30 Temmuz 2014 Çarşamba

Maydanoz Time:Ben-Amasya Bayramın 1.Günü

Herkse İyi Bayramlar efenim diyerek postuma başlamak istiyorum...Evet size memleketimiz Amasya'dan yazıyorum ve anca bilgisayar bulabildim...14 saat süren yolculukta dayanmak bence dünyanın en zor ve en sabır isteyen şeylerinden biri.Hele de normalde 12 saat süren yol Ankara hattında bir kaza sonucu tıkanıp 14 saate uzarsa...Tabi bir de Çorum da yakalandığımız sis ve doludan hallice bir yağmur silselesine yakalanınca...Gerçi yağmur yağmasına benim bir itirazım yok hatta hayatımda yaşayabileceğim ve kesinlikle Top 10 uma girebiecek güzellikte anlardan birini yaşadım.Kulağımda Lana Del Rey in ince ve hüzünlü sesi...Just Ride diyor sanki hislerime tercüman olur gibi...Bir yanda yağmur bir yanda güneş.Eh normal olarak 7 rengin hakim olduğu bir gökyüzü.O kadar güzel ki...Hayatımda ilk defa gökkuşağı gördüm.Yay gibi gerilmişti gökyüzünde nerede başlayıp nerede bittiği belli olmayan gizemli bir yol gibi.Aslında yoldan çok renkli bir kaydırak gibi.Üzerinden kayarak süzülmek için nelerimi vermezdim.Ben kendimi melankoli sevmez sanırdım meğersem seviyormuşum.Lana dan belli değil mi aslında benim ki şeker tadında bir melankoli...

Bozkır ikliminden orman iklimine geçişi keyifle izlerken annem camı açtı dolan toprak kokusunun içime dolan huzurunu anlatamam.Bunu anlatmaya lugatım yetmez herhalde.Bozkırdan ve ormandan sonra latarit toprak karşılıyor bizi.YGS sınavında yanlış yaptığım bir sorunun cevabıydı.Oysa ben kahverengi sanırdım meğersem kırmızıymış hem de yağmurda kıpkızıl oluyormuş güneş batarken ki gibi.Doğanın bizim için sunduğu şölen Amasya ya gelirken harikaydı tabi görebilene.Sapsarı tarla boyunca yemyeşil bir tanecik ağaç görürsek hep oda benim gibi yapayalnız diye düşünürüz.Belki de yetişmesi imkansız olan o ağaç engelleri ve imkansızlıkları aşıp büyümüştür orada tek ve biricik olmanın kıymetini bilerek...Ben sanırım hep toz pembe görenlerdenim dünyayı.Edebiyatı ve yolculuk hislerimi bir tarafa bırakıcak olursak efenim Amasya da bayramın ilk günü oldukça sevinçli ve bihassa da yorucu geçti.

Babaannemlere gittik ilk el öpmeye dedemin aşçılım kitaplarını buldum Allahh nasıl mutlu oldum anlatamam yani oldukça eski zaten isminden de belli olduğu gibi Alaturka ve Alafranga Yemek Öğretimi yuhh yani içine baktım tam meslek yüksekokul kitabı gibi vallahi ehh demekki genlerden geçiyormuş yemek yapabilme kabaliyeti bunu anlamış bulundum...
Ordan anneannemlere geçtik ve yine bizi anneannemin meşhur kokulu sütlaçları karşıladı.Neden kokulu sütlaç diyorum diye sorarsanız anneannemler sütlaç yaparken açık inek sütü kullanıyordu daha sağlıklı olur diye o da bi garip kokuyordu bayramda da et yemediğimden bi sütlaç yiyebiliyorum onu da zar zor yiyordum şimdi anneannemin kafasına taş mı düşmüş yoksa modern mi olmuş pek anlayamadım ama kapalı süt kullanmış ve enfes olmuş sütlaçlar yemek vaktinde gelip gidip bi kase devirdim sizin anlayacağınız...
Akşama doğru bütün kuzenlerde bir araya gelmişiz o gün tam da kuzenimiz Ezgi'nin doğum günüydü hemen ablası Ecem ile birlikte tüm pastahane kıtlığı olan Amasya'da nihayet anasının nikahında bir tane bulduk ve bu farnbuazlı ve çikolatalı pastayı kapıp geldik güzel bir doğum günü partisi yapmış olduk Ezgi'ye eh 18 yaşına girdi güzellik boru değil :)
Bu fotoğraf tamamen tesadüfütr!Ama ne tesadüf fotoğrafı yakınlaştırınca anca farkettim ayrıntıyı sanki o pastayı silah zoruyla yiyor gibi olmuşum :) Ehh bütün gün tatlı yiyince kilo almak kaçınılmaz oldu bıraktım iyice diyeti falan saldım vallahi üniversite başlayana kadar 4-5 kilo verebilirsem çok süper olacak vallahi ama daha ben gördüğünüz gibi hominigırtlak yeme peşindeyim...

Bu arada PDR hakkında çok şey araştırma fırsatı buldum ve slogan çok hoşuma gitti!Sakin ol ve psikolojik danışmanı ara! Evet biz bu hayatta bunun için varız sanırsam insanların kötü zamanlardan kurtarmak için insanları güzelliği iyiliğe ve rahat nefes almaya vicdanlı yaşamaya götürmek için PDR cilerden sık duyduğum insanın içindekini ortaya çıkarmak için ....

26 Temmuz 2014 Cumartesi

Maydanoz Time:Dizi-You Came From Stars

Herkese tekrardan merhabalar efenim...Bugünün 2.postu yine bir Kore dizisi ile karşınızdayım efenim...2013 yapımı You Came Forum Stars dizisi oldukça sevimli,bol kahkahalı ama aynı zaman da hüzünlü de bir dizi.Başrolde ki çocuğu herkes acayip beğenmiş çok tatlıydı bilmem neydi falan diyorlar ama bunlar Wookie'yi gördüler mi acaba onun yanında bu pardon ama sadece kulak kalır! Kulaklar fora adamın resmen hiç sevmedim bu çocuğu hiç tatlı değildi kız çok tatlıydı ona lafımız yok ama adam cidden bir Alien havası var yani (kulaklardan :) ) Konusu fantastik ama oldukça orijinal ve güzel bence izlemek gerek !

Konusu:Do Min Joon yaklaşık 400 yıl önce yani Joseon döneminde dünyaya inmiş bir uzaylıdır.
Mükemmele yakın bir görünümü vardır ve ayrıca işitme ve hız konusunda yeteneklidir.
İnsanları ve insanlığı küçümseyen Do Min Joon, modern zaman aktrisi Cheon Song Yi'ye aşık olur.






Melek çizdikleri sahne bayıldım bundan istiyorum!!!

25 Temmuz 2014 Cuma

Maydanoz Time:Kitap-Sorun Bendeymiş Pinkfreud

Herkese tekrardan merhabalar efenim...Bugünün 2.postu olarak Kitap postu yapmaya karar verdim Pinkfreud'un serinin 2.kitabı olan Sorun Bendeymiş açıkçası 1.kitaptan daha güzel ve daha komikti.İğrenç kahkahalarımdan birini attım sık sık diyebilirim hatta annemden dahi azar işittim bunun için diyebilirim.(Freedoommmm!) Ama yer yer Pucca'dan çakma tarafları vardı diyebilir miyim gayette derim çünkü zaten Pucca'dan sonra ünlü olmuş bir seri ayrıca aynı yayınevinin ehh elbette benzerlikler var bence gerçek hayata elbette yine kurgular girmiştir diye düşünüyorum.(Kendimden biliyorum.) 3.kitabını da buldum ama alabilir miyim vaktim olur mu pek bilemiyorum zaten illa alıcam listeye eklemişim.Sıkıntılı günlerde size iyi gelecek bir kitap diyebilirim...

Maydanoz Time:Müzik-Ariana Grande Problem

Herkese merhabalar efenim...Bugün saat 8'de kalktık ailecek neden derseniz Balıkesir yollarındaydık...İzmir-Balıkesir arası ortalama 2 saat falan ama babam kayboldukça uzattıkça uzattı vallahi yolları biz 2 saatlik yolu 3 saatte geldik.Necati Eğitim Fakültesi yani Balıkesir'de NEF diye geçen fakültenin hemen etrafında ki kız yurtlarına baktık ve 1 saatlik gezmelerin aramaların taramaların sonucunda hemen okulun çaprazında
( belki 2 dk yürüme mesafesi) olan dişimize göre bir kız yurdu bulduk bu arada oda arkadaşımı da buldum çünkü orada bizim gibi erkenden kayıt yaptırmaya gelmiş bir kızla tanıştım hanım hanımcık tatlı bir kıza benziyordu ailesi beni de beğenmiş olacak ki biz kayıt yaptırınca onlarda yaptırmışlar ve kız benim aynı oda da kalmak istemiş.Böylece hem fakültemi görmüş oldum hem yurdumu hem de oda arkadaşımı ayarlamış oldum böylece artık pazar günü rahat rahat memleket (Amasya'ya) gidebiliriz 4 Eylül gibi tekrar okul ve yurt kayıtlarını tamamlamak için Balıkesir'e gideceğiz bu arada Balıkesir tam benlik bir yer küçük,sevimli ihtiyacın olan her şeyin bulunduğu kendi kendine yeten ve öğrencilerin rahat yaşayabileceği bir yer sessiz sakin..Beni bilen bilir büyük şehirlerde yaşamayı hiç sevmem oldum olası insanları,ahlakı,arkadaş ilişkileri laç laç hiç sevmem herkes edebinde olsun ulan ! Neyse kabadayılığımı bir tarafa bırakacak olursak babamın çocukluk arkadaşı Cem amca ve eşi ile tanıştık (kardeşim ve benim deyimimizle Jem Bey) onlar 10 yıla yakındır Balıkesir'de yaşıyorlarmış onlarda yarın Amasya'ya gideceklermiş burada bizi karşıladılar yardımcı oldular sağ olsunlar ayrıca hep beraber gidip Aker Köfteci diye bir yerde ünlü Balıkesir köftelerinden (böyle minik minik çok güzeldi bayıldım 1 kilosu 6 kişiyi tıka basa doyuruyor) yedik ve Balıkesir 'in ünlü Höşmerim tatlısını yedik ve ben tabi iyice inceledim araştırdım lan ben bunu malzeme olsun aynısını yaparım dedim yine :) 1 güncük Balıkesir ziyaretimiz bu kadardı şimdilik bu kadar yolculuk inanılmaz yoruyor yol git git bitmiyor pazar günü 10 saat Amasya'ya nasıl gidicez bilemiyorum vallahi...Daha bol bol Balıkesir'de olacağımdan şimdilik bu kadar diyelim zaten fazla bir şey çekemedim...

Bugün cuma olduğundan günün geleneksel Müzik postunu vermezsem olmazdı şu aralar çok sevdiğim ve bir ön yargımın daha kırılarak bana Ariana Grande'yi sevdiren Problem şarkısının klibi aslına bakarsanız biraz şarkının güzelliği ve hareketi yanında biraz vasat kalmış diyebilirim ayrıca Ariana'yı öne çıkarıcaz diye Iggy'i siyah boğazlı kazaklara sarıp çırpı bacaklı Ariana'yı açıp saçmaları gözümden kaçmadı...


24 Temmuz 2014 Perşembe

Maydanoz Time:Dizi-Flower Boy Next Door

Herkese tekrardan merhabalar efenim...Bir Kore dizisi ile daha karşınızdayım 2013 yapımı Kore dizisinde yine gudubet ama çok sevilen Park Shin-Hye var ve bu sefer saçları uzun ayrıca yine çok güzel giyiniyor bu kızın giyinişine hastayım hiç sevmesem de sevesin geliyor kızı karışık duygularım var yani ona karşı.Bir Kore dizisinde daha 2.adam karmaşası vardı ki bence başroldeki şebekten daha yakışıklı ve tatlıydı ayrıca kızla daha çok yakışıyorlardı ama tabi ki şebek yine onun önüne geçti.Başrolde ki çocuğa resmen uyuz oldum.Kılıktan kılığa girdi bol bol şebeklik ve normalde ayy ne tatlı diye iç geçireceğim haraketlerde bulundu ama yine de sevemedim çünkü tipsizin bildiğiniz veledin tekiydi gerçi Park Shin'e bu çocuk fazla bile ama neyse araya fitne sokmamaya karar verdim.Hafif sıkıcı olmakla birlikte hoş sahnelerinde olduğu ama dediğim gibi başrol oyuncuların hiç sevmediğinden o sahnelerinde keyfini tadını çıkaramadığım benim için sadece izlediğim pekte derin izler bırakmayan bir Kore dizisi oldu...

Konusu: Ko Dok-Mi yalnız yaşayan dışarı çıkmayı sevmeyen biridir.Enrique Keum onun komşusudur.Enrique,onu kendisini izlerken bulur ve ona yaklaşmaya çalışır.Ko Dok Mi'nin dünyasına bir yolculuk başlar.









Maydanoz Time:Kitap-Grinin Elli Tonu E.L James

Huloooo...Bilin bakalım kim Balıkesir PDR'yi kazandı? Evet ben...4.tercihim oldu ailemin de benim de gönlüm 9 Eylül Psikoloji bölümünden yanaydı ama olmadı ne yapalım şans,kader,kısmet,alın yazısı,hayırlısı diyelim...Evet bundan sonra ki gezme noktamız Balıkesir oldu Balıkesir dolaylarından size yazacağım...Heyecanlı mıyım hem de çok ! Çünkü aileme hem yakın hem uzak...Ki bence en iyisi öğrencilik hayatımı da biraz yaşayayım ama değil mi ömür boyu annemin dizinin dibinde oturacak değildim..PDR olması bana biraz şok oldu çünkü ben kendimi hep psikolog olarak hayal etmiştim ama bu da ona çok yakın bir meslek aslında adı biraz farklı sadece psikolog yerine psikolojik danışman olacağım her yer aynı kapıda aslında ayy neyse düşünmekten içimin sıkıntısından helak olmuştum şimdi sırada yurt problemi var onu da hayırlısıyla hallettik mi 15 Eylül'de okul açılıyormuş ver elini üniversite yılları...Neyse kendi hayatımı bir tarafa bırakacak olursak bugünün kitap postunda Amerika ve daha bir çok ülke de en çok satanlar listesinde 1 numaraya kadar yükselen Hollywood ünlülerinin elinden düşürmediği ve 14 Şubat sevgililer gününde vizyona gireceği düşünülen Grinin 50 Tonu var.Önceden söylemeliyim ki kitabı okurken çikolata yemek hiçte iyi bir fikir değilmiş hatta hiç bir şey yememek lazımmış o satırları okuyunca az daha kusuyordum..Instagrama fotusunu koyduğumda kuzenim yorum yapmıştı bu kitabı okuyabileceğinden emin misin ben 3 kitabını da aldım ilkinin yarısında bırakmak zorunda kaldım dedi onun midesi kaldırmamış ama ben ondan daha midesiz çıktım ve sonuna kadar okudum kitabı ki başka da bir seçeneğim yoktu hatta 2 günde bitirdim kitabı bazı sahneleri sadece kelime kelime olarak düşünüp gözümde canlandırmamaya çalıştım ama zor oldu..Empati yeteneğimin sınırlarıydı resmen bu kitap.Fanteziler sınır tanımıyor tabi ayrıca +18 değil +180 olduğunu söylemem lazım kitabın mideniz kaldırırsa okuyun ve okurken sakın tıkınmayın! Serinin devamını almayı düşünüyor muyum inanın bilmiyorum kitap listemde yok ki zaten almak için özel bir arayışa girmem denk gelirsem alır okurum herhalde...

23 Temmuz 2014 Çarşamba

Maydanoz Time:Dizi-My Name Is Kim Sam Soon

Herkese tekrardan merhabalar efenim..Artık şu Kore dizilerini bitirmek istiyorum ama yok bitmiyor 2.post olarak filmlerden önce Kore dizilerini öne aldım vallahi postunu yap yap bitmiyor ne izlemişim be...Neyse 2005 yapımı (oldukça eski bir dizi olduğu için oyuncular bu kadar çirkin şimdi ki halleri daha tatlı Lee Dong Wook'un gençliğini görün bir de intihar sebebi) bir Kore dizisi ile karşınızdayım efenim...Favori Romantik Komedilerden biridir kendisi tabi benim favorim olacak kadar iyi değildi bence yani postunu tee bu zaman izlediğime göre üzerimde çok kalıcı bir etkisi olmamış tabi ki...Pastalı kekli her diziyi filmi seviyorum öncelikle bunu belirtmek istiyorum benim için tek artısı bu oldu o zaman Kim Sam Soon'u tanımadığım için pekte hoş gözükmemişti bu dizi de bana koca yanaklı bi kız işte demiştim ve Hyu Bin hakkında hiç bir hakkım yoktu tabi ve tabi onların gamzeleri hakkında ... Çokta yakışıklı biri değil ama sempatik yani idare eder bi Lee Dong Wook değil elbette hahay...

Konusu:Kim Sam Soon 30 yaşlarında bekar bir kızdır bir gece bir otel odasında başka bir kadınla sevgilisini basar ve ondan ayrılır bir hamur ustasıdır ve bir iş bulup hayatını işine adamaya karar verir fakat gittiği tüm görüşmelerde kapılar yüzüne kapanır Hyun Jin-heon un annesi çok zengin oteller zinciri olan bir kadındır ama oğlu ufak bir pastanenin işletmeciliğini yapmakta ısrarlıdır bir tesadüf eseri Hyun Jin-heon , Kim Sam Soon un yaptığı pastanın tadına bakar ve onu işe almaya karar verir Daha sonra annesinin evlenme ısrarlarına dayanamayan Hyun Jin-heon Kim Sam Soon a 50 milyon Won karşılığında sahte sevgili olmayı teklif edecektir ölen babasının borçlarını ödemek zorunda olan Sam Soon bu teklifi kabul eder ama Hyun Jin-heon dan 3 yaş daha büyük olmasına rağmen ona karşı içinde sevgi oluşmuştur 
Dizi kısaca bir pastahanede çalışan Kim Sam Soon ile Hyun Jin-heon karşılaşması sonucu aralarındaki sevgiyi işliyor.









Kitap - Samsun Kitap Ağacı İle Aralık Ayı Kitabı Kul Seray Şahiner

 Herkese merhabalar efenim, Dün toplantımızı yaptık.İlk defa Seray Şahiner okudum bu vasıta ile.Dilini ve kadın dünyasını anlatmasını çok se...