Bugün pazar aslında Balıkesir'de böyle pekte eve kapanayım kahvemi alayım film-kitap yapayım tarzı bir hava olmasa da - daha çok dışarı çıkalacak çöyle bol oksiyenlisinden yürüyüş yapacak bir hava var - bugün ki postumda size 6 adet kitaplardan beyaz perdeye uyarlanmış Nicolas Sparks filmleri önermek istiyorum.
Elbette hepsinin konusu da aşk ve dram üzerine,tabi bu filmleri siz bi yere not alın bol yağmurlu gecelerde açar açar izlersiniz :D Ara da böyle şeyler yapmak ruh sağlığına yararlı ablanızı dinleyin :D
The Choice (2016)
Enerjik tıp öğrencisi Gabby Holland?ın, kadınların karşı koyamadığı Travis Shaw?a komşu olması, ikiliyi asla hayal edemeyecekleri romantik bir yolculuğa sürükler. Travis, oldum olası bir kadınla ciddi bir ilişki yaşamanın rahat hayat tarzını sınırlandıracağına inanmaktadır. Gabby ise uzun soluklu bir ilişki yaşamakta olduğu erkek arkadaşıyla hayatını birleştirmek üzeredir. Ta ki karşı koyulmaz bir istek, aykırı çiftin itinayla planlanmış hayatlarını alt üst edene dek? Fırtınalı bir flört evresinin ardından Gabby ve Travis evlenip, el ele yürüyen ve her kararı beraber alan bir aile kurar, bir gün içlerinden biri hayatlarının en ciddi seçimini tek başına yapmak zorunda kalana kadar?
The Longest Ride (2015)
Luke, eskiden şampiyonlukları olan bir boğa matadorudur ve eski parlak günlerine geri dönme arzusundadır. Sophia ise New York’un sanat camiasında hayallerinin işini kovalayan bir üniversite öğrencisidir. Luke ve Sophie’nin yolları bir şekilde kesişir ve ikisi de ideallerine ulaşmaya çalışırken ilişkileri çetin bir sınavdan geçer...Aşk, bilgelik ve deneyim içeren bir kutu eski mektupla, sevginin anlamını ve gerçek değerleri yeniden keşfeden Luke ve Sophia’nın sıra dışı aşk hikayesini bize sunuyor...
The Last Song (2011)
Kariyeri uğruna ailesini yıllar önce terk etmiş olan bir baba (Greg Kinnear), yaz tatilini ergenlik çağındaki kızı (Miley Cyrus) ve küçük oğluyla (Bobby Coleman) geçirme şansına kavuşmuştur. Ancak New York'taki evinde olmayı tercih eden kızı iletişim kurma konusunda isteksizdir. İlk aşklarla ikinci şansların kolkola gittiği bu aile, arkadaşlık, sırlar ve kurtuluş hikayesinde baba, iletişim kurmak için çareyi kızıyla tek ortak paydaları olan müzikte bulacaktır.
Dear John (2010)
Gençliğinin en kızgın ve öfkeli dönemini geçiren 23 yaşındaki John başka ne yapacağını bilemediği için liseden hemen sonra askere yazılmıştır. Hayallerinin kadını Savannah ile karşılaştığı vakit kendini hayatında yeni ve temiz bir sayfa açmaya hazır hisseder. Aralarındaki çekim olgunlaşıp aşka dönüşünce Savannah da kendini görev turlarına çıkan John'u sabırsızca beklerken bulur. John ise bir an evvel kalbini çalan bu kızla evlenmek ve yerleşik bir hayata geçmek istiyordur zaten. Ancak 9/11 tüm planları altüst eder. John, askeri görevine tekrar dönmesi gerektiğini hisseder. Ve ne yazık ki, iki sevgilinin arasına giren uzun ayrılık döneminde Savannah bir başkası ile duygusal anlamda yakınlaşır. “Sevgili John,” diye başlayan bir mektup okunur ve bu iki kelimeyle bir kalp paramparça olur, iki hayat ise sonsuza dek değişir. Eve dönüşünde John'un acısı büyük olacaktır. Savannah, ki artık bir başkasıyla evlidir, hâlâ onun gerçek aşkıdır. Genç adam hayatının en güç kararı ile yüzleşmek durumunda kalır.
The NoteBook (2004)
http://maydanozsalatasi.blogspot.com.tr/2015/04/maydanoz-time-film-not-defteri.html
A Walk To Remember (2002)
http://maydanozsalatasi.blogspot.com.tr/2015/04/maydanoz-time-film-uzaktaki-anlar.html