Herkese merhabalar efenim ...
Bloğumun asıl doğum günü 18 Eylül o yüzden fazlasıyla geç kalınmış bir doğum günü kutlaması olucak bu.İş hayatına girdim gireli o kadar hızlı bir tempom var ki 1 günlük izin günüm öylesine hızlı geçiyor ki hiç bir şey yapamıyorum.Sanırım hayatımın en stresli ve en yoğun geçen dönemi şu işe girdiğim 1.5 ay oldu.Geçtiğimiz 1 yıl içinde neler yapım şöyle kısaca bir hatırlayalım mı ?
1-Inna Konseri
2-BalDak İle Sonbahar Kampı
3-İlk Kez Dilek Feneri Uçurdum
4-PDR Kısa Film Şenliğinde Yer Aldım
5-İlk Kez BookTree Yaptım
6-Uludağ'da Kayak Yaptım
7-Bursa-Osmangazi
8-Balıkesir-Ören
9-Duman Konseri
10-İlk Veli Seminerimi Verdim
11-23.Doğum Günüm !
12-Şebnem Ferah Konseri
13-Üniversiteden Mezun Oldum !
14-Amasya
15-Marmaris
16-İzmir-Özdere
17-İzmir-Urla
18-İzmir-Sığacık
19-Kenan Doğulu Konseri
20-Feridun Düzağaç Konseri
21-İzmir Enternasyonel Fuarı
22-Gülşen Konseri
23-Fettahcan Konseri
24-İşe Başladım !
25-İzmir Retro Festivali
26-Tiyatrolara Gittim !
27-8 Mart Dünya Kadınlar Günü !F Film Festivali
28-Uraz Kaygılaroğlu İle Söyleşisi
29-Haluk Levent Söyleşisi
Hangi Kitapları Okudum ? (40)
Hangi Filmleri İzledim ? (126)
Hangi Dizileri İzledim ? (63)
Her halta "Maydanoz" olan blog... Film,Dizi,Kitap,YouTube,Anime,Moda,Yemek,Gezi,Oyun,Eğitim,Makyaj,Alışveriş,Bakım,Tiyatro,Konser...
29 Ekim 2018 Pazartesi
27 Ekim 2018 Cumartesi
Gerilim Filmi : Hush
Herkese merhabalar efenim ...
Şimdi diyeceğim şeyler hem şu sıra yaşadıklarım ve hissettiklerim yüzünden hem de bu filmi izlerken düşündüklerim yüzünden.İnsan bazen kendinin farkında olamıyor cidden.Kendini eksik görebiliyor ya da bazen tam tersi olarak çok iyi görebiliyor ama sonuçta farklı şeylerle karşılaşabiliyor ve insan hep kendini sorgular bir süreçte buluyor.Filmi izleyenler bu dediklerimle filmle arasında bir bağlantı kuramayabilir belki ama bence sağır ve dilsiz bir kadının bir katil ile nasıl mücadele ettiğini,nasıl soğukkanlı kalabildiğiyle alakalı bu dediklerim.Muhteşem bir film eleştirmeni olarak (!) film hakkında ki yorumuma gelecek olursak , bence tema olarak çok farklı olmasa da (ormanda yalnız başına yaşayan bir kadın ve derdinin ne olduğunu bilmediğimiz durduk yere ortaya çıkıp insan psikolojisiyle oynayıp ona türlü işkenceler etmekten zevk alan bir psikopatın hikayesi) kadının sağır ve dilsiz olmasıyla temaya farklı bir duygu katan - çaresizlik - tek bir mekanda düşük bir bütçeyle çekilip oldukça iyi hasılat getiren bir yapım.
Dilsiz ve sağır bir kadın olan Maddie gözlerden uzak, orman içindeki ıssız bir evde tek başına yaşamaktadır fakat o gece yalnız değildir çünkü psikopat bir katil sinsice onu izlemektedir.
Şimdi diyeceğim şeyler hem şu sıra yaşadıklarım ve hissettiklerim yüzünden hem de bu filmi izlerken düşündüklerim yüzünden.İnsan bazen kendinin farkında olamıyor cidden.Kendini eksik görebiliyor ya da bazen tam tersi olarak çok iyi görebiliyor ama sonuçta farklı şeylerle karşılaşabiliyor ve insan hep kendini sorgular bir süreçte buluyor.Filmi izleyenler bu dediklerimle filmle arasında bir bağlantı kuramayabilir belki ama bence sağır ve dilsiz bir kadının bir katil ile nasıl mücadele ettiğini,nasıl soğukkanlı kalabildiğiyle alakalı bu dediklerim.Muhteşem bir film eleştirmeni olarak (!) film hakkında ki yorumuma gelecek olursak , bence tema olarak çok farklı olmasa da (ormanda yalnız başına yaşayan bir kadın ve derdinin ne olduğunu bilmediğimiz durduk yere ortaya çıkıp insan psikolojisiyle oynayıp ona türlü işkenceler etmekten zevk alan bir psikopatın hikayesi) kadının sağır ve dilsiz olmasıyla temaya farklı bir duygu katan - çaresizlik - tek bir mekanda düşük bir bütçeyle çekilip oldukça iyi hasılat getiren bir yapım.
Dilsiz ve sağır bir kadın olan Maddie gözlerden uzak, orman içindeki ıssız bir evde tek başına yaşamaktadır fakat o gece yalnız değildir çünkü psikopat bir katil sinsice onu izlemektedir.
26 Ekim 2018 Cuma
Psikolojik Gerilim Filmi : The Silence of the Lambs
Herkese merhabalar efenim ...
Şu sıra yine izleyemediğim kült filmlere takmış durumdayım çok ünlü olup izlemediğim 1 tane bile film kalsın istemiyorum.Bu filmlerden biri de Türkçe adıyla "Kuzuların Sessizliği" elbette.Aslında bir seri filmin 2.filmi ama ilk film bu kadar ünlenemedi maalesef.Konusunun yanında ekranda toplamda 18 dk gözükerek muhteşem oyunculuğu ile bir efsane olmayı başaran A.Hopkins sayesinde serinin en ünlü filmi oldu.Devam filmleri de çekildi ama izlemeyeceğim açıkçası.Bu tarz seri filmlerin genelde ilk filmi her zaman en iyisi olup gerisi sırf ticari amaçlı çekilmiş oluyor maalesef ve ilk filminde ki tadı vermiyor. Hannibal karakteri,psikolojik akılcıl diyaloglar ve bir cinayetin anatomisi bu filmin anahtar kelimeleri bence :)
Akademiyi başarıyla bitirmiş olan Clarice Starling artık genç bir FBI ajanıdır.Clarice, sapık bir katilin peşindedir.Katilin elinde bulunan bir kadını kurtarmaya çalışmaktadır.Bu katil, kurbanlarının derilerini yüzebilecek kadar psikopat bir sapıktır.Clarice, bu sapığa ulaşma amacıyla, bir başka psikopat olan ünlü Doktor Hannibal Lecter ile yakınlaşmak gerektiği yönünde bir plan yapar.Fakat, Clarice in Lecter dan alacağı bilgiler güvenini kazanmasına bağlıdır.
Yönetmen: Jonathan Demme
Ülke: ABD
Tür: Suç, Dram, Gerilim
IMDB: 8,6
Vizyon Tarihi: 30 Ocak 1991
Süre: 118 Dakika
Ödüller: 5 Oscar, 41 ödül ve 30 adaylık
Şu sıra yine izleyemediğim kült filmlere takmış durumdayım çok ünlü olup izlemediğim 1 tane bile film kalsın istemiyorum.Bu filmlerden biri de Türkçe adıyla "Kuzuların Sessizliği" elbette.Aslında bir seri filmin 2.filmi ama ilk film bu kadar ünlenemedi maalesef.Konusunun yanında ekranda toplamda 18 dk gözükerek muhteşem oyunculuğu ile bir efsane olmayı başaran A.Hopkins sayesinde serinin en ünlü filmi oldu.Devam filmleri de çekildi ama izlemeyeceğim açıkçası.Bu tarz seri filmlerin genelde ilk filmi her zaman en iyisi olup gerisi sırf ticari amaçlı çekilmiş oluyor maalesef ve ilk filminde ki tadı vermiyor. Hannibal karakteri,psikolojik akılcıl diyaloglar ve bir cinayetin anatomisi bu filmin anahtar kelimeleri bence :)
Akademiyi başarıyla bitirmiş olan Clarice Starling artık genç bir FBI ajanıdır.Clarice, sapık bir katilin peşindedir.Katilin elinde bulunan bir kadını kurtarmaya çalışmaktadır.Bu katil, kurbanlarının derilerini yüzebilecek kadar psikopat bir sapıktır.Clarice, bu sapığa ulaşma amacıyla, bir başka psikopat olan ünlü Doktor Hannibal Lecter ile yakınlaşmak gerektiği yönünde bir plan yapar.Fakat, Clarice in Lecter dan alacağı bilgiler güvenini kazanmasına bağlıdır.
Yönetmen: Jonathan Demme
Ülke: ABD
Tür: Suç, Dram, Gerilim
IMDB: 8,6
Vizyon Tarihi: 30 Ocak 1991
Süre: 118 Dakika
Ödüller: 5 Oscar, 41 ödül ve 30 adaylık
22 Ekim 2018 Pazartesi
Romantik-Komedi Filmi : To All the Boys I've Loved Before
Herkese merhabalar efenim ...
Dün izin günüm olduğu için bir film patlatayım dedim.Kitap olarak gördüğüm hatta çok merak edip alıp okumak istediğim Türkçe çevirisiyle "Sevdiğim Tüm Erkeklere" Netflix tarafından film olarak çekilince hemen izledim.Young Adult dediğimiz bir tarzda olan başrolde Asyalı bir kız olması dolasıyla aslında beni biraz şaşırtan bir yapım.Hafif Kore dizilerinden bir esinti gibi ama kesinlikle Amerikalı ! Bence boş bir zamanınızda izlemesi keyifli bir yapım tavsiyemdir :)
Yönetmen: Susan Johnson
Ülke: ABD
Tür: Dram, Romantik
IMDB: 7,7
Vizyon Tarihi: 1 Ağustos 2018
Süre: 99 Dakika
16 yaşındaki genç Lara Jean alelade bir lise öğrencisidir. Ergenlik çağındaki her genç kız gibi o da kalbini genç erkeklere kaptırmaktadır. Sevdiği her çocuk için bir mektup yazan Lara'nın aşkları her daim gizli kalmaya mahkumdur. Bu yüzden de asla söyleyemeyeceği duygularını kimsenin okuyamayacağını bildiği mektuplara rahatça aktarmaktadır. Fakat bir gün, asla göndermemek üzere yazdığı beş mektup, asla vermeyi göze alamayacağı hedeflerine gizemli bir şekilde postalanır. Bu gelişmeyle beraber Lara'nın güvenli alanında yaşadığı platonik aşklar bir anda rayından çıkmıştır. Sevdiği erkekler, Lara'nın kendileri hakkında artık ne düşündüğünü öğrenmiştir; üstelik hepsi de aynı anda. Artık Lara'nın onlara aşık olduğunu bilen bu 5 genç adam bu mektuplar hakkında ne düşünecektir?
Dün izin günüm olduğu için bir film patlatayım dedim.Kitap olarak gördüğüm hatta çok merak edip alıp okumak istediğim Türkçe çevirisiyle "Sevdiğim Tüm Erkeklere" Netflix tarafından film olarak çekilince hemen izledim.Young Adult dediğimiz bir tarzda olan başrolde Asyalı bir kız olması dolasıyla aslında beni biraz şaşırtan bir yapım.Hafif Kore dizilerinden bir esinti gibi ama kesinlikle Amerikalı ! Bence boş bir zamanınızda izlemesi keyifli bir yapım tavsiyemdir :)
Yönetmen: Susan Johnson
Ülke: ABD
Tür: Dram, Romantik
IMDB: 7,7
Vizyon Tarihi: 1 Ağustos 2018
Süre: 99 Dakika
16 yaşındaki genç Lara Jean alelade bir lise öğrencisidir. Ergenlik çağındaki her genç kız gibi o da kalbini genç erkeklere kaptırmaktadır. Sevdiği her çocuk için bir mektup yazan Lara'nın aşkları her daim gizli kalmaya mahkumdur. Bu yüzden de asla söyleyemeyeceği duygularını kimsenin okuyamayacağını bildiği mektuplara rahatça aktarmaktadır. Fakat bir gün, asla göndermemek üzere yazdığı beş mektup, asla vermeyi göze alamayacağı hedeflerine gizemli bir şekilde postalanır. Bu gelişmeyle beraber Lara'nın güvenli alanında yaşadığı platonik aşklar bir anda rayından çıkmıştır. Sevdiği erkekler, Lara'nın kendileri hakkında artık ne düşündüğünü öğrenmiştir; üstelik hepsi de aynı anda. Artık Lara'nın onlara aşık olduğunu bilen bu 5 genç adam bu mektuplar hakkında ne düşünecektir?
20 Ekim 2018 Cumartesi
Müzik : LSD - Thunderclouds
Herkese merhabalar efenim ...
Uzun bir süre oldu biliyorum :/ İş hayatım o kadar yoğun ki gün içinde bir iki video ya da yeni Kore dizilerinden 1-2 bölüm izlemek dışında hiç bir şeye vaktim kalmıyor.O yüzden bugün elimde hiç bir post olmadığı için müzik postuyla dönmek istedim.Bu şarkıyı Samsung'un reklam müziği olarak tanıdım tabi Sia'nın sesini duyunca hemen tanıdım o yüzden bulması kolay oldu ama ben Sia dan çok Labirent'in sesine bayıldım ve ilk dinlediğimde Coldplay'in solisti gibi birini beklerken siyahi bir adam çıkınca şaşırdım açıkçası klibini çok fazla sevemedim ama şarkı enfes güzel insanı dinlendiriyor :)
Uzun bir süre oldu biliyorum :/ İş hayatım o kadar yoğun ki gün içinde bir iki video ya da yeni Kore dizilerinden 1-2 bölüm izlemek dışında hiç bir şeye vaktim kalmıyor.O yüzden bugün elimde hiç bir post olmadığı için müzik postuyla dönmek istedim.Bu şarkıyı Samsung'un reklam müziği olarak tanıdım tabi Sia'nın sesini duyunca hemen tanıdım o yüzden bulması kolay oldu ama ben Sia dan çok Labirent'in sesine bayıldım ve ilk dinlediğimde Coldplay'in solisti gibi birini beklerken siyahi bir adam çıkınca şaşırdım açıkçası klibini çok fazla sevemedim ama şarkı enfes güzel insanı dinlendiriyor :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Kitap - Ne Yaptığını Biliyorum Alice Feeney
Herkese merhabalar efenim, Uzun bir zaman sonra okuduğum en heyecanlı,akıcı ve sonunu tahmin edemediğim gerilim,polisiye kitabı oldu.Booktu...
-
Herkese merhabalar efenim ... Hep iyi Çin dizilerinden bahsedecek değilim ya bir tane de izlediğime bin pişman olduğum ama yine de yarı da...
-
Herkese merhabalar efenim, Şu sıralar sizlere dizi diyarında tee Asya'nın farklı farklı yerlerine sürüklüyorum biliyorum :) Bu sefer Ja...
-
Herkese merhabalar efenim, Biliyorsunuz ki bu yazımı ALES ve YÖKDİL,YDS'ye hazırlanarak geçiricem.ALES'de matematik beni yorarken a...