1 Ağustos 2014 Cuma

Maydanoz Time:Dizi-2 Broke Girls



Tekrardan merhabalar arkadaşlar...Bilin bakalım kim az önce 2 Broke Girls'ün 3.sezonunu bitirdi? Ben tabi ki de başka kim olucak dedem olucak değil ya? Ama kardeşin Sude deseniz kabul edilebiliridi çünkü yine benden önce geçti ve diziyi benden önce bitirdi pis cüce ! Neyse 16 bölümlük Kore dizilerinden sonra anlı şanlı 24 bölümlük 3 sezonluk bir Amerikan komedi dizisini izlemiş ve size nihayet postunu yapmanın onurunu ve gururunu yaşıyorum şu anda ! Ayrıca daha Final olmadığıdan Ekim ayında 4.sezonuna devam edeceğini buradan bildirmek istiyorum.Yabancıların komik ve espirili romanlarını hiç beğenmesem de dizileri bence oldukça komik ve oldukça eğlenceli 2 Broke Girls benim izlediğim ilk Amerika yapımı komedi dizisi zaten topu topu yarım saat süren ama her bölümünde de oldukça süper espirileri ile bana kötü kötü kahakahalar attıran (Max Reyiz) bu süper diziyi sizinle tanıtırmak istedim.Kılıktan kılığa giren daha önce bambaşka dünyalarda yaşayıp bir tesadüfle ortak bir amaçta buluşan bu kızları bence benim sevdiğim gibi siz de çok seveceksiniz! Bi kere izlerken canınız bol bol cupcake çekecek bunun önceden bir uyarısını yapmış olayım!

Konusu:
Two Broke Girls, CBS tarafından pazartesi akşamları How I Met Your Mother ile Two And A Half Men arasındaki yarım saatlik bölümde (Amerika saatiyle 8,30-9,00) yayınlanan, yapımcılığını Whitney Cummings ve Sex And The City'nin yapımcılarından Michael Patrick King'in üstlendiği bir komedi dizisidir. Dizide olaylar, zengin ve soylu bir aileden gelen Caroline (Beth Behrs)'in birden bire beş parasız kalması ve Max (Kat Dennings) ile aynı resoranda çalışmaya başlaması sonrasında, kurdukları arkadaşlık üzerine kurulmuştur. Karakter olarak Max, kendi yağıyla kavrulan, gündüzleri bebek bakıcılığı, akşamları da garsonluk yaparak geçimini sağlayan, sokak kültürüyle yetişmiş, lafını esirgemeyen, tabiri caizse lafı gediğine oturtan bir kızdır. Max'in aksine Caroline ise girişimciliği ön planda 1'i 2 yapmanın yollarını arayan, daha çok mantığını kullanan bir kızdır ve onunda önerisiyle aldıkları karar sonucu kendi "Çörek Dükkânlarını" açmaya karar verirler. Ve bunun için yaptıkları hesap sonucunda, ortalama 250,000 Dolara sahip olmaları gerekmektedir.Ve nihayetinde her bölümün sonunda elde ettikleri toplam kazancın bir çetelesi izleyiciye sunulmaktadır.
 


Oleg bu dizide Max'ten sonra favori oyuncum diyebilirim geçen hafta İstanbul'a gelmiş ve onu tanıyan bir çok Türk hayranı twitterda mesajlara boğmuş resmen.Saçma atletleri hatta Grinin Elli Tonundan hallice olan sapık evi (kendiside ultra sapık zaten ki en çok bu hallerine güleceksiniz) olan bilmem kaçıncı yüz yıldan kalma restorantlarının aşçısı oluyor kendisi....Rus kökenli olduğu için konuşması oldukça komik r leri oldukça bastırıyor konuşurken bu da onu komik kılan şeylerden biri..


Ve resturantın sahibi Koreli Han! Evet bu dizide de bi Koreli bulduk ama bu sefer ki biraz farklı.Oldukça saftirik bi adam Han.Garsonlar hatta bütün çalışanlar kendisinin 150 cnm dahi varmayan boyu ile acımazsızca dalga geçiyorlar.Sürekli annesinden telefonda dahi azar yiyen bir tip havalı olmaya çalaışan ve daha çok maskaraya alınan biri.İleri ki bölümlerde annesiyle de tanıştık tabi kızların yardımıyla daha doğruau yardım etmeye çalışırken ki kaş yapayım derken göz çıkarma olaylarıyla oldukça komik sahneler vardı.

Bizim sarışın bıdık olan C nin ilk sevgilisi Candy Andy benim favorimdi keşke ayrılmasalardı 2 kızın hiç düzenli manitaları olamadı maalesef çünkü daha çok cupcake işleriyle meşguldüler birbirlerinden ve işlerinden başka kimseye vakit ayıramadılar.

Max Reyiz'e en çok yakışan ilk sevgilisi aldatan pislik Robbie'den sonra çok yakıştıklarını düşündüklerim Johnny ile bile yürümedi daha doğrusu Max kimseyle 1 geceden fazlasını yapamıyor çünkü kendisinin mutlu olma ve başarılı olma korkusu var.

Diziye sonradan giren ama en komik karakterlerden biri Sofie elbette.Kendisini bir hayat kadını sanıp daha sonradan temizlik şirketleri kraliçesi olduklarını öğrendiklerinde ben de kızlar kadar büyük şok yaşadım baka Sofie pek sevmesemde sonra o da ailenin bir parçası oldu tabi ilk Oleg'in kırığı oldu o ayrı bir komedi konusu elbette.

Ve sonlara doğru Max'in nihayet kendisi gibi birini ve hayatının aşkını buldu diye düşündüğümüz ama çok geçmeden bu adamdan ayrıldığı Dick kendisi bir melez yakışıklı biri sayılmasada oldukça sempatik birisi kendisi kendi yaptığı çöp evinde yaşıyor hayır evi çöp gibi demiyorum cidden bir çöp tenekesinin içinde yaşıyor tabi sonradan bir milyarderin oğlu olduğu ortaya çıkıyor bu arada acayip spoiler verdim ne yapayım duramadım affedin!

Ve zenci espirilerini yine kendisi yapıp gülen kasiyerimiz aynı zaman da saksafon albümü sahibi Earl.Ben hal ve tavırlarını daha çok bizim Dadı dizisinde ki uşak rolünü oynayan Haldun Dormen'e benzettim aynı alaycı tavır aynı tarz falan ne bileyim eğer bununda bi çakması yapılırsa Türkiye'de kesinlikle bu rolü Haldun Dormen oynamalı ki bence orijnalı kadar yinede güzel olmaz.Son olarak Max'in fakir cipslerine ve dağınık onların deyimiyle küf kokan evlerine bayıldım aslında tam bir öğrenci evi ayrıca bir evcil hayvanları da var hayır bir kedi köpek değil o bir at hem adı Kestane ! Evet daha tuhaf neler neler var bu dizi de bence dizilerimde Top 10 da üst sıralarda yer almayı hak eden bir dizi...

Maydanoz Time:Müzik-Faydee-Can't Let Go

Herkese sımsıcak bir Ağustos ayının ilk gününden ve elbette benim en sevdiğim gün olan içimi enerji dolduran (hadi ateistler bunu da açıklayın) mübarek cuma gününden merhabalar...Cuma günleri geleneksel müzik günümüz artık alıştığınız gibi..Bu müzik postunda yaz ayında yeni çıkan bir isimle daha birlikteyiz.Faydee ve Can't Let Go şarkısı (mat sınavına giderken de bu şarkıyı dinlemiştim uğur getirdi bana).Klip çok hoş mu desem 2 ergenin mutlu mesutluğu mu desem bu arada o avuç kadar kız çocuk bi çaksa uçar gider mi desem ilginç bi haraket yapacaklar diye çocuk kızı havaya kaldırırken kızın kasıklarına bastırması ayaklarıyla o kızın yumurtalıkları çat çut kırılmadı mı desem Faydee'nin sürekli bacaklarını iki yana açarak yaylana yaylana oynamasımı desem adamın tatlış karizması mı desem pek bilemedim ama boyu da olsa kız güzel kız aslında haa diyerek burda bitiriyorum salak saçma yorumlarımı en iyisi siz klibi izleyin yorumlarınızı bekliyorum....
 
 

31 Temmuz 2014 Perşembe

Maydanoz Time:Ben-Amasya Bayramın 3.Günü

Herkese akşam haberlerinden merhabalar efenim...Sıkıntıdan nasıl ve kaç post yapacağımı şaşırmış bulunmaktayım zaten taslaklarda birikmişte birikmiş onlar yüzünden günceli kaçırıyorum vallahi o an oldu bitti hemen size aktarmak istiyorum hislerimi aklımdaki cümleleri unutmadan ne var ne yok size aktarmak ne yapayım ben de böyle rahatlıyorum bir nevi günlük oldu burası benim için...

Neyse gelelim bayramın son gününe Amasya'yı gezmelere doyamadık desem yeridir evde bile yemek yiyemez olduk tuttuk Burger yollarını düşünün artık bu turist olma hikayesi iyice sardı bizi yabancı turistleri görünce daha da bir gaza gelir olduk akraba ziyaretleri de olmasa iyice unutucam buranın bizim memleket olduğunu gerçi daha gidecek gezecek daha çok ayrıntı yer var bakalım burada sizin için bir liste çıkarayım bizim içinde belki bir yol haritası olur...

Sabuncuoğlu Tıp Müzesi bayramda açık değildi ama bugün gördüm açıktı belki kardeşimle girmek kısmet olur bir gün sizin için bol bolda foto çekerim...
Amasya Meydanı genelde halk konserleri bu Atatürk heykellerinin bulunduğu meydanda oluyor Volkan Konak konserine denk gelmiştim bende bi keresinde Karadeniz akşamlarında püfür püfür elimizde çekirdek çıt çıt pek keyifli oluyor doğrusu yaz konserleri daha çok Haziran ayında olduğu için bu yaz denk gelemedik...
Amasya tarihi  kışla...
Resimlerde fark ettiyseniz neredeyse hiç makyaj yapmıyorum neden yapmıyorsun kız diye hatta bu konuda eleştiri dahi alıyorum benimde verdiğim tek cevabı şu oluyor insanları takmayacak kadar makyaj yapıyorum ya bu bana yetiyor kendimi seviyorum yaa hadin kaçtım çav...

Amasya'da Gezilecek Yerler:

1-Kral Kaya Mezarları

2-Sabuncuoğlu Tıp Müzesi

3-Şehzadeler Müzesi

4-Hazeranlar Konak Müzesi

Şimdilik bu kadar biliyorum malum merkezeyiz aklıma gelirse yine yazarım ...

Maydanoz Time:Dizi-Lie To Me



Herkese tekrardan merhabalar efenim...Bir Kore dizisi ile karşınızdayım..Evet yaz yaz post yap yap bitmiyor izledikten hemen sonra yapmazsam al işte böyle üst üste taslaklara yığılır...Neyse kendime sövmeleri bir tarafa bırakacak olursak benim için Kore'nin en güzel kızı olan güzel dudaklımın ve saçlarıda bu dizi de ayrı bir harika (cidden kız bu dizide aynı bi güzel ha bizim yakışıklı ile oynadığından da olabilir ) .Birbirine çok yakışan bir çift hem de süper bir Romantik -Komedi Kore dizisi.Hem oyuncuları hem konusu güzel ve eğlenceli olunca eh bize de izlemek düşüyor...

Konusu:Gong Ah Jung, bilinçsizce nüfuzlu bir aileden seçkin bir CEO olan Hyun Ki Joon ile evli olduğunu söyleyince bir yalan ağının ortasında kalır. İlişkileri Ki Joon’un eski nişanlısı ve erkek kardeşinin yakın arkadaşı Oh Yoon Joo tekrar Ki Joon’un hayatına girdiğinde daha da karmaşık hale gelir.




Kola sahnesinden istiyorum ama kola savaşı yapacak bir sevgilim yok üstüne aday adayı bile yok off kahrolsun saplık !!!

30 Temmuz 2014 Çarşamba

Maydanoz Time:Dizi-Hotel King


e19538b9-c9d2-4a5d-ae98-9f4a871b4ef3
148fc6o
Screen Shot 2014-07-27 at 5.57.35 PM
131e830f5e4f353fcee8e954c7455c6b
Screen Shot 2014-07-26 at 5.26.31 PM
17t9Mrp
Screen Shot 2014-07-19 at 6.22.38 PM
hKiQWbZ

Kore Drama severler herkese merhabalar...Daha demin 32.bölümünü de yani Finali de izledim ve bir dizinin daha sonuna gelmiş oldum benim tatlılık abidesi Wookie'min severek ve evet ağzımın suyunu akıta akıta izlediğim bir dizi oldu ve My Girl'de ki partneri ile yine harikalar yaratmışlar başları oldukça heyecanlı ve hafta sonunu zor getirdiğim dizi de eh tabi 32 bölüm olduğundan senaristlerin yine saçmaladıkları yerler olmuş o kısımları açık söylüyorum atlaya atlaya bi hal oldum.Finali çok güzel oldu kadın ne ara öyle mallaştı sonra ne ara eski haline döndü pek anlayamadım o taraflarını ama o kısımları görmezden gelirsek yanyana çok ama çok tatlılar.Bakın Wookie'mi bir kıza emanet edeceksem bu kesinlikle LDH olur onu öncelikle söyleyeyim.Zaten Kore'de de takip edenlerde bir dedikodu duymuş aralarında gizli bir ilişki olduğuna dair inşallah doğrudur diyelim salak saçma çirkinlik abidesi bi kızla olmasını hiç istemem doğrusu malum yakışıklı erkekler pek bi zevksiz oluyor kızlar konusunda buyrunuz Barun Saboti yani bilinen adıyla Arnav karısını gördüm kustum geldim o derece yani aşk meşk işlemez o kadına vallahi neyse herkesin kendi hayatı ayol bizene...Neyse mutlaka izlemeniz gereken Kore dizileri arasına yazın lütfen Wookie'ciğimi bende şimdilik Roommate'den görücez maalesef ...Bu arada zaman ne çabuk geçiyor yahu bu diziye heyecanla başladığım gün dün gibi aklımda...

Konusu:Hotel King dizisinde LeeDongwook, Ciel Hotel'in patronu Chae Jae Wan rolündedir. Chae Jae Wan 'otel canavarı' olarak bilinen, duygularını açığa vurmayan, soğuk kalpli bir müdürdür ancak acı dolu bir geçmiş taşır. Lee Da Hae'nin oynadığı karakter ise, Otel Ciel'in CEOsunun tek kızı ve tek mirasçısı Amone'dir. Amone korunaklı bir prenses gibi büyürken otel tehlikeye girecektir ve o elinden gelen her şeyi yapacaktır.

Maydanoz Time:Kitap-Bir Soru Bir Aşk David Nicholls


Herkese merhabalar efenim...Amasya'ya gitmeden önce biran önce bitsin de bavul da ağırlık yapmasın bana diye düşünüp 2 gün gibi yine rekor bir süre de bitirdiğim bir roman ile daha karşınızdayım...Bir Soru Bir Aşk benim David Nicholls'un okuduğum 2.kitabı ik kitabı elbette Bir Gün kitabını zar zor sıkıntıdan patlamadan bitirebildiğim bir romanken filmi şahane olan bir romandı Bir Gün.Ya Türkçe çeviriler çok kötü olduğu için bana bu kadar sıkıcı geldi ya da bu adam Allah için bir daha roman yazmasın tamam konular çok güzel diyorum ya Bir Gün'ün filmi şahaneydi diye ama kitap...Tabi bu kitapta öyle bir ergenin üniversite günlüğü olmuş resmen.Hele de benim üniversiteye başlayacağım için çok heyecanlıyken cuk diye oturdu bu kitap diye düşünmüştüm ama bir kez daha anladım ki es kaza bi cesaret Erasmus la falan yurt dışına okumaya giderim falan çok ama çookk dikkatli olmak lazım.Adamların mezhep bizim gibi mi yoo at koştur manşallah.Uyuşturucu olsun sigara olsun alkol olsun günlük ergenliğin nimetleri onlar için.Seks konusuna hiç girmek dahi istemiyorum hamile kalmadığın sürece problem yok ! Bu kitapta geçen bir olay vardı ağzım açık okudum resmen baş kahraman kız arkadaşının ailesinin evine gidiyor tanışmaya kalmaya falan anne baba evde çırılçıplak dolaşıyor hatta annesi oğlanla mutfakta falan rast geliyor sanki hiç çıplak değilmiş gibi normal normal konuşuyor baş kahraman nasıl şaşırdıysa bu duruma bir de benim halimi düşünün...Anamm yok anamm nasıl insanlar yahu bu yabancılar ? Neyse kitaba geri dönecek olursak arka kapağında bir sürü övgü var yok şöyle komik yok böyle süper gülmekten yarıldım hem aşk var hem komedi falan.Bunların aşk anlayışı ne kadar bayatsa komedi anlayışı da o kadar bayat hiç bir satırda hafif bir tebessüm dahi ettiğimi hatırlamıyorum sadece her bölümün başında verdiği soru ve cevaplarla genel kültürüm gelişti o kadar diyebilirim pek önerdiğim bir kitap diyemem ben illa alıp okuyacağım diyorsanız siz bilirsiniz elbette yorumlarınızı bekliyorum...

Maydanoz Time:Ben-Amasya Bayramın 2.Günü


Tekrardan merhabalar efenim...Bayramın 2.günü yani dün oldukça yorucu ve Amasya gezmelerine doyduğumuz bir gün oldu...Akraba ziyaretinden çok Amasya'yı bir turist gibi gezdik desem daha doğru olur sanırım. Dayımlar köye gitti bizde teyzemlerle ve kardeşimle birlikte ilk olarak (sıkı bir bayram kahvaltısından sonra tabi) öğle yemeği için teyzemin favori mekanlarından olan Öncü'de döner yemeğe gittik. Deri koltukları ve loş ortamıyla sessiz sakin benim de çok sevdiğim bir yer Öncü. Dürümleri de ayrı bir güzel ki sormayın...


Bir kere lavaşı bildiğiniz lavaşlardan değil Amasya'ya özel daha çok bazlamaya benzer bir lavaşı var ayrıca iç malzemesi de bol ve oldukça doyurucu bunu yiyip göbeğinizi şişirdikten sonra gezmelerde hiç acıkmayacağınızı temin edebilirim.


Teyzemler kuzenlerimle birlikte (küçükler) Belediye Parkına gittiler Amasya'yı turist gibi gezmekte kardeşimle bana kaldı elbette.Amasya küçük ama şirin bir yer.Yani hafta sonu kaçamak yapmak isteyenler için oldukça elverişli bir yer bence.Şehzadeler Şehri olarakta biliniyor Amasya daha çok tarihi turist meraklılarına hitap ediyor Karadeniz'in biraz iç kesiminde kaldığı için deniz turizmi yok elbette kapalı havuzları da zaten daha çok yerli halk tercih ediyor.Hava olarak öyle Karadeniz'de diye püfür püfür esiyor falan sanmayan dün araba da 40 dereceyi gördük İzmir'de bile bu kadar sıcak olduğunu hatırlamıyorum,daha çok akşamları esiyor tabi o da şansınıza...Gezmelerden sonra kardeşimle Şehr-i Zade otel ve üst kattada kafesinin bulunduğu manzarası harika olan bir yerde oturup buz gibi limonatalarımızı içip dinlendik.


Kardeşimle turist gibi gezicez dedik ya ehh biz de her turist gibi bir hediye bir anı alalım kendimize dedik ve Amasya hediyelik eşyaların satıldığı kolyeler,bileklikler,tepsiler,magnetler,el işlerinin olduğu cıvıl cıvıl daha çok turistlerin bulunduğu küçük bir yerden bu kolyeleri aldık.Ben arka tarafında Sude ön tarafında Buse yazılı olan bir kolye (yazıya para almadıklarını öğrendiğimizde bi sevindik ki anlatamam.) alırken Sude'de Atatürk imzası olan bir kolye aldı.


Amca kolyeye isimleri yazarken amcayı çok sevdim :)

Kral Kaya mezarlıklarının uzaktan görünüşü...Buralara çıkma gibi bir niyetimiz var ama bakalım çok sıcak günler bizi bekliyor gibi cesaret edemeyebilirizde ...


Amasya Evleri Safranbolu evlerine ne kadar çok benziyor değil mi ama daha güzel çünkü Yeşilırmak a bakıyor ....


Bazı padişahların büstünün olduğu bir cadde var eğer Amasya ya giderseniz orayı mutlaka gezin! Resimde ki 2.Beyazid...


Amasya Saat Kulesi...


Yorulduk ve manzara karşısında biraz soda keyfi yapalım dedik tabi dürümden ve sıcaktan da olabilir tam bilemiyorum ama biraz midem bulandı...


Daha sonra kardeşim ve ben biraz eğlendik zeka yaşımız yerlerde sürünüyordu o anlarda ama olsun içimdeki çocuk isyanda...


Topuz Kafa :)  Evet benim yeni ismim bu olucak artık evde :) Eve gelince yine curcuna vardı sohbet muhabbet derken kuzenim Ecem bu internetten saç modelleri videoları falan izlemiş baya da yapmayı öğrenmiş deney fareside ben oldum gördüğünüz gibi eh saçlar ince telli ve pırasa gibi olunca hemen şekle giriyor tabi böyle de bir topuz çıkardılar ortaya...

Ve son olarak bu güzel günü cips eşliğinde (evet hala homigırtlak yeme peşindeyim) sizlere sunmak kaldı bu arada önümüzde ki pazartesi kuzenim Ecemlere yani Samsun'a gezmelere gidiyoruz belki havuza da gireriz oldukça özledim havuza girmeyi zaten Karadeniz'de denize girmeyi hiç sevmiyorum hem çok pis hem de malum televizyonlardan duyuyoruz akıntısı pek bol biliyorsunuz beni pek korkağımdır şimdilik haberler böyle...

Kitap - Samsun Kitap Ağacı İle Aralık Ayı Kitabı Kul Seray Şahiner

 Herkese merhabalar efenim, Dün toplantımızı yaptık.İlk defa Seray Şahiner okudum bu vasıta ile.Dilini ve kadın dünyasını anlatmasını çok se...