Herkese merhabalar efenim ...
Yeni Kore dizileri ! Yarım bıraktığım yeni Kore dizilerini elime fırsat geçmişken izleyip bitiriyor ve hemen buraya yazıyorum çünkü daha izlenecekler listemde çok fazla şey var !
İzlediğim en klişe ama en tatlı,en naif dizilerinden biriydi.Karakterler öyle naifti ki anlatamam size.Aslında soğuk,duygudan yoksun kişilikler ve ilişkiler gibi görünse de bence ilk defa hayatında böyle şeyler yaşadıkları için şaşırmış ve şapşikleşmiş durumdalar.Bence bu dizi için denebilecek en iyi şey "naif" kelimesi ...
Konusu:
Dizide, 30’lu yaşlardaki bekâr insanların hayat ile olan mücadelesi gerçekçi ve komik bir şekilde ele alınmaktadır.
Karakterleri:
Lee Min-Ki dizide 30’lu yaşların başında bekâr bir erkek olan Nam Se-Hee karakterini canlandıracaktır. O, 'bekârlık sultanlıktır' misali evlenmemeyi seçmiştir. Bir ev sahibi olmasına rağmen ipotek borcu bir hayli fazladır. Bir şekilde Yoon Ji-Ho (Jung So-Min) ile aynı evi paylaşmaya başlar ve ikisi ev arkadaşı olur.
Jung So-Min dizide 30’lu yaşların başında bekâr bir kadın olan Yoon Ji-Ho karakterini canlandırmaktadır. Kendisi bir ev sahibi değildir ve ev sahibi olan insanlara gıpta ile bakmaktadır. Yaşadığı mali sıkıntılar yüzünden ise birileri ile randevuya çıkma seçeneğini elemiştir.
Her halta "Maydanoz" olan blog... Film,Dizi,Kitap,YouTube,Anime,Moda,Yemek,Gezi,Oyun,Eğitim,Makyaj,Alışveriş,Bakım,Tiyatro,Konser...
14 Ocak 2018 Pazar
13 Ocak 2018 Cumartesi
Müzik - Taylor Swift - Look What You Made Me Do
Herkese merhabalar efenim ...
Mommy is back ! Yess Taylor değil tabi ki bu bloğun anası yani bendeniz geri geldi çünkü nihayet yeni bir bilgisayar aldık rahmetli MacBook'un yerini tutmuyor tabi ama Asus aldık ve bugün ilk günüm şu zamana kadar memnunum tabi biraz daha yavaş ama beni idare ediyor.Sonuç olarak bloğa ve yazmayı çok özledim.Taslaklarda çok fazla post birikti.Her gün post yazmaya kaldığımız yerden devam efenim ...
Geri dönüşümü bir müzik klibiyle kutlayalım dedim o yüzden Swift'in atarlı bir şekilde geri döndüğü Look What You Made Me Do şarkısıyla sizi baş başa bırakıyorum.
Mommy is back ! Yess Taylor değil tabi ki bu bloğun anası yani bendeniz geri geldi çünkü nihayet yeni bir bilgisayar aldık rahmetli MacBook'un yerini tutmuyor tabi ama Asus aldık ve bugün ilk günüm şu zamana kadar memnunum tabi biraz daha yavaş ama beni idare ediyor.Sonuç olarak bloğa ve yazmayı çok özledim.Taslaklarda çok fazla post birikti.Her gün post yazmaya kaldığımız yerden devam efenim ...
Geri dönüşümü bir müzik klibiyle kutlayalım dedim o yüzden Swift'in atarlı bir şekilde geri döndüğü Look What You Made Me Do şarkısıyla sizi baş başa bırakıyorum.
25 Kasım 2017 Cumartesi
Kitap - Cesur Yeni Dünya Aldous Huxley
Herkese merhabalar efenim ...
Evet annecik distopyaya güya geri döndü hatta en afillisinden bir geri dönüş yapayım diye distopyada en çok konuşulan ve beğenilen bir kitap olan Cesur Yeni Dünya'yı okuyayım dedim cörtledim resmen :/ Çünkü hiç beğenmedim kitap akmıyor,gitmiyor.Toplamda 270 sayfa falan ama ben 190 'da kaldım daha fazla da okuyamadım 1 haftadır elimde süründürüyorum resmen.Aslında daha farklı bir kitap olacağını düşünmüştüm ama bence şu zamana kadar okuduğum distopyalar içinde neredeyse en kötü olanı.Şimdi beni taşa tutacaklar olacak ama razıyım bu benim fikrim :/
Öncelikle dönem zihniyeti bence iyi bir şekilde yansıtılmamış.Sen yeni bir dünya kuruyorsun ama diyaloglar dışında hiç bir şekilde betimsellikle çevreyi anlatma yok diyaloglardan ve olayların akışından anlamaya çabalıyor insan nasıl bir dünyada olunduğunu.Daha çok Freud'dan ve psikolojik kuramlardan etkilenerek yazılmış bu çok belli."Herkes herkes içindir." gibisinden bir yasa var.Ayrıca insanlar zevklerini "soma" denilen bir şeyle sağlıyorlar.Duygulara yer yok.Her şeyi makineler hallediyor.Bu arada karakterleri de pek anlamadım kim baş karakter kim yan karakter vallahi billahi de anlamayamadım sadece sürekli aynı şeylerden bahsediliyor ve aynı sloganlar üzerinde gidiliyor."Yaşasın Ford!" "Toplu seks poplu seks" falan :D
Bence çok güzel bir fikir ama yazarlıkta ya da anlatımda sorunlar var gibi geldi bana.Yani çeviride sorun olduğunu düşünmüyorum sonuçta İthaki yayınları.Bilemedim ... Tek bildiğim daha fazla okumak istemeyip yarım bıraktığım :/
Evet annecik distopyaya güya geri döndü hatta en afillisinden bir geri dönüş yapayım diye distopyada en çok konuşulan ve beğenilen bir kitap olan Cesur Yeni Dünya'yı okuyayım dedim cörtledim resmen :/ Çünkü hiç beğenmedim kitap akmıyor,gitmiyor.Toplamda 270 sayfa falan ama ben 190 'da kaldım daha fazla da okuyamadım 1 haftadır elimde süründürüyorum resmen.Aslında daha farklı bir kitap olacağını düşünmüştüm ama bence şu zamana kadar okuduğum distopyalar içinde neredeyse en kötü olanı.Şimdi beni taşa tutacaklar olacak ama razıyım bu benim fikrim :/
Öncelikle dönem zihniyeti bence iyi bir şekilde yansıtılmamış.Sen yeni bir dünya kuruyorsun ama diyaloglar dışında hiç bir şekilde betimsellikle çevreyi anlatma yok diyaloglardan ve olayların akışından anlamaya çabalıyor insan nasıl bir dünyada olunduğunu.Daha çok Freud'dan ve psikolojik kuramlardan etkilenerek yazılmış bu çok belli."Herkes herkes içindir." gibisinden bir yasa var.Ayrıca insanlar zevklerini "soma" denilen bir şeyle sağlıyorlar.Duygulara yer yok.Her şeyi makineler hallediyor.Bu arada karakterleri de pek anlamadım kim baş karakter kim yan karakter vallahi billahi de anlamayamadım sadece sürekli aynı şeylerden bahsediliyor ve aynı sloganlar üzerinde gidiliyor."Yaşasın Ford!" "Toplu seks poplu seks" falan :D
Bence çok güzel bir fikir ama yazarlıkta ya da anlatımda sorunlar var gibi geldi bana.Yani çeviride sorun olduğunu düşünmüyorum sonuçta İthaki yayınları.Bilemedim ... Tek bildiğim daha fazla okumak istemeyip yarım bıraktığım :/
24 Kasım 2017 Cuma
Müzik - Katy Perry - Swish Swish ft. Nicki Minaj
Herkese merhabalar efenim ...
Bugün BLACK FRİDAY olsa da biz oldukça renkli bir cuma olduğunu varsayarak cumayı güzel bir şekilde bitiriyoruz.Katy Perry ve alttan alttan Taylor Swith'e laf soktuğu ve tam bir troll olan klibi ile Swish Swish'i dinleyeceğiz.İyi seyirler :)
Bugün BLACK FRİDAY olsa da biz oldukça renkli bir cuma olduğunu varsayarak cumayı güzel bir şekilde bitiriyoruz.Katy Perry ve alttan alttan Taylor Swith'e laf soktuğu ve tam bir troll olan klibi ile Swish Swish'i dinleyeceğiz.İyi seyirler :)
23 Kasım 2017 Perşembe
Korku Film - Happy Death Day
Herkese merhabalar efenim ...
Uzun zamandır film izlemiyordum küçük bir film molası oldukça iyi geldi şu çalışma tempoma :)
2017 yılında ( yeni vizyondan kaldırılmış olan) girmiş olan bir Korku-Gerilim filmi izledim aslında bir kısım açısından da Fantastik diyebiliriz.Konusu daha önce blogtada yazdığım "Bugün Aslında Dündü" 'ye benziyor hatta filmde bu filme bir atıfta vardı :) Bazı şeyler havada kalmış olsa da izlemesi keyifi pekte korkunç olmayan daha çok gerilim odaklı bir film.
Sıradan bir hayat süren üniversite öğrencisi Tree'nin yaşamı, maskeli bir katil tarafından şaşırtıcı bir şekilde değişir. Katil tarafından korkunç bir şekilde öldürülen Tree, mucizevi bir şekilde hiç yaşanmamış gibi aynı günün sabahına uyanır. Öldürüldüğü günü tüm ayrıntılarını ve korkunç sonununu tekrar tekrar yaşamaya başlar. Katilinin kimliğini ortaya çıkarabilecek midir?
Uzun zamandır film izlemiyordum küçük bir film molası oldukça iyi geldi şu çalışma tempoma :)
2017 yılında ( yeni vizyondan kaldırılmış olan) girmiş olan bir Korku-Gerilim filmi izledim aslında bir kısım açısından da Fantastik diyebiliriz.Konusu daha önce blogtada yazdığım "Bugün Aslında Dündü" 'ye benziyor hatta filmde bu filme bir atıfta vardı :) Bazı şeyler havada kalmış olsa da izlemesi keyifi pekte korkunç olmayan daha çok gerilim odaklı bir film.
Sıradan bir hayat süren üniversite öğrencisi Tree'nin yaşamı, maskeli bir katil tarafından şaşırtıcı bir şekilde değişir. Katil tarafından korkunç bir şekilde öldürülen Tree, mucizevi bir şekilde hiç yaşanmamış gibi aynı günün sabahına uyanır. Öldürüldüğü günü tüm ayrıntılarını ve korkunç sonununu tekrar tekrar yaşamaya başlar. Katilinin kimliğini ortaya çıkarabilecek midir?
18 Kasım 2017 Cumartesi
Kitap - Metrestepe Üstün Dökmen
Herkese merhabalar efenim ...
Ba-yıl-dım ! Resmen bir solukta okudum ve bitirdim ahanda bugün buraya da postunu yazıyorum :D
Üstün Dökmen hoca zaten psikoloji alanında kendini kanıtlamış nadir hocalardan hocanın kendi görüşlerini de,tespitlerini de kitaplarını da çok seviyorum.Bu ondan okuduğum 2.kitap ve yine şaşmadı yine çok beğenerek bitirdim kitabı.Yazarlık ve edebi açından değerlendirmeyeceğim kitabı elbette çünkü kendisi tam bir yazar sayılmaz bence çünkü o konu da çok fazla eksiği var bence ama anlatımı ayrıca parantez içinde verdiği mesajlar ayrıca psikolojik göndermeler de ayrı bir harikaydı bunu daha önce okuduğum Ladesçi kitabında da bol bol yapmıştı o zaman da çok sevmiştim.
Kitapta 2 farklı zaman 2 farklı anlatım ve hikaye var.Bir kısmı Kurtuluş Savaşı yıllarında geçiyor bir kısmı günümüzde geçiyor.Bol mesajlı anlayabilene harika bir kitap , tavsiyemdir :)
Metristepe nasıl Metrestepe oldu?
Kurtuluş Savaşı’nın yapıldığı alanlardan biri de Bozüyük yakınlarındaki Metristepe’dir. Kurgu bu ya, bir inşaat firması, 2000’li yıllarda Metristepe yakınlarında, villalardan oluşan bir site yapar, “Metristepe Manzaralı Villalar” diye satılır evler. Sitenin adı Metristepe’dir ancak birçok varlıklı erkek metresini bu villalara yerleştirdiği için olsa gerek, sitenin adı zamanla “Metrestepe Villaları”na çıkar.
Bu villalarda, Metristepe Savaşı’na katılanların torunları oturmaktadır şimdi. Bu romanın kahramanı Nurşen, Metrestepe villalarına yerleşen sakinlerden biridir ancak hayatın ona neler getireceğini bilememektedir.
Ba-yıl-dım ! Resmen bir solukta okudum ve bitirdim ahanda bugün buraya da postunu yazıyorum :D
Üstün Dökmen hoca zaten psikoloji alanında kendini kanıtlamış nadir hocalardan hocanın kendi görüşlerini de,tespitlerini de kitaplarını da çok seviyorum.Bu ondan okuduğum 2.kitap ve yine şaşmadı yine çok beğenerek bitirdim kitabı.Yazarlık ve edebi açından değerlendirmeyeceğim kitabı elbette çünkü kendisi tam bir yazar sayılmaz bence çünkü o konu da çok fazla eksiği var bence ama anlatımı ayrıca parantez içinde verdiği mesajlar ayrıca psikolojik göndermeler de ayrı bir harikaydı bunu daha önce okuduğum Ladesçi kitabında da bol bol yapmıştı o zaman da çok sevmiştim.
Kitapta 2 farklı zaman 2 farklı anlatım ve hikaye var.Bir kısmı Kurtuluş Savaşı yıllarında geçiyor bir kısmı günümüzde geçiyor.Bol mesajlı anlayabilene harika bir kitap , tavsiyemdir :)
Metristepe nasıl Metrestepe oldu?
Kurtuluş Savaşı’nın yapıldığı alanlardan biri de Bozüyük yakınlarındaki Metristepe’dir. Kurgu bu ya, bir inşaat firması, 2000’li yıllarda Metristepe yakınlarında, villalardan oluşan bir site yapar, “Metristepe Manzaralı Villalar” diye satılır evler. Sitenin adı Metristepe’dir ancak birçok varlıklı erkek metresini bu villalara yerleştirdiği için olsa gerek, sitenin adı zamanla “Metrestepe Villaları”na çıkar.
Bu villalarda, Metristepe Savaşı’na katılanların torunları oturmaktadır şimdi. Bu romanın kahramanı Nurşen, Metrestepe villalarına yerleşen sakinlerden biridir ancak hayatın ona neler getireceğini bilememektedir.
16 Kasım 2017 Perşembe
Kitap - Olağanüstü Bir Gece Stefan Zweig
Herkese merhabalar efenim ...
Pamuk'un üstüne Zweig bana resmen ilaç gibi geldi bir gece de okuyup bitirdim zaten okuması kolay,akıcı ve kısa bir hikaye aslında pek roman denemez.Aslında Zweig'in yayımladığı ama kendisinin yazmadığı bir kitap sanırım çünkü kitabın ilk başında bir not düşmüş bu yazıyı bir mektup şeklinde bir masada bulduğunu kimsenin ilgilenmediğini ama kendisinin okuduğunda çok etkilenip yayımlamaya karar verdiğini ...
Bir adamın bir eğlence yerinde at yarışı kuponlarından birini düşürmesi ve bu adamın adama gıcık olduğu için birazda eğlenmek amacıyla kuponu saklaması adam gidince de kuponu alıp bakması ve aslında para kazanan bir kupon olduğunu görmesi anlıy bir dürtüyle kuponu paraya döndürmesi ve artık kendini suç işlemiş bir hırsız olarak görmesi ve bu psikolojiyle savaşmasını anlatıyor devamı tabi ki spoiler olcak :)
Pamuk'un üstüne Zweig bana resmen ilaç gibi geldi bir gece de okuyup bitirdim zaten okuması kolay,akıcı ve kısa bir hikaye aslında pek roman denemez.Aslında Zweig'in yayımladığı ama kendisinin yazmadığı bir kitap sanırım çünkü kitabın ilk başında bir not düşmüş bu yazıyı bir mektup şeklinde bir masada bulduğunu kimsenin ilgilenmediğini ama kendisinin okuduğunda çok etkilenip yayımlamaya karar verdiğini ...
Bir adamın bir eğlence yerinde at yarışı kuponlarından birini düşürmesi ve bu adamın adama gıcık olduğu için birazda eğlenmek amacıyla kuponu saklaması adam gidince de kuponu alıp bakması ve aslında para kazanan bir kupon olduğunu görmesi anlıy bir dürtüyle kuponu paraya döndürmesi ve artık kendini suç işlemiş bir hırsız olarak görmesi ve bu psikolojiyle savaşmasını anlatıyor devamı tabi ki spoiler olcak :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Gerilim Filmi : The Substance
Herkese merhabalar efenim, Yılın en iyi korku filmlerinden biri olmaya aday olan feministik bir Body Horror olarak anılan ve artık sinefill...
-
Herkese merhabalar efenim ... Hep iyi Çin dizilerinden bahsedecek değilim ya bir tane de izlediğime bin pişman olduğum ama yine de yarı da...
-
Herkese merhabalar efenim, Şu sıralar sizlere dizi diyarında tee Asya'nın farklı farklı yerlerine sürüklüyorum biliyorum :) Bu sefer Ja...
-
Herkese merhabalar efenim, Biliyorsunuz ki bu yazımı ALES ve YÖKDİL,YDS'ye hazırlanarak geçiricem.ALES'de matematik beni yorarken a...