Herkese merhabalar efenim ...
Ba-yıl-dım ! Resmen bir solukta okudum ve bitirdim ahanda bugün buraya da postunu yazıyorum :D
Üstün Dökmen hoca zaten psikoloji alanında kendini kanıtlamış nadir hocalardan hocanın kendi görüşlerini de,tespitlerini de kitaplarını da çok seviyorum.Bu ondan okuduğum 2.kitap ve yine şaşmadı yine çok beğenerek bitirdim kitabı.Yazarlık ve edebi açından değerlendirmeyeceğim kitabı elbette çünkü kendisi tam bir yazar sayılmaz bence çünkü o konu da çok fazla eksiği var bence ama anlatımı ayrıca parantez içinde verdiği mesajlar ayrıca psikolojik göndermeler de ayrı bir harikaydı bunu daha önce okuduğum Ladesçi kitabında da bol bol yapmıştı o zaman da çok sevmiştim.
Kitapta 2 farklı zaman 2 farklı anlatım ve hikaye var.Bir kısmı Kurtuluş Savaşı yıllarında geçiyor bir kısmı günümüzde geçiyor.Bol mesajlı anlayabilene harika bir kitap , tavsiyemdir :)
Metristepe nasıl Metrestepe oldu?
Kurtuluş Savaşı’nın yapıldığı alanlardan biri de Bozüyük yakınlarındaki Metristepe’dir. Kurgu bu ya, bir inşaat firması, 2000’li yıllarda Metristepe yakınlarında, villalardan oluşan bir site yapar, “Metristepe Manzaralı Villalar” diye satılır evler. Sitenin adı Metristepe’dir ancak birçok varlıklı erkek metresini bu villalara yerleştirdiği için olsa gerek, sitenin adı zamanla “Metrestepe Villaları”na çıkar.
Bu villalarda, Metristepe Savaşı’na katılanların torunları oturmaktadır şimdi. Bu romanın kahramanı Nurşen, Metrestepe villalarına yerleşen sakinlerden biridir ancak hayatın ona neler getireceğini bilememektedir.
Her halta "Maydanoz" olan blog... Film,Dizi,Kitap,YouTube,Anime,Moda,Yemek,Gezi,Oyun,Eğitim,Makyaj,Alışveriş,Bakım,Tiyatro,Konser...
18 Kasım 2017 Cumartesi
16 Kasım 2017 Perşembe
Kitap - Olağanüstü Bir Gece Stefan Zweig
Herkese merhabalar efenim ...
Pamuk'un üstüne Zweig bana resmen ilaç gibi geldi bir gece de okuyup bitirdim zaten okuması kolay,akıcı ve kısa bir hikaye aslında pek roman denemez.Aslında Zweig'in yayımladığı ama kendisinin yazmadığı bir kitap sanırım çünkü kitabın ilk başında bir not düşmüş bu yazıyı bir mektup şeklinde bir masada bulduğunu kimsenin ilgilenmediğini ama kendisinin okuduğunda çok etkilenip yayımlamaya karar verdiğini ...
Bir adamın bir eğlence yerinde at yarışı kuponlarından birini düşürmesi ve bu adamın adama gıcık olduğu için birazda eğlenmek amacıyla kuponu saklaması adam gidince de kuponu alıp bakması ve aslında para kazanan bir kupon olduğunu görmesi anlıy bir dürtüyle kuponu paraya döndürmesi ve artık kendini suç işlemiş bir hırsız olarak görmesi ve bu psikolojiyle savaşmasını anlatıyor devamı tabi ki spoiler olcak :)
Pamuk'un üstüne Zweig bana resmen ilaç gibi geldi bir gece de okuyup bitirdim zaten okuması kolay,akıcı ve kısa bir hikaye aslında pek roman denemez.Aslında Zweig'in yayımladığı ama kendisinin yazmadığı bir kitap sanırım çünkü kitabın ilk başında bir not düşmüş bu yazıyı bir mektup şeklinde bir masada bulduğunu kimsenin ilgilenmediğini ama kendisinin okuduğunda çok etkilenip yayımlamaya karar verdiğini ...
Bir adamın bir eğlence yerinde at yarışı kuponlarından birini düşürmesi ve bu adamın adama gıcık olduğu için birazda eğlenmek amacıyla kuponu saklaması adam gidince de kuponu alıp bakması ve aslında para kazanan bir kupon olduğunu görmesi anlıy bir dürtüyle kuponu paraya döndürmesi ve artık kendini suç işlemiş bir hırsız olarak görmesi ve bu psikolojiyle savaşmasını anlatıyor devamı tabi ki spoiler olcak :)
Kitap - Yeni Hayat Orhan Pamuk
Herkese merhabalar efenim ...
Güya önyargılarımı bir kenara bırakıp Pamuk okumaya bir yerden başlayayım dedim sanırım ya çok yanlış yerden başladım ya da ön yargılarımda oldukça haklıydım.Evet 250 sayfalık kitabı 120 sayfa kadar okuduktan sonra yarım bıraktım çünkü daha fazla resmen gitmiyor bu bünyeye de eziyet etmenin anlamı yok sonuçta.
O kadar süslü ve ağır bir dille yazılmış ki kitap ılık ılık lirizim rüzgarları esiyor resmen okurken ! Yok anam yok ben Anadolu çocuğuyum böyle tarzlara hiç gelemem bana sade bir dille anlatacak anlayacağım ve olaylar akıp gidecek.Bu kitapta ne bir olay oluyor ne bir durum yaşanıyor ne konuyu anladım ne nereye gideceğini kestirebildim sussam olmuyor konuşmazsam hiç olmaz ! En iyisi ne ben yorulayım sen ne yorul sen yoluna Pamuk ben yoluma ! Belki bir gün yine aklıma eser başka bir kitapta görüşürüz ...
Güya önyargılarımı bir kenara bırakıp Pamuk okumaya bir yerden başlayayım dedim sanırım ya çok yanlış yerden başladım ya da ön yargılarımda oldukça haklıydım.Evet 250 sayfalık kitabı 120 sayfa kadar okuduktan sonra yarım bıraktım çünkü daha fazla resmen gitmiyor bu bünyeye de eziyet etmenin anlamı yok sonuçta.
O kadar süslü ve ağır bir dille yazılmış ki kitap ılık ılık lirizim rüzgarları esiyor resmen okurken ! Yok anam yok ben Anadolu çocuğuyum böyle tarzlara hiç gelemem bana sade bir dille anlatacak anlayacağım ve olaylar akıp gidecek.Bu kitapta ne bir olay oluyor ne bir durum yaşanıyor ne konuyu anladım ne nereye gideceğini kestirebildim sussam olmuyor konuşmazsam hiç olmaz ! En iyisi ne ben yorulayım sen ne yorul sen yoluna Pamuk ben yoluma ! Belki bir gün yine aklıma eser başka bir kitapta görüşürüz ...
14 Kasım 2017 Salı
Müzik - Katy Perry - Chained To The Rhythm ft. Skip Marley
Herkese merhabalar efenim ...
Ben hafiften derse gitmek için hazırlanırken sizi de haftanın şarkısı olan Katy Perry'den Chained To Rhythm şarkısı ve oldukça eğlenceli olan (tabiki de) klibi ile başbaşa bırakıyorum :)
Ben hafiften derse gitmek için hazırlanırken sizi de haftanın şarkısı olan Katy Perry'den Chained To Rhythm şarkısı ve oldukça eğlenceli olan (tabiki de) klibi ile başbaşa bırakıyorum :)
Çin Dizi - The Perfect Match
Herkese merhabalar efenim ...
Yazdan beri resmen taslaklarda süründürdüğüm bir diziyi nihayet bitirdim ve yazıyorum (şükür) !
Evet bu bir Çin dizisi.Arada sırada Kore'yi bırakıp başka ülkerin dizilerine kayıyorum genelde aynı tarz dilerde oldukları için benim için çok bir şey farketmiyor aslında.Bu dizi de oldukça eğlenceli bir diziydi ama hafta da 1 yayınlandığı için tabi bende biraz salladığım için izleyemedim ve bu zamana kadar sarktı :/
Yazdan beri resmen taslaklarda süründürdüğüm bir diziyi nihayet bitirdim ve yazıyorum (şükür) !
Evet bu bir Çin dizisi.Arada sırada Kore'yi bırakıp başka ülkerin dizilerine kayıyorum genelde aynı tarz dilerde oldukları için benim için çok bir şey farketmiyor aslında.Bu dizi de oldukça eğlenceli bir diziydi ama hafta da 1 yayınlandığı için tabi bende biraz salladığım için izleyemedim ve bu zamana kadar sarktı :/
12 Kasım 2017 Pazar
Kitap - Sen Benim Diğer Yarımsın Holly Bourne
Herkese merhabalar efenim ...
Bugün okula gitmedim :D O yüzden erkenden kalkıp bir güzel kahvaltımı yaptıktan sonra şu 4 günde KPSS programımdan geri kaldığım için onları tamamlamak istiyorum okulun 2.dönemi başladığında umarım ben de ÖABT programıma başlayabilirim birlikte yürümüyor çünkü çok fazla ders olduğu için kafam karışmaya başlıyor.
Neyse efenim bugünün kitap postuna gelicek olursak ergen aşk romanı olarak başlayıp sonunda distopyaya bağlayan değişiklik yapmaya çalışıp batırmış bir kitap var bugün :/ Zamanında oldukça popüler bir kitaptı millet bu kitabın neresini beğendi cidden anlamadım resmen sonuna kadar zorla okudum resmen :/ Hele de son 100 sayfası cidden saçmalıktı :/
Poppy Lawson, İngiltere’nin Middletown kasabasında yaşamaktadır. Yaşadığı yerden çok memnun değildir. Orayı çok sıkıcı bulur. Poppy bir yıl önce panik atak krizleri geçirmeye başlar ve bunun için terapiste gider. Ama terapiste gitmekten çok da memnun değildir.
Bir cumartesi sabahı Poppy’i yakın arkadaşı Lizzie arar ve akşam yeni bir grubun konserinin olduğunu ve oraya gideceklerini söyler. Ayrıca grubun gitaristinin çok yakışıklı olduğunu söyler. Ama Poppy’e göre oradaki hiçbir erkek yakışıklı değildir. Lizzie’nin tüm anlattıklarına rağmen fikri değişmez.
Akşam Poppy arkadaşları Ruth, Amanda ve Lizzie ile konsere gider. Grubun gitaristi Noah sahneye çıktığı anda Poppy ondan çok etkilenir. Onu çok yakışıklı bulur. Fakat o sırada bir panikatak krizi geçirir ve bayılır. Bu kriz daha öncekilerden daha farklıdır. Poppy kendine geldikten sonra konserde kalmaya devam eder. Fakat o baygın olduğu sırada Ruth, Noah ile tanışmıştır. Konser sonunda Ruth Noah’ı arkadaşlarıyla tanıştırmaya getirir. O sırada Poppy ile dalga geçer ve onun Noah’ı görünce heyecandan bayıldığını söyler. Poppy rezil olur ve panikatağı olduğunu çok kişiye söylememesine rağmen söylemek zorunda kalır ... Bundan sonrasında olaylar başlar arada italik yazıyla yazılmış gizemli kişilerin diyalogları ve olayları girer sanırım kitabı sonuna kadar okumamı sağlan "bunlar ne ayak" hissiydi ama sonu resmen hayal kırıklığı ...
Bugün okula gitmedim :D O yüzden erkenden kalkıp bir güzel kahvaltımı yaptıktan sonra şu 4 günde KPSS programımdan geri kaldığım için onları tamamlamak istiyorum okulun 2.dönemi başladığında umarım ben de ÖABT programıma başlayabilirim birlikte yürümüyor çünkü çok fazla ders olduğu için kafam karışmaya başlıyor.
Neyse efenim bugünün kitap postuna gelicek olursak ergen aşk romanı olarak başlayıp sonunda distopyaya bağlayan değişiklik yapmaya çalışıp batırmış bir kitap var bugün :/ Zamanında oldukça popüler bir kitaptı millet bu kitabın neresini beğendi cidden anlamadım resmen sonuna kadar zorla okudum resmen :/ Hele de son 100 sayfası cidden saçmalıktı :/
Poppy Lawson, İngiltere’nin Middletown kasabasında yaşamaktadır. Yaşadığı yerden çok memnun değildir. Orayı çok sıkıcı bulur. Poppy bir yıl önce panik atak krizleri geçirmeye başlar ve bunun için terapiste gider. Ama terapiste gitmekten çok da memnun değildir.
Bir cumartesi sabahı Poppy’i yakın arkadaşı Lizzie arar ve akşam yeni bir grubun konserinin olduğunu ve oraya gideceklerini söyler. Ayrıca grubun gitaristinin çok yakışıklı olduğunu söyler. Ama Poppy’e göre oradaki hiçbir erkek yakışıklı değildir. Lizzie’nin tüm anlattıklarına rağmen fikri değişmez.
Akşam Poppy arkadaşları Ruth, Amanda ve Lizzie ile konsere gider. Grubun gitaristi Noah sahneye çıktığı anda Poppy ondan çok etkilenir. Onu çok yakışıklı bulur. Fakat o sırada bir panikatak krizi geçirir ve bayılır. Bu kriz daha öncekilerden daha farklıdır. Poppy kendine geldikten sonra konserde kalmaya devam eder. Fakat o baygın olduğu sırada Ruth, Noah ile tanışmıştır. Konser sonunda Ruth Noah’ı arkadaşlarıyla tanıştırmaya getirir. O sırada Poppy ile dalga geçer ve onun Noah’ı görünce heyecandan bayıldığını söyler. Poppy rezil olur ve panikatağı olduğunu çok kişiye söylememesine rağmen söylemek zorunda kalır ... Bundan sonrasında olaylar başlar arada italik yazıyla yazılmış gizemli kişilerin diyalogları ve olayları girer sanırım kitabı sonuna kadar okumamı sağlan "bunlar ne ayak" hissiydi ama sonu resmen hayal kırıklığı ...
Fantastik Film - Seeking a Friend for the End of the World
Herkese merhabalar efenim ...
Ne zaman öleceğini bilseydin hem de tüm dünya ile birlikte neler yapardın ? Aslında çokça sorgulanmış bir bu konu bir çok kitap ve filmde bu filmde onlardan biri ama daha çok aşk teması üzerine yoğunlaşılmış araya biraz komedi katalım deyip başrolü Steve Carell vermişler ...
Bu arada ben mi ne yapardım ? Tabi ki bol bol gezerdim ilk hedefim Kore'ye gitmek olurdu herhalde oraları ölmeden yaşamadan hissetmeden ölmek istemiyorum :) Bunun dışında neysem o yine devam ederdim içimden geçeni yapan bir insan olduğum için ne keşkelerim var hayatımda ne de şunu yapsaydım ya da yapmasaydım dediklerim ... Hayatı böyle yaşamak daha kolay bence.Ne kendim kırılıyorum ne de başkasını kırıyorum :)
Çarptığında dünyayı yok edeceği kesin olan Matilda adlı asteroit, gezegene git gide yaklaşmaktadır. Bütün çareler tükenmiştir ve bilim adamlarının dahi ellerinde hiçbir çözüm yoktur; insanlığın kesin yok oluşuna sadece 3 hafta vardır. Tüm bu karmaşanın ortasında herkes, her şeyi boş verir ve kalan zamanını dilediği gibi geçirmeye başlar. Dodge da kendisini, karısı tarafından terk edilmiş olarak bulur! Kapı komşusu Penny de ailesini bir daha göremeyeceği için çok üzüntülüdür. Dodge lisedeki ilk aşkını bulmak, Penny de bir kez daha ailesini görmek için beraber yola çıkarlar. Ve kıyametin kopmasına çok az kala çığırından çıkan işlerle başlarına türlü komik olaylar gelir.
Ne zaman öleceğini bilseydin hem de tüm dünya ile birlikte neler yapardın ? Aslında çokça sorgulanmış bir bu konu bir çok kitap ve filmde bu filmde onlardan biri ama daha çok aşk teması üzerine yoğunlaşılmış araya biraz komedi katalım deyip başrolü Steve Carell vermişler ...
Bu arada ben mi ne yapardım ? Tabi ki bol bol gezerdim ilk hedefim Kore'ye gitmek olurdu herhalde oraları ölmeden yaşamadan hissetmeden ölmek istemiyorum :) Bunun dışında neysem o yine devam ederdim içimden geçeni yapan bir insan olduğum için ne keşkelerim var hayatımda ne de şunu yapsaydım ya da yapmasaydım dediklerim ... Hayatı böyle yaşamak daha kolay bence.Ne kendim kırılıyorum ne de başkasını kırıyorum :)
Çarptığında dünyayı yok edeceği kesin olan Matilda adlı asteroit, gezegene git gide yaklaşmaktadır. Bütün çareler tükenmiştir ve bilim adamlarının dahi ellerinde hiçbir çözüm yoktur; insanlığın kesin yok oluşuna sadece 3 hafta vardır. Tüm bu karmaşanın ortasında herkes, her şeyi boş verir ve kalan zamanını dilediği gibi geçirmeye başlar. Dodge da kendisini, karısı tarafından terk edilmiş olarak bulur! Kapı komşusu Penny de ailesini bir daha göremeyeceği için çok üzüntülüdür. Dodge lisedeki ilk aşkını bulmak, Penny de bir kez daha ailesini görmek için beraber yola çıkarlar. Ve kıyametin kopmasına çok az kala çığırından çıkan işlerle başlarına türlü komik olaylar gelir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Kitap - Samsun Kitap Ağacı İle Aralık Ayı Kitabı Kul Seray Şahiner
Herkese merhabalar efenim, Dün toplantımızı yaptık.İlk defa Seray Şahiner okudum bu vasıta ile.Dilini ve kadın dünyasını anlatmasını çok se...
-
Herkese merhabalar efenim ... Hep iyi Çin dizilerinden bahsedecek değilim ya bir tane de izlediğime bin pişman olduğum ama yine de yarı da...
-
Herkese merhabalar efenim, Şu sıralar sizlere dizi diyarında tee Asya'nın farklı farklı yerlerine sürüklüyorum biliyorum :) Bu sefer Ja...
-
Herkese merhabalar efenim, Biliyorsunuz ki bu yazımı ALES ve YÖKDİL,YDS'ye hazırlanarak geçiricem.ALES'de matematik beni yorarken a...