Her halta "Maydanoz" olan blog... Film,Dizi,Kitap,YouTube,Anime,Moda,Yemek,Gezi,Oyun,Eğitim,Makyaj,Alışveriş,Bakım,Tiyatro,Konser...
5 Haziran 2015 Cuma
Maydanoz Time : Müzik - Fifty Harmony Worth It
Herkese tekrardan merhabalar efenim.Cumanın geleneksel müziği bu hafta Fift Harmony'den Worth It müziği dolasıyla bana biraz Talk Dirty To Me şarkısını anımsattı diyebilirim ama yine de bu kızlar bi harika bence bu yazın iddalı parçalarından.
Maydanoz Time : Film - Ex Machina
Herkese merhabalar efenim.Günün geleneksel müzik postundan önce güzel bir film keyfi için film öneri ile geldim size.2015 yapımı Bilim Kurgu filmi.Gizemli,seksi ve merak uyandırcı bir film.Ne olcak acaba ? diye sorgularken buluyorsunuz kendinizi.Süpriz bir sonla biten bir film aslında.Sıkıcı olan sahneleri var ama akılcı ve felsefik diyalogları ile bu kusurunu kapamış.
Bence bu tarz ilginç ve psikolojik filmlerden hoşlananlar hemen izlemeli...
Bence bu tarz ilginç ve psikolojik filmlerden hoşlananlar hemen izlemeli...
4 Haziran 2015 Perşembe
Maydanoz Time : Kitap - Hasret Canan Tan
Herkese yeni bir günden merhabalar efenim.
Bu kitap postumuzun konusu Canan Tan'ın son çıkan Pembe ve Yusuf romanından bir önce çıkan romanı Hasret.
Canan Tan'ı bilen bilir ben ergenliğimden bu yana okumayı pek severim.Lisedeyken üniversiteli kızların hayatlarını anlatan hikayeler yazardı ne özenir nasıl içim giderdi o hayatlara anlatamam.Tabi şimdi büyüdük üniversite hayatının öyle pekte özenecek bir şey olmadığını gördük.Hee özgürlük mü özgürlük ! Orasına diyecek bir şey yok ama insanları çok çok iyi tanımaya başlıyorsunuz üniversite insanlar öyle şeyler yapıyor ki aklınız almıyor sadece dışardan üçüncü bir göz olarak seyire dalıyorsunuz.Daha ilk senemde neler gördüm bir bilseniz...Olayları burada ifşa etmek istemiyorum elbette.
Neyse efenim kitaba gelecek olursak Allah aşkına nolmuş bu kadına böyle!
Hem onu stilini değiştirmiş başka konulara yönelmiş hem de üslubunu bile değiştirmiş.Daha ağır daha yazarsı bir havada yazmaya başlamış böylece samimiyet falan aradan kalkmış bence.Daha çok gençlik romanı değilde edebi roman yazılmaya çabalanmış ama hikayede bence konu bütünlüğü sağlanamamış hikaye çok kesik kesik olmuş.Arada ona ne oldu diye düşünürken hopp bambaşka bir zaman dilimine geçilmiş, bir de bana sanki biraz aceleye getirilmiş bir romanmış gibime geldi.
Canan Tan'ın hep aynı tarz kitaplar yazmasından sıkılmış olabilir belki artık bir kesim ama bence bildiği yollardan gitmeli.Böylesi biraz sıkıcı olmuş ne yalan söyleyeyim.
Bu kitap postumuzun konusu Canan Tan'ın son çıkan Pembe ve Yusuf romanından bir önce çıkan romanı Hasret.
Canan Tan'ı bilen bilir ben ergenliğimden bu yana okumayı pek severim.Lisedeyken üniversiteli kızların hayatlarını anlatan hikayeler yazardı ne özenir nasıl içim giderdi o hayatlara anlatamam.Tabi şimdi büyüdük üniversite hayatının öyle pekte özenecek bir şey olmadığını gördük.Hee özgürlük mü özgürlük ! Orasına diyecek bir şey yok ama insanları çok çok iyi tanımaya başlıyorsunuz üniversite insanlar öyle şeyler yapıyor ki aklınız almıyor sadece dışardan üçüncü bir göz olarak seyire dalıyorsunuz.Daha ilk senemde neler gördüm bir bilseniz...Olayları burada ifşa etmek istemiyorum elbette.
Neyse efenim kitaba gelecek olursak Allah aşkına nolmuş bu kadına böyle!
Hem onu stilini değiştirmiş başka konulara yönelmiş hem de üslubunu bile değiştirmiş.Daha ağır daha yazarsı bir havada yazmaya başlamış böylece samimiyet falan aradan kalkmış bence.Daha çok gençlik romanı değilde edebi roman yazılmaya çabalanmış ama hikayede bence konu bütünlüğü sağlanamamış hikaye çok kesik kesik olmuş.Arada ona ne oldu diye düşünürken hopp bambaşka bir zaman dilimine geçilmiş, bir de bana sanki biraz aceleye getirilmiş bir romanmış gibime geldi.
Canan Tan'ın hep aynı tarz kitaplar yazmasından sıkılmış olabilir belki artık bir kesim ama bence bildiği yollardan gitmeli.Böylesi biraz sıkıcı olmuş ne yalan söyleyeyim.
3 Haziran 2015 Çarşamba
Maydanoz Time : Film - Aşk Sana Benzer
Herkese merhabalar efenim.Bugünün postunda tam bir yaz filmi var.Evet biliyorum artık modası geçti bile bu filmin ama ben yaz filmlerini yazın,kış filmlerini kışın izlerim her şey mevsiminde güzel arkadaş ! Boşun kış kış izleyip yaza özlem duymanın bi anlamı yok yani bence :D
Çalıkuşu dizisinden beri pek bi sevdiğim çift beraber film yapınca çok olay oldu,beğenildi,beğenilmedi o konuları pek bilmiyorum.Şahsi yorumama gelirsek sonu dışında izlenebilir sıkıcı olmayan bir filmdi zaten Fahriye Evcen'e bakarken insan nasıl sıkılabilir pek bilmiyorum Burak Özçivit'i çokta beğenmesem de Fahriye kadın oyuncu olarak benim için Number 1 diyebilirim :)
Çalıkuşu dizisinden beri pek bi sevdiğim çift beraber film yapınca çok olay oldu,beğenildi,beğenilmedi o konuları pek bilmiyorum.Şahsi yorumama gelirsek sonu dışında izlenebilir sıkıcı olmayan bir filmdi zaten Fahriye Evcen'e bakarken insan nasıl sıkılabilir pek bilmiyorum Burak Özçivit'i çokta beğenmesem de Fahriye kadın oyuncu olarak benim için Number 1 diyebilirim :)
2 Haziran 2015 Salı
Maydanoz Time : Kişisel - Ben Küçükken Mimi
Sevgili Deep Tone beni mimlemiş!
Ay blogger olalı ilk defa mimleniyorum bu yüzden pek bi heyecanlıyım!
Ben küçükken,pek bi hınzırmışım ailemle gittiğim her yerde ortalığı batırmadan,dökmeden ordan çıkmazmışım.Tabi ki de çok haraketli bi çocuk olduğumdan özellikle de pazarlarda çok kaybolurmuşum.
Ben Marmaris'te büyüdüm diskolarda,denizde,sahilde geçti hep hayatım, sulak alan çocuğu olduğumdan boyum bu kadar uzun zaten bi kıza göre (1.75-1.78 falan).
Hopörlerin yanında bebek arabasında uyuyan bir çocuktum ben hep keyfine özellikle de uykusuna düşkün bir çocuk oldum.Olur olmaz yerlerde uyur kalırmışım babam beni hep sırtında taşırmış eve kadar hatta bunun muhabbetini yaparız hala der ki: ''Benim boyumu kısaltan sensin az mı taşıdım seni omzumda eve!''
Annemi çileden çıkarmaya bayılırmışım gerçi hala bayılırım.Arkamdan terlik fırlatır ben de üzerinde hoplarım : ''Iska ıska '' diye bağırırım annem daha çok kudurur ya da bana vurduğunda ''Acımadı ki acımadı ki'' derim ortalığı velveleye veririm yine :D
Saçma sapan ama İngilizceye çok benzer kendimce bir dil yaratmışım ve onu konuşurmuşum İngilizce bilmeyenler ''Çocuğunuz ne kadar zeki bu yaşta yabancı dil biliyor.''derlermiş oysa tamamen kendim uydurduğum bi dil lagır lugur yarrabi şükür :D
Ama sonradan İngilizceyi öğrendim hem de yine çok küçük bir yaşta babam Amerika'ya gittiğinde benim için karışık yabancı cdler doldurup getirdi yolda yolakta,arabada hep yabancı şarkı dinlerdim tabi Sims oyununda İngilizcem'in gelişmesinde çok katkısı oldu diyebilirim.
Ben sokak çocuğuydum ama çokta bilgisayar oynadım.Erkek gibi yetiştim kızdan çok erkek arkadaşlarım oldu ama buna rağmen futbolu hiç bir zaman çok fazla sevemedim.Silahlı oyunları hep oynadım hala da oynamaktan pek bi zevk alırım.GTA,Metin 2,Counter Vb.
Babam asker olduğundan asker abiler arasında büyüdüm hatta her benden büyük abiye ''asker abi'' demeyi adet edindiğim için bir keresinde otobüste muavine bile asker abi demişim :D
İşte benim küçüklüğüm böyle hınzır,fırlama,haraketli,neşeli,sakar ve rezil gerçi hala öyleyim bende pek bi değişme yok hala fırlamalıklar yapmaya bayılırım :D
Bu mim işi nasıl olur pek bilmiyorum bu da benim ilk mimim oldu o yüzden mimlenmek isteyen herkesi mimlenmiş sayıyorum !
31 Mayıs 2015 Pazar
Maydanoz Time : Film - Sihirbazlık Okulundan Bir Türk
Herkese merhabalar efenim.Ben hem Aykut Elmas hem de Harry Potter hayranı biri olarak kardeşimle dün bu Türk yapımı çakma komedi filmine gittik ama gittiğime şahsi adıma çok pişman oldum diyebilirim.Fragmanında olduk komik ve yaratıcı bir fikirmiş gibi geldi bana başta.Korkunç Bir Film serisini biliyorsanız ünlü filmlerle parodi olarak dalga geçer ve çokta tuttu oldukça komik bir seridir onun gibi bir şey sandım bende ama maalesef Türk yapımı olduğunu unuttum :(
Neredeyse hiç gülmedin diyebilirim.Neredeyse diyorum çünkü sinirden bu kadar kötü bir film daha olabilir mi diye güldüm diyebilirim.Bi kere Aykut'un 3-5 cümleden başka hiç bir rolü yoktu.Ayrıca başroldeki Vine'cıyı yani Barboros Dikmen'i hiç tanımıyorum ama burada da hiç sevmedim diyebilirim ne tipini ne oyunculuğunu.Bence çok merak etseniz de aklınız varsa gitmeyin bu filme...
Neredeyse hiç gülmedin diyebilirim.Neredeyse diyorum çünkü sinirden bu kadar kötü bir film daha olabilir mi diye güldüm diyebilirim.Bi kere Aykut'un 3-5 cümleden başka hiç bir rolü yoktu.Ayrıca başroldeki Vine'cıyı yani Barboros Dikmen'i hiç tanımıyorum ama burada da hiç sevmedim diyebilirim ne tipini ne oyunculuğunu.Bence çok merak etseniz de aklınız varsa gitmeyin bu filme...
Maydanoz Time : Kitap - Tatlı Şeytan Wendy Hıggıns
Herkese merhabalar efenim.Yine son gaz kitap okumaya devam ediyorum.Bu sezonun iddalı ve kitap bloglarında da çok bahsedilen Fantastik-Romantik türünde bir kitabı olan Tatlı Şeytan'ı okudum son olarak.
Tatlı Şeytan bence Obsidiyen serisine oranla daha güzel diyebilirim en azından konu olarak diğer türündeki çakma kitaplardan ayrılıyor.Hep iyilik zımbırtıları melekler düşmeleri yakışıklı çocuklar falanlar filanlar.Bu sefer şeytanlarla ve kötülükle işimiz.Elbette yine iyiliğin kötülükle savaşı var ama kötülüğün içindeki iyilik kötülükle savaşınca bir ilginç ve farklı olmuş bu kitap.Ayrıca bu sefer başroldeki kızımız da bi başka dünyadan sadece yakışıklı çocuğa verilmemiş özel güçler.Özel güçler dediğim öyle savaşma,hızlı koşma kaybolma falan filan değil 5 duyu organı ile ilgili gelişmişlik ve insanlaın duygularını renkler olarak algılama bence farklı ama fantastik türünde bir oran arıyorsanız tavsiye ederim seriyi devam ettirmek istiyorum.
Tatlı Şeytan bence Obsidiyen serisine oranla daha güzel diyebilirim en azından konu olarak diğer türündeki çakma kitaplardan ayrılıyor.Hep iyilik zımbırtıları melekler düşmeleri yakışıklı çocuklar falanlar filanlar.Bu sefer şeytanlarla ve kötülükle işimiz.Elbette yine iyiliğin kötülükle savaşı var ama kötülüğün içindeki iyilik kötülükle savaşınca bir ilginç ve farklı olmuş bu kitap.Ayrıca bu sefer başroldeki kızımız da bi başka dünyadan sadece yakışıklı çocuğa verilmemiş özel güçler.Özel güçler dediğim öyle savaşma,hızlı koşma kaybolma falan filan değil 5 duyu organı ile ilgili gelişmişlik ve insanlaın duygularını renkler olarak algılama bence farklı ama fantastik türünde bir oran arıyorsanız tavsiye ederim seriyi devam ettirmek istiyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Gerilim Filmi : The Substance
Herkese merhabalar efenim, Yılın en iyi korku filmlerinden biri olmaya aday olan feministik bir Body Horror olarak anılan ve artık sinefill...
-
Herkese merhabalar efenim ... Hep iyi Çin dizilerinden bahsedecek değilim ya bir tane de izlediğime bin pişman olduğum ama yine de yarı da...
-
Herkese merhabalar efenim, Şu sıralar sizlere dizi diyarında tee Asya'nın farklı farklı yerlerine sürüklüyorum biliyorum :) Bu sefer Ja...
-
Herkese merhabalar efenim, Biliyorsunuz ki bu yazımı ALES ve YÖKDİL,YDS'ye hazırlanarak geçiricem.ALES'de matematik beni yorarken a...