Tekrardan merhabalar arkadaşlar...Bilin bakalım kim az önce 2 Broke Girls'ün 3.sezonunu bitirdi? Ben tabi ki de başka kim olucak dedem olucak değil ya? Ama kardeşin Sude deseniz kabul edilebiliridi çünkü yine benden önce geçti ve diziyi benden önce bitirdi pis cüce ! Neyse 16 bölümlük Kore dizilerinden sonra anlı şanlı 24 bölümlük 3 sezonluk bir Amerikan komedi dizisini izlemiş ve size nihayet postunu yapmanın onurunu ve gururunu yaşıyorum şu anda ! Ayrıca daha Final olmadığıdan Ekim ayında 4.sezonuna devam edeceğini buradan bildirmek istiyorum.Yabancıların komik ve espirili romanlarını hiç beğenmesem de dizileri bence oldukça komik ve oldukça eğlenceli 2 Broke Girls benim izlediğim ilk Amerika yapımı komedi dizisi zaten topu topu yarım saat süren ama her bölümünde de oldukça süper espirileri ile bana kötü kötü kahakahalar attıran (Max Reyiz) bu süper diziyi sizinle tanıtırmak istedim.Kılıktan kılığa giren daha önce bambaşka dünyalarda yaşayıp bir tesadüfle ortak bir amaçta buluşan bu kızları bence benim sevdiğim gibi siz de çok seveceksiniz! Bi kere izlerken canınız bol bol cupcake çekecek bunun önceden bir uyarısını yapmış olayım!
Konusu:
Two Broke Girls, CBS tarafından pazartesi akşamları How I Met Your Mother ile Two And A Half Men arasındaki yarım saatlik bölümde (Amerika saatiyle 8,30-9,00) yayınlanan, yapımcılığını Whitney Cummings ve Sex And The City'nin yapımcılarından Michael Patrick King'in üstlendiği bir komedi dizisidir. Dizide olaylar, zengin ve soylu bir aileden gelen Caroline (Beth Behrs)'in birden bire beş parasız kalması ve Max (Kat Dennings) ile aynı resoranda çalışmaya başlaması sonrasında, kurdukları arkadaşlık üzerine kurulmuştur. Karakter olarak Max, kendi yağıyla kavrulan, gündüzleri bebek bakıcılığı, akşamları da garsonluk yaparak geçimini sağlayan, sokak kültürüyle yetişmiş, lafını esirgemeyen, tabiri caizse lafı gediğine oturtan bir kızdır. Max'in aksine Caroline ise girişimciliği ön planda 1'i 2 yapmanın yollarını arayan, daha çok mantığını kullanan bir kızdır ve onunda önerisiyle aldıkları karar sonucu kendi "Çörek Dükkânlarını" açmaya karar verirler. Ve bunun için yaptıkları hesap sonucunda, ortalama 250,000 Dolara sahip olmaları gerekmektedir.Ve nihayetinde her bölümün sonunda elde ettikleri toplam kazancın bir çetelesi izleyiciye sunulmaktadır.
Oleg bu dizide Max'ten sonra favori oyuncum diyebilirim geçen hafta İstanbul'a gelmiş ve onu tanıyan bir çok Türk hayranı twitterda mesajlara boğmuş resmen.Saçma atletleri hatta Grinin Elli Tonundan hallice olan sapık evi (kendiside ultra sapık zaten ki en çok bu hallerine güleceksiniz) olan bilmem kaçıncı yüz yıldan kalma restorantlarının aşçısı oluyor kendisi....Rus kökenli olduğu için konuşması oldukça komik r leri oldukça bastırıyor konuşurken bu da onu komik kılan şeylerden biri..
Ve resturantın sahibi Koreli Han! Evet bu dizide de bi Koreli bulduk ama bu sefer ki biraz farklı.Oldukça saftirik bi adam Han.Garsonlar hatta bütün çalışanlar kendisinin 150 cnm dahi varmayan boyu ile acımazsızca dalga geçiyorlar.Sürekli annesinden telefonda dahi azar yiyen bir tip havalı olmaya çalaışan ve daha çok maskaraya alınan biri.İleri ki bölümlerde annesiyle de tanıştık tabi kızların yardımıyla daha doğruau yardım etmeye çalışırken ki kaş yapayım derken göz çıkarma olaylarıyla oldukça komik sahneler vardı.
Bizim sarışın bıdık olan C nin ilk sevgilisi Candy Andy benim favorimdi keşke ayrılmasalardı 2 kızın hiç düzenli manitaları olamadı maalesef çünkü daha çok cupcake işleriyle meşguldüler birbirlerinden ve işlerinden başka kimseye vakit ayıramadılar.
Max Reyiz'e en çok yakışan ilk sevgilisi aldatan pislik Robbie'den sonra çok yakıştıklarını düşündüklerim Johnny ile bile yürümedi daha doğrusu Max kimseyle 1 geceden fazlasını yapamıyor çünkü kendisinin mutlu olma ve başarılı olma korkusu var.
Diziye sonradan giren ama en komik karakterlerden biri Sofie elbette.Kendisini bir hayat kadını sanıp daha sonradan temizlik şirketleri kraliçesi olduklarını öğrendiklerinde ben de kızlar kadar büyük şok yaşadım baka Sofie pek sevmesemde sonra o da ailenin bir parçası oldu tabi ilk Oleg'in kırığı oldu o ayrı bir komedi konusu elbette.
Ve sonlara doğru Max'in nihayet kendisi gibi birini ve hayatının aşkını buldu diye düşündüğümüz ama çok geçmeden bu adamdan ayrıldığı Dick kendisi bir melez yakışıklı biri sayılmasada oldukça sempatik birisi kendisi kendi yaptığı çöp evinde yaşıyor hayır evi çöp gibi demiyorum cidden bir çöp tenekesinin içinde yaşıyor tabi sonradan bir milyarderin oğlu olduğu ortaya çıkıyor bu arada acayip spoiler verdim ne yapayım duramadım affedin!
Ve zenci espirilerini yine kendisi yapıp gülen kasiyerimiz aynı zaman da saksafon albümü sahibi Earl.Ben hal ve tavırlarını daha çok bizim Dadı dizisinde ki uşak rolünü oynayan Haldun Dormen'e benzettim aynı alaycı tavır aynı tarz falan ne bileyim eğer bununda bi çakması yapılırsa Türkiye'de kesinlikle bu rolü Haldun Dormen oynamalı ki bence orijnalı kadar yinede güzel olmaz.Son olarak Max'in fakir cipslerine ve dağınık onların deyimiyle küf kokan evlerine bayıldım aslında tam bir öğrenci evi ayrıca bir evcil hayvanları da var hayır bir kedi köpek değil o bir at hem adı Kestane ! Evet daha tuhaf neler neler var bu dizi de bence dizilerimde Top 10 da üst sıralarda yer almayı hak eden bir dizi...