19 Kasım 2024 Salı

Amerika Dizisi : Agatha All ALong

 Herkese merhabalar efenim,

Agatha All Along, Marvel Sinematik Evreni (MCU) içinde oldukça ilginç bir yere sahip olan Agatha Harkness karakterinin derinliklerine inmeyi amaçlayan bir televizyon dizisidir. Dizi, özellikle Marvel'ın çok sevilen ve merakla beklenen yapımlarından biri olan WandaVision ile izleyici karşısına çıkmış ve o zamandan beri büyük bir ilgiyle takip edilmiştir.

Dizinin WandaVision'da gözler önüne serilen, tatlı ve komik komşu karakterinden çok daha fazlasını barındıran Agatha Harkness’ın geçmişini ve karanlık güçlerini keşfetmek isteyen izleyiciler için Agatha All Along, bu gizemi çözme fırsatı sunuyor. Ancak bu dizi, yalnızca Agatha’nın geçmişini ortaya koymakla kalmaz, aynı zamanda Marvel evrenindeki daha geniş tehditler ve karakterler için yeni bir bakış açısı getiriyor.

Dizi, WandaVision'da Agatha Harkness’ın Elizabeth Olsen tarafından canlandırılan Wanda Maximoff'un karşısında güçlü bir düşman olarak ortaya çıkmasının ardından, Kathryn Hahn'ın muazzam performansı ile popülerlik kazanmıştı. Agatha All Along, Agatha’nın geçmişine odaklanarak, bu güçlü ve gizemli cadının kim olduğunu, ne tür bir büyü gücüne sahip olduğunu ve karanlık geçmişindeki olayları keşfetmemizi sağlıyor.

Dizinin konusu, Agatha'nın geçmişine dair sıklıkla gizli kalan detayları açığa çıkarmayı amaçlar. Agatha, çok eski bir cadı olarak, büyü gücüne sahip olduğu gibi, onun bu gücü nasıl elde ettiğini, hangi karanlık sırlara sahip olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Ayrıca, dizi Agatha’nın karanlık tarafının yanı sıra, geçmişte yaşadığı olayların onu nasıl şekillendirdiğine dair detaylar sunar.

Birçok Marvel yapımında olduğu gibi, Agatha All Along yalnızca bir karakterin geçmişini değil, aynı zamanda toplum ve güç ilişkilerinin nasıl şekillendiğini de irdeler. Agatha’nın yaşadığı dünyada, kadınlar ve güç ilişkisi sıkça sorgulanan bir tema olarak öne çıkar. Harkness, derin ve karmaşık bir karakter olarak, izleyiciyi yalnızca bir kötü kadına dair klişe bir anlatıya yönlendirmez; aksine onun içindeki çatışmalar, seçimler ve motivasyonlar ön plana çıkar.


Romantik Film : A Brush With Christmas

 Herkese merhabalar efenim,

Yılın o dönemi geldi ! Sonbaharı ardımızda bırakıp Kasımın ikinci yarısı ve Aralık ayına yaklaşırken tabi ki Christmas filmleri de izlemeye başladım.Her yıl yaptığım geleneksel Hellmark filmlerinden birini daha film koleksiyonuma eklemiş bulunuyorum.

Hallmark Channel’ın tipik bir yılbaşı filmi olan, sıcak, neşeli ve romantik bir hikayeye sahip bir yapım. Yılbaşı atmosferiyle sarılmış, kalbinde sevgi, umut ve yeni başlangıçlarla dolu bir film arayan izleyiciler için ideal bir seçim. Hem göz alıcı sahneleriyle hem de içinde bulunduğu duygusal temalarla izleyiciyi sarıp sarmalayan bir film olma niteliğine sahip.

Film, başarılı bir sanat restorasyon uzmanı olan Holly’nin (Jessica Lowndes) hikayesini anlatıyor. Holly, yılbaşı tatili için memleketine dönmeye karar verir. Ancak, evine dönüşü, beklediğinden daha zorlu olur. Memleketinde, eski bir aile eseri olan bir tabloyu restore etmek için görevlendirilen Holly, burada geçmişiyle, özellikle de eski bir aşkı olan Brady ile yüzleşmek zorunda kalır. Bu süreç, Holly’nin hem iş dünyasındaki kariyerinde hem de özel hayatında önemli kararlar almasını gerektirecektir.

A Brush with Christmas, Holly’nin hem eski ilişkileriyle hem de ailesiyle yeniden bağ kurma çabalarını işlerken, aynı zamanda romantik bir hikaye sunar. Bu filmde, yeni yılın verdiği umut ve yenilikle birlikte, geçmişin yaralarıyla başa çıkma teması da ön plana çıkar. Holly, Brady ile arasındaki duygusal engelleri aşarken, kendi hayatında da gerçek mutluluğu bulmaya çalışacaktır.



14 Kasım 2024 Perşembe

Kitap - Akra'da Bulunan Elyazması Paulo Coelho

Herkese merhabalar efenim,

Paulo Coelho'nun Akra'da Bulunan Elyazması (orijinal adıyla The Manuscript Found in Accra), yazarın karakteristik felsefi derinliğiyle, insanın yaşamına dair evrensel soruları sorguladığı bir eserdir. 2012 yılında yayımlanan bu roman, Coelho’nun daha önceki işlerinden tanıdığımız mistik öğeleri, tarihsel bir arka planla birleştirerek okurla buluşturur.

Kitap, 1099 yılına, Haçlı Seferleri'nin patlak verdiği döneme, Kudüs'e yakın bir bölgede geçen bir olayın etrafında şekillenir. Bir grup insan, yaklaşan felakete karşı hazırlık yaparken, bir araya gelir ve çeşitli düşünürlerin, bilginlerin, liderlerin sorularına yanıtlar arar. Akra adlı antik bir şehirde bulunan el yazması, aslında okura bir felsefi sohbetin kapılarını aralar.

Coelho'nun bu eserindeki en dikkat çekici yönlerinden biri, geçmiş ile günümüz arasında kurduğu güçlü bağdır. Romanın formatı, bir tür diyalog veya monolog şeklinde ilerler. Okur, zaman zaman anonim bir bilge şahsiyetin perspektifinden düşündürücü öğretilerle karşılaşır. Bu öğretiler, insanın yaşam, ölüm, sevgi, korku, zorluklar ve başarı gibi temel temalarına dair derin iç görüler sunar.

Bir diğer önemli tema ise, insanın içsel huzuru ve dengeyi bulma çabasıdır. Coelho, bireylerin dış dünyadan ziyade içsel yolculuklarına odaklanmalarını salık verir. İnsan, bazen kaçınılmaz bir şekilde hayatındaki zorluklarla yüzleşmek zorunda kalabilir, ancak bu süreçte kalbini dinlemek ve gerçek benliğine ulaşmak esas olan yolculuk olacaktır.

Kitap, yalın bir dil ve anlaşılır bir üslup kullanarak, okuru derin düşüncelere sevk ederken, aynı zamanda yaşamın anlamını keşfetmek adına bir tür rehberlik sunar. Romanın diyalogları ve felsefi açıklamaları, okuyucunun kendi hayatındaki değerleri, inançları ve hedefleri yeniden gözden geçirmesine olanak tanır. Bunun yanı sıra, Coelho'nun tipik olarak kullandığı sembolizm ve metaforlar, hikayenin zenginliğine katkıda bulunur.

Akra'da Bulunan Elyazması, Coelho'nun insan ruhunun derinliklerine inmeyi sürdüren bir eseri olarak öne çıkar. Dışarıdan bakıldığında basit bir hikaye gibi görünse de, alt metinlerdeki felsefi öğretilerle çok katmanlı bir anlatıya dönüşür. Bu eser, okuru sadece okuma deneyimiyle değil, aynı zamanda düşünsel ve duygusal olarak da etkileyebilir. Özellikle felsefi ve mistik öğretilere ilgi duyan okuyucular için Coelho’nun bu kitabı önemli bir okuma deneyimi sunmaktadır.

Spoiler vermeden söylenebilecek en önemli şey, bu kitabın her yaştan okurun kendi içsel yolculuğunu keşfetmesi için bir fırsat sunduğudur. Akra'da bulunan el yazması, okuruna yalnızca geçmişe dair bir tarihsel anlatı sunmakla kalmaz, aynı zamanda bugüne dair derin bir içsel anlam arayışına da ışık tutar.



13 Kasım 2024 Çarşamba

Kitap - Mefisto Kulübü Tess Gerritsen

 Herkese merhabalar efenim,

Seriye hız kesmeden devam ediyorum.

Tess Gerritsen, dünya çapında tanınan bir gerilim yazarı olarak, özellikle tıp ve suç konularına odaklanan eserleriyle dikkat çekmiştir. Ancak Mefisto Kulübü (The Mephisto Club), yazarın alışılmışın dışında bir yolculuğa çıktığı ve daha fazla psikolojik gerilimle harmanlanmış bir romanıdır. Bu kitap, yalnızca suç ve gizem unsurlarıyla değil, aynı zamanda psikolojik derinlikleri ve felsefi temalarıyla da okuru etkileyen bir gerilim romanıdır.

Roman, Dr. Maura Isles ve Detective Jane Rizzoli karakterlerinin etrafında şekillenir. Bu ikili, Tess Gerritsen’in daha önceki eserlerinden tanıdığımız, karmaşık ve güçlü kadın karakterlerdir. Maura Isles, bir patolog olarak adli tıp dünyasında çalışan, mantıklı ve mesafeli bir profesyonelken; Jane Rizzoli, cesur bir dedektif olarak suç dünyasına dair derin bir içgörüye sahiptir. Bu ikili, geçmişte birlikte birçok vakayı çözmüş olsalar da, Mefisto Kulübü'nde, karşılarına çıkacak olan cinayetler onların sınırlarını zorlayacaktır.

Romanın merkezindeki gizem, özellikle bir dizi korkunç cinayet etrafında şekillenir. Cinayetlerin ardındaki sır, klasik bir "katil kim?" sorusundan daha fazlasını içerir. Her bir kurbanın ölümünün, bir tür sembolizm taşıdığı ve geride bıraktığı izlerin, daha derin bir anlam taşıdığı ortaya çıkar. Rizzoli ve Isles, her cinayetle birlikte bir adım daha derine inmeye çalışırken, karşılarında sadece bir katil değil, bir dizi entelektüel ve felsefi engel de bulurlar.



11 Kasım 2024 Pazartesi

Kitap - Bu Kitabı Çalın Murat Gülsoy

 Herkese merhabalar efenim,

Kitap okuma serüvenimize yine Murat Gülsoy'un öykü kitabı ile devam ediyoruz.2001 yılında Sait Faik Hikaye Armağanı almış bir kitap.İçinde Gülsoy'u Gülsoy yapacak olan tekinsiz hikayelerin başlangıçları var diyebiliriz.Murakamivari bulduğum bir yazar kendisi o yüzden eserlerini okumayı oldukça seviyorum Amazon indirimde gördükçe de almaya çalışıyorum.

Murat Gülsoy'un Bu Kitabı Çalın adlı öykü kitabı, edebiyatın ve yaşamın kesişim noktasında duran, okuru sürekli olarak sorgulayan ve düşündüren bir yapıt. Yazar, okuyucusunu yalnızca bir hikayenin peşinden sürüklemekle kalmıyor, aynı zamanda edebiyatın sınırlarını, kitapların gücünü ve bireysel kimliklerin arayışını sorgulayan bir yolculuğa çıkarıyor.

Öykülerin, sürükleyici ve çok katmanlı yapısı ile dikkat çekiyor. Gülsoy, karakterlerinin iç dünyalarını derinlemesine işlerken, bir yandan da anlatıdaki zaman ve mekan arasındaki geçişlerle okuru şaşırtmayı başarıyor. Bu Kitabı Çalın, klasik bir edebiyat romanı olmanın ötesinde, okuyucuya sürekli olarak anlam arayışı sunuyor. Bu anlam arayışı, hem metinlerin gücü hem de hayatın anlamı üzerine derinlemesine düşündürüyor.

Eser, edebiyatseverler için sadece bir okuma deneyimi değil, aynı zamanda kitapların ve hikayelerin ne kadar güçlü araçlar olduğuna dair bir meditasyon. Yazar, metinler arasındaki ilişkiyi ve okumanın çok yönlü etkilerini sorgularken, okurun kitaba yaklaşımını da şekillendiriyor.

Kitabın en ilginç yönlerinden biri, anlatımında sürekli bir merak unsuru barındırması. Gülsoy, okurun ilgisini sürekli taze tutarak, metni adeta bir bulmaca gibi sunuyor. Her sayfa, okuru yeni bir keşfe çıkarıyor, yeni sorular soruyor ve her bir adımda yeni anlamlar doğuruyor. Kitap, sadece hikaye anlatmakla kalmayıp, bir anlam evreni inşa ediyor.

Murat Gülsoy, dilin sınırlarını zorlayarak, insanın içsel dünyasındaki karmaşayı, boşlukları ve arayışları derinlemesine irdeliyor. Bu kitap, sadece bir edebiyat eseri değil, aynı zamanda bir düşünsel yolculuk. Bu Kitabı Çalın, düşündüren, sorgulayan ve son derece etkileyici bir roman olarak edebiyat dünyasında kendine sağlam bir yer ediniyor.

Geçtiğimiz yıl yayınlanan ilk öykü kitabı 'Oysa Herkes Kendisiyle Meşgul' ile dikkat çeken Murat Gülsoy, genç kuşak öykücüleri arasında yetkin üslubu, özgün konularıyla, kendisine yer açacağının işaretlerini vermişti...



9 Kasım 2024 Cumartesi

Kitap - Nisyan Murat Gülsoy

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün itibariyle Kasım ara tatiline girdim.9 gün evde olacağım ama 14'ünden itibaren GAP turuna çıkacağım Allah nasip kısmet ederse.Zaman çabuk geçiyor bir bakmışız diğer ara tatil bir bakmışız yıl bitmiş yaz tatiline girmişiz.Kasım demek aynı zamanda indirim zamanı olduğu için yine Amazondan yıllık stok yapacak kadar kitap satın aldım böyle tatillerde en çok sevdiğim şeylerden biri elbette kitap okumak.Kız kardeşimde artık evde olduğu için onunla ortak aktivite olarak bol bol kitap kitap okuma saati yapıyoruz.En son Tess Gerritsen'nın serisine taktım ve seriye 6.kitapla devam edeceğim elbette ama araya başka kitaplar da alıyorum diğer kitaba geçtikçe.Bunlardan biri de Murat Gülsoy'un bu Nisyan kitabı oldu.

Nisyanın anlamı unutmak,siliniş.Yaşlı bir adamın belliğinden silenen anıların kopuk kopuk duygusal bir şekilde yazı dökülmesi diyebilirim.Kolay okunan ve duygusal olarak iz bırakan bir kitap.Bu kitabı daha çok babaannemin dolabındaki elyaf kokusu gibi tanımlardım yaşlıların kendine ve evlerine ait bir koku olur ya illaki duymuşsunuzdur o kokuyu kitabı okurken aynı öyle bir koku aldım.

Hiç kimse kaybolmak istemiyor bu karanlık denizde, ama bu deniz son, hatta tek hakikat. Geminin sulara gömülmesinden önceki anların tasavvuru her zihnin kaçınılmaz meşguliyetidir. Sonucu belli bir meşguliyettir bu, bir gün bitecektir. Ama edebiyatta ölüme giden yolu, ölüm ânını ve ölümün kendisini düşünen karakterler ölümsüzlüğün ta kendisidir. Murat Gülsoy Nisyan'da bunu yapıyor, ölümü ölümsüzleştiriyor. Alışılmadık bir Gülsoy kitabı bu, müthiş çekici ve sarsıcı. Anbean karanlık denizin sularına batan, giderek parçalanan bir aklın girdaplarını ve karanlık denizi dalgalandıran sonu, edebî bir şiddet olarak gözlerimizin önüne seriyor. Doğduğumuz an o karanlık denize adım atmış olduğumuzu ve ömür denen geminin önünde sonunda sulara gömüleceğini biliyoruz. Murat Gülsoy bu bilgiyi edebiyatın doruğuna çıkarıyor.




7 Kasım 2024 Perşembe

Kitap - Rehine Tess Gerritsen

 Herkese merhabalar efenim,

Serinin 5.kitabı ile devam ediyoruz.Yine oldukça heyecanlı bir kitaptı.Bu sıralar hem kız kardeşim Almanya dan geldiği için hem de okulda işlerim müthiş yoğun olduğu için buralara pek uğrayamadım.Önümüzdeki hafta Kasım yarıyılı tatiline giricez o zaman her gün yazamadığım yazıları da yazar yayınlarım diye düşünüyorum.

Kimliği belirsiz, güzel bir kadın morgda, otopsi sırasını beklemektedir. Morgda duyduğu sesin nereden geldiğini bulmaya çalışan Adli Tabip Maura Isles, ceset torbasını açtığında dehşete düşer. Ceset gözlerini açmıştır. Acilen hastaneye yetiştirilen kadın, soğukkanlılıkla bir güvenlik görevlisini öldürüp altı kişiyi rehin alır. Rehinelerden biri doğum yapmak için hastanede olan hamile dedektif  Jane Rizzoli’dir.

Bu öfkeli kadın kimdir, neyin peşindedir? Jane’in kocası FBI ajanı Gabriel Dean ile Maura Isles güçlerini birleştirip gizemli kadının kimliğini öğrenmeye çalışırlar. Olay yerine aniden federal ajanlar doluştuğunda, bunun sadece basit bir rehine krizi olmadığı anlaşılır. Gizemi sadece silahlı kadının elindeki Jane çözebilir, tabii geceyi sağ salim atlatırsa…



Gerilim Filmi : The Substance

 Herkese merhabalar efenim, Yılın en iyi korku filmlerinden biri olmaya aday olan feministik bir Body Horror olarak anılan ve artık sinefill...