Maydanoz Time:Kırmızı Halı-41.Altın Kelebek Ödülleri

Herkese tekrardan merhaba! Daha demin ki tatlı postunda da belirttiğim gibi dün akşam Kanal D de Canlı olarak yayınlanan ( ve benim ilk kez bi altın kelebek ödülünü baştan sona izlediğim) 41.Altın Kelebek Ödül Töreni vardı.Gecenin onur konuğu benim de oyunculuğunu da dış görünüşünü de çok beğendiğim Jessica Alba vardı.Kendisi aslında Magnum'un 25.Yıl marka yüzü zaten bu etkinlikte Magnum sponsorluğu ile yapıldı.Gecenin sunucuları Mete Horozoğlu ve Nefise Karatay idi.Ayrıca belirmeliyim ki Mete Horozoğlu gecenin en komiğiydi.Ama komiklik yapmaya çalıştığı skeçlerle ya da saçma sapan sözleri ile değil elbette.Küçük çocuk gibi oraya buraya satışıp laf atması heyecandan elinin ayağına dolaşması o kahkahası ve kıs kıs gülüşü yaşına göre de çok sevimli bir yüze sahip olduğu için geceyi aslında rezil etmiş gibi görünse de bence oldukça tatlıydı.1500 kişi katılacak denildi ama baya koltuk boştu gördüğüm kadarıyla hatta ödül alanların bazıları da gelmemişti.Bence çok önemli bir işleri olmadıkça böyle bir ödül törenine gelmemeleri çok büyük bir saygısızlık izleyicilerine fanlarına olan saygıdan çok orada bu gece için emek vermiş insanlara saygısızlık hele de Mete Horozoğlu bi ara çok komik bi duruma düştü yani bu yüzden ödül vermeye gelen adam gelmemiş ödül alan gelmemiş kendi kendine ödül verdi ama resmen işi nasıl toparlayacağını şaşırdı resmen ve saygısızlığı da yapan Duman grubu ile Bulutsuzluk Özleminin solistiydi dışarı çıkmışlar artık sigaramı içiyorlar ne halt yiyorlarsa anons edildiklerini duyunca teşrif ettiler yani bi zahmet sahneye yazık Mete Horozoğlu ve reji nasıl toparlayacaklarını şaşırdılar canlı yayında kıçınızın üzerine oturmak çok mu zordu yani bekle ödülünü al git yani...Bu kadar sevdiğim sanatçılardan böyle bi saygısızlık beklemezdim doğrusu.Neyse daha sonra Gökçe'nin ve Sinan Akçıl'ın ilkokul müsamerisine benzer gösterileri vardı başka çağırıcak şarkıcı yok muydu yani Jessica Alba'ya rezil olduk resmen ya içinden demiştir kesin bak şu eziklere ya bizim Nicki Minaj koca götüyle ne şovlar yapıyor şunlara bak keh keh keh...Ayrıca gecenin manşeti olan bi olayda Sinan Akçıl'ın 2 çocuk annesi olan sevgilisi Ebru Şallı'yı sahne de romantik bi şarkı söylerken sahneden inip bildiğiniz gösteri yapar gibi alnından öpmesiydi zaten bi yuvayı dağıttın bi de üstüne gösteri yapıyon hakketten yuh yani diyecek bir şeyim yok yani bunlara...Neyse gece böyle bitti işte...Ama gecenin tek olumlu yani ödülleri gerçekten hak edenler kazandı bence hiçte torpil olduğunu düşünmüyorum açıkçası...
Neyse gelelim geceye katılanlara ...

Yağmur Tanrıversin
Bu gece beyaz uzun elbisesi ve arkadan ve yanlardan hafif dekoltesi melek gibi gözüküyordu ama ercuff küpesi birazdan görüceksiniz Hande Doğandemir'in taktığı ercuff küpeye çok benziyordu bilerek mi taktılar yoksa aynı dizinin kızlarının olduğunu gösteren sembol gibi bir şey miydi bilmiyorum ama hiç hoş durmuyordu yani Yağmur'un ercuff küpesi çok ama çok kötü duruyordu saçlarını açık değilde dağınık topuz yapsa daha narin ve şık gözükebilirdi bence...


Buse Terim
Babası bu gece spor ödüllerini vermek için geldi kendisi de bi blogger olarak tahminimce bu geceye katılmak istedi ve bence gelenler içinde en şık sayılabilecek elbiseyi giymiş diyebilirim.Hafif saçları ve makyajı ile bu şık elbiseyi tamamlamış zaten çok esmer bir kız daha da bronzlaşınca ve üstüne bir de siyah giyince göze ilk başta pek güzel gözükmese de daha yakın fotoğraflarında oldukça hoş görünüyor...


Jessica Alba Ve Ece Sükan
Gecenin onur konuğu Jessica Alba Magnum'un yüzü olduğunu giydiği dore elbiseden de gözümüze gözümüze sokmuş bulunuyor ki bence kendi tercihi değildir diye tahmin ediyorum ama ne giyerse giysin çok narin ve hoş bir kadın ama şu bir gerçek ki Ece Sükan bu gece Jessica Alba'dan daha güzeldi.Giydiği lacivert derin yırtmaçlı ve göğüs dekolteli elbiseyle ve çok beğendiğim retro saçlarıyla Jessica'dan çok daha benim dikkatimi çekti tek kusuru bence altına giydiği beyaz-siyah alakasız ayakkabılardı düz rugan siyah aynı tarzda bir ayakkabı giyse kusursuz olurdu bence...


Hande Doğandemir
Bu gecenin en beğendiğim elbiselerinden birini giymişti Hande ama o göğüs dekoltesi ne bileyim hafif abartı gibi geldi bana ya kendisi taşıyamadı ya da gerçekten çok göze batıyordu ayırca bu saç stilini çok beğendim kendisine çok yakışmış bahsettiğim ercuff küpe de bu elbiseyi tamamlamış bence Yağmur'un ki gibi çok abest durmamış...


Esra Erol
Evlendirme programı yaptığını bu kadar belli eden bir kıyafet giymesine gerek var mıydı inanın bilemiyorum ama bu kadını bir kez daha Lana Del Rey'e benzeten olursa ağzının ortasına iki çakarım nerde Lana'nın zerafeti nerde bu kadın.Tamam kendi çapında hoş bir kadın ama hiç bir alakaları yok yahu! Bu elbise bence ya bir gecelik ya da bir gelinlik...


Betül Demir
Saks mavisi bu senenin modası olan ama bazılarına yakışan bazılarına yakışmayan ve bence Betül Demir'e de yakışmayan bir tasarım olan crop top dediğimiz göbek açık ve uzun alt etekten oluşan bu tasarım başka birinin üzerinde daha hoş görünebilirdi bence ama çantasını ve saçlarını çok beğendim.


Gizem Hatipoğlu
İlk önce Var mısın yok musun daha sonra Survivor yarışmalarıyla ünlenen daha sonra sunuculuk yapmaya başlayan Gizem bu gecenin en rüküş kıyafetini giymişti bence ki kendisi çuval giyse yakışır denilecek kadar güzel bir kız bence ama bu elbise çuvaldanda beter olmuş bi kere çok potluk yapmış göğüs ve bel bölgesinde belini daha kalın göstermiş o güzel küpelere ayakkabıya ve saç modeline yazık etmiş bu elbise ile...


Serenay Sarıkaya
Yalnız hint dizisinden değiliz demi biz ?Peki bu ne hal?Ben bu halini görünce Bollywood'a falan gidiyor sandım önce sonra anladım ki crop top modasına uymaya çalışmış ama cidden sıkı çabalamış.Ayrıca bronz ten bir insana bu kadar mı yakışmaz pamuk gibi ol sen ne olur !


Ece Gürsel
Resime ilk baktığımda dizlerine dizlik var sandım anaa ne olmuş acaba ameliyat falan mı oldu dizlerinden dedim ama resime daha yakın bakınca güneş vurduğunu anladım :) Neyse altına siyah bikinisini giymişte üzerine parayosunu geçirip denize gitmeye karar verişte son anda haberi olmuş koşa koşa yetişmiş ahh geceye gidiyoruz böyle de gitmek olmaz bi renk katalım deyip kirpiklerine pembiş ayakkabısını da pembiş tüyler taktırıp durumu idare ediyormuş gibi görünmemiş mi ?

Bulabildiklerim bu kadar ehh benden de bu kadar diyelim o zaman pazar akşamımıza dolduran böyle bir etkinlik oldu işte bakalım kazananlar kimlermiş?

En İyi Kadın Oyuncu: Serenay Sarıkaya

En İyi Erkek Oyuncu: Halit Ergenç

En İyi Kadın Sunucu: Esra Erol

En İyi Erkek Sunucu: İlker Ayrık

En İyi Drama: Küçük Ağa

En İyi Komedi Dizisi: Arkadaşım Hoşgeldin

En İyi Komedi Kadın Oyuncu: Binnur Kaya

En İyi Komedi Erkek Oyuncu: Tolga Çevik

En İyi Müzik Grubu: Duman Grubu

En İyi Dizi Müziği: Toygar Işıklı-Medcezir

En İyi Dizi Yönetmeni: Altan Dönmez-Güneşi Beklerken

En İyi Çıkış Yapan Şarkıcı: İrem Derici-Mabel Matiz-Oğuzhan Koç

En İyi Kadın Haber Spikeri: Nazlı Çelik

En İyi Erkek Haber Spikeri: İrfan Değirmenci

En İyi Fantezi Kadın Sanatçı: Sibel Can

En İyi Spor Programı: Maraton-Şansal Büyüka

Halit Ergenç ve Binnur Kaya geceye katılamazken, Güneşi Beklerken dizisinin yönetmeniyle oyuncuları da sahneye çıktı. Ödül töreninde ağırlıklı olarak Kanal D yapımı olan projelerin ödül alması sosyal medyada eleştirilere neden oldu.(Son yoruma şahsen katılmıyorum Serenay Sarıkaya,Esra Erol,Binnur Kaya,Medcezir,Nazlı Çelik,Şansal Büyüka)

Maydanoz Time:Mobil-Sims Oyunu

Herkese yepyeni bir hafta sonundan merhaba arkadaşlar ! Evet bugün benim için son gün yarın edebiyat-coğrafya sınavına da girdikten sonra her şey bitmiş olacak ondan sonra zaten bekleyeceğiz artık bakalım geri kalan 4 yılım hangi üniversite de hangi şehir de geçecek?

Neyse bugün konu ben değilim bugün konumuz çocukluğumda yıllarca oynadığım ve hiç bir zaman da doyamayacağım ve bence gelmiş geçmiş en iyi EA yapımı olan Sims oyunundan bahsedeceğim size.Benim yaşlarımda olanların bazıları bilir hele de kızlar :)

 Sims tam anlamıyla aslında bir simülasyon ve rol yapma oyunudur burada tövbe tövbe ama aslında doğru yani Tanrı sizsiniz.Sim dediğimiz insanlara ne yapacağını nasıl bir evde yaşayacağını kısaca kaderlerini siz belirliyorsunuz aslında normalde cd ile çalışan bir oyun bu ama orijinal cd leri maşallah yaklaşık 70-100 Tl civarlarında değiştiği için alması oynaması biraz zor oluyordu hele de annemler ben vermem bilgisayar oyununa o kadar para diyince eyvallah yani biz de korsan cd kullanıyorduk bir zamanlar tabi o zaman bilgisayardan anlayan abilerimiz vardı biz küçücük çocuğuz tabi nerden bilcez crack atmayı gerçi hala bilmiyorumda neyse :)

 Sonuç olarak zamanla büyüdük ya hevesimiz söndü ya araya Sbs,ygs,lys sınavlar bilmem neler girdi yıllarca unuttuk yüzüne dahi bakamadık bu oyunun ama içimde hep bi ukte kaldı hani özellikle de Sims 2 'de Seasons diye bi ek paket vardı bi arkadaşımın evinde oynamıştık Allah'ım nasıl bir oyundu öyle hayatımda öyle zevk aldığım 1 saat geçirdiğimi hatırlamıyorum her Loading yazdığında bir heyecanlanıyordum ki sormayın kalp krizinden gitmediysem iyiydi ama yazdım onu bi kenara mutlaka ne kadar olursa olsun alıp oynayacağım bir gün hayatımın alınacaklar gayesinde oldu yani anlayacağınız...

 Neyse benim asıl size söylemek istediğim o oynamaya doyamadığımız sims oyunu şimdi Google Play'de yani mobil oyunlarda! Tabi yıllar sonra olunca biraz farklı versiyonuyla hatta oldukça güncel bir modla. Çünkü bu sefer Motherlode gibi bir para hileniz yok millet evet evet bildiğinizi biliyorum illa bir para hilesi vardı GTA oynayanlar da bilirler :) EA oyunu öyle bi hazırlamış ki her ay oyuna yeni bir güncelleme geliyor yani yeni bir olay ekleniyor böylece sims sıkıcı olmaktan kurtuluyor ayrıca görevler var görevleri yapmadan kafana göre evlenip çocuk yapamıyorsun bu da aynı şekilde oyunun monotonluğunu kırmak için yapılmış ama para kazanma zorlaşınca biraz insanın içi sıkılmıyor değil hani ): Yani alışmışız tabi beleş tatlı paraya bu oyunda biraz sabır var biz sabırsızlar hemen yapmak istiyoruz parayı kazanıp o bebeyi doğurmak ama biraz zaman gerekiyor işte...Her oyunda olduğu gibi bu oyununda zamanında hilesini bulmaya çalışmışlar elbette ama oyun şirketi bizden uyanık elbette biz ne kadar hile bulursakta onlar hemen oyunu değiştirmişler hileyi etkisiz hale getirmişler.

Eski zevki veriyor mu ? Kesinlikle hayır ... Ben özgür olmayı tercih ederdim görevler beni çok sıkıyor...Ama biraz da araştırmaya itiyor o yüzden de seviyorum Sims forum sitelerinde dolaşıyorum facebook sayfasına gidiyorum ayrıca ingilizcenizi de geliştiriyor ki aslına bakarsanız küçükken ben ilk ingilizceyi bu oyundan öğrenmiştim okul daha sonra geldi benim için yabancı dil sevdamı bu oyuna borçluyum diyebilirim.

Son olarak oyunu oynamaya başladıysanız bir kaç ip ucu verebilirim sizlere:

• Köpeğinizi sürekli överseniz(praise) normalden çok daha fazla hazine bulduğunu ve hazineden çıkan eşyaların çok daha değerli olduğunu fark edeceksiniz.
• Tüm Simlerinizi sürekli bir araya toplayın ve iyi arkadaş olmalarını sağlayın. Ne kadar iyi ilişkileri olursa, o kadar fazla XP yani seviye puanı kazanacaklar.
• Simlerinize uyumadan önce tohum ektirin. Gece zamanı hızlıya alacağınız için tohumlar da daha hızlı büyüyecektir.
• Simlerinizin ihtiyaçları yüksekken, yaptıkları şeyleri daha çabuk yaparlar ve daha fazla seviye puanı kazanırlar. Bu yüzden Simlerinizin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışın.
• Pahalı eşyaları satmayın. Çünkü satarken, fiyatlar onda bire düşecektir. Pahalı eşyalar Simlerinizi mutlu edecek ve daha fazla XP kazanmasını sağlayacak
• ”Be Romantic” seçeneği size diğer seçeneklere göre çok daha fazla XP verecektir.
• ”Cupcake” kullanmamaya özen gösterin. Çünkü 5 LP değerindeler.
• Köpeğinize 2LP’lik kemik almaktan çekinmeyin. Çünkü geri dönüşü çok daha fazla LP ve XP olacak.
• Toddler’larızı köpeğinizle oynatın. Köpeğiniz mutlu olacaktır. Mutlu olduğunda ise etraftan değerli eşya bulma ihtimali artacaktır.
• Evinize iki tane fırın alın. Fırınlardan birini kendiniz için kullanın. Diğerinde ise sürekli yiyecek pişirin ve satın.
• Simlerinizi ”Cupcake” kullanmadan da ”Inspire” yapabilirsiniz. Gece kulübüne gidin ve bir kokteyl satın alın.
• Görev yapmaktan çekinmeyin. Genellikle zaman kaybı gözükseler bile size hiç olmadığı kadar fazla Simoleons, LP ve XP kazandıracaktır.
• Bir Simle ”Best Friend” olmak istiyorsanız gece kulübüne gidin ve dans edin. Bu işlemi hızlandıracaktır.
• İşinize hep zamanında gidin. Zamanla promosyon alacaksınız. Bu da daha fazla XP ve Simoleons demek.
• Siminiz hayalet avcılığı yapıyorsa, bu hobiyi 5. seviyeye getirin. Daha sonra ”Search for Ghosts” seçeneği ile hayalet yakalayın. Her yakalayışınızda 1 LP kazanacaksınız.
• Level atladığınızdaki çıkan videoları izleyin. Bu size bedava LP kazandıracaktır.
• Kabak(corn) ekin. Kabaklar günübirlik yetiştiği için hızlıca para kazanabilirsiniz.
• Daha pahalı köpekler ve kediler, size daha pahalı şeyler getireceklerdir. Bu yüzden evcil hayvan satın alırken pahalı olanları almaya özen gösterin.
• Cihazınızı salladığınızda Siminiz kusacaktır. Daha sonra kusmuğu temizleyin böylece fazladan LP ve para kazanacaksınız.
• Balık tutarken, hayalet avlarken ”Lucky Spin” seçeneğine basmayın. Sizden 3 LP alacaktır.
• Her Siminizin bir işe sahip olduğuna emin olun. İşe gitmeleri demek para ve XP demek.
• ”Party Boat”ı sürekli ziyaret edin. Hem NBR kazanacaksınız hem de bedava şeyler elde edebileceksiniz.
• Çöp kovasına basıp “kick over” yazısına tıklayın çöp yere düştüğünde onu temizleyin bu size xp kazandıracaktır.

Şimdilik bu kadar umarım eğlenerek oynarsınız ve beğenirsiniz yeni bir mobil postunda görüşmek üzere...

Maydanoz Time:Müzik-Shakira Empire

Herkese kocaman mutluluklarla ve gülümsemelerle dolu olmasına ümit ettiğim cuma gününden merhabalar efenim!Evet bugün müzik günümüz ve bugün ki müzik postunun konuğu Shakira ve Empire şarkısı-klibi... Şarkıyı orta derece buldum açıkçası çok bağlanılası bir şarkı değil benim için ama yine de dinlettiriyor kendini ehh söyleyen Shakira sonuçta çocukluğumdan bu yana severek dinlediğim ve dış güzelliğini de en az sesi kadar beğendiğim bi hatun çizgisinden hiç kayıp yanlış yollara sapmadı Allah'tan Pike'yi de buldu evlenmeselerde (!) bi çocuk yaptılar ve çocukta dünyanın en şanslı çocuğu ilan edildi evet evet elbette Milan'dan bahsediyorum eh baba topçu anne popçu çocuk doğustan şanslı elbette ama bunun yanında o kadar sevimli bir velet ki sormayın!

Hemen de resmini koydum vallahi en son gördüğümde üstte ki halindeydi şimdi saçları uzamış ayrı bi tatlılık olmuş Allah'ım ben senin yanaklarını yirim...Ben Shakira'nın yerinde olsam ve böyle bi bebem olsa bırakırdım orda burda şarkı söylemeyi bebemi bakıcılara bırakacağıma oturur onunla ilgilenirdim sanki çok paraya ihtiyacı mı var yani bu kadının Allah'ım şunun tatlılığına bakın baktıkça çıldırıyorum vallahi :)

Neyse Milan'ı bi tarafa bırakıp Empire klibine geçelim!Shakira bu klipte giyemediği gelinliği giymiş gibi görünüyor ama ne gelinlik saç makyaj gelinlik her şeyine bayıldımm ve hatta hafızama kazıdım evlenince kesinlikle böyle bi gelinlik diktiricem ve saçlarımı da aynen böyle yaptırıcam belki daha şık bi halini tabi makyajda birazcık daha fazla olabilir bi kere evleniyoz demi sonuçta yani umarım bakalım kısmet diyelim :)

Shakira beyazlar içinde yeşilliklerde uçuşurken şarkı da ve klipte tatlı bi hava hakimken bi anda şarkı da hızlanıyor öfkeleniyor ki zaten Shakira'da açılıp saçılmaya siyah kumaşların uçuşmaya başlıyor sanırım buralarda masum kızken Bad Girl havasına bürünüyor bu eskisi kadar masum olmadığı anlamına mı geliyor acaba yoksa bu benim mi kuruntum bilemedim ama Shakira'nın da illüye güllüye girmiş olma ihtimali var elbette ve ona rağbet eden bi klip olmuş olabilir neyse şimdilik bu kadar ayrıntılara fazla takılmadan uslu uslu dinleyelim şarkımızı yoksa fazla derinlerde bence iyi şeyler yatmıyor huu içim ürperdi neyse Milan'ı bilgisayar ekranından seveyim bari biraz...

Maydanoz Time:Film-Frozen

Herkese yepyeni bir günden merhaba arkadaşlar...Evet sınava 2 gün kala kafa dağıtmanın dibi olarak kardeşimle oturup animasyon izledik.Frozen frozen sürekli arkadaşlardan da internetten de görüp duyup duruyordum neymiş la frozen bu kadar şarkıları ünlü oldu millet üstüne parodiler falan yaptı (Roommate programında Lee Dong Wook ta artık yapınca bi merak ettim ki sormayın tatlışım benim çok komiktiler oda arkadaşıyla program bitince onun da bi yorum postu gelecek merak etmeyin ilk Kore programı izliyorum ilkte yorumu olur hehe neyse) meraktan daha fazla çatlamamak adına kardeşimle oturup izledik.Ki zaten ben animasyon izlemeyi de çok severim hala çizgifilm izlediğimi düşünürsek :)
Daha önce Madagaskar,Buz Devri,Sinderella,Shrek gibi müthiş Disney yapıtları izlemiştim ki izlerken çokta eğlendim o yüzden kafa dağıtmak için kafanızı çok yormayan bir seçenek animasyon izlemek...Neyse animasyonu izlerken bazı sorular takıldı kafama şimdi kendi yorumlarıma (spoiler) ve kafama takılan soruları sizinle paylaşıcam bakalım siz ne diyeceksiniz bunlara?

Çocukların güçleri nasıl doğuştan gelmiş olabilir?Anne-babaları normal insan ama onlar büyücü mü yani orada bi mantıksızlık var sanki hani bunları bi cadı lanetlemiş falan olsa okeyde bi kafama yatmadı bu iş.
Anne-babası böyle çoluğunu çocuğunu ülkesini bırakıp gemiye atlayıp nereye gidiyor ben mi kaçırdım orayı yoksa gerçekten nereye gittiklerini söylemediler mi? Bu kadar önemli ne olabilir ki yani?
Bunlar neden sürekli şarkı söyleyerek derdini anlatıyor?Sanırım animasyona biraz müzikal hava katmak istemişler ama bazı yerler çok sıkıcı olmuş Shrek'te ki gibi animasyon mutlu sonla bitince millet kopsalardı daha bi iyi olurdu sanki...
Müzikleri haklarını yemeyeyim gerçekten de güzeldi.Love is an open door ve let ıt go şarkıları oldukça güzeldi.
Yarısını Türkçe alt yazı yarısını Türkçe dublaj izledik Türkçe dublajında şarkıların içine etmişler resmen ayrıca çeviriler o kadar saçma ki oturup çevirilere dahi gülebilirsiniz yani biz Türkler işte illa kendimizden bir şeyler katıcaklar...
Çok güzel olan replikler vardı bazıları şunlardı:

-Ördek tipli eşşek

-Olaf eriyorsun!
-Bazı insanlar erimeye değer değerdir.

-Ben taş kafalı olamam, kemiğim bile yok!

Son olarak canlı kardan adam olan Olaf karakteri daha çok Shrek'te ki eşeğe ve Buz Devri'n de ki Sid karakterine benzetilmeye çalışılmış ama olmamış diyemem olmuş hatta çokta güzel ve eğlenceli olmuş!İşte bu kadarı benden izlemesi sizden eğlenceli bi zaman geçirmek isterseniz hele de kardeşinizle oldukça iyi bir seçenek Frozen...

Konusu:
Krallık, Karlar Kraliçesi (Snow Queen)'nin laneti sonrasında ebediyen sürecek bir kış mevsimine mahkum edilmiştir. Bu krallıkta yaşamakta olan maceracı ve iyi kalpli Anna, Karlar Kraliçesi'ni bulup laneti sona erdirmesini sağlayarak, şehrinde yaşayan insanları eski güzel günlerine döndürmeye karar verir. Masalsı bir yolculuğu çıkan Anna'nın yol arkadaşı ise usta bir dağcı olan Kristoff'tur. Başarıya ulaşmaları için Karlar Kraliçesi'ni görüp tanıyabilmeleri gerekmektedir. Görünürde basit olan bu plan, izbe dağdaki yolculuk ilerledikçe zorlaşmaya başlar. Mitolojik yaratıklar ve ürkütücü büyüler eşliğinde süren yolculuğun her dönemecinde ayrı bir tehlike ortaya çıkar. Yolculuğun asıl zor yanı ise zamanla yarışıyor oldukları gerçeğidir. 
Disney yapımı animasyon filmin yönetmenliğini Chris Buck ve Jennifer Lee yürütürken, başkarakterleri seslendiren isimler Kristen Bell ve Jonathan Groff.2013 yapımı.








Bu da benden bi foto çikolatalı İkram ve not defterimle film izlemeye hazır ve nazırdım! :)


Son olarak Demi Lovato Frozen'ın Let It Go şarkısını kendince yorumlamış ve oldukça da güzel olmuş daha önce bir çok isimde seslendirdi ama benim tercihim Demi'den yana oldu :)

Maydanoz Time:Dizi-My Princess

Herkese yepyeni bir günden merhaba çingularr!Çingu dediğime göre hemen çakmalısınız ki bi Kore dizisi tanıtımı daha geliyor biliyorsunuz ki ben bir diziyi tamamen bitirip izlemeden tanıtımını yapmıyorum daha doğrusu tanıtım da yapmıyorum benim ki daha çok bol yorumlu ufak spoilerlar oluyor ihihi :)
Neyse çok severek izlediğim ve unutulmaz dizilerimin de arasına giren My Princess dizisi ile Song Seung Hun taşını pardon aktörüyle tanışmış oldum ayrıca Kim Tae Hee tatlışıyla da tanışmış oldum bu dizi de iki karakterde bombaydı çünkü bence kız ilk defa çok ama çok güzeldi erkek oyuncularımıza zaten laf yok ayrıca bu çift çokta tatlıydı ve birbirlerine çokta yakışıyorlardı :) Hele de kızın çene diş ve dudak yapısına bayıldım desem yeridir...

Konusunu ilk okuduğumda daha çok Anne Hathaway'ın oynadığı Acemi Prenses filmi aklıma geldi sanırım onun gibi bir şey yapmışlar dedim aslında onun dizi haline biraz benziyor ama konu ve yaşadığı aşk biraz daha farklı elbette kız prenses olunca zaten tatlıydı ayrı bi tatlış oldu sormayın yani bu arada bu dizi de baya tatlı ve tatlış laflarını çok kullandım ama dizi hakkında tek diyebileceğim bu kelimeler onları izlerken içimde kelebekler uçuştu resmen hele de adam arabada uyurken kız adamın kirpiklerini seviyordu ahaha izleyenler hemen hatırladı değil mi o sahneyi nasıl tatlı bir sahneydi öyle ayy içim kaydı vallahi :) Bir erkeğin kirpikleri bu kadar uzun olur mu hiçç ahh ne güzel diyordu ahah çatlak kız :) Adama kıl olduğum sahnelerde olmadı değil hani bu kızı bu kadar üzmeye ne hakkı var yani Kore erkek rollerinin klişelerinden oldu zaten artık bu da tatlı sevecan güler yüzlü kız ve buzdolabı kıza sürekli eziyet eden buzdolabı adam! Ama o adam aşık olunca eriyor ki bi sormayın erimiş dondurma kadar tatlı oluyorlar vallah billah neyse bu kadar sapıklık yeter size de biraz pay bırakıyorum o yüzden açıp hemen izleyin :)

Konusu:
Lee Seol Sıradan Bir hayat yaşayan ve sıradan bir üniversite öğrencisi olan bir kızdır. O da çoğu kız gibi günü birinde prenses olma hayali kurmaktadır. Ancak Lee Seol diğer Kızlardan farkı gerçek bir prenses olmasıdır.
Peri masalı gerçek olur.






Şu sahne de acayip tatlıydı ahha o adama bakılmaz mı be :)

Maydanoz Time:Müzik-Iggy Azalea Fancy

Herkese mutlu cumalar efenim...TGIF!Yani Cumanız mübarek olsun :)

Neyse sululuğu bi tarafa bırakacak olursak bu yıl büyük bir çıkış yakalayan ve dişi Eminem olarak adlandırılan Iggy Azalea'yı açıkçası ilk bakışta pek sevememiştim ama sonradan dinledikçe yine bir ön yargımı daha kırdım ve bu güzel şarkısını keşfetmiş oldum Fancy yani I'm sı Fancy (Ben çok süslüyüm) demek olan ve bu gibi kızsal konular üzerine yazılmış sözlerin saçmalığından çok Iggy'nin söyleme tarzı ve müziği benim çok hoşuma gitti.Klibini izleyince aklıma hep Amerikan okulları görünce aklıma gelen oldu elbette...Neden Allah'ım neden?Neden bizde ki eğitim sistemi böyle?Biz neden bilmem kaç yaşında küçücük bebelerken birbirimizle at gibi yarışmak zorundayız sonra neden intihar etti neden ergenliği bu kadar isyankar geçiyor şunlara baksanıza adamların liselerine bi bakın!! O koridorlar ponpon kızlar kocaman bir basket sahası tek kişilik sıralar ve herkesin rahat oturma biçimi (tabi saygı denen bir şey yok) ... Yemekhaneleri,yedikleri yemekler gruplar fen grupları çalışkan gruplar,dans grupları,tiyatro grupları yemyeşil sahalara oturan çiftler...Biz böyle hayatı anca üniversite görürüz o da devlet üniversitelerinde zor elbette bir çok devlet üniversitesi maşallah liseden beterler...(Hele de İzmir'dekiler) En büyük hayalim Erasmus ile biran önce şu ülke dışına atmak kendime ama çok zor elbette gezmeye gitmek başka şey kız başına İngiltereler de okumak başka iş...Bakalım hayırlısı yarın sözel sınavına giricem ondan tercih yapmıcam ama yine de giriyoz işte ÖSYM öyle istemiş üff sırf daha fazla kazanmak için varya ne yapacaklarını şaşırdılar ayakkabı kutularına sakladıkları paralar yetmedi anlaşılan neyse siyaset yapmayacağım bu blogta demiştim yoksa bi girersem susamam vallahi hiçç Allahh karışır buralar :) Neyse bakalım pazar günü olan matematik benim için en önemlisi dua edin :) Geçen hafta pikniğe gidemedik ama eğer sınavımda iyi geçerse bi rahatlama olsun diye komşularla balık yemeye gidicez onun da bi güzel ben postunda mekan keşfetme postu olarak gelir hadin şimdi biraz kopalım rahatlayalım...

h

Maydanoz Time:Dizi-Coffie House

Herkese yepyeni sıcacık bir günden merhaba arkadaşlar aslında bugüne özel Shakira'nın La la la klibini verip biraz da Dünya Kupasından bahsetmek gibi post planlarım vardı ama daha sonra durdum düşündüm ben Dünya Kupası hakkında ne biliyom ki lan maçları bile izlemem dedim ve vazgeçtim elbette bilmediğim konularda post hazırlayıp size burada ahkam kesecek değilim elbette o yüzden en bildiğim konulardan biri olan Kore dizilerinden bir dizi daha sunmak istedim size hemi de benim civanımın oynadığı bi dizi !Bre kafiller utanmıyor musunuz benim civanımı bu kadar dehşet bir dizi de oynatmaya!Diziyi bitirdikten sonra yarım saat boş ekrana baktım çünkü finalini ciddi ciddi idrak edemedim o ne biçim finaldi yahuuu!Kore dizileri içinde izlediğimin gerçketen en tatlısıydı ama bi finali var ki bu ne lannn diyorsunuz ve evin içinde rahat yarım saat boş boş dolanıyorsunuz...Tabi ki de büyük bir spolier yapıp size finali söylemicem ama şunu da söylemeden duramam o kadar eziyet çekti lan kız senin için pislik civanımmm!İstediğin kadar tatlış ol o kalemlerin varya işte o kalemler...Töbee bak cici kız çizgimden nasıl kaydım bu diziyi tekrar hatırlayınca azıcık sinirlendiren bizi dizi ama güzel dizi yani sonu hariç öyle son mu olur be ezik olan kazanır o kadar!
Konusu:
Lee Jin So çok satan bir seri kitap yazarıdır...
Genç yaşta ünlü olmuştur ve çok yeteneklidir.Kang Seung Yeong'da kafe sahibinin kızıdır aynı zamanda Lee Jin So'nunda asistandır...