Suç Filmi : Ocean's Eight

Herkese merhabalar efenim,
Helena Bonham Carter, Anne Hathaway, Sandra Bullock, Cate Blanchett, Mindy Kaling, Rihanna gibi isimlerin olduğu bir dev kadınlar kadrosuna sahip Ocean's Eight filmini nihayet izledim.Aslında ilk çıktığı zamandan beridir aklımdaydı ama sonradan başka şeyler raya girince iyice izleyeceğim diye not aldığım filmleri unuttum tesadüfen karşılaşınca bir sitede hemen izledim.

Filmin ilk orijinal hali Ocean's Eleven olarak geçiyor ve baş rollerinde , Brad Pitt,George Clooney,Matt Damon ve Andy García gibi dev isimler oynuyor.Aslında bu filmi de çok duymuştum ama bana fazla erkeksi geldi.Erkeklerden oluşan bir suç çetesi,fazlasıyla aksiyon falan filan.Bu filmde daha çok feminist manifestosu gibi olmuş ama napayım ben de bir kızım ve bu tarz baş rolde güçlü kadınların olduğu filmleri daha çok seviyorum.Sinemada da,kitaplarda da baş rolünde kadının olduğu şeyler kendimi özdeşleştirmemi daha çabuk sağladığı için daha çok seviyorum.Sanırım filmin orijinal haline göre daha az aksiyon var bu filmde kadınlar daha sakin ve cool tutmuşlar filmi SPOİLER - gerçi Rihanna'nın kırmızı elbiseyle o yürüdüğü sahne bazı insanlar için gayet aksiyon yaşattı :D -

Yönetmen:  Gary Ross
Ülke:  ABD
IMDB:  6,3
Vizyon Tarihi:  15 Haziran 2018
Süre:  110 Dakika
Bütçe:  $70,000,000

Danny Ocean'ın uzun süredir ortalarda olmayan kız kardeşi Debbie Ocean (Sandra Bullock) şartlı tahliyeyle serbest kalınca çok büyük bir soygun gerçekleştirmeyi planlamıştır. Metropolitan Müzesi'nin her yıl düzenlediği ve son derece seçkin isimlerin katıldığı 'Met Gala'da, Daphne Kluger'in (Anne Hathaway) boynunda taşıyacağı milyonlarca dolar değerindeki mücevheri çalmak istemektedir. Bu amaçla yeteneklerine güvendiği birbirinden yetenekli arkadaşlarını bir araya getirerek imkansızı gerçekleştirmeye çalışacaktır.

YouTube - Vlog 37 İzmir / İkea - Bornova Forum

Fantastik Film : Pokemon Detective Pikachu

Herkese merhabalar efenim,
Ryan Reynolds'lu Pikachu 'yu yıllar sonra görmek o kadar güzeldi ki !
Tabi normal bizim izlediğimiz Pokemon'nun filmi değil bu sanırım sonradan bir çizgi roman ya da kitap yazılmış Pokemon'dan ilham alınarak onun filmini yapmışlar o yüzden nerede Ash nere Misti nerede o özlediğimiz Roket Takımı demenin pekte bir anlamı yok zaten Pokemon biliyorsunuz ki bir Japon animesi bu daha çok Amerika versiyonu olmuş ama Japonya'ya benzer bir şehir tiplemesi ve bir çok karakteri de Japon oyuncuların oynamasıyla atıfta bulunmuşlar.

Animasyonun ve gerçek kişilerin bir arada olduğu filmleri çok seviyorum Pikachu ve daha bir çok Pokemon karakterini de bir arada görmek beni çocukluğuma döndürdü.

Yönetmen:  Rob Letterman
Ülke:  Japonya, ABD
IMDB:  6,9
Vizyon Tarihi:  10 Mayıs 2019
Süre:  104 Dakika

Başarılı özel dedektif Harry Goodman esrarengiz bir şekilde kaybolur ve yirmi bir yaşındaki oğlu Tim babasına neler olduğunu öğrenebilmek için kolları sıvar. Bu araştırmada Tim’e babasının eski Pokemon ortağı Dedektif Pikachu yardım eder. Pikachu esprili ve sevimli olduğu kadar iyi bir dedektiftir. Eşsiz bir şekilde birbirleriyle anlaşabildiklerini fark eden Tim ve Pikachu bu karmaşık sırrı çözmek için heyecan verici bir macerada güçlerini birleştirir. İnsanların ve Pokémonların beraber yaşadığı Ryme Şehri’nin neon ışıklı sokaklarında ipuçları arayan ikili maceraları esnasında türlü türlü Pokemonlarla karşılaşır ve bu huzurlu hayatı yok edebilecek ve tüm Pokémon evrenini tehdit eden şoke edici bir komployu açığa çıkarır.

Kore Dizisi : Abyss

Herkese merhabalar efenim,
Netflix Kore işbirliği ile olan bir Kore dizisinden daha bahsedicem sizlere.Aslında bu diziyi yayınlandıktan çok daha sonra izleyip bitirdim hatta bitirmem biraz zorlu oldu sırf bitmiş olsun da arşive kaldırayım demek için bitirdim sanırım çünkü diziyi çok fazla beğenmedim.Hem oyuncuların kimyasını hiç olmamış hem de çok güzel bir fikri bence hiç güzel işleyememişler.Dizi dram mı olsun romantik mi olsun yoksa aksiyon gizem mi olsun onu da bulamamışlar her şeyden bir tutam yapmışlar o da bence izleyiciyi tatmin edicek bir şey değil.

Konusuna gelicek olursak,

 Gizemli yuvarlak bir nesnenin sayesinde, ruhlarının güzelliklerine göre dış görünüşleri değişen iki insanın etrafında dönmektedir. Cha-Min (An Se-Ha) bir kaza sonucunda hayatını kaybeder. Kazaya neden olan gizemli güçlere sahip bir varlık (Seo In-Guk), onu 'Abyss'i kullanarak hayata döndürür. Cha-Min hiç çekici biri değilken oldukça yakışıklı birisi olarak başka bir bedende (Ahn Hyo-Seop) hayata döner. Ayrıca gizemli varlık, 'Abyss'i ona verir. Ertesi gün Cha-Min, 20 yıldır arkadaşı olan Se-Yeon’un (Kim Sa-Rang) bir cinayete kurban gittiğini öğrenir. Dahası cinayetin bir numaralı zanlısı kendisidir. 'Abyss'i kullanarak Se-Yeon’u tekrar hayata döndürür. Ancak Se-Yeon (Kim Sa-Rang) dillere destan bir güzelliğe sahipken sıradan görünüme sahip başka bir bedende (Park Bo-Young) hayata döner. İkili, Se-Yeon'un katilinin peşine düşer.

Gerilim Filmi : Bad Times at the El Royale

Herkese merhabalar efenim,

The Cabin in the Woods yönetmeni Drew Goddard'dan yeni bir film daha geldi hem de kadrosu şampiyonlar ligi gibi :D Chris Hemsworth ve Dakota Johnson benim baş rolde olan tanıdığım isimler... Aslında konu bakımından biraz klişe ama yine filmin işlenişi benzerlerinden kendini ayırıyor aynı The Cabin in the Woods filminde olduğu gibi.Bir grup insan bir otelde toplanıyor ve twistlerle birlikte olaylar akmaya başlıyor bence izlemesi keyifli akıcı bir film.Çok spoiler olmasa da küçük bir şey söylicem - söylemeden geçemem - filmin sonlarına doğru  Chris Hemsworth kasları dikkatimi çok fazla dağıttı filmin finaline adamın kaslarına bakmaktan bir süre konsantre olamadım :D

Yönetmen:  Drew Goddard
Ülke:  ABD
IMDB:  7,3
Vizyon Tarihi:  12 Ekim 2018
Süre:  141 Dakika

Karanlık geçmişleri olan yedi yabancı birbirinden ayrı yerlerden, farklı hikayelerle yola çıkmışlardır. Sonunda hepsi Tahoe Gölü'ndeki yıkık bir otel olan El Royale Oteli'nde bir araya gelirler. Hepsinin birbirinden sakladıkları ve geçmişe gömmeye çalıştıkları önemli sırları bulunmaktadır. Bu gece her şeyin sonudur ve onların geçmişleriyle yüzleşip kendilerini kurtarabilmeleri için son bir şansları vardır. Geçmişin acı verici yaralarına karşın bunu yapabilecekler midir?

Kitap - Sırça Köşk Sabahattin Ali

Herkese merhabalar efenim,
Uzun bir zamandan sonra yeniden Sabahattin Ali okudum.Bu sefer ki hikayelerden ve masallardan oluşan Sırça Köşk kitabıydı.Ali yine dönemin zihniyetini başarılı bir şekilde anlatmış ve üst makamlara laflarını sokup sokup çıkarmış :D Tabi üst makamlarda bunları anlayacak ince zeka nerde bilemiyorum ...
Ali ilk defa bir hikayesinden mutlu bir son yapmış onun dışındakilerin hepsi yine mutsuz ya da durum hikayesi olarak ya da alınacak bir ders niteliğinden bitiyor.Ali'nin tarzı zaten bu olduğu için ben bu durumu pek yadırgamadım okunması kolay bir kitap :)

Kore Dizisi : One Spring Night

Herkese merhabalar efenim,
Bugün hem Netflix de hem de Kore de yayınlanan bir diziden bahsedicem. Aslında buna benzer bir dizi daha yapmıştı Netflix hatta baş rolünde yine aynı adam oynuyordu.Dizi dram ve ağır bir şekilde ilerleyip daha çok film havasında , zaman zaman beni sıkmış olsa da bu tarzı da izlemeyi seviyorum ben.Ayrıca kadın baş rolde çok sevdiğim kadın oyunculardan biri olan Han Ji-min ablamız var.Ablamızı daha önce , The light in your eyes,Familiar wife,Rooftop Prince,Hyde, Jekyll, Me dizilerinden hatırlarsınız.

Dizinin konusuna gelicek olursak,

Dizi, hayatındaki mutluluğu ön planda tutmaya çalışan Lee Jung-In (Han Ji-Min) ile bekâr bir baba olan Yoo Ji-Ho’nun (Jung Hae-In) arasındaki aşk hikâyesini konu almaktadır.