30 Kasım 2014 Pazar

Maydanoz Time : Ben - Üstün Dökmen ve Mutlu Aile Semineri

Herkese Balıkesir'de bol yağmurlu bir pazar sabahından merhabalar efenim...Dün mesleki hayatımda bir ilk oldu ve ilk defa bir Psikoloji Eğitim Seminerine gittim hemde hocalarımla birlikte.Ayrıca semineri veren kişi hocalarımın hocası olan Üstün Dökmen idi.Seminerin konusu ''Mutlu Aile''olsa da Üstün hoca söz konusu olunca daha çok seminer bir stand-up havasında geçti.Aile arası iletişimden çok Türk insanının ayrı ayrı özellikleri kadın-erkek ilşkileri üzerinde durdu kendi üslubu ile.

Üstün Dökmen'i Küçük Şeyler adlı kitaplarından ya da aynı adla yaptığı Tv programından eminim hatırlayacaksınız.Normalde bu mesleğe geçmeden önce kişisel gelişim kitapları okumayı seven bir insan değildim ama daha sonradan açıkçası büyüdükçe ilgi alanlarım değişti tabi Üstün hocaya bakış açımda değişti çünkü Üstün Dökmen programda çok ciddi biri gibi duruyordu bu yüzden onun biraz soğuk biri olduğunu düşünüyordum oysa yakında görüp,dinleyince nasıl bir yanılgıya düşmüş olduğumu farkettim.Çok espirili,kendi orijinal söylemleri olan daima gülümseyen ve hayranlarına değer veren bir insan.Bu ilk resimde biraz ironik aslında Üstün hocanın öğrencileri benim şimdi ki öğretmenlerim öğrencinin öğrencisinin öğrencileri oldu yani aslında nesilden nesile psikoloji :)

Balıkesir 6 Eylül Belediyesinin halk içinde düzenlediği Aile Eğitim Seminerleri aslında bunlar.Diğer günler tanıdık olarak bi Nihat Hatipoğlu geliyormuş ona da gitmeyi pek düşünmüyorum aslına bakarsanız.Geçen hafta Ben İzmir'e gittiğim için Ahmet Şeref İzgören 'i kaçırmıştım bu yüzden çok üzülmüştüm ama Üstün Dökmen ile bir nebze olsun bu üzüntümü atlattım.Hem bir ideol olan psikolog hem de bir yazarla fotoğraf çekinme imkanı bulmuş oldum !





27 Kasım 2014 Perşembe

Maydanoz Time : Müzik - Usher Ft Nicki Minaj She Came To Give It To You

Herkese merhabalar efenim...Balıkesir'de soğuk bir Kasım haftasını daha geride bıraktık ve bu ara tek derdim dişimin aniden ağrımaya başlaması! Dün sağolsun (Allah razı olsun kız çok dua aldı bak benden) beni diş hastahanesine götürdü adam senin dişlerin sapasağşam bi şey görünmüyo dedi gönderdi röntgene dişlerimin tipsiz bir röntgeni çekildikten sonra sende dolgu varmış sanırım o biraz problem çıkartıyor şimdi 2 tane ağrı kesici vericem onları kullan eğe geçmezse kanal tedavisi yoluna gidilir dedi bende eyvallah dedim başa gelen çekilir yapacak bir şey yok gençler ! İlaçları kullanmaya devam ediyorum ama diş ağrısı felaket bir şey vallahi ne yediğimden zevk alıyorum ne yaptığım işten ! Zaten araştırdığıma göre Balıkesir'de kanal tedavisi olmayın diyorlar sağlam dişinizinde içine ederler en iyisi İzmir'e gittiğime eğer geçmezse bu ağrılar doktora bir daha gitmek.

Neyse efenim bu güzel cuma sabahına bu diş muhabbeti ile başlamak hiç istemezdim ama malum ben bu aralar böyleyim demeden posta başlayamıyorum huyum kurusun :) Bugünün geleneksel müzik postunda şu aralar dinlemekten hiç bıkmadığım Usher ve Nicki Minaj düeti var.Usher'ın sesi zaten beni her zaman benden almıştır klipteki danslarda ayrı bir vaka incelemesi diyebilirim.Klite dikkatimi çeken şeyler ise en sondaki Nicki'nin gülüşü gerçi izlemişseniz Anaconda klibindeki gülüşünden sonra bı biraz masum kız gülüşü kalıyor :) Tabi birde her yerde karşımıza çıkan Pharell var çok küçükte olsa bir yerde vokallik yapıyor.


25 Kasım 2014 Salı

Maydanoz Time : Kitap - Anton Çehov Martı

Herkese merhabalar efenim...Bugün Balıkesir'de bildiğiniz kar soğuğu vardı.Tabiri caizse resmen kıçım dondu ! Kar yoksa bu soğuğu niye Allah'ım ! Bari bunca seneden sonra gözümüz bir iki kar görsünde mutlu olalım ! Zaten yılbaşı haftasını da İzmir'de geçiririm sanırken yılbaşının çarşamba gününe denk geldiğini ve o haftanın final haftası öğrendim ve bütün hayallerim yıkıldı.İlk defa yılbaşını ailemden uzakta geçiricem sanırım :( Bu arada buraya geldim geleli ilk defa çamaşır yıkadım bu çamaşır makinesi ne karışık şeymiş yarabbi ! Bir sürü tuşu var şeysi bilmem neysi var beyazlarımı yıkayayım dedim attım makineye kızlardan duyduğum kadarıyla 60 dereceye çevirdim deterjan gözüneden salladım deterjanı hayırlısı bakalım dönmeye başladı ama daha fır fır ne kadar dönecek hiç bilmiyorum.Umarım bir şey olmaz kirli donlarıma ! :) Ben ne bileyim arkadaş baba evinde hiç kendi çamaşırımımı yıkadım anacuğum her işimi görürdü.Hayat işte bende bir gün ana olucam o zamana kadar öğrenmiş olurum umarım her şeyi.

Neyse efenim yine kendi hayatımdan alıntılar yaptım karıştırdım ortalığı hemen bu haftaki uzun süreden sonra bir tiyatro oyunuyla karşınızdayım.Aslına bakarsanoz bu da tiyatro ödevimizdi.Kitabı okuyacak ve üzerine karakter tahlili yapacaktık.Anton Çehov Şekspir'den ( onu böyle yazmayı seviyorum yoksa bende nasıl yazıldığını biliyorum :) ) sonra en çok oyunu olan yazarmış.Yine bir rus yazar okuyorum şu sıra fulltime ruslardan gider oldum zaten ne zaman kurtulucam şu milletten hiç bilmiyorum zaten sevmiyorum hepside soğuk nevale.İkliminden midir nedir... Çevirilerden midir nedir onuda anlayamadım ben bu adamları bi türlü anlayamıyorum ya zaten isimler bi karışık kimseyi aklımda tutamıyorum olay akışında bütün isimler birbirine giriyor sonra mal gibi kalıyorum.Zaten tiyatro hocamızın dediğine görede Çehov çok ilginç ve karmaşık biri.Nerde ne saçmalık var adam onu bulup yazıyor.Karakterlerin hepsi ayrı bi gıcık ne istediklerini bilmiyor hepsi ayrı bir alemde.Gerçeklik içinde saçmalık var yani temelde.Bu tiyatronun ana fikri şu bundan bunu öğrendim deme imkanınızda yok zaten Çehov'un mesaj iletme amacıda yok.Günlük sıradan ne varsa sallayıp yazmış adam.Çağına göre sıyrılan orijinal fikirli bir adam ona diyeceğimiz yok eyvallah ama bu çağa göre ne bileyim saçma yahu saçma !


22 Kasım 2014 Cumartesi

Maydanoz Time : Film - If I Stay

Herkes nefes alıp verdiği sürece bir şeyler yaşar,bir şeyler hisseder.Aileniz,arkadaşlarınız,aşkınız,işiniz...Bazen canınız yanar dünyanın sonu olduğunu düşünürsünüz.Böyle bir acıyı kaldıramayacağınızı.Bazende öyle bir sevinçli ve mutlu olursunuz ki sanki boşlukta yüzermiş gibi,ayaklarınız yerden kesilmiş gibi.Bazen o kadar heyecanlı olursunuz ki kalbiniz bütün bedeninizde çarpar.Bazen sadece bir şey hissetmez,düşünmez boş boş tavana bakarsınız.Sanki bedenininz ruhunuzdan çıkmış gibi.

İşte If I Stay böyle bir filmdi.Bu bütün duyguları bana hissettiren,kendi hayatımı sorgulatan.Kendime sahip olduğum için bir kez daha Allah'a şükrettim.Hayat öyle bir şey ki ölmekle kalmak arasında.Neden insanlar hep ölmeyecekmiş gibi yaşıyor? Neden yapmak istedikleri hep içinde kalıyor ya da kendini bulamayıp yanlış yönlere sapıyor,ordan oraya savruluyor.

Bu hikaye öyle bir hikaye ki.Bir anda dünyanın en mutlu kişisiyken bir anda bir hiç olabiliyorsunuz.Bir anda dünyanın en mutlu ailesine sahip hissederken anlık bir kazayla o aile elinizden kaybolup gidiyor.Bir an dünyanın en mutlu aşkına sahip olduğunuzu zannederken bir anda yıkılıyorsunuz aranıza,aklınıza bir şeyler giriyor.Aynaya bakatığınızda kendinizi dünyanın en güzeli,en iyisi sayabiliyorken bir anda  en çirkini,en kötüsü olarak görebiliyorsunuz.Hayat basit bir diyalektikten ibaret aslında.Her şey anlık,sonrası var mı yok mu bilemezsiniz.Hepimiz geleceğe dair planlar kuruyoruz.Ders çalışıyoruz,para kazanıyoruz,evleniyoruz.Bazı şeyler bizim seçimimiz olmuyor.Ona bir diyeceğim yok elbette.Kime aşık olacağınızı ya da ailenizi seçemiyorsunuz.Ama bunların yanında elinizde olacak o kadar çok şey var ki.Seçicek mesleğiniz,arkadaşlarınız,söylediğiniz ya da söyleyemediğiniz sözler.Bu hayat sizin hayatınız unutmayın ! Sadece içinizden geleni yapın,söyleyin ! Sonucunda çok mutlu da olabilirsiniz derbeder de olabiirsiniz.Peki ne kaybedersiniz ? Şimdi dışarı çıktıntan sonra size araba çarpmayacağının garantisi var mı? Öldükten sonra içinizde bir sürü şey kalıcak keşke demenin bir anlamı var mı ?

20 Kasım 2014 Perşembe

Maydanoz Time : Müzik - Clean Bandit Come Over

Herkese merhabalar efenim...Bugün geleneksel müzik cuması olduğu için Yabancı Dil vizesine girmeden önce hemen yapmak istedim.Son bir çalışma için sabahın 7 'sinde kalktım stresten mideme ağrıla girdi ve midem yine psikolojik olarak bulanmaya başladı.Bu vizeyle birlikte nihayet vizelerim bitmiş olucak.3 günlük kafa tatili verdim kendime bu yüzden bugün vizeden sonra hemen İzmir'e ailemin yanına gidiyorum.Biraz burdan,bu şehirden uzaklaşmaya ihtiyacım var.Kendimi güvenli ve tabiri caizse bebek gibi hissettiğim yere gitmek istiyorum.Hiç bir halt yemeden yine sadece film izlemek ve düşünmemek istiyorum.Tabi günlük biriken postlarıda rahat rahat yazmak istiyorum.Pazartesi öğlen dönücem çünkü akşama mecbur tiyatro var.Tiyatro benim tek eğlence ve motive kaynağım olduğu için her hafta katılmaya hassasiyet gösteriyorum.

Neyse efenim bugünün ilk postu Balıkesir'den olsun İzmir'e gidicen 2.postuda belki yayınlarım.Belkide yol yorgunu olur vurur kafayı tüm gün yatarım benim işim belli olmaz vallahi hiç :) Bugünün müzik postuğunda Clean Bandit grubu var.Beni Rather Be şarkısı ve klibi ile çok büyük bir yanılgıya düşüren bir klip oldu.Meğersem klipte kız söylemiyormuş şarkıyı sadece mankenmiş oysa ben söylüyor zannettim.Dedim Asyalı bir kızdan böyle bir ses nasıl çıkıyor :) Meğersem sadece ağzını oynatıyormuş Jessica bilmem ne diye Amerikan bir kadın söylüyormuş.Klipte dans eden grupta meğersem oyuncu değil klibin ve şarkının asıl sahibi olan grupmuş.Neyse efenim bu grubun yeni klibi ve şarkısı Come Over benim çok hoşuma gitti.Umarım sizinde hoşunuza gider iyi seyirler.


18 Kasım 2014 Salı

Maydanoz Time:Dizi-Iron Man

Herkese yepyeni bir günden merhabalar efenim...Bir Kore dizisinin daha sonuna geldik ve Wookieciğimin bir dizisi daha son buldu.Ujmarım çalışmaktan ve bu set hayatından hiç bıkmaz teklifler yağmaya devam eder ve ben onun tatlış mimiklerini güzel yüzünü hep seyretme imkanı bulurum.18 bölümlük fantastik romantik-komedi arasında bir diziydi.Tabi dizinin en sonunu drama bağlamalı ayrı bir faciaydı.Başroldeki kız hakkında Korecanlar arasında baya dedikodu döndü ve çok soğuk,sıfır mimik becerisi olduğu söylendi.İlk başlarda bende Wookieciğimin yanına yakıştıramasamda bu garip burunlu kızı ilerleyen bölümlerde bende ablak suratına alıştım :) Hatta tatlı bir kız olduğunu düşünmeye dahi başladım.Tabi tatlılık konusunda kimse benim Wookiemi geçemez adam olun ! Helede yine psiko bir karakter oynadığını görünce aha da kimin psi psi psikobatı dedim :) Sonraları tatlılık abidesi old tabi o ayrı bir konu.

Konu ve gidişat itibariyle senaryo bakımında Hotel King sonrasında çok vasat bulduğum bir yapım olsa da kızla aralarında olan aşk sahneleri dehşet tatlı ve güzeldi.O sahneleri tee içimde bir yerlerde yaşadım ne yalan söyliyeyim yani şimdi :) Çok güldüm çok eğlendim başlarında ama sonra biraz sıkıcılaşmaya başladı bitsin bence artık postunu yapayım diye düşündüm.


16 Kasım 2014 Pazar

Maydanoz Time : Film - Blue Jasmine

Herkese bu bulutlu ama sanki güneş açmaya da meğili varmış gibi duran Balıkesir pazarından merhabalar efenim...Bugün yine İzmir'deyken izlemeye fırsat bulduğum son bir film postu ile karşınızdayım.

Blue Jasmine Türkçe karşılığı Mavi Yasemin olan bu Woody Allen filmi ayrıca bir çok Oscar ödülüde aldı bu sene içinde diye biliyorum.Tabi Cate Blanchett'e de yılın kadın oyuncusu ödülünüde getirdi.Tipik bir aşk hikayesi değil elbette.Çok yükseklerden uçan zengin bir kadının bir anda aslında yalan dolan içinde yaşadığını öğrenmesiyle bir zamanlar küçümsediği düşük seviyeli kız kardeşinin yanına taşınmasını anlatıyor.Aslında yine olay ve maceradan çok bir durum hikayesi filmi ile karşı karşıyayız.Yine içinde psikolojik temeller yatıyor.Ya da bu bölümü seçtiğimden beri ben her halta bu gözle bakar oldum yakında Freud'un resmini alıp baş ucuma asıcam herhalde :)

Aslında daha çok 8 Mart Dünya Kadınlar gününde izlenmesi ve izletilmesi gereken bir film olduğunu düşünüyorum.Eğer siz kadınlar bir araya gelip o günde hiç bir halta dahil olamıyorsanız kız arkadaşlarınızla toplanıp bu filmi izleyebilirsiniz.Çünkü bence tamamen kadın duygularına odaklanmış bir film.

15 Kasım 2014 Cumartesi

Maydanoz Time : Film - Palo Alto

Herkese bu güneşli güzel hafta sonunun asıl konusu olan Film postundan merhabalar efenim...Tee yine İzmir'deyken izlediğim ama postunu yapmak bugüne kısmet olan bir film olan Palo Alto aslında güzel bir hafta sonunda keyifle izlenicek eğlenceli ya da macera dolu bir film değil.Bunu açık açık söylemek istedim.Aslına bakarsanız bu film daha çok Amerikan gençliğini ve onun çevresinde dönen psikolojik sorunları anlatıyor.Eh bende bir PDR öğrencisi olarak bu filmi izlemeyi kendime bi görev biçtim.Tabi Amerikan gençliği ile Türk gençliği arasında büyük kültür farklılıkları var ama yinede her ne milletten olursa olsun her insan ergenlik dönemimde bazı kimlik problemleri yaşıyor.

Tabi bu filmde James Franco yakışıklılığı ve Emma Roberts güzelliğininde olması ayrı etkili oldu izlememde.Daha deminde dediğim gibi bu tür psikolojik yaklaşımlardan ve bu tarz filmlerden hoşlanmıyorsanız izlerken sıkılacağınızı garanti edebilirim.Ha ta bi ben bi Emma Roberts hayranıyım diyorsanız Emma bu filmde her zaman ki gibi çok tatlı ve çok güzel sırf onu seyretmek için bile izlenir ayrıca James Franco ile de ayrı bir kimya yakalamışlar.

Maydanoz Time : Müzik- Jessie J Burnin Up

Herkese merhabalar efenim...Dün hiç iyi değildim açıkçası sadece biraz aklımı oyalamaya ve dinlenmeye ihtiyacım vardı.Sınavdan sonra yurda gelip şu sıra kardeşimlede favorimiz olan bir Kore programını izlemeye başladım.Gülmek ve kafa dağıtmak için birebir öncelikle bunu söyleyeyim.Merak etmeyin programın postu gelecek :) 

Dün geleneksel müzik günümüzde ama az öncede söylediğim gibi dün hiç post yazma havamda olmadığımdan yine bugüne kaydırdım müzik postunu.Bugün konuğumuz Jessie J ve seksilikten ölen klibi Burnin Up.Biliyor musunuz bilmiyorum ama Jessie J ilk çıktığında lezbiyendi ya da biseksüeldi tam hatırlamıyorum.Bu çok sevdiğim kadınını bu şekilde kimlik bunalımına sürüklenmesi beni çok üzüyordu.Sanki kadınlık kimliği ilk başından beri biraz çalkantıdaydı.Şimdi ki Jessie J'ye bakıyorumda daha bir seksi ve daha bi kadınsı.Ayrıca zenci bi adamla sevgili olduklarınıda duymuştum.İlgisini sadece erkeklere kaydırmıştır inşallah ve umarum bu şekilde de çok mutludur.Ben böyle şeylere her zaman saygı duyan bir insanım çünkü bu bir hastalık ve insanın elinde olan bir şey değil.Aynı aşık olacağımız adamı seçemediğimiz gibi ...


9 Kasım 2014 Pazar

Maydanoz Time : Dizi - My Lovable Girl

Herkese merhabalar efenim.Daha dün tazecik bitirdiğim 16 bölümlük Rain'nin yeni dizisi olan My Lovable Girl var konuğumuz olarak.Sıcacık bir aşk hikayesi daha.Ben gerçek aşkı bulamadıkça işte böyle dizilerle avutuyorum kendimi ahh ahh nerde bize böyle aşk !

Konusu:Hyun Wook (Bi Rain) yetenek ajansının CEO'sudur.Soğuk ve vurdumduymaz biri gibi gözükse de aslında iyi kalpli ve hassas bir söz yazarıdır.Eski kız arkadaşının bir trafik kazansında gözünün önünde kaybeden Hyun Wook zor zamanlar geçirir.Eski kız arkadaşının kardeşi Se Na (Kyrstal Jung) şarkıcı olmak için Seul'e doğru yola çıkar ve Hyun Wook'u bulur.Müzik onları birbirine bağlar ve olaylar gelişir.

8 Kasım 2014 Cumartesi

Maydanoz Time : Film - Öteki Kadın

Herkese tekrardan merhabalar efenim...Eğer benim gibi İzmir'deyken hastaysanız ve yat yat hayattan bıktıysanız ya da bugün için vizeleriniz nihayet bittiyse bir keyif fimi yapmak istiyorsanız işte bu film tam sizlik ! 3 harika sarışın kadının başrolde olduğu film nasıl olursa komik ve eğlenceli olmaz ! Helede filmde Nicki Minaj şoku yaşadıktan sonra ! Evet kadın film sektörünede el atmış ve bence sanırım ilk denemesi olmasına rağmen oldukça başarılıydı ayrıca tam Nickilik bir roldü !

3 kadını birden kandıran pislik ve çapkın ötesi ama çokta yakışıklı bir adam ! Ve 3 kafadan çatlak kadın ! Hepsi birbirinin kuması ve hepsi birbirini tarafından aldatılıyor aslında ama kadınsal içgüdüler ortaya girince aralarında kader ortaklığından doğan bir arkadaşlık başlıyor ve olaylar gelişiyor sonunda işte bu bebeğim diye bağırdım ve salak salak hasta hasta odamda kendi kendime dans ettiğim bir film oldu yeah babe !!! Yaşasın kadın gücü :)

Maydanoz Time : Müzik - Coldplay A Sky Full Of Stars

Herkese Balıkesir'de pastırma yazından merhabalar efenim...Öncelikle pastırma yazı nedir onu söyleyeyim.Efenim pastırma yazı güneşin tam tepenizde olduğu ama kıçınızın donduğu bir yazdır.Yani güneşe aldanıp incecik giyinmeyin yoksa vizelere yakın kaparsınız şifayı ona göre benden söylemesi :) Kasım ayında aşkı buldum diyorlar ama bana düşen yine vizeler oldu aşk maşk yalan yani :) Dün oldukça yoğun bir günümdü akşamda sağolsun yurt interneti insanın sabrını delip taşıracak kadar ağırdı o yüzden geleneksel müzik ziyafetini bugüne erteledim tabi bugünün de ayrı postu gelecek hiç merak etmeyin :)

Coldplay'in A Sky Full Of Stars şarkısı bugün konuğumuz olacak.Oldukça doğal ve eğlenceli bir kliple güzel bir hafta sonuna başlamanız dileğiyle şimdilik mutlu ve esen kalın :)


5 Kasım 2014 Çarşamba

Maydanoz Time : Kitap - Karamazov Kardeşler 1.Cilt Dostoyevski

Herkese yeni bir günden merhabalar arkadaşlar ... Önümüzdeki 2 hafta malum vize haftası ama ben hala ödev peşindeyim.PDR'yi yata yata geçiyon salla başı al maaşı bi iş ya diyenin ben taa ... Balıkesir Üniversitesinde bu bölüme geldiğimden beri sürekli bi ödev bi çalışma peşindeyim sevgili arkadaşlar.Full donanımlı bir Psikolijk Danışman olma hedefinde olduğum içinde full time çalışıyorum,yazıyorum,okuyorum.Şu aralar tek eğlencem tiyatro kulübü diyebilirim.Neyse ki yarın akşam var bu yüzden pek sevinçliyim zaten yarın akşamdan sonra full time yine ders çalışma moduna gireceğim tabi arada kafam dağılsın diye post yapmayıda unutmam :)

Felsefe dönem ödevlerimizden bir kitapla daha karşınızdayım.Toplam 1000 sayfa olan ve 2 ciltten daha 1.cildini yeni bitirdiğim Karamazov Kardeşleri bu sıkışıklıkta okumak benim için tam bir işkence oldu.Zaten rus yazarları okumayı hiç sevmiyorum.Suç Ve Ceza postunda da dediğim gibi karakter isimleri ve olayları çok karışık bu Türkçe çeviriden mi kaynaklanıyor yoksa ruslar cidden bu kadar sıkıcı mı bilmiyorum.Zorla bitirdiğimi söyleyebilirim 1.cildi.Darısı 2.cildin başına artık ne diyeyim.2 kardeşin daha çok oturup felsefe tartışmalara girdiği bölümler beni ilgilendiriyordu doğrusu.Onun dışındaki bölümleri biraz sallama okudum ne yalan söyleyeyim.Tanrı ve din hakkındaki felsefik görüşler oldukça dikkat çekici olsada Hıristiyanlığın bir propagandası olduğunu düşündüğüm bir kitap oldu.Kiliselerin reklamı yapıldı resmen her satır başı ayrıca bir yerde Muhammed'in Dini diye müslümanlığa bir atıfta bulunması ve resmen müslümanları bir işkenci barbar olarak gösterilmesi dikkatimden kaçmadı.Kitabı okuyan arkadaşlarımda aynı ayrıntıda kalmışlar bende Muhammed'in Dini olarak çevrilmişken onlarda sadece müslümanlık olarak geçmiş.Bu konuyu felsefe hocamızıda danışacağım bakalım o ne diyecek bu satırlara.

Şimdilik 1.cilt için yorumlarım bu kadar.Umarım 2.cildi de en yakın zamanda bitiririm bu arada Frutti Extra'nın armutlusuna bayıldım mutlaka deneyin !

4 Kasım 2014 Salı

Maydanoz Time : Film - Ölümcül Oyuncaklar Kemikler Şehri

Herkese merhabalar efenim...İçimde bok gibi hislerden kurtulmanın verdiği bi rahatlık bi huzur bi neşe var açıkçasını söylemek gerekirse şu anda.Hemen yukarı çıkıp post yazmalıyım aklımı dağıtmalı içimdeki enerjiyi bir yerlere aktarmayalıyım dedim.Sürekli yanlış anlayanlardan yanlış anlaşılmalardan bi kaprislerden bi nazlardan bi kendini en değerli görmelerden bıktık usandım efenim artık.Cidden eğer rahat ve huzurlu bir hayat geçirmek istiyorsanız herkesi mutlu etmeyi çabalamayın çünkü o zaman en çok kırılan ve üzülen siz oluyorsunuz.Hayatınızın içine eden ve sizi mutsuz eden insanları atın gitsin hayatınızdan eğer atamıyorsanız ve bir şekilde katlanmak zorundaysanız görmezden gelin sanki orda tek başınaymışızsınız gibi davranın başlarda biraz zor oluyor ama sonra sizde alışıyorsunuz karşınızdaki de kendinin görünmez olduğu teoremini kabullenmeye başlıyor.Neyse efenim benim hayatımdan diyeceklerim şimdilik bu kadar.Geçelim hastalıktan kırılıyorken izlediğim ve yazmaya vaktimin olmadığı bir film postuna.

Farkettiniz mi daha önce bilmiyorum ama sanırsam kitap ve filmler konusunda hala çocukluktan ve ergenlikten çıkamadım.Bir kitaptan perdeye uyarlanma fim ile daha karşı karşıyayım.Bu sefer her halt vardı vampirden kurt adamından hayaletine hatta meleğine iblisine anlayacağınız ortaya karışık bir kurgu.Bu onun anası bu onun babası şu şunun dedesi vay sonunda siz kardeşsiniz evlemezsiniz ortalık karışık anlayacağınız bi kurguda da :) Ama efektler olsun o action olsun ayrı bir hava katıyor filme.Kitabını daha önce duymuştum ama okumak kısmet olmadı anlaşılan okumıcaz izlicez ...
Lilly'e zaten bayılıyorum kaşların olan anam diyorum başkada bir şey diyemiyorum :) Daa bu işin bir de daa sı bölümü var.Abi hiç mi koskoca Amerika Hollywood sektöründe sarışın cazibeli seksi başka bir çocuk bulamadınız bu ne be a Lilly gibi seksilik abidesi bir hatunun yanına konulan bu ibiş ne ! Başrol erkek karakter dediğin biraz çekici olmalı izleyen kızların ağzının suyu akmalı bundan tutmuyor işte bu filmler !!!


2 Kasım 2014 Pazar

Maydanoz Time : Dizi - Young And Hungry

Herkese İzmir'de ki son günümden merhabalar efenim...Evet bugün Balıkesir yolcusuyum.Evet inanılmaz gelecek belki ama Balıkesir'i,okulumu ve arkadaşlarımı çok özledim.Evet soğuğunu bile özledim.Gerçi hastalığım daha yeni yeni geçmeye başladı ayrıca önümüzdeki 2 hafta vize haftası o yüzden full kosantre ders çalışıyor olacak olsamda oradaki haraketli hayatımı seviyorum.Hiperaktif bir yapım var ve fazladan tatil yaptığımı hissettiğimde için için sıkılmaya başlıyorum malum tüm gün yatmak bana göre değil.Ama yatıyorsamda yine illaki bir şeylerle meşgul oluyorum.

Bu yatış süresi içinde bir sürü film izledim ek olarak 1.sezonu 9 bölüm süren uzun süredir izlemeyi düşündüğüm Young And Hungry dizisinede başlamış bulundum.Devamı gelecek mi yeni bir dizi olduğu için mi böyle yapılıyor bilmiyorum ama açıkçası devamı gelirse memnuniyetle izlerim gibime geliyor tabi bu yarıyıl tatilinde ya da yaz tatilinde olur diye tahmin ediyorum.

2 Broke Girls kadar eğlenceli ve komik olmasa da tipik Amerikan komedisi içinde ortalarda yer alan bir dizi olduğunu düşünüyorum.Başrolünde Emily Osment gibi bir tatlılığın olması dizi için ayrı bir avantaj bence.Zaten onun dışındaki hiç bir oyuncuyuda tanımıyorum :) Bu süre içinde iyi bir başlangıç olduğunu düşünüyorum bence sizde çerezlik bir dizi arıyorsanız bu diziye başlamanızı öneririm.Yarım saatlik bir dizi olması ayrı güzel.İçinde yemek ve aşçılık olan dizilerde ayrı hoşuma gidiyor :)

Gerilim Filmi : The Substance

 Herkese merhabalar efenim, Yılın en iyi korku filmlerinden biri olmaya aday olan feministik bir Body Horror olarak anılan ve artık sinefill...