Herkese merhabalar efenim! Bayramda akraba ziyaretleriniz bittiyse bence biran önce bayram gezmelerine başlayalım! İzmir'in en tanındık ve 2012 kıyamet kopacağı ve sadece Şirince'nin ayakta kalacağı (!) kehanetiyle ünlenen ve en sonda Gülben Ergen burada evlenip ev alınca buraları gezmek bi farz gibi bi şey oldu bize de.İzmir'de oturuyorken gitmemek,görmemek olmazdı buraları!
Şirince aslında bildiğiniz küçük yeşilliği ile havasıyla bir Rum köyü.Diğer köylerimizden tek bi farkı var o da bu köyü turizme açmış olmaları.Hayvancılık tamam,tarım tamam ama siz Türkiye'nin hangi köyünde turizmden kazanan bi köy gördünüz İspanya'nın meşhur köyleri bile halt etmiş buranın yanında.Rum köyü olmasına rağmen buram buram Ege kokuyor Türk kokuyor burası.
Ailemle güzel bi köy kahvaltısı yaptık gelmişken.İnternetten araştırırken hem yer olarak hem de fiyat ve kalite olarak en uygun yer olarak Can Restorant'ı bulduk.Ama sonradan biraz gezince her yerdeki fiyatın aynı olduğunu gördük.En lüks kahvaltısı 30 normal kahvaltı 20 Tl.Biz 3 kişilik kahvaltı ettik.Ve bize de arta arta yetti bile,malum serpme kahvaltı olunca...
Kahvaltımızı edip güzelce dinlenip kendimize geldikten sonra Şirince çarşısını gezmeye başladık.Buranın geçim kaynaklarından bi tanesi de üzüm tarımcılığı olduğu için burası aslında tam bi şarap yuvası diyebiliriz.Adım başı şarap mahsenleri ve tadım yerlerini görmek mümkün.Ben alkol hiç bi şekilde kullanmadığım için sadece resimlerini çekmekle yetindim.
Çeşit çeşit doğal baharatlar tezgahları öyle güzel kokular yayıyordular ki Dağ Nanesi almadan geçemedik.
Buranın en ünlü şeylerinden biri de buz gibi Karadut Suyu.Ben denedim ama biraz ekşimsi bi tadı var çok mayhoş ben bi yudumdan fazlasını denemek istemedim açıkçası.Benim damak zevkime pek hitap etmedi.
Rum köyü olduğu için elbette caminin yanı sıra 2 tane de tarihi kilise var.Birisi St. John kilisesi ama onunda içerisini turizme açmışlar ve el işi şeylerin tezgahlarını atmışlar içeri.Diğer kilise de Dimitros kilisesi bu gezmeye açık bi kilise ama dışardan içerisi yine kapalı ve toz duman içinde.
Şirince oldukça küçük bi yer aslında biz 10 da geldik saat 13 gibi geri evimize döndük.Kahvaltı keyfi ile birlikte en fazla 3 saatte gezip gelebileceğiniz bi yer.Her yerde doğal sabun tezgahları var.Ben yağlı bi cilde sahip olduğum içi duş losyonu ya da cilt kremleri pek kullanmıyorum onun yerine bu kokulu sabunlardan aldım.Birisi aknelere iyi gelen kükürlü sabun,kokusu biraz kötü ama aknelere iyi geldiği bi gerçek.Bir de Şirince'nin yemeğe doyulmaz (tek başına bile yenir) köy ekmeğinden aldık.Yaşlı teyzeler bu şekilde geçimlerini döndürüyor burada.Bu sıcakata onlarda oturmuşlar bi köşeye ekmeklerini geen turistlere satmaya çalışıyorlar.