Herkese merhabalar millet !
Umarım keyifler yerindedir.Bugün film postu olarak İzmir de ailecek yine gerilim-gizem filmlerine sarmış durumdayken izlediğimiz bir film olan Secret In Their Eyes var.Başrollerde Nicole Kidman ve Julia Roberts gibi isimler olsada biraz düşük seviyede bir film gibime geldi benim.
Öncelikle çok yavaş tempolu ilerleyen bir kaç sahnesi ve sonu dışında izlemeye değecek pekte bir şeylerin olmadığı bir film olmuş maalesef.Ayrıca özlediğimiz isimler pekte başrol gibi değil daha çok yan rol gibiler bu iş nasıl anlamadım vallahi :/
FBI'da görevli olan Jess (Julia Roberts), bir tanıdığının cesedinin bulunmasıyla altüst olur. Fakat zanlı, serbest bırakılır. FBI'ın bu departmanında avukatlık yapan ve Harward mezunu olan Claire'in (Nicole Kidman) sayesinde katili yakalayıp adalete teslim etmek, artık Jess'in tek gayesi olur.
Her halta "Maydanoz" olan blog... Film,Dizi,Kitap,YouTube,Anime,Moda,Yemek,Gezi,Oyun,Eğitim,Makyaj,Alışveriş,Bakım,Tiyatro,Konser...
22 Mart 2016 Salı
21 Mart 2016 Pazartesi
Maydanoz Time : Kitap - Efsane Marie Lu
Herkese merhabalar millet !
Uzun zamandır yazmayı planladığım ama bir türlü ne resmini çekme ne de postunu yapma vaktini bulamadığım yine bir distopya kitabı olan Efsane var.
Serinin ilk kitabı olan efsaneyi oldukça sevmeme rağmen serinin devamını alır okur muyum pek bilemiyorum.Başlarda yine 2 kişili anlatım olduğundan dolayı Kül kitabı ile benzettim ama Kül'ü 2 ye katlar 4 e zıplatır o kadar yani :D
Ayrıca Kül de 2 kız vardı ama bu kitapta 1 erkek ve 1 kızın gözünden anlatım var.Kül'ün yazarıda sanırım böyle bir şey planlıyordu ama çok benzer diye 2 kız yapmayı tercih etti :D
Neyse efenim dedikoduları bir kenara bırakacak olursak, 2 kişili anlatım olarak beğendiğim ilk kitap oldu.İki farklı kişide renk ve puntonun değişmesi ve kocaman kocaman kimin üzerinden anlatmaya geçtiğini yazmasına bayıldım ! Evet bazı kitaplar yazmıyor nerde ne oluyor hiç anlamıyorum.
Ayrıca kitabın başından sonuna kadar kitaba aklımı verebildim ki bu da Kül den elbette bin kat daha iyi olduğunu gösteriyor.Tabi ki distopyalar artık hep aynı tip, hayal gücü fazla değil yazarların maalesef ama ne var ki ben seviyorum :D
Kısaca konusuna gelecek olursak ;
Uzun zamandır yazmayı planladığım ama bir türlü ne resmini çekme ne de postunu yapma vaktini bulamadığım yine bir distopya kitabı olan Efsane var.
Serinin ilk kitabı olan efsaneyi oldukça sevmeme rağmen serinin devamını alır okur muyum pek bilemiyorum.Başlarda yine 2 kişili anlatım olduğundan dolayı Kül kitabı ile benzettim ama Kül'ü 2 ye katlar 4 e zıplatır o kadar yani :D
Ayrıca Kül de 2 kız vardı ama bu kitapta 1 erkek ve 1 kızın gözünden anlatım var.Kül'ün yazarıda sanırım böyle bir şey planlıyordu ama çok benzer diye 2 kız yapmayı tercih etti :D
Neyse efenim dedikoduları bir kenara bırakacak olursak, 2 kişili anlatım olarak beğendiğim ilk kitap oldu.İki farklı kişide renk ve puntonun değişmesi ve kocaman kocaman kimin üzerinden anlatmaya geçtiğini yazmasına bayıldım ! Evet bazı kitaplar yazmıyor nerde ne oluyor hiç anlamıyorum.
Ayrıca kitabın başından sonuna kadar kitaba aklımı verebildim ki bu da Kül den elbette bin kat daha iyi olduğunu gösteriyor.Tabi ki distopyalar artık hep aynı tip, hayal gücü fazla değil yazarların maalesef ama ne var ki ben seviyorum :D
Kısaca konusuna gelecek olursak ;
Efsane, gelecekte bir tarihte, Los Angeles’ın kalıntıları üzerinde kurulu, yaklaşık 20 milyon nüfuslu Amerika Cumhuriyeti’de geçiyor. Ülke özellikle doğu bölgesindeki kolonilerle savaş halinde ve sebebi bilinmeyen bir salgın hastalık insanların hayatını almaya devam ediyor. Hastalığın tedavi ve koruması tabii ki elit/soylu kesimin elinde bulunuyor. Nüfus ciddi olarak iki gruptan oluşuyor, zenginler ya da soylular diyebilirsiniz ve bir de hiç bir şeyi olmayan fakirler. Ülkenin başında 11.kez 4 yıllık görevine devam edecek Elector Primo bulunuyor.
10 yaşına gelen her çocuk denemeler adı verilen bir sınav tabi tutuluyor ve yüksek not alanlar, lise ve üniversite okuma şansı elde ediyor. Düşük notlar alanlar işçi olarak kullanılıyor. Tabii ki, varoşlardaki çocuklar genel olarak düşük notları alanlar. Yani anlayacağınız, iyi durumdakiler iyi, kötü durumdakiler daha kötü olarak yaşamaya devam ediyor.
Başrollerde Day ve June var.Day tabi ki de aranan bir suçlu ve fakir sınıfta yer alıyor.June ise zengin sınıfında soylu bir asker.(Sert tipli kızları severim June da çok sevdim burada.)
Şöyle veriyorum ki gözünüzde karakterler canlansın :D Filmi var mı yoksa gelecek mi bilemiyorum ama bence güzel film olur bu hikayeden :)
20 Mart 2016 Pazar
Maydanoz Time : Film - Regression
Herkese günün 2.postu olan film postundan merhabalar millet !
Balıkesir'de olduğumdan buralarda çok fazla kalamıcam o yüzden şimdilik böyle idare edin beni :)
İçimdeki Deniz ve Diğerleri filmlerinin yönetmeni Alejandro Amenabar, başrollerini Ethan Hawke ve Emma Watson'ın paylaştığı yeni filmi Regression ile beraber gene gerilim kulvarına doğru direksiyon kırıyor. Amenabar'ın senaryosunu da kaleme aldığı film, 1990 senesinde Minnesota'da geçiyor. Hatırlayamadığı bir suçla karşı karşıya kalan John Gray'in soruşturma sürecini ön plana alan film, meraklılarına ince işlenmiş bir suç gerilimi vadediyor.
Balıkesir'de olduğumdan buralarda çok fazla kalamıcam o yüzden şimdilik böyle idare edin beni :)
İçimdeki Deniz ve Diğerleri filmlerinin yönetmeni Alejandro Amenabar, başrollerini Ethan Hawke ve Emma Watson'ın paylaştığı yeni filmi Regression ile beraber gene gerilim kulvarına doğru direksiyon kırıyor. Amenabar'ın senaryosunu da kaleme aldığı film, 1990 senesinde Minnesota'da geçiyor. Hatırlayamadığı bir suçla karşı karşıya kalan John Gray'in soruşturma sürecini ön plana alan film, meraklılarına ince işlenmiş bir suç gerilimi vadediyor.
19 Mart 2016 Cumartesi
Maydanoz Time : Film - The Peanuts Movie
Herkese günün 2.film postundan merhabalar millet !
Ahh ahh çocukluğum çocukluğum geri gelmez çocukluğum ...
Bir animasyon filminde (hem de içinde hiç duygusallık barındırmayan) insan oturur ağlar mı ?! Evet ben oturup ağladım resmen !
Psikolojim hastalıktan dolayı da pek iyi değil şu sıralar eminim sizde farketmişsinizdir.Bugün İzmir de son günüm yarın Balıkesir'e dönmem gerekiyor ve hala tam olarak iyileşemedim bile.
Neyse efenim Snoopy i ve Charlie Brown'u unutursak kalbimiz kurusun ! Bizim zamanımızda Pepe mi vardı ! Yıllar yıllar sonra animasyon filmi çıkınca hemen izledim elbette.Hala gülüyorum aynı şeylere hala hoşuma gidiyor bu masumiyet hala Charlie'nin kadersizliğini kendime benzetip üzülebiliyorum.
Edi ile Büdü diyor ya hani Susam Sokağın da : "Neden üzgünsün Edi?" "Çünkü büyüdük Büdü."
Ahh ahh çocukluğum çocukluğum geri gelmez çocukluğum ...
Bir animasyon filminde (hem de içinde hiç duygusallık barındırmayan) insan oturur ağlar mı ?! Evet ben oturup ağladım resmen !
Psikolojim hastalıktan dolayı da pek iyi değil şu sıralar eminim sizde farketmişsinizdir.Bugün İzmir de son günüm yarın Balıkesir'e dönmem gerekiyor ve hala tam olarak iyileşemedim bile.
Neyse efenim Snoopy i ve Charlie Brown'u unutursak kalbimiz kurusun ! Bizim zamanımızda Pepe mi vardı ! Yıllar yıllar sonra animasyon filmi çıkınca hemen izledim elbette.Hala gülüyorum aynı şeylere hala hoşuma gidiyor bu masumiyet hala Charlie'nin kadersizliğini kendime benzetip üzülebiliyorum.
Edi ile Büdü diyor ya hani Susam Sokağın da : "Neden üzgünsün Edi?" "Çünkü büyüdük Büdü."
Maydanoz Time : Film - Austenland
Herkese merhabalar efendim !
Mr.Darcy'e hayatında okuyupta bir kez dahi bile aşık olmamış olan var mı ?! Okumanızda gerekmez filmini-dizisini herhangi bir şeyini izleseniz dahi yeter !
Egoist manyak ama aşık oluncada tam aşık olan erkek tipinin atası (evet tamda bizim sevdiğimiz türden).
Gerçekte böyle bir yer var mıdır acaba bütün servetimi yatırır böyle bir yere tatile gider miydim bilmiyorum ama keşke olsa !
Austenland görünüşte normal bir hayat süren ama bir sırrı olan 30’lu yaşlarında bekar Jane Hayes’in hikayesini anlatan bir romantik komedi filmidir. Sırrı yani Pride and Prejudice’in Colin Firth’ün canlandırdığı Mr. Darcy’e olan takıntısı aşk hayatını mahvetmektedir. Hiçbir adam Mr. Darcy gibi değildir. Ancak Jane biriktirdiği parayla İngiliz bir resorta gidince, mükemmel beyefendiyle tanışma fantezisi hayal ettiğinden daha gerçekçi olmaya başlar.
Mr.Darcy'e hayatında okuyupta bir kez dahi bile aşık olmamış olan var mı ?! Okumanızda gerekmez filmini-dizisini herhangi bir şeyini izleseniz dahi yeter !
Egoist manyak ama aşık oluncada tam aşık olan erkek tipinin atası (evet tamda bizim sevdiğimiz türden).
Gerçekte böyle bir yer var mıdır acaba bütün servetimi yatırır böyle bir yere tatile gider miydim bilmiyorum ama keşke olsa !
Austenland görünüşte normal bir hayat süren ama bir sırrı olan 30’lu yaşlarında bekar Jane Hayes’in hikayesini anlatan bir romantik komedi filmidir. Sırrı yani Pride and Prejudice’in Colin Firth’ün canlandırdığı Mr. Darcy’e olan takıntısı aşk hayatını mahvetmektedir. Hiçbir adam Mr. Darcy gibi değildir. Ancak Jane biriktirdiği parayla İngiliz bir resorta gidince, mükemmel beyefendiyle tanışma fantezisi hayal ettiğinden daha gerçekçi olmaya başlar.
18 Mart 2016 Cuma
Maydanoz Time : Film - The Gift
Herkese günün 2.filminden merhabalar millet !
Filmi kısaca anlatıp kaçıcam bu sefer :)
Genç evli çift Simon ve Robyn için hayat, planladıkları gibi gitmektedir. Fakat Simon'ın liseden arkadaşı Gordo'nun hayatlarına girmesiyle ve getirilen gizemli hediyelerle yirmi senelik sırlar gün yüzüne çıkacaktır. Robyn gerçekleri öğrendikçe sormaya başlar: "Size en yakın kişileri aslında ne kadar tanıyorsunuz ve gerçekten geçmiş, geçmişte mi kalır?"
Filmi kısaca anlatıp kaçıcam bu sefer :)
Genç evli çift Simon ve Robyn için hayat, planladıkları gibi gitmektedir. Fakat Simon'ın liseden arkadaşı Gordo'nun hayatlarına girmesiyle ve getirilen gizemli hediyelerle yirmi senelik sırlar gün yüzüne çıkacaktır. Robyn gerçekleri öğrendikçe sormaya başlar: "Size en yakın kişileri aslında ne kadar tanıyorsunuz ve gerçekten geçmiş, geçmişte mi kalır?"
Maydanoz Time : Film - Resident Evil Serisi
Herkese merhabalar millet !
Film serileri yapmayı ve 1 gecede oturup bir film serisi bitirmeyi çok severim.6.film 19 ocak 2017'de gelecek olan Resident Evil serisini bence bilmeyen yoktur herhalde.Ben küçükken 1. ve 3. filmlerini izlediğimi hatırlıyorum TV'de falan ama haliylen küçük olduğum ve bu tarz filmlerden korktuğum için dikkatlice izlememişimdir diyerekten yeniden başladım.
Aslında bu bir oyun serisiymiş,ben filmden oyuna dönüştürüldü sanıyordum.Bilim-Kurgu ve Zombi filmlerinin atası diyebiliriz bu seri için.
Ayrıca başroller daha çok kadın olduğu için ayrıca hoşuma giden bir film oldu.Zaten Milla çok sevdiğim ve ekranda görmekten çok zevk aldığım bir oyuncu.
Resident Evil
Ölümcül Deney
Capcom'un aynı adlı,popüler video oyunundan sinemaya.Umbrella adındaki Dünya devi bir şirket teknolojik aletler,uzay araçları,sağlık ve kişisel bakım ilaçları ve silah üretimi gibi çeşitli alanlarda üretim yapmaktadır.Dünya'nın pek çok yerinde Umbrella sanayi kuruluşları bulunmaktadır.Ancak Umbrella'nın asıl merkezi Kuzey Amerika'daki Raccon City'dir.Ancak Umbrella hakkında kendi çalışanlarının bile bilmediği bazı tehlikeli,gizli projeler yürütülmektedir.Bunların başında biyolojik silah,genetik testler ve ölümcül bir virüs gelmektedir. Umbrella'nın yürüttüğü bu araştırmaların yapıldığı yer altı tesisi Hive'da T-virüsü adındaki bir enfeksiyon serbest kalır.Bunu takiben tesisin tüm gücünü elinde tutan Kızıl Kraliçe adındaki süper bilgisayar,virüsün yayılmasını engellemek için,tüm çalışanların ölümü pahasına tüm tesisin giriş ve çıkışlarını kapatır.Alice ve Rain,tüm araştırma ekibini ortadan kaldıran virüsü izole etmekle görevli S.T.A.R.S isimli komando takımını yönlendirmekle görevlidir.Tesise giren ekip kısa bir süre sonra korkunç bir gerçekle karşı karşıya kalacaklardır.Öldükleri sanılan şirket çalışanlarının bilinçlerini kaybedip akli dengelerini yitirerek ete ve kana susamış yamyamlara yani zombilere dönüşmüşlerdir.Zombilerin bir ısırığı veya ufacık bir tırmığı virüsün yayılmasına ve birkaç saat içinde sizinde onlardan birine dönüşmenize neden olur.Bu yer altı tesisinde Umbrella için çalışan bilim adamlarının denek olarak kullandıkları insanlara aşırı dozda T-virüsü vermeleri sonucu mutasyona uğrayıp ölümcül yaratıklara dönüşmüşlerdir.Bu labaratuvar yaratıklarından biri de serbest kalmıştır üstelik.Alice'in ve ekbinin artık sadece zombilerle değil bu tehlikeli yaratıkla da başları beladadır.
Film 1. Resident Evil yani Ölümcül Deney filmini devamı niteliğinde. T-Virus denilen ve insan vücudunun ölümden sonra temel ihtiyaçlar için yeniden dirilebilmesini sağlayan (insanları zombileştiren diyebiliriz) bu virüs 1. film içerisinde sadece HIV yani yer altı labaratuvarında kaldı sanılırken size 2.film de bir sürpriz yapıyor. Labaratuvar ın üstünde bulunan şehir; neredeyse tamamiyle zombileşmiş bir kent haline geliyor. Alice ismiyle bilinen karakter ise Umbrella Corp. a ait, yüzeyde bulunan bir labaratuvarda uyanıyor.. Ama odanesi!!! Bütün kent yerle bir olmuş. hemen eline bir tüfek alıyor ve film boyunca bırakmıyor.. Alice in 1. film sonunda kaybettiği arkadaşı ise aslında yaşıyor ama maalesef eski fiziğine sahip değil. Sonuç ise bütün kent ZOMBİ; Alice ve arkadaşları ise kaçıyor. tabi tam kaçmak denilemez. Filmin bitişinde 3.film olan Extinction ın başlangıcı ye almaktadır.
Film serileri yapmayı ve 1 gecede oturup bir film serisi bitirmeyi çok severim.6.film 19 ocak 2017'de gelecek olan Resident Evil serisini bence bilmeyen yoktur herhalde.Ben küçükken 1. ve 3. filmlerini izlediğimi hatırlıyorum TV'de falan ama haliylen küçük olduğum ve bu tarz filmlerden korktuğum için dikkatlice izlememişimdir diyerekten yeniden başladım.
Aslında bu bir oyun serisiymiş,ben filmden oyuna dönüştürüldü sanıyordum.Bilim-Kurgu ve Zombi filmlerinin atası diyebiliriz bu seri için.
Ayrıca başroller daha çok kadın olduğu için ayrıca hoşuma giden bir film oldu.Zaten Milla çok sevdiğim ve ekranda görmekten çok zevk aldığım bir oyuncu.
Resident Evil
Ölümcül Deney
Capcom'un aynı adlı,popüler video oyunundan sinemaya.Umbrella adındaki Dünya devi bir şirket teknolojik aletler,uzay araçları,sağlık ve kişisel bakım ilaçları ve silah üretimi gibi çeşitli alanlarda üretim yapmaktadır.Dünya'nın pek çok yerinde Umbrella sanayi kuruluşları bulunmaktadır.Ancak Umbrella'nın asıl merkezi Kuzey Amerika'daki Raccon City'dir.Ancak Umbrella hakkında kendi çalışanlarının bile bilmediği bazı tehlikeli,gizli projeler yürütülmektedir.Bunların başında biyolojik silah,genetik testler ve ölümcül bir virüs gelmektedir. Umbrella'nın yürüttüğü bu araştırmaların yapıldığı yer altı tesisi Hive'da T-virüsü adındaki bir enfeksiyon serbest kalır.Bunu takiben tesisin tüm gücünü elinde tutan Kızıl Kraliçe adındaki süper bilgisayar,virüsün yayılmasını engellemek için,tüm çalışanların ölümü pahasına tüm tesisin giriş ve çıkışlarını kapatır.Alice ve Rain,tüm araştırma ekibini ortadan kaldıran virüsü izole etmekle görevli S.T.A.R.S isimli komando takımını yönlendirmekle görevlidir.Tesise giren ekip kısa bir süre sonra korkunç bir gerçekle karşı karşıya kalacaklardır.Öldükleri sanılan şirket çalışanlarının bilinçlerini kaybedip akli dengelerini yitirerek ete ve kana susamış yamyamlara yani zombilere dönüşmüşlerdir.Zombilerin bir ısırığı veya ufacık bir tırmığı virüsün yayılmasına ve birkaç saat içinde sizinde onlardan birine dönüşmenize neden olur.Bu yer altı tesisinde Umbrella için çalışan bilim adamlarının denek olarak kullandıkları insanlara aşırı dozda T-virüsü vermeleri sonucu mutasyona uğrayıp ölümcül yaratıklara dönüşmüşlerdir.Bu labaratuvar yaratıklarından biri de serbest kalmıştır üstelik.Alice'in ve ekbinin artık sadece zombilerle değil bu tehlikeli yaratıkla da başları beladadır.
Resident Evil: Apocalypse
Ölümcül Deney: Kıyamet
Resident Evil: Extinction
Ölümcül Deney 3: İnsanlığın Sonu
Artık Nevada çölünde saklanan Alice (Milla Jovovich) her insanoğlunu ölümsüz olmakla tehdit eden ölümcül bir virüsü yok etmek ve adaleti aramak için yeniden Carlos Olivera (Oded Fehr), L.J.'le (Mike Epps) birlikte yeni hayatta kalanlar Claire (Ali Larter), K-Mart (Spencer Locke) ve Hemşire Betty'iyle işbirliği yapar. Umbrella Corporation tarafından tutsak alındığından itibaren, Alice biojenik deneylere maruz kalmıştır ve genetik olarak insanüstü güçleri, duyuları becerileri değişikliğe uğramıştır. Hayatta kalmak isteyen biri olursa, bu becerilere ve daha fazlasına ihtiyacı olacaktır.
Resident Evil: Afterlife
Ölümcül Deney 4: Ölümden Sonra
Dünya virüsün etkilerinden sarsılıp insanlar zombiye dönüşürken, Alice (Milla Jovovich) sağ kalanları bulup onları kurtarma macerasına devam ediyor. Umbrella Corporation ile olan savaşı yeni boyutlar kazanır. Fakat Alice beklenmedik eski bir arkadaşından yardım alır. Arkadaşıyla yeni bir yol bulular; bu yol onları zombilerden uzak Los Angeles'daki bir sığınağa götürür. Ancak, şehre vardıklarında şehir binlerce zombi onları beklemektedir. Alice ve arkadaşları ölümcül bir tuzağa doğru adım atmaktadır.
Resident Evil: Retribution
Ölümcül Deney 5: İntikam
Umbrella Şirketi'nin Dünya'yı yıkıma uğratmaya devam eden ölümcül T-Virüs'ü, dünya nüfusunu, et yiyen yaşayan ölüler ordusu haline dönüştürmektedir. İnsan ırkının son ve tek umudu Alice [Milla Jovovich],Umbrella'nın en gizli operasyonlar tesisinin kalbinde uyanır ve Alice'in, bu kompleksin altını üstünü getirmesiyle kendi gizli geçmişinin perdesi kalkar.Güvenli bir sığınak olmaksızın, salgından sorumlu olanları avlamaya devam eden Alice, kendini Tokyo'dan New York, Washington-D.C. ve Moskovo'ya götüren bir yolculukta bulur. Alice'in gerçek olamayacağını düşündüğü, onu her şeyi en baştan düşünmeye zorlayan bu yolculuk, İnsanın aklını başından alacak bir açığa çıkışla sonuçlanır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Kore Dizisi : Squid Game 2.Sezon
Herkese merhabalar efenim, Efsane dizinin 2.sezonu 2 gün önce geldi ve kız kardeşimle hemen 2 günde 6 bölümü bitirdik dizi çok ortada bir y...
-
Herkese merhabalar efenim ... Hep iyi Çin dizilerinden bahsedecek değilim ya bir tane de izlediğime bin pişman olduğum ama yine de yarı da...
-
Herkese merhabalar efenim, Şu sıralar sizlere dizi diyarında tee Asya'nın farklı farklı yerlerine sürüklüyorum biliyorum :) Bu sefer Ja...
-
Herkese merhabalar efenim, Biliyorsunuz ki bu yazımı ALES ve YÖKDİL,YDS'ye hazırlanarak geçiricem.ALES'de matematik beni yorarken a...