Herkese merhabalar efenim ...
Şu an bile inanılmaz yorgunum.Amasya'da günler çok yoğun geçiyor dinlemekten yana sadece kitap okum faaliyeti yapabiliyorum sadece.Amasya tatilinden (!) sonra da 2 gün İzmir'de kalıp Marmaris'e gidicez 10 gün kadar yine buralarda olmayacağım.
Yaza depo yaptığım serilerden biri olan Şeftali Kokan Bir Yaz serisinin ilk kitabını okudum şu anda da 2.kitabını okuyorum o da bir daha ki posta artık.
Kokulu kitaplara resmen ba-yı-lı-yo-rum !
Miss ler gibi şeftali kokuyor resmen kitap.Okurken bir yandan da o kokuyu alıyorsunuz ya sanki siz de o kızlarla birlikte o şeftali bahçesinde şeftali topluyormuş gibi hissediyorsunuz.
Kızlar demişken asıl kahramanlarımız 3 kız Birdie,Murphy ve Leeda.Üçünü de sevemedim :D
Hayır,yani sevemedim derken kendime yakın bulamadım bi türlü kahramanları.Tam birini sevicem derken ya çok gıcık bir laf ediyor ya da çok uyuz olduğum bi haraket yapıyor sürekli karakterleri eleştirir bir halde buldum kendimi.Ama 3 kız da birbirinden çok farklı ve onların arkadaşlıkları oldukça iyi işlenmiş kitapta.Olayın özü bu aslında.Bir şeftali bahçesi ve 3 kızın arkadaşlıkları,aşkları ...
Her halta "Maydanoz" olan blog... Film,Dizi,Kitap,YouTube,Anime,Moda,Yemek,Gezi,Oyun,Eğitim,Makyaj,Alışveriş,Bakım,Tiyatro,Konser...
12 Temmuz 2016 Salı
7 Temmuz 2016 Perşembe
Maydanoz Time : Kitap - Menekşe Kokulu Hikayeler Ender Haluk Derince
Herkese bayramın son gününden merhabalar efenim ...
Yarın kuzenimin yanına Samsun'a gidiyorum 2 gün üst üste nişana-düğüne davetliyim ! O yüzden günlerim pek dolu olacağı için post yapamıcam.Şu sıra gezmekten arta kalan vakitte sadece kitap okuyabiliyorum.
Kuzenimde olan uzun zamandan beri orda burda gördüğüm ama okuyamadığım kitaplardan biri olan Menekşe Kokulu Hikayeleri okudum.Okumam en fazla 2 gün sürdü.Zaten okuması çok kolay hem punto açısından hem de içinde kısa kısa 69 tane hikaye var zaten en az 5 tanesini biliyordum daha önce okulda ya da arkadaşlarım da duyduğum hikayelerdi.
"Kokulu Kitap" modasının ilk temsilcilerinden bu kitapta.Kısa kısa anlatılan hemen biten bu tarz hikayeleri okumayı fakan genelde pek sevmem beni uzun zamandır takip edenler bilir !
Ama bu oldukça kısa böyle yüreğime dokunan hikayeler olunca hiç sıkılmadan okudum.Hatta bazı hikayeler beni ağlatmayı dahi başardı.Daha çok ortaokula hitap eden hatta okumaya alışkanlığını yeni yeni kazananlar için ideal bir kitap niteliğinden diyebilirim.
Yarın kuzenimin yanına Samsun'a gidiyorum 2 gün üst üste nişana-düğüne davetliyim ! O yüzden günlerim pek dolu olacağı için post yapamıcam.Şu sıra gezmekten arta kalan vakitte sadece kitap okuyabiliyorum.
Kuzenimde olan uzun zamandan beri orda burda gördüğüm ama okuyamadığım kitaplardan biri olan Menekşe Kokulu Hikayeleri okudum.Okumam en fazla 2 gün sürdü.Zaten okuması çok kolay hem punto açısından hem de içinde kısa kısa 69 tane hikaye var zaten en az 5 tanesini biliyordum daha önce okulda ya da arkadaşlarım da duyduğum hikayelerdi.
"Kokulu Kitap" modasının ilk temsilcilerinden bu kitapta.Kısa kısa anlatılan hemen biten bu tarz hikayeleri okumayı fakan genelde pek sevmem beni uzun zamandır takip edenler bilir !
Ama bu oldukça kısa böyle yüreğime dokunan hikayeler olunca hiç sıkılmadan okudum.Hatta bazı hikayeler beni ağlatmayı dahi başardı.Daha çok ortaokula hitap eden hatta okumaya alışkanlığını yeni yeni kazananlar için ideal bir kitap niteliğinden diyebilirim.
5 Temmuz 2016 Salı
Maydanoz Time : Kitap - Mücella Nazan Bekiroğlu
Herkese iyi bayramlar efenim ...
Orucumuzu tutabildiğimiz kadar tuttuk,İzmir'e ve Ramazan'a vedamızı edip Amasya'ya büyüklerimizin elini öpmeye geldik !
Amasya ile ilgili daha önce ayrıntılı bir post yaptığım için blogta bu sene içinde ayrı bir post yapmayacağım ama YouTube kanalım için çekimler yapıyorum ...
Mücella kitabını okumayı Amasya'ya bıraktım.Çünkü eski dönemleri analatan bir kitap.Anneannemin naftalin kokan evinde okumak bana daha cazip geldi.Daha gerçekçi daha bizden bir hikayeye büründü Mücella ...
Aslında zaten yazarın bir tanıdığının gerçek hikayesi Mücella.
"Evde kalan" aslında daha çok hayatı boyunca evlenmeyen ve mahallesinde "abla" olarak kabul edilen ve hayatı boyunca bence kendi hayatını acısıyla tatlısıyla yaşamayıp sadece çevresinin hayatlarına seyirci kalan nötr bir insanın hayatını anlatıyor.1920-70 yılları arasında geçiyor.
Ahım şahım olağanüstü bir hikaye değil elbette.Olay örgüleri çok sade,çok bizden ... Ayrıca benim Bekiroğlu'dan okuduğum ilk roman.Ve kalemine resmen bayıldım ! Harika bir dönem tasviri yapılmıştı.O dönemi ruhumda yaşadım hissettim resmen.
Dili oldukça ağırdı ve ağdalıydı maalesef.Başta "bu dönemde eski dönem hikayesi yazsan bile bence akıcı bir dil kullanmak gerek" diye düşünüyordum ama okudukça alıştım kitaba sonlarına doğru "böyle daha iyi olmuş ya " demeye başladım.Osmanlıca sözcükler çok fazlaydı biraz anlamak için sözcük hazinesine sahip olmak lazım.
Orucumuzu tutabildiğimiz kadar tuttuk,İzmir'e ve Ramazan'a vedamızı edip Amasya'ya büyüklerimizin elini öpmeye geldik !
Amasya ile ilgili daha önce ayrıntılı bir post yaptığım için blogta bu sene içinde ayrı bir post yapmayacağım ama YouTube kanalım için çekimler yapıyorum ...
Mücella kitabını okumayı Amasya'ya bıraktım.Çünkü eski dönemleri analatan bir kitap.Anneannemin naftalin kokan evinde okumak bana daha cazip geldi.Daha gerçekçi daha bizden bir hikayeye büründü Mücella ...
Aslında zaten yazarın bir tanıdığının gerçek hikayesi Mücella.
"Evde kalan" aslında daha çok hayatı boyunca evlenmeyen ve mahallesinde "abla" olarak kabul edilen ve hayatı boyunca bence kendi hayatını acısıyla tatlısıyla yaşamayıp sadece çevresinin hayatlarına seyirci kalan nötr bir insanın hayatını anlatıyor.1920-70 yılları arasında geçiyor.
Ahım şahım olağanüstü bir hikaye değil elbette.Olay örgüleri çok sade,çok bizden ... Ayrıca benim Bekiroğlu'dan okuduğum ilk roman.Ve kalemine resmen bayıldım ! Harika bir dönem tasviri yapılmıştı.O dönemi ruhumda yaşadım hissettim resmen.
Dili oldukça ağırdı ve ağdalıydı maalesef.Başta "bu dönemde eski dönem hikayesi yazsan bile bence akıcı bir dil kullanmak gerek" diye düşünüyordum ama okudukça alıştım kitaba sonlarına doğru "böyle daha iyi olmuş ya " demeye başladım.Osmanlıca sözcükler çok fazlaydı biraz anlamak için sözcük hazinesine sahip olmak lazım.
4 Temmuz 2016 Pazartesi
Maydanoz Time : Kitap - Kadın Dedektif Alexander Mchall Smith
Herkese Amasya'dan merhabalar efenim ...
Ee malum önümüz bayram bayramı da (ve önümüzdeki 15 günü daha ) geçirmek için anneannemlere geldik.Burada 15 gün kadar kaldıktan sonra İzmir'e dönüp bir iki gün tatil hazırlığı yapıp asıl yaz tatilimiz olan Marmaris'e gidiyoruz !
Bol bol kitap okumaya kaldığım yerden devam ediyorum elbette.
Yaz için depo yaptığım kitaplardan hatta 2.5 TL'ye Kitap Alışverişim videosunda da bahsettiğim birini okudum.
Ben aslında bu tarz dedektiflik romanlarına bayılırım hele de başrolde bir kadın varsa ! Ama maalesef ilk defa bir romanı hiç beğenmedim.Neyse ki 2.5 TL olduğu için pişman olmadım bu alışverişten :D
Afrika'da geçen vasat bir dedektidlik romanı diyebilirim.Kadın bir dedektifimiz var ama böyle çok dandik işlere bakıyor hiç bir şekilde zeka gerektirilmeden ince ince düşünülmeden yazılmış.Aldatan kocaları takip etme işte kandırıkçı doktorları ortaya çıkarma tadında bir çok hikayeden oluşan bir kitaptı.Yazarın erkek olmasında da olabilir bence bu.Bu tarz başrolde kadının olduğu romanları mümkünse erkekler yazmasın çok vasat oluyor bence.Epsilon yayınevi diye güvenip aldım ama maalesef tırt çıktı.Tamam baya baya gömdüm kitabı o yüzden sadece tek bir iyi özelliğini söyleyip gidiyorum ben :D
Afrika'yı güzel hisettirdi bence okuyucuya ayrıca çok detaylar olmadığı için olayı verip geçmiş okunması kolay akıcı bir kitaptı.
Ee malum önümüz bayram bayramı da (ve önümüzdeki 15 günü daha ) geçirmek için anneannemlere geldik.Burada 15 gün kadar kaldıktan sonra İzmir'e dönüp bir iki gün tatil hazırlığı yapıp asıl yaz tatilimiz olan Marmaris'e gidiyoruz !
Bol bol kitap okumaya kaldığım yerden devam ediyorum elbette.
Yaz için depo yaptığım kitaplardan hatta 2.5 TL'ye Kitap Alışverişim videosunda da bahsettiğim birini okudum.
Ben aslında bu tarz dedektiflik romanlarına bayılırım hele de başrolde bir kadın varsa ! Ama maalesef ilk defa bir romanı hiç beğenmedim.Neyse ki 2.5 TL olduğu için pişman olmadım bu alışverişten :D
Afrika'da geçen vasat bir dedektidlik romanı diyebilirim.Kadın bir dedektifimiz var ama böyle çok dandik işlere bakıyor hiç bir şekilde zeka gerektirilmeden ince ince düşünülmeden yazılmış.Aldatan kocaları takip etme işte kandırıkçı doktorları ortaya çıkarma tadında bir çok hikayeden oluşan bir kitaptı.Yazarın erkek olmasında da olabilir bence bu.Bu tarz başrolde kadının olduğu romanları mümkünse erkekler yazmasın çok vasat oluyor bence.Epsilon yayınevi diye güvenip aldım ama maalesef tırt çıktı.Tamam baya baya gömdüm kitabı o yüzden sadece tek bir iyi özelliğini söyleyip gidiyorum ben :D
Afrika'yı güzel hisettirdi bence okuyucuya ayrıca çok detaylar olmadığı için olayı verip geçmiş okunması kolay akıcı bir kitaptı.
30 Haziran 2016 Perşembe
Maydanoz Time : Film - Let Us Prey
Herkese merhabalar efenim ...
Genelde sosyal medyayı sadece eğlence amaçlı kullanırım.Acılarımı içimde ya da sevdiklerimle yaşamayı seven biriyimdir.O yüzden buraya hiç bir şey yansıtmam buraya yansıtmak bana sanki acılarına destekçi aramak ya da prim yapmakmış gibi geliyor.Yanlış anlaşılmasın kimseye değil benim lafım ...
Şu sıralar yine ülkece hüzünlüyüz bir kaosun ortasındayız ama herkes yine işinde gücünde bir şekilde yaşamaya devam ediyor.Milli yas bile 1 gün sürdü maalesef o yüzden bende bir şey paylaşamadım ne bileyim içim el vermedi elim gitmedi ne yazacağımı da bilemedim ... Her zaman ki gibi ateş düştüğü yeri yakıyor ve bize "Allah rahatmet eylesin." demek düşüyor.
Eğer bu şekildeki olaylara karşı bi aksiyeteniz varsa (yani bu olayları duymak sürekli sosyal medyada görmek canınızı sıkıyorsa ve bundan kaçma eylemi içindeyseniz) kafanızı dağıtacak bir film önerim var.
Yine bir Gerilim-Fantastik türünde bir film.İzlediğim en iyi kanlı-şiddet içeren bir film diyebilirim.Yine tek bir mekan mantığında ilerlese de film diyaloglar,replikler bi sahnesiyle seyirciyi coşturan etkileyici yerleri olan bir film var.Ayrıca ödüllü de bir film bu türü sevenler bence kaçırmamalı.
Ücra bir polis karakolunda, gizemli bir yabancı herkesin aklını ve ruhunu ele geçirmeye çalışıyor.
Genelde sosyal medyayı sadece eğlence amaçlı kullanırım.Acılarımı içimde ya da sevdiklerimle yaşamayı seven biriyimdir.O yüzden buraya hiç bir şey yansıtmam buraya yansıtmak bana sanki acılarına destekçi aramak ya da prim yapmakmış gibi geliyor.Yanlış anlaşılmasın kimseye değil benim lafım ...
Şu sıralar yine ülkece hüzünlüyüz bir kaosun ortasındayız ama herkes yine işinde gücünde bir şekilde yaşamaya devam ediyor.Milli yas bile 1 gün sürdü maalesef o yüzden bende bir şey paylaşamadım ne bileyim içim el vermedi elim gitmedi ne yazacağımı da bilemedim ... Her zaman ki gibi ateş düştüğü yeri yakıyor ve bize "Allah rahatmet eylesin." demek düşüyor.
Eğer bu şekildeki olaylara karşı bi aksiyeteniz varsa (yani bu olayları duymak sürekli sosyal medyada görmek canınızı sıkıyorsa ve bundan kaçma eylemi içindeyseniz) kafanızı dağıtacak bir film önerim var.
Yine bir Gerilim-Fantastik türünde bir film.İzlediğim en iyi kanlı-şiddet içeren bir film diyebilirim.Yine tek bir mekan mantığında ilerlese de film diyaloglar,replikler bi sahnesiyle seyirciyi coşturan etkileyici yerleri olan bir film var.Ayrıca ödüllü de bir film bu türü sevenler bence kaçırmamalı.
Ücra bir polis karakolunda, gizemli bir yabancı herkesin aklını ve ruhunu ele geçirmeye çalışıyor.
28 Haziran 2016 Salı
Maydanoz Time : Film - Warcraft
Herkese merhabalar efenim ...
Bugün sabahtan bir film postu yapmak istedim.Oruç başka nasıl geçecek eğer yapacak başka bir işiniz yoksa ? Tabi ki film izleyerek !
Bugünün film postunda bir zamanlar oldukça fenomen bir oyun olan Warcraft oyunun filmi geçen ay sinemadaydı ama elbette benim malum nedenlerim yüzünden sinemada izleyemedim ben de daha yeni izleyebildim.Biraz her kesime hitap etmeyen bir film elbette.Mesela benim annem iğrenç yaratıkların olduğu ve savaşın olduğu filmleri izlemez.
Eğer fantastik ve ortadünya severler varsa bu fim daha çok size göre efenim !
Orkların ve insanların savaşını ve topraklarına sahip çıkma savaşını anltıyor !
Barışçıl Azeroth krallığı, yok olan ülkelerinden kaçarak yeni bir koloni arayışında olan ORK savaşçılarıyla karşı karşıya kaldığı bir savaşın eşiğinde durmaktadır. İki dünyayı birleştiren kapı açıldığında, bir ordu yıkımla karşılaşırken diğeri de yok olmayla karşı karşıya kalır. Bu zıt gruplardan iki kahraman, ailelerinin, halklarının ve ülkelerinin kaderini belirleyecek bir çatışma yoluna girerler. Böylece savaşın birçok yüzünü gösteren ve herkesin bir neden uğruna savaştığı, görkemli bir güç ve fedakarlık efsanesi başlar.
Bugün sabahtan bir film postu yapmak istedim.Oruç başka nasıl geçecek eğer yapacak başka bir işiniz yoksa ? Tabi ki film izleyerek !
Bugünün film postunda bir zamanlar oldukça fenomen bir oyun olan Warcraft oyunun filmi geçen ay sinemadaydı ama elbette benim malum nedenlerim yüzünden sinemada izleyemedim ben de daha yeni izleyebildim.Biraz her kesime hitap etmeyen bir film elbette.Mesela benim annem iğrenç yaratıkların olduğu ve savaşın olduğu filmleri izlemez.
Eğer fantastik ve ortadünya severler varsa bu fim daha çok size göre efenim !
Orkların ve insanların savaşını ve topraklarına sahip çıkma savaşını anltıyor !
Barışçıl Azeroth krallığı, yok olan ülkelerinden kaçarak yeni bir koloni arayışında olan ORK savaşçılarıyla karşı karşıya kaldığı bir savaşın eşiğinde durmaktadır. İki dünyayı birleştiren kapı açıldığında, bir ordu yıkımla karşılaşırken diğeri de yok olmayla karşı karşıya kalır. Bu zıt gruplardan iki kahraman, ailelerinin, halklarının ve ülkelerinin kaderini belirleyecek bir çatışma yoluna girerler. Böylece savaşın birçok yüzünü gösteren ve herkesin bir neden uğruna savaştığı, görkemli bir güç ve fedakarlık efsanesi başlar.
27 Haziran 2016 Pazartesi
Maydanoz Time : Kitap - Eleanor Ve Park Rainbow Rowell
Herkese merhabalar millet ...
Yeni bir haftaya elbette haftanın kitap postuyla başlayalım istedim.Yine bana hediye olarak gelen ve çok duyduğum,istediğim ve merak ettiğim bir kitap olan Eleanor ve Park kitabı vardı.
Aslında beklentim biraz yüksek olduğu için bu kitaptan okuduktan sonra bana çok klişe ve sıkıcı geldi.Bazı şeyleri dışında beklentimin altında kalan bir kitap olduğunu söyleyebilirim maalesef.
Sevdiğim o bazı şeyler ise öncelikle "Park" ismi ! Yani başroldeki erkeğimiz Koreli ! Kalpçikler ...
Aslında sadece annesi Koreli o yüzden yarı Koreli diyelim.
Tabi kızımız da kızıl saçlı (İrlanda ve İskoç kanı var) ve biraz balık etli bir kızımız...
Biraz tuhaf bir ikililer ama bu noktayı sevdim.Bana oldukça samimi geldi.Ayrıca aralarındaki diyaloglar ve flört etme şekilleri de acayip hoşuam gitti.Star Wars,Batman,X-Men göndermeleri,filmlere ve şarkılara göndermelerini okumak oldukça keyifliydi.Müzik ve çizgi roman aşkı diyebiliriz aralarındaki şeye.Aralarındaki şey daha çok aşk değilde kafa uyuşması gibime geldi benim daha sonradan aşka dönüşüyor.Tabi 16 yaşındaki ergenlerin "aşk"ı na "gerçek aşk" demeyi uygun görürseniz ...
Kitapta tek sevmediğim şey ise biraz spoiler gibi olacak ama Park'ın saçma sapan makyaj yapmaya başlamasıydı erkek-makyaj-merak etme ne alaka ? Kızsal özellikleri de yokki bu çocuğun eşcinsel falanda değil yazar neden böyle bi ayrıntı eklemiş anlam veremedim.
Diğer sevmediğim bir şeyse bir yerden sonra yazar sıkıcılaşmaya ve bazı yerleri sabepsiz tekrarlayarak uzatmaya başlamış.
İkili anlatınları genelde sevmem burda da çok sevmesem de çokta karışık değildi yine de idare ederdi diyebilirim.
Yeni bir haftaya elbette haftanın kitap postuyla başlayalım istedim.Yine bana hediye olarak gelen ve çok duyduğum,istediğim ve merak ettiğim bir kitap olan Eleanor ve Park kitabı vardı.
Aslında beklentim biraz yüksek olduğu için bu kitaptan okuduktan sonra bana çok klişe ve sıkıcı geldi.Bazı şeyleri dışında beklentimin altında kalan bir kitap olduğunu söyleyebilirim maalesef.
Sevdiğim o bazı şeyler ise öncelikle "Park" ismi ! Yani başroldeki erkeğimiz Koreli ! Kalpçikler ...
Aslında sadece annesi Koreli o yüzden yarı Koreli diyelim.
Tabi kızımız da kızıl saçlı (İrlanda ve İskoç kanı var) ve biraz balık etli bir kızımız...
Biraz tuhaf bir ikililer ama bu noktayı sevdim.Bana oldukça samimi geldi.Ayrıca aralarındaki diyaloglar ve flört etme şekilleri de acayip hoşuam gitti.Star Wars,Batman,X-Men göndermeleri,filmlere ve şarkılara göndermelerini okumak oldukça keyifliydi.Müzik ve çizgi roman aşkı diyebiliriz aralarındaki şeye.Aralarındaki şey daha çok aşk değilde kafa uyuşması gibime geldi benim daha sonradan aşka dönüşüyor.Tabi 16 yaşındaki ergenlerin "aşk"ı na "gerçek aşk" demeyi uygun görürseniz ...
Kitapta tek sevmediğim şey ise biraz spoiler gibi olacak ama Park'ın saçma sapan makyaj yapmaya başlamasıydı erkek-makyaj-merak etme ne alaka ? Kızsal özellikleri de yokki bu çocuğun eşcinsel falanda değil yazar neden böyle bi ayrıntı eklemiş anlam veremedim.
Diğer sevmediğim bir şeyse bir yerden sonra yazar sıkıcılaşmaya ve bazı yerleri sabepsiz tekrarlayarak uzatmaya başlamış.
İkili anlatınları genelde sevmem burda da çok sevmesem de çokta karışık değildi yine de idare ederdi diyebilirim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Gerilim Filmi : The Substance
Herkese merhabalar efenim, Yılın en iyi korku filmlerinden biri olmaya aday olan feministik bir Body Horror olarak anılan ve artık sinefill...
-
Herkese merhabalar efenim ... Hep iyi Çin dizilerinden bahsedecek değilim ya bir tane de izlediğime bin pişman olduğum ama yine de yarı da...
-
Herkese merhabalar efenim, Şu sıralar sizlere dizi diyarında tee Asya'nın farklı farklı yerlerine sürüklüyorum biliyorum :) Bu sefer Ja...
-
Herkese merhabalar efenim, Biliyorsunuz ki bu yazımı ALES ve YÖKDİL,YDS'ye hazırlanarak geçiricem.ALES'de matematik beni yorarken a...