı veriyor bana keşke aynı şey Kore dizileri için falan da geçerli olsa piyasa da izlemediğim Kore dizisi bırakmadım resmen büyüklü küçüklü bütün kendi tarzımda olan dizileri izlemişim güncel dizilere bakıyorum şu sıralar ama o eski dizilerin tadını alamıyorum resmen :(

Neyse efenim filme gelicek olursak Keanu reisi izlemekten zaten pek bir şeye odaklanamadım film de bir süre.Gizemli bir şekilde başlayan film sonunda fantastiğe bağladı bi garipti film ama kendini sonuna kadar izlettirmeyi başardı bence öyle çok mindfucklı bir tarzı olduğunu düşünmüyotum gerçi çıktığı seneye göre değerlendirmek lazım artık öyle çok film izledim ki bir filmin beni etkileyebilmesi baya zor hale geldi :)

Kevin Lomax, başarılı bir savunma avukatıdır. Davaların zorluk seviyesi ne kadar yüksek olursa olsun, başarıya alışkın Kevin, bir şekilde jüriyi tesiri altına almayı ve müvekkilini temize çıkarmayı başarır. Mutlu bir evlilik süren avukatın hayatındaki her şey yolunda gibidir. Bir gün, müvekkili haksız olduğu halde kazandığı bir dava sonrasında New York’taki çok büyük bir hukuk bürosundan müthiş bir teklif alır. Teklifi yapan dünyanın en büyük hukuk bürolarından birinin lideri olan John Milton’dur. Kevin’ın vereceği ‘evet’ cevabı, hayatını geri dönüşü olmayan bir şekilde değiştirecektir.

1 Mayıs 2021 Cumartesi

Komedi Filmi : Liar Liar

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün Mayıs ayının ilk günü ! Nihayet Mayıs ayına girebildik umarım bu ay da biran önce gelip gider geçer.Bugün bütün hazırlıklarımı tamamladım artık ders çalışmaya başlıyorum dün oturup kendime ders çalışma programı bile yaptım :D Bu 3 ayı elimden geldiğince iyi değerlendirmeye çalışıcam en azından bu konuda biraz daha içim rahat etti.

Bugün eğlenceli bir Jim Carrey filmi var.Benim en sevdiğim oyunculardan kendisi Netflix de buldukça izlemediğim filmleri varsa onları izlemeye çalışıyorum.Ne diyebilirim ki bu tarz eski ve eğlenceli filmleri izlemek beni çocukluğuma döndürüyor o zamanlar hayat gerçekten çok güzelmiş :)

Los Angeles’lı savunma avukatı Fletcher Reede 5 yaşındaki oğlu Max’in partisine gitmek yerine yalan söylemeyi yeğler. Çünkü patronu Miranda’yla sevişmek gibi önemli bir işle meşguldur.Küçük Max de yaşgünü mumlarını söndürürken babasının en azından bir gün boyunca yalan söylememesini diler ve bu dilek işe yarar. Ertesi gün Fletcher, Miranda’nın 'dün akşam nasıldı?' sorusuna, daha iyi tecrübeleri olduğunu söyleyerek cevap verir. İş yerinde sürekli olarak çıkmadığı telefonlara çıkar. İş arkadaşları hakkında ne düşünüyorsa açık açık söyler. Bunlar sadece başlangıçtır.

Kitap - Bir Kutup Ayısının Anıları Yoko Tawada

 Herkese merhabalar efenim, Yoko Tawada'dan daha önce Tokyo'nun Son Çocukları diye distopik bir hikaye okumuş ve bunu sizinle paylaş...