Herkese merhabalar efenim ...
İş yerinde öğle arasında blog yazacağım zamanları da görmek varmış kaderde :) Evet dünde dediğim gibi benim izin günümdü ve film izlemeye adadım kendimi.Artık klasik olan ama benim izlemediğim daha nice filmler kaldı izin günlerimde listemden bir bir silmeyi planlıyorum.Bunlardan ilki elbette bir Gerilim/Korku sever olarak izlemeyi sürekli olarak ertelediğim "Sapık" filmi. A. Hitchcock'un zekasıyla yönetilen film aslında 1960 filmi.Daha sonra seri olarak film devam etmiş ama ilk filmin tadını hiç verememiş.Athony Perkins resmen oyunculuk tarihine geçmiş oynadığı rolle.
Filmi eğer zamanında izlemiş olsaydım eminim çok daha fazla etkilenirdim ama bu güzler nice daha iyi filmler gördüğü için beni o kadar fazla etkilemedi ama dediğim gibi zamanına göre düşünülmesi ve hakkının verilmesi gerek hele de o son sahne -spoiler olmasın diye elbette söylemiyorum ama söylememek içinde kendimi çok zor tuttuğumu bilin istiyorum - insanı acayip etkiliyor.
Bates Motel diye bir dizi olarak yeniden ekranlara geldi efsane,izlemedim izlemeyi düşünürmüyüm bilmiyorum , izlemem diye bir şey demekte istemiyorum çünkü artık biliyorsunuz bana hiç belli olmaz :)
Marion Crane (Janet Leigh), Arizona’da bir emlak ofisinde çalışmaktadır. Sevgilisi Sam (John Gavin) ile evlenmek istemektedir ancak çiftin çok az parası vardır. Bir Cuma günü, patronu Marion’a bankaya yatırması için 40 bin dolar verir. Marion, bu parayla Sam’le hayal ettikleri hayatı kurabileceklerine karar verir ve parayı çalarak Sam’le buluşmaya gider. Yolda Bates Motel’de konaklamak zorunda kalır.
Her halta "Maydanoz" olan blog... Film,Dizi,Kitap,YouTube,Anime,Moda,Yemek,Gezi,Oyun,Eğitim,Makyaj,Alışveriş,Bakım,Tiyatro,Konser...
21 Eylül 2018 Cuma
19 Eylül 2018 Çarşamba
Kore Dizisi : My ID Is Gangnam Beauty
Herkese merhabalar efenim ...
Bugün izin günüm olduğu için sabahtan postumu yayınlıyorum.Bugün yayılıp yatacağım ve bol bol dizi izleyeceğim.Kore dizilerine kaldığımız yerden devam elbette ! Konusu,ortamıyla aslında bana daha çok Cheese In Trap dizisine hatırlatan bir dizi olsa da plastik cerrahi de artık bir devrim yaratmış olan Güney Kore de estetik olmanın aslında bir çok Koreli tarafından sevilmediği ve hoş görülmediğini anlatan bir dizi.Aslında güzel olmayan kızlarda sevilmiyor,dışlanıyor bu kızların psikolojilerini bozup estetik olmaya itiyorlar sonra da "doğal güzel " olmadıkları için suçlanıyorlar. Vallahi Allah Koreli geçlerin bu konuda yardımcısı olsun gerçekten bu güzellik anlayışını bir "komplex" haline getirdiklerini bir kez daha göstermiş oldu bu dizi.Gerçi bu olayların çoğu bizim ülkede de var maalesef :/
Konusu:
Dizi, iki üniversite öğrencisinin etrafında dönmektedir. Kang Mi-Rae (Lim Soo-Hyang), çirkin olduğu için insanlar tarafından sürekli aşağılanmış ve zorbalığa uğramış birisidir. Bu duruma daha fazla katlanamaz ve estetik ameliyatı olur. Yeni güzel yüzü ile üniversiteye başlayan Mi-Rae’ye insanlar kaba davranmaya devam eder. Onu 'Gangnam Güzeli' olarak aşağılayıcı bir şekilde çağırır. Mi-Rae ile aynı üniversiteye giden Do Kyung-Seok (Cha Eun-Woo) insanların dış güzelliğinden daha çok iç güzelliğine önem veren birisidir. Kyung-Seok zamanla Mi-Rae’ye âşık olur.
Karakterleri:
Lim Soo-Hyang dizide bir üniversite öğrencisi olan Kang Mi-Rae karakterini canlandırmaktadır. Geçmişte, çirkin görünümü nedeni ile sürekli insanlar tarafından aşağılanmış ve zorbalığa uğramıştır. Bu yüzden, estetik ameliyat ile güzel bir yüze kavuşur. Ancak bir türlü çekingenliğini üstünden atamaz.
Cha Eun-Woo dizide Kang Mi-Rae (Lim Soo-Hyang) ile aynı ortaokuldan mezun olan ve onunla aynı üniversitede okuyan Do Kyung-Seok karakterini canlandırmaktadır. Bayanlar arasında oldukça popüler birisidir.
Kwak Dong-Yeon dizide üniversitenin kimya bölümünde öğretim görevlisi olan Yeon Woo-Young karakterini canlandırmaktadır. Kang Mi-Rae’ye (Lim Soo-Hyang) âşık olur.
Jo Woo-Ri dizide popüler bir üniversite öğrencisi olan Hyun Soo-A karakterini canlandırmaktadır. Dışarıdan bakılınca kibar ve masum yüzlü biri gibi görünsede aslında oldukça kurnaz ve kötü birisidir.
Min Do-Hee dizide Kang Mi-Rae’nin (Lim Soo-Hyang) çocukluk arkadaşı olan Oh Hyun-Jung karakterini canlandırmaktadır. Bir hip-hop sanatçısı olmayı hayal etmektedir. Dışarıdan bakınca soğuk biri gibi görünse de Mi-Rae’nin her zaman yanında olan sıcak kalpli birisidir.
Lee Tae-Sun dizide Do Kyung-Seok’un (Cha Eun-Woo) yakın arkadaşı olan Woo-Jin karakterini canlandırmaktadır. Bir bar işletmektedir.
Bae Da-Bin dizide öğrenci konseyi başkan yardımcısı olan Kwon Yoon-Byul karakterini canlandırmaktadır. Kısa saçları ve giyim tarzı nedeniyle erkek gibi gözükmektedir.
Bugün izin günüm olduğu için sabahtan postumu yayınlıyorum.Bugün yayılıp yatacağım ve bol bol dizi izleyeceğim.Kore dizilerine kaldığımız yerden devam elbette ! Konusu,ortamıyla aslında bana daha çok Cheese In Trap dizisine hatırlatan bir dizi olsa da plastik cerrahi de artık bir devrim yaratmış olan Güney Kore de estetik olmanın aslında bir çok Koreli tarafından sevilmediği ve hoş görülmediğini anlatan bir dizi.Aslında güzel olmayan kızlarda sevilmiyor,dışlanıyor bu kızların psikolojilerini bozup estetik olmaya itiyorlar sonra da "doğal güzel " olmadıkları için suçlanıyorlar. Vallahi Allah Koreli geçlerin bu konuda yardımcısı olsun gerçekten bu güzellik anlayışını bir "komplex" haline getirdiklerini bir kez daha göstermiş oldu bu dizi.Gerçi bu olayların çoğu bizim ülkede de var maalesef :/
Konusu:
Dizi, iki üniversite öğrencisinin etrafında dönmektedir. Kang Mi-Rae (Lim Soo-Hyang), çirkin olduğu için insanlar tarafından sürekli aşağılanmış ve zorbalığa uğramış birisidir. Bu duruma daha fazla katlanamaz ve estetik ameliyatı olur. Yeni güzel yüzü ile üniversiteye başlayan Mi-Rae’ye insanlar kaba davranmaya devam eder. Onu 'Gangnam Güzeli' olarak aşağılayıcı bir şekilde çağırır. Mi-Rae ile aynı üniversiteye giden Do Kyung-Seok (Cha Eun-Woo) insanların dış güzelliğinden daha çok iç güzelliğine önem veren birisidir. Kyung-Seok zamanla Mi-Rae’ye âşık olur.
Karakterleri:
Lim Soo-Hyang dizide bir üniversite öğrencisi olan Kang Mi-Rae karakterini canlandırmaktadır. Geçmişte, çirkin görünümü nedeni ile sürekli insanlar tarafından aşağılanmış ve zorbalığa uğramıştır. Bu yüzden, estetik ameliyat ile güzel bir yüze kavuşur. Ancak bir türlü çekingenliğini üstünden atamaz.
Cha Eun-Woo dizide Kang Mi-Rae (Lim Soo-Hyang) ile aynı ortaokuldan mezun olan ve onunla aynı üniversitede okuyan Do Kyung-Seok karakterini canlandırmaktadır. Bayanlar arasında oldukça popüler birisidir.
Kwak Dong-Yeon dizide üniversitenin kimya bölümünde öğretim görevlisi olan Yeon Woo-Young karakterini canlandırmaktadır. Kang Mi-Rae’ye (Lim Soo-Hyang) âşık olur.
Jo Woo-Ri dizide popüler bir üniversite öğrencisi olan Hyun Soo-A karakterini canlandırmaktadır. Dışarıdan bakılınca kibar ve masum yüzlü biri gibi görünsede aslında oldukça kurnaz ve kötü birisidir.
Min Do-Hee dizide Kang Mi-Rae’nin (Lim Soo-Hyang) çocukluk arkadaşı olan Oh Hyun-Jung karakterini canlandırmaktadır. Bir hip-hop sanatçısı olmayı hayal etmektedir. Dışarıdan bakınca soğuk biri gibi görünse de Mi-Rae’nin her zaman yanında olan sıcak kalpli birisidir.
Lee Tae-Sun dizide Do Kyung-Seok’un (Cha Eun-Woo) yakın arkadaşı olan Woo-Jin karakterini canlandırmaktadır. Bir bar işletmektedir.
Bae Da-Bin dizide öğrenci konseyi başkan yardımcısı olan Kwon Yoon-Byul karakterini canlandırmaktadır. Kısa saçları ve giyim tarzı nedeniyle erkek gibi gözükmektedir.
18 Eylül 2018 Salı
Gerilim Filmi : Most Beautiful Island
Herkese merhabalar efenim ...
Konusuna kandım,adına kandım,afişine kandım ve meşgul olduğum şu sıralarda film izlemeyi nimetten sayarken gittim bu filmi izledim.Gerilim/gizem filmi kategorisinde.Başları o kadar sıkıcı ki filmin sonuna kadar "ne olucak acaba" merakı ile yarım bırakamıyorsunuz ve sonunda çokta bir şey olmuyor ve film kucağınıza koca bir hayal kırıklığı bırakıyor benzer konulu çok daha güzeller varken bu filme rastlarsanız bence sakın izlemeyin :)
Bir kadının kendi yaşadığı yeri bırakıp yeni bir hayat kurma ümidi ile new york şehrine doğru yola çıkacaktır. Bu onun için sığınabilecek bir liman gibi gözüksede önceden yiyecek parası varken sadece kira ödemekte zorlanırken artık yiyecek yemek bulamaz hale gelecektür çünkü çalışabilecek bir iş bulamamaktadır. Koskoca şehirde sadece 1 kişi vardır tanıdığı oda ona zenginlerin evinde düzenlenecek bir partide iş bulacaktır. Oda ne olursa yapmaya hazır olduğundan bu işi kabul edecek gece ilerledikçe daha önce hiç karşılaşmadığı bir oyunun içinde kendini bulacaktır.
Konusuna kandım,adına kandım,afişine kandım ve meşgul olduğum şu sıralarda film izlemeyi nimetten sayarken gittim bu filmi izledim.Gerilim/gizem filmi kategorisinde.Başları o kadar sıkıcı ki filmin sonuna kadar "ne olucak acaba" merakı ile yarım bırakamıyorsunuz ve sonunda çokta bir şey olmuyor ve film kucağınıza koca bir hayal kırıklığı bırakıyor benzer konulu çok daha güzeller varken bu filme rastlarsanız bence sakın izlemeyin :)
Bir kadının kendi yaşadığı yeri bırakıp yeni bir hayat kurma ümidi ile new york şehrine doğru yola çıkacaktır. Bu onun için sığınabilecek bir liman gibi gözüksede önceden yiyecek parası varken sadece kira ödemekte zorlanırken artık yiyecek yemek bulamaz hale gelecektür çünkü çalışabilecek bir iş bulamamaktadır. Koskoca şehirde sadece 1 kişi vardır tanıdığı oda ona zenginlerin evinde düzenlenecek bir partide iş bulacaktır. Oda ne olursa yapmaya hazır olduğundan bu işi kabul edecek gece ilerledikçe daha önce hiç karşılaşmadığı bir oyunun içinde kendini bulacaktır.
17 Eylül 2018 Pazartesi
Bilim Kurgu Filmi : Upgrade
Herkese merhabalar efenim ...
Güncel filmlerden bildiriyorum ! Upgrade şu anda sinemada izleyebileceğiniz en iyi Bilim Kurgu filmi.Konusu oldukça tanıdık geldi ilk başta hatta bildiğiniz Marvel karakteri yaratma senaryosu gibi geldi ama filmi izleyince beklentimin daha üstünde olunca oldukça beğendim.Makineler VS İnsanoğlu savaşını bir kez daha gözler önüne sermiş.
Eşiyle birlikteyken acımasızca saldırıya uğrayan Grey Trace, karısını saldırıda kaybetmenin yanı sıra belden aşağı da felç olmuştur. Günün birinde bir milyarder muciten bedenini geliştirecek deneysel bir tedavi teklifi alır. Tedavi için Trace'in bedenine STEM olarak adlandırılan yapay zeka implantı yerleştirilir. Tedavi ile insanüstü yetenekler kazanan Trace, karısını öldüren ve kendi hayatını mahveden kişilerden intikam almak için yola koyulur.
Güncel filmlerden bildiriyorum ! Upgrade şu anda sinemada izleyebileceğiniz en iyi Bilim Kurgu filmi.Konusu oldukça tanıdık geldi ilk başta hatta bildiğiniz Marvel karakteri yaratma senaryosu gibi geldi ama filmi izleyince beklentimin daha üstünde olunca oldukça beğendim.Makineler VS İnsanoğlu savaşını bir kez daha gözler önüne sermiş.
Eşiyle birlikteyken acımasızca saldırıya uğrayan Grey Trace, karısını saldırıda kaybetmenin yanı sıra belden aşağı da felç olmuştur. Günün birinde bir milyarder muciten bedenini geliştirecek deneysel bir tedavi teklifi alır. Tedavi için Trace'in bedenine STEM olarak adlandırılan yapay zeka implantı yerleştirilir. Tedavi ile insanüstü yetenekler kazanan Trace, karısını öldüren ve kendi hayatını mahveden kişilerden intikam almak için yola koyulur.
16 Eylül 2018 Pazar
Kitap : Factotum Charles Bukowskı
Herkese merhabalar efenim ...
Kardeşimin kitaplığından okumalara vakit buldukça kitap okumaya devam ediyorum.Factotum'un kelime anlamı "ayakçı " demekmiş.Yani nitelik gerektirmeyen her türlü işi yapan adamlara deniyormuş.Kitapta ki kahramanımızda zaten tam da böyle bir adam.2 yıllık gazetecilik okumuş ve kitap yazıyor olmasına rağmen genelde nitelik gerektirmeyen beden işine dayalı işlerde çalışan işlerinden ya kovulan ya da iş yeri iflas ettiği için çıkarılan,hayat kadınlarıyla ya da ucuz kadınlarla arkadaşlık ve ilişki kuran,alkol ve sigara almaktan ve biraz da karnını doyurmaktan başka hayatta hiç bir amaca sahip olmayan , ailesinin bile sevmediği bir adamı anlatıyor.Tam da yazar kendisini anlatıyor aslında Bukowski'yi biracık olsun araştırırsanız bu özelliklere sahip kadınlar hakkında saçma sapan konuşan,alkolik,genelde "hayat edebiyatı" yapan bir adam olduğunu göreceksiniz.Normalde bu adamı günahım kadar sevmem -daha önce hiç bir kitabını ya da yazısını okumamış olduğum halde - kardeşim merak edip alınca bende okudum sevmemekte ne kadar haklı olduğumu bir kez daha görmüş oldum.
Kardeşimin kitaplığından okumalara vakit buldukça kitap okumaya devam ediyorum.Factotum'un kelime anlamı "ayakçı " demekmiş.Yani nitelik gerektirmeyen her türlü işi yapan adamlara deniyormuş.Kitapta ki kahramanımızda zaten tam da böyle bir adam.2 yıllık gazetecilik okumuş ve kitap yazıyor olmasına rağmen genelde nitelik gerektirmeyen beden işine dayalı işlerde çalışan işlerinden ya kovulan ya da iş yeri iflas ettiği için çıkarılan,hayat kadınlarıyla ya da ucuz kadınlarla arkadaşlık ve ilişki kuran,alkol ve sigara almaktan ve biraz da karnını doyurmaktan başka hayatta hiç bir amaca sahip olmayan , ailesinin bile sevmediği bir adamı anlatıyor.Tam da yazar kendisini anlatıyor aslında Bukowski'yi biracık olsun araştırırsanız bu özelliklere sahip kadınlar hakkında saçma sapan konuşan,alkolik,genelde "hayat edebiyatı" yapan bir adam olduğunu göreceksiniz.Normalde bu adamı günahım kadar sevmem -daha önce hiç bir kitabını ya da yazısını okumamış olduğum halde - kardeşim merak edip alınca bende okudum sevmemekte ne kadar haklı olduğumu bir kez daha görmüş oldum.
13 Eylül 2018 Perşembe
Fantastik Film : The Craft
Herkese merhabalar efenim ...
Bugün izin günüm yehuu :) Kardeşimle sinemaya gidicez :D Neyse bugünün film postunda 1996 yapımı bir film var. Cadılar konusunu oldukça sevdiğimi söylemiştim. 4 liseli cadı bir araya gelmiş ve Chick Movie tarzında bir film olmuş.Boş zamanınızda izlemesi keyifli eğlenceli Fantastik bir film.
Yeni bir kız ailesiyle yeni bir hayata başlamak için yeni bir şehre taşınır. Kara büyülerle çok ilgilenen kızlarla tanışır ve hep birlikte dördü ansızın durdurulamaz güçlere kavuşur. Herşeyi yapabilirler, hayallerinin erkeklerini kendilerine aşık etmekten..birçok şeye kadar. Olanaklar sınırsızdır.
Yönetmen: Andrew Fleming
Ülke: ABD
Tür: Dram, Fantastik, Korku
IMDB: 6,3
Vizyon Tarihi: 16 Ağustos 1996
Süre: 101 Dakika
Bugün izin günüm yehuu :) Kardeşimle sinemaya gidicez :D Neyse bugünün film postunda 1996 yapımı bir film var. Cadılar konusunu oldukça sevdiğimi söylemiştim. 4 liseli cadı bir araya gelmiş ve Chick Movie tarzında bir film olmuş.Boş zamanınızda izlemesi keyifli eğlenceli Fantastik bir film.
Yeni bir kız ailesiyle yeni bir hayata başlamak için yeni bir şehre taşınır. Kara büyülerle çok ilgilenen kızlarla tanışır ve hep birlikte dördü ansızın durdurulamaz güçlere kavuşur. Herşeyi yapabilirler, hayallerinin erkeklerini kendilerine aşık etmekten..birçok şeye kadar. Olanaklar sınırsızdır.
Yönetmen: Andrew Fleming
Ülke: ABD
Tür: Dram, Fantastik, Korku
IMDB: 6,3
Vizyon Tarihi: 16 Ağustos 1996
Süre: 101 Dakika
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Kitap - Samsun Kitap Ağacı İle Aralık Ayı Kitabı Kul Seray Şahiner
Herkese merhabalar efenim, Dün toplantımızı yaptık.İlk defa Seray Şahiner okudum bu vasıta ile.Dilini ve kadın dünyasını anlatmasını çok se...
-
Herkese merhabalar efenim ... Hep iyi Çin dizilerinden bahsedecek değilim ya bir tane de izlediğime bin pişman olduğum ama yine de yarı da...
-
Herkese merhabalar efenim, Şu sıralar sizlere dizi diyarında tee Asya'nın farklı farklı yerlerine sürüklüyorum biliyorum :) Bu sefer Ja...
-
Herkese merhabalar efenim, Biliyorsunuz ki bu yazımı ALES ve YÖKDİL,YDS'ye hazırlanarak geçiricem.ALES'de matematik beni yorarken a...