29 Haziran 2014 Pazar

Maydanoz Time:Ben-İzmir Özdere Kampı 2

Yatcaz şimdi nırımm napcaz şimdi nırımmm...Herkese merhabalar efenim..Yok böyle şarkı türkü söylediğime bakmayın aslında bugün pekte güzel uyanmadım kardişler kötü bir rüya gördüm üstüne bir de oruçluyum ağlamak acaba orucu bozuyor muydu ? Yok ya niye bozsun kan mı bu? Neyse ağzım dilim kurudu su da içemiyoz (büyük nimet vallahi) en iyisi kalkıp bilgisayara oturup biraz pazar postlarını yazayım dedim evet şu aralar oldukça yoğun kitap okuyor ve bu zamana kadar izleyemediğim klasik filmleri izliyorum ki üniversite ortamında çok cahilsin keşke ölsenlerle karşılaşmayalım öyle değil mi? :) O yüzden bu haftalarda günde 2 post birden yapmaya karar verdim ki 1 tanesi büyük olasılık kitap ve film postu olucak ... Neyse biz gelelim bu postumuza evet dün de ondan önceki günde ballandıra ballandıra altını çize çize söylediğim gibi denize gittik böyle anlatınca şimdi hayatında hiç mi deniz yüzü görmedin a be kızım bu ne görgüsüzlük diyor olabilirsiniz ama siz de tam 2 yıl sınavlarla boğuş ki geçen yaz da deniz yüzünü pek göremedik daha çok depresyonlarla ve kusmalarla geçirdiğim için dün benim için bildiğiniz nimetten bir gündü o yüzden bırakın ballandıra şallandıra anlatayım... İzmir'de aslında Öz dere kampına 2.kez gidişimiz geçen anaa şimdi hatırladım bak geçen sene de gitmiştik ama ne ara gittik ben denize girip rahatça tatil yapabildim mi pek bilmiyorum genelinde ya ağlamışımdır ya da yatıp uyumuşumdur biliyorsunuz uyuma hali gerçeklerden bir kaçıştır... Neyse mutlu zamanlara dönelim hemen biz siz daha fazla daraltmadan...

Kampa giderken güneş yüzünü bi gösteriyor bi göstermiyordu açıkçası İzmir güneşi biraz oynak her an ne olacağı belli olmaz araba da bol bol Lana dinleyip dışarıyı seyrettim ki bu benim içinde tatil sayılırdı uzun yolculukları severim (uzun dediğim 12-13 saat deil elbette) rahat 1 2 saat gider bende :) Neyse yeşillik çayır çimen derken bu evleri gördüm.Açıkçası ben ev manzarasına bayılıyorum hele de araba giderken bakmaya..Bu evler oldukça ilginçti aslında hepsi beyaza boyanmış ve dağ şeklinde sıralanmışlardı yanlarında yöresinde başka dağınık evler hiç yoktu sanırım prafabrik evler çektiğim resim araba hareket ettiğinden biraz bulanık görünse de aslında oldukça güzel bir manzara resmiydi vallahi evler şairi olasım geldi.(Behçet Necatigil) ...

Lipton Ice Tea içiyorum feraglıyorum iihihi :) Evet şu sıra sardığım tek içecek diyebilirim normalde soğuk çay da neymiş sıcacık ince bellisi varken derdim ama ön yargıları kırmaya bayılıyorum yine haksız çıktım şeftalili soğuk çayın tadı hiçte fena değil ayrıca asitli içecekleri bıraktığım için güzel bir tercih oluyor...



Bu çiçeklere bayılıyorum Kore dizilerinde hep görürdüm böyle pembiş pembiş çiçekleri yolları dökülünce her yer pembe çiçek bahçesi gibi olurdu kampta bunları görünce öyle sevindim kiş hemen resim çektirdik :)

Öğle yemeğimiz kumru ve ayran oldu.İzmir'e geldim geleli hiç kumru yememiştim açıkçası ama burda ki biraz vasattı aslında asıl kumru yeme hayallerim Çeşme'ye kaldı hayırlısıyla bi kazanırsam İzmir'i bakalım gezecek daha çok vaktimiz olacak...

Bu arada da kardeşim muzurluklar yaparken kola şişesini Micheal Jackson gibi durdurunca bunu iyiden iyiye oyuna dönüştürdük ve yemeklerimizi yerken ailece de baya eğlendik...

Kumru dişimizin kavuğuna dahi yetmeyine ehh o zaman biraz midye dolma yiyelim dedik tabağı 5 Tl'den ben ilk kez olmak üzere hepimiz tadına baktık amann o sümük şeyi nasıl yiyorlar derdim eskiden ama limon sıkınca ve dolma ile birlikte tadı hemen kayboluyor ve hiçte midemi bulandırmadı açıkçası hatta bayıldığımı dahi söyleyebilirim bir ön yargımı daha kırdım bu arada...

Kardeşim yine muzurluklar peşinde :)

Ve yemekten sonra dondurma zamanı ehh ben illa yeni bir şeyler deneyeceğim ya bildiğimden sevdiğimden vazgeçip Magnum'un 25.yıl için özel yaptığı Ganache ve Chılı soslu dışı gri içi çikolatalı özel seri dondurmasından yiyeyim tadına bi bakmış olalım dedim ama ben mi denizde çok su yuttum yoksa bu dondurma cidden acı mı anlamadım ama dondurmanın tadında cidden bi gariplik vardı bi olmamış yani Magnum yerken aldığım o hazzı bu dondurma da hiç alamadım...




Kampı gezdik tozduk voleybol oynadık deniz de yüzdük ehh en sonunda akşam oldu yorulduk tabi eve gitmeden akşam yemeğini de burada yiyelim de evde yemek hazırlamak zorunda bırakmayın deyince annem nerde ne yesek telaşına düştük ve ızgaralardan çok hafif yemekler yiyebileceğimiz Manolya Restoran'a gittik benim seçimim zeytinyağlı enginar (bayıldım) mantar salatası ve mercimek çorbasından yana oldu ve inanın ekmeksiz rahat doydum sanırım öğle yemeğinin verdiği rahavette halen üzerimdeydi.

Son olarak çay içilen yere gittik sizde de bir aile adeti midir pek bilemem de biz de yemekten sonra mutlaka çay içilir hele de böyle şelaleli köprülü gibi güzel bir manzara da çay içmek oldukça güzel oldu.


Son olarak benden  2 kare evet daha umduğum kiloyu veremediğim için yanaklara fora gördüğünüz gibi ama bu işler yavaş yavaş aslında bu yaz için planlarımda spor salonuna gidip göbeği dümdüz etmek vardı ama ramzana şu sınav sonuçlarının açıklanması falan derken iyice hayaller suya düştü ayrıca Ağustos ayında ya da Ramazan bittikten 1 ya da 2 gün sonra falan Amasya'ya gidebilirmişiz tabi ben İzmir'i kazanırsam eğer başka bir yeri kazanırsam orayı gezmeye gideriz elbette evet şimdilik bu kadar bugün içinde daha sonra 2.postta görüşmek üzere ! XOXO

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kitap - Akra'da Bulunan Elyazması Paulo Coelho

Herkese merhabalar efenim, Paulo Coelho'nun Akra'da Bulunan Elyazması (orijinal adıyla The Manuscript Found in Accra), yazarın karak...