Herkese merhabalar efenim ...
Wook'tan sonra Çin dizilerine transfer olan olana.Bu sefer ki yağuşuklumuzda Tayland'ın en tatlış aktörlerinden biri olan Mike D'Angelo.En sonu Full House dizisinin Tayland versiyonunda izlemiştim yeni bir dizisinin gelmesi biz Mike severleri oldukça mutlu etti - Çin dizisi olsada -.Wook'ta olduğu gibi Mike'a da maalesef Çince konuşması hiç yakışmamış üzerinde fazla iğrelti durmuş :D Onun dışında gözüme her zamankinden daha yakışılı göründüğü gerçeğini maalesef atlayamayacağım beyler bayanlar :D
Neyse efenim diziye gelicek olursak 16 bölümlük Romantik-Komedi tam bir ergenlik dizisi olduğunu söyleyebilirim.Zenginler kız ve fakir oğlan dramı elbette Çin dizilerinde de son gaz devam ediyor :D Bu arada bir çok Çinli kızın aksine- genelde kızları hiç beğenmem - bu kızı oldukça beğendim ve çokta güzel buldum tam bir prenses kız :D
Her halta "Maydanoz" olan blog... Film,Dizi,Kitap,YouTube,Anime,Moda,Yemek,Gezi,Oyun,Eğitim,Makyaj,Alışveriş,Bakım,Tiyatro,Konser...
9 Aralık 2016 Cuma
8 Aralık 2016 Perşembe
Maydanoz Time : Kitap - Yabancı Öznur Yıldırım
Herkese merhabalar efenim ...
2 haftadır elimde sürünen kitabı nihayet bitirdim.Bu kitabı okuduktan sonra anladım ki sadece ergenlikeyken bu tarz kitaplardan hoşlanıyormuşum yaşım büyüdükçe aşka ve aşk hikayelerine bakış açımda değişiyor tabi erkeklerede.Sanırım bende ergenlikte biraz daha böyle "bad boy "dediğimiz tiplerden hoşlanıyordum."Beni yerden yere çalacaksa bu çalsın." diyoruz ya ağzımızın suyunu akıta akıta heh işte yaş ilerledikçe bunların hepsi balon gibi sönüp gidiyor.Bu tarzda olan insanlara "ergen bebesi seni" diyorum sadece :D
Bir Psikolojik Danışman olarak kitap okuma skalamı oldukça geniş tutmaya ve her kesimden insanı anlamaya çalışıyorum tabi buna güncel ergenlerde dahil :D Hele de Wattpad manyakları :D Ediz ve Doğa karaktelerini bir kaç yerde duymuştum ama hangi kitaptan olduklarını bilmiyordum açıkçası çünkü Wattpad hikayesi pek okumam cidden pek tarzım olduğunu düşünmüyorum belki ergenlikte olsam daha çok dikkatimi çekerdi.Ama yazarların hepsini gönülden destekliyorum.
Öznur'un gerçekten çok iyi bir edebi dili var ama konu ve konuyu işleyiş biçimi bence çok vasat kalmış kitabın devamı gelecek mi bilemiyorum ama eğer bu şekilde kitap bitiyorsa okuduğum onca sayfaya yazık oldu resmen çünkü umulan bir son yok konu bir türlü bağlanamamış.Gerçi öyle bi konusu var ki mutlu bi sona bağlansa zaten çok komik dururdu çok çıkmaz bir konu olmuş.Ama kitabı bu kadar popüler edende sanırım bu çıkmaz olan konusu.İmkansız aşklar ve zor erkekler her zaman biz kızların hoşuna gitmiştir.
Başka bir yazar olsa neredeyse 700 sayfalık olan kitabı bu kadar sürükleyici kılamaz ve okutamazdı bence insanlara bi nefeste.Yeni ve genç yazarların kitaplarında tek sevdiğim taraf bu sanırım.Sürekli olaylar silsilesi var geçişler oldukça hızlı ayrıca insan,elbise ve mekan betimlemeleri de bir kızın gözünden yazıldığını çok açık belli ediyor.Benim lisedeyken ki yazma stilime çok benziyor bu kitap.Ayrıca kitaptaki bazı sahneler fazla Hollywood vari olmuş gerçekçiliğini sadece mekanlar ve kişi isimleri sağlamış diyebilirim :D
Kısaca konsundan bahsedecek olursak : Doğa'nın abisi Atalay bir polistir ve Ediz'in babasını bir olayda öldürmüştür.Ediz'de babasının intikamını almak için Doğa'yı kaçırır ve ona türlü işkenceler yapmak ve en sonunda da öldürmek niyetindedir ama olaylar hiç beklediği gibi gelişmez ve kitap bu şekilde başlar.
2 haftadır elimde sürünen kitabı nihayet bitirdim.Bu kitabı okuduktan sonra anladım ki sadece ergenlikeyken bu tarz kitaplardan hoşlanıyormuşum yaşım büyüdükçe aşka ve aşk hikayelerine bakış açımda değişiyor tabi erkeklerede.Sanırım bende ergenlikte biraz daha böyle "bad boy "dediğimiz tiplerden hoşlanıyordum."Beni yerden yere çalacaksa bu çalsın." diyoruz ya ağzımızın suyunu akıta akıta heh işte yaş ilerledikçe bunların hepsi balon gibi sönüp gidiyor.Bu tarzda olan insanlara "ergen bebesi seni" diyorum sadece :D
Bir Psikolojik Danışman olarak kitap okuma skalamı oldukça geniş tutmaya ve her kesimden insanı anlamaya çalışıyorum tabi buna güncel ergenlerde dahil :D Hele de Wattpad manyakları :D Ediz ve Doğa karaktelerini bir kaç yerde duymuştum ama hangi kitaptan olduklarını bilmiyordum açıkçası çünkü Wattpad hikayesi pek okumam cidden pek tarzım olduğunu düşünmüyorum belki ergenlikte olsam daha çok dikkatimi çekerdi.Ama yazarların hepsini gönülden destekliyorum.
Öznur'un gerçekten çok iyi bir edebi dili var ama konu ve konuyu işleyiş biçimi bence çok vasat kalmış kitabın devamı gelecek mi bilemiyorum ama eğer bu şekilde kitap bitiyorsa okuduğum onca sayfaya yazık oldu resmen çünkü umulan bir son yok konu bir türlü bağlanamamış.Gerçi öyle bi konusu var ki mutlu bi sona bağlansa zaten çok komik dururdu çok çıkmaz bir konu olmuş.Ama kitabı bu kadar popüler edende sanırım bu çıkmaz olan konusu.İmkansız aşklar ve zor erkekler her zaman biz kızların hoşuna gitmiştir.
Başka bir yazar olsa neredeyse 700 sayfalık olan kitabı bu kadar sürükleyici kılamaz ve okutamazdı bence insanlara bi nefeste.Yeni ve genç yazarların kitaplarında tek sevdiğim taraf bu sanırım.Sürekli olaylar silsilesi var geçişler oldukça hızlı ayrıca insan,elbise ve mekan betimlemeleri de bir kızın gözünden yazıldığını çok açık belli ediyor.Benim lisedeyken ki yazma stilime çok benziyor bu kitap.Ayrıca kitaptaki bazı sahneler fazla Hollywood vari olmuş gerçekçiliğini sadece mekanlar ve kişi isimleri sağlamış diyebilirim :D
Kısaca konsundan bahsedecek olursak : Doğa'nın abisi Atalay bir polistir ve Ediz'in babasını bir olayda öldürmüştür.Ediz'de babasının intikamını almak için Doğa'yı kaçırır ve ona türlü işkenceler yapmak ve en sonunda da öldürmek niyetindedir ama olaylar hiç beklediği gibi gelişmez ve kitap bu şekilde başlar.
5 Aralık 2016 Pazartesi
Maydanoz Time :Etkinlik - Tog İle Rehabilitasyon Ziyareti !
Herkese merhabalar efenim ...
3 Aralık Engelliler Günü olması kapsamında bizde Toplum Gönüllüleri ekibi olarak bir rehabilitasyon merkezine ziyarette bulunduk.Benim çalışma alanlarımdan biri olduğu için benim için ayrı bir güzelliği vardı bu etkinliğin.
Merkeze gittiğimizde çocukların spor saatiydi.İlk olarak onlarla birlikte spor yaptık,esneme haraketleri ve badminton alıştırmaları yaptık.Genelde az derecede engeli bulunan çocuklar olduğu için iletişime daha açıklardı ve bizimle birlikte çok güzel zaman geçirdiler onlarda.Genelde otizim ve down sendromu tarzı hastalıklar vardı ama hepside burada eğitim sürecinde kendilerini oldukça geliştirmiş çocuklardı.Yanımızda zihinsel engelli öğretmenleri ve spor hocasıda olunca çok fazla zorluk çekmedik zaten az kişi gidebildiğimiz için hepimiz birer çocuğu sahiplendik ve onunla birlikte bir şeyler yaptık.
3 Aralık Engelliler Günü olması kapsamında bizde Toplum Gönüllüleri ekibi olarak bir rehabilitasyon merkezine ziyarette bulunduk.Benim çalışma alanlarımdan biri olduğu için benim için ayrı bir güzelliği vardı bu etkinliğin.
Merkeze gittiğimizde çocukların spor saatiydi.İlk olarak onlarla birlikte spor yaptık,esneme haraketleri ve badminton alıştırmaları yaptık.Genelde az derecede engeli bulunan çocuklar olduğu için iletişime daha açıklardı ve bizimle birlikte çok güzel zaman geçirdiler onlarda.Genelde otizim ve down sendromu tarzı hastalıklar vardı ama hepside burada eğitim sürecinde kendilerini oldukça geliştirmiş çocuklardı.Yanımızda zihinsel engelli öğretmenleri ve spor hocasıda olunca çok fazla zorluk çekmedik zaten az kişi gidebildiğimiz için hepimiz birer çocuğu sahiplendik ve onunla birlikte bir şeyler yaptık.
Onlar kendi aralarında yarışmalar yaparken bizde onlara şakşakçılar ekibi olaraktan moral desteği verdik.
Daha sonra rehabilitasyona gidip orada TOG'un kendi hazırladığı resim,basketbol,bowling gibi etkinliklerini çocuklarla birlikte yaptık.
En sonda da eğlenceli bir veda aktivitesi olan köpük-baloncuk çıkardık ve birbirimize kocaman sarılarak veda ettik.O kadar eğlendik ki hepimiz oradan çıktığımızda "bir daha gelelim" in sözünü verdik birbirimize.
4 Aralık 2016 Pazar
Maydanoz Time : Film - Dans La Maison
Herkese merhabalar efenim ...
Oldukça ilginç bir konusu ve işleyişi farklı olan filmleri her zaman sevmişimdir.Aslında bir aile draması gibi gözüksede altında daha psikolojik bir senaryonun olduğunu sonlarına doğru anladığım bir Fransız filmi ile karşınızdayım bu tarz biraz daha "yağmurlu hava" filmlerini seviyorsanız bu film tam da size göre.
Yaşıtlarının çok üzerinde bir yazma yeteneği olan Claude, sınıftaki arkadaşı Rapha’nın ailesi ile ilgili mahrem bilgileri de içeren etkileyici bir kompozisyon yazmıştır. Claude, edebiyat öğretmeninin önerisi üzerine kompozisyonlara devam etmeye karar verir. Ancak yazılan kompozisyonlar Rapha’nın ailesi içinde büyük bir karmaşaya neden olur.
Oldukça ilginç bir konusu ve işleyişi farklı olan filmleri her zaman sevmişimdir.Aslında bir aile draması gibi gözüksede altında daha psikolojik bir senaryonun olduğunu sonlarına doğru anladığım bir Fransız filmi ile karşınızdayım bu tarz biraz daha "yağmurlu hava" filmlerini seviyorsanız bu film tam da size göre.
Yaşıtlarının çok üzerinde bir yazma yeteneği olan Claude, sınıftaki arkadaşı Rapha’nın ailesi ile ilgili mahrem bilgileri de içeren etkileyici bir kompozisyon yazmıştır. Claude, edebiyat öğretmeninin önerisi üzerine kompozisyonlara devam etmeye karar verir. Ancak yazılan kompozisyonlar Rapha’nın ailesi içinde büyük bir karmaşaya neden olur.
3 Aralık 2016 Cumartesi
Çin Dizi - Whirlwind Girl 2
Herkese merhabalar efenim ...
Kore dizilerini güncel bir şekilde izlemeye elbette devam ediyorum ama bir de yan sanayi misali yan dizi olaraktan Çin-Tayvan ve Tayland dizilerini de izlemeye devam ediyorum :D
Bu dizi gibi bazı dizilerde Kore'den oyuncu tranferli olunca tadından yenmiyor hele de Kore'den transfer edilen kişi Ji Chang Wook olunca :D
Wook'un K2 Kore dramasından önce Çin'de bir dizisi vardı yine elbette romantik yönü çok fazla olmayan daha çok vurdulu kırdılı elbette yine Wook'un sert soğuk bi karakteri oynadığı daha çok spor ve arkadaşlık temaları üzerinden yürüyen bir dizi diyebilirim.
Biliyorum pek benim tarzım değil ama konu Wook olunca hiç bir şeyi gözüm görmüyor ve atlaya atlaya olsada sırf onu biraz daha görebilmek için diziye tüm sıkıcılığına rağmen katlanıp izliyorum fangirl olmak böyle bir şey işte canlar :D
Allah'ım bu adamı en boş gününde özene özene yaratmış vallahi adam Allah'ın yaratma sanatının en güzel eserlerinden birinin temsilcisi resmen :D Bu arada sarı tenli adamı sırf Çin tipine uysun diye bembeyaz yapmakta ayrı bi kafa olmuş ama öylede ayrı bi daş :D Ayrıca Çincede çok komik durmuş dublaj olduğu acayip belli oluyordu.Çin'e tranfer edilince ne kadar para kazandı bilemiyorum ama bence Kore'de kal annem sen , fighting Wookie :D
Son olarak aslında bu dizinin 2.sezonu ve ben 1.sezonunu izlemedim buna da sırf Wook var diye başladım bence 1.sezonu izlemeseniz bile bir şey kaybetmezsiniz eğer tekvando ya da spor dizilerinden hoşlanıyorsanız tam da size göre bi dizi , maalesef romantizim az bi seviyede :/
2 Aralık 2016 Cuma
Maydanoz Time : Etkinlik - Kitap Ağacı İle Yaşar Kemal Filler Sultanı İle Kırmızı Sakallı Topal Karınca
Herkese merhabalar efenim ...
Bu ayın ev sahibi bendim kitap ağacında o yüzden resimde de gördüğünüz gibi bi sürrü kitap ile geri döndüm :D Bu ayın kitabı da okuması kolay olsun diye - vize haftamız diye - Yaşar Kemal 'den Filler Sultanı İle Kırmızı Sakallı Topal Karınca'yı seçtik.İsmi biraz uzun farkındayım ismi kadar okunması da bence biraz zor bi kitaptı :/ Aslında zor olmasından çok biraz sıkıcıydı diyebilirim ya da bana çok fazla hitap etmedi.Yaşar Kemal'den okuduğum ilk kitaptı.
Yaşar Kemal 'den okuduğum ilk kitap olabilir ama edebiyat derslerimden öğrendiğim kadarıyla bildiğim ve üslubuna hakim olduğum bir yazardı.Çok eski bir yazar olmamasına rağmen sürekli eski kelimeleri kullanması ,akıcılığı sağlayamaması özelliklede bu kitabında sürekli tekrar hatasına düşmesini ben çokça eleştirdim.
Kitap aslında bir çocuk kitabı daha çok bir fabl gibi görünse de "Hayvan Çiftliğine" benzer bir tarzda yazılmış.Yani alt metni oldukça göndermeli ve derin bir kitap hele de "kominizm ve sosyalizm " gibi konuları içeriyorsa.Kitapta oldukça üllitirasyonlar vardı bi ara onlarda bile tekrara düştüğünü ve beni sıkmaya başladığını hissettim maalesef.Ayrıca arkadaşlarımın yorumu da katacak olursam : Sonradan eklenmiş gibi duran olaylarda vardı ve bu kitabın akıcılığını,samimiyetini engellemiş.
Kitabı arkadaşlarımın arasında sanırım en çok ben kötü anlamda eleştirdim bilmiyorum beni çok fazla sarmadı maalesef nedense kitap bana çok orijinal gelmedi buna benzer bir çok kitap okudum ve kendi anlatış biçimi bile yoktu bence sadece üslup nihayetinde çok bizdendi."Bre" ler bizim yörelere ait küfürler :D
Bu aylık bu kadar gelecek ay için bir yazar buluşması yapmaya karar verdik eğer gerçekleşirse Metin Savaş ile buluşacağız.Buluşmaya kadar yazarın bir kitabını okusam iyi olucak yazarla tartışmaya girebileceğim bir veriler olsun elimde :D Bilirsiniz kimseden çekinmem düşüncem neyse çatır çatır eleştiririm övmeyi de,iltifat etmeyi de unutmam gerekirse hak edene !
Bu ayın ev sahibi bendim kitap ağacında o yüzden resimde de gördüğünüz gibi bi sürrü kitap ile geri döndüm :D Bu ayın kitabı da okuması kolay olsun diye - vize haftamız diye - Yaşar Kemal 'den Filler Sultanı İle Kırmızı Sakallı Topal Karınca'yı seçtik.İsmi biraz uzun farkındayım ismi kadar okunması da bence biraz zor bi kitaptı :/ Aslında zor olmasından çok biraz sıkıcıydı diyebilirim ya da bana çok fazla hitap etmedi.Yaşar Kemal'den okuduğum ilk kitaptı.
Yaşar Kemal 'den okuduğum ilk kitap olabilir ama edebiyat derslerimden öğrendiğim kadarıyla bildiğim ve üslubuna hakim olduğum bir yazardı.Çok eski bir yazar olmamasına rağmen sürekli eski kelimeleri kullanması ,akıcılığı sağlayamaması özelliklede bu kitabında sürekli tekrar hatasına düşmesini ben çokça eleştirdim.
Kitap aslında bir çocuk kitabı daha çok bir fabl gibi görünse de "Hayvan Çiftliğine" benzer bir tarzda yazılmış.Yani alt metni oldukça göndermeli ve derin bir kitap hele de "kominizm ve sosyalizm " gibi konuları içeriyorsa.Kitapta oldukça üllitirasyonlar vardı bi ara onlarda bile tekrara düştüğünü ve beni sıkmaya başladığını hissettim maalesef.Ayrıca arkadaşlarımın yorumu da katacak olursam : Sonradan eklenmiş gibi duran olaylarda vardı ve bu kitabın akıcılığını,samimiyetini engellemiş.
Kitabı arkadaşlarımın arasında sanırım en çok ben kötü anlamda eleştirdim bilmiyorum beni çok fazla sarmadı maalesef nedense kitap bana çok orijinal gelmedi buna benzer bir çok kitap okudum ve kendi anlatış biçimi bile yoktu bence sadece üslup nihayetinde çok bizdendi."Bre" ler bizim yörelere ait küfürler :D
Bu aylık bu kadar gelecek ay için bir yazar buluşması yapmaya karar verdik eğer gerçekleşirse Metin Savaş ile buluşacağız.Buluşmaya kadar yazarın bir kitabını okusam iyi olucak yazarla tartışmaya girebileceğim bir veriler olsun elimde :D Bilirsiniz kimseden çekinmem düşüncem neyse çatır çatır eleştiririm övmeyi de,iltifat etmeyi de unutmam gerekirse hak edene !
28 Kasım 2016 Pazartesi
Maydanoz Time : Film - Fantastic Beats and Where to Find Them
Herkese merhabalar efenim ...
Sinema gündemini elbette yakından takipteyim ve çıkmasını nicedir beklediğim Fantastic Beasts nihayet çıktı ve nihayet gidebildim.O kadar güzeldi ki ! Harry Potter 'dan öncesi bir dönemde geçsede aynı ruhu bana hissettirdi hatta müzikler bile aynıydı ilk başta bi duygu seli yaşadım resmen bi küçüklüğüme gidip geldim Harry Potter dünyasını ne kadar özlediğimi farkettim.
Konusu tabi ki Harry Potter'dan biraz daha vasat kalsada çok güzel ayrı fantastik bir filmdi ayrıca dün Dr.Strange iyi diyordum ama bence bunun 3D 'si ve görsel efektleri daha iyiydi.Ayrıca oyuncu kadrosu beni benden aldı.The Danish Girl ' deki oyunculuğu ile beni büyülen ve Oscar'ı sonuna kadar hak ettiğini düşündüğüm Eddie Redmayne ,İspanyol filmlerinin karizmatik adamı ve bu filminde kötü karakteri olan Colin Farrell , Flash'ı oynayacağı belirlenen ve burada da kendini bir kez daha ispatlayan Ezra Miller ve bence filmin en güzel ayrıntısı komedinin odak noktası olan Dan Fogler.
Başrole ve Harry Potter serisine bir adam bu kadar yakışır ve bir adam bu kadar mı İngiliz olduğunu 100 m öteden belli eder :D O öne doğru gelen kıvırcık turuncuya kaçan saçları,alttan alttan utangaç utangaç bakan sessiz sakin kendi halinde tatlış tavırları,o bembeyaz ince ve kemikli yüz yapısıyla Redmayne cidden harikaydı adama sürekli olarak her sahnede "harika bu adam ya" demeden duramadım resmen :D
İlk defa Harry Potter evreninde olan bir filme bu kadar güldüğümü hatırlıyorum cidden mizahi tarafları oldukça iyiydi ayrıca fantastik canavarlarda çok tatlış ve şapşiktiler filmin kısaca tadı tuzu yerindeydi şiddetle bilhassa sinemada izlemenizi tavsiye ediyorum !
Büyü-hayvanbilimci Newt Scamander (Eddie Redmayne) 1926 yılında, uzun süredir emek verdiği, dünyanın her yerinden farklı özellikleri olan büyülü canavarları bularak bunları çantasına toplayıp varlıklarını kanıtlamıştır. New York'a yaptığı kısa süreli ziyaret esnasında yanlışlıkla başka birinin çantasını alır ve bu çok güçlü canavarlardan bazıları serbest kalır. Newt burada kalarak canavarları yakalamak, cadı ve büyücüleri öldüren güçlerle savaşmak durumunda kalacaktır.
Sinema gündemini elbette yakından takipteyim ve çıkmasını nicedir beklediğim Fantastic Beasts nihayet çıktı ve nihayet gidebildim.O kadar güzeldi ki ! Harry Potter 'dan öncesi bir dönemde geçsede aynı ruhu bana hissettirdi hatta müzikler bile aynıydı ilk başta bi duygu seli yaşadım resmen bi küçüklüğüme gidip geldim Harry Potter dünyasını ne kadar özlediğimi farkettim.
Konusu tabi ki Harry Potter'dan biraz daha vasat kalsada çok güzel ayrı fantastik bir filmdi ayrıca dün Dr.Strange iyi diyordum ama bence bunun 3D 'si ve görsel efektleri daha iyiydi.Ayrıca oyuncu kadrosu beni benden aldı.The Danish Girl ' deki oyunculuğu ile beni büyülen ve Oscar'ı sonuna kadar hak ettiğini düşündüğüm Eddie Redmayne ,İspanyol filmlerinin karizmatik adamı ve bu filminde kötü karakteri olan Colin Farrell , Flash'ı oynayacağı belirlenen ve burada da kendini bir kez daha ispatlayan Ezra Miller ve bence filmin en güzel ayrıntısı komedinin odak noktası olan Dan Fogler.
Başrole ve Harry Potter serisine bir adam bu kadar yakışır ve bir adam bu kadar mı İngiliz olduğunu 100 m öteden belli eder :D O öne doğru gelen kıvırcık turuncuya kaçan saçları,alttan alttan utangaç utangaç bakan sessiz sakin kendi halinde tatlış tavırları,o bembeyaz ince ve kemikli yüz yapısıyla Redmayne cidden harikaydı adama sürekli olarak her sahnede "harika bu adam ya" demeden duramadım resmen :D
İlk defa Harry Potter evreninde olan bir filme bu kadar güldüğümü hatırlıyorum cidden mizahi tarafları oldukça iyiydi ayrıca fantastik canavarlarda çok tatlış ve şapşiktiler filmin kısaca tadı tuzu yerindeydi şiddetle bilhassa sinemada izlemenizi tavsiye ediyorum !
Büyü-hayvanbilimci Newt Scamander (Eddie Redmayne) 1926 yılında, uzun süredir emek verdiği, dünyanın her yerinden farklı özellikleri olan büyülü canavarları bularak bunları çantasına toplayıp varlıklarını kanıtlamıştır. New York'a yaptığı kısa süreli ziyaret esnasında yanlışlıkla başka birinin çantasını alır ve bu çok güçlü canavarlardan bazıları serbest kalır. Newt burada kalarak canavarları yakalamak, cadı ve büyücüleri öldüren güçlerle savaşmak durumunda kalacaktır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Gerilim Filmi : The Substance
Herkese merhabalar efenim, Yılın en iyi korku filmlerinden biri olmaya aday olan feministik bir Body Horror olarak anılan ve artık sinefill...
-
Herkese merhabalar efenim ... Hep iyi Çin dizilerinden bahsedecek değilim ya bir tane de izlediğime bin pişman olduğum ama yine de yarı da...
-
Herkese merhabalar efenim, Şu sıralar sizlere dizi diyarında tee Asya'nın farklı farklı yerlerine sürüklüyorum biliyorum :) Bu sefer Ja...
-
Herkese merhabalar efenim, Biliyorsunuz ki bu yazımı ALES ve YÖKDİL,YDS'ye hazırlanarak geçiricem.ALES'de matematik beni yorarken a...