Herkese merhabalar efenim ...
Normalde en nefret ettiği şey her bokolog insanların psikoloji bilmeden "kişisel gelişim" romanı yazması ve bunların okuyucu kitlesi bulmasıdır.Normalde "kişisel gelişim" adına hiç bir kitabı okumam gerçekten psikoloji bilen ünlü kişilerin dışında elbette ama bu kitabı ilk çıktığı günden beri acayip merak ettim ve benim için açıkçası biraz hayal kırıklığı oldu.Japonlar benim için her zaman merak uyandırıcı oldu çünkü yaşam tarzları ve hayat felsefeleri benimkine acayip yakın.O yüzden bu kitabı okuyup bildiklerimin üstüne bir şeyler katmak istedim ama açıkçası benim için pekte doyurucu olmadı sadece bildiğim şeyleri bir kez daha doğrulamış oldum.Eğer Japonların yaşam biçimleri hakkında pek bir şey bilmiyorsanız ve öğrenmek istiyorsanız bu kitabı tavsiye ederim ama benim gibi zaten uzun zamandan beri bunları araştırıp biliyorsanız bu kitap sizi pekte tatmin etmeyecektir.
Her halta "Maydanoz" olan blog... Film,Dizi,Kitap,YouTube,Anime,Moda,Yemek,Gezi,Oyun,Eğitim,Makyaj,Alışveriş,Bakım,Tiyatro,Konser...
21 Kasım 2018 Çarşamba
20 Kasım 2018 Salı
Bilim Kurgu Filmi : Blade Runner Serisi
Herkese merhabalar efenim ...
Romanı Philip K. Dick tarafından 1968’de yazılmış ve ilk filmi Ridley Scott tarafından 1982’de çekilmiş olan Blade Runner serisi var bugün film postumuzda.İzlemesi de anlaması da biraz zahmetli film 2 filmde ve bence ilk film 30 yıl sonra çekilen devam filminden bin kat daha iyi.Bence benim şu aralar en sevdiğim ve unutamadığım efsane oyunlar içinde yer alan Ditroit Become Human'nın esin kaynağı olan bir film.Yapay zeka robotların artık insanlardan ayırmanın neredeyse imkansız olduğu distopik bir dünyada geçen olaylar.Bir dedektif var (aynı oyundaki gibi) ve bir takım robot-insan cinayetlerini araştırıyor olaylar sonradan çok farklı yerlere gidiyor elbette ama ana mesaj hiç değişmiyor : Yapay zekaya bilinç verilmeli mi ? İnsan olmak ne demek ? Oyunda film de çok güzel bir şekilde bu 2 soruyu sorguluyor ve olaylar varoluşsal bir boyut kazanıyor.Filmi beğenmeyen de anlayamadan da çok fazla.Biraz birikime ihtiyacımız var o yüzden eğer film hakkında soru işaretleri kafanızda oluşursa diye Barış Özcan'nın Film İnceleme videosunun olduğu linki de hemen alta bırakıyorum :) Bazı filmleri izledikten sonra yorum okumak ya da film incelemesi izlemek gerekiyor :)
https://www.youtube.com/watch?v=ZWxqQ7MZM7Y
1-Blade Runner
Uzaydaki bir madende çalışan androidler, kaçıp dünyada rehine alıyorlar. Rick Deckard (Harrison Ford)'ın işi onları bulup yok etmektir. Kaçanları ararken, anroidlerle insanları biribirinden ayırmak zorundadır. Aramaları sırasında kopya insanları, yani androidleri yapan şirket Tyrell Corporation hakkında gizli bilgiler elde ediyor.
Görsel olarak muhteşem, yoğun aksiyon sahnelerine sahip ve yapımından bu yana güçlü bir etkiye sahip olan Ridley Scott'ın Bladerunner'ı, uzatılmış ve daha önce asla görülmemiş özel efektlere sahip Son Versiyon'u ile karşınızda. 21.Yüzyıl Dedektifi Rick Deckard rolünde Harrison Ford erkeksilik ve incinebilir bir varlıkla bu tarz sahibi kara gerilime imza atıyor. İleri teknoloji bir dünyada şehrin dışında ve sosyal dejenerasyonla dolu bir gelecekte Deckard, kaçak ve katil replikaların peşindedir - ve kısa süre içerisinde ruhunu teslim edeceği esrarengiz bir kadına doğru yol almaya başlamıştır.
2-Blade Runner 2049
2019 yılında geçen ilk filmde, Tyrell gibi devasa üretici firmalar Replikant isimli, dış görünüm olarak insan türünden ayırt edilemeyen robotlar üretiyorlardı. Dünya dışı kolonilerin tehlikeli ve illegal işlerinin halledilmesi için kullanılan bu robotlar, Blade Runners isimli özel polisler tarafından yakalanmaktaydılar. Bu film ise ilk filmden 30 yıl sonrasını konu alıyor. Yeni bir Blade Runner olan Polis Memuru K (Ryan Gosling), toplumu kaosa sürükleme potansiyeline sahip, uzun süredir gömülü kalan bir sırrı ortaya çıkarır. K’nin bu keşfi, onu 30 yıldır ortada olmayan eski Blade Runner Rick Deckard’ı (Harrison Ford) bulmaya yönlendirir.
Romanı Philip K. Dick tarafından 1968’de yazılmış ve ilk filmi Ridley Scott tarafından 1982’de çekilmiş olan Blade Runner serisi var bugün film postumuzda.İzlemesi de anlaması da biraz zahmetli film 2 filmde ve bence ilk film 30 yıl sonra çekilen devam filminden bin kat daha iyi.Bence benim şu aralar en sevdiğim ve unutamadığım efsane oyunlar içinde yer alan Ditroit Become Human'nın esin kaynağı olan bir film.Yapay zeka robotların artık insanlardan ayırmanın neredeyse imkansız olduğu distopik bir dünyada geçen olaylar.Bir dedektif var (aynı oyundaki gibi) ve bir takım robot-insan cinayetlerini araştırıyor olaylar sonradan çok farklı yerlere gidiyor elbette ama ana mesaj hiç değişmiyor : Yapay zekaya bilinç verilmeli mi ? İnsan olmak ne demek ? Oyunda film de çok güzel bir şekilde bu 2 soruyu sorguluyor ve olaylar varoluşsal bir boyut kazanıyor.Filmi beğenmeyen de anlayamadan da çok fazla.Biraz birikime ihtiyacımız var o yüzden eğer film hakkında soru işaretleri kafanızda oluşursa diye Barış Özcan'nın Film İnceleme videosunun olduğu linki de hemen alta bırakıyorum :) Bazı filmleri izledikten sonra yorum okumak ya da film incelemesi izlemek gerekiyor :)
https://www.youtube.com/watch?v=ZWxqQ7MZM7Y
1-Blade Runner
Uzaydaki bir madende çalışan androidler, kaçıp dünyada rehine alıyorlar. Rick Deckard (Harrison Ford)'ın işi onları bulup yok etmektir. Kaçanları ararken, anroidlerle insanları biribirinden ayırmak zorundadır. Aramaları sırasında kopya insanları, yani androidleri yapan şirket Tyrell Corporation hakkında gizli bilgiler elde ediyor.
Görsel olarak muhteşem, yoğun aksiyon sahnelerine sahip ve yapımından bu yana güçlü bir etkiye sahip olan Ridley Scott'ın Bladerunner'ı, uzatılmış ve daha önce asla görülmemiş özel efektlere sahip Son Versiyon'u ile karşınızda. 21.Yüzyıl Dedektifi Rick Deckard rolünde Harrison Ford erkeksilik ve incinebilir bir varlıkla bu tarz sahibi kara gerilime imza atıyor. İleri teknoloji bir dünyada şehrin dışında ve sosyal dejenerasyonla dolu bir gelecekte Deckard, kaçak ve katil replikaların peşindedir - ve kısa süre içerisinde ruhunu teslim edeceği esrarengiz bir kadına doğru yol almaya başlamıştır.
2-Blade Runner 2049
2019 yılında geçen ilk filmde, Tyrell gibi devasa üretici firmalar Replikant isimli, dış görünüm olarak insan türünden ayırt edilemeyen robotlar üretiyorlardı. Dünya dışı kolonilerin tehlikeli ve illegal işlerinin halledilmesi için kullanılan bu robotlar, Blade Runners isimli özel polisler tarafından yakalanmaktaydılar. Bu film ise ilk filmden 30 yıl sonrasını konu alıyor. Yeni bir Blade Runner olan Polis Memuru K (Ryan Gosling), toplumu kaosa sürükleme potansiyeline sahip, uzun süredir gömülü kalan bir sırrı ortaya çıkarır. K’nin bu keşfi, onu 30 yıldır ortada olmayan eski Blade Runner Rick Deckard’ı (Harrison Ford) bulmaya yönlendirir.
17 Kasım 2018 Cumartesi
Romantik Komedi Filmi : Sierra Burgess Is a Loser
Herkese merhabalar efenim...
Yağmurlu bir cumartesi.Şöyle kahve-battaniye alıp Netflix'in Gençlik Romantik-Komedilerinden izlemeye ne dersiniz? Şahsen bugün işte acayip yoruldum o yüzden biraz kendimi eğlendirmeye ihtiyacım var.Konusu biraz fazlasıyla sıradan gelebilir ama kadro genç ve eğlenceli bence bir şans vermeye değer :)
Lisede geçen romantik komedi türündeki, Cyrano de Bergerac imzası taşıyan hikayenin modern bir uyarlaması...Lise gençliğinin standartlarına göre pek de güzel sayılamayacak, fakat zeki bir genç kız olan Sierra, kaderin cilvesi ile sürpriz bir aşk yaşamaya başlar. Hoşlandığı çocuğun kalbini kazanmak için ise, okulun en popüler kızı ile işbirliği yapmak mecburiyetinde kalır.
Yağmurlu bir cumartesi.Şöyle kahve-battaniye alıp Netflix'in Gençlik Romantik-Komedilerinden izlemeye ne dersiniz? Şahsen bugün işte acayip yoruldum o yüzden biraz kendimi eğlendirmeye ihtiyacım var.Konusu biraz fazlasıyla sıradan gelebilir ama kadro genç ve eğlenceli bence bir şans vermeye değer :)
Lisede geçen romantik komedi türündeki, Cyrano de Bergerac imzası taşıyan hikayenin modern bir uyarlaması...Lise gençliğinin standartlarına göre pek de güzel sayılamayacak, fakat zeki bir genç kız olan Sierra, kaderin cilvesi ile sürpriz bir aşk yaşamaya başlar. Hoşlandığı çocuğun kalbini kazanmak için ise, okulun en popüler kızı ile işbirliği yapmak mecburiyetinde kalır.
14 Kasım 2018 Çarşamba
Aksiyon Filmi : The Spy Who Dumped Me
Herkese merhabalar efenim ...
İzin günü demek film günü demek durum böyle olunca şöyle cipsimi alıp bi aksiyon filmi patlatayım dedim.Mila Kunis sevdiğim oyunculardandır biraz da baş rolde onu görünce filme tav oldum diyebilirim.Hızlı,izlemesi keyifli bir aksiyon filmi hem komedi hem aksiyon aynı anda tavsiyemdir :)
Audrey ve Morgan, 30'lu yaşlarında olan iki en yakın arkadaştır. Los Angeles'ta sürdürdükleri hayat, Audrey'in eski sevgilisinin bir anda evlerine gelmesiyle karışır. Peşinde ölümcül suikastçılar olan bu adam ile ikili kendilerini de bu maceranın içinde bulurlar. Avrupa boyunca peşlerindeki suikastçılardan kaçan ekip, bu süreçte dünyayı kurtaracak bir plan yapmak zorundadır. Uluslararası bir komploya karışan ikilinin her şeyi çözmek için zamanı bir hayli kısıtlıdır.
İzin günü demek film günü demek durum böyle olunca şöyle cipsimi alıp bi aksiyon filmi patlatayım dedim.Mila Kunis sevdiğim oyunculardandır biraz da baş rolde onu görünce filme tav oldum diyebilirim.Hızlı,izlemesi keyifli bir aksiyon filmi hem komedi hem aksiyon aynı anda tavsiyemdir :)
Audrey ve Morgan, 30'lu yaşlarında olan iki en yakın arkadaştır. Los Angeles'ta sürdürdükleri hayat, Audrey'in eski sevgilisinin bir anda evlerine gelmesiyle karışır. Peşinde ölümcül suikastçılar olan bu adam ile ikili kendilerini de bu maceranın içinde bulurlar. Avrupa boyunca peşlerindeki suikastçılardan kaçan ekip, bu süreçte dünyayı kurtaracak bir plan yapmak zorundadır. Uluslararası bir komploya karışan ikilinin her şeyi çözmek için zamanı bir hayli kısıtlıdır.
13 Kasım 2018 Salı
Fantastik Film : Being John Malkovich
Herkese merhabalar efenim ...
Böyle bir senaryo yazmak kimin neden,nerden aklına gelebilir ki ? İzin günlerimde beynimi yakmak rutinim gibi bir şey oldu artık.Bu zamana kadar izlediğim kafası en iyi filmlerden biriydi.Bu tarz tam anlamıyla "beyin açan" filmleri seviyorsanız bence bu filmi listenizin en başına koyun.Benim beynim yandı sizin de yansın :D
Craig yolun sonundadır. Yetenekli bir sokak kuklacısı olmasına rağmen, para kazanamamaktadır. Bir evcil hayvan dükkanında çalışıp işini özel hayatına taşıyan karısı Lotte ile Craig arasındaki ilişki de pek iç açıcı değildir.Acil ihtiyaçtan dolayı bir firmada dosyalama memuru olarak işe başlayan Craig, burada Maxine adlı bir kadına gönül koyar. Maxine'in pek te ciddiye almadığı Craig odasında çalışırken dolabın arkasına düşen bir dosyayı almak için dolabı çektiğinde küçük bir gizli kapıyla karşılaşır. Merakla kapıdan içeri giren Craig, John Malkovich olur.
Böyle bir senaryo yazmak kimin neden,nerden aklına gelebilir ki ? İzin günlerimde beynimi yakmak rutinim gibi bir şey oldu artık.Bu zamana kadar izlediğim kafası en iyi filmlerden biriydi.Bu tarz tam anlamıyla "beyin açan" filmleri seviyorsanız bence bu filmi listenizin en başına koyun.Benim beynim yandı sizin de yansın :D
Craig yolun sonundadır. Yetenekli bir sokak kuklacısı olmasına rağmen, para kazanamamaktadır. Bir evcil hayvan dükkanında çalışıp işini özel hayatına taşıyan karısı Lotte ile Craig arasındaki ilişki de pek iç açıcı değildir.Acil ihtiyaçtan dolayı bir firmada dosyalama memuru olarak işe başlayan Craig, burada Maxine adlı bir kadına gönül koyar. Maxine'in pek te ciddiye almadığı Craig odasında çalışırken dolabın arkasına düşen bir dosyayı almak için dolabı çektiğinde küçük bir gizli kapıyla karşılaşır. Merakla kapıdan içeri giren Craig, John Malkovich olur.
10 Kasım 2018 Cumartesi
Korku Filmi : The Nun
Herkese merhabalar efenim ...
Çıktığından beri çok merak ettiğim bir filmdi nihayet izleme fırsatını buldum ama bence fragmanına ve benim yüksek beklentilerime göre tam bir hayal kırıklığı oldu film.Aslında Korku Seansı filmini de aynı beklentiyle izlemiştim çünkü arkadaşlarım çok korkunç olduğundan falan bahsetmişlerdir ama ben gram korkmadım hatta yer yer sıkıldığım zamanlarda oldu.Eğer Korku Seansı filmini izlediyseniz bu filmi izlemeniz mantıklı olacaktır çünkü o filmin ilk olaylarını anlatan ana bir yapım olmuş. Bonnie Aarons bence IT filminde ki gibi tam bir korku tiplemesi harikası kadın.Kadının gerçek hali bile bence çok korkunç :D
Romanya'daki bir manastırda yaşayan genç bir rahibenin intihar etmesi, sorunlu geçmişinin etkisinden kurtulamayan bir rahip ile nihai yeminini etmenin eşiğindeki bir çırak Vatikan tarafından bölgeye gönderilir. İkilinin amacı olayı araştırmaktır. Ancak birlikte, manastırın korkunç sırrını keşfederler. Hayatlarının yanı sıra inançlarını ve ruhlarını da tehlikeye atan ikili, şeytani rahibe biçiminde boy gösteren kötü niyetli Valak ile karşı karşıya kalır. Manastır, yaşam ve lanet arasında korkunç bir savaş alanı haline gelecektir.
Çıktığından beri çok merak ettiğim bir filmdi nihayet izleme fırsatını buldum ama bence fragmanına ve benim yüksek beklentilerime göre tam bir hayal kırıklığı oldu film.Aslında Korku Seansı filmini de aynı beklentiyle izlemiştim çünkü arkadaşlarım çok korkunç olduğundan falan bahsetmişlerdir ama ben gram korkmadım hatta yer yer sıkıldığım zamanlarda oldu.Eğer Korku Seansı filmini izlediyseniz bu filmi izlemeniz mantıklı olacaktır çünkü o filmin ilk olaylarını anlatan ana bir yapım olmuş. Bonnie Aarons bence IT filminde ki gibi tam bir korku tiplemesi harikası kadın.Kadının gerçek hali bile bence çok korkunç :D
Romanya'daki bir manastırda yaşayan genç bir rahibenin intihar etmesi, sorunlu geçmişinin etkisinden kurtulamayan bir rahip ile nihai yeminini etmenin eşiğindeki bir çırak Vatikan tarafından bölgeye gönderilir. İkilinin amacı olayı araştırmaktır. Ancak birlikte, manastırın korkunç sırrını keşfederler. Hayatlarının yanı sıra inançlarını ve ruhlarını da tehlikeye atan ikili, şeytani rahibe biçiminde boy gösteren kötü niyetli Valak ile karşı karşıya kalır. Manastır, yaşam ve lanet arasında korkunç bir savaş alanı haline gelecektir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Gerilim Filmi : The Substance
Herkese merhabalar efenim, Yılın en iyi korku filmlerinden biri olmaya aday olan feministik bir Body Horror olarak anılan ve artık sinefill...
-
Herkese merhabalar efenim ... Hep iyi Çin dizilerinden bahsedecek değilim ya bir tane de izlediğime bin pişman olduğum ama yine de yarı da...
-
Herkese merhabalar efenim, Şu sıralar sizlere dizi diyarında tee Asya'nın farklı farklı yerlerine sürüklüyorum biliyorum :) Bu sefer Ja...
-
Herkese merhabalar efenim, Biliyorsunuz ki bu yazımı ALES ve YÖKDİL,YDS'ye hazırlanarak geçiricem.ALES'de matematik beni yorarken a...