Herkese merhabalar efenim ...
Bu paylaşımdan sonra 1 hafta buralarda olamayacağım malum artık denizin tadını çıkarmanın zamanı geldi benim için yarın Marmaris'e gidiyorum sanırım dönüşüm oranın Vlogu ile olur.
Bugün film postumuz da tempoyu iyiden iyiye düşürüyor ve dramın dibi olan bir filmle devam ediyoruz.Dramın dibi diyorum çünkü izlediğim en iyi dramlardan biri olabilir bu film ve benden size bir uyarı bu sakın bu filmi kız kardeşinizle izlemeyin ben iyi ki kız kardeşimle izlemeyip tek izlemişim çünkü tek başımayken bile yeterince kötü oldum.Kadrosuyla,hikayesiyle her şeyi ile cidden harika bir kız kardeşlik ve hayat filmiydi.Mutlaka izleyin ama kız kardeşinizle değil :)
Süre : 1s 38dk
Yönetmen : Lisa Langseth
Oyuncular: Eva Green, Alicia Vikander, Charlotte Rampling devamı
Tür : Dram
Ülke : İngiltere, İsveç, Almanya
Ines ve Emilie adlarındaki iki kız kardeş birbirlerinden uzun yıllar ayrı kalmışlardır. Kardeşler yeniden bir araya geldiklerinde gizemli bir yolculuğa çıkmaya karar verirler. Bu yolculukta birbirleri hakkında bilmedikleri çok şey öğreneceklerdir. 2017 yapımı Euphoria filmi; Alicia Vikander ve Eva Green'in başrolleri paylaştıkları bir yol filmidir.
Her halta "Maydanoz" olan blog... Film,Dizi,Kitap,YouTube,Anime,Moda,Yemek,Gezi,Oyun,Eğitim,Makyaj,Alışveriş,Bakım,Tiyatro,Konser...
29 Haziran 2018 Cuma
28 Haziran 2018 Perşembe
Gerilim Filmi - Contagion
Herkese merhabalar efenim ...
Gazımızı almışken kaldığımız yerden distopya ve kıyamet tarzı filmlere devam edelim diyorum.Ama bu sefer Matt Damon, Gwyneth Paltrow, Laurence Fishburne, Jude Law, Marion Cotillard, Kate Winslet gibi oyuncuların yer aldığı bir kadroya sahip olan ve bu oyuncular olmasına rağmen çok fazla da güzel olmayıp bu oyuncuların harcandığı bir film var.Bu tarz filmler zaten çok fazla var 2011 yılının bir filmi tam da zombie furyasının başladığı zamanlar ama bu filmde zombiler yok efendim aslında ben zombili bir film olduğunu düşündüğüm için başlamıştım ama gelecekte eğer bir salgın olursa bu gerçekten nasıl olur,nasıl ilerler,ne gibi olaylar olur ve nasıl insanlar oluruz gibi soruların cevabını dram türünde vermişler.Evet ilk defa bu tarz bir kıyamet filminin dram türünde olduğunu gördüm.Ne korku ne macera sadece dram var film de eğer izlemek istiyorsanız bunu dikkate alarak izleyin :)
Hava ve solunum yoluyla rahatlıkla geçen ve insanları birkaç gündür içinde öldüren, ölümcül bir virüs salgın şeklinde yayılmaktadır. Dünya çapında uzmanlardan oluşan medikal bir ekip, hem salgına çare bulmaya çalışır hem de insanlarda virüsten daha da hızlı yayılan panik halini kontrol altına almaya çalışırlar. İnsanlar şimdi hem canlarını kurtarmaya çalışırken hem de dağılmanın eşiğine gelen toplumsal hayata tutunma mücadelesi verirler.
Gazımızı almışken kaldığımız yerden distopya ve kıyamet tarzı filmlere devam edelim diyorum.Ama bu sefer Matt Damon, Gwyneth Paltrow, Laurence Fishburne, Jude Law, Marion Cotillard, Kate Winslet gibi oyuncuların yer aldığı bir kadroya sahip olan ve bu oyuncular olmasına rağmen çok fazla da güzel olmayıp bu oyuncuların harcandığı bir film var.Bu tarz filmler zaten çok fazla var 2011 yılının bir filmi tam da zombie furyasının başladığı zamanlar ama bu filmde zombiler yok efendim aslında ben zombili bir film olduğunu düşündüğüm için başlamıştım ama gelecekte eğer bir salgın olursa bu gerçekten nasıl olur,nasıl ilerler,ne gibi olaylar olur ve nasıl insanlar oluruz gibi soruların cevabını dram türünde vermişler.Evet ilk defa bu tarz bir kıyamet filminin dram türünde olduğunu gördüm.Ne korku ne macera sadece dram var film de eğer izlemek istiyorsanız bunu dikkate alarak izleyin :)
Hava ve solunum yoluyla rahatlıkla geçen ve insanları birkaç gündür içinde öldüren, ölümcül bir virüs salgın şeklinde yayılmaktadır. Dünya çapında uzmanlardan oluşan medikal bir ekip, hem salgına çare bulmaya çalışır hem de insanlarda virüsten daha da hızlı yayılan panik halini kontrol altına almaya çalışırlar. İnsanlar şimdi hem canlarını kurtarmaya çalışırken hem de dağılmanın eşiğine gelen toplumsal hayata tutunma mücadelesi verirler.
27 Haziran 2018 Çarşamba
Korku Filmi - It
Herkese merhabalar efenim ...
Aslında bu filmi tee ilk çıktığı zamanlarda sinema da izlemek gibi bir isteğim vardı ama olmadı daha sonra internetten bir arkadaşımla izlemek için sözleştik o da olmadı unuttum gitti derken yeniden "ben bu filmi izleyecektim" diye hatırladım ve 1990'da ki ilk yapımından sonra 27 yıl sonra tekrardan çekilen film olan IT'i nihayet izledim.27 yıldan sonra tekrar çekilmesinin sebebi ise Pennywise efsanesinin 27 yıl da bir gün ortaya çıkıp çocukların korkularından besleniyor olması.Yaşı benden büyük olanların hatta resmen bir kuşağın Palyaço tramvası geçirmesine sebep olan bir film aslında şimdi bu yaşta izlenince herhangi bir tramva yaratmıor elbette ki ben her zaman derim korku filmlerini çocuklarınıza izletmeyi o +15 uyarısı hatta +18 uyarısı boşuna yapılmıyor ...
Bu arada Palyaço tramvası o kadar yaygınlaşmış ki bir dönem psikoloji bile bunu literatürüne fobi olarak almış ama tabi korku açıklaması daha farklı bir şekilde yapılıyor : Yüzünde maske olan ya da insanı çağrıştırmayan kendiyle benzeşmeyen şeylerden korkma :)
Ünlü yazar Stephen King'in aynı adlı kitabından uyarlanan It (O), 7 küçük çocuğun hayatına odaklanıyor. Korku gerilim türünde olan bu filmde; bu çocuklar, korkularına göre şekil alan palyaço kılıklı bir canavarla yüzleşmek zorunda kalıyor.
Bu arada ilk filmde karakteri : Tim Curry
İkinci filmde : Bill Skarsgård canlandırıyor.Ben açıkçası yeni filmde ki oyuncuyu daha başarılı ve tip olarak daha iyi buldum ağız yapısı o gözlerinde ki donukluk falan inanılmaz başarılı olmuş.
Aslında bu filmi tee ilk çıktığı zamanlarda sinema da izlemek gibi bir isteğim vardı ama olmadı daha sonra internetten bir arkadaşımla izlemek için sözleştik o da olmadı unuttum gitti derken yeniden "ben bu filmi izleyecektim" diye hatırladım ve 1990'da ki ilk yapımından sonra 27 yıl sonra tekrardan çekilen film olan IT'i nihayet izledim.27 yıldan sonra tekrar çekilmesinin sebebi ise Pennywise efsanesinin 27 yıl da bir gün ortaya çıkıp çocukların korkularından besleniyor olması.Yaşı benden büyük olanların hatta resmen bir kuşağın Palyaço tramvası geçirmesine sebep olan bir film aslında şimdi bu yaşta izlenince herhangi bir tramva yaratmıor elbette ki ben her zaman derim korku filmlerini çocuklarınıza izletmeyi o +15 uyarısı hatta +18 uyarısı boşuna yapılmıyor ...
Bu arada Palyaço tramvası o kadar yaygınlaşmış ki bir dönem psikoloji bile bunu literatürüne fobi olarak almış ama tabi korku açıklaması daha farklı bir şekilde yapılıyor : Yüzünde maske olan ya da insanı çağrıştırmayan kendiyle benzeşmeyen şeylerden korkma :)
Ünlü yazar Stephen King'in aynı adlı kitabından uyarlanan It (O), 7 küçük çocuğun hayatına odaklanıyor. Korku gerilim türünde olan bu filmde; bu çocuklar, korkularına göre şekil alan palyaço kılıklı bir canavarla yüzleşmek zorunda kalıyor.
Bu arada ilk filmde karakteri : Tim Curry
İkinci filmde : Bill Skarsgård canlandırıyor.Ben açıkçası yeni filmde ki oyuncuyu daha başarılı ve tip olarak daha iyi buldum ağız yapısı o gözlerinde ki donukluk falan inanılmaz başarılı olmuş.
25 Haziran 2018 Pazartesi
Bilim Kurgu Filmi - Ready Player One
Herkese merhabalar efenim ...
Şu sıra Marmaris'e gidene kadar benden bol bol film postu göreceksiniz sanırım.Çünkü genel işim evde pineklemek olduğu için ya film izliyorum,ya ders çalışıyor ya da kitap okuyorum.Şimdik,yönetmen koltuğunda Spielberg oturuyor desem , film Bestseller olan bir kitaptan uyarlanmış desem , bilim kurgu ve distopya arasında bir kategorisi var desem , oyuncular genç ve yeni yüzlerden oluşuyor desem , gamerlar için çok güzel bir film desem , filmde diğer filmlere,yönetmenlere,oyunlara ve kitap Ready Player One lara bol bol atıflar ve desem ... Bana bu film bana göre değilmiş diyen çıkar mı acaba ? "Sen de her distopik film de aynı şeyi diyorsun be !" diyebilirsiniz bana ama gerçekten bu film bi başka arkadaş tam benlik ! Bütün ilgi alanlarıma hitap etti her yönden beni tatmin etti resmen.O yüzden izlediğim en iyi distopik filmlerden olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
Yıl 2045...Dünyada meydana gelen büyük enerji krizleri neticesinde, artık dünya yaşanamz bir hale gelmiştir. İnsanların dönemin uyuşturucusu olarak kabul edilen sanal gerçeklikle ile inşa edilen alemlerde vakit geçirerek gündelik yaşamı daha eğlenceli hale getirmektedirler. Bu sanal alemlerden biri olan OASIS'in kurucusu James Halliday vefat eder. Öldükten sonra açılmasını istediği bir video bırakır. Video açılır ve bu videoda James vasiyetini açıklar. Buna göre OASIS adı verilen bu sanal dünyada bir anahtar gizlemiştir. Bu anahtarı ilk bulan OASIS evrenine sahip olacaktır. Piyasa değer en az 500 milyar dolar olan OASIS'in sahibi olabilmek için insanlar hunharca bu anahtarı aramaya başlarlar. Wade Watts adında bir genç bu anahtarı bulmaya çok yaklaşır. Fakat diğer oyuncular ve şirket hissedarları bu oyunu kazanmak için her şeyi yapmaya hazırdır.
Şu sıra Marmaris'e gidene kadar benden bol bol film postu göreceksiniz sanırım.Çünkü genel işim evde pineklemek olduğu için ya film izliyorum,ya ders çalışıyor ya da kitap okuyorum.Şimdik,yönetmen koltuğunda Spielberg oturuyor desem , film Bestseller olan bir kitaptan uyarlanmış desem , bilim kurgu ve distopya arasında bir kategorisi var desem , oyuncular genç ve yeni yüzlerden oluşuyor desem , gamerlar için çok güzel bir film desem , filmde diğer filmlere,yönetmenlere,oyunlara ve kitap Ready Player One lara bol bol atıflar ve desem ... Bana bu film bana göre değilmiş diyen çıkar mı acaba ? "Sen de her distopik film de aynı şeyi diyorsun be !" diyebilirsiniz bana ama gerçekten bu film bi başka arkadaş tam benlik ! Bütün ilgi alanlarıma hitap etti her yönden beni tatmin etti resmen.O yüzden izlediğim en iyi distopik filmlerden olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
Yıl 2045...Dünyada meydana gelen büyük enerji krizleri neticesinde, artık dünya yaşanamz bir hale gelmiştir. İnsanların dönemin uyuşturucusu olarak kabul edilen sanal gerçeklikle ile inşa edilen alemlerde vakit geçirerek gündelik yaşamı daha eğlenceli hale getirmektedirler. Bu sanal alemlerden biri olan OASIS'in kurucusu James Halliday vefat eder. Öldükten sonra açılmasını istediği bir video bırakır. Video açılır ve bu videoda James vasiyetini açıklar. Buna göre OASIS adı verilen bu sanal dünyada bir anahtar gizlemiştir. Bu anahtarı ilk bulan OASIS evrenine sahip olacaktır. Piyasa değer en az 500 milyar dolar olan OASIS'in sahibi olabilmek için insanlar hunharca bu anahtarı aramaya başlarlar. Wade Watts adında bir genç bu anahtarı bulmaya çok yaklaşır. Fakat diğer oyuncular ve şirket hissedarları bu oyunu kazanmak için her şeyi yapmaya hazırdır.
Bilim Kurgu Filmi - Seven Sisters
Herkese merhabalar efenim ...
Bugün pazartesi film postu ile başlayalım dedim.Diğer bir adı da Türkçe çevirisiyle " Pazartesiye Ne Oldu?" olan Seven Sisters yani 7 Kardeş ile devam ediyoruz."Ejdarha Dövmeli Kız" serisi ile tanıdığımız Noomi Rapace var başrolde oyunculukta gerçekten döktürmüş hatun hem de 7 kere :D Çünkü 7 kardeşi de kendisi canlandırıyor.Distopya türünde izlediğim en yaratıcı ve iyi filmlerden biri olarak kalıcak benim için tabi ki de bir Netflix yapımı :)
Film 2073 yılında geçiyor. Dünya nüfusu korkunç şekilde artmış ve devletler bu nüfus patlamasına karşı tedbirler almıştır. Birleşik Devletler'de çıkan bir yasaya göre, her aileye sadece 1 çocuk izni verilmektedir. Birden fazla yapılan çocuklar, belirsiz bir tarihe kadar dondurulmaktadır. İşte bu şartlar altında dünyaya gelen yediz bebekler dedeleri tarafından gizli büyütülür. Okul çağına kadar hiç evden çıkmayan yedizler, bugünden sonra haftada bir gün dışarıya çıkarlar. Dışarda Karen Settman adında tek bir kimlik kullanılırlar ve biri akşam eve geldiğinde neler yaşadığını diğer altı kardeşine anlatır ve böylece diğer 6 kardeşte dışarı çıktıklarında aynı kişi gibi davranırlar. Fakat bir gün kardeşlerden biri eve geri dönmez. Bunun üzerine diğer 6 kardeş, dışarı çıkıp kardeşlerini aramak zorunda kalırlar.
Bugün pazartesi film postu ile başlayalım dedim.Diğer bir adı da Türkçe çevirisiyle " Pazartesiye Ne Oldu?" olan Seven Sisters yani 7 Kardeş ile devam ediyoruz."Ejdarha Dövmeli Kız" serisi ile tanıdığımız Noomi Rapace var başrolde oyunculukta gerçekten döktürmüş hatun hem de 7 kere :D Çünkü 7 kardeşi de kendisi canlandırıyor.Distopya türünde izlediğim en yaratıcı ve iyi filmlerden biri olarak kalıcak benim için tabi ki de bir Netflix yapımı :)
Film 2073 yılında geçiyor. Dünya nüfusu korkunç şekilde artmış ve devletler bu nüfus patlamasına karşı tedbirler almıştır. Birleşik Devletler'de çıkan bir yasaya göre, her aileye sadece 1 çocuk izni verilmektedir. Birden fazla yapılan çocuklar, belirsiz bir tarihe kadar dondurulmaktadır. İşte bu şartlar altında dünyaya gelen yediz bebekler dedeleri tarafından gizli büyütülür. Okul çağına kadar hiç evden çıkmayan yedizler, bugünden sonra haftada bir gün dışarıya çıkarlar. Dışarda Karen Settman adında tek bir kimlik kullanılırlar ve biri akşam eve geldiğinde neler yaşadığını diğer altı kardeşine anlatır ve böylece diğer 6 kardeşte dışarı çıktıklarında aynı kişi gibi davranırlar. Fakat bir gün kardeşlerden biri eve geri dönmez. Bunun üzerine diğer 6 kardeş, dışarı çıkıp kardeşlerini aramak zorunda kalırlar.
24 Haziran 2018 Pazar
Yerli Dizi - Fazilet Hanım ve Kızları
Herkese merhabalar efenim ...
Şu sıra can sıkıntısının ve adeta işsizliğimin zirvesinde gibi hissediyorum kendimi.Çünkü baya baya izleyemediğim Türk dizilerini izlemeye başladım :D Normalde çok nadir olarak TV 'de yayınlanan dizileri izlerim ki genelde izlemeye de vaktim olmuyor.Sadece Puhu TV'de yayınlanan dizileri izliyordum oradaki genel olarak bi dizilere bakayım dedim ve şu sıra hafiften bende patlak veren Çağlar Ertuğrul aşkı da olunca hadi başlayalım deyip resmen 50 bölümü 3 günde bitirdim ( ama bir çok kısmını atlaya atlaya izledim çünkü çok fazla klişe var ve klişeler artık beni cidden bayıyor).Belki bu kış yayınlanan diğer Türk dizilerine de bakarım bilmiyorum :D
Bu arada Amasya'dan döndük bugün oyumuzu da kullandık bakalım ülkemiz için hayırlısını dilerim ben her zaman :) 1 hafta daha İzmir de kaldıktan sonra 1 haftalık bir Marmaris tatiline çıkıyoruz artık gelince de KPSS işi var belki başvurduğum yerlere mülakat daveti gelir oralara giderim bu yazı da yavaş yavaş bitirmiş olurum :)
Konusuna gelecek olursak :
Tüm hayatı boyunca zengin olmanın hayalini kuran Fazilet Hanım bu yolu ancak kızları başarabileceğini gerçeğini anlamıştır. Fazilet Hanım yaşadığı hayata olan öfkesini ve geçmişi ile olan hesaplaşmasını kızlarını kullanarak ihtişamlı bir hayat sürülen Egemen Yalısı’nda tüm hayalini gerçekleştirecektir.
Şu sıra can sıkıntısının ve adeta işsizliğimin zirvesinde gibi hissediyorum kendimi.Çünkü baya baya izleyemediğim Türk dizilerini izlemeye başladım :D Normalde çok nadir olarak TV 'de yayınlanan dizileri izlerim ki genelde izlemeye de vaktim olmuyor.Sadece Puhu TV'de yayınlanan dizileri izliyordum oradaki genel olarak bi dizilere bakayım dedim ve şu sıra hafiften bende patlak veren Çağlar Ertuğrul aşkı da olunca hadi başlayalım deyip resmen 50 bölümü 3 günde bitirdim ( ama bir çok kısmını atlaya atlaya izledim çünkü çok fazla klişe var ve klişeler artık beni cidden bayıyor).Belki bu kış yayınlanan diğer Türk dizilerine de bakarım bilmiyorum :D
Bu arada Amasya'dan döndük bugün oyumuzu da kullandık bakalım ülkemiz için hayırlısını dilerim ben her zaman :) 1 hafta daha İzmir de kaldıktan sonra 1 haftalık bir Marmaris tatiline çıkıyoruz artık gelince de KPSS işi var belki başvurduğum yerlere mülakat daveti gelir oralara giderim bu yazı da yavaş yavaş bitirmiş olurum :)
Konusuna gelecek olursak :
Tüm hayatı boyunca zengin olmanın hayalini kuran Fazilet Hanım bu yolu ancak kızları başarabileceğini gerçeğini anlamıştır. Fazilet Hanım yaşadığı hayata olan öfkesini ve geçmişi ile olan hesaplaşmasını kızlarını kullanarak ihtişamlı bir hayat sürülen Egemen Yalısı’nda tüm hayalini gerçekleştirecektir.
22 Haziran 2018 Cuma
18 Haziran 2018 Pazartesi
Müzik - Suki Waterhouse Good Looking Boy
Herkese merhabalar efenim ...
Uzun bir zamandan sonra haftaya Müzik postu ile başlamak istedim. Soul müziği ben Amy Winehouse ve özellikle Lana Del Rey ile sevmeye başladım. Suki'nin bu şarkısına da bayıldım. Suki normalde bildiğiniz üzere oyuncu ama bu şarkıyla bence o narin sesini ve güzelliğinin de farklı yanlarını göstermiş ben çok ama çok beğendim.Özellikle gece vakti ya da şu sırlar yağmur yağdığı için arabayla bir yerlere giderken çok fazla dinliyorum size de dinletmek istedim iyi seyirler ve dinlemeler :)
Uzun bir zamandan sonra haftaya Müzik postu ile başlamak istedim. Soul müziği ben Amy Winehouse ve özellikle Lana Del Rey ile sevmeye başladım. Suki'nin bu şarkısına da bayıldım. Suki normalde bildiğiniz üzere oyuncu ama bu şarkıyla bence o narin sesini ve güzelliğinin de farklı yanlarını göstermiş ben çok ama çok beğendim.Özellikle gece vakti ya da şu sırlar yağmur yağdığı için arabayla bir yerlere giderken çok fazla dinliyorum size de dinletmek istedim iyi seyirler ve dinlemeler :)
17 Haziran 2018 Pazar
Mini Amerikan Dizisi - The End of the F***ing World
Herkese merhabalar efenim ...
Netflix'in mini dizi yapımlarından biri olan The End Of The Fucking World dizisinden bahsetmek istiyorum bugün sizlere.Bir gençlik dizisi gibi gözükse de aslında 2 patalojik sorunları olan gencin yol hikayesini anlatıyor diyebiliriz.Baş rolde ki çocuk tam bir psikopat.Antisosyal kişilik bozukluğu var.Çocukluğundan beri öldürme dürtüsüyle yaşayan annesi küçükken onu terkmiş hiç bir şey bilmeyen bir babayla yaşar.Arkadaşı yoktur ve sevgisiz,ilgisiz büyümüştür.Hayvanları öldürerek başlayan bu dürtüsü büyüdükçe insan öldürmeye kadar gider.Kızımız ise tipik ergenlik problemleri yaşayan boşanmış ve annesi başka bir babayla evlenmiş ve elbette ilgisiz büyümüş bir kızdır.Cinsellik,kaçmak,aykırılık vb davranışlarda bulunarak kendi varlığını onansatmaya çalışmaktadır.Bu ikili bir gün sevgili olmaya karar verip bu boktan hayatlarından (!) kaçmaya karar verip yollara düşerler.Kızın kafasında özgür bir hayat yaşamak varken oğlanın kafasında kızı öldürmek vardır :)
Netflix'in mini dizi yapımlarından biri olan The End Of The Fucking World dizisinden bahsetmek istiyorum bugün sizlere.Bir gençlik dizisi gibi gözükse de aslında 2 patalojik sorunları olan gencin yol hikayesini anlatıyor diyebiliriz.Baş rolde ki çocuk tam bir psikopat.Antisosyal kişilik bozukluğu var.Çocukluğundan beri öldürme dürtüsüyle yaşayan annesi küçükken onu terkmiş hiç bir şey bilmeyen bir babayla yaşar.Arkadaşı yoktur ve sevgisiz,ilgisiz büyümüştür.Hayvanları öldürerek başlayan bu dürtüsü büyüdükçe insan öldürmeye kadar gider.Kızımız ise tipik ergenlik problemleri yaşayan boşanmış ve annesi başka bir babayla evlenmiş ve elbette ilgisiz büyümüş bir kızdır.Cinsellik,kaçmak,aykırılık vb davranışlarda bulunarak kendi varlığını onansatmaya çalışmaktadır.Bu ikili bir gün sevgili olmaya karar verip bu boktan hayatlarından (!) kaçmaya karar verip yollara düşerler.Kızın kafasında özgür bir hayat yaşamak varken oğlanın kafasında kızı öldürmek vardır :)
16 Haziran 2018 Cumartesi
Gerilim Filmi - Game Night
Herkese merhabalar efenim ...
Bayramın 2.gününe yine bir film postu ile devam ediyoruz.Eğlenceden kabusa dönüşen aksiyonu hiç bitmeyen bir hikaye ile devam ediyoruz.Baş rolde Rachel Mcadams gibi bir isim olunca filmi izlemesi daha güzel oldu tabi ki :)
Bir grup arkadaş kendi aralarında gizem dolu bir tür oyun oynamaktadırlar. Bir gün bu oyunu bir kademe ileri taşımak isterler. İçlerinden biri kaçırılır ve diğerleri onu bulmak üzere işe koyulurlar. Fakat neyin gerçek neyin oyun olduğunu anlamak hiçte kolay olmayacaktır. İlgi çekici bir konusu olan Game Night (Oyun Gecesi) hem gizem hem mizahı bir arada yaşatıyor.
Bayramın 2.gününe yine bir film postu ile devam ediyoruz.Eğlenceden kabusa dönüşen aksiyonu hiç bitmeyen bir hikaye ile devam ediyoruz.Baş rolde Rachel Mcadams gibi bir isim olunca filmi izlemesi daha güzel oldu tabi ki :)
Bir grup arkadaş kendi aralarında gizem dolu bir tür oyun oynamaktadırlar. Bir gün bu oyunu bir kademe ileri taşımak isterler. İçlerinden biri kaçırılır ve diğerleri onu bulmak üzere işe koyulurlar. Fakat neyin gerçek neyin oyun olduğunu anlamak hiçte kolay olmayacaktır. İlgi çekici bir konusu olan Game Night (Oyun Gecesi) hem gizem hem mizahı bir arada yaşatıyor.
15 Haziran 2018 Cuma
Gerilim Filmi - Forgotten
Herkese iyi bayram efenim !
Eh tabi Amasya da olduğumuzdan erkenden kalkındı,kahvaltı edildi,bayramlıklar giyilip büyüklerin eli öpülmeye gidildi ev ziyaretleri yapıldı anca anca geri dönülüp artık dinlenilmeye çekildi eğer bu dinlenme vaktini siz de bir film izleyerek değerlendirmek isterseniz Netflix'in orijinal yapımlarından biri olan Kore filmi "Forgotten" ı önerebilirim.Kategorisi : Gizem/Dram diyebiliriz baş rolde harika oyunculuğu ve tatlılığı ile en son Moon Lovers dizisinden gördüğümüz , Kang Ha-neul Oppa var.Çok fazla spoiler olabileceği için konusundan çok fazla bahsedemiyorum ama ben beğendim ve izlemenizi tavsiye ediyorum :)
Eh tabi Amasya da olduğumuzdan erkenden kalkındı,kahvaltı edildi,bayramlıklar giyilip büyüklerin eli öpülmeye gidildi ev ziyaretleri yapıldı anca anca geri dönülüp artık dinlenilmeye çekildi eğer bu dinlenme vaktini siz de bir film izleyerek değerlendirmek isterseniz Netflix'in orijinal yapımlarından biri olan Kore filmi "Forgotten" ı önerebilirim.Kategorisi : Gizem/Dram diyebiliriz baş rolde harika oyunculuğu ve tatlılığı ile en son Moon Lovers dizisinden gördüğümüz , Kang Ha-neul Oppa var.Çok fazla spoiler olabileceği için konusundan çok fazla bahsedemiyorum ama ben beğendim ve izlemenizi tavsiye ediyorum :)
14 Haziran 2018 Perşembe
Japon Dizisi - Kakegurui
Herkese merhabalar efenim ...
Malum yarın bayram o yüzden bayramımız da büyüklerimizi ziyaret etmek ve el öpmek için Amasya'ya geldik 12 saat gibi bir araba yolculuğundan sonra bugün anca daha kendimize gelebildik.Ayrıca sülale de ki tek erkek kuzenimizin de sünnet düğünü var bayram bitince onun içinde hazırlıklar olucak gelince de Marmaris'e tatiline gidicez.Planlar şimdilik böyle bakalım ..
Kişisel raporlardan sonra gelelim günün dizi postuna.Netflix'te daha önce söylediğim gibi Japon dizileri de var.Onlardan biri de daha önce animesi olan bir dizi Kakegurui.Konu bakımından biraz Liar Game benziyor diyebiliriz ama onun daha çok kumar versiyonu.Zenginlerin gittiği özel bir lise de popülerlik notlar ya da varlıkla değil de kumar becerisiyle ölçülmektedir.Okul kaybedenler ve kazananlar olarak 2^ye ayrılmaktadır.Kaybedenlere kazananların kölesi oluyor.Kumar bağımlısı ve çokta zeki bir kız okula transfer olur ve bu düzeni yıkmaya çalışır ama yıkabilmesi için öncelikle kazananların hepsini yenmek zorunda ve öğrenci konseyinin başına geçmelidir.
Malum yarın bayram o yüzden bayramımız da büyüklerimizi ziyaret etmek ve el öpmek için Amasya'ya geldik 12 saat gibi bir araba yolculuğundan sonra bugün anca daha kendimize gelebildik.Ayrıca sülale de ki tek erkek kuzenimizin de sünnet düğünü var bayram bitince onun içinde hazırlıklar olucak gelince de Marmaris'e tatiline gidicez.Planlar şimdilik böyle bakalım ..
Kişisel raporlardan sonra gelelim günün dizi postuna.Netflix'te daha önce söylediğim gibi Japon dizileri de var.Onlardan biri de daha önce animesi olan bir dizi Kakegurui.Konu bakımından biraz Liar Game benziyor diyebiliriz ama onun daha çok kumar versiyonu.Zenginlerin gittiği özel bir lise de popülerlik notlar ya da varlıkla değil de kumar becerisiyle ölçülmektedir.Okul kaybedenler ve kazananlar olarak 2^ye ayrılmaktadır.Kaybedenlere kazananların kölesi oluyor.Kumar bağımlısı ve çokta zeki bir kız okula transfer olur ve bu düzeni yıkmaya çalışır ama yıkabilmesi için öncelikle kazananların hepsini yenmek zorunda ve öğrenci konseyinin başına geçmelidir.
12 Haziran 2018 Salı
Bilim Kurgu Filmi - Anon
Herkese merhabalar efenim ...
Bilim kurgu severleri bi tık buraya alabilir miyim ? Çünkü Netflix bizim için güzel bir film yapmış.Aslında buna benzer bi teknolojinin olduğu bir bölüm izlemiştim Black Mirror da ama tabi bu bir film ve daha macera,aksiyonlu hali olmuş tabi daha ayrıntılı bir dünya.En sevdiğim kadın oyunculardan biri olan Amanda Seyfried'in başrol de olması da filmin bonusu bence :)
Teknolojinin çok geliştiği bu dönemde insanların gözlerine bir chip takılır. Bu chip sayesinde gördükleri her şey kayıt altına alınır. Doğal olarak herhangi bir mahremiyetin bulunmadığı dünyada, suç oranları neredeyse sıfırlanır. Ancak bu dönemde ortaya çıkan bir kadın seri katil, arka arkaya korkunç cinayetler işler. Tüm bu teknolojiye rağmen, kadının adına dahi ulaşamazlar. Çünkü katil tüm kayıtları silmektedir. İşte bu şartlar altında dedektif Sal Frieland, en kısa zamanda katile ulaşmayı amaçlar. Zira bir sonraki hedef kendisidir...
Bilim kurgu severleri bi tık buraya alabilir miyim ? Çünkü Netflix bizim için güzel bir film yapmış.Aslında buna benzer bi teknolojinin olduğu bir bölüm izlemiştim Black Mirror da ama tabi bu bir film ve daha macera,aksiyonlu hali olmuş tabi daha ayrıntılı bir dünya.En sevdiğim kadın oyunculardan biri olan Amanda Seyfried'in başrol de olması da filmin bonusu bence :)
Teknolojinin çok geliştiği bu dönemde insanların gözlerine bir chip takılır. Bu chip sayesinde gördükleri her şey kayıt altına alınır. Doğal olarak herhangi bir mahremiyetin bulunmadığı dünyada, suç oranları neredeyse sıfırlanır. Ancak bu dönemde ortaya çıkan bir kadın seri katil, arka arkaya korkunç cinayetler işler. Tüm bu teknolojiye rağmen, kadının adına dahi ulaşamazlar. Çünkü katil tüm kayıtları silmektedir. İşte bu şartlar altında dedektif Sal Frieland, en kısa zamanda katile ulaşmayı amaçlar. Zira bir sonraki hedef kendisidir...
11 Haziran 2018 Pazartesi
Japon Dizisi - Re:Mind
Herkese merhabalar efenim ...
Daha önce Netflix'te Kore dizileri olduğundan bahsetmiştim ama bir de Japon diziler var ! Hem de ailece en sevdiğimiz tür olan toplanmalı dizilerden :) Bir grup liseli genç kız kaçırılır ve uyandıklarında kendilerini bir yemek masasının etrafında bulurlar.Ayrıca ayakları dahi bir şeyin içine kitlenmiş olduğu için ayağa dahi kalkamamaktadırlar birileri onları bir şeyleri hatırlaması ve buradan kurtulmaları için oda da ipuçları bırakmışlardır.Finali biraz tat vermese ve soru işaretleri bıraksa da bence bu tarz dizileri izlemesi çok güzel :)
Daha önce Netflix'te Kore dizileri olduğundan bahsetmiştim ama bir de Japon diziler var ! Hem de ailece en sevdiğimiz tür olan toplanmalı dizilerden :) Bir grup liseli genç kız kaçırılır ve uyandıklarında kendilerini bir yemek masasının etrafında bulurlar.Ayrıca ayakları dahi bir şeyin içine kitlenmiş olduğu için ayağa dahi kalkamamaktadırlar birileri onları bir şeyleri hatırlaması ve buradan kurtulmaları için oda da ipuçları bırakmışlardır.Finali biraz tat vermese ve soru işaretleri bıraksa da bence bu tarz dizileri izlemesi çok güzel :)
10 Haziran 2018 Pazar
Kore Dizisi - Pretty Sister Who Buys Me Food
Herkese merhabalar efenim ...
Bir Kore dizisi ile daha devam ediyoruz.Kategorisi Dram/Romantik diyebiliriz.Hatta Romantizmin dibi aslında daha çok noona romantizmi ama kadın çok genç göründüğü için sanki çocuktan büyükmüş gibi hiç hissettirmedi dizi boyunca.Dizi tamamen romantik sahnelerden ve ikilinin arasındaki aşktan,zorluklardan ibaret o yüzden biraz durağan bir yapısı var diyebiliriz o yüzden sonunu biraz zor getirdim.Hatta senariste sonunu zor getirmiş ola ki sonlara doğru baya baya saçmalamaya başlamıştı.
Konusu:
Dizi, 30’lu yaşlarındaki bir kadının (Son Ye-Jin) en yakın arkadaşının erkek kardeşine (Jung Hae-In) âşık olmasını konu almaktadır.
Karakterleri:
Son Ye-Jin dizide 30’lu yaşlardaki Yoon Jin-A karakterini canlandırmaktadır. Bir kahve şirketinde müdür olarak çalışmaktadır. "Her şey iyi olduğu sürece iyi bir hayat yaşarsın." sloganını benimsemiş birisidir ve hayatında da her şey iyidir. Ancak tüm bunlara rağmen içinde bir boşluk hissetmektedir. Bir gün, en yakın arkadaşı Seo Kyung-Sun’un küçük erkek kardeşi Seo Joon-Hee (Jung Hae-In) çalışmak için gittiği yurt dışından Güney Kore’ye geri döner. Çocuksu ve olgunlaşamamış biri olarak hatırladığı Seo Joon-Hee artık farklı biri olarak görünmektedir.
Jung Hae-In dizide bilgisayar oyunları enstitüsünde karakter tasarımcısı olarak çalışan Seo Joon-Hee karakterini canlandırmaktadır. 3 yıl boyunca alanında yurt dışında çalıştıktan sonra Güney Kore’ye döner. Yurt dışındaki özgür hayata alışan Joon-Hee başlarda dönmüş olduğuna sevinmez. Ancak bir gün ablasının arkadaşı Yoon Jin-A (Son Ye-Jin) ile karşılaştıktan sonra bu konudaki düşüncelerinin hepsi değişir. Ona karşı olan ilgisini açıkça belli etmekten korkmasına rağmen gözlerini ondan alamaz.
Bir Kore dizisi ile daha devam ediyoruz.Kategorisi Dram/Romantik diyebiliriz.Hatta Romantizmin dibi aslında daha çok noona romantizmi ama kadın çok genç göründüğü için sanki çocuktan büyükmüş gibi hiç hissettirmedi dizi boyunca.Dizi tamamen romantik sahnelerden ve ikilinin arasındaki aşktan,zorluklardan ibaret o yüzden biraz durağan bir yapısı var diyebiliriz o yüzden sonunu biraz zor getirdim.Hatta senariste sonunu zor getirmiş ola ki sonlara doğru baya baya saçmalamaya başlamıştı.
Konusu:
Dizi, 30’lu yaşlarındaki bir kadının (Son Ye-Jin) en yakın arkadaşının erkek kardeşine (Jung Hae-In) âşık olmasını konu almaktadır.
Karakterleri:
Son Ye-Jin dizide 30’lu yaşlardaki Yoon Jin-A karakterini canlandırmaktadır. Bir kahve şirketinde müdür olarak çalışmaktadır. "Her şey iyi olduğu sürece iyi bir hayat yaşarsın." sloganını benimsemiş birisidir ve hayatında da her şey iyidir. Ancak tüm bunlara rağmen içinde bir boşluk hissetmektedir. Bir gün, en yakın arkadaşı Seo Kyung-Sun’un küçük erkek kardeşi Seo Joon-Hee (Jung Hae-In) çalışmak için gittiği yurt dışından Güney Kore’ye geri döner. Çocuksu ve olgunlaşamamış biri olarak hatırladığı Seo Joon-Hee artık farklı biri olarak görünmektedir.
Jung Hae-In dizide bilgisayar oyunları enstitüsünde karakter tasarımcısı olarak çalışan Seo Joon-Hee karakterini canlandırmaktadır. 3 yıl boyunca alanında yurt dışında çalıştıktan sonra Güney Kore’ye döner. Yurt dışındaki özgür hayata alışan Joon-Hee başlarda dönmüş olduğuna sevinmez. Ancak bir gün ablasının arkadaşı Yoon Jin-A (Son Ye-Jin) ile karşılaştıktan sonra bu konudaki düşüncelerinin hepsi değişir. Ona karşı olan ilgisini açıkça belli etmekten korkmasına rağmen gözlerini ondan alamaz.
9 Haziran 2018 Cumartesi
İnternet Dizisi - Şahsiyet
Herkese merhabalar efenim ...
Dip dizisinden sonra Şahsiyet dizisinin de dün son 3 bölümü yayınlandı ve bu dizi de "Kaliteli Türk Dizileri" kategorisinde yerini almaya başardı.Yönetmen Onur Saylak ve senaryo Hakan Günday olunca ortaya elbette çok kaliteli bir yapım çıkması kaçınılmazdı.Başrolde Haluk Bilginer gibi bir usta oyuncu da olunca her bölüm tadından yenmedi elbette daha fazla uzasaydı bence de sakız gibi olur ve çok saçmalamaya seyirciyi sıkmaya başlardı Dip gibi apart topar üzerinde çalışılmamış bir finali olmadı tam da tadında,kalitesinde ve insanın içini ferahlatan ve akıllarda soru işareti bırakmayan bir final yaptılar.
Dizi aslında daha çok gerçek amacını yani anlatmak istediği mesajı son bölümde ve son sahnede verdi."Sen kanunla adaleti karıştırmışsın kızım" diyerek.Hele de Türkiye 'de ! Kanun yok adalet hiç yok be kardeşim ! Nerden baksan haklılar zaten işledikleri olay tam da bugünün gerçeklerini anlatan şeyler tabi üstü yıllar yılı kapatılıyor,susturuluyor,rüşvet veriliyor.Tabi devlet adaleti sağlayamayınca insanlar bir kaos yaratarak kendi düzenlerini ve adaletlerini yaratmaya çalışıyorlar.Bu dizi de bu kaosun adı da : Seri katil olmak !
Dip dizisinden sonra Şahsiyet dizisinin de dün son 3 bölümü yayınlandı ve bu dizi de "Kaliteli Türk Dizileri" kategorisinde yerini almaya başardı.Yönetmen Onur Saylak ve senaryo Hakan Günday olunca ortaya elbette çok kaliteli bir yapım çıkması kaçınılmazdı.Başrolde Haluk Bilginer gibi bir usta oyuncu da olunca her bölüm tadından yenmedi elbette daha fazla uzasaydı bence de sakız gibi olur ve çok saçmalamaya seyirciyi sıkmaya başlardı Dip gibi apart topar üzerinde çalışılmamış bir finali olmadı tam da tadında,kalitesinde ve insanın içini ferahlatan ve akıllarda soru işareti bırakmayan bir final yaptılar.
Dizi aslında daha çok gerçek amacını yani anlatmak istediği mesajı son bölümde ve son sahnede verdi."Sen kanunla adaleti karıştırmışsın kızım" diyerek.Hele de Türkiye 'de ! Kanun yok adalet hiç yok be kardeşim ! Nerden baksan haklılar zaten işledikleri olay tam da bugünün gerçeklerini anlatan şeyler tabi üstü yıllar yılı kapatılıyor,susturuluyor,rüşvet veriliyor.Tabi devlet adaleti sağlayamayınca insanlar bir kaos yaratarak kendi düzenlerini ve adaletlerini yaratmaya çalışıyorlar.Bu dizi de bu kaosun adı da : Seri katil olmak !
8 Haziran 2018 Cuma
Korku Filmi - Quarantine
Herkese merhabalar efenim ...
Değişik bir korku filmi ile karşınızdayım.Filmi değişik yapan şey 1 kameradan o da muhabir kamerasından bir salgın hastalığın ortasında kalan bir grup insanın yaşam mücadelesini anlatması.Bir kadın muhabir ve kameracısı itfaiyecilerin hayatlarını anlatan bir belgesel çekerlerken bir apartmana girerler ve bu apartmanda ki insanlarda bir tür salgın hastalık vardır bu hastalığa yakalanan kişiler adeta bir hayvana dönmektedir tabi siz buna zombi de diyebilirsiniz.
Değişik bir korku filmi ile karşınızdayım.Filmi değişik yapan şey 1 kameradan o da muhabir kamerasından bir salgın hastalığın ortasında kalan bir grup insanın yaşam mücadelesini anlatması.Bir kadın muhabir ve kameracısı itfaiyecilerin hayatlarını anlatan bir belgesel çekerlerken bir apartmana girerler ve bu apartmanda ki insanlarda bir tür salgın hastalık vardır bu hastalığa yakalanan kişiler adeta bir hayvana dönmektedir tabi siz buna zombi de diyebilirsiniz.
7 Haziran 2018 Perşembe
Aksiyon Filmi - Tomb Raider
Herkese merhabalar efenim ...
Tomb Raider deyince tabi ki gözler Jolie arıyor ama Vikander'da bence rolün üstesinde gelmeyi başarmış hatta belki bazı fanlar beni taşlayacak ama bence bu role Jolie daha seksi ve kadınsı kalıyordu video oyununa daha yakın bir karakter olan Vikander görünüşü itibariyle de bence daha erkeksi ve savaşçı tipli bu yüzden rol üzerinde daha iyi durmuş diye düşünüyorum.Film 2013'te çıkan oyundan esinlenerek yapılmış ama oyunu oynayan biri olarak söyleyebilirim ki oyunun hikayesi ile filmin hikayesi biraz farklı aynı tema üzerinde yoğunlaşılmış ama olaylar daha farklı yansıtılmış elbette oyun ve film farkı diyebiliriz buna.Ama en sevdiğim serinin oyunlarıyla bağdaşacak şekilde yeniden başlamasına çok sevindim umarım devamını görebiliriz :)
Lara Croft'un babasının ölümünün üzerinden 7 yıl geçmiştir. Lara babasını öldüğünü kabullenemediği gibi, mirasını da reddetmek zorunda kalmıştır. Bisiliklet kuryeliği yapan Lara Croft, babasının 7 yıl önce gittiği yeri öğrenir. Babasının hala hayatta olabilceğini düşünürek, Japonya kıyılarında kimsenin bilmediği bu ıssız adaya gitmeye karar verir. Oraya inanılmaz şeylerle karşılaşacaktır...
Tomb Raider deyince tabi ki gözler Jolie arıyor ama Vikander'da bence rolün üstesinde gelmeyi başarmış hatta belki bazı fanlar beni taşlayacak ama bence bu role Jolie daha seksi ve kadınsı kalıyordu video oyununa daha yakın bir karakter olan Vikander görünüşü itibariyle de bence daha erkeksi ve savaşçı tipli bu yüzden rol üzerinde daha iyi durmuş diye düşünüyorum.Film 2013'te çıkan oyundan esinlenerek yapılmış ama oyunu oynayan biri olarak söyleyebilirim ki oyunun hikayesi ile filmin hikayesi biraz farklı aynı tema üzerinde yoğunlaşılmış ama olaylar daha farklı yansıtılmış elbette oyun ve film farkı diyebiliriz buna.Ama en sevdiğim serinin oyunlarıyla bağdaşacak şekilde yeniden başlamasına çok sevindim umarım devamını görebiliriz :)
Lara Croft'un babasının ölümünün üzerinden 7 yıl geçmiştir. Lara babasını öldüğünü kabullenemediği gibi, mirasını da reddetmek zorunda kalmıştır. Bisiliklet kuryeliği yapan Lara Croft, babasının 7 yıl önce gittiği yeri öğrenir. Babasının hala hayatta olabilceğini düşünürek, Japonya kıyılarında kimsenin bilmediği bu ıssız adaya gitmeye karar verir. Oraya inanılmaz şeylerle karşılaşacaktır...
6 Haziran 2018 Çarşamba
Amerikan Dizisi - Riverdale
Herkese merhabalar efenim ...
Bir yandan Kore dizilerine devam ederken bir yandan da Amerikan dizilerini izlemeye devam ediyorum.Bir gençlik/gizem dizisinden bahsedeceğim bugün sizlere dizi postumuzda.Bir çizgi romandan uyarlanmış olan bir dizi tabi konu ya da içerik olarak çizgi romanla ne kadar bağdaştığını bilemiyorum ama karakterlerin seçimi oldukça başarılı buldum ben çizimlere göre.Dizinin sadece 1.sezonu var 2.sezonu gelir mi bilmiyorum tabi ben de izlemeye devam eder miyim onu da bilmiyorum çünkü son bölümünde bütün sırlar açıklandı ve bir çok şey çözüme ve açığa kavuştu gençlik dizilerinde elbette devam ettirecek daha çok konu bulurlar :)
Konusu : Riverdale konusu incelendiğinde olaylar küçük ama son derece ilginç bir kasabada geçmektedir. Sakin ve her şeyin sıradan göründüğü bu kasabaya özellikle dışarıdan gelenler farklı duygulara kapılmaktadır. Sürrealist bir grup gencin yaşadığı kasabada her şey oldukça şirin bir görüntüdedir. Ancak bu kasabada son derece karanlık ve gizemli olaylar yaşanmaktadır. Özellikle lise öğrencisi Jason Blossom’un nehirde boğulması ve cesedinin bulunamaması dikkatleri bu kasabaya toplamıştır. Yine de hayat sanki normal akışında devam etmektedir. Ancak bu durum kasabanın dışarıya verdiği görüntüyü yansıtmaktadır.Yeni okul yılı başlamak üzereyken Veronica Lodge, New York’tan Riverdale kasabasına gelir. Veronica, annesi ve babasının karıştığı bir skandal yüzünden psikolojisi alt-üst olmuş şekilde bu kasabaya gelmiştir. Veronica burada popüler bir futbol oyuncusu olan ve müziğe ilgi duyan Archie ve mütevazi tavırlarıyla dikkat çeken Betty ile arkadaşlık kurar. Jughead’da bu fruba katılan son isim olacaktır. Bu grup bir araya geldikten sonra özellikle Jason Blossom’un ortadan kaybolmasını araştıracaktır. Araştırma yaptıkça birbirinden gizemli olaylar ortaya çıkacaktır. Yine de bu grubun geri adım atmaya niyeti yoktur.
Karakterler :
Arcibald "Archie" Andrews : Başrolde ki karakter aslında hatta çizgi romanın da adı "Archie" ama bence en kötü ve en sevmediğim karakter.Dizi de bu çocuğu resmen pisliğin teki olarak gösterdiler sonradan benim sevdiğim çocuğu seyirci de çok sevmiş ola ki bu karakterin önüne geçti.
Elizabeth "Beth" Cooper : Baş roldeki "masum sarışın kız " konseptli karakterimiz.Tabi çizgi romandan uyarlandığı için bütün karakterler tam bir "tip" niteliği taşıyor.Sarışın,pembe giyinen,masum,iyi kalpli özellikleri var.Ama içinde gizemli bir kötü güç barındıran için için tehlikeli bir karakter.
Veronica "Ronnie" Lodge : Dizi boyunca bir iyi bir kötü olan okula yeni gelmiş latin güzeli.Tam iyi derken bir anda kötü bir şey yapıyor ofsayta düşüyor hayda en başa diyoruz değişik bir karakter açıkçası ben kendisini çokta sevemedim
Jughead Jones : Adama BAYILDIM ! Yanlış anlaşılmasın dizi de oynadığı karakter tam bir aşağılık kompleksi yaşayan bir adam baş rol olmaya aday bir karakter ama karakteri bence cidden çok gıcık ama çocuğun kendisi acayip tatlı resmen çocuk benim ideal tipime uyuyor. Cole Sprouse ayrıca çizgi roman yazarlığı da yapmış adamın bi sürrü çizgi romanı da var yerim seni ya :) Ayrıca gerçek hayatta da Lili (Beth karakteri) ile çıkıyor o yüzden ayrı bi mutlu oldum çünkü dizinin en başından beri bu çifti shipleye shipleye bir hal olduk kardeşimle :)
Cherly Blossom : Beyaz tenli ve kızıl saçın uyumu diye bir şey var ! Kız gerçekten çok güzel ki bence dizi de ki en güzel karakterde bu kız ama aynı zamanda en kötü karakterde bu kız.
Josie McCoy :Bu kız bence dizi de cidden çok gereksiz sırf çizgi romanda var diye kızı da ekleme gereği duymuşlar resmen ve olaylarla bir ilgi var ne karakterlere yakınlık açısından bir ilgisi var :/
Bir yandan Kore dizilerine devam ederken bir yandan da Amerikan dizilerini izlemeye devam ediyorum.Bir gençlik/gizem dizisinden bahsedeceğim bugün sizlere dizi postumuzda.Bir çizgi romandan uyarlanmış olan bir dizi tabi konu ya da içerik olarak çizgi romanla ne kadar bağdaştığını bilemiyorum ama karakterlerin seçimi oldukça başarılı buldum ben çizimlere göre.Dizinin sadece 1.sezonu var 2.sezonu gelir mi bilmiyorum tabi ben de izlemeye devam eder miyim onu da bilmiyorum çünkü son bölümünde bütün sırlar açıklandı ve bir çok şey çözüme ve açığa kavuştu gençlik dizilerinde elbette devam ettirecek daha çok konu bulurlar :)
Konusu : Riverdale konusu incelendiğinde olaylar küçük ama son derece ilginç bir kasabada geçmektedir. Sakin ve her şeyin sıradan göründüğü bu kasabaya özellikle dışarıdan gelenler farklı duygulara kapılmaktadır. Sürrealist bir grup gencin yaşadığı kasabada her şey oldukça şirin bir görüntüdedir. Ancak bu kasabada son derece karanlık ve gizemli olaylar yaşanmaktadır. Özellikle lise öğrencisi Jason Blossom’un nehirde boğulması ve cesedinin bulunamaması dikkatleri bu kasabaya toplamıştır. Yine de hayat sanki normal akışında devam etmektedir. Ancak bu durum kasabanın dışarıya verdiği görüntüyü yansıtmaktadır.Yeni okul yılı başlamak üzereyken Veronica Lodge, New York’tan Riverdale kasabasına gelir. Veronica, annesi ve babasının karıştığı bir skandal yüzünden psikolojisi alt-üst olmuş şekilde bu kasabaya gelmiştir. Veronica burada popüler bir futbol oyuncusu olan ve müziğe ilgi duyan Archie ve mütevazi tavırlarıyla dikkat çeken Betty ile arkadaşlık kurar. Jughead’da bu fruba katılan son isim olacaktır. Bu grup bir araya geldikten sonra özellikle Jason Blossom’un ortadan kaybolmasını araştıracaktır. Araştırma yaptıkça birbirinden gizemli olaylar ortaya çıkacaktır. Yine de bu grubun geri adım atmaya niyeti yoktur.
Karakterler :
Arcibald "Archie" Andrews : Başrolde ki karakter aslında hatta çizgi romanın da adı "Archie" ama bence en kötü ve en sevmediğim karakter.Dizi de bu çocuğu resmen pisliğin teki olarak gösterdiler sonradan benim sevdiğim çocuğu seyirci de çok sevmiş ola ki bu karakterin önüne geçti.
Elizabeth "Beth" Cooper : Baş roldeki "masum sarışın kız " konseptli karakterimiz.Tabi çizgi romandan uyarlandığı için bütün karakterler tam bir "tip" niteliği taşıyor.Sarışın,pembe giyinen,masum,iyi kalpli özellikleri var.Ama içinde gizemli bir kötü güç barındıran için için tehlikeli bir karakter.
Veronica "Ronnie" Lodge : Dizi boyunca bir iyi bir kötü olan okula yeni gelmiş latin güzeli.Tam iyi derken bir anda kötü bir şey yapıyor ofsayta düşüyor hayda en başa diyoruz değişik bir karakter açıkçası ben kendisini çokta sevemedim
Jughead Jones : Adama BAYILDIM ! Yanlış anlaşılmasın dizi de oynadığı karakter tam bir aşağılık kompleksi yaşayan bir adam baş rol olmaya aday bir karakter ama karakteri bence cidden çok gıcık ama çocuğun kendisi acayip tatlı resmen çocuk benim ideal tipime uyuyor. Cole Sprouse ayrıca çizgi roman yazarlığı da yapmış adamın bi sürrü çizgi romanı da var yerim seni ya :) Ayrıca gerçek hayatta da Lili (Beth karakteri) ile çıkıyor o yüzden ayrı bi mutlu oldum çünkü dizinin en başından beri bu çifti shipleye shipleye bir hal olduk kardeşimle :)
Cherly Blossom : Beyaz tenli ve kızıl saçın uyumu diye bir şey var ! Kız gerçekten çok güzel ki bence dizi de ki en güzel karakterde bu kız ama aynı zamanda en kötü karakterde bu kız.
Josie McCoy :Bu kız bence dizi de cidden çok gereksiz sırf çizgi romanda var diye kızı da ekleme gereği duymuşlar resmen ve olaylarla bir ilgi var ne karakterlere yakınlık açısından bir ilgisi var :/
5 Haziran 2018 Salı
Aksiyon Filmi - Atomic Blonde
Herkese merhabalar efenim ...
Bu filmi izlemek çok çok önceden kafamda vardı ama izlemek daha yeni kısmet oldu.Bu tarz rollere giden bir kadın oyuncu varsa o da kesinlikle : Charlize Theron. Uzun boyu,harika fiziği,soğuk duruşu ve sportif tavırları ile tabi ki ajan rolüne çok yakışmış ama filmi C.Theron kadar beğendiğimi söyleyemeyeceğim maalesef.Soğuk Savaş dönemi filmi olmasına rağmen o dönemin yansımalarını ben hiç alamadım maalesef resmen günümüz gibiydi dekorlar,sahneler,giysiler 89 yılından bahsediyoruz oysa ! Biraz daha gerçekçi kılınmalıydı bence bilemedim.Film hakkında sevmediğim diğer şeyse sanırım olayların işleniş şekli ve sonuydu kim kiminle kim ne yapmış kim kime karşı kim hain ne oluyor pek anlamadım bence sonunu çok fazla karıştırmışlar illa seyirciyi ters köşe yapmaya çalışacağız diye :/ Filmde C.Theron'dan sonra sevdiğim 2.şey ise tabi ki :James Mcavoy ! Split filminden sonra adamın oyunculuğuna çok ayrı bir hayranlığım var ayrıca bu tarz ajan filmlerin de onu daha önce görmüştük.
MI6 ajanı Lorraine Broughton'un görevi Berlin şehrinde daha önce öldürülen bir ajanın neler yaşadığını ve sorumlularını bulmak için yola çıkacaktır. 1989 yılının kasım ayıdır ve Berlin duvarı henüz yıkılmamış yıkılmak üzeredir. Eline öldürülen ajana ait bir liste geçecektir. Bu listede çifte ajanların isimleri yazmaktadır her iki ülkelere de çalışan gizli ajanlar. Bir anda karmaşık olayların içinde kendini bulan ajan aslında olayların görüldüğü gibi olmadığını anlayacaktır.
Bu filmi izlemek çok çok önceden kafamda vardı ama izlemek daha yeni kısmet oldu.Bu tarz rollere giden bir kadın oyuncu varsa o da kesinlikle : Charlize Theron. Uzun boyu,harika fiziği,soğuk duruşu ve sportif tavırları ile tabi ki ajan rolüne çok yakışmış ama filmi C.Theron kadar beğendiğimi söyleyemeyeceğim maalesef.Soğuk Savaş dönemi filmi olmasına rağmen o dönemin yansımalarını ben hiç alamadım maalesef resmen günümüz gibiydi dekorlar,sahneler,giysiler 89 yılından bahsediyoruz oysa ! Biraz daha gerçekçi kılınmalıydı bence bilemedim.Film hakkında sevmediğim diğer şeyse sanırım olayların işleniş şekli ve sonuydu kim kiminle kim ne yapmış kim kime karşı kim hain ne oluyor pek anlamadım bence sonunu çok fazla karıştırmışlar illa seyirciyi ters köşe yapmaya çalışacağız diye :/ Filmde C.Theron'dan sonra sevdiğim 2.şey ise tabi ki :James Mcavoy ! Split filminden sonra adamın oyunculuğuna çok ayrı bir hayranlığım var ayrıca bu tarz ajan filmlerin de onu daha önce görmüştük.
MI6 ajanı Lorraine Broughton'un görevi Berlin şehrinde daha önce öldürülen bir ajanın neler yaşadığını ve sorumlularını bulmak için yola çıkacaktır. 1989 yılının kasım ayıdır ve Berlin duvarı henüz yıkılmamış yıkılmak üzeredir. Eline öldürülen ajana ait bir liste geçecektir. Bu listede çifte ajanların isimleri yazmaktadır her iki ülkelere de çalışan gizli ajanlar. Bir anda karmaşık olayların içinde kendini bulan ajan aslında olayların görüldüğü gibi olmadığını anlayacaktır.
4 Haziran 2018 Pazartesi
Mini Kore Dizi - My Runaway
Herkese merhabalar efenim ...
Netflix'de Kore dizileri de var bunu biliyor muydunuz ? Ben genelde bir çoğunu zaten izlemiş olduğum için o kategoriye pek bakmıyordum ama annem bakıyordu o yüzden bende o izlerken bu diziye denk geldim.Oyuncuların hiç birini tanımıyorum ayrıca Mini bir Fantastik/Romantik-Komedi dizi.Konusu aslında oldukça tanıdık : Bir kadın bir adamın ruhları yer değiştirir.Kızımız manken olmak istemektedir ve yarışmada elenir baş roldeki erkeğimiz ise bir top modeldir ve yarışmanın jürilerinden biridir.Zaman geçirmek için izlenecek çerezlik bir dizi :)
Netflix'de Kore dizileri de var bunu biliyor muydunuz ? Ben genelde bir çoğunu zaten izlemiş olduğum için o kategoriye pek bakmıyordum ama annem bakıyordu o yüzden bende o izlerken bu diziye denk geldim.Oyuncuların hiç birini tanımıyorum ayrıca Mini bir Fantastik/Romantik-Komedi dizi.Konusu aslında oldukça tanıdık : Bir kadın bir adamın ruhları yer değiştirir.Kızımız manken olmak istemektedir ve yarışmada elenir baş roldeki erkeğimiz ise bir top modeldir ve yarışmanın jürilerinden biridir.Zaman geçirmek için izlenecek çerezlik bir dizi :)
3 Haziran 2018 Pazar
Aksiyon Film - Part Time Spy
Herkese merhabalar efenim ...
Kore filmlerinden devam edelim ama yine tarzımızı değiştirelim ve Aksiyon olarak yönümüzü çevirelim. Baş rolde iki kadın ajan var ! Bundan iyisi Şam da kayısı ? Ayrıca bolca Komedi unsuru da var filmde çünkü baş roldeki ajanımız Part Time Ajan :D O nasıl oluyor ? Şöyle oluyor ki karakterimiz hep part time işlerde çalışan bir işsizdir ve sürekli işten işe geçmektedir son işinden de kovulur ama çalıştığı yerin patronu devlet tarafından yürütülmeyen bir şeyi araştırır ve devletten önce bulmak ister bu yüzden de kızı part time ajan yapar.Gerçek bir ajanda aynı kötü adamın peşinden gidince bu ikili beraber çalışmaya başlar.Son film hakkında güzel bir şey daha kötü adamımız : Nam Goong Min Oppa ! Daha doğrusu Ajushhi çünkü kendisi tam tamına 41 yaşında ühüü ve yaşını daha yeni öğrendim taş gibi çok tatlı bir adam ya nasıl 41 yaşında olursun !!! Ayrıca şu ara yeni bir dizide ( Romantik-Komedi) başrol oynadığı için kendisine ayrı bir hastayım o yüzden bu filmde de karşıma yine kötü rolde çıkınca çok sevindim çünkü adamın tipi,konuşması,oyunculuğu kötü rollere mükemmel gidiyor ama Romantik-Komedi de izlemek çok zevkli :)
Kore filmlerinden devam edelim ama yine tarzımızı değiştirelim ve Aksiyon olarak yönümüzü çevirelim. Baş rolde iki kadın ajan var ! Bundan iyisi Şam da kayısı ? Ayrıca bolca Komedi unsuru da var filmde çünkü baş roldeki ajanımız Part Time Ajan :D O nasıl oluyor ? Şöyle oluyor ki karakterimiz hep part time işlerde çalışan bir işsizdir ve sürekli işten işe geçmektedir son işinden de kovulur ama çalıştığı yerin patronu devlet tarafından yürütülmeyen bir şeyi araştırır ve devletten önce bulmak ister bu yüzden de kızı part time ajan yapar.Gerçek bir ajanda aynı kötü adamın peşinden gidince bu ikili beraber çalışmaya başlar.Son film hakkında güzel bir şey daha kötü adamımız : Nam Goong Min Oppa ! Daha doğrusu Ajushhi çünkü kendisi tam tamına 41 yaşında ühüü ve yaşını daha yeni öğrendim taş gibi çok tatlı bir adam ya nasıl 41 yaşında olursun !!! Ayrıca şu ara yeni bir dizide ( Romantik-Komedi) başrol oynadığı için kendisine ayrı bir hastayım o yüzden bu filmde de karşıma yine kötü rolde çıkınca çok sevindim çünkü adamın tipi,konuşması,oyunculuğu kötü rollere mükemmel gidiyor ama Romantik-Komedi de izlemek çok zevkli :)
2 Haziran 2018 Cumartesi
Romantik Komedi Film - Like For Likes
Herkese merhabalar efenim ...
O zaman Kore filmlerine kaldığımız yerden devam ediyoruz ama bu sefer en sevdiğim alan olan Romantik-Komediye gidiyoruz. Yine çok sevdiğim Oppalarımdan biri olan Yoo Ah In var başrolde hatta sırf onun için bile izledim filmi diyebilirim ama çok basit bir Romantik-Komedi filmi olmuş açıkçası hiç beğenmedim 3 çiftin aralarındaki ilişkiyi anlatıyor ama öyle tam bir konu falanda yok yani seyirciyi çekebilecek o yüzden benim için biraz hayal kırıklığı oldu diyebilirim :/
O zaman Kore filmlerine kaldığımız yerden devam ediyoruz ama bu sefer en sevdiğim alan olan Romantik-Komediye gidiyoruz. Yine çok sevdiğim Oppalarımdan biri olan Yoo Ah In var başrolde hatta sırf onun için bile izledim filmi diyebilirim ama çok basit bir Romantik-Komedi filmi olmuş açıkçası hiç beğenmedim 3 çiftin aralarındaki ilişkiyi anlatıyor ama öyle tam bir konu falanda yok yani seyirciyi çekebilecek o yüzden benim için biraz hayal kırıklığı oldu diyebilirim :/
1 Haziran 2018 Cuma
Dram Film - A Man and A Woman
Herkese merhabalar efenim ...
Lay lay lom sana göre sevmeler,hopa şi na nay galiba sana göre sevilmeler ... Böyle miydi bu şarkı ? Emin olamadım neyse :) Konumuzla da çok bi alakası yok zaten.Yoksa var mı ? Kore filmlerinden devam ediyoruz.Yine canım ajusshim (böyle mi yazılıyordu bundan da emin olamadım ama neyse kafama göre takılıyorum ben ) Gong Yoo'nun bir filmi var.Film yine tabi ki de +18 ama diğer film kadar değil burada sevişme sahnelerini daha üstü kapalı daha olması gerektiği gibi tutmuşlar.En azından Gong Yoo'dan soğumuyorum.Konusu tabi ki aldatma ve sessizlik ...
Sang-Min (Jeon Do-Yeon) ve Ki-Hong çocuklarını Finlandiya’da bir oyun alanına bırakmış soğuk bir kış gününde karşılaşan bir adam ile bir kadındır. Çocuklarını takip etme kararı almışlardır ve fırtınadan dolayı bir mağaraya sığınırlar. Ertesi gün ayrılırlar. Birkaç ay sonra, Sang-Min iş yerinde Ki-Hong’u görür ve ikisi de evli olmasına rağmen aralarında bir bağ oluşur.
Lay lay lom sana göre sevmeler,hopa şi na nay galiba sana göre sevilmeler ... Böyle miydi bu şarkı ? Emin olamadım neyse :) Konumuzla da çok bi alakası yok zaten.Yoksa var mı ? Kore filmlerinden devam ediyoruz.Yine canım ajusshim (böyle mi yazılıyordu bundan da emin olamadım ama neyse kafama göre takılıyorum ben ) Gong Yoo'nun bir filmi var.Film yine tabi ki de +18 ama diğer film kadar değil burada sevişme sahnelerini daha üstü kapalı daha olması gerektiği gibi tutmuşlar.En azından Gong Yoo'dan soğumuyorum.Konusu tabi ki aldatma ve sessizlik ...
Sang-Min (Jeon Do-Yeon) ve Ki-Hong çocuklarını Finlandiya’da bir oyun alanına bırakmış soğuk bir kış gününde karşılaşan bir adam ile bir kadındır. Çocuklarını takip etme kararı almışlardır ve fırtınadan dolayı bir mağaraya sığınırlar. Ertesi gün ayrılırlar. Birkaç ay sonra, Sang-Min iş yerinde Ki-Hong’u görür ve ikisi de evli olmasına rağmen aralarında bir bağ oluşur.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Gerilim Filmi : The Substance
Herkese merhabalar efenim, Yılın en iyi korku filmlerinden biri olmaya aday olan feministik bir Body Horror olarak anılan ve artık sinefill...
-
Herkese merhabalar efenim ... Hep iyi Çin dizilerinden bahsedecek değilim ya bir tane de izlediğime bin pişman olduğum ama yine de yarı da...
-
Herkese merhabalar efenim, Şu sıralar sizlere dizi diyarında tee Asya'nın farklı farklı yerlerine sürüklüyorum biliyorum :) Bu sefer Ja...
-
Herkese merhabalar efenim, Biliyorsunuz ki bu yazımı ALES ve YÖKDİL,YDS'ye hazırlanarak geçiricem.ALES'de matematik beni yorarken a...