Herkese merhabalar efenim,
Geçtiğimiz 2 gün Amasya ya davetiyeleri dağıtmaya gittiğimiz için buralarda yoktum malum düğün telaşı cuma gününe kadar devam edecek.Cuma günü kına ve nikah olucak,cumartesi günü de düğün pazarteside balayına gideceğiz yine uzun bir süre buralarda olamayacağım ama beni youtube kanalımdan takip edebilirsiniz ordan süreçleri vlog olarak çekip atmayı düşünüyorum daha sonra her şey bitip evimize gelince zaten buradan da paylaşırım.
Hazır Amasyaya girmişken bu kitabıda bitirdim bu süreçte kitap okumak zor oluyor.Matt Haig'in yazdığı tüm eserleri alıp okumaya çalışıyorum kendisi benim favori yazarlarımdan konuları ve verdiği mesajlar hep hoşuma gidiyor asıl mesajları genelde belli bir hikayenin altına gömüp sunmayı bence çok iyi başarıyor.Özellikle fantastik türü ona çok yakışıyor.
"Bu satırları okuyanlarınızın büyük çoğunluğunun, insanların bir mitten ibaret olduğuna inandığını biliyorum ama ben size onların gerçekten var olduklarını bildirmek üzere buradayım. Bilmeyenler için söyleyeyim, insan dediğimiz şey orta zekalı ve iki ayaklı bir yaşam formu; evrenin çok ıssız bir köşesinde yer alan küçük ve sulu bir gezegende, büyük ölçüde yanılsamalarla dolu bir varoluş sürdürüyor."
Yağmurlu bir akşamda Profesör Andrew Martin, önce dünyanın en büyük matematik bilmecesini çözmeyi başarıyor, ardından sırra kadem basıyor. Nihayet bir yol kenarında çırılçıplak halde bulunduğunda, kıyafetsizlikten daha ciddi bir meselesi olduğu ortaya çıkıyor: Andrew Martin artık insanlardan tiksiniyor; görünüşlerinden de yiyip içtiklerinden de bitmeyen şiddet ve savaş arzularından da... Yabancı bir tür arasında kaybolmuş hissediyor kendini. Sevgi ve aile kavramları onda şaşırtıcı bir ilgi uyandırsa da tüm sakinlerinden nefret ediyor bu gezegenin. Newton hariç... Ama o da bir köpek işte...
Sahi, kim bu adam? Onun -ya da herhangi birinin- insanlık hakkındaki tüm fikrini değiştiren şey ne olabilir?