Herkese merhabalar efenim,
İlk başta ön yargıyla başladığım bir dizi daha sonlandı ve ön yargılarım da ne kadar da haklı olduğumu ortaya koymuş oldum.Şu Shin Se-Kyung denen kız kimin torpiline bütün yakışıklı adamların karşısına konuluyor gerçekten çok merak ediyorum ve bütün dizileri kız berbat oyunculuğu ve ablak suratıyla berbat ediyor kızın izlediğim bütün dizilerini erkek baş rol oyuncusunu çok sevsem bile yarım bırakıyorum artık dayanamıyorum :/ Cha Eun-Woo 'yu Astro grubundan tanıdık ama daha sonra My ID Is Gangnam Beauty dizisi ile kendine bir çok kişiye aşık etmeyi başadı bence zamana ilerleyen iyi de bir oyunculuğu var ama bence hem dönem dizisine yakışmamış hem de bu kızla hiç yakışmamışlar :/ Dizi nerden bakarsanız bakın elinizde patlıyor :/
Konusu:
Dizi, 19. yüzyıl'da, kadın olduğu için hoş karşılanmamasına rağmen tarihsel kayıtlar yazan Goo Hae-Ryung’un (Shin Se-Kyung) etrafında dönmektedir. Hae-Ryung, cinsiyet ayrımcılığına, cinsiyetten kaynaklı ön yargılara ve toplumsal statü ayrımcılığına karşı mücadele eder.
Karakterleri:
Shin Se-Kyung dizide saray tarihçisi olmak isteyen Goo Hae-Ryung karakterini canlandırmaktadır. Kadın olduğu için ayrımcılığa uğramaktadır. Ancak o tüm bunlara karşın pes etmeyerek bir tarihçi olarak görevlerini yerine getirmek ve dünyada herkesin eşit olduğunu kanıtlamak istemektedir.
Cha Eun-Woo dizide Prens Lee Rim karakterini canlandırmaktadır. Hayatı boyunca hiç romantik bir ilişkisi olmamıştır. Ancak gerçek kimliğini saklayarak kaleme aldığı romantik türündeki romanlar ile Hanyang şehrinde oldukça popülerdir. Bir prens ve popüler bir roman yazarı olarak iki farklı hayat sürerken Goo Hae-Ryung (Shin Se-Kyung) ile tanışır ve ona âşık olur.
Park Ki-Woong dizide Joseon Hanedanlığının veliaht prensi olan Lee Jin karakterini canlandırmaktadır. Prens Lee Rim (Cha Eun-Woo) için sevgi dolu bir abidir. Kişisel açgözlülükleri için kendisini yönlendirmeye çalışan güçlere karşı durmaktan korkmayan özverili ve halkı için iyi şeyler yapmaya çalışan birisidir.
Lee Ji-Hoon dizide bir devlet memuru olan Min Woo-Won karakterini canlandırmaktadır. Joseon Hanedanlığının en güçlü kişisi olan Min Ik-Pyung'un en küçük oğludur. Babasının sahip olduğu güce güvenmeden ve arkasını ona yaslamadan kendi inandığı değerlere göre hareket eder. Devlet memuru olamadan önce bile Kralın takdirini kazanabilmiş, dik başlı birisidir.
Park Ji-Hyun dizide Veliaht Prens Lee Jin’in (Park Ki-Woong) kişisel tarihçisi olan Song Sa-Hee karakterini canlandırmaktadır. Sadece kızları olan bir ailede dünyaya gelmiştir ve evin en büyük kızıdır. Ailesi tarafından bir ev kadını olması için çok baskı görür. Ancak o bütün bu baskıya dayanarak tarih sınavına girer ve bu sınavda birinci olur. Daha sonra, Veliaht Prens Lee Jin’in her anını kaydetmekten sorumlu olan tarihçi görevi verilir. Bu süreçte, veliaht prensin güçlü görünümüne karşın yalnız bir insan olduğunu keşfeder ve elinde olmadan ona karşı sahip olmaması gereken duygular beslemeye başlar.
Her halta "Maydanoz" olan blog... Film,Dizi,Kitap,YouTube,Anime,Moda,Yemek,Gezi,Oyun,Eğitim,Makyaj,Alışveriş,Bakım,Tiyatro,Konser...
31 Ekim 2019 Perşembe
30 Ekim 2019 Çarşamba
Gerilim Filmi : Session 9
Herkese merhabalar efenim,
Bobinkafa'nın youtube kanalında başlattığı bir seri var tam da bana göre ! Cadılar Bayramına kadar her gün 1 korku filmi izlemece ! Çalıştığım için seriyi takip etmek benim için biraz zor olacak gibi ama yinede önerdiği filmlerden bulabildiklerimi izlemeye çalışacağım.İlk film : Sessions 9 !
Film aslında bir korku filmi değil daha çok gerilim ama ben izlerken pekte gerilmedim açıkçası çünkü film 2001 yapımı olduğu için bir çok gerilim sahnesi fazlasıyla klişeydi bir çok korku filminde ve oyunlarında rastladığım sahneler olduğu için beni tatmin edemedi.Bence olayların akışının yavaşlığı ve birbirinden kopuk sahneler filmi izletmeyi zorlaştırdı.Finalini tahmin edemedim o konuda beni şaşırtmayı başardı ama genel olarak temposu biraz düşük olduğu için beklentimin altında kaldı :)
Bir grup tamir ve temizlik işleri yapan ekip eski bir akıl hastanesini gelir ve kişilerin tek tek öldürülmeye başlamasıyla olaylar başlar.
Bobinkafa'nın youtube kanalında başlattığı bir seri var tam da bana göre ! Cadılar Bayramına kadar her gün 1 korku filmi izlemece ! Çalıştığım için seriyi takip etmek benim için biraz zor olacak gibi ama yinede önerdiği filmlerden bulabildiklerimi izlemeye çalışacağım.İlk film : Sessions 9 !
Film aslında bir korku filmi değil daha çok gerilim ama ben izlerken pekte gerilmedim açıkçası çünkü film 2001 yapımı olduğu için bir çok gerilim sahnesi fazlasıyla klişeydi bir çok korku filminde ve oyunlarında rastladığım sahneler olduğu için beni tatmin edemedi.Bence olayların akışının yavaşlığı ve birbirinden kopuk sahneler filmi izletmeyi zorlaştırdı.Finalini tahmin edemedim o konuda beni şaşırtmayı başardı ama genel olarak temposu biraz düşük olduğu için beklentimin altında kaldı :)
Bir grup tamir ve temizlik işleri yapan ekip eski bir akıl hastanesini gelir ve kişilerin tek tek öldürülmeye başlamasıyla olaylar başlar.
Kitap - Yolun Sonundaki Okyanus Neil Gaiman
Herkese merhabalar efenim,
Daha önce "Yok Yer" ve "Yıldız Tozu" kitaplarını okuyup dilini ve tarzını çok beğendiğim Gaiman'dan bir kitap daha okumak istedim.Gaiman'nın kitaplarını ülkemizde son zamanlarda bulabilmek oldukça zor bir hale geldi.Ben de tesadüfen kütüphanede karşılaşınca alıp okumak istedim.Gaiman genelde masalsı,gerilim ve fantastik bir tarzda yazıyor (benim en sevdiğim tarzlar).Bu kitabını diğer 2 kitabına oranla biraz daha düşük tempolu ve vasat buldum açıkçası ama yine de o mistik büyülü dünya beni her zaman kendine çekmeyi başardığı için kısa bir süre de okuyup bitebilecek bir akıcılığa sahipti.
Bir kelebeğin kanatları kadar narin ve hüzünlü.
Karanlıktaki bir bıçak kadar tehditkâr ve korku verici.
Neil Gaiman, sarsıcı eseri Yolun Sonundaki Okyanus'ta, insanı insan yapan tüm duyguları ortaya çıkarmakla kalmayıp, okurlarını onları çevreleyen karanlıklardan korunmaları için geçmişin sığınağına davet ediyor.
Hikâye, kahramanımızın çocukluğuna dönmesi ve evinin yanındaki gölün aslında bir okyanus olduğunu iddia eden Lettie Hempstock'a dair anılarının canlanmasıyla başlıyor. Bu andan sonra; küçük bir çocuğun fazlasıyla ürkütücü, garip ve tehlikelerle dolu geçmişine doğru bir kapı açılıyor.
Artık, yolun sonunda neyle karşılaşacağını kahramanımız da bilmiyor…
(Tanıtım Bülteninden)
Daha önce "Yok Yer" ve "Yıldız Tozu" kitaplarını okuyup dilini ve tarzını çok beğendiğim Gaiman'dan bir kitap daha okumak istedim.Gaiman'nın kitaplarını ülkemizde son zamanlarda bulabilmek oldukça zor bir hale geldi.Ben de tesadüfen kütüphanede karşılaşınca alıp okumak istedim.Gaiman genelde masalsı,gerilim ve fantastik bir tarzda yazıyor (benim en sevdiğim tarzlar).Bu kitabını diğer 2 kitabına oranla biraz daha düşük tempolu ve vasat buldum açıkçası ama yine de o mistik büyülü dünya beni her zaman kendine çekmeyi başardığı için kısa bir süre de okuyup bitebilecek bir akıcılığa sahipti.
Bir kelebeğin kanatları kadar narin ve hüzünlü.
Karanlıktaki bir bıçak kadar tehditkâr ve korku verici.
Neil Gaiman, sarsıcı eseri Yolun Sonundaki Okyanus'ta, insanı insan yapan tüm duyguları ortaya çıkarmakla kalmayıp, okurlarını onları çevreleyen karanlıklardan korunmaları için geçmişin sığınağına davet ediyor.
Hikâye, kahramanımızın çocukluğuna dönmesi ve evinin yanındaki gölün aslında bir okyanus olduğunu iddia eden Lettie Hempstock'a dair anılarının canlanmasıyla başlıyor. Bu andan sonra; küçük bir çocuğun fazlasıyla ürkütücü, garip ve tehlikelerle dolu geçmişine doğru bir kapı açılıyor.
Artık, yolun sonunda neyle karşılaşacağını kahramanımız da bilmiyor…
(Tanıtım Bülteninden)
21 Ekim 2019 Pazartesi
Romantik Komedi Filmi : Tall Girl
Herkese merhabalar efenim,
İzin günlerim artık pazartesi olduğu için uzun zaman sonra izin günümde tüm gün evdeydim daha çok oyun videosu izledim aslında kafamda bir türlü izleyemediğim korku filmlerini izlemek vardı (Ekim ayı korku zamanı olacaktı güya ) ama Netflix de bu filmi görünce dikkatimi çekti ve izledim.Normalde bu tarz ergen filmleri beni ağlatmaz ama ağladım bu sefer çünkü baş roldeki kızın hissettiklerini çok iyi anlıyorum !
Baş rolde ki kızımızın boyu 1.87 benim 1.78 ama genel Türkiye kadın ortalamasına göre oldukça uzunum.Bu kızımızda Amerika kadın ortalamasından oldukça uzun ve lisede hayat yeterince zorken bir de bu farklılık onun hayatından daha da zorluk yaratır.Otobüs,uçak gibi yerlere sığmamak,kıyafetlerin olmaması,saçma sapan yerlere kafanızı vurma,diğer kız arkadaşlarınızın yanında çok sırık gibi durduğunuz için kendinizi tuhaf hissetme gibi şeylerin yanında boyunuza ygun bir sevgili bulamamanız da oldukça büyük bir problem :/
İzin günlerim artık pazartesi olduğu için uzun zaman sonra izin günümde tüm gün evdeydim daha çok oyun videosu izledim aslında kafamda bir türlü izleyemediğim korku filmlerini izlemek vardı (Ekim ayı korku zamanı olacaktı güya ) ama Netflix de bu filmi görünce dikkatimi çekti ve izledim.Normalde bu tarz ergen filmleri beni ağlatmaz ama ağladım bu sefer çünkü baş roldeki kızın hissettiklerini çok iyi anlıyorum !
Baş rolde ki kızımızın boyu 1.87 benim 1.78 ama genel Türkiye kadın ortalamasına göre oldukça uzunum.Bu kızımızda Amerika kadın ortalamasından oldukça uzun ve lisede hayat yeterince zorken bir de bu farklılık onun hayatından daha da zorluk yaratır.Otobüs,uçak gibi yerlere sığmamak,kıyafetlerin olmaması,saçma sapan yerlere kafanızı vurma,diğer kız arkadaşlarınızın yanında çok sırık gibi durduğunuz için kendinizi tuhaf hissetme gibi şeylerin yanında boyunuza ygun bir sevgili bulamamanız da oldukça büyük bir problem :/
17 Ekim 2019 Perşembe
13 Ekim 2019 Pazar
Müzik : AYA - Murda & Ezhel
Herkese merhabalar efenim,
Şu sıralar yoğun olduğum için buralara uğrayamamıştım ama yeni etkinliklerle yakında karşınızda olacağım Buse etkinlik sahasına geri döndü diyebiliriz :) Uzun zamandır sevdiğim müzikleri ve klipleri paylaşmadığım için şu sıra bunlara yer vermek istedim blogta.
Normalde Türkçe rap ile eskisi kadar aram yoktur ama Türkçe rap yeniden popi olunca benim de kulağıma bir iki bir şey çalınıyor elbette aralarından beğendiklerimi sizinle paylaşıcam elbette.Ezhel'i öyle aman aman çok sevmem ama bu şakıyı çok beğendiğim sanırım biraz da arkadaki latin sound beni kendine çekmeyi başardı :) Bu arada şarkı Türkçe/İngilizce/Almanca şeklinde ama diller birbirine iyi yedirildiği için ortaya başarılı bir şarkı çıkmış :)
Şu sıralar yoğun olduğum için buralara uğrayamamıştım ama yeni etkinliklerle yakında karşınızda olacağım Buse etkinlik sahasına geri döndü diyebiliriz :) Uzun zamandır sevdiğim müzikleri ve klipleri paylaşmadığım için şu sıra bunlara yer vermek istedim blogta.
Normalde Türkçe rap ile eskisi kadar aram yoktur ama Türkçe rap yeniden popi olunca benim de kulağıma bir iki bir şey çalınıyor elbette aralarından beğendiklerimi sizinle paylaşıcam elbette.Ezhel'i öyle aman aman çok sevmem ama bu şakıyı çok beğendiğim sanırım biraz da arkadaki latin sound beni kendine çekmeyi başardı :) Bu arada şarkı Türkçe/İngilizce/Almanca şeklinde ama diller birbirine iyi yedirildiği için ortaya başarılı bir şarkı çıkmış :)
9 Ekim 2019 Çarşamba
Müzik : Lana Del Rey - Fuck It I Love You & The Greatest
Herkese merhabalar efenim,
Mekanında sahibi geri geldi bebeleri pistten alalım dedi Lana ve geri döndü bu klibinden sonra 1 tane daha klip çıkardı ama klibi beğenmeme rağmen şarkıyı pek beğenmediğim için burada sizinle paylaşmak istemedim bu klibi de öyle aman aman beğenmedim ama Fuck It I Love You şarkısını çok beğendiğim için sizinle de paylaşmak istedim :)
Mekanında sahibi geri geldi bebeleri pistten alalım dedi Lana ve geri döndü bu klibinden sonra 1 tane daha klip çıkardı ama klibi beğenmeme rağmen şarkıyı pek beğenmediğim için burada sizinle paylaşmak istemedim bu klibi de öyle aman aman beğenmedim ama Fuck It I Love You şarkısını çok beğendiğim için sizinle de paylaşmak istedim :)
8 Ekim 2019 Salı
Kitap - Elit Kiera Cass
Herkese merhabalar efenim,
Serinin ilk kitabındaki postumda güya araya başka bir kitap alır seriye arada okumaya devam ederim demiştim ama araya alacağım kitapları kız kardeşim İstanbul'a götürmüş bu yüzden seriyi üst üste okuyup bitirmeye karar verdim.Serinin 2.kitabı olan Elit'te saraya giden 35 kız artık 6 kişi kaldı serinin ilk kitabında seriye giriş kitabı olduğundan bahsetmiştim bu kitapta da açıkçası umduğumu çok fazla bulamadım beni bir iki kere distopik kısımları anlatırken heyecanlandırmayı başardı ama onun dışında baş karakter olan kızın 2 erkek arasında sürekli gidip gelmesini çok sıkıcı buldum baş karakterdeki erkekle olan aşkına çok fazla saygım kalmadı karakterler tam bir ergen gibi davranıyorlar (gerçi zaten 17 yaşındalar). Seride ki hiç bir karakteri sevemedim ki buna baş karakterler de dahil mecbur serinin 3.kitabını da satın aldığım için okuyacağım ve onunda postunu girip artık bir seriyi daha kütüphaneme kaldıracağım.
Serinin ilk kitabındaki postumda güya araya başka bir kitap alır seriye arada okumaya devam ederim demiştim ama araya alacağım kitapları kız kardeşim İstanbul'a götürmüş bu yüzden seriyi üst üste okuyup bitirmeye karar verdim.Serinin 2.kitabı olan Elit'te saraya giden 35 kız artık 6 kişi kaldı serinin ilk kitabında seriye giriş kitabı olduğundan bahsetmiştim bu kitapta da açıkçası umduğumu çok fazla bulamadım beni bir iki kere distopik kısımları anlatırken heyecanlandırmayı başardı ama onun dışında baş karakter olan kızın 2 erkek arasında sürekli gidip gelmesini çok sıkıcı buldum baş karakterdeki erkekle olan aşkına çok fazla saygım kalmadı karakterler tam bir ergen gibi davranıyorlar (gerçi zaten 17 yaşındalar). Seride ki hiç bir karakteri sevemedim ki buna baş karakterler de dahil mecbur serinin 3.kitabını da satın aldığım için okuyacağım ve onunda postunu girip artık bir seriyi daha kütüphaneme kaldıracağım.
6 Ekim 2019 Pazar
Gizem Filmi : In The Shadow Of The Moon
Herkese merhabalar efenim,
Kız kardeşimle babam İstanbul'a gidince anneciğimle bir kaç gün yalnız kaldık.Hadi anne kız patlatalım mısırları film gecesi yapalım dedik annem babam olmadığı için "gece korkarım ben" deyip korku filmi izlettirmedi oysa ki biliyorsunuz ki Ekim ayında korku filmi maratonu yapmaya karar vermiştim ama annemin özel isteği üzerine bir gizem filmi açtık ve iyi ki de açtık film bir Netflix filmi ve 2 saat sürüyor.2 saat sürmesine rağmen içine çeken zamanın nasıl geçtiğini anlamayacağınız kadar akıcı bir film konu gerilim,gizem tadında başlayıp daha sonra daha başka yerlere gitti sonunu ben daha önce bu tarz filmlere idmanlı olduğum için ben hemen anladım ama annem biraz anlamakta problem çekti o yüzden film bittiğinde anneme de ne anladığımı anlatmak zorunda kaldım :)
9 yılda bir ortaya çıkan bir seri katilin peşine düşen bir polis memurunun yaşadıklarını konu alıyor. Katil öyle farklı bir şekilde kurbanlarını avlıyor ki, davayı çözmek isteyen dedektifler en ince ayrıntılara kadar inceleseler de elleri boş dönüyorlar. Katile kafayı takan polis memurumuz ise tam anlamıyla yemiyor, içmiyor ve delil topluyor.
Kız kardeşimle babam İstanbul'a gidince anneciğimle bir kaç gün yalnız kaldık.Hadi anne kız patlatalım mısırları film gecesi yapalım dedik annem babam olmadığı için "gece korkarım ben" deyip korku filmi izlettirmedi oysa ki biliyorsunuz ki Ekim ayında korku filmi maratonu yapmaya karar vermiştim ama annemin özel isteği üzerine bir gizem filmi açtık ve iyi ki de açtık film bir Netflix filmi ve 2 saat sürüyor.2 saat sürmesine rağmen içine çeken zamanın nasıl geçtiğini anlamayacağınız kadar akıcı bir film konu gerilim,gizem tadında başlayıp daha sonra daha başka yerlere gitti sonunu ben daha önce bu tarz filmlere idmanlı olduğum için ben hemen anladım ama annem biraz anlamakta problem çekti o yüzden film bittiğinde anneme de ne anladığımı anlatmak zorunda kaldım :)
9 yılda bir ortaya çıkan bir seri katilin peşine düşen bir polis memurunun yaşadıklarını konu alıyor. Katil öyle farklı bir şekilde kurbanlarını avlıyor ki, davayı çözmek isteyen dedektifler en ince ayrıntılara kadar inceleseler de elleri boş dönüyorlar. Katile kafayı takan polis memurumuz ise tam anlamıyla yemiyor, içmiyor ve delil topluyor.
5 Ekim 2019 Cumartesi
Müzik : Billie Eilish - Bad Guy
Herkese merhabalar efenim,
Şu sıralar Billie Eilish dinlemekten çok zevk aldığımı söylemiştim Lana'yı da çok severek takip ediyorum ama eski halleri pek kalmadı gibi geliyor bana Lana'nın kendisinden ilham alan bir çok yeni nesil geldi sanırım ama onun yeri çok ayrı elbette belki yarın ki postta da Lana'nın yeni çıkan beğendiğim bir klibini paylaşırım bugünlük Billie'den devam edelim :)
Şu sıralar Billie Eilish dinlemekten çok zevk aldığımı söylemiştim Lana'yı da çok severek takip ediyorum ama eski halleri pek kalmadı gibi geliyor bana Lana'nın kendisinden ilham alan bir çok yeni nesil geldi sanırım ama onun yeri çok ayrı elbette belki yarın ki postta da Lana'nın yeni çıkan beğendiğim bir klibini paylaşırım bugünlük Billie'den devam edelim :)
4 Ekim 2019 Cuma
Gerilim Filmi : Midsommar
Herkese merhabalar efenim,
Ekim ayı demek "korku" ayı demek ! Ekim ayı demek Cadılar Bayramı zamanı demek ! Ekim ayı demek İzmir'e artık gerçek anlamda sonbahar geldi demek ! Ekim ayı demek yılın en sevdiğim zamanlardan biri demek :) Evet bu ay korku film maratonu yapmaya karar verdim her Ekim ayında olduğu gibi :) İlk film ise yazdan beri internete düşmesini beklediğim Midsommar filmi.Tabi ki de Ari Aster gibi yeni yeni bu tarz filmlerle adını duyurmaya başlayan ve bence korku,gerilim sinemasına sanatsal bir soluk getiren yönetmenin filmi.Daha önce "Hereditary" filmini izlemiş ne kaadarrr çok beğendiğimi söylemiştim.Korku filmerine sanatsal açılardan bakan filmler şu sırlar beni favorilerim :)
Filmin konusunu yazmıyorum çünkü öyle çok ahım şahım bir konusu yok sadece filmin 2.30 saat sürdüğü için zaman zaman sıkıcı olduğunu ama kamera oyunları ve inanılmaz güzel görselleri olduğu için sabırla atlamadan izlemeniz gerektiğini söylemem gerek.Ari Aster'i bence farklı kılan da bu yönetmenlik ve kamera çekim,sahne çekme becerisi.Pagan rütiellerine kurban giden masum (!) Amerikalılar aslından bizim oldukça bildiğimiz bir konu ama bu konuyu işlemek ayrı bir yetenek bence :) Bu filmi korku filmi olarak kategorilendirmedim çünkü bu bir korku filmi değil bence korktuğum hiç bir yer yoktu daha çok psikolojik gerilim ya da rahatsızlık verici film diyebiliriz.Yönetmenin tarzı da amacı da daha çok bu zaten seyirciyi korkutmak değilde tüylerini diken diken edicek kadar "rahatsız etmek."
Bu arada filmi kendimce anlayabildiğimi düşünsem de her zaman bu tarz filmlerin bir de derin inceleme videolarını izlerim bunlardan en iyisi benim şu sıra favori youtube kanallarımdan biri olan Bobinkafa onunda bir derin incelemesini aşağıya bıraktım :)
Ekim ayı demek "korku" ayı demek ! Ekim ayı demek Cadılar Bayramı zamanı demek ! Ekim ayı demek İzmir'e artık gerçek anlamda sonbahar geldi demek ! Ekim ayı demek yılın en sevdiğim zamanlardan biri demek :) Evet bu ay korku film maratonu yapmaya karar verdim her Ekim ayında olduğu gibi :) İlk film ise yazdan beri internete düşmesini beklediğim Midsommar filmi.Tabi ki de Ari Aster gibi yeni yeni bu tarz filmlerle adını duyurmaya başlayan ve bence korku,gerilim sinemasına sanatsal bir soluk getiren yönetmenin filmi.Daha önce "Hereditary" filmini izlemiş ne kaadarrr çok beğendiğimi söylemiştim.Korku filmerine sanatsal açılardan bakan filmler şu sırlar beni favorilerim :)
Filmin konusunu yazmıyorum çünkü öyle çok ahım şahım bir konusu yok sadece filmin 2.30 saat sürdüğü için zaman zaman sıkıcı olduğunu ama kamera oyunları ve inanılmaz güzel görselleri olduğu için sabırla atlamadan izlemeniz gerektiğini söylemem gerek.Ari Aster'i bence farklı kılan da bu yönetmenlik ve kamera çekim,sahne çekme becerisi.Pagan rütiellerine kurban giden masum (!) Amerikalılar aslından bizim oldukça bildiğimiz bir konu ama bu konuyu işlemek ayrı bir yetenek bence :) Bu filmi korku filmi olarak kategorilendirmedim çünkü bu bir korku filmi değil bence korktuğum hiç bir yer yoktu daha çok psikolojik gerilim ya da rahatsızlık verici film diyebiliriz.Yönetmenin tarzı da amacı da daha çok bu zaten seyirciyi korkutmak değilde tüylerini diken diken edicek kadar "rahatsız etmek."
Bu arada filmi kendimce anlayabildiğimi düşünsem de her zaman bu tarz filmlerin bir de derin inceleme videolarını izlerim bunlardan en iyisi benim şu sıra favori youtube kanallarımdan biri olan Bobinkafa onunda bir derin incelemesini aşağıya bıraktım :)
1 Ekim 2019 Salı
Kitap - Beni Seç Kiera Cass
Herkese merhabalar efenim,
İş yerim Sevgi Yoluna yakın bir yerde olduğu için ordan geçerken sahaflarda ki kitaplara takıldı gözüm bir süredir kütüphaneden geçindiğim için kitap satın almıyordum ama kütüphaneden aldığım kitapta bana 1 hafta yetmiyordu 1-2 günde kitapları yalayıp yutuyordum.Ucuza kitap bulmuşken 5 tane kitap aldım kendime bu seriyi çoookkk uzun bir süredir aslında alıp okumak istiyordum ama biraz keyfe keder bir seri olduğu için bana kitaplar pahalı gelmişti o yüzden seriyi almayı erteliyordum sahafta denk gelince hemen bütün seriyi satın aldım ama seriyi bloga tek tek şeklinde giricem çünkü araya başka kitaplarda almayı planlıyorum.
Serinin ilk kitabı olan "Beni Seç" kitabını açıkçası biraz beklentimin altında buldum.Karakterler hiç beklediğim gibi çıkmadı daha güçlü karakterler ve vurucu olaylar bekliyordum ama kitabın yorumlarına baktığımda ilk kitabının serinin diğer kitaplarına göre bir tık daha düşük tempoda olduğunu bu kitabın daha çok giriş kitabı olduğunu belirtmişler.
Bir prens nasıl tavlanır?
Illéa ülkesinde tüm genç kızlar doğdukları günden beri sınıf atlamanın peşinde. Paha biçilmez mücevherlere, göz alıcı elbiselere ancak bu şekilde sahip olabilecekler. Bunun için tek bir şansları var: SEÇİM. Kıyasıya bir mücadeleyle geçen Seçim'i kazanmanıntek yolu Prens Maxon'ı kendine âşık etmek.America içinse Seçim, bir kâbustan farksız. Bu yarışa girmeyi kabul ederse, kendisinden aşağı sınıftan olduğu için herkesten gizlediği aşkı Aspen'i arkasında bırakmak zorunda kalacak. Öte yandan bu, ailesinin tek kurtuluş şansı.
America saraya adım atar atmaz, kendini esrarengiz bir dünyanın içinde bulacak. Saray hiç de dışarıdan göründüğü gibi olmayacak.
35 kızın katıldığı vahşi bir yarış nasıl kazanılır?
İş yerim Sevgi Yoluna yakın bir yerde olduğu için ordan geçerken sahaflarda ki kitaplara takıldı gözüm bir süredir kütüphaneden geçindiğim için kitap satın almıyordum ama kütüphaneden aldığım kitapta bana 1 hafta yetmiyordu 1-2 günde kitapları yalayıp yutuyordum.Ucuza kitap bulmuşken 5 tane kitap aldım kendime bu seriyi çoookkk uzun bir süredir aslında alıp okumak istiyordum ama biraz keyfe keder bir seri olduğu için bana kitaplar pahalı gelmişti o yüzden seriyi almayı erteliyordum sahafta denk gelince hemen bütün seriyi satın aldım ama seriyi bloga tek tek şeklinde giricem çünkü araya başka kitaplarda almayı planlıyorum.
Serinin ilk kitabı olan "Beni Seç" kitabını açıkçası biraz beklentimin altında buldum.Karakterler hiç beklediğim gibi çıkmadı daha güçlü karakterler ve vurucu olaylar bekliyordum ama kitabın yorumlarına baktığımda ilk kitabının serinin diğer kitaplarına göre bir tık daha düşük tempoda olduğunu bu kitabın daha çok giriş kitabı olduğunu belirtmişler.
Bir prens nasıl tavlanır?
Illéa ülkesinde tüm genç kızlar doğdukları günden beri sınıf atlamanın peşinde. Paha biçilmez mücevherlere, göz alıcı elbiselere ancak bu şekilde sahip olabilecekler. Bunun için tek bir şansları var: SEÇİM. Kıyasıya bir mücadeleyle geçen Seçim'i kazanmanıntek yolu Prens Maxon'ı kendine âşık etmek.America içinse Seçim, bir kâbustan farksız. Bu yarışa girmeyi kabul ederse, kendisinden aşağı sınıftan olduğu için herkesten gizlediği aşkı Aspen'i arkasında bırakmak zorunda kalacak. Öte yandan bu, ailesinin tek kurtuluş şansı.
America saraya adım atar atmaz, kendini esrarengiz bir dünyanın içinde bulacak. Saray hiç de dışarıdan göründüğü gibi olmayacak.
35 kızın katıldığı vahşi bir yarış nasıl kazanılır?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Gerilim Filmi : The Substance
Herkese merhabalar efenim, Yılın en iyi korku filmlerinden biri olmaya aday olan feministik bir Body Horror olarak anılan ve artık sinefill...
-
Herkese merhabalar efenim ... Hep iyi Çin dizilerinden bahsedecek değilim ya bir tane de izlediğime bin pişman olduğum ama yine de yarı da...
-
Herkese merhabalar efenim, Şu sıralar sizlere dizi diyarında tee Asya'nın farklı farklı yerlerine sürüklüyorum biliyorum :) Bu sefer Ja...
-
Herkese merhabalar efenim, Biliyorsunuz ki bu yazımı ALES ve YÖKDİL,YDS'ye hazırlanarak geçiricem.ALES'de matematik beni yorarken a...