Kore Dizisi : My First First Love

Herkese merhabalar efenim ...

Netflix Kore dizisi yapmaya devam ediyor ! 8 bölümden oluşan mini bir dizi aslında ama konusu oldukça klişe ve ben oyuncu kadrosu hariç diziyi pek sevemedim.Ji Soo Oppayı görmeyi özledim hatta sırf onun için bile diziyi izledim diyebilirim.Güya ilk aşkı,arkadaşlığı falan anlatıyor ama beni hiç tatmin etmeyen bir dizi oldu :/

Çin Dizisi : Well Intended Love

Herkese merhabalar efenim ...

Bir çok yerde görüp acayip merak ettiğim diziyi nihayet izledim ama beklentimin biraz altında kaldı ayrıca sanırım ilk defa bir diziyi ingilizce alt yazı izledim o kadar merak ettim yani :D Baş rol oyuncularının kimyası gerçekten dışardan göründüğü kadar iyi ama yakınlaşmaları falan her şey o kadar samimi ki seyirciye geçiyor bence.Konusu aslında oldukça sıradan.3.sınıf bir oyuncu hastadır ve iliğe ihtiyacı vardır iliği uygun olan adamda ünlü bir iş adamıdır adamda kadının kendisiyle evlenmesi şartıyla kendisine iliğini vereceğini söyler ve böylece evlilik anlaşması yaparlar.

Amerika Dizi : Crazy Ex-Girlfriend

Herkese merhabalar efenim ...

Netflix dizileri ile kaldığımız yerden devam ediyoruz.Çılgın,saplantılı aynı zamanda sinir bozucu bir kadının baş rolünde olduğu bir diziden bahsedicem bugün sizlere.Geçmişte yaz kampında "yaz aşkı" yaşadığı adama yıllar sonra bir iş çıkışında tam da hayatını sorgularken görünce bu durum artık "yaz aşkından" saplantıya döner.

1.sezon

İlk sezon oldukça eğlenceliydi.Kızın geçmişini,adamla ilişkisini öğrendik bir çok durumu müzikal bir şekilde anlatmak bence dizinin en eğlenceli kısmıydı.Adamın peşinden hiç bilmediği bir yere geldi ama adamın yeni bir sevgilisi vardı hem de yeni sevgilisi aşırı güzel ve seksiydi.Bu üçlü arasındaki ilişkiyi izleyeceğiz derken araya bir de tatlış barmen girdi.Adam gibi adam sanırım dizi de sevdiğim tek karakter barmendi ayrıca kızımızı da adam gibi seviyordu ama kızımız tam bir gerizekağlı olduğu için ( kendisi 164 IQ lu bir Harvard mezunu avukat) saplantılı olduğu sevgilisiyle bu barmen arasında gel git yapıp durdu.


2.Sezon

Bu sezonda nihayet saplantılı aşkından vazgeçti ve barmenle ile gerçek aşka yelken açtı derken diğer adamın aklı başına geldi ve kızımızın aklını karıştırdı bizimki dem alın önde gideni olduğundan barmeni asıl saplantılı olduğu adamla aldattı ve onunla olmaya karar verdi ben bu noktada zaten anlayacağınız üzere sinir krizine girdim.



3.Sezon

Normalde dizi 4.sezon ama ben bu sezonda bitirdim çünkü benim sevdiğim adam olan barmen diziden tamamen çıktı ve baş roldeki kız yıllardır sevdiği saplantılı olduğu esas oğlanla ciddi bir ilişki yaşamaya başladı derken başka başka adamlar elbette araya girdi çünkü bizim kız tam bir ... neyse :)

Japon Dizisi : My Husband Won’t Fit

Herkese merhabalar efenim ...

Netflix'te yayınlanan bir Japon dizisi ile devam ediyoruz.Öncelikle dizinin +18 olduğunu belirtmem gerekiyor.Sanırım bu dizi Japonlar da izlediğim en açık dizi olabilir.Genelde Japon kanallarında bu tarz diziler hayatta yayınlanmaz yayınlanamaz.Genelde en fazla minnak öpücükler olur.Bu dizi Netflix te olunca Japonlarda salmış elbette.

Diziye gelicek olursak dizi aslında hem Japon kültürünü çok iyi yansıtmış aslında hemde Türkiye kültürünü.Cinselliğin tabu olarak görüldüğü ve cinsel eğitimin verilmediği bütün ülkelerde bence karı koca arasında bu tür şeyler hep yaşanıyor.Elbette gizli tutulduğu için kim neymiş ne olmuş kimse asla bitmiyor.Araştırmalara da bakacak olursak evli çiftlerin boşanma sebeplerini arasında ya aldatma geliyor ya da cinsel problemler.Aslında aldatma cinsel problemin bir sonucu olarak ortaya çıkıyor.Bu dizi de rahiminin çatısı dar olduğu için eşiyle cinsellik konusunda problemler yaşayan bir karı kocanın hikayesini izliyoruz.Dizinin sloganı "Aşk cinsellik demek değildir,cinsellik olmadan da aşk vardır" deniyor ama dizinin bütününe ve karakterlerin yaptıklarına baktığımız zaman aslında aşkın cinsellik olmadan da anca bir yere kadar sürdüğünü görüyoruz.

İngiliz Dizisi : Fleabag

Herkese merhabalar efenim ...

Şu sıralar baş rolünde kadınların olduğu mini dizilere kafayı taktım bir gecede bütün diziyi sabaha kadar izleyip bitiriyorum çünkü 1 defada izleyip bitirmezsem sonrasında hevesim kaçıyor ve izleyemiyorum.

1.Sezon

Phoebe Waller-Bridge'nin baş rolünde olduğu kendi yazdığı ve yönettiği Londra da hayatını kurmaya çalışan bir kadını görüyoruz.Kadının aile sorunları,ilişki problemlerini açık bir şekilde bize yansıtıyor.Arası da seyirciyle konuşması ve bazı kadınsal durumları oldukça garip ama eğlenceli bir şekilde yansıtmaları benim çok ama çok hoşuma gitti.Ben Aldridge ile bu sezon gönlümüze hoş etmeye çalışıyoruz.Ama ana tema elbette o değil daha çok kadının ruhsal yapısı üzerinde duruluyor bu arada +18 sahnelerin yer aldığını belirtmem gerekiyor.

2.Sezon

Eğer dizinin ilk sezonunu beğenmediyseniz bile sırf 2.sezonu iyi anlamak için bence 1.sezonu atlaya atlaya da olsa izlemeniz gerekiyor çünkü 2.sezon harika ! Kore dizilerinden başka çook uzun zamandır hiç bir yabancı dizi bana aşkı bu şekilde geçirememişti.2.sezonda Andrew Scott geliyor demem yeterli olur bence :) (Bu adamı görünce gözlerinden kalpler fışkıran bir ben değilim değil mi? En sevdiğim kötü karakterler arasından kendisi bu dizi de bir rahibi oynaması ayrı bi ironik oldu).Dizi 3.sezon için onay aldı mı bilemiyorum çünkü kadın şu anda Killing Eve diye bir diziyi yazıyor sanırım bu işi böyle bıraktı o işe yöneldi diye düşünüyorum.

Kitap : Başlangıç Dan Brown

Herkese merhabalar efenim ...

Bu kitabı aslında tee ilk çıktığı zamanlarda iş yerimin yakındaki bir sahaftan görüp almıştım kardeşimde inanılmaz merak ediyordu ama ikimizde derslerden ve yoğunluktan dolayı okuyamadık ben de şimdi kitap dünyasına geri dönüş yaptığıma göre bu kitapla yolculuğuma devam edeyim dedim.Serinin en güzel kitabı bu olabilir bence :) Dan Brown'un her kitabından sonra "daha nasıl gizemli,sürükleyici bir şey yazabilir ki bu adam" diyorum ve her sene beni şaşırtmayı başarıyor adam.

Kitabın içinde yok yok ; sanat tarihi,teknoloji,psikoloji,felsefe,teoloji,bilim,macera,polisiye,siyaset ...
Bu kadar ağır konuları çok güzel bir akıcılık ve olaylar silsilesi içinde vermek bence büyük ustalık gerektirir.Beni son sayfasına kadar doyuran bir kitap oldu.Dan Brown'un elinden çıkan her şeye bayılıyorum :) Bu arada kitabın içindeki olayları bilemem ama sanat eserleri,kurumlar gerçek bu sefer de İspanya'ya gidesimi getirdi :)

Nereden geldik? Nereye gidiyoruz?

İnsanoğlunun var olduğu günden beri cevabını bulmaya çalıştığı bu temel soruya cevap bulma iddiasındaki bir fütüristin tam da keşfini açıklayacağı gece her şey trajik bir biçimde karanlığa gömülür. Eski öğrencisinin sunumuna davetli olan Simgebilim Profesörü Robert Langdon söz konusu keşfi öğrencisinin anısına dünyaya duyurmaya karar verir. Ancak, kendisini bekleyen şifrelerden, acı sürprizlerden ve ölümcül fanatiklerden habersizdir...

Fantastik Film : The Nutcracker and the Four Realms

Herkese merhabalar efenim ...

Keira Knightley , Morgan Freeman, Helen Mirren'nın baş rollerinde olduğu tanıdık,sıcak ve masalsı bir hikaye ile karşınızdayım.Küçükken bu filmin animasyonu vardı onu izlemeyi çok severdim Disney şimdi filmini yaptı filmini de çok beğendim :) Zaten şu sıra Disney'in yaptığı her işe düşer oldum :)

IMDB: 5.5

Tür: Aile, Macera, Fantastik,

Yapım: 2018

Yönetmen: Lasse Hallström, Joe Johnston

 Clara'nın tek istediği bir anahtardı, ölmüş annesinden hatıra, paha biçilmez bir hediye kutuyu açacak eşsiz bir anahtar. Vaftiz babası Drosselmeyer'in yıllık tatil partisinde kendisine verilen altın bir iplik onu istenen anahtara yönlendirir. Ancak anahtar tuhaf ve gizemli bir paralel dünyada hızla kaybolur. Clara orada Phillip adlı bir askere, bir fare çetesine ve üç diyarı yöneten hükümdarlara rastlar: Kar Taneleri Diyarı, Çiçekler Diyarı ve Tatlılar Diyarı. Clara ve Phillip, Clara'nın anahtarını ele geçirmek ve düzensiz dünyaya yeniden ahenk getirmek için zalim Anne Ginger'ın evi olan uğursuz Dördüncü Diyar'a meydan okumak zorundadır.