Herkese merhabalar efenim,
Uzun bir zamandan sonra Japon edebiyatına dönüş yapayım ve kitaplarını okuduğum ve çok da beğendiğim bir yazar olan Soseki yi okuyayım dedim ama daha fazla dayanamadım kitaba ve 1 haftadır elimde sürünen bu kitabın bendeki okunma hakkı doldu ve yaklaşık bi 190 sayfa kadar okuduktan sonra yarım bırakma ve okumama,kütüphaneme kaldırma kararı aldım.Aslında konusu oldukça ilgi çekici olsa da (yasak aşk) maalesef hiç güzel bir şekilde işlenememiş ve aynı şeyler üzerinde dönüp durmaya devam etti başlangıç boyunca hatta kitabın neredeyse yarısına geldim ama ne bir olay var orta da ne başka bir şey bomboş şeyler anlatıp duruyor karakterle ilgili devamı yok bence aşırı sıkıcı olmaya başlayınca daha fazla bayılamam dedim.
“… Sen bana gülüyorsun. Ve ben sana gülemiyorum. Hayır, gülmek istiyorum ama toplum yapamayacağımı söylüyor, öyle değil mi?”
Japonya’nın ülke dışında en tanınmış ve en saygı duyulan yazarlarından biri olan, Ben Bir Kediyim, Gönül ve Madenci gibi eserlerin yazarı Natsume Soseki, ilk defa Türkçeye çevrilen Ardından’da birincil arzusu “pek bir şey yapmamak” olan Oblomovvari bir karakterin, Daisuke’nin trajikomik hayatını anlatıyor.
Varlıklı bir ailenin aylak evladı Daisuke, hem Meici dönemi sonundaki değişimlerle hem de hayattaki amacı ve kişiliğiyle dertleri olan genç bir adamdır. Günlerini ona tahsis edilen evinde kitap okuyarak, kafelerde vakit öldürerek ya da sokaklarda dolaşarak geçiren Daisuke’nin hayatı, uzun süredir başka şehirde yaşayan arkadaşı Hiraoka dönünce ve onun eşi Miçiyo’ya olan ilgisi tehlikeli bir aşka doğru evrilince tekdüzeliğini kaybeder.
Daisuke, bir yandan onu toplumsal normlara uygun bir yaşam sürmeye zorlayan ailesine karşı kişisel özgürlüğünden ve bağımsız hayatından ödün vermemeye çabalarken diğer yandan da Miçiyo ve Hiraoka’yla girdiği, benliğiyle çelişen umutsuz durumdan yakasını sıyırmaya çalışır.