24 Nisan 2017 Pazartesi

Kore Dizi - On the Way to the Airport

Herkese merhabalar efenim ...

Kore dizileri serüvenine geçmiş yıllarda aradan kaçan dizilerle devam ediyoruz :D Başrol oyuncularını çok beğenmiş olsam da konusu yüzünden izlemeyi sürekli ertelediğim diziyi İzmir de nihayet bitirdim eh postunu yazması da bugüne kaldı :)

Liar Game ve Angel Eyes dizileri ile gönüllere taht kuran sakin ve oturaklı halleriyle bilinen Lee Sang Yoon Oppamzı var başrolde sırf onun hatrına diziyi izledim diyebilirim yoksa 2.bahar ya da aldatmalı diziler pek benlik değil maalesef.Tabi ki kötü ve 2.adam rollerine çok yakıştırdığım ve burada ki rolü ile de beni çileden çıkarmayı başaran Shin Sung Rok Oppa yı eklemeden geçemicem bu adam kötü adam olmak için doğmuş resmen :D Başroldeki kızı da en son A Gentleman's Dignity dizisi ile tanımıştık ve görmüştük o da uzun bir süreden sonra bu tarz daha çok Dram ağırlıklı bir diziyle ekranlara döndü.Genel olarak Dram-Romantik kategorisinde genelde durağan ilerleyen bir dizi öyle dolu dizgin bir aşk beklemeyin maalesef çok şiddetle önermesem de yoklukta iyi gitti :D







23 Nisan 2017 Pazar

Maydanoz Time : Film - Moana

Herkese Balıkesir'den merhabalar efenim !

Evet evet tahmin edeceğiniz üzere vize sonrası 1 haftalık kafa tatilim bitti ve  nihayetinde Balıkesir'e döndüm ve buradaki hayatıma kaldığım yerden devam ediyorum.Şansıma İzmir de geçirdiğim 1 hafta havalar hem soğuk hem de yağmurluydu o yüzden hayalini kurduğum bir çok şeyi iptal etmek zorunda kaldım sadece 22.İzmir Kitap Fuarına gidebildim onun postuda yakında blogta olacaktır onun için takipte kalmayı unutmayın :)

Bugün 23 Nisan neşe doluyor insan ! Günün anlam ve önemine mihayen bir animasyon film ile günün postunu yazayım daha sonrada uyumaya kaçayım diye düşündüm malum yeni geldim ve yol yorgunuyum.Moana oldukça eğlenceli ve bir mitolojiden esinlenerek yapılmış alt metni -tabi ki anlayabilene - oldukça güzel olan ve bol sosyal mesajları olan zaten Oscar'da da En İyi Animasyon Ödülü almış bir animasyon.Çocuklarınızla rahatça izleyebileceğiniz sizin içinde kafa dinleyebileceğiniz,yormayan hatta güldüren bir animasyon.Son olarak bence animasyonları kesinlikle Türkçe Dublaj izleyin çünkü Türkler animasyon dublajı işinde gerçekten çok iyiler diğer film türleri için elbette tavsiye etmiyorum çünkü orijinalinden izlemek her zaman için daha iyidir oyunculuğu ses tonu ve söyleyiş tarzı bile filmin ruhunu yansıtır o yüzden Türkçe Altyazı daha iyi :)

Hikayenin başlangıcında Maui adında Pasifik Adaları’nın en güçlü tanrısının hikayesi anlatılmakta ve konu alan bir çizgi filmdir. Bu tanrının ne kadar ihtişamlı olduğu anlatılmaktadır. Bu mükemmel çizgi film Moana adında ortaya çıkmıştır. Bir yarı tanrısıdır. Güneşe kanca atmış ve koskocaman bir adayı denizin altından yüzeye çıkarmayı başarmıştır. Bu mücadele sırasında dev yaratıklarla amansız bir mücadele örneği ortaya koymuştur. 

Tüm bu ortamda bir adamın kolundaki dövmelerden yansıyan dansı ön plana çıkarmaktadır. Bu hikayede asıl kahraman Maui olmaktadır. Bu harika film hd kalitede sitemizden izleyebilirsiniz. Hikayenin bu bölümünde Maui’nin bütün gizli sırları ortaya çıkmaktadır. Asıl sır çok önemlidir. Herkesin şaşıracağı bir durum olarak asıl yarı tanrının kendisi olduğu ortaya çıkmaktadır. Çok çılgın bir dans sergilemektedir. Hikayenin devamında asıl kahraman Moana ortaya çıkmış ve Maui’nin yapmış olduğu anlamsız dansa herhangi bir anlam verememiştir. Moana kendi halkını kurtarmak adına savaşmaktadır. Bu gerçek anlamda ciddi bir mücadele olmaktadır. 

Moana daha önce yarı tanrı olan Maui ile karşılaşmaktadır. Harika bir animasyon filmi olan bu yapımı sitemizden izleyebilirsiniz. Maui ile karşılaşan Moana kendisine çok fazla yardımlarda bulunmaktadır. İçinde macera ve yardımların bulunduğu hikayede çok ciddi etkileşim yaşayabilirsiniz. Moana bu yolculuğu sırasında kendini daha yakından izlemek ve bununla birlikte kendini yakından tanımak olmuştur.


22 Nisan 2017 Cumartesi

Kore Dizi - Strong Woman Do Bong Soon


Herkese merhabalar efenim ...

2017 Kore dizilerine kaldığımız yerden devam ! Ayy minnoş mu minnoş bir dizi bitince resmen yine boşluk yarattı içimde.Kim Bok Joo 'dan sonra bir de Do Bong Soonmuz oldu.Güçlü kadınlar her zaman daha çok rağbet görür felsefesi hep bizimle yeyy ! Yaşasın erkeğin gücüne kanmayıp her zaman güçlü kalan kadınlar ! Tabi bu güç hem ruhsal hem de ciddi anlamda fiziksel :D

Hatta bu dizi de fazla fiziksel çünkü bu bir Fantastik-Romantik Komedi dizisi.Kızımızın süper kahraman misali çok güçlü olma gibi bir özelliği var.Tanrı'nın hem mucisezi hem de bi laneti misali.Kendisinin hayali aslında bir oyun yapımcısı olmak ve şansına bir gün bir oyun şirketinin CEO'sunun hayatını kurtarınca ve onunla tanışınca değişiyor.Aslında şirkette yapımcı olarak çalışmak istese de gücünü saklayamayınca CEO onu koruması olarak işe alıyor :) Bu arada kızımızın fasulye tanesi kadar olduğunu söylememe gerek yok herhalde :D Zaten tezatlar diziyi epey sevimli kalıyor.

Tabi diziyi asıl sevimli kılan şeylerse iki yağuşuklu başrol.Hwarang'ta görür görmez aşık olduğum kralımız HyungSik ve adı önce görmemiş olsam da buraki 2.adam rolüyle çok beğendiğim Ji Soo Oppa ! Yalnız dizi de ilk defa 2. adam çok çok iyi olmasına rağmen 2. adam hissiyatını çok fazla veremedikler daha çok polisiye işlere ağırlık verildi ve bu konular ikinci planda kaldı maalesef hatta bi ara CEO'yu gay zannetmesi üzerine 2.adamla 1.adamın yakınlaşmaları vardı askdnkajf görülmeye değer komedi sahneler :D








21 Nisan 2017 Cuma

Maydanoz Time : Film - Siccin Serisi

Herkese merhabalar efenim ...

Buralarda havalar soğuk ve yağmurlu o yüzen ev modunda ilerliyoruz sizin oralar nasıl ?
Eğer siz de ben gibi evden çıkmıyorsanız film serisi gecesi falan yapmak isterseniz öneri de bulunmaya geldim :)

Türk korku filmlerine pek yer vermiyorum çünkü normal korku filmlerinden daha çok korkutuyor beni.Yapımdan falan değilde genelde dini konulardan girdikleri için eh bende inançlı bir insan olduğumdan baya baya tırsıyorum ama nedense bu seriden çokta etkilenmedim ama bi Türk korku filmine göre oldukça iyi çekilmiş ve senaryosu da oldukça iyiydi keza oyunculuklarda öyle.Tabi zaman zaman saçma bulduğum hatta komiğime giden sahneleri olmadı değil ama bence Türk sineması için oldukça iyi bir seri tavsiye de ederim.

Genç ve güzel bir kadın olan Öznur, kimsenin onaylamayacağı bir gönül macerasına tutulmuştur. Çocukluğundan beri kuzenine, yani teyzesinin oğlu olan Kudret’e aşıktır. Öznur ne yapar eder, Kudret’i beraber olmaya ikna eder. Fakat durumu içine sindiremeyen ve üstüne üstlük evli olan Kudret ilişkilerini bitirmek ister. Öznur ise ne olru olsun Kudret’i kendisine bağlamak için eşi Nisa’ya büyü yaptırır. Bu büyü sonucu kadına cinler musallat olacaktır. Bu kötücül cin Nisa’yı ele geçirir. Büyüye göre, 5 yatsı vakti sonrasında Nisa ile onun kanından gelenler ölümle yüzleşecektir…



Hicran ve Adnan çiftinin mutlu evlilikleri, iki yaşındaki çocuklarının kaza sonrasında hayatını yitirmesiyle yıkıma uğrar. İkili, artık aynı evde yaşayan iki yabancı gibidir. Tüm bunların üzerine Hicran kısa süre içerisinde esrarengiz olaylar yaşamaya başlayınca psikolojisi tümden bozulur. Hicran bir hocaya görünür ve burada birinin kendisine “41 dikiş” adı verilen bir büyü yaptırdığını öğrenir. Büyülerin en güçlüsü olarak bilinen bu büyü, 41 farklı niyetle yapılmaktadır. Genç kadının büyüden kurtulabilmesi için yapan kişiyi bulup 41 niyetten hangisini ettiğini öğrenmesi gerekmektedir…


Orhan ile Sedat çocukluk arkadaşıdır. Yıllar sonra Orhan, Sedat’ın kız kardeşi Kader’le birbirlerine aşık olup evlenirler. Sedat’ın yaptığı araba kazası üçünün de hayatlarının dönüm noktası olur. Sedat’ın oğlu Mehmet felç olur. Kader ise geçmişini hatırlayamaz. Orhan bu olay yüzünden Sedat’ı suçlar ve onunla bütün iletişimini keser. Sedat, duyduğu vicdan azabı ve yaşadığı tuhaf ürkütücü olaylar nedeniyle iyice dağılır. Orhan ise çok sevdiği ilk ve tek aşkı Kader’i kaybetmeme uğruna korkunç bir şey yapacaktır.


20 Nisan 2017 Perşembe

Maydanoz Time : Film - Saw Serisi

Herkese merhabalar efenim...

Efsane film serilerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.Saw serisi benim küçüklüğümde (2004) çıkmış bir seri olduğu için maalesef yıllar boyu bana yasak edildi ve psikolojimi bozabilir diye izletilmedi.Bu zamana kadar da bende korku filmlerinden aşırı korktuğum için izlemek istememiş ve sürekli ertelemiştim ama artık yaş olarak büyük olmasam (22) psikolojik olarak kendimi oldukça olgun hissettiğim için artık eskisi gibi korku filmlerinden hiç etkilenmiyorum hatta baya baya korkmuyorum bile :D 

Zeka dolu kurgusu,senaryosu ve altında yatan bir insanlık drama,insanların zor durumda kalınca kendi hayatları pahasına diğer insanların hayatlarını hiçe saydıkları ve çok ağır br psikoloji içine girdikleri ve elbette 1 odada çekilen filmlerin atası olan Saw Serisini izlemenin vakti gelmişti.Sayko Japon filmlerimi daha önce yoksa bu seri mi daha önce pek bilemiyorum ama birbirlerinden etkilenip ardı ardına bu tarz bi sürrü film çekildi ve hepsi de çok konuşuldu çok beğenildi.

Toplamda 8 seri (son filmi 2017'de çıkacak ya da çıktı bilemiyorum) Saw serisinin ben en fazla 4 filmini izleyebildim çünkü artık ilk tadını vermemeye ve olaylar aynı şekilde gelişmeye başlayınca seriyi yarım bırakmaya ve devam etmemeye karar verdim.Ayrıca daha çok kan ve şiddetten,işkenceden oluşan bir film yani korku filmi de sayılmaz :D 

Sırf zeka dolu senaryosu için bile 4 filmcikte olsa izlenmeye değer.Yalnız hassas mideler için tavsiye etmediğim bir film :)

1-Saw

Whannell ve Elwes, birbirini tanımayan iki adamdır. Bir gün kendilerini pis bir banyonun duvarına zincirlenmiş olarak bulurlar. İkisi de bu berbat yere nasıl geldiklerini ve kendilerini nasıl bir bela beklediğini bilmemektedir.Ancak yerde yatan ve kafasının bir kısmı kopmuş adam, onlara niçin burada oldukları hakkında bir ipucu olabilir. Sonunda manyak bir adamın son kurbanları olduklarını anlayacaklardır.


2-Saw II

Amanda'yla birlikte kapana kısılmış başka kurbanlar da var; ve her biri yavaş yavaş kanlarına işleyen ve iki saat sonra ölümlerine neden olacak zehre bir panzehir bulmak için uğraşıyorlar. Kendine bakmak konusunda pek kaygı duymayan, dikbaşlı Xavier (Franky G.), grubun liderini oynamaya çalışan, sağduyulu Jonas (Glenn Plummer), inatçı Addison (Emmanuelle Vaugier), sıçanı andıran Obi (Tim Burd) ve duygusal açıdan kırılgan Laura (Beverley Mitchell) da onları fiziksel ve duygusal açıdan yıpratmaya çalışan Jigsaw tarafından sınanıyorlar.


3-Saw 3

Efsane katil Jigsaw ve müridi Amanda bir yandan hasta olan Jigsaw'u acımasız oyunlarına devam edebilmesi için hayatta tutmaya çalışırken, diğer yandan yeni kurbanlarının hayata bağlılıklarını akılalmaz işkence ve oyunlarla test etmeye devam ediyorlar.


4-Saw 4 

Jigsaw ve asistanı amanda hayatlarını kaybetmiştir. Dedektif kerry cinayetinin duyulmasından sonra, 2 tecrübeli FBI ajanı ajan strahm ve ajan perez, dedektif hoffman'a jigsaw'un kalan son oyununun çözümlenmesi için yardım ederler. Bununla birlikte, SWAT takımı komutanı rigg kendini bu ölümcül oyunun içinde bulur. Ve eski bir dostunu ve de kendisini dehşet verici bir ölümden kurtarmak için düğümlenmiş, korkutucu tuzaklar zincirini yenmek için bir buçuk saati vardır.




19 Nisan 2017 Çarşamba

Maydanoz Time : Film - A Nigtmare On Elm Street

Herkese merhabalar efenim ...

Efsane film serilerine bu film serisiyle devam etmek isterdim aslında ama ilk filmi izledikten sonra nedesen seriye devam etmek istemedim ve ilk film ile kaldı uzun süredir taslaklarımda bende artık yazma ve aradan çıkarma vaktidir diyerekten sıraya koydum ve bugünde yayınlamaya karar verdim.Efsane filmlerden biridir hatta bir dönemin ikonudur Fredy tabi benim yaşım o zamanlara yetmiyor :D O yüzden yeni yeni izleme imkanı buluyorum bu tarz efsaneleri eğer sizde ben yaşlardaysanız bu efsaneleri mutlaka ara ara izleyip film koleksiyonunuza ekleyin.


Film, Elm Sokağı'nda geçiyor. Boşanmış bir aileye, dedikoducu arkadaşlara, kendisinin verebileceğinden daha fazlasını isteyen erkek arkadaşa sahip olan Nancy Thompson'ın ile kirli, kahverengi şapkası; kırmızı, yeşil kazağı, parmakları bıçaklarla dolu eldiveni ve yanık suratı ile en popüler korku filmi karakteri Freddy Krueger'ın başından geçiyor. Nancy'nin en yakın arkadaşı Tina ve Tina'nın Rod'la baş başa yatak odasında geçirdikleri bir gecede Tina'nın vahşice öldürülmesiyle Nancy'nin komiser olan babası Donald Thompson dahil herkes cinayetten Rod'u sorumlu tutar. Daha sonra Freddy'nin devamlı Nancy'nin kabuslarına girmesi, en yakın üç arkadaşının da kendisiyle aynı kabusları gördüğünü anlaması ve annesinin Nancy'e Freddy'nin gerçek hikayesini anlatması üzerine Nancy; gerçek katilin Rod değil, Freddy olduğundan emin olur ve sadece kabuslarda ortaya çıkan Freddy'e karşı ofansif bir tavır alarak onu rüya dünyasından çıkarmaya çalışır.



18 Nisan 2017 Salı

Amerika Dizi - Once Upon A Time

Herkese merhabalar efenim ...

Şansıma Nisan ayının sonlarına doğru olsa da İzmir'de bahar yağmurları yağmaya başladı o yüzden resmen adam gibi dışarı dahi çıkamadık hatta 1-2 tane de gezme planımızı iptal etmek durumunda kaldık.Ama cumartesi-pazar gününü gezme konusunda kendime ayırdım.Cumartesi günü 22.İzmir Kitap Fuarı var oraya gideceğim pazar günü de Alsancak çimlerde Kitap Okuma Festivali var oraya kardeşimle birkite hem piknik yapmaya hem de festivale katılmaya gideceğiz.O günler şimdilik hava iyi görünüyor umarım tahminlerin dışında bir hava olmaz.

Neyse fenim gelelim bugünün dizi postuna.Neredeyse 1 yıldan beri izlemeye çabaladığım ve bi türlü adam akıllı ilerleyemediğim Amerikan dizisi olan Once Upon A Time'ı artık 4.sezona kadar gelip izlememi sonlandırmaya ve postunu yazmaya karar vedim çünkü artık benim bu dizi daha fazla gitmiyor toplamda 6 sezon falan sürüyor ve sanırım hala devam eden bir dizi.

Başlarda her şey çok büyülü,ilginç ve güzeldi elbette.O küçüklüğümde dinlediğim ve çokta sevdiğim masalların bir birleşimi yetişkinler için yapılmış ve seyirciye sunulmuştu.İlk 2 sezon oldukça iyi devam ederken 3.sezonda artık ciddi anlamda baymaya başladıklarını farkettim senaryo cidden sakız haline geldi ve hep aynı şeylerin hatta aynı diyalogların üzerinde dönmeye başladı.

Hepsi sonsuza kadar mutlu mesut yaşadılar.… Ya da herkesin bu cümleye inanması sağlandı. Şimdi 28 yaşında olan Emma Swan kendisine nasıl bakacağını biliyor çünkü bebekken terk edildiğinden beri o bunu zaten yapıyor ama onunda yıllar önce terk ettiği oğlu onu tekrar buluyor ve işte her şey burada değişmeye başlıyor...

Henry şimdi 10 yaşında ve Emma'nın yardımına muhtaç. Çünkü Henry aslında Emma'nın alternatif bir dünyadan geldiğine ve Pamuk Prenses ve yakışıklı Prens'in kızı olduğunu inanıyor...
Sahip olduğu masallar kitabına göre, onu Korkunç Cadı'nın lanetinden korumak için başka bir diyara göndermeleri gerekiyordu bu sayede cadı masallar ülkesinde kapana kısılmış, zamanda donmuş olacaktı ama tabi ki Emma bu hikâyenin bir kelimesine bile inanmamaktadır.

Emma bu küçük çocuğu alıp yaşadığı yer olan Storybrooke'a götürür fakat Henry'nin durumuna endişelendiğini için bir süre orda kalmaya karar verir. Orda geçirdiği zamanda Storybrooke'ta çok daha değişik şeyler döndüğünden şüphelenecektir. Orası sihrin unutulduğu ama gücünün de çok yakında hissedildiği, tüm masal karakterlerinin yaşadığı ama bir zamanlar kim olduklarını hatırlamadıkları bir yerdir.

Tüm dünyaların geleceğe dair verecekleri bu epik savaşta Emma'nın kaderini kabullenmesi ve çılgınlar gibi savaşması gerekmektedir.



Emma Swan
Jennifer Morrison



The Evil Queen
Lana Parilla



Snow White
Ginnifer Goodwin


Prince Charming
Josh Dallas



Rumplestiltskin
Robert Carlyle



Captain Hook
Colin O'Donoghue



Belle
Emilie De Ravin



Henry
Jared Gilmore





Aksiyon Filmi : The Fall Guy

 Herkese merhabalar efenim, Sinemalara girdiği gibi kuzenimle gittiğimiz ve sinemada izlenmesi gerektiğini düşündüğüm izlemesi zevkli bir ak...