Maydanoz Time:Kitap-Psiko Analist John Katzenbach

Herkese iyi hafta sonları diliyorum efenim...Bugüne şöyle afilli bi kitap postu ile başlayalım dedim.Tam benlik bir kitaptı diyebilirim.Şu sıra zaten şansıma mı da yoksa kaderim midir nedir anlayamadım psikoloğunu tehtit eden,vuran bilmem daha neler neler yani..Bunun ilk kanıtı bu kitap oldu :) İnşallah başıma böyle bir şey gelmez hastalarına yardım etmek elbette her PDR'cinin Psikoloğun,psiyakiyatristin görevidir ama öncelikle buna hastanın istekli olması lazımdır iyileşeceğine kendisinin inanması lazımdır.Yardım edemeyeceği hastaları elbette olacaktır ama o yardım edemediği hastanın bir de intihar ettiğini düşünün kendinizi nasıl hissederdiniz? Allah'tan o kadar ağır hastalara bakmayacağım Allah psiko analistlere yardım etsin vallahi sen onlar tıp okuyor baya da kafayı sıyırıyorlar zaten oku oku...Ben daha sakin daha depresif ama sorunlu insanlarla baş edicem Allah'tan..Ben gelecek mesleğimi ve seçtiğim bölümü çok seven bir insanım.Mesleğin ne senin? Deseler İnsanlara mutluluğu ve hayat sevincini aşılıyorum. demek isterim bir gün.Neyse yine açtım konuyu saptırdım kendime.Kitap kapağında da Freud ve Jung gelse daha iyisini yazamazdı demişler.Bu konuda haklı olduklarını söyleyebilirim.Biraz ara ara sıkıcı olan bir kitap ama intikama dayalı hamlelerle süslenmiş macera,polisiye bir roman olduğunu söyleyebilirim.Ayrıca kurgusu gerçekten çok iyi baş kahramanımız pek akıllı :)

Maydanoz Time:Film-Aşkın Renkleri

Herkese tekrardan merhabalar efenim..Bugünün filminde Amelie'de bildiğiniz aşık olduğum kadın Audrey Tautou'nun başka bir filmi bir kitaptan uyarlama olduğunu daha yeni öğrendiğim Aşkın Renkleri var.Elbette Fransız filmi.Filme yapacağım tek bir yorum var.O da şudur;Audrey gibi bir kadına kel,fodul,göbekli,pislik tipli adamı layık gördünüz yani helede ilk kocası rolünde ki o adamdan sonra resmen onlar öpüştükçe benim midem bulandı.O adam olmasa daha iyi bir film olabilirdi.Anladım yani adam tipsiz biri olucak elbette hikayenin konusu bu ama bu adamdan başka adamda bulamazdınız mı Fransa'da erkek oyuncu kıtlığı mı vardı?Çirkin ama en azından sempatik ya da karizmatik olan çok adam var.Nan!Kabul etmiyorum Audrey gibi bir kadına bu adamı o yüzden midesi olan önermediğim bir film...

Konusu:Paris’te yaşayan genç ve güzel Nathalie hayatının aşkıyla tanışarak onunla harika bir evlilik yapmıştır. Ancak kocasının talihsiz bir kazada ölmesiyle hayatı altüst olur. Kocasına duyduğu aşkı içine gömen Nathalie, hislerini gösteremeyen, içine kapanık birine dönüşür. Bir gün hiç hesapta yokken kendini çalışma arkadaşlarından biri olan Markus’la öpüşürken bulur. Kimsenin çekici diyemeyeceği, çok çirkin bir adam olan Markus’la bir geleceği olabilecek midir? David Foenkinos’un Uluslararası çok satan romanından uyarlama, hayata küsen bir kadının aşk sayesinde yeniden doğuş öyküsü olan “La Délicatesse / Aşkın Renkleri”nin başrollerinde “Amélie”nin yıldızı Audrey Tautou ve François Damiens yer alıyor

Maydanoz Time:Müzik-Little Nicki-Yoyo

Herkese musmutlu bir cuma gününden merhabalar efenim...Bu geleneksel müzikli cuma günümüzde Müzik postunun konuğu şu sıralar favori şarkım olan Riri'nin alteri olacak kadar ona yakın bir ses tonuna ve tarza sahip olan Little Nicki ve ilk şarkısı ilk klibi olan Yoyo var.Bence Number 1 ve Dream Tv sağolsun bu şarkı tek Türkiye'de bu kadar popüler oldu ve bence kendisinin bile bundan haberi yok :) Amerika'da ya da İngiltere'de bu kadar revaşta bi şarkı olduğunu zannetmiyorum.Bence Rihanna özentisi diye bi kenara atılmamalı Austin Mahone'de sonuçta Bieber özentisiydi ama oldukça popüler oldu bi kaç kıçı kırık şarkı yaptı ilişki yaşadı tamam oldu bitti göz kırptı Hollywood! Yeni isimlere ve şarkılara da bi şans vermek lazım bence ön yargılı olmayalım lütfen...

Maydanoz Time:Film-Sevginin Gücü

Herkese tekrardan merhabalar...1994 yapımı harika bir film ile daha birlikteyiz.Türkçe adı Sevginin Gücü orijinal adı Leon olan film tam bir başyapıt denebilir.Senaryosu harika olan baş yapıtlardan ama bu.Unutulmayacak fenomen filmlerden.Evet ilk baştan itiraf edeyim.Ağladım..Hem de hüngür hüngür...
13 yaşında ki Natalie Portman harika bildiğiniz harika...O nasıl bi oyunculuktur bayıldım! Mutlaka ama mutlaka izlemelisiniz dediğim filmlerden diyebilirm.Kadro zaten ileride ayrı ayrı mükemmel oyuncular olacağının habercisi.Ayrıca araya sübyancılığı sokmamaları bunu seksle birleştirip filmi iğrençleştirmemeleri filmi saf sevgiyle süslemeleri ayrı bi harika.Bir kaç hafızama kazılacak güzel replikten başka bir şey not almamışım filmi izlerken akışına bırakmışım kendimi.

-Hayat her zaman mı çok zor yoksa sadece çocukken mi?
-Bu hep böyle

-Leon hayatını kazanmak için napıyorsun?
-Temizlikçiyim.
-Yani bir tetikçi misin?
-Evet
-Bu harika.

-Uyku umurumda değil Leon!Ben aşk ya da ölüm istiyorum.

Konusu:Mathilda, New York'ta yaşayan ailesi dağılmış 12 yaşında küçük bir kızdır. Ailesini sevmeyen Mathilda için en değerli varlığı küçük kardeşidir. Babası uyuşturucu işlerine bulaşınca mafya ailenin tüm bireylerini öldürür. O sırada alışverişte olan Mathilda ise olaydan kılpayı kurtulur ve Leon'un kaldığı daireye saklanır. Leon ise çok soğukkanlı bir katildir. Ancak Mathilda'ya karşı içten bir sevgi besler ve ona kol kanat gerer. Aslında babalık, arkadaşlık gibi kavramlar ona çok yabancıdır.

Maydanoz Time:Dizi- İzlediğim Yaz Dizileri 2014

Güzel Köylü :

Kaçak Gelinler :

Kiraz Mevsimi :

Güllerin Savaşı :

Maydanoz Time:Dizi-Awkward

Herkese tekrardan merhabalar efenim..Bi deniz keyfi yaptık çimdik geldik daha da ne zaman dışarı çıkar bir şeyler yaparız pek bilmiyorum neyse biz geçelim dizimize.Bu sefer takip ettiğim Amerikan dizisi bi gençlik dizisi.Toplam 4 sezondan oluşuyor ve her sezon ortalama 20 bölümden oluşuyor 5.sezon hakkında pek bir bilgim yok izlemeye devam eder miyim onu da pek bilemiyorum.Lisede geçiyor elbette.Her zaman derim onlar öğrenciyse biz neyiz diye? Her Amerika gençlik dizisinde olduğu gibi partiler,mezhebinden at koşturacağınız bir anne baba,okulun en yakışıklı ve elbette kaslı çocuğu ve elimizde güzel (oldukça) ama bunu kullanamayan beceriksiz mi beceriksiz hem de iyilik müptelası bir kız var.Zaten dizinin adı Awkward Beceriksiz demek...Dizide gözüme çarpan noktalar var elbette.Mesela okulun PDR'si yani Rehberlik Servisinde ki çatlak öğretmen ah bende mi böyle olucam yoksa diye sık sık sorup durdum açıkçası kendime :) Öğrencileriyle özellikle de kankisi Jenna ile değişik bir ilişkisi var :) Her dizide olduğu gibi yine iyilerin bir numaralı karşıtı ezik sevmez kötü kızlar var ama bu kötü kızlar biraz tuhaf geldi bana mükemmellik mütelası uzun bacaklı,seksi her erkeği elden geçirmiş bir kız olurken bu sefer ki kendi içinde sorumlu hatta daha çok kendini daha doğrusu bedeninin sevmediği için diğer insanlara da düşman olan bir kız var.Başrolde ki masum iyilik müptelası kızı her sezonda kucaktan kucağa atmak ve bunu da aşk demek biraz garip oluyor! Ne olur aşkı bu kadar basitleştirmeyin! Your Welcome diyerek bitiriyorum.(Son cümleyi izleyen anladı!)

Konusu:Awkward bizi tanımlayan karakterimizin biçimlendiği yıllarda yaşadığımız özel olayları konu alan bir dizi. Dizinin kahramanı olan on beş yaşındaki Jenna Hamilton yaşıtları arasında görünmez olduğuna inanmakta ve ümitsizce ait olduğu yeri bulmak istemektedir. Elbette bunu uyum sağlamanın uyumsuzluk anlamına geldiği bir yaşta, bir günde yapmak zordur. Ne yazık ki Jenna’nın görünürlüğü bir kaza sonucu artar. Kazanın üzerinde bıraktığı iz hayatının laneti olsa da, Jenna bu izin kendisine verilmiş bir lütuf olduğunu düşünmektedir.

Maydanoz Time:Kitap-Kanatsız Kuşlar Anne Lamott

Herkese mutlu pazarlar efenim...Bugün deniz keyfi yapmaya gidiyoruz o yüzden ilk postumu hemen yapıyorum diğer post Allah kerim.Bu kitap postunun konuğu Kanatsız Kuşlar-Anne Lamott listemde olmayan zaten benim değil kardeşimin beğenip aldığı en sıkıcı en lanet kitaplardan biri.Bir de New York Tımes Betseller olacak buna güvenip aldık zaten bir de bin tane yorum yaparlar şöyle güzel şöyle acıklı bilmem ne diye arka kapağını okusanız dersiniz ohh ağlatacak bu kitap bizi şu ön kapağına baksana bi ismi bile çok hüzünlü!Ama okuyunca bunun tam bir palavra olduğunu anlıyorsunuz.Rahat kitabın yarısına kadar hiç bir halt anlamadım sonlarına doğru anlar gibi oldum zaten kitap bitti! Bu ne saçmalık yarabbi bana 3 günümü geri versinler! O yüzden benim suçum değil kardeşimin suçu (hemen kitabın sıkıcılığını ona atıyorum) bu yüzden listem dışında ya da daha önce duymadığım kitapları alıp okumayacağım (derim derim okurum boş kalkınca siz bana bakmayın)... Neyse kısaca eğer bir yerde denk gelirseniz benden söylemesi...