2 Nisan 2018 Pazartesi

Maydanoz Time : Film - Hardcore Henry

Herkese merhabalar efenim ...

Bugün 3 Nisan yani benim doğum günüm ! Tam tamına 23 yaşındayım artık yehuu ! 
Bugün ki film postunu kendime ithaf ediyorum :D Benim gibi video oyunları oynamayı ya da Twitch'ten izlemeyi seven var mı ? Heh işte Ruslar hiç beklenemedik bir şekilde bizleri düşünmüş olacak ki tam da seveceğimiz tarzda bir film yapmışlar.Sanki hikaye tabanlı bir oyun izler gibi izledim resmen filmi.FPS mantığı ile çekilmiş yani karakterin gözünden izliyoruz filmi.Sanki siz yaşıyorsunuz gibi oluyor.Senaryosu,kamerası ve oyuncularıyla oldukça kaliteli bir yapım olmuş mutlaka izlemenizi tavsiye ediyorum :)

Kadrosunda yıldızları barındıran ve Abd ile Rusya da yapılan çekimleri sonrası bilim kurgu ve aksiyon dolu bir film ortaya çıkmış. Hardcore Henry filmi aksiyon kameraları ile tüm film boyunca çekilmiş nadir filmler arasına girmiş bir filmdir. Tüm filmi başrol oyuncusunun gözünden göreceksiniz. Filmde Henry öldükten sonra tekrar hayata çok daha güçlü bir şekilde gelecek ve kaçırılan karısını Moskovadan kurtarmaya çalışacak bunun için savaşacaktır.

Hardcore Henry : Afis

Film Serisi - Otizm

Herkese merhabalar efenim ...

Bugün 2 Nisan "Otizm Farkındalık Günü" olduğu için hem otizmi kısaca tanıtan bir yazı hem de izlediğim ve sizlere önerebileceğim otizm temalı filmlerden bahsetmek istedim.

Otizm, üç yaşından önce başlayan ve ömür boyu süren, sosyal etkileşime ve iletişime zarar veren, sınırlı ve tekrarlanan davranışlara yol açan beynin gelişimini engelleyen bir rahatsızlıktır.

Otizmin Çeşitleri Nelerdir?

Asperger Sendromu: Asperger sendromunda da, sosyal etkileşim becerilerinde yetersizlik ve bazı konularda çeşitli takıntılar görülmektedir. Otizmden farkı, dil ve zihin gelişiminde gerileme görülmez. Asperger sendromu saptanan kişilerde sözel işlevleri, sözcük dağarcıkları ve dil bilgisi gelişimlerinde bir sıkıntı yaşanmaz. Ancak, görsel-algısal işlevlerde yetersizlikler görülür. Ayrıca, çoğunda denge sorunları da görülebilmektedir.

Çocukluk Disintegratif Bozukluğu: Bu hastalığın tanısı konmuş çocuklar, doğumdan sonraki en az iki yıl içindeki gelişimleri normal ilerler fakat bozukluğun başlamasıyla, daha önce kazanılmış olan beceriler hızla yitirilip otizmin belirtileri ortaya çıkmaya başlar. Zihinsel becerileri ise ileri derecede zihin özürlü düzeyine kadar gerileyebilir. Hastalığın tanısı konmuş çocuklar, birkaç yıl içinde, otistik çocuklarla benzer özelliklere sahip hale gelmektedir.

Atipik Otizm: Bu tip otizmde otizmin temel belirtileri tam olarak karşılık bulmaz ve zamanla iyi eğitim, elverişli şartlarla belirtiler tamamen ortadan kalkabilir. Mizah ve cinsel ilişkiler başta olmak üzere insan ilişkilerinde hep ciddi sorunlar yaşarlar. Dil gelişiminde yaşanan güçlük ve aksaklıklar zamanla normale döner. Öğrenme sorunları yaşayabilirler. Ayrıca ilgi alanları çok çeşitlilik göstermez. Takıntılar, ritüeller ve panik ataklar sık görülebilir.

Rett Sendromu: Rett sendromu, kızlarda ortaya çıkan genetik bir otistik spektrum bozukluğudur. Doğumdan sonraki ilk beş aylık dönemde normal gelişim gösteren çocuklarda görülür. Sendromun belirtileri görülmeye başlamasıyla birlikte, baş büyümesi yavaşlar, el becerileri yitirilir, takıntılı el hareketleri başlar. Zamanla tüm beyinsel beceriler geriler.

1 - Temple Grandin 

Tüm hayatı boyunca ailesi ve arkadaşları başta olmak üzere tüm çevresi tarafından yanlış değerlendirilen Otistik bir kadının onlara unutamayacakları bir ders veren etkileyici hikayesini anlatır.



2-Adam

Adam yakışıklı; ama hayatı boyunca sığınmacı bir yaşam biçimini yürütmüş olan ikilemli genç bir adamdır. -ta ki yeni komşusu ile tanışıncaya kadar. Beth hoş, açık görüşlü genç bir kadındır, onu dış dünyaya çekip çıkarması eğlenceli, dokunaklı ve tamamen beklenmeyen şekilde sonuçlanır. Onların bu sözde yanlış ve muammalı ilişkileri, birbirine ne kadar uzak ve farklı gerçekliklerin insanları da olsalar olağanüstü bir bağla kenetlenebildiklerini gösterecektir.


3-Mozart And The Whale

onald (Josh Hartnett) ve Isabelle (Radha Mitchell) ender görülen bir otizm olan Asperger Sendromlu iki gençtir. Taksi şoförlüğü yapan Donald, bir hasta buluşmasında Isabelle´le tanışır. Daha ilk buluşmalarında gerçek dünyadan ne kadar farklı dünyalarda yaşadıkları ortaya çıkacaktır.



4-Rainman

Filmde Los Angeles’ta maddiyate dayalı bir hayat süren fırlama Charlie ile değişik bir hastalığa sahip Raymond'un dramatik ama aynı zamanda komik de olabilen serüvenleri anlatılıyor. Serseri Charlie, yıllardır uzak kaldığı babasının ölümü üzerine 3 milyon dolarlık mirastan yararlanacağını düşünerek hayaller kurar. Oysa kendisine sadece 1949 model bir Buick bırakan babası, servetin tamamını Charlie’nin daha önce varlığından haberdar olmadığı ağabeyi Raymond’a bırakmıştır. Önemli bir ayrıntı ise, Raymond’un bakıma muhtaç, otistik bir dahi olmasıdır! Maddiyatçı Charlie mirasın en azından bir kısmından vazgeçmek niyetinde değildir. Bunun için Raymond’u kaldığı klinikten kaçırıp ülke çapında bir seyahate çıkarır. Yol boyunca ağabeyinin yaşamı zorlaştıran alışkanlıklarıyla çileden çıksa da otistik adamın matematik ve hafızalama konusundaki insanüstü yeteneği karşısında bol bol hayrete düşer. Nihayetinde Las Vegas’taki kumarhanelerde bu az bulunan kabiliyetten yararlanarak hile yapmaya bile çalışır. Yol boyunca Charlie, sadece Raymond’u değil, geçmişinin bir parçasını ve belki de kendini keşfetme fırsatı da bulacaktır



5-Ben X

Flamanca'da "Ben X"in manası "Ben Bir Hiçim" anlamına gelmektedir. Orijinali "Ik ben iks" olan bu deyimden esinlenerek adını alan filmde, otizm hastası olan Ben'in çevresiyle olan uyum problemleri ele alınıyor. Archlord isimli internet üzerinden oynanan rol yapma oyununda, Ben'in yarattığı türev kişilik karizmatik ve güçlü bir karakterdir. Ancak gerçekte durum tam tersidir. Ben, gerçek hayatta okulda sürekli itilip kakılan, dışlanan, "kaybeden" bir çocuktur. Hayatında aynı oyundaki gibi saygı duyulan bir karaktere sahip olma hayaliyle yaşayan Ben, oyunda tanıştığı Scarlite ismindeki kızla tanışınca işler Ben için farklı bir hâl alacaktır. 


29 Mart 2018 Perşembe

Bilim Kurgu Film - Annihilation

Herkese merhabalar efenim ...

İzmir'e geldiğim için Netflixte yer alan filmleri de izlemeye devam ediyoruz annemle.İlk film Netflix orijinal yapımı olan ve başrolünde benim çok sevdiğim isimlerden biri olan Natalie Portman var.Bir çok kişiye hitap etmeyen "tür" sineması kategorisinde aslında bu film o yüzden bir çok kişi bu filmi saçma bulabilir.Evet hava da kalan bir çok tarafı olmuş ama üzerinde düşününce ince mesajların olduğu bir film diyebiliriz.

Spoiler : 

Film belli konularda havada kalsa bile, mantığı şu: yansıma. Bardaktan ve dünya dışı varlığın taklidinden bu filmin en büyük vurgununun insana yapılan gönderme olduğunu anlayabiliyoruz. İnsan oğlu bir gezegene vardığında onu kendi yaşam koşullarına uydurmanın peşinde olacaktır(mars projemiz gibi) ve orada dünyaya nasıl zarar vereceğini bilemeyecektir. Burada dünya dışı varlığın zarar verip vermediğini bilmiyormuş izlenimi var ama en son sahnede her şeyi bildiğini ve bunu bir aldatmaca olduğunu görüyoruz. Konu olarak eleştiri filmi. 

Konusu :

Gerçekleşen anormal faaliyetlerden dolayı hükümet tarafından gizlice karantinaya alınan gizemli “Area X” bölgesi, onyıllardır kıtanın geri kalanından ayrıdır. Doğa, insan uygarlığının son izlerini de bölgeden silmiş durumdadır. İlk keşif gezisi, bozulmamış, cennet gibi bir doğanın süregeldiğini rapor etmektedir. Bölgeye giden 2. keşif grubu toplu intiharla, 3. keşif grubu dost ateşiyle, en sonuncu olan 11. keşif grubu ise kendilerinin bir gölgesi olarak geri dönmüş ve kısa süre sonra kanserden ölmüştür. 12. keşif grubunu oluşturan bir biyolog, bir antropolog, bir psikolog ve bir araştırmacı, kendilerini nelerin beklediğini bilmeden bölgeye giriş yapar. Görevleri araziyi haritalamak, örnek toplamak ve bütün gözlemlerini raporlamaktır. Akıl almayacak topografik anomalilere ve yeni yaşam biçimlerine şahit olan ekibin birbirlerinden sakladıkları sırların ortaya çıkması ise her şeyi değiştirecektir.

Yok Oluş - Annihilation 720p izle

27 Mart 2018 Salı

Yerli Dizi - Gülizar

Herkese merhabalar efenim ...

Uzun zaman sonra bir Türk dizisi izlemeye başlamıştım o da 10.bölümde final oldu.Sanırım reyting kurbanı oldu.Hem Çağan Irmak yapımı olması vesilesiyle hem de Berk Cankat hayranı olduğum için başlamıştım diziye.Aslında dizinin konusu ve ilerleyişi oldukça parlaktı ama sonradan sanırım biraz tempo düşmeye hep aynı şeyler olmaya başladı.Kötü karakterler yeteri kadar kötü değildi başrollerin arasında ki kimya seyirciye geçmedi ee haliylen reytinglerde yerlerde olunca erken final oldu.

Konusu : Gülizar ve başarılı veteriner hekim Murat, farklı yönlere hareket etmek üzere olan iki ayrı treni beklerken yaşamları asırlık bir çiftlikte kesişecek iki gençtir. Gülizar dünya yıkılsa şarkı söylemekten vazgeçmeyecek, Murat kıyamet kopsa o kızı o  aleme yar etmeyecektir. Üstelik Gülizar düne kadar varlığını bilmediği bir ailenin ve dev süt ürünleri imparatorluğunun varisidir, Murat ise Gülizar’ın üvey kız kardeşi ile 16 yaşından beri sözlüdür ve çiftliğin belkemiğidir. Bu sevda çiftlikteki herkesin, büyükbaş ve küçükbaş hayvanların, yıllanan peynirlerin, saf tereyağların ve berrak derelerin ve yemyeşil çayırların bile huzurunu kaçıracaktır.

Ä°lgili resim

Kore Dizi - Misty

Herkese merhabalar efenim ...

Bir Kore dizisinin daha sonuna geldim.Normalde bu tarz dizileri hiç izlemem hem olgun aşk hem de dram.Tesadüfen izlemeye başladım ve diziye bayıldım.Dizi de bol bol entrika ve oyunculuk performansı var efenim.Tabi senaryo baştan sona mantık hatalarıyla dolu olsa da onları görmezden gelerek 16 bölümü izlemeye çalışınca bölümlerin devamı su gibi geliyor.Dizinin ana konusu daha çok orta da bir cinayetin olması,mantık evliliği yapmış bir çift -adam delicesine aşık kadına,kadın kariyeri için adamın ünvanını ve ailesini kullanıyor-.Öldürülen kişi kadının eski sevgilisi ,bu arada öldürülen kişi de evli.Adamın arabasında kadının bilekliği çıkınca suç kadının üzerine kalıyor ve olaylar gelişmeye başlıyor.Dizi finale kadar : Kadın suçlu mu suçlu değilse katil kim ? soruları üzerine yoğunlaşıyor.

Konusu:
Dizi, artık birbirlerini sevmeyen ve iki yabancıya dönüşen evli bir çiftin etrafında dönmektedir. Bir gün, Go Hye-Ran (Kim Nam-Joo) bir cinayet davasının zanlısı haline ve kamu savunusu olan kocası Kang Tae-Wook (Ji Jin-Hee) onu savunmaya karar verir.


Karakterleri:
Kim Nam-Joo dizide ünlü bir haber spikeri olan Go Hye-Ran karakterini canlandırmaktadır. Kendini kariyerine adamış birisidir. Bir gün, bir cinayet davasının baş zanlısı haline gelir.

Ji Jin-Hee dizide bir avukat olan Kang Tae-Wook karakterini canlandırmaktadır. Eskiden savcıydı ancak şimdi kamu savunucusu olarak görev almaktadır. Bir cinayet zanlısı olan eşini (Kim Nam-Joo) savunmaya karar verir. Bu süreçte evlilikleri hiçte iyiye gitmeyen o ve Go Hye-Ran birbirlerine tekrar aşık olur.


25 Mart 2018 Pazar

Kore Dizi - Radio Romance

Herkese merhabalar efenim ...

Bugünden itibaren 1 hafta İzmir de evimde dinleniyor olacağım.1 Nisan itibariyle de yine bir sıkı çalışma temposuna gireceğim çünkü artık okulun son ayları hem de KPSS çalışmalarıma da hız kazandırmam gerekiyor.Yine paylaşımlar elbette devam edicek ama sanırım eskisi kadar sık olamayacak.Kim So-Hyun çok sevdiğim oyunculardan biridir.Tüm dizilerini kaçırmadan izlemeye çalışıyorum ponçik suratıyla bence ekranlara çok yakışan bir isim.Diziye gelicek olursak yine bir klişe ama bu sefer radyo programında geçiyor.Çerezlik 16 bölümlük bir dizi.

Bugün size dizi postunda daha yeni bitirdiğim tazecik Romantik-Komedi kategorisinden bir dizi sunmak istedim.


Konusu:
Dizi, ünlü bir top starın (Yoon Du-Jun) nasıl bir Radyo DJ’i haline geldiğini ve radyo yoluyla insanların nasıl iyileştiklerini anlatmaktadır.


Karakterleri:
Yoon Du-Jun dizide listelerde hep üst sıralarda bulunan oyuncu Ji Soo-Ho karakterini canlandırmaktadır. Elinde bir senaryo olmadan konuşamamasına rağmen bir radyoda DJ’lik yapmaya başlar. DJ’liğini yaptığı canlı yayın radyo programında hiçbir şey planına göre gitmez ve bu durumu düzeltebilmek için mücadele eder.

Kim So-Hyun dizide bir radyo istasyonunda radyo programları için senaryo yazarlığı yapan Song Geu-Rim karakterini canlandırmaktadır. Çocukluğundan bu yana kör olan annesi ile beraber sık sık radyo dinlemesi Geu-Rim’in bu mesleği seçmesini sağlamıştır. Her gün radyoda çıkan küçük krizlerle başa çıkabilecek kadar uzmanlaşmış, enerji dolu birisidir. Ancak, senaryo yazma konusunda pek fazla yeteneği yoktur. Son zamanlarda yapımında yer aldığı radyo programı yayından kaldırılır. İşsiz kalmakla burun buruna gelen Geu-Rim bu durumdan kurtulmak ve başyazar olabilmek için ünlü oyuncu Ji Soo-Ho’yu (Yoon Du-Jun) yeni bir radyo programına dâhil etmeyi başarır.

Yoon Park dizide son derece yetenekli bir yapımcı olan Lee Kang karakterini canlandırmaktadır. Yetenekli biri olmasına karşın çekilmez birisidir. Zor kişiliğinin yanı sıra altında çalışan personele karşı makul olmayan beklentileri ve en az yedi yardımcı yapımcıyı hastanelik etmesiyle ün yapmıştır. Song Geu-Rim’e (Kim So-Hyun) hayır diyemeyeceği bir teklifte bulunur. Eğer Ji Su-Ho’yu (Yoon Du-Jun) kendi programında DJ'lik yapmaya ikna edebilirse onu başyazarı yapacaktır.

Yura dizide bir oyuncu olan Jin Tae-Ri karakterini canlandırmaktadır. Eskiden Kore’nin en popüler ve top listelerinde her zaman yer alan bir oyuncuyken şimdilerde ise kariyerinde büyük bir düşüş yaşamaktadır. Hayranlarının desteğini giderek kaybetmekte ve herhangi bir yapımda yer almakta zorlanmaktadır. Kariyeri konusunda büyük bir endişeye düştüğü sıralarda Ji Su-Ho’nun (Yoon Du-Jun) bir aile sırrını öğrenir. Bunu kariyerinde tekrar bir başlangıç yapmak için kullanmaya çalışır.

Kwak Dong-Yeon dizide bir psikiyatrist olan Jason karakterini canlandırmaktadır. Ji Su-Ho’nun (Yoon Du-Jun) liseden sınıf arkadaşı olan Jason onun dert ortağı ve kişisel psikiyatristidir.

Ha Joon dizide uzun süre Jin Tae-Ri’nin (Yura) menajerliğini yapmış olan Kim Jin-Woo karakterini canlandırmaktadır. Menajerlikten ajans yöneticiliğine yetenekleri ile tek başına yükselmiştir. Ajansının bünyesindeki yıldızı korumak için kötü adamı oynamaktan çekinmemektedir. Geçmişte, Jin Tae-Ri ile aralarında romantik bir ilişki yaşanmıştır.


21 Mart 2018 Çarşamba

Müzik - Colonel Bagshot Six Day War

Herkese merhabalar efenim ...

Şu sıralar vize haftam olduğu için sanırım bi süre buralarda olamıcam.O yüzden buraya güzel bir şarkı bırakmak istedim.1971 yılında Colonel Bagshot grubunun Arap-İsrail savaşları üzerine yazdığı bir şarkı olan "Six Day War" var bugün müzik postunda.Aradan o kadar zaman geçmesine rağmen Mahmut Orhan hüzünlü ve oldukça anlamlı olan bu şarkıyı Remix yapıp yeniden dinleyiciye sundu.Güzel olmuş mu olmuş hatta orijinalinden çok daha iyi olmuş.Ama ağıt niteliği bile taşıyabilme potansiyeli olan bir şarkıyı diskolarda oynanan Remix bir şarkı haline getirmek ne kadar etik orası tartışılır ...

1.video Mahmut Orhan'ın Remix hali 2.video ise şarkının sözlerinin anlamını anlamanız için Türkçe çevirisi yapılmış şarkının orijinal hali.










Kitap - Ne Yaptığını Biliyorum Alice Feeney

 Herkese merhabalar efenim, Uzun bir zaman sonra okuduğum en heyecanlı,akıcı ve sonunu tahmin edemediğim gerilim,polisiye kitabı oldu.Booktu...