27 Haziran 2016 Pazartesi

Maydanoz Time : Kitap - Eleanor Ve Park Rainbow Rowell

Herkese merhabalar millet ...

Yeni bir haftaya elbette haftanın kitap postuyla başlayalım istedim.Yine bana hediye olarak gelen ve çok duyduğum,istediğim ve merak ettiğim bir kitap olan Eleanor ve Park kitabı vardı.

Aslında beklentim biraz yüksek olduğu için bu kitaptan okuduktan sonra bana çok klişe ve sıkıcı geldi.Bazı şeyleri dışında beklentimin altında kalan bir kitap olduğunu söyleyebilirim maalesef.

Sevdiğim o bazı şeyler ise öncelikle "Park" ismi ! Yani başroldeki erkeğimiz Koreli ! Kalpçikler ...

Aslında sadece annesi Koreli o yüzden yarı Koreli diyelim.

Tabi kızımız da kızıl saçlı (İrlanda ve İskoç kanı var) ve biraz balık etli bir kızımız...

Biraz tuhaf bir ikililer ama bu noktayı sevdim.Bana oldukça samimi geldi.Ayrıca aralarındaki diyaloglar ve flört etme şekilleri de acayip hoşuam gitti.Star Wars,Batman,X-Men göndermeleri,filmlere ve şarkılara göndermelerini okumak oldukça keyifliydi.Müzik ve çizgi roman aşkı diyebiliriz aralarındaki şeye.Aralarındaki şey daha çok aşk değilde kafa uyuşması gibime geldi benim daha sonradan aşka dönüşüyor.Tabi 16 yaşındaki ergenlerin "aşk"ı na "gerçek aşk" demeyi uygun görürseniz ...

Kitapta tek sevmediğim şey ise biraz spoiler gibi olacak ama Park'ın saçma sapan makyaj yapmaya başlamasıydı erkek-makyaj-merak etme ne alaka ? Kızsal özellikleri de yokki bu çocuğun eşcinsel falanda değil yazar neden böyle bi ayrıntı eklemiş anlam veremedim.

Diğer sevmediğim bir şeyse bir yerden sonra yazar sıkıcılaşmaya ve bazı yerleri sabepsiz tekrarlayarak uzatmaya başlamış.

İkili anlatınları genelde sevmem burda da çok sevmesem de çokta karışık değildi yine de idare ederdi diyebilirim.



25 Haziran 2016 Cumartesi

Maydanoz Time : Film - Alice Serisi

Herkese merhabalar efenim ...

Evet bugün oldukça geç bir vakitte yapıyorum bu postu farkındayım ama sabahları oruçlu olduğum için bilgisayara çok fazla bakamıyorum midem bulanıyor ve başım dönüyor aç aç ...

O yüzden en keyiflisi sahura kadar olan vakitte yazmak gibime geldi bugün içi en azından ...

Neyse efenim, film serilerinde bugün daha geçen ay yeni çıkan Alice Harikalar Diyarının 2.filmi olan Aynanın İçinden filmi çıktı ve benim bu postu yazmam yine bu zamana kaldı elbette :/

Benim çocukluğumdan en sevdiğim ve hayal gücüne aşık olduğum yazarın bir kitap serisi aslında Alice.Çizgi filmleri,filmleri hatta oyunları dahi yapıldı.Hiç birini kaçırmadım ...

Kadronunu içinde Helena Bohem Carter ve Johny Depp gibi isimler olunca bir de Tim Burton yapımı olunca tadından yinmiyor tabiki de ... Küçük büyük mutlaka herkesin izlemesi gereken harika serilerden biri.

Alice Harikalar Diyarı’nda yeniden çevriminde güçlü kız imajı baz alınarak Tim Burton tarafından seyircinin karşısına çıkarılıyor. Linda Woolverton’ın çocuk romanından uyarlanan yapım 17 yaşındaki Alice’in sosyeteye tanıtım partisinde beyaz bir tavşanı takip ederek kendini harikalar diyarında bulmasıyla başlıyor. Aslında 10 sene öncesinde de ziyaret ettiği yeri ikinci ziyaretinde hatırlamıyor bile.



Alice Through The Looking Glass

Alice Kingsleigh (Mia Wasikowska) babasının peşinden 3 sene denizlerde seyahat ettikten sonra Londra'ya dönmek üzere yola koyulur. Hayatının geri kalanında ne yapacağı konusunda bir fikri bulunmamaktadır. Bu esnada bulduğu bir sihirli ayna marifeyitle tekrar Harikalar Diyarı'na döner. Alice eski arkadaşlarıyla yeniden buluşur, fakat Çılgın Şapkacı'da (Johnny Depp) bir tuhaflık bulunmaktadır. Her zamankinden daha asabi bir haldedir. Arkadaşını yeniden eski haline getirebilmek için geçmişe giden Alice, zamana karşı büyük bir mücadele verecektir.





24 Haziran 2016 Cuma

Maydanoz Time : Film - The Ring Serisi

Herkese merhabalar efenim ...

Bugün yine film serilerinde baya baya eskilere gidiyoruz ve bir zamanlar Korku filmlerinin atası olarak bilinen ve baya baya fenomen olan (ben 5-6 yaşlarındayken) annemlerin izlediği ve ben izlemeyeyim diye Cd'yi saklamaları sonucu bende psikolojik (evet daha izlemeden) bir dram oluşturan bir film serisinden bahsedicem.

Evet şu zamana kurduğum en uzun cümleydi farkettim :D

The Ring yani Halka serisinden bahsedicem.Yıllar yıllar sonra yeni izlemek nasip olsu.Konusunu falan elbette biliyordum ama bu tarz filmleri sevmediğimi söylemiştim.Eğer sevenler varsa mutlaka bu tarz filmlerin atası sayılacak bu film serisini mutlaka izleyin.Evet kesinlikle +18 olduğunu düşünüyorum bu serinin.

Asılı bir Japon film serisi ama Amerika versiyonu bunlar diyebiliriz.

The Ring
Halka



Karanlık imgelerle dolu bir video-kaset. Video-kasedi izleyenler 7 gün içinde gizemli bir şekilde ölüyorlar. Gazeteci Rachel Keller da dört gencin ölmesi üzerine olayı araştırmaya karar veriyor ve kaseti bizzat izliyor. Bu deneyimin ardından kendisiyle birlikte oğlunun da hayatı tehlikeye giren ve arkadaşı Noah'ın yardımını isteyen Keller'a olayı çözmek için sadece 7 gün kalıyor...

The Ring Two
Halka 2


Altı ay önce gerçekleşen korkunç olayların etkisinden kurtulmak isteyen Rachel Keller ve oğlu Seattle'dadırlar. Rachel oğlunu alıp küçük bir mekan olan Astoria, Oregon'a taze bir başlangıç yapmak için taşınır. Ancak bu kararından çabuk döner. Bu küçük mekanda isimsiz tanıdık bir video kaset içeren yerel bir cinayete tanıklık eder bu ona tanıdık gelmektedir. Rachel intikam almak isteyen Samara'nın geri döndüğüne ve bu korkunç dehşet ve ölüm halkasını sürdüreceğinin farkına varır. Tehlike artık çok yakındır.



23 Haziran 2016 Perşembe

Maydanoz Time : Kitap - Çi Akilah Azra Kohen

Herkese merhabalar efenim ...

Orucu güzel geçirmenin en iyi yollarından biride tabi ki bol bol kitap okumaktır.Yaz depomu yapmışken yavaş yavaş tüketiyorum kitaplarımı.

Fi'nin daha önce postunu yapmıştım onun hakkındaki görüşlerimi az çok biliyorsunuz ...
Fi'nin 2.kitabı devam kitabı olan Çi bence Fi'den çok çok daha iyiydi ki bence Pi'de ilk iki kitaptan daha iyi olacakmış gibime geliyor umarım biran önce alır okurum çünkü inanılmaz merak ediyorum.

Fi hakkında yüzde elli olumlu yüzde elli de olumsuz yorumlarım vardı ama Çi ...

Bence yüzde yüz çok iyi bir kitaptı.Fi gibi gereksiz uzatılmamış ve felsefeden dine,politikaya hatta siyasete kadar alt mesajlar çok iyi verilmiş her karakter inanılmaz zekice kurgulanmış Kohen'in kalemine bir kez daha aşık oldum diyebilirim.

Biliyorsunuz çok anlatıcılı kitapları pek sevmiyorum çok karmaşık geliyor bana ama ilk defa bir kitabın böyle olmasından zevk aldım diyebilirim.Her karakter ayrı bir kitap misaliydi ...

Tabiki de kitabı okurken beni delirten ve sürekli hayy ayyy ovvv seslerini bana çıkartan tek bi karakter vardı o da Can Manay ! Terzi kendi söküğünü dikemez misali beyni başka bi tarafında olan bir adam kendisi nasıl bir sayko olduğunu bu kitapla daha çok anladık.Çok Spoiler da vermek istemiyorum ama Fi'yi okuyanlar az çok ne demek istediğimi elbette anlayacaklar.

En sevdiğim karakter elbette Bilge idi.Ama bu kitapta daha çok Özge ve Murat Kolhan üzerinde durulmuş Can ve Duru biraz daha arka planda kalmış diyebilirim ama asıl olaylar tabi ki onların çevresinde dönüyor.Kitap yine çok heyecanlı bir kaçma-kovalama şeklinde bitti.

Bu arada ben Can Manay ile Christian Grey'i çok benzetiyorum :D Bilmiyorum neden :D


20 Haziran 2016 Pazartesi

Maydanoz Time : YouTube - Eski Kitap Serilerim

Maydanoz Time : Film - X-Men Serisi

Herkese merhabalar efenim ...

Bu postu tam tamına 1 aydır Taslaklarda süründürüyorum resmen.Evet x'men serisini en başından izleyip 19 Mayıs'ta çıkan en son filmini de izleyip sizin için post yaptım böylece bir seriyi daha postlamış ve aradan çıkarmış oldum.

X'men serisi 8 film olduğu ve çok eski bir seri olduğu için en az Star Wars serisini izlemek kadar yorucuydu benim için.Aslına bakarsanız içerikleri haricinde ben izleme zorluğu olarak çok benzettim.Çünkü bu seride de bi geçmişe bi geleceğe bi şimdi ki zamana gidilip duruluyor o yüzden kranolojik sırayla izlemek ya da çıkış sırasına göre izlemek diye 2 seçenek çıkıyor karşımıza.Ben yine Star Wars'ta olduğu gibi çıkış sırasına göre izlediğim için kafam yine 1 milyon oldu o yüzden olayları anlayıp birleştirmem 1 ay kadarımı aldı diyebilirim :D

Eh tabi araya giren sınavlar falan da ayrı bir mesela oldu tabi ki...

Neyse efeim ilk X men serisi dışında araya giren Wolverine serileri falanda baya bi kafamı karıştı.Fantasik-Bilim Kurgu kategorilerinden olan bu seri aslında biraz da yıllara ve sinema sektörüne göre nabza göre şerbet veren bir seri olmuş.Bi yerden sonra ticari bi seri olmuş diyebiliriz.Hele de son çıkan filmi ... Sırf Jennifer Lawrance oynuyor diye daha önceki filmlerde başrolde olmayan karakter bir anda göz önünde tutulmaya ve çok çok önemli bir karaktermiş gibi gösterilmeye başlandı.

Days Of Future Past filminde ise geçmiş ile gelecek arasında bir bağ kurulmuş.O sene fütüristik gelecek filmleri cazipti o yüzden aslında konuyla çokta alakası olmayan bir şeyler bağlanıp extradan olaylar sallanıp seyirciye sunulmuş.

Olayların aslına bakacak olursak bir grup mutantın bir Akademi çevresinde toplanıp insanlara varlığını kabul ettirme savaşını anlatıyor diyebiliriz.En başta düşman görünen grup serinin devam filmlerinde aslında asıl düşman olmadıklarını anlatan sadece bir fikir ayrımının olduğu anlatılıyor.

Akademi dışında Wolverine'nin sadece başrolde olduğu 1-2 filmde serinin içine katılmış.Kafalar daha çok karışıyor  bu serinin içinde izlerseniz ama aslında asıl konuyla alakası yok bu filmlerin tamamen karaktere özel film olmuş.



X-Men

Cyclops. Jean Grey.Storm..... Onlar ve daha bir çoğu Children Of Atom (Atom Çocukları) idi; herbiri biribirinden farklı genetik mutasyonlar ve bu mutasyonların kendilerine kazandırdığı insan üstü güçlerle doğmuştu. Ne yazık ki insanoğlu anlamadığı şeyden korkmaktadır ve bu mutantlar kendilerini binbir türlü kötülükten korudukları toplum tarafından dışlanmışlardır. Önyargı ve nefretle dolu bir dünyada, insanlar farklılıkları kabullenememekte ve birer ucube olarak gördükleri mutantları kendilerine karşı birer tehdit olarak görmektedirler. Böyle düşünenlerin başında Senator Kelly gelmektedir. Dünya üzerindeki en güçlü telepatik yeteneklere sahip insan olan Prof. Charles Xavier insanlarla mutantların bir arada barış içinde yaşayabileceğine inanmaktadır ve X-MEN adı altına bir çok mutantı etrafında toplar. Onun yardımıyla bir çok mutant güçlerini kontrol etmeyi ve insanlığın faydasına olacak şekilde kullanmayı öğrenmişlerdir. Kendlerinden korkan bir dünyayı korumak için savaşmaktadırlar.



X2
X-Men 2

X-Men 2", mutantları yok etmek için harekete geçen, Mutant Kardeşliği'nin başı Profesör Xavier'in eski dostu William Stryker'ı engellemek için, iki mutant lideri Profesör Xavier ve Magneto'nun işbirliği yapmasını konu alıyor.




X-Men: The Last Stand
X-Men: Son Direniş

Bu bölümde X-Men topluluğu ilk olarak bir seçimle karşı karşıya kalmaktadır. Bulunan yeni tedavi yöntemi ile mutantlar normal insanlar gibi yaşayabilme olanağına sahip olacaklardır. Mutantların liderleri Charles Xavier ve Magneto arasında, mutantları insanlardan ayıran inanılmaz özelliklerinden kurtulup kurtulmamaları arasında bir görüş çatışması olmuştur. Bu ise son bir savaşın temellerini atmıştır. Bu savaş şimdiye kadarki en büyük savaş olmasının yanında son olacaktır.




X-Men Origins: Wolverine
X-Men Başlangıç: Wolverine

Bir zaman bir yerde yapılan bir seçim, koca bir ömrün akışını bambaşka bir yere sürükleyebilir. James Logan babasını öldürünce arkadaşı Victor Creed ile birlikte kaçmaya karar verir. William Stryker onları bulduğunda bir teklif getirir. Mutantlardan oluşan özel bir ekibe dahil olmalarını ister. Logan bir zaman sonra örgütü bırakır ve Kanada’ya doğru yola çıkar. Yollar ayrılmıştır. Aradan yıllar geçtikten sonra Stryker yeniden ortaya çıkar ve bu kez Logan’a Weapon X adlı projesine dahil olmasını teklif eder. Logan kabul etmez başta ancak sonrada bir intikam duygusu işle fikrini değiştirir. Vücuduna bir madde enjekte edilir ve o artık yenilmezdir.Projeye katılmayı kabul eder. Vücuduna enjekte edilen Adamantium metaliyle artık yenilmez olan Wolverine, Sabretooth’tan intikamını alabilecektir.



X-Men: First Class
X-Men: Birinci Sınıf
ichael Fassbender'in canlandırdığı Magneto ve James McAvoy'un canlandırdığı Professor X'in bir grup genç mutanta liderlik yaptığı yeni X-Men, efsanenin başlangıcını anlatıyor ve tarihin akışını değiştiren küresel olayların arkasındaki sır perdesini aralıyor.

Mutantlar kendilerini dünyaya deşifre etmeden ve Charles Xavier ve Erik Lensherr, Profesör X ve Magneto isimlerini almadan önce, ikili, güçlerini yeni keşfetmeye başlayan iki genç adamdı. Birbirlerinin düşmanı haline gelmeden önce diğer Mutantlarla beraber çalışarak dünyayı tehdit eden en büyük tehlikeyi durdurmaya çalışan bu iki yakın arkadaş arasında zamanla patlak veren anlaşmazlıkla birlikte Magneto Kardeşliği ve Profesör X'in X-Men'i arasında süregelen ezeli savaşın temelleri atılır...



The Wolverine

Sevilen çizgi roman öyküsünden uyarlanan bu epik aksiyon ve macera filmi, X-Men evreninin en ikonik kahramanlarından Wolverine’i günümüz Japonya’sına götürüyor. Tanımadığı bir dünyada boyunu aşan işlere bulaşan kahramanımız, en büyük düşmanına karşı kendisini sonsuza dek değiştirecek bir ölüm kalım savaşı veriyor. İlk kez bu kadar zayıf olan, fiziksel ve duygusal sınırlarını sonsuza dek zorlayan Wolverine sadece ölümcül bir samurayla değil, kendi ölümsüzlüğüne karşı verdiği mücadeleyle de yüzleşiyor.



X-Men: Days of Future Past
X-Men: Geçmiş Günler Gelecek

The Days of Future Past, başını Magneto'nun çektiği Kötü Mutantlar Kardeşliği'nin önemli bir senatörü öldürmesinden sonra Mutantların Sentineller tarafından avlandığı alternatif bir gelecekte geçecek. Yapımcı Singer, projenin önceki X-Men filmlerini de kapsayacağını ve bu evreni genişletmek istediklerini de sözlerine ekledi.


   X-Men: ApocalypseMedeniyetin bu güne, Apocalypse e Tanrı gözüyle bakılmaktadır. Marvel in X-Men evreninin ilk ve en kuvvetli mutantı Apocalypse, birçok mutantın özelliğini kendinde toplayarak ölümsüz ve yenilmez olmuştur. Binlerce senelik uykusundan uyandığında bulduğu dünya, onu büyük hayal kırıklığına uğratır. Kendine mutantlardan güçlü bir takım oluşturur. İçinde Magneto nun (Michael Fassbender) da bulunduğu takımın amacı insanoğlunu gezegenden temizlemek ve Apocalypse in saltanat sürebileceği bir dünya hazırlamaktır. Dünyanın kaderi dengede durmaktadır. Profesör X in (James McAcoy) de yardımıyla, Raven (Jennifer Lawrence) genç bir X-Men takımına yardım etmeli ve insanoğlunu tamamen yok oluştan kurtarmalıdır.


                                                                        

19 Haziran 2016 Pazar

Maydanoz Time : Kitap - Isla Ve Mutlu Son Stephanie Perkins

Herkese merhabalar millet ...

Yaz tatilimin ilk kitabı olan ve bana çok sevdiğim bir arkadaşımın hediyesi olan Isla Ve Mutlu Son'u nihayet bitirdim.Lola Ve Komşu Çocuk ve Anna ve Fransız Öpücüğü kitapları aslında bir seriymiş bunu bu kitapla anlamış oldum diyebilirim.

Lola'nın yanında biraz daha durağan ve sıradan bir aşk hikayesi olsada bence Lola'dan daha iyi bir kitaptı diyebilirim.Yine baş karakterdeki kızı sevemedim maalesef.Lola ne kadar hoppa bi kızsa Isla'da tam tersine kendine güvensiz içine kapanık çok sıradan bir kız.Anna'yı daha çok merak ediyorum hiç kendime yakın bulabileceğim bir kız karakter bulabilecek miyim acaba bu seride ?

Amerika-Fransa arasında geçen bir aşk hikayesi zenginlerin aşk hikayesi tam bir gençlik kitabı aslında.Tabi özel okullar,üniveristeye hazırlık tarzları ve her kafalarında estiğinden Paris'ten kalkıp hoop İspanya'ya hafta sonu tatiline gidiyor olmaları bizim gençliğimizden ve kültürümüzden oldukça farklı.  

Aslında seri boyunca bir arkadaş grubunun aşklarını ayrı ayrı kitaplarda işliyor yazar.Sanırım aslında bu son kitap olduğundan yazar kitabın sonunda bütün grubu birleştirmiş en sonunda Cricet ve Lola'yı tekrardan görmekte ayrı bir hoştu.Anna'yı daha tanımıyorum maalesef umarım onların hikayesini de okuyabilirim ve böylece seri tamamlanmış olur.








İngiliz Dizisi : Baby Reindeer

 Herkese merhabalar efenim, Netflix de yer alan ve mini bir İngiliz dizisinden bahsedicem bugün sizlere.Instagram postlarında görüp merak et...