Herkese merhabalar efenim,
“The Wrath of God”, ailesinin ardı ardına trajik şekilde ölmesinin ardından, tüm bu ölümlerin ardında ünlü bir yazarın olduğunu düşünen genç bir kadının, Luciana'nın hikâyesini anlatıyor. Luciana, eski patronu olan saygın yazar Kloster’in karanlık bir sır sakladığını ve tüm trajedilerin merkezinde onun olduğunu düşünmektedir. Ancak Kloster, dışarıdan bakıldığında kibar, entelektüel ve sevilen bir figürdür. Bu durum Luciana’yı yalnızlaştırır, çünkü kimse onun söylediklerine inanmaz.
Zamanla olaylar çözülmeye değil, daha da karmaşık hale gelmeye başlar. Kız kardeşi Valentina’nın da hayatı tehlikeye girince, Luciana gerçeği ortaya çıkarmak ve intikamını almak için cesur bir plan yapar.
Sebastián Schindel, film boyunca gri tonlar, gölgeler ve kapalı mekânlar kullanarak atmosferi boğucu bir şekilde tasarlıyor. Bu teknik seçim, Luciana’nın ruhsal çıkmazlarıyla izleyiciyi duygusal olarak da bütünleştiriyor. Kamera geçişleri sade ama etkili. Her sahnede bir tür tedirginlik hissi var; bir şey olacak ama ne zaman?