8 Eylül 2014 Pazartesi

Maydanoz Time:Müzik-GNCFEST

Herkese yepyeni bir haftadan merhabalar efenim...Dün akşam bu postu yapacaktım aslında ama içimden yapmak hiç gelmedi açıkçası çünkü o ara kıskançlıktan çatlıyordum.Bildiğiniz gibi GNCFEST bu sene sanki sırf ben gidemiyorum diye bana kıllık olsun diye en sevdiğim isimleri davet etmiş konser için.Bu sene çok süper bi çıkış yapan ve şu sıralar en sevdiğim ve dinlediğim şarkı olan Come  Get It Bae şarkısının sahibi Pharell Williams kısaca benim kara prensim :) Dünyayı Mutlu yapan adam :) Onu canlı canlı dinlemeyi pek isterdim ama şimdilik bu kliple idare edicez.Ayrıca klip çok güzel şarkının ritmi ve kızların yaptığı dans şekli çok hoş değil mi ? :)


2.Olarak ilk başlarda çakma Riri desemde zamanla şarkılarını da kırmızı halılarda ki sempatik paçozluğunuda sevdiğim kadın Rita Ora vardı.I Will Never Let You Down şarkısını şu aralar pek seviyorum.



Her yaz favori bir şarkı çıkarmayı ve dillerden düşmeyen kıvrak eğlenceli parçalar yapan tee Diyarbakır'a dahi gitmiş keşke İzmir'e gelse de gözüm kapalı gitsem dediğim bir şarkıcı Inna sahnenin 3.konuğu idi.Şu aralar pek sevdiğim Cola Song'un bir çok klibi var ama ben akustik hallerinden çok orijinal kliplerini seviyorum.


Şimdilik bu kadar oturupta dün akşam festivalde ne oldu bitti buraya yazıcam sanıyorsanız pek yanılıyorsunuz o kadar mazoşist değilim malesef.Zaten Lana Del Rey Ve Justin Timberlake konserlerinin acısı içimden gitmedi şimdi de bunlara ağlayıp üzülemem Allah bilir daha ne zaman gelirler umarım kendi paramı kazanmaya başladığım zaman gelirlerde yemem içmem biriktirir hiç acımam giderim vallahi biliyorsunuz ölmeden önce yapmak istediğim şeylerden biri çok sevdiğim dünyaca ünlü bir yabancı şarkıcıyı sahnede izlemek...

6 Eylül 2014 Cumartesi

Maydanoz Time:Kitap-Bit Palas Elif Şafak

Herkese tekrardan merhabalar efenim...Daha yeni bitirdiğim taze taze bi kitap postu yapalım dedim.Bu arada kitap yorumuna girmeden önce daha öne hiç çay fincanında puding yediniz mi? Hayır tabiki de yemediniz çünkü evde tüm beceriksizliğimle kase bulamayınca pudingi çay fincanına koydum ama böylede güzel oluyormuş benden söylemesi :)

Kitaba gelecek olursak bu zamana kadar okuduğum en ilginç ve farklı kitaptı diyebilirim.Türk yazarların romanlarını okumayı zaten çok seviyorum.Hele de Elif Şafak,Ayşe Kulin gibi kendini ispatlamaya başarmış yazarların kitaplarını benim için öncelikli kitaplar bunlar açıkçası.Sanırım burada daha çok feminist yanım ağır basıyor.

Açıkçası BitPalas bir olay öyküsünden çok durum öykülerini benziyor.Yani daha çok karakter portreleri gibi.Şafak'ın zengin dili (Osmanlıca sözcükleri çok kullanmasıyla eleştiri yağmuruna tutulsa da bence bir çok Türk yazarda bu olay var o yüzden artık hoş görülmesi lazım ) , durağan bir yapıyı anlatmasıyla yazarlık becerilerini bir kitaba akıttığı bir roman olmuş.

Okurken yazım puntosunun küçüklüğünden dolayı biraz yoruldum ve sıkıldım açıkçası.Sanki yazılar sıkıştırılmış gibi geldi bana malum 38.basım olduğundan diğer basımları belki daha farklıdır,bilemiyorum.

Romanın başını ve sonunu pek anlayamadım açıkçası.Sanki bi kopukluk varmış gibi geldi bana ya da ben tam olarak olayları birbirine bağlayamadım.Felsefik düşünceleri araya serpiştirmesi ayrıca bir çok yerde tabi ki anlayana ve bilene göndermeler yapması daha zengin kılmış romanı Elif Şafak çok zeki bir kadın yazar bence o yüzden ağır düşünceleri anlayamamış olabilirim yaşım gereği.

Okurken hep aklıma Ayaşlı Ve Kiracıları romanı geldi açıkçası.Aynı apartman içinde,aynı çatı altında yaşayan birbirinden farklı insanların sorunları,hayatları,hayata bakış açıları...Buralarda bile komşuculuk pek gelişmemişken İstanbul'da bu kadar sığ olmasına şaşırmadım doğrusu.Aslında herkes kendini tek sanıyor şu dünyada sadece kendileri çekiyor zannediyor o sıkıntıları,hayal kırıklıklarını ama bu romanda da görüyoruz ki aynı apartmanda yaşayan birbirinden habersiz insanlarda ortak umutlara,hayallere sahip olabiliyorlar.

Son olarak bol bol kahkaha attım yerlerde oldu açıkçası.Hayır komik olduğu için kahkaha atmadım.Ağlanacak halimize gülüyoruz ironisi varya hani hah işte bu kitapta bol bol onu yaşadım.Evliyalar,Hacı dedenin saçma saçma hikayeleri,çöp dökme yazıları falan Elif Şafak İstanbul'u ne kadar bilip anlatmış orasını bilemeyeceğim de Türk insanını ve tabi ki de insan çeşitlerini çok iyi anlayıp tasvir etmiş.Diğer muhteşem olaylı,kahramanlı romanlarının yanında bi tık geride kalan ama okunması gereken bir roman olduğunu düşünüyorum.

2 Eylül 2014 Salı

Maydanoz Time:Dizi-The Mermaid

Herkese tekrardan merhabalar efenim...2014 yapımı can sıkıntısından bir Kore dizisine daha başladım 4.bölüm yeni yayınlandı daha ve 16 bölümlük anlaşma yapıldığını duydum sonuna kadar da izleme niyetim hayırlısıyla,bakalım.4 bölüm oldukça komikti bol kahkahalar attım diyebilirim.Öyle çok göze çarpan bir oyuncu olmasa da konusu ve başroldeki kızın tavırları çok tatlı o yüzden sardı herhalde.Diğer adı Surplus Princess arayıp bulamayanlar için de yazayım dedim.

Konusu:Ha-Ni (Jo Bo-Ah) bir deniz kızıdır. Aşık olduğu bir adam için, insana dönüşür ve Ingyeo evinde yaşamaya başlar. Bu ev ilk işlerine girmek için hazırlık yapan insanların yaşadığı bir evdir. Daimi insan olmak için, Ha-Ni 100 gün içinde adamı kendine aşık etmelidir. Sevdiği adamla sonsuza kadar birlikte kalabilmek için insan olmaya çalışan deniz kızı hakkında bir hikayedir..









1 Eylül 2014 Pazartesi

Maydanoz Time:Dizi-Secret

Herkese uzun süreden sonra yeni bitmiş tazecik bir Kore dizisi ile merhabalar efenim...Ne yapayım can sıkıntısı normalde Romantik-Komedi'den başka Kore dizisi izlemezdim bu Dram biraz ekstra bir durum oldu açıkçası.Evet beni ağlatmayı başaracak kadar güçlü bir dramdı diyebilirim.Ki izlememi de açıkçası Patronu Kolla dizisinde tatlılıklarıyla beni kendine aşık eden (Wookimi aldatmıyorum sakin olun!) Ji 'ciğim bu dizide de beni kendine hayran bıraktı diyebilirim.Konusu oldukça güzel bir dizi çocuğunun annesini öldüren bir kadına nasıl aşık olunabilir kinin cevabı olan bir dizi Secret 2013 yapımı 16 bölümlük çerezlik bir dizi.

Konusu:
Sevdigi erkek için bir cinayeti itiraf eden kadın hakkında.. Dizi Blade and Petal dizisinin ardından yayınlanıcaktır..









Ağlama annem kıyamam sana...Kemik yapını yirim senin... :)

Maydanoz Time:Kitap-Kır Çiçeği Tepesi Kımberley Freeman

Herkese yepyeni bir haftadan merhabalar efenim...Bu haftaya güzel bir kitap ile başlayalım dedim ve ilk postumuzda Kımberley Freeman'ın Kır Çiçeği Tepesi'ni ağırlayayım dedim.Yanında da buz gibi çilekli Sırma soda pek iyi gitti vallahi balkonda püfür püfür esiyordu vallahi.Ay bende gün geçirmeye çalışıyorum ne yapayım yatıp keyif çattığıma bakmayın gün sayıyorum vallahi üniversite başlasın diye çok çalıştıktan sonra keyif çatmanın ben sadece keyif olduğunu düşünüyorum böyle 3 ay boş boş hiç bir halt yemeden oturmak hiç bana göre bir şey değil vallahi.

Kitap bloğu sitelerin de çok popüler bir kitap olduğundan ben de okumak listeme eklemiştim üstünü çizmek pek keyifli oldu açıkçası.Bir kuşak romanı aslında biraz da hüzünlü bir roman beni ağlatacak kadar değil ama sadece sınırları biraz zorluyor.Ortalama bir kitap bence.

Konusu:929 yılında Glasgow'da yaşayan genç, güzel Beattie'nin büyük hayalleri vardır, ta ki evli sevgilisi Henry'den hamile kalana kadar... Çocuğunu evlatlık vermek üzere dünyaya getirmeden hemen önce Henry karısını terk edip Beattie ile birlikte Londra'ya kaçmaya karar verir. Orada kendilerine yeni bir hayat kuracaklardır. 
Tam seksen sene sonra kader, Beattie'nin torunu Emma'ya oyununu oynayacaktır. Ünlü bir balerin olan Emma, geçirdiği sakatlık nedeniyle kariyerinden vazgeçerek aile bağlarının olduğu Avustralya'ya dönmek zorunda kalır. Büyükannesinden ona kalan çiftliğe vardığında, tek amacı oradaki eşyaları düzenlemektir. Ancak dört bir tarafı sararmış fotoğraflar ve eski mektuplarla çevrili olan Emma, geçmişin tozlu sayfalarında kalan bir aile sırrını çözmeye çalışırken bulur kendini. Emma attığı her adımda büyükannesiyle kaderlerinin nasıl da bir örüldüğünü keşfedecektir. 

30 Ağustos 2014 Cumartesi

Maydanoz Time:Program-Roommate

Herkese tekrardan merhabalar efenim...Bugünün 2.postu bloğumuza yeni giren bölümüne bölümüne takip ettiğim Programları ağırladığım bu postta Kore Show'u olan Roommate'den bahsedicem.Program aynı Biri Bizi Gözetliyor programı gibi.Aynı evin içinde Kore'de ünlü olan oyuncular,şarkıcılar falan var.Ben tabi ki biricik sevgilim Lee Dong Wook için izliyorum.Orada ki kendi doğal halimi yoksa burada da oyunculuğunumu konuşturuyor bundan pek emin değilim ama ben senin şapkayı ters takışını yer bitiririm.Zaten Hotel King bittiğinden beri içimde bir Wookie dizisi boşluğu var hasretimi anca bu programla doldurabiliyorum.

Adam 34 yaşında hala annesiyle yaşıyormuşya Allah'ım bunu da öğrenmiş olduk anne kuzusum benim.Tabi bulduğunuz yakışıklı çocuğu aynı çatı altında kızlar yazın bakalım.Bom diye bi şarkısı müsvettesi vardı bi yazdı benimkine bi yazdı kıza nasıl beddua ettiysem artık uyuşturucu kullanmak mı satmak mı öyle bir şeyden diskalifiye edildi evden bende bi rahatladım uhh olsun :) Eğer Wookiemle olacak biri varsa o da hep derim LDH die.(Hotel King ve My Girl'de ki partneri) Kore versiyonu oldukça tatlı oldukça komik bu arada Wookie ne kadar tatlı ve cidden çok fırlama biriymiş görmüşte olduk.Yapmadığı yaramazlık kalmadı küçük bi çocuk gibi ya Allah'ım :)

 Bom la arkadaş kalmaya çalıştı pis kız çocuğun kıçının dibinden ayrılmıyor ki kızın kısımlarını kesicez diye yapımcılar benimkinin de kısımlarını kesiyorlar zaten çok yoğun çalışıyor eve ancak uğruyor adamcağız bi de hiç göstermeyin tam olsun yani o olmadan hayatta izlemem yani bu showu hiçte kusura bakmayın hıh...Şimdi 17.bölümü yayınlandı Pazar günleri Kore'de yeni bölümleri yayınlanıyor Çarşamba günleride internet sitelerinden alt yazılı yeni bölümlerini bulabilirsiniz.





29 Ağustos 2014 Cuma

Maydanoz Time:Müzik-Will.a.m Ft Cody Wise It's My Brithday

Herkese sımsıcak dopdolu bir cuma gününden merhabalar efenim...Bugün bir cafe de doğum günü partisine gidiyoruz o yüzden pek mutluyum.Hayır doğum gününe gittiğim için değil yeni elbise alıp süslenip püsleneceğim için mutluyum alem insanım biliyorum ama seviyorum ne yapayım :) Bugünün parti şarkısı olarak zaten şu sıralarda klibi ile de renkli müziği ile de favori şarkım olan yeni bir isim (tatlılıktan ölmek üzere olan hafif bi Bruno Mars tatlılığı bulunduran ) Cody Wise ve çatlak Will.a.m'den It's My Birthday'i seçtim.Ben klibi her izlediğim de acayip eğleniyorum bakalım siz de ben kadar sevecek misiniz bu çatlak ikiliyi?


Gerilim Filmi : The Substance

 Herkese merhabalar efenim, Yılın en iyi korku filmlerinden biri olmaya aday olan feministik bir Body Horror olarak anılan ve artık sinefill...