Herkese merhabalar efenim,
Sevgili meslektaşım ve en yakın arkadaşlarımdan biri olan Cerencimle kitap değiş tokuşu da yapmaya başladık artık.Ortak zevklerimizin olması beni ne kadar mutlu ediyor anlatamam sizlere :) Ahmet Ümit okumaya daha önce Agahta'nın Anahtarı öykü kitabı ile başlamıştım ve Ahmet Ümit okumaya yine yeni çıkan bir öykü kitabı ile devam ediyorum.Ahmet Ümit'in tüm kitapları sanırsam Başkomiser Nevzat üzerinden yol alıyor.Bu kitapta da Nevzat Komiser'in baş rolünde olduğu 3 tane cinayet davasıyla ilgileniyoruz anlatış tarzı ve olayların akışı bana nedense hep bir Behzat Ç bölümü izliyormuşum gibi geliyor.
İstanbul’da bir kanun adamı, sokaklarda bir suç bilgesi. Başkomser Nevzat, karmaşık cinayetleri çözerken insan ruhunun derinliklerinde gezinmeye devam ediyor...
Edebiyat bazen çok tehlikeli olabilir. Anna Karenina, Madam Bovary, Esmeralda ve daha birçok kadın roman kahramanı... Bu muhteşem kadınlara ulaşmaya çabalarken, önce doğru düşünme yeteneğini, sonra da yaşamını yitiren bir adam...
Kimsenin önemsemediği overlokçu bir kızın cinayeti bile önemli sırlar içerir. Katil ve maktul apaçık ortadaymış gibi görünse de hakikat çok derinlerde gizlenmiş olabilir. Ama ne kadar gizlenirse gizlensin, Başkomser Nevzat gibi vicdanlı polisler olduğu sürece karanlık aydınlanacak, adalet mutlaka yerini bulacaktır.
Aşk hiçbir zaman masum değildir. Petersburg’un soğuğundan, İstanbul’un sıcağına gelen bir Rus bilim insanı. İstihbarat servislerini birbirine düşürecek kadar gizemli bir kayboluş. Mutluluğu ararken kendini ölümün kıyısında bulan çaresiz bir âşık...
En zevkli anlar kanlı gerçeklere dönüşebilir…
Cinayetleri çözmek için sadece aklından ve deneyimlerinden değil, yaralı yüreğinden de güç alan Başkomser Nevzat, belki de en çok bu yüzden ayrılıyor benzerlerinden, belki de en çok bu yüzden seviliyor, okunuyor ve hatırlanıyor. Aşkımız Eski Bir Roman, onun bu zorlu serüveninde yepyeni bir halka...
... mesleğini doğru yapmak için cesaret yetmez, aynı anda kocaman bir yürek ister. Ama o yürek çelikten yapılmıyor. Bir süre sonra el bombası gibi gümlüyor. O yüreği zamansız gümletmeyelim Ali. Zalimleri sevındırmenın âlemi yok.
Her halta "Maydanoz" olan blog... Film,Dizi,Kitap,YouTube,Anime,Moda,Yemek,Gezi,Oyun,Eğitim,Makyaj,Alışveriş,Bakım,Tiyatro,Konser...
30 Kasım 2019 Cumartesi
28 Kasım 2019 Perşembe
Biyografik Film : Naim
Herkese merhabalar efenim,
Dün akşam sevdiceğimle birlikte bu filme gittik.Mustafa Uslu'nun bu tarz filmler yapmayı sevdiğini daha önce Ayla,Müslüm gibi yapımlarından biliyoruz.Müslüm'ü izlemek daha nasip olmadı bana ama Naim'i sinemada izleyebildim hem de bazı sahneler de ağlaya ağlaya :)
Gerçekten Naim Süleymanoğlu'nun gençliğine çok benzer birini bulmuşlar : Hayat Van Eck.Kendisi daha önce "Daha" filminde de oynamış (onu da daha izleyemedim).Yetkin Dikinciler,Ismail Hacıoglu,Bülent Alkış,Gürkan Uygun gibi isimler de Naim'in kadrosunda yer alıyordu.Cep Herkülü Naim'in çocukluğundan Seoul Olimpiyatlarında ki başarısına kadar 2.5 saatte izledik.Bazı sahneleri bana gereksiz uzun geldi ama sinematik estetiği sağlamak için bu kadar uzattıklarını düşünüyorum :)
Dün akşam sevdiceğimle birlikte bu filme gittik.Mustafa Uslu'nun bu tarz filmler yapmayı sevdiğini daha önce Ayla,Müslüm gibi yapımlarından biliyoruz.Müslüm'ü izlemek daha nasip olmadı bana ama Naim'i sinemada izleyebildim hem de bazı sahneler de ağlaya ağlaya :)
Gerçekten Naim Süleymanoğlu'nun gençliğine çok benzer birini bulmuşlar : Hayat Van Eck.Kendisi daha önce "Daha" filminde de oynamış (onu da daha izleyemedim).Yetkin Dikinciler,Ismail Hacıoglu,Bülent Alkış,Gürkan Uygun gibi isimler de Naim'in kadrosunda yer alıyordu.Cep Herkülü Naim'in çocukluğundan Seoul Olimpiyatlarında ki başarısına kadar 2.5 saatte izledik.Bazı sahneleri bana gereksiz uzun geldi ama sinematik estetiği sağlamak için bu kadar uzattıklarını düşünüyorum :)
Kitap - Yağmurla Gelen Mutluluk Amber L. Johnson
Herkese merhabalar efenim,
Pazartesi izin günümde kütüphaneye uğrayıp bu kitabı almıştım 2 günde okuyup bitirdim zaten okuması zevkli ve kolay bir kitaptı.Bu kitabı ilk çıktığı zamanlar çok fazla duymuş,kitap bloglarında karşılaşmıştım ama okumak nasip olmamıştı.Kitabın konusunun Asperger Sendromlu bir çocukla genç bir kızın aşkı olabileceğini hiç düşünmemiştim.Kitabın yazımı genç kızın gözünden olduğu için oldukça sade ve samimi bir şekilde yazılmış.
2014 Goodreads en iyi genç yetişkin kitabı adayı ...
Yağmurla Gelen Mutluluk, farklılıkların aslında ne kadar abartıldığını ve sevginin karşısında hiçbir şeyin duramayacağını bir kez daha gözler önüne seriyor...
Söz konusu aşksa, sıradan diye bir şey yoktur.Herkes Colton Neely'nin özel olduğunu düşünüyordu. Lilly Evans ise büyüleyici olduğunu...
Çocukluk arkadaşlarıyken bir kaza yüzünden yolları ayrılmıştı. Yıllar sonra buluştuklarında ise Lilly, Colton'ın ne kadar özel olduğunu ve onu daha fazla tanımak istediğini keşfedecekti. Ve Colton'ı tanıdıkça, ona daha çok bağlanacaktı.
Ancak Lilly, sevgisini kelimelerle ifade etmekte dahi zorlanan bu çocukla ilişkisini dilediği gibi yürütebilecek miydi?
"Bir gün oğlumun yaşamasını isteyeceğim türden bir aşk hikâyesi."
-Qwen Salsbury, Çoksatan The Plan kitabının yazarı-
(Tanıtım Bülteninden)
Pazartesi izin günümde kütüphaneye uğrayıp bu kitabı almıştım 2 günde okuyup bitirdim zaten okuması zevkli ve kolay bir kitaptı.Bu kitabı ilk çıktığı zamanlar çok fazla duymuş,kitap bloglarında karşılaşmıştım ama okumak nasip olmamıştı.Kitabın konusunun Asperger Sendromlu bir çocukla genç bir kızın aşkı olabileceğini hiç düşünmemiştim.Kitabın yazımı genç kızın gözünden olduğu için oldukça sade ve samimi bir şekilde yazılmış.
2014 Goodreads en iyi genç yetişkin kitabı adayı ...
Yağmurla Gelen Mutluluk, farklılıkların aslında ne kadar abartıldığını ve sevginin karşısında hiçbir şeyin duramayacağını bir kez daha gözler önüne seriyor...
Söz konusu aşksa, sıradan diye bir şey yoktur.Herkes Colton Neely'nin özel olduğunu düşünüyordu. Lilly Evans ise büyüleyici olduğunu...
Çocukluk arkadaşlarıyken bir kaza yüzünden yolları ayrılmıştı. Yıllar sonra buluştuklarında ise Lilly, Colton'ın ne kadar özel olduğunu ve onu daha fazla tanımak istediğini keşfedecekti. Ve Colton'ı tanıdıkça, ona daha çok bağlanacaktı.
Ancak Lilly, sevgisini kelimelerle ifade etmekte dahi zorlanan bu çocukla ilişkisini dilediği gibi yürütebilecek miydi?
"Bir gün oğlumun yaşamasını isteyeceğim türden bir aşk hikâyesi."
-Qwen Salsbury, Çoksatan The Plan kitabının yazarı-
(Tanıtım Bülteninden)
26 Kasım 2019 Salı
Gerilim Filmi : Ready Or Not
Herkese merhabalar efenim,
Bu tarz en sevdiğim tarz ! Baş rol kadınımız kendisini öldürmek isteyen insanların birbir üstesinden adet yıllarca o anı beklemişçesine geliyor ve o kişileri bir güzel pataklarken ben onu izlerken zevkten dört köşe oluyorum :) Sonu beklediğimden biraz daha farklı bitse de bence genel olarak bir mekanda geçen filmlerden hoşlananlar için izlemesi keyifli bir yapım oldu bu arada baş roldeki ablamızın Margot Robbieye benzerliğine diyecek bir şeyim yok ilk başta direk Margot SANDIM !
Grace severek evlendiği yeni eşiyle birlikte mutlu hayatına başlamıştır fakat kocasının ailesi biraz tuhaftır ve bu tuhaf aile tarafından bir akşam yemeğine davet edilirler. Grace, eşinin ailesine karşı olumlu düşüncelerle yaklaşmakta ve bu yemeğin birbirlerini daha iyi tanımaları için güzel olacağını düşünmektedir. Ancak, genç kadın başına geleceklerden habersizdir.
Bu tarz en sevdiğim tarz ! Baş rol kadınımız kendisini öldürmek isteyen insanların birbir üstesinden adet yıllarca o anı beklemişçesine geliyor ve o kişileri bir güzel pataklarken ben onu izlerken zevkten dört köşe oluyorum :) Sonu beklediğimden biraz daha farklı bitse de bence genel olarak bir mekanda geçen filmlerden hoşlananlar için izlemesi keyifli bir yapım oldu bu arada baş roldeki ablamızın Margot Robbieye benzerliğine diyecek bir şeyim yok ilk başta direk Margot SANDIM !
Grace severek evlendiği yeni eşiyle birlikte mutlu hayatına başlamıştır fakat kocasının ailesi biraz tuhaftır ve bu tuhaf aile tarafından bir akşam yemeğine davet edilirler. Grace, eşinin ailesine karşı olumlu düşüncelerle yaklaşmakta ve bu yemeğin birbirlerini daha iyi tanımaları için güzel olacağını düşünmektedir. Ancak, genç kadın başına geleceklerden habersizdir.
Kore Dizisi : Extraordinary You
Herkese merhabalar efenim,
Hayatımda biri yokken Kore dizilerinde ki aşklarla yetinir onlar aşk yaşadıkça benim kalbim hızlanırdı böylece bir kalbim olduğunun farkına varırdım."Kasım da aşk başkadır" demişler ne güzel de söylemişler.İzmir de yavaş yavaş kış geliyor,yağmur ve soğuk ... Ama benim kalbim günden güne daha çok ısınıyor şu sıralar ... Evet oldukça uzun bir süreden sonra hayatımda kalbimin var oldğunu hatırlatan birileri var.Onunla nereye kadar gider neler olur hayatımızda bilemiyorum ama tek bildiğim artık Romantik Kore dizilerinin bana şu hissettiklerimin yanında hiç bir şey hissettirmediği ... Bunun dışında hayatımda iş ve gelecek anlamında yeni adımlar attığım bir zamana da girmiş bulunuyorum.ASDEP alımları başladı ve ben de başvuru da bulunucam ayrıca bugün 2020 KPSS kitaplarım geldi eğer kendimde yavaş yavaş güç bulursam 3.kez KPSS sınavına da yavaştan hazırlanmayı düşünüyorum bir yandan da çalışıp paramı kazanıyorum elbette.Hem beyinsel hem de kalpsel olarak oldukça yoğunum anlayacağınız bu zamanlar sadece sizinle de paylaşmak istedim :)
Diziye gelicek olursak diziye ilk başladığımda oldukça hevesliydim çünkü beni oldukça sardı ilk başları ama ya sonradan gerçek hayatımda da bu duyguları çok yakından yeniden hissettiğim için bana yetmedi dizi ya da gerçekten saçma sapan hallere büründüğü için beni tatmin etmemeye başladı ama nihayet son bölümünü de dün izleyip bitirdim baştan sona olmasa da bence izlemesi keyifli dizilerden biri oldu benim için :)
Konusu:
Dizi, aslında bir webtoon karakteri olduklarını fark eden ve webtoonda onlar için yazılmış hikâyeye karşı çıkan bir grup öğrencinin etrafında dönmektedir. Dan-O (Kim Hye-Yoon), kendisinin aslında bir webtoon karakteri olduğunu öğrenir. Dahası ortalıkta bir dedikodu dolaşmaktadır; webtoondaki başkarakter o değildir ve yakın zamanda karakteri webtoondan çıkartılacaktır. Bunun üzerine, webtoon yazarı tarafından onun için yazılan bir aşkı değil, kendisi için gerçek aşkı bulup yaşamaya karar verir. Bir gün, kendisine âşık ama webtoonda adı dahi olmayan bir karakter (Rowoon) ile karşılaşır.
Karakterleri:
Kim Hye-Yoon dizide bir lise öğrencisi olan Eun Dan-O karakterini canlandırmaktadır. Prestijli bir lisede okumaktadır ve varlıklı bir aileye sahiptir. Kendinden emin ve oldukça cesur birisidir. Ancak, bir kalp hastalığı vardır. Bir gün, bir webtoon karakteri olduğunu ve webtoon yazarının onu yakında öldürerek hikâyeden çıkarmayı planladığını öğrenir.
Rowoon dizide Eun Dan-O’nun (Kim Hye-Yoon) sınıf arkadaşı ve Eun Dan-O’ya deli gibi âşık olan Ha-Roo karakterini canlandırmaktadır. Aslında webtoonda adı olmayan bir karakterdir ve 'Ha-Roo' ismini ona Dan-O vermiştir.
Lee Jae-Wook dizide Eun Dan-O’nun (Kim Hye-Yoon) nişanlısı olan Baek-Kyung karakterini canlandırmaktadır. Dan-O ondan çok hoşlanmaktadır. Ancak Dan-O’nun bu duyguları karşılıksızdır.
Hayatımda biri yokken Kore dizilerinde ki aşklarla yetinir onlar aşk yaşadıkça benim kalbim hızlanırdı böylece bir kalbim olduğunun farkına varırdım."Kasım da aşk başkadır" demişler ne güzel de söylemişler.İzmir de yavaş yavaş kış geliyor,yağmur ve soğuk ... Ama benim kalbim günden güne daha çok ısınıyor şu sıralar ... Evet oldukça uzun bir süreden sonra hayatımda kalbimin var oldğunu hatırlatan birileri var.Onunla nereye kadar gider neler olur hayatımızda bilemiyorum ama tek bildiğim artık Romantik Kore dizilerinin bana şu hissettiklerimin yanında hiç bir şey hissettirmediği ... Bunun dışında hayatımda iş ve gelecek anlamında yeni adımlar attığım bir zamana da girmiş bulunuyorum.ASDEP alımları başladı ve ben de başvuru da bulunucam ayrıca bugün 2020 KPSS kitaplarım geldi eğer kendimde yavaş yavaş güç bulursam 3.kez KPSS sınavına da yavaştan hazırlanmayı düşünüyorum bir yandan da çalışıp paramı kazanıyorum elbette.Hem beyinsel hem de kalpsel olarak oldukça yoğunum anlayacağınız bu zamanlar sadece sizinle de paylaşmak istedim :)
Diziye gelicek olursak diziye ilk başladığımda oldukça hevesliydim çünkü beni oldukça sardı ilk başları ama ya sonradan gerçek hayatımda da bu duyguları çok yakından yeniden hissettiğim için bana yetmedi dizi ya da gerçekten saçma sapan hallere büründüğü için beni tatmin etmemeye başladı ama nihayet son bölümünü de dün izleyip bitirdim baştan sona olmasa da bence izlemesi keyifli dizilerden biri oldu benim için :)
Konusu:
Dizi, aslında bir webtoon karakteri olduklarını fark eden ve webtoonda onlar için yazılmış hikâyeye karşı çıkan bir grup öğrencinin etrafında dönmektedir. Dan-O (Kim Hye-Yoon), kendisinin aslında bir webtoon karakteri olduğunu öğrenir. Dahası ortalıkta bir dedikodu dolaşmaktadır; webtoondaki başkarakter o değildir ve yakın zamanda karakteri webtoondan çıkartılacaktır. Bunun üzerine, webtoon yazarı tarafından onun için yazılan bir aşkı değil, kendisi için gerçek aşkı bulup yaşamaya karar verir. Bir gün, kendisine âşık ama webtoonda adı dahi olmayan bir karakter (Rowoon) ile karşılaşır.
Karakterleri:
Kim Hye-Yoon dizide bir lise öğrencisi olan Eun Dan-O karakterini canlandırmaktadır. Prestijli bir lisede okumaktadır ve varlıklı bir aileye sahiptir. Kendinden emin ve oldukça cesur birisidir. Ancak, bir kalp hastalığı vardır. Bir gün, bir webtoon karakteri olduğunu ve webtoon yazarının onu yakında öldürerek hikâyeden çıkarmayı planladığını öğrenir.
Rowoon dizide Eun Dan-O’nun (Kim Hye-Yoon) sınıf arkadaşı ve Eun Dan-O’ya deli gibi âşık olan Ha-Roo karakterini canlandırmaktadır. Aslında webtoonda adı olmayan bir karakterdir ve 'Ha-Roo' ismini ona Dan-O vermiştir.
Lee Jae-Wook dizide Eun Dan-O’nun (Kim Hye-Yoon) nişanlısı olan Baek-Kyung karakterini canlandırmaktadır. Dan-O ondan çok hoşlanmaktadır. Ancak Dan-O’nun bu duyguları karşılıksızdır.
25 Kasım 2019 Pazartesi
Kitap - Düşler, Kabuslar ve Gelecek Masallar Doğu Yücel
Herkese merhabalar efenim,
Çok sevdiğim iş arkadaşımdan film önerileri yanında kitap önerileri de alıyorum şu sıralar bunlardan biri de Doğu Yücel'in kitapları oldu.İlk olarak içinde öykülerin yer aldığı bir kitaptan başlamak istedim yazarın tarzına alışabilmek için daha sonrasın da beğenirsem arkadaşımdan romanını da alıp okuyacağım.Kitabı oldukça kısa bir süre de okuyup bitirdim,beğenip beğenmediğime gelip olursak BAYILDIM ! Doğu Yücel yazar olduğu gibi aynı zamanda da senaristmiş.Daha önce Okul ve Küçük Kıyamet filmlerinin senaryosunu yazmış ki iki filmi de izleyip çok beğenmiştim.Korku sinemasının bence Türkiye de ki en iyi örneklerindendir bu iki filmde.
Kitabından içinde birbirinden değişik kafalarda yazılmış öyküler var ve bence Doğu Yücel'in tarzını anlayabilmek için bu kitabından başlamanız oldukça uygun olur.
"Doğu Yücel, bu ilk öykü kitabında, fantastik ile büyülü gerçeklik arasında dolaşan, zaman zaman da bilimkurgunun iskelesine yanaşan bir hayalet gemiden bize çeşitli öyküler sunuyor. Sınırsız bir hayal gücü, gerçeküstü imgeler, ince bir mizah ve sürükleyici bir anlatım bu öykülerin keyifle okunmasını sağlıyor. Alacakaranlık Kuşağı’nın puslu atmosferinde geçen öykülerde muzip bir çocuğun dünyaya, iyiliğe ve kötülüğe ironik yaklaşımındaki ‘masumiyet’ çok etkileyici. Rock ve Heavy Metal müziğin etkisini satırlarda hissedebiliyorsunuz. Müzik kavramları ve şarkı sözleri öykülere dönüşüyor. Öykülerde, sınavlarla ve kurallarla kuşatılmış bir gençliğin test sorularına indirgenmiş bir yaşam karşısında kendi sorularını arayışlarını, düşlerini, kabuslarını ve masallarını bulma çabası dilleniyor. Yazar, on bir öyküde bir hayalperestin hayat ile düşler arasındaki yolculuğunu anlatırken iyi bir öykünün bir öyküsü olması gerektiğini de unutmuyor. 1997’de Gençlik Kitabevi Öykü Yarışması’nda ve l999 da Nostromo Kısa Bilimkurgu Öykü Yarışmasında başarı ödülleri alan Doğu Yücel edebiyata genç ve ilginç bir ses getiriyor. Düşler Kabuslar ve Gelecek masalları kitap okumaktan sıkılan sinema ve müzikte kendilerini bulan genç kuşağın kendi imgeleriyle karşılaşabilecekleri bir kitap."
Çok sevdiğim iş arkadaşımdan film önerileri yanında kitap önerileri de alıyorum şu sıralar bunlardan biri de Doğu Yücel'in kitapları oldu.İlk olarak içinde öykülerin yer aldığı bir kitaptan başlamak istedim yazarın tarzına alışabilmek için daha sonrasın da beğenirsem arkadaşımdan romanını da alıp okuyacağım.Kitabı oldukça kısa bir süre de okuyup bitirdim,beğenip beğenmediğime gelip olursak BAYILDIM ! Doğu Yücel yazar olduğu gibi aynı zamanda da senaristmiş.Daha önce Okul ve Küçük Kıyamet filmlerinin senaryosunu yazmış ki iki filmi de izleyip çok beğenmiştim.Korku sinemasının bence Türkiye de ki en iyi örneklerindendir bu iki filmde.
Kitabından içinde birbirinden değişik kafalarda yazılmış öyküler var ve bence Doğu Yücel'in tarzını anlayabilmek için bu kitabından başlamanız oldukça uygun olur.
"Doğu Yücel, bu ilk öykü kitabında, fantastik ile büyülü gerçeklik arasında dolaşan, zaman zaman da bilimkurgunun iskelesine yanaşan bir hayalet gemiden bize çeşitli öyküler sunuyor. Sınırsız bir hayal gücü, gerçeküstü imgeler, ince bir mizah ve sürükleyici bir anlatım bu öykülerin keyifle okunmasını sağlıyor. Alacakaranlık Kuşağı’nın puslu atmosferinde geçen öykülerde muzip bir çocuğun dünyaya, iyiliğe ve kötülüğe ironik yaklaşımındaki ‘masumiyet’ çok etkileyici. Rock ve Heavy Metal müziğin etkisini satırlarda hissedebiliyorsunuz. Müzik kavramları ve şarkı sözleri öykülere dönüşüyor. Öykülerde, sınavlarla ve kurallarla kuşatılmış bir gençliğin test sorularına indirgenmiş bir yaşam karşısında kendi sorularını arayışlarını, düşlerini, kabuslarını ve masallarını bulma çabası dilleniyor. Yazar, on bir öyküde bir hayalperestin hayat ile düşler arasındaki yolculuğunu anlatırken iyi bir öykünün bir öyküsü olması gerektiğini de unutmuyor. 1997’de Gençlik Kitabevi Öykü Yarışması’nda ve l999 da Nostromo Kısa Bilimkurgu Öykü Yarışmasında başarı ödülleri alan Doğu Yücel edebiyata genç ve ilginç bir ses getiriyor. Düşler Kabuslar ve Gelecek masalları kitap okumaktan sıkılan sinema ve müzikte kendilerini bulan genç kuşağın kendi imgeleriyle karşılaşabilecekleri bir kitap."
23 Kasım 2019 Cumartesi
Kitap - Mor Salkımlı Köşk Osman Aysu
Herkese merhabalar efenim,
Kitap okumalarım kaldığı yerden son hızla devam ediyor hatta hiç olmadığı kadar yazdan beri okuma performansımın geçen senelere göre oldukça iyi olduğunu düşünüyorum bunun yegane sebebi de elbette ruh halimin iyi olması.Çalışıyor ve sevip,seviliyorum Freud'un da dediği gibi bence sağlıklı bi r akıl için bunlar yeterli :)
Kitabımıza gelicek olursak , ilk defa Osman Aysu okuyorum aslında kendisinin cinayet romanları yazdığını sanıyordum ama bu kitap bir cinayet romanı değildi tabi bu kitap serinin ilk kitabıymış diğer kitabında ilk kitaptaki boşluklar dolar ve bir cinayet işlenir mi bilemiyorum şimdilik 2.kitabını kütüphanede bulamadım para verip alacak kadar da ilk kitabını sevdim diyemem açıkçası.
Salih asla bir Sovyet sempatizanı değildi, olamazdı da zaten. Ama edebiyata düşkün, zamanının çoğunu hikâyeler yazmaya adamış, şiirden zevk alan biri olarak Nazım Hikmet'ten hoşlanması da ona çok tabii geliyordu. Ayrıca şairin ezildiğine inandığı işçi, köylü, emekçi sınıfını savunmasında da ne kötülük olabilirdi ki? Bu da yaşamın bir gerçeği değil miydi? Aslında yabancı memleketteki eğitimi sırasında birkaç Sovyet yanlısı kişi ile tanışmış, komünist rejimin teorik esaslarını onlarla müzakere etme şansı da olmuştu. Bu konuda derinine bilgi sahibi olduğu söylenemezdi yine de.
Faruk kucağındaki kızı ile sertçe dönüp bahçe kapısına doğru birkaç adım attı. Ayten ümitsizce sokak kapısının önünde kalakalmıştı. Kocasının haklı çıkması onun yüreğinde de bir burukluk yaratmıştı.
Fakat tam o sırada sokak kapısı birden aralandı. Hepsi merakla başlarını çevirip aralanan kapıya baktılar. Ufacık tefecik cılız bir kadın, titrek sesle soruyordu. "Faruk... Kardeşim... Sen mi geldin?"
Polisiye türünün Türkiye'deki usta kalemi Osman Aysu bir 'ilk tarihi roman'la okurlarını İkinci Dünya Savaşı Türkiyesi'ne götürüyor. Tek partili dönemin siyasi atmosferinden çekip çıkardığı karakterleri ve onların yaşanmışlıklarını en canlı, en kalıcı halleriyle anlatarak, bizleri kırkların Türkiyesi'nde tanıklıklarla dolu tanıdık bir yolculuğa çıkarıyor.
Kitap okumalarım kaldığı yerden son hızla devam ediyor hatta hiç olmadığı kadar yazdan beri okuma performansımın geçen senelere göre oldukça iyi olduğunu düşünüyorum bunun yegane sebebi de elbette ruh halimin iyi olması.Çalışıyor ve sevip,seviliyorum Freud'un da dediği gibi bence sağlıklı bi r akıl için bunlar yeterli :)
Kitabımıza gelicek olursak , ilk defa Osman Aysu okuyorum aslında kendisinin cinayet romanları yazdığını sanıyordum ama bu kitap bir cinayet romanı değildi tabi bu kitap serinin ilk kitabıymış diğer kitabında ilk kitaptaki boşluklar dolar ve bir cinayet işlenir mi bilemiyorum şimdilik 2.kitabını kütüphanede bulamadım para verip alacak kadar da ilk kitabını sevdim diyemem açıkçası.
Salih asla bir Sovyet sempatizanı değildi, olamazdı da zaten. Ama edebiyata düşkün, zamanının çoğunu hikâyeler yazmaya adamış, şiirden zevk alan biri olarak Nazım Hikmet'ten hoşlanması da ona çok tabii geliyordu. Ayrıca şairin ezildiğine inandığı işçi, köylü, emekçi sınıfını savunmasında da ne kötülük olabilirdi ki? Bu da yaşamın bir gerçeği değil miydi? Aslında yabancı memleketteki eğitimi sırasında birkaç Sovyet yanlısı kişi ile tanışmış, komünist rejimin teorik esaslarını onlarla müzakere etme şansı da olmuştu. Bu konuda derinine bilgi sahibi olduğu söylenemezdi yine de.
Faruk kucağındaki kızı ile sertçe dönüp bahçe kapısına doğru birkaç adım attı. Ayten ümitsizce sokak kapısının önünde kalakalmıştı. Kocasının haklı çıkması onun yüreğinde de bir burukluk yaratmıştı.
Fakat tam o sırada sokak kapısı birden aralandı. Hepsi merakla başlarını çevirip aralanan kapıya baktılar. Ufacık tefecik cılız bir kadın, titrek sesle soruyordu. "Faruk... Kardeşim... Sen mi geldin?"
Polisiye türünün Türkiye'deki usta kalemi Osman Aysu bir 'ilk tarihi roman'la okurlarını İkinci Dünya Savaşı Türkiyesi'ne götürüyor. Tek partili dönemin siyasi atmosferinden çekip çıkardığı karakterleri ve onların yaşanmışlıklarını en canlı, en kalıcı halleriyle anlatarak, bizleri kırkların Türkiyesi'nde tanıklıklarla dolu tanıdık bir yolculuğa çıkarıyor.
22 Kasım 2019 Cuma
Animasyon : The Lion King
Herkese merhabalar efenim,
Bir Disney efsanesi bir kez daha Disney tarafından bu yaz bizlere sunuldu ben zamanında sinema da izleyemedim ancak şimdi vaktini bulup bu yağmurlu İzmir havasında izliyorum :) Artık iyiden iyiye kış geldi yılın en sevdiğim zamanlarına gelmiş bulunuyoruz.Kar olmuyor ama dışarda yağmur varken sıcak bir yerde elimde kahvem ya kitap okumaya ya da film izlemeyi acayip seviyorum hele de bu tarz gerçek bir filmden neredeyse ayırt edemeyeceğimiz kadar iyi grafiklere sahip olan animasyonları :)
1994 yılında çıkmış aslan kral çizgi film serisi tam 24 yıl sonra 2019 gelişmiş teknoloji ve hikayesi ile animasyon severlerler buluşacak. 01 Temmuz 2019 (ABD)'de yayınlanacak olan animasyon filminin yönetmeni Jon Favreau senaryo ekibi ise Irene Mecchi, Jeff Nathanson, Jonathan Roberts çalışmışlardır.Vahşi doğada dünya'ya gelen simba ormanlar kralı olabilmek için bebeklikten aslan kral yolculuğu ...
Bir Disney efsanesi bir kez daha Disney tarafından bu yaz bizlere sunuldu ben zamanında sinema da izleyemedim ancak şimdi vaktini bulup bu yağmurlu İzmir havasında izliyorum :) Artık iyiden iyiye kış geldi yılın en sevdiğim zamanlarına gelmiş bulunuyoruz.Kar olmuyor ama dışarda yağmur varken sıcak bir yerde elimde kahvem ya kitap okumaya ya da film izlemeyi acayip seviyorum hele de bu tarz gerçek bir filmden neredeyse ayırt edemeyeceğimiz kadar iyi grafiklere sahip olan animasyonları :)
1994 yılında çıkmış aslan kral çizgi film serisi tam 24 yıl sonra 2019 gelişmiş teknoloji ve hikayesi ile animasyon severlerler buluşacak. 01 Temmuz 2019 (ABD)'de yayınlanacak olan animasyon filminin yönetmeni Jon Favreau senaryo ekibi ise Irene Mecchi, Jeff Nathanson, Jonathan Roberts çalışmışlardır.Vahşi doğada dünya'ya gelen simba ormanlar kralı olabilmek için bebeklikten aslan kral yolculuğu ...
19 Kasım 2019 Salı
Bilim Kurgu Filmi : Los Cronocrimenes
Herkese merhabalar efenim,
Şu sıralar hem çok mutluyum hem de içim fena halde sıkılıyor tuhaf zamanlardayım aslına bakarsanız bu zamanlar en güzel film izleyerek,kitap okuyarak geçer,aklımı fazlasıyla oyalamaya ihtiyacım var.İş arkadaşımın önerisinden gidiyorum şu sıralar onun tarzı da genel olarak bana yakın olduğu için önerilerini dikkate alıyorum.Mindfuck film önerisi uzun zamandır gelmemişti şöyle zaman atlamalı ileri geri sahneli beynimizin içine etmeli bir filmle geldim ama filmi ben daha çok Triangle filmine benzettiğim için öyle beni aşırı etkilemedi ama yine de bu tarzı sevenler için gideri var filmin :)
Hector eşiyle yeni bir eve taşınmakta olan, kendi halinde bir adamdır. Bir gün dürbünüyle çevreyi incelerken ormanda çıplak yatan bir genç kız görür. Oraya gittiğinde suratında pembe bandaj olan bir adam ona arkadan saldırır. Ardından bir kovalamaca başlar. Bu kovalamacanın sonunda Hector onu bir saat geçmişe götürecek bir zaman makinesinin yanına gelir. Zaman makinesinden sorumlu adam Hector´a (Hector 2) asla kendisiyle (Hector 1) karşılaşmaması gerektiğini onun da zaman makinesine girmesi gerektiğini söyler ve işler sarpa sarar.
Şu sıralar hem çok mutluyum hem de içim fena halde sıkılıyor tuhaf zamanlardayım aslına bakarsanız bu zamanlar en güzel film izleyerek,kitap okuyarak geçer,aklımı fazlasıyla oyalamaya ihtiyacım var.İş arkadaşımın önerisinden gidiyorum şu sıralar onun tarzı da genel olarak bana yakın olduğu için önerilerini dikkate alıyorum.Mindfuck film önerisi uzun zamandır gelmemişti şöyle zaman atlamalı ileri geri sahneli beynimizin içine etmeli bir filmle geldim ama filmi ben daha çok Triangle filmine benzettiğim için öyle beni aşırı etkilemedi ama yine de bu tarzı sevenler için gideri var filmin :)
Hector eşiyle yeni bir eve taşınmakta olan, kendi halinde bir adamdır. Bir gün dürbünüyle çevreyi incelerken ormanda çıplak yatan bir genç kız görür. Oraya gittiğinde suratında pembe bandaj olan bir adam ona arkadan saldırır. Ardından bir kovalamaca başlar. Bu kovalamacanın sonunda Hector onu bir saat geçmişe götürecek bir zaman makinesinin yanına gelir. Zaman makinesinden sorumlu adam Hector´a (Hector 2) asla kendisiyle (Hector 1) karşılaşmaması gerektiğini onun da zaman makinesine girmesi gerektiğini söyler ve işler sarpa sarar.
12 Kasım 2019 Salı
Gerilim Filmi : Don't Breathe
Herkese merhabalar efenim,
İzin günümde izlediğim filmlerden biri de Netflixte izlediğim bir dönemlerin hatta bu dönemde de hala çok meşhur olan "bir eve girme ve tek o evde gerilim yaşama" konusunun en iyi örneklerinden biri olan Don't Breathe idi. Genelde masum bir ailenin evine saldırganlar girer ve o masum ailenin gerilim dolu dakikalarını izleriz ama bu film bu konuya biraz tersten yaklaşmış ve 3 ergenin asker emeklisi kör bir adamın evini soymaya çalışınca başlarına nelerin geldiğini izliyoruz suçlu olan tarafından gözünden bakmak ...
Kör bir adamın evine girip, hırsızlık yaparak yakalanmadan kurtulabileceklerini düşünen 3 arkadaşın hikayesi. Adamın göründüğü kadar çaresiz olmadığını farkettiklerinde ise korkunç bir hata işlediklerini anlamışlardır fakat; evin içerisindeki ölümcül kovalamaca çoktan başlamıştır bile.
İzin günümde izlediğim filmlerden biri de Netflixte izlediğim bir dönemlerin hatta bu dönemde de hala çok meşhur olan "bir eve girme ve tek o evde gerilim yaşama" konusunun en iyi örneklerinden biri olan Don't Breathe idi. Genelde masum bir ailenin evine saldırganlar girer ve o masum ailenin gerilim dolu dakikalarını izleriz ama bu film bu konuya biraz tersten yaklaşmış ve 3 ergenin asker emeklisi kör bir adamın evini soymaya çalışınca başlarına nelerin geldiğini izliyoruz suçlu olan tarafından gözünden bakmak ...
Kör bir adamın evine girip, hırsızlık yaparak yakalanmadan kurtulabileceklerini düşünen 3 arkadaşın hikayesi. Adamın göründüğü kadar çaresiz olmadığını farkettiklerinde ise korkunç bir hata işlediklerini anlamışlardır fakat; evin içerisindeki ölümcül kovalamaca çoktan başlamıştır bile.
11 Kasım 2019 Pazartesi
Dram Filmi : Joker
Herkese merhabalar efenim,
Dün izin günüm olduğu ve tüm gün boş olduğum için bir sürrü film izleme fırsatım oldu bunların başında da tabi ki vizyona girdiğinden beri gitmek istediğim ama bir türlü gidemediğim en sonunda da internetten izlediğim Joker oldu.Film 2saate yakın sürüyor ve evet kategorisi bence bir DRAM ! Joker deyince akla daha çok suç ya da aksiyon gelebilir ama bu film tam bir dramdı hatta yer yer ağladım bile :/ Filmin kadrosu zaten gözlere şenlikti baş rol Joaquin Phoenix,Zazie Beetz,Robert De Niro,Frances Conroy ... Yalnız ilk dikkat ettiğim şey Joaquin'i en son "Her" filminde izlemiştim adam bu film için inanılmaz kilo vermiş.Daha sonradan araştırdığımda bu film için 30 kilo verdiğini keşfettim ey mahşallah adamın oyunculuğuna zaten baştan sona diyecek bir şey yoktu Heath Ledger Joker oyunculuğu ile Oscar'ı almıştı bence aynı rolle Joaquin de alır gibime geliyor bilemiyorum Akademiye belli olmuyor ama illa ki bi ödülü hakediyor adamın şu oyunculuğu :)
Filmin tek kötü tarafı yönetmen ve oyuncular filmi o kadar iyi yapmışlar ki resmen bir antikahramanı,ruh hastası bir seri katili sever hale geldik tabi bir de bu kişiyi bir devrim lideri ilan edilince bir çok çocuk bu durumdan kötü olarak etkilenebilir ki zaten film piyasaya +18 olarak sunuldu.Ben baştan beri o soğuk nevale Batman yerine her zaman manyakçasına gülen Joker i sevdim bu filmle sevgim sanırım ayyuka çıkmış olabilir :)
Son olarak filmde bir çok filme ve başka politik ve gerçek olaylara göndermeler var bu göndermeler SPOİLER içerdiği için şu anda burada bahsedemiyorum ama filmi izledikten sonra bence mutlaka bi film inceleme kanalından bir inceleme videosu izleyin :)
Dün izin günüm olduğu ve tüm gün boş olduğum için bir sürrü film izleme fırsatım oldu bunların başında da tabi ki vizyona girdiğinden beri gitmek istediğim ama bir türlü gidemediğim en sonunda da internetten izlediğim Joker oldu.Film 2saate yakın sürüyor ve evet kategorisi bence bir DRAM ! Joker deyince akla daha çok suç ya da aksiyon gelebilir ama bu film tam bir dramdı hatta yer yer ağladım bile :/ Filmin kadrosu zaten gözlere şenlikti baş rol Joaquin Phoenix,Zazie Beetz,Robert De Niro,Frances Conroy ... Yalnız ilk dikkat ettiğim şey Joaquin'i en son "Her" filminde izlemiştim adam bu film için inanılmaz kilo vermiş.Daha sonradan araştırdığımda bu film için 30 kilo verdiğini keşfettim ey mahşallah adamın oyunculuğuna zaten baştan sona diyecek bir şey yoktu Heath Ledger Joker oyunculuğu ile Oscar'ı almıştı bence aynı rolle Joaquin de alır gibime geliyor bilemiyorum Akademiye belli olmuyor ama illa ki bi ödülü hakediyor adamın şu oyunculuğu :)
Filmin tek kötü tarafı yönetmen ve oyuncular filmi o kadar iyi yapmışlar ki resmen bir antikahramanı,ruh hastası bir seri katili sever hale geldik tabi bir de bu kişiyi bir devrim lideri ilan edilince bir çok çocuk bu durumdan kötü olarak etkilenebilir ki zaten film piyasaya +18 olarak sunuldu.Ben baştan beri o soğuk nevale Batman yerine her zaman manyakçasına gülen Joker i sevdim bu filmle sevgim sanırım ayyuka çıkmış olabilir :)
Son olarak filmde bir çok filme ve başka politik ve gerçek olaylara göndermeler var bu göndermeler SPOİLER içerdiği için şu anda burada bahsedemiyorum ama filmi izledikten sonra bence mutlaka bi film inceleme kanalından bir inceleme videosu izleyin :)
5 Kasım 2019 Salı
Japon Dizisi : Kareshi wo Ron de Kaimashita
Herkese merhabalar efenim,
Şu sıralar sizlere dizi diyarında tee Asya'nın farklı farklı yerlerine sürüklüyorum biliyorum :) Bu sefer Japondayız ve 8 bölümlük mini hiç bir anlam veremediğim ama izlemekten sapıkça bir zevk aldığım diziden bahsetmek istiyorum.Ben bu Japonların fantezilerini sorgulamayı çookk uzun zaman önce bıraktım zaten ne ahlak ne insanlık ne etik değerleri var bu tür dizilerin sadece eğlenmek amaçlı öylesine izleyip,anlık zevkinizi alıp yolunuza devam edeceksiniz :D
Sevgilisi olup hayali "ev hanımı" olmak olan bir kızcağızımız var baş rolde.Japonlar kadın erkek çok çalıştıkları için herkesin hayali kendinden daha zengin birine yamanıp evde oturmak :D Bu kızın sevgilisi zengin,iyi eğitimli falan ama şerefsizin önde gideni her gün başka bir kadınla bu baş roldeki salak kızımızda bunları gördüğü halde sırf hayali için boynuzlanmayı kabul ediyor.Bir gün fettan bir arkadaşı bu kızın aklına giriyor ve bir erkek kiralama sitesinden bu adamı kıskandırmak için erkek kiralamasını söylüyor.Mafyalar borçlu olan erkekleri bayıltıp kaçırıp bu şekilde erkekleri sevgili olarak kiralıyorlarmış.Genelde yaşlı zengin hanımlar talep ederken bu şekilde sevgili arayan tiplere de denk geliyorlar.Sen bu kişinin köpeği,kölesi gibi bir şeyi olmak zorundasın çünkü kişi mafyaya senin olan borcu ödüyor.Durum tam tersi olsa adı fuhuş olur insanlık olayına döner ama satılan erkekler olunca olay hiçte fuhuş olmuyor anasını satayım bu nasıl mantık Japonlardaki anlamadım doğrusu :D Neyse efenim kızımız zaten borç içindeyken biraz daha borca girip baş roldeki oğlanımızı kiralıyor adamda bir tatlı bir ponçik benim bile kiralayasım geldi lakjfksnf :D İnsan sonuna kadar herhalde kız kendi şerefsiz sevgilisinden vazgeçicek de bu kiralık adama aşık olacak falan sanıyor hatta senariste kendince öyle sanmış sonra böylesi çok klişe olur deyip farklı yollara sapmış saçma sapan bir sonla bitirmiş haa bu arada zavallı adamcağız da mafyadan yemediği dayağı bu kızdan yiyor orası ayrı bir konu :D
Şu sıralar sizlere dizi diyarında tee Asya'nın farklı farklı yerlerine sürüklüyorum biliyorum :) Bu sefer Japondayız ve 8 bölümlük mini hiç bir anlam veremediğim ama izlemekten sapıkça bir zevk aldığım diziden bahsetmek istiyorum.Ben bu Japonların fantezilerini sorgulamayı çookk uzun zaman önce bıraktım zaten ne ahlak ne insanlık ne etik değerleri var bu tür dizilerin sadece eğlenmek amaçlı öylesine izleyip,anlık zevkinizi alıp yolunuza devam edeceksiniz :D
Sevgilisi olup hayali "ev hanımı" olmak olan bir kızcağızımız var baş rolde.Japonlar kadın erkek çok çalıştıkları için herkesin hayali kendinden daha zengin birine yamanıp evde oturmak :D Bu kızın sevgilisi zengin,iyi eğitimli falan ama şerefsizin önde gideni her gün başka bir kadınla bu baş roldeki salak kızımızda bunları gördüğü halde sırf hayali için boynuzlanmayı kabul ediyor.Bir gün fettan bir arkadaşı bu kızın aklına giriyor ve bir erkek kiralama sitesinden bu adamı kıskandırmak için erkek kiralamasını söylüyor.Mafyalar borçlu olan erkekleri bayıltıp kaçırıp bu şekilde erkekleri sevgili olarak kiralıyorlarmış.Genelde yaşlı zengin hanımlar talep ederken bu şekilde sevgili arayan tiplere de denk geliyorlar.Sen bu kişinin köpeği,kölesi gibi bir şeyi olmak zorundasın çünkü kişi mafyaya senin olan borcu ödüyor.Durum tam tersi olsa adı fuhuş olur insanlık olayına döner ama satılan erkekler olunca olay hiçte fuhuş olmuyor anasını satayım bu nasıl mantık Japonlardaki anlamadım doğrusu :D Neyse efenim kızımız zaten borç içindeyken biraz daha borca girip baş roldeki oğlanımızı kiralıyor adamda bir tatlı bir ponçik benim bile kiralayasım geldi lakjfksnf :D İnsan sonuna kadar herhalde kız kendi şerefsiz sevgilisinden vazgeçicek de bu kiralık adama aşık olacak falan sanıyor hatta senariste kendince öyle sanmış sonra böylesi çok klişe olur deyip farklı yollara sapmış saçma sapan bir sonla bitirmiş haa bu arada zavallı adamcağız da mafyadan yemediği dayağı bu kızdan yiyor orası ayrı bir konu :D
3 Kasım 2019 Pazar
Tayland Dizisi : Jao Sao Jum Yorm
Herkese merhabalar efenim,
Tayland dizisi izlemeyeli uzun zaman oldu ama yeni favorilerimden biri olan Tay aktör Mick Tongraya'nın bütün dizilerini izlemeyi kafaya koydum hem aşırı tatlış olmasından dolayı hem de oyunculuğu hem de Tayland da ki bütün güzel kadınlarla oynadığı için Romantik Komedi dizileri acayip iyi oluyor.Gerçi bu dizi benim için yılan hikayesi oldu o ayrı bir konu Türkçe çevirisi çok sonradan geldi ben yine yarısını İngilizce alt yazı yarısını Türkçe alt yazı şeklinde izledim bu tatlış adamın 2019 da çektiği bir dizi daha var onu da çok izlemek istiyorum ama ne İngilizce halini ne de Türkçe halini bulabildim o çevrilene kadar bu dizisiyle idare edicez artık :)
Tayland dizisi izlemeyeli uzun zaman oldu ama yeni favorilerimden biri olan Tay aktör Mick Tongraya'nın bütün dizilerini izlemeyi kafaya koydum hem aşırı tatlış olmasından dolayı hem de oyunculuğu hem de Tayland da ki bütün güzel kadınlarla oynadığı için Romantik Komedi dizileri acayip iyi oluyor.Gerçi bu dizi benim için yılan hikayesi oldu o ayrı bir konu Türkçe çevirisi çok sonradan geldi ben yine yarısını İngilizce alt yazı yarısını Türkçe alt yazı şeklinde izledim bu tatlış adamın 2019 da çektiği bir dizi daha var onu da çok izlemek istiyorum ama ne İngilizce halini ne de Türkçe halini bulabildim o çevrilene kadar bu dizisiyle idare edicez artık :)
2 Kasım 2019 Cumartesi
Çin Dizisi : My Girlfriend is an Alien
Herkese merhabalar efenim,
Dizi gündemimize bir Çin dizisi ile devam ediyoruz.Bu dizi Çin de TV ekranlarında yayınlanıyor mu bilemiyorum ama ben YouTube dan yarısını Türkçe alt yazılı yarısını da İngilizce alt yazılı şeklinde izledim.Uzaylı adamlara alışmıştık ama bu sefer baş roldeki kızımız uzaylı olunca işler daha da komik oldu bence buna benzer bi tadı en son ''Legend of the blue sea'' dizisinden almıştım.Tabi ki aşırı saçma şeyler de vardı dizinin içinde ama izlemesi eğlenceli çerezlik bir diziydi :)
Dizi gündemimize bir Çin dizisi ile devam ediyoruz.Bu dizi Çin de TV ekranlarında yayınlanıyor mu bilemiyorum ama ben YouTube dan yarısını Türkçe alt yazılı yarısını da İngilizce alt yazılı şeklinde izledim.Uzaylı adamlara alışmıştık ama bu sefer baş roldeki kızımız uzaylı olunca işler daha da komik oldu bence buna benzer bi tadı en son ''Legend of the blue sea'' dizisinden almıştım.Tabi ki aşırı saçma şeyler de vardı dizinin içinde ama izlemesi eğlenceli çerezlik bir diziydi :)
Komedi Filmi : Ölümlü Dünya
Herkese merhabalar efenim,
29 Ekim de tatil olduğu için kardeşimde İstanbul'dan geldiği için birlikte zaman geçirme şansımız oldu Sude tam bir Ali Atay hayranı olduğu için Netflix de bu filmi görünce izlemek istedi ben de Ali Atay'ı seviyorum özellikle de yönetmen olduğu işler oldukça başarılı oluyor,bu filmi de izlemesi oldukça eğlenceliydi genelde BKM oyuncuları yer alıyordu.Sarp Apak,A.Mümtaz Taylan,Alper Kul,Doğu Demirkol,Feyyaz Yiğit,İrem Sak gibi isimler yer alıyor.
Öncelikle filmin kullanılan müzikleri oldukça iyi ve çekimleri de bir Hollywood aksiyon filmini aratmıyordu.Sonu biraz açık bitmiş ama ikinci filme yer hazırlamak içinde olabilir bilemiyorum ama genel olarak izlemesi eğlenceli bir film , tavsiyemdir :)
Nesillerdir Haydarpaşa Garı’nda Anadolu Tat Lokantası’nı işleten Mermer Ailesi, 8 kişiden oluşan geniş bir ailedir. Kendi halinde, sade bir yaşamları olan bu insanlar dışarıdan oldukça sıradan bir hayat yaşamaktadır. Oysa gerçek hiç de öyle değildir. Mermer ailesi nesilden nesile kiralık katildir ve dünya çapında etkin olan dev bir organizasyon için çalışmaktadır. Ancak organizasyonun kimi kurallarının ihmal edilmesiyle birlikte işler karışır ve ailenin kimliği açığa çıkar. Artık aile pılını pırtını toplayıp yola koyulmalı ve peşlerindeki dev örgütü atlatabilmelidir.
29 Ekim de tatil olduğu için kardeşimde İstanbul'dan geldiği için birlikte zaman geçirme şansımız oldu Sude tam bir Ali Atay hayranı olduğu için Netflix de bu filmi görünce izlemek istedi ben de Ali Atay'ı seviyorum özellikle de yönetmen olduğu işler oldukça başarılı oluyor,bu filmi de izlemesi oldukça eğlenceliydi genelde BKM oyuncuları yer alıyordu.Sarp Apak,A.Mümtaz Taylan,Alper Kul,Doğu Demirkol,Feyyaz Yiğit,İrem Sak gibi isimler yer alıyor.
Öncelikle filmin kullanılan müzikleri oldukça iyi ve çekimleri de bir Hollywood aksiyon filmini aratmıyordu.Sonu biraz açık bitmiş ama ikinci filme yer hazırlamak içinde olabilir bilemiyorum ama genel olarak izlemesi eğlenceli bir film , tavsiyemdir :)
Nesillerdir Haydarpaşa Garı’nda Anadolu Tat Lokantası’nı işleten Mermer Ailesi, 8 kişiden oluşan geniş bir ailedir. Kendi halinde, sade bir yaşamları olan bu insanlar dışarıdan oldukça sıradan bir hayat yaşamaktadır. Oysa gerçek hiç de öyle değildir. Mermer ailesi nesilden nesile kiralık katildir ve dünya çapında etkin olan dev bir organizasyon için çalışmaktadır. Ancak organizasyonun kimi kurallarının ihmal edilmesiyle birlikte işler karışır ve ailenin kimliği açığa çıkar. Artık aile pılını pırtını toplayıp yola koyulmalı ve peşlerindeki dev örgütü atlatabilmelidir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Gerilim Filmi : The Substance
Herkese merhabalar efenim, Yılın en iyi korku filmlerinden biri olmaya aday olan feministik bir Body Horror olarak anılan ve artık sinefill...
-
Herkese merhabalar efenim ... Hep iyi Çin dizilerinden bahsedecek değilim ya bir tane de izlediğime bin pişman olduğum ama yine de yarı da...
-
Herkese merhabalar efenim, Şu sıralar sizlere dizi diyarında tee Asya'nın farklı farklı yerlerine sürüklüyorum biliyorum :) Bu sefer Ja...
-
Herkese merhabalar efenim, Biliyorsunuz ki bu yazımı ALES ve YÖKDİL,YDS'ye hazırlanarak geçiricem.ALES'de matematik beni yorarken a...