Herkese merhabalar efenim ...
Bugünkü kitap postumuz da bir çok ödül almış ve yazarın ilk kitabı olan ve adını çokça duyduğum "Puslu Kıtalar Atlası" var.Aslında tarih kitaplarını hiç sevmem ama bunun bir tarih kitabı olarak düşünmek çok yanlış çünkü sadece dönem olarak Osmanlı'da geçiyor.Evet çokça eski dil kullanılmış bu yüzden okurken akıcı bir şekilde okuyamıyorsunuz ama zaten kitap akıcı okunmak için yazılmamış.Kitap daha çok her bir hikayenin,cümlenin hatta karakterlerin bile üzerinde durup düşünülmesi için yazılmış.Osmanlı tabi ki sadece saraylardan,haremden ve padişahtan mütevellit değildi koskoca bir halk yaşıyordu.Efendiler,cariyeler,tüccarlar ve dilenciler.Bu romanda daha çok dilencilerin ve gizli teşkilatların üzerinde durulmuş o yüzden benzerlerinden itinayla sıyrılıyor.Biraz anlaması ve dili,okuması zor bir kitap bende normalde 1 hafta da okuyabileceğim kitabı 15 günde anca okuyabildim ve eminim kitapta daha anlayamadığım bir çok şey vardır.
Son olarak arka kapak yazısından ve Onedio'nun kitap için hazırladığı posttan bahsedicem :
Yeniçeriler kapıyı zorlarken Uzun İhsan Efendi hâlâ malûm konuyu düşünüyor, fakat işin içinden bir türlü çıkamıyordu…
“Rendekâr doğru mu söylüyor? Düşünüyorum, öyleyse varım. Oldukça makûl. Fakat bundan tam tersi bir sonuç, varolmadığım, bir düş olduğum sonucu da çıkar: Düşünen bir adamı düşünüyorum. Düşündüğümü bildiğim için, ben varım. Düşündüğünü bildiğim için, düşlediğim bu adamın da varolduğunu biliyorum. Böylece o da benim kadar gerçek oluyor. Bundan sonrası çok daha hüzünlü bir sonuca varıyor. Düşündüğünü düşündüğüm bu adamın beni düşlediğini düşlüyorum. Öylese gerçek olan biri beni düşlüyor. O gerçek, ben ise bir düş oluyorum.”
Kapı kırıldığında Uzun İhsan Efendi kitabı kapadı. Az sonra başına geleceklere aldırmadan kafasından şunları geçirdi:
“Dünya bir düştür. Evet, dünya... Ah! Evet, dünya bir masaldır.”
https://onedio.com/haber/edebiyatimizin-inci-tanesi-puslu-kitalar-atlasi-ni-mutlaka-okumaniz-icin-15-gecerli-neden-688376
Her halta "Maydanoz" olan blog... Film,Dizi,Kitap,YouTube,Anime,Moda,Yemek,Gezi,Oyun,Eğitim,Makyaj,Alışveriş,Bakım,Tiyatro,Konser...
2 Mayıs 2018 Çarşamba
Etkinlik - Kitap Ağacı İle Momo Michael Ende !
Herkese merhabalar efenim ...
Bu ay Kitap Ağacı kulübünde son toplantımdı. Bu ay Michael Ende'nin "Momo" adlı kitabını okuduk.Normalde literatürde çocuk romanı gibi geçse de alt metinleri ve metaforlarla çevrili olmasından mütevellit bir yetişkin romanı olduğunu söyleyebilirim.Şimdi ki zamanı yansıtan bir roman olduğu içinde öngörüyle yazılmış bir kitap.Kapitalist sistem ve "Vakit nakittir." temasından yola çıkılmış artık teknolojinin de köpeği olduğumuz bu zamanlara bir eleştiri romanı diyebiliriz.Tabi yazarımız bunu usta bir yazar olarak üstü kapalı bir şekilde okuyucuya yansıtmayı uygun bulmuş.Çok mükemmel kesinlikle okunması gereken bir kitap diyemem elbette ama akılcı bir şekilde yazılmış hem de çocuksu bir hikaye eşliğinde anlatıldığı için okuyucuyu saran iyi bir kitap olduğunu söyleyebilirim.
Bu arada Kitap Ağacı bir çok ilde var olan bir grup olduğu için sanırım önce İzmir sonra nerede çalışmaya başlarsam artık oradakine gitmeye çalışacağım :)
Bu ay Kitap Ağacı kulübünde son toplantımdı. Bu ay Michael Ende'nin "Momo" adlı kitabını okuduk.Normalde literatürde çocuk romanı gibi geçse de alt metinleri ve metaforlarla çevrili olmasından mütevellit bir yetişkin romanı olduğunu söyleyebilirim.Şimdi ki zamanı yansıtan bir roman olduğu içinde öngörüyle yazılmış bir kitap.Kapitalist sistem ve "Vakit nakittir." temasından yola çıkılmış artık teknolojinin de köpeği olduğumuz bu zamanlara bir eleştiri romanı diyebiliriz.Tabi yazarımız bunu usta bir yazar olarak üstü kapalı bir şekilde okuyucuya yansıtmayı uygun bulmuş.Çok mükemmel kesinlikle okunması gereken bir kitap diyemem elbette ama akılcı bir şekilde yazılmış hem de çocuksu bir hikaye eşliğinde anlatıldığı için okuyucuyu saran iyi bir kitap olduğunu söyleyebilirim.
Bu arada Kitap Ağacı bir çok ilde var olan bir grup olduğu için sanırım önce İzmir sonra nerede çalışmaya başlarsam artık oradakine gitmeye çalışacağım :)
29 Nisan 2018 Pazar
Aksiyon Film - Red Sparrow
Herkese merhabalar efenim ...
Nihayet izlemek istediğim film internete düştü de ben de izleyebildim :D Sıkı bir Lawrance hayranı olduğumu söylemiştim.Kadının her filmi gibi bu filme de bayıldım.A.Jolie'den sonra bu tarz kadın ajan filmlerine çok iyi giden bir isim Lawrance.Öyle çok vurdulu kırdılı ya da maceralı sahneler yok maalesef.Gönül isterdi ki Lawrance'ı şöyle dövüşlü sahnelerde görelim :D Ama daha çok çıplak hallerini görebildik evet o taraflardan film baya baya +18 diyebilirim.Ama kadın ajan filmlerini izlemeyi özlemişim :)
Dominika Egorova (Jennifer Lawrence), yetenekli bir Rus balerindir. Ancak hasta olan annesini tedavi ettirebilmek için karıştığı olaylar zinciri, onu bir 'serçe' olmaya kadar götürür. 'Serçeler', güzelliklerini ve vücutlarını kullanarak hedeflerini istedikleri şekilde yönlendirmek üzere eğitililen, eğitimleri sonunda kişiliklerini yitirerek adeta makineye dönüşen özel ajanlardır. Dominika, ilk görevinde CIA ajanı Nate (Joel Edgerton) ile karşılaştığında, her iki ülkenin güvenliklerini tehdit edecek bir durum ortaya çıkar.
Nihayet izlemek istediğim film internete düştü de ben de izleyebildim :D Sıkı bir Lawrance hayranı olduğumu söylemiştim.Kadının her filmi gibi bu filme de bayıldım.A.Jolie'den sonra bu tarz kadın ajan filmlerine çok iyi giden bir isim Lawrance.Öyle çok vurdulu kırdılı ya da maceralı sahneler yok maalesef.Gönül isterdi ki Lawrance'ı şöyle dövüşlü sahnelerde görelim :D Ama daha çok çıplak hallerini görebildik evet o taraflardan film baya baya +18 diyebilirim.Ama kadın ajan filmlerini izlemeyi özlemişim :)
Dominika Egorova (Jennifer Lawrence), yetenekli bir Rus balerindir. Ancak hasta olan annesini tedavi ettirebilmek için karıştığı olaylar zinciri, onu bir 'serçe' olmaya kadar götürür. 'Serçeler', güzelliklerini ve vücutlarını kullanarak hedeflerini istedikleri şekilde yönlendirmek üzere eğitililen, eğitimleri sonunda kişiliklerini yitirerek adeta makineye dönüşen özel ajanlardır. Dominika, ilk görevinde CIA ajanı Nate (Joel Edgerton) ile karşılaştığında, her iki ülkenin güvenliklerini tehdit edecek bir durum ortaya çıkar.
28 Nisan 2018 Cumartesi
Dram Film - İstanbul Kırmızısı
Herkese merhabalar efenim ...
Uzun zamandır izlemek istediğim ama fırsat bulamadığım filmlerdendi aslında ki izleyince anladım ki izlemesem de çok bir şey kaybetmiş olmazmışım.Çünkü hiç bir şey anlamadım.Daha doğrusu elbette bir şeyler anladım ama sözel olarak anladıklarımı ifade etmek cidden çok zor çünkü senaryo cidden çok karmaşık Özpetek filmde ne anlatmak istemiş pek anlaşılmıyor çok dolaylı yollardan anlatmak istemiş eğer anlatmak istediği bir şey varsa da.Evet kadro cidden iyi ama bence oyuncularında pek keyfi yok sanırım ki oyunculukları çokta iyi değildi.Bence film tam bir hayalkırıklığı olmuş bilemedim :/
Uzun zamandır izlemek istediğim ama fırsat bulamadığım filmlerdendi aslında ki izleyince anladım ki izlemesem de çok bir şey kaybetmiş olmazmışım.Çünkü hiç bir şey anlamadım.Daha doğrusu elbette bir şeyler anladım ama sözel olarak anladıklarımı ifade etmek cidden çok zor çünkü senaryo cidden çok karmaşık Özpetek filmde ne anlatmak istemiş pek anlaşılmıyor çok dolaylı yollardan anlatmak istemiş eğer anlatmak istediği bir şey varsa da.Evet kadro cidden iyi ama bence oyuncularında pek keyfi yok sanırım ki oyunculukları çokta iyi değildi.Bence film tam bir hayalkırıklığı olmuş bilemedim :/
26 Nisan 2018 Perşembe
Etkinlik - Şebnem Ferah Ve Doğukan Manço Konseri !
Herkese merhabalar efenim !
Bahar geldi geçiyor dedik tabi okulda bitiyor.Üniversitede olduğumu bi ilk yıl hissettim bir de son yılımda onun dışındaki zamanlar neydi bende bilmiyorum.Sadece debelenip gidiyordum ... Bahar geldiğinin göstergelerinden biri de elbette Üniversite Bahar Festivalleridir.İlk yılımda Athena konseri olmuştu bu yılda Şebnem Ferah konseri oldu festival adı altında.Tabi festival görmesek inandıracaklar bizi ya neyse buna razı olur olduk artık :D
Ferah'ı ilk defa sahnede izleyeceğim için çok heyecanlıydım ve çokta seviniyordum çünkü küçüklüğümde hayran olduğum ve bir çok şarkısını bildiğim sayılı kişilerden.Ama daha 1 hafta önce çıkardığı yeni albümünden şarkılar okuyunca hepimizi hayal kırıklığına uğrattı maalesef :/ Kimse o şarkıları bilmiyor haliylen hiç zevkte almıyorlardı.Albüm tanıtımı yapmıyorsun ki sonuçta üniversite şenlik konseri bu herkesin bildiği şarkıları söylesene :/ Şebnem'den önce çıkan Doğukan Manço bile daha çok eğlendirdi insanları.İnsanlar daha konserin başlarında dağılmaya başladı yeni şarkıları bilmedikleri için haliylen :/ Konserin sonlarına doğru eski şarkılarını söylemeye başladı ama seyircisini kaybetti bi kere ki bizde çok yorulduk o kalabalık,konser alanı dağın başında gitmesi gelmesi çok zor :/ Bu festival biraz hayal kırıklığı oldu bizim için anlayacağınız neyse arkadaşlarımla üniversitemin son senesinde böyle de bir anı kalsın ...
Bahar geldi geçiyor dedik tabi okulda bitiyor.Üniversitede olduğumu bi ilk yıl hissettim bir de son yılımda onun dışındaki zamanlar neydi bende bilmiyorum.Sadece debelenip gidiyordum ... Bahar geldiğinin göstergelerinden biri de elbette Üniversite Bahar Festivalleridir.İlk yılımda Athena konseri olmuştu bu yılda Şebnem Ferah konseri oldu festival adı altında.Tabi festival görmesek inandıracaklar bizi ya neyse buna razı olur olduk artık :D
Ferah'ı ilk defa sahnede izleyeceğim için çok heyecanlıydım ve çokta seviniyordum çünkü küçüklüğümde hayran olduğum ve bir çok şarkısını bildiğim sayılı kişilerden.Ama daha 1 hafta önce çıkardığı yeni albümünden şarkılar okuyunca hepimizi hayal kırıklığına uğrattı maalesef :/ Kimse o şarkıları bilmiyor haliylen hiç zevkte almıyorlardı.Albüm tanıtımı yapmıyorsun ki sonuçta üniversite şenlik konseri bu herkesin bildiği şarkıları söylesene :/ Şebnem'den önce çıkan Doğukan Manço bile daha çok eğlendirdi insanları.İnsanlar daha konserin başlarında dağılmaya başladı yeni şarkıları bilmedikleri için haliylen :/ Konserin sonlarına doğru eski şarkılarını söylemeye başladı ama seyircisini kaybetti bi kere ki bizde çok yorulduk o kalabalık,konser alanı dağın başında gitmesi gelmesi çok zor :/ Bu festival biraz hayal kırıklığı oldu bizim için anlayacağınız neyse arkadaşlarımla üniversitemin son senesinde böyle de bir anı kalsın ...
25 Nisan 2018 Çarşamba
Kitap - Dünya Bu Kadar Mahir Ünsal Eriş
Herkese merhabalar efenim ...
Aslında bu kitabı geçen ayın başında okumuştum.Güya Kitap Ağacına nisan ayında Eriş gelecekti ama programlardan dolayı gelemedi,gelmedi mi bilmiyorum açıkçası takip etmeyi de bıraktım zaten Balıkesir'de son zamanlarım bu nisan ayı da Balıkesir Kitap Ağacı ile son ayım olacak.Ya İzmir'dekine ya da nereye gidersem artık oradakine girer devam ederim.
Neyse efenim madem gelmiyor postunu yazıp kitabı arşivlerime ekleyeyim dedim.Yazardan bu okuduğum ilk kitap genelde nostaljik ögeleri benimseyip yazan bir yazarmış bu kitapta daha farklı bir tür denemek istemiş ama pek olmamış sanki.Daha doğrusu kitabı çok fazla anlamış değilim.Sürekli olaylar,hikayeler,karakterler değişiyor.Bir sayfada başka bir karakteri anlatırken bir sayfada başkasını anlatıyor ve karakterlerin birbiriyle olan bağlantısını çok fazla çözemedim.O yüzden okurken çok fazla zevk alamadım maalesef.Ama nostaljik ögeleri çok severim o yüzden yazarın diğer kitaplarını kesitirip atmayacağım ve eğer denk gelirsem diğer kitaplarını da okumaya çalışacağım.
Aslında bu kitabı geçen ayın başında okumuştum.Güya Kitap Ağacına nisan ayında Eriş gelecekti ama programlardan dolayı gelemedi,gelmedi mi bilmiyorum açıkçası takip etmeyi de bıraktım zaten Balıkesir'de son zamanlarım bu nisan ayı da Balıkesir Kitap Ağacı ile son ayım olacak.Ya İzmir'dekine ya da nereye gidersem artık oradakine girer devam ederim.
Neyse efenim madem gelmiyor postunu yazıp kitabı arşivlerime ekleyeyim dedim.Yazardan bu okuduğum ilk kitap genelde nostaljik ögeleri benimseyip yazan bir yazarmış bu kitapta daha farklı bir tür denemek istemiş ama pek olmamış sanki.Daha doğrusu kitabı çok fazla anlamış değilim.Sürekli olaylar,hikayeler,karakterler değişiyor.Bir sayfada başka bir karakteri anlatırken bir sayfada başkasını anlatıyor ve karakterlerin birbiriyle olan bağlantısını çok fazla çözemedim.O yüzden okurken çok fazla zevk alamadım maalesef.Ama nostaljik ögeleri çok severim o yüzden yazarın diğer kitaplarını kesitirip atmayacağım ve eğer denk gelirsem diğer kitaplarını da okumaya çalışacağım.
22 Nisan 2018 Pazar
Kore Dizi - Go Back Couple
Herkese merhabalar efenim ...
Kore dizilerine kaldığımız yerden devam.Biten dizilerden izlemediklerimi şu boşluğumda geri dönüp izlemek istedim.Jang Na Ra'yı çok sevsem de şu başroldeki adamı hiç sevemediğim için konusu da güzel olsa da diziyi es geçmiştim ama şimdi iyi ki dönüp izlemişim diyorum çünkü AŞIK OLDUM ! Lee Dong Wook Oppamıda şıllık Suzy'e kaptırınca oppasız kaldım resmen şu günlerde :D Ama artık yeni bir oppam var.Kendisi YG'nin hem çaylak modeli hem de oyuncusu : Jang Ki Yong .
Dizide de 2.adam sendromunu dibine kadar yaşattı bana resmen hatta 1.adamın sahnelerini geçip sırf Yong Oppamın sahnelerini izledim zalımın çocuğu bir de üniformayla dolaşıyordu sürekli bu da kalp arkadaş ! Başroldeki kıza şöyle (2.resimde) ki baktığı zamanlarda sanki bana bakıyormuş gibi benim kalbim çarptı ulaaa :D 1.87 boyunca 92'li taş gibi bir oppa bak bak bitmiyor adam.Tam araştırmalara geçtiydim ki yakında gelecek olan yeni bir dizi de başrol alacağını gördüm yess be dedim ! Demek ki sadece ben sevmemişim adamı Kore dizi sektörü de sevmiş :D Dizi benim tarzım olmasa bile sırf Yong Oppa için açar izlerim :D
Konusu:
Dizi, evlendiğinden dolayı bundan pişmanlık duyan bir çifti konu almaktadır. Ban-Do (Son Ho-Jun) ve Jin-Joo (Jang Na-Ra) birbirlerini severek evlenmiş evli bir çifttir. Ancak şimdilerde genç yaşlarında evlendikleri için pişman olmuştur. Bir gün, zamanda geriye giderek ilk birbirleri ile tanıştıkları, 20 yaşında üniversite öğrencisi oldukları yılla dönerler.
Karakterleri:
Jang Na-Ra dizide kendine güveni olmayan bir ev kadını olan Ma Jin-Joo karakterini canlandırmaktadır.
Son Ho-Jun dizide eve ekmek getirmekle yükümlü olan Choi Ban-Do karakterini canlandırmaktadır.
Kore dizilerine kaldığımız yerden devam.Biten dizilerden izlemediklerimi şu boşluğumda geri dönüp izlemek istedim.Jang Na Ra'yı çok sevsem de şu başroldeki adamı hiç sevemediğim için konusu da güzel olsa da diziyi es geçmiştim ama şimdi iyi ki dönüp izlemişim diyorum çünkü AŞIK OLDUM ! Lee Dong Wook Oppamıda şıllık Suzy'e kaptırınca oppasız kaldım resmen şu günlerde :D Ama artık yeni bir oppam var.Kendisi YG'nin hem çaylak modeli hem de oyuncusu : Jang Ki Yong .
Dizide de 2.adam sendromunu dibine kadar yaşattı bana resmen hatta 1.adamın sahnelerini geçip sırf Yong Oppamın sahnelerini izledim zalımın çocuğu bir de üniformayla dolaşıyordu sürekli bu da kalp arkadaş ! Başroldeki kıza şöyle (2.resimde) ki baktığı zamanlarda sanki bana bakıyormuş gibi benim kalbim çarptı ulaaa :D 1.87 boyunca 92'li taş gibi bir oppa bak bak bitmiyor adam.Tam araştırmalara geçtiydim ki yakında gelecek olan yeni bir dizi de başrol alacağını gördüm yess be dedim ! Demek ki sadece ben sevmemişim adamı Kore dizi sektörü de sevmiş :D Dizi benim tarzım olmasa bile sırf Yong Oppa için açar izlerim :D
Konusu:
Dizi, evlendiğinden dolayı bundan pişmanlık duyan bir çifti konu almaktadır. Ban-Do (Son Ho-Jun) ve Jin-Joo (Jang Na-Ra) birbirlerini severek evlenmiş evli bir çifttir. Ancak şimdilerde genç yaşlarında evlendikleri için pişman olmuştur. Bir gün, zamanda geriye giderek ilk birbirleri ile tanıştıkları, 20 yaşında üniversite öğrencisi oldukları yılla dönerler.
Karakterleri:
Jang Na-Ra dizide kendine güveni olmayan bir ev kadını olan Ma Jin-Joo karakterini canlandırmaktadır.
Son Ho-Jun dizide eve ekmek getirmekle yükümlü olan Choi Ban-Do karakterini canlandırmaktadır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Kitap - Samsun Kitap Ağacı İle Aralık Ayı Kitabı Kul Seray Şahiner
Herkese merhabalar efenim, Dün toplantımızı yaptık.İlk defa Seray Şahiner okudum bu vasıta ile.Dilini ve kadın dünyasını anlatmasını çok se...
-
Herkese merhabalar efenim ... Hep iyi Çin dizilerinden bahsedecek değilim ya bir tane de izlediğime bin pişman olduğum ama yine de yarı da...
-
Herkese merhabalar efenim, Şu sıralar sizlere dizi diyarında tee Asya'nın farklı farklı yerlerine sürüklüyorum biliyorum :) Bu sefer Ja...
-
Herkese merhabalar efenim, Biliyorsunuz ki bu yazımı ALES ve YÖKDİL,YDS'ye hazırlanarak geçiricem.ALES'de matematik beni yorarken a...