Herkese merhabalar efenim ... Marmaris'ten gelir gelmez canım acayip Kore dizisi izlemek istedi.Ve arşivleri didikleye didikleye benim canım oppam Namgung Min'in başrolde olduğu 12 bölümlük bir Romantik-Komedi dizisi buldum diziyi 1 günde yalayıp yuttum resmen :D Çünkü Namgung Min Oppa varr ! Bu adamı çok seviyorum ya :D Çok soğuk bir tip bu yüzden genelde kötü rollere giriyor zaten ama gülümsemesinde ki tatlılık ve bıdıklık kimse de yok :D Şu adamın hakkını yavaş yavaş vermeye başladı Kore dizi cemiyeti başrollerde görüyoruz artık yeni dizilerinde :D
Herkese merhabalar efenim ... Bugün Kore arşivlerinde gözümden kaçmış dizilerle devam ediyoruz.Taecyeon Oppa için başladım gittim yine 2.adama vuruldum :D Ne olacak benim bu 2.adam sendromum :D Kim Jae Wook Oppa'ya resmen bayıldım enfes bir adam ama adam gibi izleyebileceğim başka bir dizi de oynamamış üzgün surat :( Neyse Oppaları bi kenara bırakıp diziye gelecek olursak Master's Sun ile The Girl Who Sees Smells karışımı bir dizi olmuş.Yine hayaletleri gören bir ablamız ve hayaletlerin olaylarını anlatan onlara yardım eden bir hikaye.Evet artık biraz klişe oldu bu konu da ama yine de seviyorum ben :D
Herkese merhabalar efenim ... Marmaris tatili de bitti :) Şimdi Amasya'ya gidene kadar ders çalışma ve boş zamanlarda dizi,film,kitap vakti :) Marmaris postu da elbette çok yakın zamanda gelecek :) Bugün gitmeden önce ki hafta da izlediğim 3 Kore filminden bahsetmek istedim. 2 film Yoo Yeon-Seok Oppa'nın kendisini bu filmler sayesinde keşfettim ve çokta beğendim hemen Oppa listeme kaydettim :D 1-Mood Of Day Şans eseri tren yolculuğu sırasında yolları kesişen ve birlikte yabancı bir şehirde 24 saat geçiren bir erkek ile kadının hikayesi anlatılmaktadır.
2- Perfect Proposal Ji-Yeon (Im Soo-Jung) bir arkadaşı tarafından ihanete uğrar ve bu nedenle ağır bir borç içine düşer . Sung-Yeol (Yoo Yeon-Seok) onun karşısına çıkar ve tehlikeli bir teklifle onu cezbeder, teklif tehlikelidir fakat inanılmaz kazançlıdır.
3 - Cat Funeral Bir müzisyen olan Dong-Hoon (Kangin) ve bir karikatürist olan Jae-Hee (Park Se-Young) eski sevgililerdir. Birlikte oldukları zamanlar Gooreumi adında bir kedi beslemişlerdir. Ayrılmalarından sonra, kediyi beslemeye Dong-Hoon devam etmiştir. Bir gün kedi ölür. Dong-Hoon, Jae-Hee'yi arayıp Gooreumi'ye olanları anlatmaya karar verir. Sonrasında 1 yıl içinde ilk defa buluşurlar ve kedilerine bir cenaze düzenlemek için, Dong-Hoon ve Jae-Hee bir gece iki günlük bir geziye çıkarlar.
Herkese merhabalar efenim ... 2017 Kore dizileri ile yolumuza devam ediyoruz ! Yeni bir oppa bulmama vesile olan bir dizi daha ! Joo Won Oppa aslında Kore'de çok ünlü ve br çok efsane olan dizi de oynamış ama eskilerden olduğu için ben kendisini bu dizisi ile tanıdım ve tatlışlığına o elmacık kemikli yüz yapısına bayıldım,vuruldum ! Bu arada Oh Yeon Seo Unni'ye bayıldım baya güzel bir kadın ayrıca rolününde hakkını veriyor. Sassy Girl aslında Kore'de artık bi terim olmuş.Aslı 2001 yılında çıkan bir film ve zamanında baya baya tutulmuş.Minnoş kız modası bitmiş onun yerine hayatını yaşayan,havai tip çatlak kızlar moda olmuş :D En sevdiğim moda çünkü ben de öyle bir kızım :D Filmle bu dizinin pek bir alakası yok aslında ki zaten bu dizi eski dönemde geçiyor.Başlarda oldukça eğlenceli olarak başladı ama sonlara doğru dönem dizisi olduğu için drama bağladı maalesef.
Herkese merhabalar efenim ... Uzunnn bir süreden sonra Adult-Young tarzında bir roman okudum yaz aylarında bu tarz romanlar çok iyi oluyor hele de KPSS'ye çalışmaya başladığım şu günlerde kafa yormayan eğlencelik romanlar :) Kitabın kapağı ve ismi fazlasıyla edepsiz evet farkındayım :D Ama içeriği ile hem çok fazla ilgili hem de değil :) Şöyle ki Amerika'nın yine mezheplerinde at koşturulan insanların yaşadığı bir semtte uzun zamandır orgazm olmayan bir kadının kapı komşusunun haremi vardır ve duvarlar çok ince olduğundan her o işi yaptıklarında tak tak bu kadının yatak odasına sesler geliyor hatta kadını uykudan uyandırıyor.Kadında olan var olmayan var hesabıylan uykudan bi sinirle kalkıp gecelikleriylen adamın kapısına dayanıyor insan yaşıyor burda ulan diye adamda çok yakışıklı wow falan :D İlk başta birbirlerinden nefret ediyorlar falan ama daha sonra aynı mekanlarda ve arkadaş ortamlarında karşılaşınca bunlar kafa dengi çıkıp önce kanki ayağına yatıp sonra sevgili oluyorlar neden çünkü mezhepleri geniş :D Evet çok müthiş anlattım bir kitabı daha biliyorum ! Ama kitap tam olarak böyle :D Kitap kahraman anlatımıyla çok eğlenceli ve samimi bir dille anlatılmış bu yüzden çabuk okunuyor.Adamın harem sahibi bir adamdan aşık bir delikanlıya dönüşmesi bana fantastik gelmedi çünkü bu tip erkekleri çevremde çok gördüm :D Adamlar adam akıllı kız arkadaş bulunca süt dökmüş kediye dönüyorlar bu arada kitap bana arkadaşımın başına gelen bir olayı anlattı onu da anlatayım da içimde kalmasın :D Aynen böyle duvarları tak tak eden bir komşusu vardı bi kız arkadaşımın ama erkek değilde kızdı komşusu eve her akşam farklı erkekler atıp harem kurmuş kız abov :D Daha sonra bu arkadaşım artık dayanamıyo kızın kapısına dayanıyor burası aile apartmanı yapma artık ders çalışamıyoruz burda diye kızda sen misin benim özel hayatıma karışan çirkefff lanett :D Bir de daha sonra 10 yılda bi kızlar toplaşmıştık arkadaşımızın evinde azucuk ses yaptık diye polis dayamıştı şerefsiz kız :D Böyle tiplerde yaşıyor yani hayatta :D Neyse bu da böyle bi anımdır :D
Herkese merhabalar efenim ... Bugün 2 yabancı 2 'de yerli Romantik Film ile geldim.Umarım izler ve beğenirsiniz :) Cup Of Love 2016
Zoe Walker ziraat mühendisliği yapmaktadır genel olarak kahveler üzerine çalışmaktadır ve özel bir kahve üretimi yapabilmek için kolombiya'ya gider ve orda kahve arazisi olan birisiyle tanışır yeni bir üretim şekli ile aromalı bir kahve üretmeye çalışacak olan Zoe Walker arsa sahibi ile geçen süre sonrasında yakınlaşmaya başlayacaktır. Aralarındaki ilişki büyük bir aşka doğru devam edecek çalışmalarıda aynı yönde gidecektir. Unleashing Mr. Darcy 2016
Aşk Tasması filmi kendi halinde bir yaşamı olan bir kadının hayatında onu mutlu edecek bir sevgilisi yoktur. O sadece köpeği ile bir hayat geçirmekte iken yaşadığı şehrin dışında bir şehirde köpek yarışması olur kadın köpeğini alıp o yarışmaya gider yarışmada ufak bir kaza sonucu bir adamla tanışır ve hayata baştan başlar.
Kötü Çocuk
Büşra Küçük'ün çok satan romanından beyaz perdeye uyarlanan filmde Kayla ve Meriç adındaki iki gencin aşkı anlatılıyor. Yeni bir şehre taşınan Kayla çok yalnızlık çektiği dönemde karşısında Meriç adında bir yakışıklıyı bulacaktır. Zamanla ikilinin arasında duygusal ve romantik bir kıvılcım başlayacaktır.
İkimizin Yerine
Gençlik döneminin getirdiği baskılarla sürekli sorular sorarak sorgulayan Çiçek (Serenay Sarıkaya) ile Edebiyat Öğretmeni Doğan (Nejat İşler) arasında gelişen aşk anlatılıyor. Küçük bir kasabada yaşayan Çiçek öğrencilik hayatıyla birlikte yeni gelen öğretmenine duygular besleyecektir.
Herkese merhabalar millet ! Yine kafası iyi bir film izlemek ister misiniz ? O zaman toplaşın ! Bu tarz filmlere cidden bayılıyorum.Demek ki bu kafa sadece Japonlar'da yok çünkü bu bir Belçika-Fransa ortak yapımlı bir film ! Filmde asıl yoğunlaşılması gereken konu aslında insanların öleceği günü bilse ne yaparlardı ve bunun üzerine psikolojileri ne olurdu ? Filmin kategorisi Fantastik olduğu için filmi bence akıl çerçevesinde incelememek gerek.Ki zaten daha filmin başında mantık yok ve film biraz da ateizm kokuyor aslında :D Ama yine de çok güzel ben bayıldım ! Mutlaka izlemenizi tavsiye ederim ama bu ne saçmalık diye hiddetlenerek değil fantastik film olduğunu unutmadan izleyin !!!
Tanrı filmde erkek insan figüründedir, Brüksel'de eşi ve kızı Ea ile yaşamaktadır, eşi ve çocuğuna aşırı kötü davranmakta, odasındaki bilgisayarla insanların hayatını sadistçe kontrol etmektedir. Babasının despotluklarından bunalan Ea, bir gün babasının odasının anahtarını alıp bilgisayarını karıştırarak insanların ölecekleri günleri ifşa eder. Çok sinirlenen tanrı kızını döver, Ea evden kaçar. Şimdi küçük kızın yapması gereken kendine altı tane havari bulmaktır.
Bugün bir Tayland dizisi ile karşınızdayım.Biliyorsunuz ki dizi sektöründe ülke,kıta sınır tanımıyorum :D Efenim aslında bu dizi bir zamanlar Kore'de çok sevilen ve efsane hala gelen bizde de TRT1 !de zamanında yayınlanan Düşlerimin Prensi dizisinin Tayland versiyonu.Dizi daha yeni çekildi o yüzden eski diziyi izlemek yerini bunu izlemek daha iyi düşündüm çünkü bende o diziyi izlememiştim :D
Herkese merhabalar efenim ... Bugün Netflix dizilerinden biriyle daha birlikteyiz.Adamlar yapmış olmuş ! Bu tarz distopik zeka oyunlarıyla dolu dizilere bayılıyoruz.-Uz diyorum çünkü yine ailecek her bölümü film tadında izledik.Zaten 1.sezonu var o da 8 bölüm umarım 2.sezon onayını alır.Sanırım ilk defa bir Brezilya dizisi izlemiş oldum çocukluğumda izlediğim pembe dizileri saymazsak :D
İspanyol yönetmen Pedro Aguilera tarafından bir zamanların “Aynı” isimli web dizisinden uyarlama olacak olan 3% dizisi Netflix kanalının bu yıl ki Gerilim-Bilim Kurgu dizilerinden biri.Dizi ayrıca Netflix kanalının İngilizce dili dışında olarak orjinal brezilya diliyle yaptığı ilk dizidir.Dizinin çekimleri Güney Amerika’nın en büyük şehri olan São Paulo’da gerçekleşmektedir ve ilk sezon 8 bölümden oluşacak.
3% Dizi Konusunda ise paramparça olmuş yıkılmış bir Dünya’nın gelecek boyutta yaşayan daha iyi bir kısmına geçmek için insanlara bir şans verilir ama sadece %3 lük bir kısım o tarafa gidebilmeyi hak eder.
Herkese merhabalar efenim ... Efsane dizilerden biri daha bitti ! Aslında bu tarz savcılı,avukatlı hukuk dizilerini pek sevmem bilirsiniz ama iin içinde çok güzel bir şekilde Romantik-Komedi katmışlardı ee bize de afiyetle izlemek düştü :D Ji Chang Wook Oppa'yı askere gitmeden umarım bir başka Romantik -Komedi dizisinde daha görürüz çünkü enfes yakışıyor ona bu tip roller.Hep bi vurdu kırdı nereye kadar adam da yorulmuş olmalı ki bu rollerden ilk defa kendisini bu tarz şapşik tatlı bir rolde gördük ki adeta ağzımın suyu aktı ! Adam ağzıyla burnuyla,dudaklarıyla bir içim su su su ! Bu arada başrolde ki kızı da çok sevdim ayrıca yan rolleri de ayrı bir sevdim.2.adam rolü olmasa da hafif o izlenimi yaratan benim sayko oppam Choi tae Joon vardı.Kendisini kötü roller pek bir yakışıyor adam çok soğuk tipli biri olduğu için böyle şebeklik falan yapınca üzerinde çok komik duruyor benim de gülesim adama daha bi hayran olasım geliyor seviyorum böyle adamları keh keh :D
Herkese merhabalar efenim ... Angry Mom tarzında zamanında izlemediğim ama geri dönüp izleme fırsatı bulduğum ve beni tatmin eden bir diziden bahsetmek istiyorum.Evli ve artık yaşını başını almış bir ajummanın üniversiteye giden oğlu ile aynı üniversiteye gitmesini konu ediniyor.Yeniden 20 yaşına dönüyor yani :) Çok imkansız bir konu değil :) Aynısını biz bizzat Saide abla ile yaşıyoruz.Tabi kendisi oğlu ile aynı ünversitede değil ama gerçek bir cesaret ve hırs örneği kendisi. Tabi dizi bu ya kadının boşunmak üzere olduğu kocası da başka bir üniversiteden kadınla ynı üniversitenin profesörlerinden olur ayrıca kadının liseden arkadaşı da orada profesördür.Adamın ilk aşkıdır kadın.Oysa kadın genç yaşta aşık olup okulu yarım bırakmış ve evlenip çocuk doğurmayı seçmiştir ve hayatını değmeyecek bir adama adayarak geçirmiştir. Güçlü kadınların olduğu dizileri hep çok sevmişimdir.Gönül isterdi ki Angry Mom'da da boşanmak üzere olduğu bir kocası olsunda okul öğretmeni ile aşk yaşasın :D Evet içten içe herkes bunu istedi biliyorum :D Neyse ki bu dizi de tatmin oldum bu konu da o yüzden huzurlu uyuyabildim :D Başroldeki kadını nedense çok sevmedim tipi bana biraz gıcık geldi alışamadım kadına.Ayrıca başrol Oppamızda Liar Game'den tanıdığımız gamzeli oppa :) Sırf onun için bile diziyi izlemeye değer bence :D
Herkese merhabalar efenim ... Samimiyetini Kim Bok Joo dizisine benzettiğim benim için efsane diziler arasında yer alan aşırı tatlış bir dizinin daha sonuna geldik.Bence iyi ki sonuna geldik çünkü böyle güzel dizi sakız gibi uzatılarak mahvedilmemeliydi çünkü artık son 2 bölüm o sıkıcılığın tadını almaya başlamıştım diziyi tam 16 bölümde uzatmadan bitirmeleri harika oldu.Zengin Ceoların olmadığı erkeklerin çevremizde bulabileceğimiz türden olduğu ayrıca ilişkilerinde arkadaşlıkla başlayıp sonradan sevgili olayına döndüğü dizilere bayılıyorum.Bu dizinin tadı da ayrı bir güzeldi.Lütfen bu tarz diziler çekilmeye devam edilsin ! Son olarak mutlaka bu dramayı izlemenizi tavsiye ediyorum !
Herkese merhabalar efenim ... Kore dizisi izlemekten Amerika dizilerine pek zaman kalmıyor ama beni çok yormayacak şöyle 1 sezonunda 10-12 arasında bölüm olan dizileri izliyorum böyle arada ve tabi çok bahsedilen dizileri ... 13 Reasons Why aslında bir kitaptan uyarlanmış kitap olarakta baya yankı uyandırmıştı ama bence dizisi daha çok sevildi tabi ki daha çok kitleye ulaştı.Aslında benim tavsiyem psikoloji ile uğraşan hele de psikolojik danışman olan herkese.Çünkü okulda ki zorbalıklar,cinsel tacizler ve nicesi anlatan bir dizi.Türkçe çevirisi Ölmek İçin 13 Neden.Dizi de bunu anlatıyor aslında. Hannah Baker intihar ediyor ve sonucunda onun intiharından sorumluğu olduğunu düşündüğü kişilere bir kutu içinde kasetler bırakıyor.Ve her bölümde onun ölümünden suçlu olan biriyle yaşadıklarını görüyoruz.Son bölüme kadar gizem sürmeye devam ediyor.Evet diziyi uzatabilmek için biraz gereksiz yere uzattıkları yerler olmuş ayrıca sonu da çok açıkta bitti ama duyduğuma göre 2.sezon onayını almış bişmiyorum 2.sezonu izlemeye fırsatım olur mu :)
Herkese merhabalar efenim ... Bugün size canım aşırı Kore dizisi çektiğinde ama artık fazlasıyla limitimi doldurduğumdan izlediğim tek lokmalık olan mini dizilerden bahsedicem !
Persevere, Goo Hae Ra Konusu; Se Chan ve Se Jong ne görünüş ne de davranış bakımından birbirlerine hiç benzemeyen ikizlerdir. Onların en yakın arkadaşı olan Goo Hae Ra'nın babası kendisi çocukken ölmüş ve kızına bir şarkı hediye bırakmıştır. Goo Hae Ra'nın en büyük amacı bu şarkıyı bütün dünyaya duyurmaktır. Bu yüzden Se Chan ve Se Jong'la Superstar K'e katılır. Programın ilk görevinde Henry, Jan Goon ve Woo Ri'yle bir takım olurlar. 7 kere düşse de 8. kere ayağa kalkan Azim takımı!
Page Turner
Girl of 0AM Girl of 0AM süperstar olma hayali süren ana karakter Gong Ji Dan'ın etrafında dönen romantik komedi türünde bir yapımdır. Rastlantı eseri, şarkıcı olarak gelişmesine yardımcı olacak bir karaokenin başına geçer. Karaokede, şarkıcı olması için Ji Dan'ı yönlendiren ancak gizemli bir sır gizleyen Min Se Ra adlı biri çalışmaya başlamıştır.
Herkese merhabalar efenim ... 2017 İzmir Kitap Fuarı ganimetlerinden olan bir kitaptan bahsedicem sizlere.Japon edebiyatı ve elbette akla gelen ilk isim Murakami.Uzun zamandır okumak istediğim bir yazardı ve bundan sonra da bulabildiğim her kitabını okuma niyetindeyim.Bir kere adam Japon abi ! Zeki adam ! Ayrıca gerçekten okuduğum en değişik kitaplardan biriydi.Üslup cidden çok değişik ve güçlü,yazarın kalitesini yansıtıyor belli.Daha önce duymadığım deyişler ve olayları aktarım biçimi daha önce pek görmediğim bir şekilde.Tek olumsuz yanı bazı şeyleri çok tekar ediyor ve kitap çok yavaş ilerliyor çok ayrıntıya giriyor. Mesela kadın kulaklarına meraklı bir adamın resimde gösterilen yıldız işaretli bir koyunun peşine düşmesi üzerine anlatılan bir kurgu var.Daha önce böyle bir şey duymuş muydunuz :D Kitap bölümlere ayrılıyor.İlk bölümde adamın kadın kulağı fetişi üzerine değinilmiş.Kulak mankeni olan bir kadınla çıkmaya falan başlamasını anlatıyor.Genelde kulak aşağı kulak yukarı ne kulakmış be arkadaş diyorsunuz artık bölümün sonunda.Daha sonra ikinci bölümde bir koyun muhabbeti başlıyor koyun yukarı koyun aşşağı.Kitabın sonuna kadar böyle gidiyor.Sonunda o koyunla ilgili bir şeyler buluyor ama kitabın sonu yine biraz açık gibi hayal mi,fantastik mi anlam veremedim :D Ya da ben anlayamadım bilemiyorum içinde Japon olan hiç bir şeyi sorgulamamayı öğrendim ben artık sadece arkama yaslanıp bu değişikliğin ve manyaklığın keyfini çıkarıyorum.
Herkese merhabalar efenim ... Aslında izlememeye ısrar ediyordum ama en sonunda merakımı yenildim ve izledim ! Evet benim en sevdiğim oyun serisi olan bir Japon yapımı bir Konami-Kojima yapımı olan efsane oyun Silent Hill'in filminden bahsedicem ! Evet film tahmin ettiğim üzere biraz hayal kırıklığı idi.Çünkü oyun olarak kalmalıydı oyunken gayet güzeldi keşke devamı da gelse efsane serinin... Müzikleriyle,senaryosuyla,atmosferi ve zekice kurgulanması ile bir çok gammerın eminim sevdiceğidir. Neyse eğer imkanınız varsa ve elbette seviyorsanız mutlaka oyun serisini oynayın ! YA DA en azından senaryo ve olaylar hakkında biraz bilgi sahibi olmak istiyorsanız filmini izleyin ama oyunu gibi kesinlikle değil benden söylemesi ! Sonra efsane bu muymuş demeyin bana !
Bir çocuğun gizemli hastalığı. Çaresiz bir anne. Terk edilmiş bir kasaba. Genç bir anne olan Rose (Radha Mitchell) kızı Sharon'ın gizemli hastalığına çare bulmak istemektedir. Psikiyatrik tedaviyi reddeden Rose kızıyla birlikte, kızının rüyasında sürekli olarak tekrarladığı kasabaya, SILENT HILL'e doğru yola çıkar. Kocası Christopher'ın (Sean Bean) karşı çıkmasına rağmen Rose, kızının gizemli hastalığının tedavisinin bu gizemli kasabada olduğuna inanmaktadır. Anne kız kasabaya yaklaşırlarken karşılarına bir gölge çıkar ve Rose arabanın kontrolünü kaybeder. Kendine geldiğinde Sharon arabada yoktur. Rose kızını çaresiz bir biçimde ararken karşısına bir polis (Laurie Holden) çıkar ve onunla birlikte kızını bulmak için Silent Hill'e gider. Rose Silent Hill'in çıkan büyük bir yangından sonra terkedilmiş olduğunu keşfeder. Kasabanın her yanı sisle kaplıdır ve birden Rose'un etrafını gölgeler sarmaya başlar. Rose bu gizemli kasabada kızını ararken kızının kaybolmasının aslında çok büyük şeytani bir planın parçası olduğunu keşfeder.
Herkese merhabalar efenim ... Aslında zamanında kardeşimin tavsiyesi üzerine izlemeye başladığım ama 2 bölüm izleyip bir şekilde yarım bıraktığım ve artık izleyecek Kore dizisi bulamayınca kürkçü dükkanı misali geri dönüp izlediğim biri dizi olan Moorim School'dan bahsedicem sizlere.The Liar And His Love dizisi ile tanıdığım Lee Hyun Woo Oppa'nın dizisi ben bu çocuğu nedense Hong Ki ve G Dragon Oppalara çok benzetiyorum ikisinin karışımı gibi geliyor bana çocuksu masum bir tipi var o yüzden dizilerini izlemeyi seviyorum ama bana çok erkeksi gelmediği için dizilerinde hep 2.çocuğa gözüm kayıyor ki yine aynı şey oldu ve Hong Bin Oppayı keşfetmiş oldum :D Bu arada başroldeki kızı hiç sevmedim sesi çok kalın ve çok kaba saba bir tip Joy nasılda yakışmıştı diğer dizide adamın yanına zaten minnoş bir adam minnoşta bir kız yakışıyor bence yanına.Neyse dizi klasik okul dizileri tadında gibi gözükse de içinde azucuk fantastik ögeler barındırıyor.Spor kategorisine bile azcuk giriyor olabilir :D Ortalama bir dizi benim için boşlukta izlemelik türden.
Herkese merhabalar efenim ... Arşivlerden topladığım Kore dizilerinde bugün.3 farklı yaşta aynı kadını aynı tutkuyla sevmeye devam eden adamın hikayesi.Yalnız ben sadece geçnlerken ki hallerini sevdim çünkü büyüklük hallerinde oynayan oyuncuları hiç sevmedim kadını da adamı da lütfen hep genç kalın :D Ordaki oyuncuları daha çok sevdim hatta oradaki kızı tanıyorum da :D Zamanında çok hit olmasa da boşlukta izlenecek diziler arasına giren Romantik-Dram tadında bir yapım.
Herkese merhabalar efenim ... Diş ağrım ağır antibiyotikler sayesinde geçmeye başladı.3 gün sonunda ilk defa ağrı olmadan bir güne uyanmak dünyanın en güzel şeyi imiş.Her şeyin başı sağlık arkadaş aman kendinize çok dikkat edin dostlar sağlık dışında hiç bir şey için üzülmeye değmiyor ! Neyse efenim ailecek izlediğimiz Gerilim filmleri fulyasında bugün çok severek izlediğimiz başta çok anlam veremesekte bölüm bölüm ilerleyen sondan başa doğru bir akışı olan ve oldukça da uzun süren bir filmden bahsedicem.Başrolde benim çok sevdiğim genç oyunculardan biri olan Dakota Fannig var.Kendisini de oyunculuğunu da çok beğeniyorum hele de böyle acımasız,soğukkanlı genç kadın rollerine çok yakıştığını düşünüyorum. Gerçek hayatın kötü yönlerini eski zamanlarda görüyoruz.Böyle şeyler yok demeyin izledikten sonra maalesef ki var ama ya üstü örtülüyor sadece biz psikolojik danışmanlar biliyoruz ya da medya da bir şekilde yer buluyor.Hayatın acımasız yönlerini çok güzel bir şekilde aktarmayı başarmış işlenişi ile de beni mest eden harika bir film mutlaka izlemenizi tavsiye ettiğim filmlerden biri oldu ...
Brimstone (Cehennem), yeryüzündeki cehennemin acımasız zulmüne karşı kuvvetli bir kadınlık ve direniş hikayesini anlatıyor izleyicilere.
İşlemediği bir suçun sanığı olan Liz, ailesini hırslı ve intikam almak isteyen pederden korumak mecburiyetindedir. Peder kürsüye çıktığı andan itibaren Liz ve ailesi büyük tehlike altına girecektir.
Herkese merhabalar efenim ... Diş ağrısı inanın bana dünyadaki hiç bir ağrıya benzemiyor resmen kabir azabının provası gibi.3 gün önce dişime kanal tedavisi yaptırdım ve o 3 gün sabahlara kadar ağladım ve uyuyamadım resmen ağrıdan günde yaklaşık 4 tane ağrı kesici içiyordu onlarda 2 saat rahat ettiriyor sonra yeniden patlamalar başlıyor hatta baş ağrısı da yanında promosyonu maalesef. Neyse efenim sızlanmalarım,şikayetlerimin sonuna geldim biraz da bugünün postundan bahsedeyim.Sonu oldukça tatmin edici bir şekilde biten bir insanlık deneyini anlatan psikolojik-askiyon-gizem filmi daha !
The Belko Experiment, Güney Amerika'da bulunan ve kâr emeli gütmeyen Belko şirketi tarafından iş gününün başlangıcında tesise kapatılan çalışanların başından geçenleri anlatıyor. Çalışanlar her birine gizlice verilen patlayıcılarla birbirlerini öldürmesi için emir alıyorlar ve tesiste kapana kısılmış vaziyetteler. Bu da film süresince artan gerilimle beraber her Belko çalışanının gerçek tabiatını keşfettiğimiz şiddet dolu bir serüven başlatıyor. John C. McGinley, sosyal açıdan beceriksiz yönetici olan Wendell Dukes?u canlandırıyor. Tony Goldwyn?in karakteri Barry Norris gibi arkadaşlarıyla sosyalleşmeyi seçenek eden ve diğer çalışanlarının yanında olmaktan hoşlanmayan bir adam. Melonie Diaz ise tüm vakitlerin en kötü şirket içi etkinliğini yaşamak üzere olan tesisteki yeni kız Dany Wilkins'i canlandırıyor.
Herkese merhabalar efenim ... Nihayet Bodrum tatilimizi anlatma zamanı geldi.Aslında foto günlüğü olarak her şeyi anlattım sayılırım ama izlenimlerimi yine özet olarak geçicem.Aslında kişisel olarak bu tarz otel tatillerini pek sevmiyorum genelde aynı mekanda duramayan gezmeyi seven tiplerdenim ama aile ile birlilte bu sıcakta gezme tatili yapmak ölüm gibi bir şey olurdu herhalde o yüzden ailem ile yaptığım tatillerde genelde bu tarz oluyor arkadaşlarımla ya da ileri de kişisel olarak yapacağım tatillerim kesinlikle bu tarz olmayacak belki tekrardan yaşlanınca :D Neyse efenim bu yazın ilk tatilini Bodrum Parkım Ayaz Otelinde 4 gün olucak şekilde yaptık.4 yıldızlı Rusların işgal etmediği temiz ve nezih bir otel tek eksiği bence gittiğim diğer otellere kıyasla biraz eğlence ve animasyon bakımından dı otelin adam gibi show sahnesi bile yoktu :/ Dartta tanıştığımız Hollandalı Ellie teyze ve kızı gibi yeni arkaşlar edindik ve ingilizcemizi geliştirdik ayrıca tanıştığımız Rus miniklerde tatilimizden bize kalan hatıralar oldu :) Millet bizim ülkeye aç biz onların ülkesine :D Adamlar soğuktan bıkmışlar biz sıcaktan :D Amsterdam' a da Moskova'da çok gitmek istiyorum :D
İlk gittiğimiz gün Türk günü idi.Yemekler ve eğlence şeyleri genelde Türk kültürünü tanıtmak amaçlıydı.
Otelin en beğendiğim kısmı temizliği,insanları tacizve rahatsız etmeyen beyfendi garsonları ve yemekleri idi.Hatta bu zamana kadar gittiğim otellerde en kaliteli ve çeşitli yemekleri olan yerdi.
Denizin hiç beğenmediğim çünkü halka açık bir sahile bakıyor ve otelin müşteri olmayan insanlarda orada oluyor ayrıca taşlıydı.O yüzden denizden çok havuzda vaktimizi geçirdik.
Havuzun şekli çok güzeldi.Havuzun içinde tabureler vardı tam bara bakacak şekilde ayrıca fokurdayan kısımda çok güzeldi tabi ordan sıcak su gelse ve iki su birbirine karışmasa daha iyi bir fikir olabilirdi.
Son akşamımızda otelin İtalyan restorant kısmına gittik.Bu kısma daha önceden rezervasyon yaptırmanız gerekiyot özel menüler geliyor ve ona göre seçim yapıyorsunuz,servis ediliyor.Bu İtalyan kısmını eh buldum denebilir İtalyan'ı biraz Türk versiyon yapmışlar ayrıca aşçılık okulundan gelen çaylaklar yemekleri yapıyor.
Tatilden sonra bayramı dayımlarda Aydın-Söke'de geçirdik.Onlarla birlikte de Didim'e gittik ve güzel denizin keyfini çıkardık.
