Herkese merhabalar efenim ...
Ortalama bir Fantastik-Romantik-Komedi dizisi ile karşınızdayım.Goblin'den sonra bu tarz diziler çoğalmaya başladı ama tabi hiçbiri bir Goblin kadar efsane olamadı. Lee Jong-Hyun Oppa için izlediğim gerçeğini bir kenara bırakacak olursak boş zamanlarınızda izleyebileceğiniz çıtır çerez bir dizi diyebilirim :)
Konusu:
Dizi, sihirli bir çiçek tozu ile birbirine âşık olan 20’li yaşlardaki iki gencin (Lee Jong-Hyun,Kim So-Eun) aşk hikâyesini konu almaktadır.
Karakterleri:
Lee Jong-Hyun dizide gelecek vaat eden bir IT (Enformasyon Teknolojileri) mühendisi olan Oh Soo karakterini canlandırmaktadır. Oh Soo insanları birbirine âşık edebilecek sihirli bir çiçek tozuna sahiptir ve bunu gençlerin aşk hayatlarına yardımcı olması için kullanmaktadır. Ayrıca, sahibi olduğu kendi kafesinde baristalık da yapmaktadır. Zeki olduğu kadar da yakışıklı olan Oh Soo soğuk ve kibirli bir kişiliğe sahiptir.
Kim So-Eun dizide bir polis memuru olan Seo Yu-Ri karakterini canlandırmaktadır. Ailesine tek başına maddi destekte bulunmaktadır. Yu-Ri, parlak ve iyimser bir kişiliğe sahiptir.
Her halta "Maydanoz" olan blog... Film,Dizi,Kitap,YouTube,Anime,Moda,Yemek,Gezi,Oyun,Eğitim,Makyaj,Alışveriş,Bakım,Tiyatro,Konser...
8 Mayıs 2018 Salı
6 Mayıs 2018 Pazar
Romantik Film - My Teacher
Herkese merhabalar efenim ...
Bir Japonlar bir de ben :D Resmen bu öğrenci-öğretmen ilişkisini anlatan hikayelere bayılıyoruz.Japonlara aynı tarzda anime,film,manga yapmaya doyamadı ben de izlemeye ! Sanırım lisedeyken bende gizli gizli öğretmenime aşık olduğum için içimde bir ukte kaldı ve bu tarz filmlerle o ukteyi doyurmaya çalışıyorum.Çünkü imkansız bir aşk neticesinde.Hem ahlaksal anlamda hem de geleceğin açısından.Sonuçta kız 18 yaşlarında daha yeni tazeyken adam 30-35 yaşlarında oluyor hem de öğretmenlik mesleğinin saygınlığı açısından yapılmaması gereken hatta sapıklık denecek bir durum bile oluyor.Çünkü sonuçta 18 yaşında bir kız daha yeni ergen mantıklı düşünemiyor sadece hisleriyle hareket ediyor.Ayrıca kızlar erkeklere oranla daha erken olgunlaştığı için kendinden yaşça büyük ve daha olgun erkeklere ilgi duyuyorlar.Bu böyle çünkü yaşadım,hissettim biliyorum.Bu tarz şeyler umarım sadece filmlerde kalır.Bu daha çok korku filmleri ya da işkence,soygun filmleri izlemek gibi gerçek hayatta olmamasını,bizden fersah fersah uzak durmasını istediğimiz ama izlemekten de zevk aldığımız filmler gibi düşünmeliyiz.Neyse yine sosyal mesaj vermeye başladım :D
Bir Japonlar bir de ben :D Resmen bu öğrenci-öğretmen ilişkisini anlatan hikayelere bayılıyoruz.Japonlara aynı tarzda anime,film,manga yapmaya doyamadı ben de izlemeye ! Sanırım lisedeyken bende gizli gizli öğretmenime aşık olduğum için içimde bir ukte kaldı ve bu tarz filmlerle o ukteyi doyurmaya çalışıyorum.Çünkü imkansız bir aşk neticesinde.Hem ahlaksal anlamda hem de geleceğin açısından.Sonuçta kız 18 yaşlarında daha yeni tazeyken adam 30-35 yaşlarında oluyor hem de öğretmenlik mesleğinin saygınlığı açısından yapılmaması gereken hatta sapıklık denecek bir durum bile oluyor.Çünkü sonuçta 18 yaşında bir kız daha yeni ergen mantıklı düşünemiyor sadece hisleriyle hareket ediyor.Ayrıca kızlar erkeklere oranla daha erken olgunlaştığı için kendinden yaşça büyük ve daha olgun erkeklere ilgi duyuyorlar.Bu böyle çünkü yaşadım,hissettim biliyorum.Bu tarz şeyler umarım sadece filmlerde kalır.Bu daha çok korku filmleri ya da işkence,soygun filmleri izlemek gibi gerçek hayatta olmamasını,bizden fersah fersah uzak durmasını istediğimiz ama izlemekten de zevk aldığımız filmler gibi düşünmeliyiz.Neyse yine sosyal mesaj vermeye başladım :D
5 Mayıs 2018 Cumartesi
Çin Dizi - When A Snail Falls In Love
Herkese merhabalar efenim ...
Uzun bir süreden sonra bir Çin dizisi ile karşınızdayım.Polisiye,Romantik kategorilerinde olan bir dizi.Ama cidden ismi gibi salyangoz gibi o kadar ağır ilerledi ki aşkları dizinin son bölümünde kavuştu çiftimiz.Bu yüzden dizi hayal kırıklığı oldu ama polisiye severler için bol bol dedektiflik,suç olaylarına yer verildi.Bu arada Çinceye baya baya alışmaya başladım ayrıca dizileri de iyiden iyiye ilgimi çekmeye başladı blogta daha bir çok Çin ya da Tayvan dizisi görebilirsiniz :)
Şiddet Suçları biriminin başında bulunan başarılı, soğukkanlı polis Ji Bai ile acayip, yavaş, ufak tefek ve çelimsiz stajyer Suçlu Profil Uzmanı Xu Xu başlangıçta iş arkadaşı olarak etraftakilere oldukça tuhaf gözükürler ancak Polis Kuvvetlerinde suçları birbiri ardına çözmekte en başarılı ekiptirler. Çözdükleri bütün suçlar da gizemli bir şekilde birbiri ile bağlantılıdır. İkili yavaş yavaş birbirlerinden hoşlanmaya başlarlar ve Xu Xu kendisini bir salyangoz, Ji Bai'i de aslan olarak resmettiği çizimler yapmaya başlar...
Uzun bir süreden sonra bir Çin dizisi ile karşınızdayım.Polisiye,Romantik kategorilerinde olan bir dizi.Ama cidden ismi gibi salyangoz gibi o kadar ağır ilerledi ki aşkları dizinin son bölümünde kavuştu çiftimiz.Bu yüzden dizi hayal kırıklığı oldu ama polisiye severler için bol bol dedektiflik,suç olaylarına yer verildi.Bu arada Çinceye baya baya alışmaya başladım ayrıca dizileri de iyiden iyiye ilgimi çekmeye başladı blogta daha bir çok Çin ya da Tayvan dizisi görebilirsiniz :)
Şiddet Suçları biriminin başında bulunan başarılı, soğukkanlı polis Ji Bai ile acayip, yavaş, ufak tefek ve çelimsiz stajyer Suçlu Profil Uzmanı Xu Xu başlangıçta iş arkadaşı olarak etraftakilere oldukça tuhaf gözükürler ancak Polis Kuvvetlerinde suçları birbiri ardına çözmekte en başarılı ekiptirler. Çözdükleri bütün suçlar da gizemli bir şekilde birbiri ile bağlantılıdır. İkili yavaş yavaş birbirlerinden hoşlanmaya başlarlar ve Xu Xu kendisini bir salyangoz, Ji Bai'i de aslan olarak resmettiği çizimler yapmaya başlar...
2 Mayıs 2018 Çarşamba
Kitap - Puslu Kıtalar Atlası İ.Oktay Anar
Herkese merhabalar efenim ...
Bugünkü kitap postumuz da bir çok ödül almış ve yazarın ilk kitabı olan ve adını çokça duyduğum "Puslu Kıtalar Atlası" var.Aslında tarih kitaplarını hiç sevmem ama bunun bir tarih kitabı olarak düşünmek çok yanlış çünkü sadece dönem olarak Osmanlı'da geçiyor.Evet çokça eski dil kullanılmış bu yüzden okurken akıcı bir şekilde okuyamıyorsunuz ama zaten kitap akıcı okunmak için yazılmamış.Kitap daha çok her bir hikayenin,cümlenin hatta karakterlerin bile üzerinde durup düşünülmesi için yazılmış.Osmanlı tabi ki sadece saraylardan,haremden ve padişahtan mütevellit değildi koskoca bir halk yaşıyordu.Efendiler,cariyeler,tüccarlar ve dilenciler.Bu romanda daha çok dilencilerin ve gizli teşkilatların üzerinde durulmuş o yüzden benzerlerinden itinayla sıyrılıyor.Biraz anlaması ve dili,okuması zor bir kitap bende normalde 1 hafta da okuyabileceğim kitabı 15 günde anca okuyabildim ve eminim kitapta daha anlayamadığım bir çok şey vardır.
Son olarak arka kapak yazısından ve Onedio'nun kitap için hazırladığı posttan bahsedicem :
Yeniçeriler kapıyı zorlarken Uzun İhsan Efendi hâlâ malûm konuyu düşünüyor, fakat işin içinden bir türlü çıkamıyordu…
“Rendekâr doğru mu söylüyor? Düşünüyorum, öyleyse varım. Oldukça makûl. Fakat bundan tam tersi bir sonuç, varolmadığım, bir düş olduğum sonucu da çıkar: Düşünen bir adamı düşünüyorum. Düşündüğümü bildiğim için, ben varım. Düşündüğünü bildiğim için, düşlediğim bu adamın da varolduğunu biliyorum. Böylece o da benim kadar gerçek oluyor. Bundan sonrası çok daha hüzünlü bir sonuca varıyor. Düşündüğünü düşündüğüm bu adamın beni düşlediğini düşlüyorum. Öylese gerçek olan biri beni düşlüyor. O gerçek, ben ise bir düş oluyorum.”
Kapı kırıldığında Uzun İhsan Efendi kitabı kapadı. Az sonra başına geleceklere aldırmadan kafasından şunları geçirdi:
“Dünya bir düştür. Evet, dünya... Ah! Evet, dünya bir masaldır.”
https://onedio.com/haber/edebiyatimizin-inci-tanesi-puslu-kitalar-atlasi-ni-mutlaka-okumaniz-icin-15-gecerli-neden-688376
Bugünkü kitap postumuz da bir çok ödül almış ve yazarın ilk kitabı olan ve adını çokça duyduğum "Puslu Kıtalar Atlası" var.Aslında tarih kitaplarını hiç sevmem ama bunun bir tarih kitabı olarak düşünmek çok yanlış çünkü sadece dönem olarak Osmanlı'da geçiyor.Evet çokça eski dil kullanılmış bu yüzden okurken akıcı bir şekilde okuyamıyorsunuz ama zaten kitap akıcı okunmak için yazılmamış.Kitap daha çok her bir hikayenin,cümlenin hatta karakterlerin bile üzerinde durup düşünülmesi için yazılmış.Osmanlı tabi ki sadece saraylardan,haremden ve padişahtan mütevellit değildi koskoca bir halk yaşıyordu.Efendiler,cariyeler,tüccarlar ve dilenciler.Bu romanda daha çok dilencilerin ve gizli teşkilatların üzerinde durulmuş o yüzden benzerlerinden itinayla sıyrılıyor.Biraz anlaması ve dili,okuması zor bir kitap bende normalde 1 hafta da okuyabileceğim kitabı 15 günde anca okuyabildim ve eminim kitapta daha anlayamadığım bir çok şey vardır.
Son olarak arka kapak yazısından ve Onedio'nun kitap için hazırladığı posttan bahsedicem :
Yeniçeriler kapıyı zorlarken Uzun İhsan Efendi hâlâ malûm konuyu düşünüyor, fakat işin içinden bir türlü çıkamıyordu…
“Rendekâr doğru mu söylüyor? Düşünüyorum, öyleyse varım. Oldukça makûl. Fakat bundan tam tersi bir sonuç, varolmadığım, bir düş olduğum sonucu da çıkar: Düşünen bir adamı düşünüyorum. Düşündüğümü bildiğim için, ben varım. Düşündüğünü bildiğim için, düşlediğim bu adamın da varolduğunu biliyorum. Böylece o da benim kadar gerçek oluyor. Bundan sonrası çok daha hüzünlü bir sonuca varıyor. Düşündüğünü düşündüğüm bu adamın beni düşlediğini düşlüyorum. Öylese gerçek olan biri beni düşlüyor. O gerçek, ben ise bir düş oluyorum.”
Kapı kırıldığında Uzun İhsan Efendi kitabı kapadı. Az sonra başına geleceklere aldırmadan kafasından şunları geçirdi:
“Dünya bir düştür. Evet, dünya... Ah! Evet, dünya bir masaldır.”
https://onedio.com/haber/edebiyatimizin-inci-tanesi-puslu-kitalar-atlasi-ni-mutlaka-okumaniz-icin-15-gecerli-neden-688376
Etkinlik - Kitap Ağacı İle Momo Michael Ende !
Herkese merhabalar efenim ...
Bu ay Kitap Ağacı kulübünde son toplantımdı. Bu ay Michael Ende'nin "Momo" adlı kitabını okuduk.Normalde literatürde çocuk romanı gibi geçse de alt metinleri ve metaforlarla çevrili olmasından mütevellit bir yetişkin romanı olduğunu söyleyebilirim.Şimdi ki zamanı yansıtan bir roman olduğu içinde öngörüyle yazılmış bir kitap.Kapitalist sistem ve "Vakit nakittir." temasından yola çıkılmış artık teknolojinin de köpeği olduğumuz bu zamanlara bir eleştiri romanı diyebiliriz.Tabi yazarımız bunu usta bir yazar olarak üstü kapalı bir şekilde okuyucuya yansıtmayı uygun bulmuş.Çok mükemmel kesinlikle okunması gereken bir kitap diyemem elbette ama akılcı bir şekilde yazılmış hem de çocuksu bir hikaye eşliğinde anlatıldığı için okuyucuyu saran iyi bir kitap olduğunu söyleyebilirim.
Bu arada Kitap Ağacı bir çok ilde var olan bir grup olduğu için sanırım önce İzmir sonra nerede çalışmaya başlarsam artık oradakine gitmeye çalışacağım :)
Bu ay Kitap Ağacı kulübünde son toplantımdı. Bu ay Michael Ende'nin "Momo" adlı kitabını okuduk.Normalde literatürde çocuk romanı gibi geçse de alt metinleri ve metaforlarla çevrili olmasından mütevellit bir yetişkin romanı olduğunu söyleyebilirim.Şimdi ki zamanı yansıtan bir roman olduğu içinde öngörüyle yazılmış bir kitap.Kapitalist sistem ve "Vakit nakittir." temasından yola çıkılmış artık teknolojinin de köpeği olduğumuz bu zamanlara bir eleştiri romanı diyebiliriz.Tabi yazarımız bunu usta bir yazar olarak üstü kapalı bir şekilde okuyucuya yansıtmayı uygun bulmuş.Çok mükemmel kesinlikle okunması gereken bir kitap diyemem elbette ama akılcı bir şekilde yazılmış hem de çocuksu bir hikaye eşliğinde anlatıldığı için okuyucuyu saran iyi bir kitap olduğunu söyleyebilirim.
Bu arada Kitap Ağacı bir çok ilde var olan bir grup olduğu için sanırım önce İzmir sonra nerede çalışmaya başlarsam artık oradakine gitmeye çalışacağım :)
29 Nisan 2018 Pazar
Aksiyon Film - Red Sparrow
Herkese merhabalar efenim ...
Nihayet izlemek istediğim film internete düştü de ben de izleyebildim :D Sıkı bir Lawrance hayranı olduğumu söylemiştim.Kadının her filmi gibi bu filme de bayıldım.A.Jolie'den sonra bu tarz kadın ajan filmlerine çok iyi giden bir isim Lawrance.Öyle çok vurdulu kırdılı ya da maceralı sahneler yok maalesef.Gönül isterdi ki Lawrance'ı şöyle dövüşlü sahnelerde görelim :D Ama daha çok çıplak hallerini görebildik evet o taraflardan film baya baya +18 diyebilirim.Ama kadın ajan filmlerini izlemeyi özlemişim :)
Dominika Egorova (Jennifer Lawrence), yetenekli bir Rus balerindir. Ancak hasta olan annesini tedavi ettirebilmek için karıştığı olaylar zinciri, onu bir 'serçe' olmaya kadar götürür. 'Serçeler', güzelliklerini ve vücutlarını kullanarak hedeflerini istedikleri şekilde yönlendirmek üzere eğitililen, eğitimleri sonunda kişiliklerini yitirerek adeta makineye dönüşen özel ajanlardır. Dominika, ilk görevinde CIA ajanı Nate (Joel Edgerton) ile karşılaştığında, her iki ülkenin güvenliklerini tehdit edecek bir durum ortaya çıkar.
Nihayet izlemek istediğim film internete düştü de ben de izleyebildim :D Sıkı bir Lawrance hayranı olduğumu söylemiştim.Kadının her filmi gibi bu filme de bayıldım.A.Jolie'den sonra bu tarz kadın ajan filmlerine çok iyi giden bir isim Lawrance.Öyle çok vurdulu kırdılı ya da maceralı sahneler yok maalesef.Gönül isterdi ki Lawrance'ı şöyle dövüşlü sahnelerde görelim :D Ama daha çok çıplak hallerini görebildik evet o taraflardan film baya baya +18 diyebilirim.Ama kadın ajan filmlerini izlemeyi özlemişim :)
Dominika Egorova (Jennifer Lawrence), yetenekli bir Rus balerindir. Ancak hasta olan annesini tedavi ettirebilmek için karıştığı olaylar zinciri, onu bir 'serçe' olmaya kadar götürür. 'Serçeler', güzelliklerini ve vücutlarını kullanarak hedeflerini istedikleri şekilde yönlendirmek üzere eğitililen, eğitimleri sonunda kişiliklerini yitirerek adeta makineye dönüşen özel ajanlardır. Dominika, ilk görevinde CIA ajanı Nate (Joel Edgerton) ile karşılaştığında, her iki ülkenin güvenliklerini tehdit edecek bir durum ortaya çıkar.
28 Nisan 2018 Cumartesi
Dram Film - İstanbul Kırmızısı
Herkese merhabalar efenim ...
Uzun zamandır izlemek istediğim ama fırsat bulamadığım filmlerdendi aslında ki izleyince anladım ki izlemesem de çok bir şey kaybetmiş olmazmışım.Çünkü hiç bir şey anlamadım.Daha doğrusu elbette bir şeyler anladım ama sözel olarak anladıklarımı ifade etmek cidden çok zor çünkü senaryo cidden çok karmaşık Özpetek filmde ne anlatmak istemiş pek anlaşılmıyor çok dolaylı yollardan anlatmak istemiş eğer anlatmak istediği bir şey varsa da.Evet kadro cidden iyi ama bence oyuncularında pek keyfi yok sanırım ki oyunculukları çokta iyi değildi.Bence film tam bir hayalkırıklığı olmuş bilemedim :/
Uzun zamandır izlemek istediğim ama fırsat bulamadığım filmlerdendi aslında ki izleyince anladım ki izlemesem de çok bir şey kaybetmiş olmazmışım.Çünkü hiç bir şey anlamadım.Daha doğrusu elbette bir şeyler anladım ama sözel olarak anladıklarımı ifade etmek cidden çok zor çünkü senaryo cidden çok karmaşık Özpetek filmde ne anlatmak istemiş pek anlaşılmıyor çok dolaylı yollardan anlatmak istemiş eğer anlatmak istediği bir şey varsa da.Evet kadro cidden iyi ama bence oyuncularında pek keyfi yok sanırım ki oyunculukları çokta iyi değildi.Bence film tam bir hayalkırıklığı olmuş bilemedim :/
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Kitap - Taş Kağıt Makas Alice Feeney
Herkese merhabalar efenim, Şu sıra kız kardeşimle birlikte bu yazara aşık olduk resmen hemen Türkçeye çevrilmiş son kitabını da aldım ve bu...
-
Herkese merhabalar efenim ... Hep iyi Çin dizilerinden bahsedecek değilim ya bir tane de izlediğime bin pişman olduğum ama yine de yarı da...
-
Herkese merhabalar efenim, Şu sıralar sizlere dizi diyarında tee Asya'nın farklı farklı yerlerine sürüklüyorum biliyorum :) Bu sefer Ja...
-
Herkese merhabalar efenim, Biliyorsunuz ki bu yazımı ALES ve YÖKDİL,YDS'ye hazırlanarak geçiricem.ALES'de matematik beni yorarken a...