6 Kasım 2016 Pazar

Maydanoz Time : Film - Nicolas Sparks Filmleri !

Herkese merhabalar efenim ...

Bugün pazar aslında Balıkesir'de böyle pekte eve kapanayım kahvemi alayım film-kitap yapayım tarzı bir hava olmasa da - daha çok dışarı çıkalacak çöyle bol oksiyenlisinden yürüyüş yapacak bir hava var - bugün ki postumda size 6 adet kitaplardan beyaz perdeye uyarlanmış Nicolas Sparks filmleri önermek istiyorum.

Elbette hepsinin konusu da aşk ve dram üzerine,tabi bu filmleri siz bi yere not alın bol yağmurlu gecelerde açar açar izlersiniz :D Ara da böyle şeyler yapmak ruh sağlığına yararlı ablanızı dinleyin :D

                                                             The Choice (2016)

Enerjik tıp öğrencisi Gabby Holland?ın, kadınların karşı koyamadığı Travis Shaw?a komşu olması, ikiliyi asla hayal edemeyecekleri romantik bir yolculuğa sürükler. Travis, oldum olası bir kadınla ciddi bir ilişki yaşamanın rahat hayat tarzını sınırlandıracağına inanmaktadır. Gabby ise uzun soluklu bir ilişki yaşamakta olduğu erkek arkadaşıyla hayatını birleştirmek üzeredir. Ta ki karşı koyulmaz bir istek, aykırı çiftin itinayla planlanmış hayatlarını alt üst edene dek? Fırtınalı bir flört evresinin ardından Gabby ve Travis evlenip, el ele yürüyen ve her kararı beraber alan bir aile kurar, bir gün içlerinden biri hayatlarının en ciddi seçimini tek başına yapmak zorunda kalana kadar?





The Longest Ride (2015) 

Luke, eskiden şampiyonlukları olan bir boğa matadorudur ve eski parlak günlerine geri dönme arzusundadır. Sophia ise New York’un sanat camiasında hayallerinin işini kovalayan bir üniversite öğrencisidir. Luke ve Sophie’nin yolları bir şekilde kesişir ve ikisi de ideallerine ulaşmaya çalışırken ilişkileri çetin bir sınavdan geçer...Aşk, bilgelik ve deneyim içeren bir kutu eski mektupla, sevginin anlamını ve gerçek değerleri yeniden keşfeden Luke ve Sophia’nın sıra dışı aşk hikayesini bize sunuyor...



The Last Song (2011)

Kariyeri uğruna ailesini yıllar önce terk etmiş olan bir baba (Greg Kinnear), yaz tatilini ergenlik çağındaki kızı (Miley Cyrus) ve küçük oğluyla (Bobby Coleman) geçirme şansına kavuşmuştur. Ancak New York'taki evinde olmayı tercih eden kızı iletişim kurma konusunda isteksizdir. İlk aşklarla ikinci şansların kolkola gittiği bu aile, arkadaşlık, sırlar ve kurtuluş hikayesinde baba, iletişim kurmak için çareyi kızıyla tek ortak paydaları olan müzikte bulacaktır.



Dear John (2010)

Gençliğinin en kızgın ve öfkeli dönemini geçiren 23 yaşındaki John başka ne yapacağını bilemediği için liseden hemen sonra askere yazılmıştır. Hayallerinin kadını Savannah ile karşılaştığı vakit kendini hayatında yeni ve temiz bir sayfa açmaya hazır hisseder. Aralarındaki çekim olgunlaşıp aşka dönüşünce Savannah da kendini görev turlarına çıkan John'u sabırsızca beklerken bulur. John ise bir an evvel kalbini çalan bu kızla evlenmek ve yerleşik bir hayata geçmek istiyordur zaten. Ancak 9/11 tüm planları altüst eder. John, askeri görevine tekrar dönmesi gerektiğini hisseder. Ve ne yazık ki, iki sevgilinin arasına giren uzun ayrılık döneminde Savannah bir başkası ile duygusal anlamda yakınlaşır. “Sevgili John,” diye başlayan bir mektup okunur ve bu iki kelimeyle bir kalp paramparça olur, iki hayat ise sonsuza dek değişir. Eve dönüşünde John'un acısı büyük olacaktır. Savannah, ki artık bir başkasıyla evlidir, hâlâ onun gerçek aşkıdır. Genç adam hayatının en güç kararı ile yüzleşmek durumunda kalır.


The NoteBook (2004)

http://maydanozsalatasi.blogspot.com.tr/2015/04/maydanoz-time-film-not-defteri.html



A Walk To Remember (2002)

http://maydanozsalatasi.blogspot.com.tr/2015/04/maydanoz-time-film-uzaktaki-anlar.html


5 Kasım 2016 Cumartesi

Kore Dizi - Go Ho’s Starry Night

Herkese merhabalar efenim ...

Kore dizi dünyası bildiğiniz gibi efenim , bi dizi bitiyor öteki başlıyor.2016 'ın ilk yarısında yine efsane sayılacak diziler izlemiştik diğer yarısında da yine efsane sayılmasını umduğumuz ve sabırsızlıkla beklediğimiz diziler olacak.

Uzun dizilerin yanında böyle şekerleme kıvamında yarım saatlik süren mini dizilerde oluyor şu sıralar onları da kaçırmamaya çalışıyorum elbette bu dizi de onlardan biri.Hele de konusu benim en bi sevdiğim "harem" türünde olursa :D Biliyorsunuz ki bizdeki kültürde harem anlayışı daha çok erkeklere özgüdür bir çok kadın 1 erkek çevresine dönerken asya kültüründe 1 kadın birden fazla erkek üzerinde döner :D Hele de bu erkeklerin hepsi çok ayrı tatlışlarsa hepsinin dene tarafını seç hesabı :D Sonunda elbette başroldeki erkeği seçer ve tek eşliliğe sonsuz aşka bağlanır ve dizer biter :D Bu da o tarz dizilerden elbette çok güzel ve iş hayatında da başarılı olmak isteyen bir kızın ofisinde ki (patronları dahil) karşısına çıkan erkeklere analiz yapmasını ve yıldız vermesini anlatıyor.

5 erkek ve 1 kız şeklinde asıl başrollerde 3 erkek var elbette ama asıl başrolde olan ve en gençlerini oynayan oppaları çok beğendim ben bize de böyle tatlı gülüşleri olan erkeklerden Allah'ım amin :D




4 Kasım 2016 Cuma

Maydanoz Time : Kitap - Benim Uzak Yıldızım Kaufman-Spooner

Herkese merhabalar efenim ...

Vize haftasına girmeden postlarımı düzenli olarak atmaya çalışacağım gerçi vize haftasında da kafam dağılsın diye belki yine post yazarken bulurum kendimi bilemiyorum :)

Neyse efenim gelelim 2 haftadan beri elimde dolandırdığım kitaba , nihayet bitirebildim.Aslında sürükleyici ve değişik bir kitap ama şu sıra birden fazla işe koşturup aynı zamanda derslerimde olduğu için haddinden fazla elimde sürüklendi kitapçağız :/ Tabi bunda 500 sayfa olmasının da suçu var ve bence yazar olayları gereksiz uzatmış maalesef ayrıca beklediğim tarzda bir finalde olmamış daha farklı şeyler beklerdim açıkçası sonu beni hayal kırıklığına uğrattı :(

Bilimkurgu olması ve olayların bir uzayda ve bir uzaygemisinin düşmesi üzerine ıssız bir gezegende geçmesi beni kendine çekmesinde etkili olmuştu ilk başlarda aslında bilimkurgudan çok romantik ağırlıklı bir kitaptı ama tam istediğim romantizmi bana verdi diyemicem maalesef bence anlatımların çift taraflı olması işin büyüsünü biraz bozuyor sadece kızın gözünden anlatılan kitapları daha çok seviyorum ben :D

O gezegenin en ünlü ve zengin iş adamlarından birinin şımarık kızı ile eski bir savaş kahramanı olan binbaşının bir baloda tanışmalarını ve bunun üzerine uzay gemisinin kaza yapmasını ve sadece ikisinin sağ kalmasını ve tuhaf bir gezegende hayatta kalma savaşlarını anlatıyor.Bu gezegen biraz dünyaya benzesede aslında insanların akıllarını oynatacak bir sırrı var fısıltılar bu sırra eşlik ediyor...





31 Ekim 2016 Pazartesi

Kore Dizi - Fantastic

Herkese merhabalar efenim ...

Eylül ayının dizileri birer birer bitmeye başladı bile :) Onlardan biri de rakiplerine oranla yine bir tık arka planda kalsa da ilk başlarda Romantik-Komedi olarak başlayıp sonradan Drama bağlayan dizilerden biri olan Fantastic oldu.16 bölüm çok çabuk gelip geçti diyemicem maalesef çünkü bence dizi de çok fazla tıkanmalar ve aynı nokta üzerinde dönüp durmalar oldu bu yüzden Kore' deki reytingleri de diğer dizilere oranla maalesef düşük oldu.

Başrollerde benim en saygın oppalarımdan olan İtalyan çekik Joo Sang Wook olsa da dizi genel olarak kanser ve aşk üzerine kurulu olduğundan beni çok fazla sarmadı ama yine de sonuna kadar izlemeyi başardım.Bir senarist ile oyunculuğu yetersiz olsa da yakışıklılıktan yırtan bir oyuncunun aşkını anlatıyor.Adamın kanser hastası olan sevgilisine verdiği emek,sabır ve aşk bence görülmeye ve izlenmeye değer tek şeydi dizide ama dram dizilerini maalesef çok sevmiyorum hele de bu tarz dizileri ağlamak için fazla gencim :D



30 Ekim 2016 Pazar

Maydanoz Time : Dizi - Drinking Solo

Herkese merhabalar efenim ...

Son zamanlarda oldukça meşgul olduğum için bloğa zaman ayıramıyordum maalesef.Hele de önümüzde ki 2 hafta tamamen iptal gibi bir şeyim malumunuz vizelerim var :/

Aynı zamanda Toplum Gönüllüleri kulübü için 3 Aralık Engelli haftası doğrultusunda bir tiyatro yazmakla ve hazırlamakla meşgul olacağım şu sıra iş üstüne iş hallerindeyim sizin anlayacağınız :)

Ama durum böyle olsa da her zaman Kore dizilerine ve kitaplara ayıracak vakti bulurum yoksa da yaratırım ben biliyorsunuz artık beni :D

2016 Kore dizileri son hızıyla devam ediyor.Tazecik biten ve bana yeni bir Oppa sunan Driking Solo dizisi rakipleri oldukça güçlü olduğu için maalesef birazcık arka planda kalan bir dizi oldu ama oldukça eğlenceli ve bizden bir diziydi.Hatta fazla bizden :D Çünkü atanamayan öğretmenlerin bir dershanede çalışmasını ve bizden pekte farklı olmayan Kore'nin eğitim sisteminin iç yüzünü v tabiki de eğitimcileri,öğretmenleri anlatıyordu.

Asıl konsept dizinin diğer bi adı olan Let's Drink olan adından belli olsa da (Hadi İçelim) aslında sadece belli bir unsur olarak kullanılmış ama yine en son finalde oraya bağlanmış,umarım Lets Eat dizisi gibi bu dizinin de 2.sezonu gelir çünkü çok saçma bir şekilde bitti bu güzel dizi böyle bir sonu haketmedi maalesef :(

Bu arada spoiler vermek gibi olmasın ama yeni Oppam 'ın dizide ki nickname 'i "Kaliteli Pislik" Hhahaha tam da ona uyan bir ad :D





26 Ekim 2016 Çarşamba

Maydanoz Time : Film - Maximum Ride

Herkese merhabalar efenim ...

Bugüne yine kaldığımız yerden bir film postu ile devam ediyoruz.

Yine bir zamanlar "Çok Satanlar" listesinde olan ve kendinden çokça bahsettiren Türkçe'si "Melek Deneyi" olan James Patterson'un eserinden beyaz perdeye uygulanmış ama sanırım kitabı kadar filmi maalesef rağbet görmemiş olacak ki ben beyaz perdeye aktarıldığını tesadüf eseri öğrendim.Zaten IMDB puanı da genel yorumları da oldukça vasat bir film olduğu yönde maalesef.

Konu açısından bence oldukça yaratıcı ve farklı bir konu olduğunu söyleyebilsem de keşke kitap olarak kalsaydı demekten kendimi alamadım maalesef.Çünkü hayatımda gördüğüm en berbat efektlere sahip Bilimkurgu filmi olmuş diyebilirim sanırım sorun yapımcılarda ve yönetmende.Onun dışında oyuncular oldukça iyiydi bence.Kitabı okumadığım için üzerine çok fazla yorum yapamıcam maalesef ama bence film olarak vasat kalmış :(

Kısaca konusuna gelicek olursak :

 Yaşları 14 ile 16 yaşlarında 6 çocuk,laboratuar ortamında özel olarak yetiştirilmiş melezlerdir. Özel olarak üretilen çocuklar DNA'larına eklenen yüzde 2 kuş DNA'sı sayesinde uçabilme yeteneği kazanmışlardır. Bir gün bakıcıları Jeb'in yardımlarıyla okuldan kaçıp dağda yaşamaya başlarlar. Fakat en küçükleri Angel kaçırılır ve Maximum "Max" Ride'ın önderliğinde zorlu bir yolculuğa çıkarlar. Bu yolculuk sırasında kendi geçmişlerini de keşfetme şansı yakalayacaklardır.








25 Ekim 2016 Salı

Maydanoz Time : Film - Nerve

Herkese merhabalar efenim ....

Dünde dediğim gibi şu sıra film postları paylaşmayı düşünüyorum o yüzden kaldığımız yerden devam ediyorum.

Emma Roberts'ı ne kadar çok sevdiğimi bilmeyen kaldı mı artık bilemiyorum.Bence Emma'nın izlediğim en iyi filmiydi.Hem oyunculuğu hem de konusu bakımından.Genelde gençlik filmlerinde oynuyor ki bu tarz rollere de çok yakışıyor.James Franco'nun kardeşi Dave Franco ile de çok yakışmışlar.

Aslında daha çok bir bilimkurgu filmi gibi gözüksede teknolojinin kötülüklerinden bahseden ve aslında insanların bunları az çok yapmaya başladıklarını hissettiren bir film oldu benim için.

Nerve adında bir uygulama var ve insanlar size çılgın şeyler yapmanız karşılığında para veriyor ve bir nevi bir süreden sonra onların eseri hale geliyorsunuz.Ben şimdilerde buna benzer bir çok şey görüyorum maalesef. "Challange" dediğimiz şeylerde bu uygulamaya az çok benziyor aslında.Tabi daha az tehlikeli şeyler yapılıyor şimdilerde.

İzlemenizi şiddetle tavsiye ettiğim nadir filmlerden biri oldu.

Oyun - Nerve filminin konusu, Lise son sınıf öğrencisi olan Vee Nerve isimli, doğruluk cesaret oyununun cesaret kısmının yer aldığı bir sanal gerçeklik oyununa katılır. Fakat bir süre sonra iş oyun olmaktan çıkar, çünkü hareketlerinin oyunun izleyenleri tarafından manipüle edildiğini fark edecektir.





Gerilim Filmi : The Substance

 Herkese merhabalar efenim, Yılın en iyi korku filmlerinden biri olmaya aday olan feministik bir Body Horror olarak anılan ve artık sinefill...