Herkese merhabalar efenim ...
Bir çok blogta görüp izlemek istediğim bir yapımdı ve nihayet izlemek kısmet oldu banada.Savaş filmlerini genelde hiç sevmem ama bu filmi sevdim çünkü işin içinde zombilerde var :D Bilirsiniz işin içinde fantastik ya da bilim kurgu ögeleri varsa benim için daha kıymetli ve ilgimi çeken bir iş oluyor.Bu arada Nazilerin 2.Dünya Savaşı sırasında o yer altı laboratuvarların da neler yaptıklarını bilemiyoruz o yüzden bu tarz şeylerin pekte fantastik ögeler olabileceği benim pek aklıma yatmıyor.Biliyorsunuz ki ruh hastası Hitlerin kafasında ömür boyu sürecek olan saf Alman ırkının ömür boyu sürecek güçlü askelere ihtiyacı olduğuna inanıyordu deneylerin bir çoğu da insan DNA sını bozmak ve güçlü bir insan ırkı yaratma üzerine yapıldı Hitler hükümeti düşünce bu çalışmaları ne yaptılar bilemiyorum tabi ama belki de bizim şimdi ki zamanda "canavar ya da zombi" diye adlandırdığımız "şeylerin" mantık olarak tam benzemese bile ucundan kıyısından bir benzerinin yapmış olabilirler tabi bunların hepsi sadece birer teori :)
1944 yılının 5 haziran gecesinde Amerikalı paraşütçüler yapılacak istilanın başarılı olmasını sağlamak amacıyla çok kritik bir görevi yerine getirmek için düşman hattına gönderilirler. Paraşütçülerin bu kritik görevleri küçük bir Fransız kasabasında bulunan ve Berlin ile Normandiya barakaları arasında iletişimi sağlayan bir radyo kulesini yok etmektir. Ancak ateş hattı o kadar güçlü ve yoğundur ki, paraşütçülerin çoğu ya inişlerinden önce ya da devriye gezen Nazi askerleri tarafından indikten sonra öldürülürler. Ancak bu ateş hattından kurtulmayı asker Ed Boyce başarır ve patlayıcı uzmanı onbaşı Ford, savaş fotoğrafçısı Chase ve asker Dawson ile birleşip göreve kaldığı yerden devam etmeye çalışırlar. Ancak zaman geçtikçe savaşın ve ateş hattının verdiği baskılar nedeni ile Boyce bir hata yapar ve kendini Nazi radyo kulesinde bulur. Fakat Boyce burada sadece Nazi askerlerini değil, kimsenin aklına gelmeyecek inanılmaz korkunç deneylere maruz kalmış diğer asker ve insanları karşısında bulur!
Her halta "Maydanoz" olan blog... Film,Dizi,Kitap,YouTube,Anime,Moda,Yemek,Gezi,Oyun,Eğitim,Makyaj,Alışveriş,Bakım,Tiyatro,Konser...
28 Mart 2019 Perşembe
27 Mart 2019 Çarşamba
Kore Dizisi : The Light in Your Eyes
Herkese merhabalar efenim ...
Bu dizi diğer Kore dizilerine hiç mi hiç benzemiyor ! Romantik-Komedi tadında Kore dizilerini izlemeyi çok seviyorum biliyorsunuz,gün içinde zaten yeteri kadar stres ve kafa karışıklığına maaruz kaldığım için bana hiç bir şey katmayan,beni üzmeyen sadece aşk meşten oluşan diziler tam benlik bu diziye de o kafayla başladım çünkü baş rollerde en sevdiğim iki Romantik Komedi oyuncusu vardı.Konu da baş roller kadar dikkatimi çekti çünkü zaman değişmesi konusunda bir çok şey izledim ama zaman değişip yaşlanan birinin olduğunu ilk defa izlemiş oldum şimdi spoiler vermek istemiyorum ama sonradan zaten o işinde pek öyle olmadığı ortaya çıktı ve dizi sonlarına doğru çok şaşırtıcı bir şekilde bambaşka bir yere kaydı hatta Romantik Komediden tamamen Drama kaydı.genel olarak diğer dizilerden bu yönleriyle ayrıldığı için aslında izlenmesi en anlamlı olan dizilerden ama bir yandan da böyle yetenekli iki romantik komedi oyuncusunu harcamaları beni hayal kırıklığına uğrattı.
Dizi, 25 yaşındayken aniden zamanda ileri giderek yaşlanan ve genç yaşlarının tadını çıkaramayan bir kadın (Han Ji-Min) ile sahip olduğu zamanın değerini bilmeyen 26 yaşındaki genç bir adamın (Nam Joo-Hyuk) etrafında dönmektedir.
Karakterleri:
Han Ji-Min dizide zamanda yolculuk yapabilen Kim Hye-Ja karakterini canlandırmaktadır. Her şeye son derece olumlu bakan vefalı bir karaktere sahiptir. Adaletsizliğin yanında yer almayan bir haber spikeri olmanın hayalini kurmaktadır. Zamana müdahale etme yeteneğine sahip olmasına karşın ne yaparsa yapsın durumu biraz daha karmaşık bir hale getirir.
Nam Joo-Hyuk dizide bir muhabir olma hayali kuran Lee Joon-Ha karakterini canlandırmaktadır. Hayalindeki işe kavuşmak için büyük çabalar sarf ettikten sonra hayaline kavuşamayınca umutsuzluğa kapılır. Hayatının en güzel günlerini boş geçirir ve amaçsız bir hayat yaşamaya başlar.
Kim Hye-Ja dizide Kim Hye-Ja’nın (Han Ji-Min) 70 yaşındaki halini canlandırmaktadır.
Son Ho-Jun dizide Kim Hye-Ja’nın abisi olan Kim Young-Soo karakterini canlandırmaktadır. Haylaz bir kişiliğe sahiptir.
Bu dizi diğer Kore dizilerine hiç mi hiç benzemiyor ! Romantik-Komedi tadında Kore dizilerini izlemeyi çok seviyorum biliyorsunuz,gün içinde zaten yeteri kadar stres ve kafa karışıklığına maaruz kaldığım için bana hiç bir şey katmayan,beni üzmeyen sadece aşk meşten oluşan diziler tam benlik bu diziye de o kafayla başladım çünkü baş rollerde en sevdiğim iki Romantik Komedi oyuncusu vardı.Konu da baş roller kadar dikkatimi çekti çünkü zaman değişmesi konusunda bir çok şey izledim ama zaman değişip yaşlanan birinin olduğunu ilk defa izlemiş oldum şimdi spoiler vermek istemiyorum ama sonradan zaten o işinde pek öyle olmadığı ortaya çıktı ve dizi sonlarına doğru çok şaşırtıcı bir şekilde bambaşka bir yere kaydı hatta Romantik Komediden tamamen Drama kaydı.genel olarak diğer dizilerden bu yönleriyle ayrıldığı için aslında izlenmesi en anlamlı olan dizilerden ama bir yandan da böyle yetenekli iki romantik komedi oyuncusunu harcamaları beni hayal kırıklığına uğrattı.
Dizi, 25 yaşındayken aniden zamanda ileri giderek yaşlanan ve genç yaşlarının tadını çıkaramayan bir kadın (Han Ji-Min) ile sahip olduğu zamanın değerini bilmeyen 26 yaşındaki genç bir adamın (Nam Joo-Hyuk) etrafında dönmektedir.
Karakterleri:
Han Ji-Min dizide zamanda yolculuk yapabilen Kim Hye-Ja karakterini canlandırmaktadır. Her şeye son derece olumlu bakan vefalı bir karaktere sahiptir. Adaletsizliğin yanında yer almayan bir haber spikeri olmanın hayalini kurmaktadır. Zamana müdahale etme yeteneğine sahip olmasına karşın ne yaparsa yapsın durumu biraz daha karmaşık bir hale getirir.
Nam Joo-Hyuk dizide bir muhabir olma hayali kuran Lee Joon-Ha karakterini canlandırmaktadır. Hayalindeki işe kavuşmak için büyük çabalar sarf ettikten sonra hayaline kavuşamayınca umutsuzluğa kapılır. Hayatının en güzel günlerini boş geçirir ve amaçsız bir hayat yaşamaya başlar.
Kim Hye-Ja dizide Kim Hye-Ja’nın (Han Ji-Min) 70 yaşındaki halini canlandırmaktadır.
Son Ho-Jun dizide Kim Hye-Ja’nın abisi olan Kim Young-Soo karakterini canlandırmaktadır. Haylaz bir kişiliğe sahiptir.
26 Mart 2019 Salı
25 Mart 2019 Pazartesi
Komedi Filmi : The Change Up
Herkese merhabalar efenim ...
Yeni bir haftaya bomba gibi bir komedi filmi ile başlayalım ki haftanın geri kalanı da böyle eğlenceli ve komik geçsin :) Baş rollerinde Jason Bateman,Ryan Reynolds,Olivia Wilde olduğu 2011 yılında bir komedi var bugün film postumuzda.Game Night filmini izlemiştim en son Bateman'nın, Ryan Reynolds'ı ise elbette Deadpool 2 filmi ile izlemiştim bu ikili komedi filmlerinin zaten vazgeçilmez 2 ismi olduğu için bu filmde buluştuklarında ortaya gayet komik ve eğlenceli bir film çıkmış.Bu arada film +18 bunu söylemeden geçemicem.Hem küfürler hem de açık sahneleri de var (çok açık değil genel de komedi unsuru olarak kullanılmış.)
Yönetmen: David Dobkin
Ülke: ABD
IMDB: 6,3
Vizyon Tarihi: 14 Ekim 2011
Süre: 112 Dakika
Ödüller: 2 ödül adaylığı
Bir aile babasının (Bateman), bekar ve çapkın bir aktör olan en iyi arkadaşıyla (Reynolds) vücut değiştirmesi ile gelişen olayları anlatacak olan film.
Yeni bir haftaya bomba gibi bir komedi filmi ile başlayalım ki haftanın geri kalanı da böyle eğlenceli ve komik geçsin :) Baş rollerinde Jason Bateman,Ryan Reynolds,Olivia Wilde olduğu 2011 yılında bir komedi var bugün film postumuzda.Game Night filmini izlemiştim en son Bateman'nın, Ryan Reynolds'ı ise elbette Deadpool 2 filmi ile izlemiştim bu ikili komedi filmlerinin zaten vazgeçilmez 2 ismi olduğu için bu filmde buluştuklarında ortaya gayet komik ve eğlenceli bir film çıkmış.Bu arada film +18 bunu söylemeden geçemicem.Hem küfürler hem de açık sahneleri de var (çok açık değil genel de komedi unsuru olarak kullanılmış.)
Ülke: ABD
IMDB: 6,3
Vizyon Tarihi: 14 Ekim 2011
Süre: 112 Dakika
Ödüller: 2 ödül adaylığı
Bir aile babasının (Bateman), bekar ve çapkın bir aktör olan en iyi arkadaşıyla (Reynolds) vücut değiştirmesi ile gelişen olayları anlatacak olan film.
24 Mart 2019 Pazar
Biyografik Film : Brain On Fire
Herkese merhabalar efenim ...
Chloë Grace Moretz çok beğendiğim yeni nesil oyunculardan en son çok küçük bir rolde de olsa Suspiria filminde izlemiştim.Annem Netflix te bir film boyunca bende yanına uzanıp film keyfine ortak oldum.Yaşanmış bir hikaye olunca benimde ilgimi çekti.Filmden önce kitap olmuş bir hikaye yaşayan kişi aynı zamanda gazeteci olduğu için başından geçenleri bir kitap haline getirmiş.Çok fazla spoiler vermemek için hastalığının ne olduğunu bu süreci filmde nasıl işlediklerini ve yansıttıklarından çok bahsetmeyeceğim ama eğer izleyecek olursanız mendillerinizi hazırlayın :)
Yönetmen: Gerard Barrett
Ülke: İrlanda, Kanada
IMDB: 6,6
Vizyon Tarihi: 2 Şubat 2017
Süre: 88 Dakika
Susannah Cahalan New York Post'ta çalışan bir gazetecidir. Fakat ciddi sıhhat meseleleri yaşamaya başlamıştır. Sesler duyuyor ve krizler geçiriyordur. Doktor doktor gezen genç kadın bir sürü yanlış teşhis ve rehabilitasyonun hemen peşinden hayatını yoluna koyabilecek bir doktor bulur. Fakat günün birinde geçtiğimiz bir ayı unutmuş durumda hastanede uyanır ve belleğindeki boşlukları doldurmak için zorlu bir mücadeleye girer.
Chloë Grace Moretz çok beğendiğim yeni nesil oyunculardan en son çok küçük bir rolde de olsa Suspiria filminde izlemiştim.Annem Netflix te bir film boyunca bende yanına uzanıp film keyfine ortak oldum.Yaşanmış bir hikaye olunca benimde ilgimi çekti.Filmden önce kitap olmuş bir hikaye yaşayan kişi aynı zamanda gazeteci olduğu için başından geçenleri bir kitap haline getirmiş.Çok fazla spoiler vermemek için hastalığının ne olduğunu bu süreci filmde nasıl işlediklerini ve yansıttıklarından çok bahsetmeyeceğim ama eğer izleyecek olursanız mendillerinizi hazırlayın :)
Ülke: İrlanda, Kanada
IMDB: 6,6
Vizyon Tarihi: 2 Şubat 2017
Süre: 88 Dakika
Susannah Cahalan New York Post'ta çalışan bir gazetecidir. Fakat ciddi sıhhat meseleleri yaşamaya başlamıştır. Sesler duyuyor ve krizler geçiriyordur. Doktor doktor gezen genç kadın bir sürü yanlış teşhis ve rehabilitasyonun hemen peşinden hayatını yoluna koyabilecek bir doktor bulur. Fakat günün birinde geçtiğimiz bir ayı unutmuş durumda hastanede uyanır ve belleğindeki boşlukları doldurmak için zorlu bir mücadeleye girer.
22 Mart 2019 Cuma
Gerilim Filmi : Suspiria
Herkese merhabalar efenim ...
"Sanat sanat içindir." sözünün anlamını bu film ile bir kez anlamış bulunuyoruz.Film sanattan birazcık olsun anlayan insanlar tarafından çokça sevildi hele de yeniden çekilme bir film olduğunu düşünecek olursak.Filmleri sadece eğlenceli vakit geçirmek için izleyen güruh ise pek fazla beğenmedi hatta eleştiri yağmuruna dahi tuttu bu filme.Peki sen hangi kısımdasın diye bana soracak olursanız sanırım ben iki grubun tam ortasında yer alıyorum.Bu tarz sanatsal zevk veren filmleri izlemeyi seviyorum hele de korku filmi olunca bambaşka dünyalara götürüyor beni bir yandan da anlaşılması zor olduğu için beynimi yoruyor ve bazı sahneleri gereksiz uzattıkları için de sıkılıp atlayabiliyorum.
Dakota Johnson,Tilda Swinton,Chloë Grace Moretz gibi sevdiğim isimlerin olması bu filmi sevmem de daha büyük rol oynadı diyebilirim.Ayrıca eğer yeteneğim olsaydı dansçı olmayı ya da en azından dansla ilgili herhangi bir şeyle uğraşmayı çok isterdim.Yapması kadar izlemesi de bana acayip zevk veriyor.
Yönetmen: Luca Guadagnino
Ülke: İtalya, ABD
Tür: Fantastik, Korku, Gizem, Gerilim
IMDB: 7,3
Vizyon Tarihi: 9 Kasım 2018
Süre: 152 Dakika
Luca Guadagnino giallo türünün en bilindik filmlerinden, Dario Argento'nun 1976 başyapıtı Suspiria'yı tekrar çekti. Venedik Film Festivali'nde dünya prömiyerini yapan filmin konusu, orijinaliyle neredeyse aynı: 1977 senesinde, Berlin'de, dünyaca ünlü bir dans trupuna karanlık güçler musallat olmuştur; dansçılardan bazıları bu güce yenilir, bazılarıysa mücadeleyi seçer.
"Sanat sanat içindir." sözünün anlamını bu film ile bir kez anlamış bulunuyoruz.Film sanattan birazcık olsun anlayan insanlar tarafından çokça sevildi hele de yeniden çekilme bir film olduğunu düşünecek olursak.Filmleri sadece eğlenceli vakit geçirmek için izleyen güruh ise pek fazla beğenmedi hatta eleştiri yağmuruna dahi tuttu bu filme.Peki sen hangi kısımdasın diye bana soracak olursanız sanırım ben iki grubun tam ortasında yer alıyorum.Bu tarz sanatsal zevk veren filmleri izlemeyi seviyorum hele de korku filmi olunca bambaşka dünyalara götürüyor beni bir yandan da anlaşılması zor olduğu için beynimi yoruyor ve bazı sahneleri gereksiz uzattıkları için de sıkılıp atlayabiliyorum.
Dakota Johnson,Tilda Swinton,Chloë Grace Moretz gibi sevdiğim isimlerin olması bu filmi sevmem de daha büyük rol oynadı diyebilirim.Ayrıca eğer yeteneğim olsaydı dansçı olmayı ya da en azından dansla ilgili herhangi bir şeyle uğraşmayı çok isterdim.Yapması kadar izlemesi de bana acayip zevk veriyor.
Ülke: İtalya, ABD
Tür: Fantastik, Korku, Gizem, Gerilim
IMDB: 7,3
Vizyon Tarihi: 9 Kasım 2018
Süre: 152 Dakika
Luca Guadagnino giallo türünün en bilindik filmlerinden, Dario Argento'nun 1976 başyapıtı Suspiria'yı tekrar çekti. Venedik Film Festivali'nde dünya prömiyerini yapan filmin konusu, orijinaliyle neredeyse aynı: 1977 senesinde, Berlin'de, dünyaca ünlü bir dans trupuna karanlık güçler musallat olmuştur; dansçılardan bazıları bu güce yenilir, bazılarıysa mücadeleyi seçer.
21 Mart 2019 Perşembe
Romantik Komedi Filmi : Love On The Slopes
Herkese merhabalar efenim ...
Bugün resmi olarak kış bitti bahar geldi ! Bugün 21 Mart yani ekinoks tarihi.Türkiye Kuzey Yarım Küre de yer aldığı için 21 Mart tarihinde resmi olarak baharı yaşamaya başlıyor.Kışa bir Romantik kış filmi ile veda etmek istedim.Hallmark'ın ucuz Romantik filmleri canım sıkkın olduğunda ya da çok ders çalıştığımda kafam şiştiğinde rahatlamak için birebir.Yakışıklı oğlanlar ve güzel kızların arasındaki ucuz romantizmi izlemek nedense beni çok rahatlatıyor film üzerinde düşünmüyor olmaktan sanırım :D
Cesurca gelişmekte olan bir seyahat yazarı, bir doğa sporları fotoğrafçısının yardımıyla bir dergi makalesi yazmak için aşırı sporları dener. Her zamanki gibi aşklar ortaya çıkıyor.
Bugün resmi olarak kış bitti bahar geldi ! Bugün 21 Mart yani ekinoks tarihi.Türkiye Kuzey Yarım Küre de yer aldığı için 21 Mart tarihinde resmi olarak baharı yaşamaya başlıyor.Kışa bir Romantik kış filmi ile veda etmek istedim.Hallmark'ın ucuz Romantik filmleri canım sıkkın olduğunda ya da çok ders çalıştığımda kafam şiştiğinde rahatlamak için birebir.Yakışıklı oğlanlar ve güzel kızların arasındaki ucuz romantizmi izlemek nedense beni çok rahatlatıyor film üzerinde düşünmüyor olmaktan sanırım :D
Cesurca gelişmekte olan bir seyahat yazarı, bir doğa sporları fotoğrafçısının yardımıyla bir dergi makalesi yazmak için aşırı sporları dener. Her zamanki gibi aşklar ortaya çıkıyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Gerilim Filmi : The Substance
Herkese merhabalar efenim, Yılın en iyi korku filmlerinden biri olmaya aday olan feministik bir Body Horror olarak anılan ve artık sinefill...
-
Herkese merhabalar efenim ... Hep iyi Çin dizilerinden bahsedecek değilim ya bir tane de izlediğime bin pişman olduğum ama yine de yarı da...
-
Herkese merhabalar efenim, Şu sıralar sizlere dizi diyarında tee Asya'nın farklı farklı yerlerine sürüklüyorum biliyorum :) Bu sefer Ja...
-
Herkese merhabalar efenim, Biliyorsunuz ki bu yazımı ALES ve YÖKDİL,YDS'ye hazırlanarak geçiricem.ALES'de matematik beni yorarken a...