Herkese merhabalar efenim ...
Zamanında dizisizlikten bir başlayayım dedim.Başlarda oldukça güzel bir diziydi ama hem konunun sıkıcılığı hem de işleyişi nedeniyle uzun bir zaman ara verdim sonradan da zorla (atlaya atlaya) izleyip diziyi bitirdim ve yorumunu girip arşive kaldırmaya karar verdim.Yoo Seung-Ho çok sevdiğim minnoş bir oyuncu o sımsıcak gülümsemesi bile izlenmeye değer kalıyor dizileri ama burada maalesef gülüşü bile çok kurtaramadı diziyi :/
Konusu:
Dizi, haksız yere suçlanıp okuldan atılan Kang Bok-Soo’nun (Yoo Seung-Ho) etrafında dönmektedir. Bok-Soo bir lise öğrencisiyken okulda yaşanan bir şiddet olayından dolayı suçlanır ve okuldan atılır. Bir yetişkin olduğunda dahi bu olayın etkisinden kurtulamaz. Bu yüzden, intikam almak için aynı okula geri döner. Ancak hiç beklenmedik bir olay ile karşılaşır.
Karakterleri:
Yoo Seung-Ho dizide Kang Bok-Soo karakterini canlandırmaktadır. Onun karakteri, nazik, dost canlısı, iyimser bir kişiliğe sahiptir ve sakar birisidir. Seol Song Lisesi’nde okurken ilk aşkı Son Soo-Jung (Jo Bo-Ah) ve bir başka erkek öğrenci olan Oh Se-Ho’nun (Kwak Dong-Yeon) karıştığı bir olay meydana gelir. Bu olayda haksız yere suçlanarak okuldan atılır. 9 yıl sonra, Soo-Jung ve Se-Ho’dan intikamını almak için bir yetişkin olarak okula geri dönme fırsatı bulur.
Jo Bo-Ah dizide Bok-Soo’nun (Yoo Seung-Ho) ilk aşkı olan Son Soo-Jung karakterini canlandırmaktadır. Lisede, Bok-Soo’ya ihanet eder ve onun okuldan atılmasına neden olur. Şimdi, mezun olduğu Seol Song Lisesi’nde öğretmenlik yapmaktadır.
Kwak Dong-Yeon dizide Seol Song Lisesi’nin yeni yönetim kurulu başkanı olan Oh Se-Ho karakterini canlandırmaktadır. Seol Song Lisesi’nde daha önce annesi başkanlık yapmaktaydı. Her şeye sahipmiş biri gibi görünse de onun zor bir hayatı vardır. O, Kang Bok-Soo (Yoo Seung-Ho) ve Son Soo-Jung (Jo Bo-Ah) arasında bir aşk üçgeni oluşur.
Her halta "Maydanoz" olan blog... Film,Dizi,Kitap,YouTube,Anime,Moda,Yemek,Gezi,Oyun,Eğitim,Makyaj,Alışveriş,Bakım,Tiyatro,Konser...
17 Mart 2019 Pazar
16 Mart 2019 Cumartesi
Fantastik Film : The Endless
Herkese merhabalar efenim ...
Zaman hakkındaki teoriler ve filmler benim her zaman ilgimi çekmiştir.Bu tür filmlerden biri ile daha karşınızdayım ! Bir filmi anlamak ya da anlamamak bence tüm mesele bu :) Evet yine senaryosu ile kafamı bulandıran bir film izledim eh ben izleyince siz de izleyin sizinde kafanız bulansın istiyorum :) Genel de bu tarz filmler arada aksiyonunda olduğu filmlerdir büyük bir heyecanla izlersiniz ama bu filmde nedense öyle çok büyük bir heyecan duyamadım çünkü filmin geneli ağır bir havadaydı sonuna kadarda havasını ve ağırlığını korumaya devam etti filmi anlayabilmek için atlamadan izlemeye çabaladım ama bazı kısımları cidden aşırı sıkıcıydı.Zaman döngüleri,paralel evrenler vakalarını biraz gizem biraz dram tadında işleyen orta derecede iyi bir yapım olmuş öyle aşırı tavsiye etmiyorum ama bu tarz filmlere merakınız varsa arşive almakta yarar olabilir :)
Yönetmen: Justin Benson
Ülke: ABD
IMDB: 6,5
Vizyon Tarihi: 2 Nisan 2017
Süre: 111 Dakika
Aaron ve Justin; seneler önce üyeleri oldukları lakin, kaçarak ayrıldıkları gurubun inançlarının, düşündüklerinden daha fazla akla yatkın olabileceği varsayımıyla, on sene sonra guruba tekrar dönerler. Bulundukları çevrede; garip, ürkütücü, doğaüstü bir gücün var olduğunu görürler. Diğer yandan; Vinil kayıtlarından VHS kasetlerine kadar, değişen çeşitli medya formları aracılığıyla, açıklanamayan birtakım iletiler almaya başlarlar. İçinde bulundukları çıkmaz yetmezmiş gibi, video kayıtlarından birinde; gurup üyelerinin, Jonestown Tarzı Kitlesel İntiharın eşiğinde olduğu iletisini alırlar
Zaman hakkındaki teoriler ve filmler benim her zaman ilgimi çekmiştir.Bu tür filmlerden biri ile daha karşınızdayım ! Bir filmi anlamak ya da anlamamak bence tüm mesele bu :) Evet yine senaryosu ile kafamı bulandıran bir film izledim eh ben izleyince siz de izleyin sizinde kafanız bulansın istiyorum :) Genel de bu tarz filmler arada aksiyonunda olduğu filmlerdir büyük bir heyecanla izlersiniz ama bu filmde nedense öyle çok büyük bir heyecan duyamadım çünkü filmin geneli ağır bir havadaydı sonuna kadarda havasını ve ağırlığını korumaya devam etti filmi anlayabilmek için atlamadan izlemeye çabaladım ama bazı kısımları cidden aşırı sıkıcıydı.Zaman döngüleri,paralel evrenler vakalarını biraz gizem biraz dram tadında işleyen orta derecede iyi bir yapım olmuş öyle aşırı tavsiye etmiyorum ama bu tarz filmlere merakınız varsa arşive almakta yarar olabilir :)
Yönetmen: Justin Benson
Ülke: ABD
IMDB: 6,5
Vizyon Tarihi: 2 Nisan 2017
Süre: 111 Dakika
Aaron ve Justin; seneler önce üyeleri oldukları lakin, kaçarak ayrıldıkları gurubun inançlarının, düşündüklerinden daha fazla akla yatkın olabileceği varsayımıyla, on sene sonra guruba tekrar dönerler. Bulundukları çevrede; garip, ürkütücü, doğaüstü bir gücün var olduğunu görürler. Diğer yandan; Vinil kayıtlarından VHS kasetlerine kadar, değişen çeşitli medya formları aracılığıyla, açıklanamayan birtakım iletiler almaya başlarlar. İçinde bulundukları çıkmaz yetmezmiş gibi, video kayıtlarından birinde; gurup üyelerinin, Jonestown Tarzı Kitlesel İntiharın eşiğinde olduğu iletisini alırlar
15 Mart 2019 Cuma
Psikolojik Gerilim Filmi : Hereditary
Herkese merhabalar efenim ...
Bugün film postumuzda öyle bir film var ki , anladım desem gönül razı değil anlamadım desem beynim razı değil en iyisi ikisinin de razı olabilmesi için şu linkten filmi izledikten sonra yorumlara bakmanız :
Bugün film postumuzda öyle bir film var ki , anladım desem gönül razı değil anlamadım desem beynim razı değil en iyisi ikisinin de razı olabilmesi için şu linkten filmi izledikten sonra yorumlara bakmanız :
Toni Collette harika bir oyunculuk örneği göstermiş bence filmde.Korku filmlerinde sanat olur mu demeyin bu filmle çok güzel bir şekilde göstermiş bence en çok alkışı yönetmen ve görüntü yönetmeni hak ediyor.Filme bence tam olarak "korku" diyemeyiz daha çok psikolojik gerilim ama durumsal bir gerilim.Tanışık olduğumuz bir korku ögeleri ya da gerilim ögeleri pek aramayın bu filmde bence IMDB'den 7.1 gibi yüksek bir puan alabilmesininde sebebinin bu olduğunu düşünüyorum.
Yönetmen: Ari Aster
Vizyon Tarihi
8 Haziran 2018
Yapımı
2018 - ABD
Süre
126dk
Graham ailesinin en büyüğü Ellen öldüğünde, ailenin geri kalan üyeleri kökleriyle ilgili korkutucu sırlardan haberdar olmaya başlarlar. Daha fazlasını öğrendikçe, kendilerine miras kalan bu kaderden kurtulabilmek için daha da umutsuzca çabalamaya başlarlar. Kendini dış dünyaya fazla açmamış annelerinin sakladıkları sırlar, ölümcül sonuçlar doğuracaktır.
14 Mart 2019 Perşembe
Kore Dizisi : The Last Empress
Herkese merhabalar efenim ...
Bu diziyi izlerken tek düşündüğüm "Kore bence bu kadar entrikalı bir dizi izlememiştir" oldu.
Dün akşam KPOP idollerinin karıştığı bir skandal haberi duydum işin içinde kadın pazarlama,bu kadınların cinsel aktivite içindeki videolarını bir grup kurup diğer idollere atıp üzerinde konuşup,gülmek,eğlenmek,vergi kaçakçılığı,polise rüşvet ve geçmişte bu yüzden intihar eden kadın idollerin olması ve bir dedektifinde meçhul bir şekilde öldürülmesi ... Bu olayları sırasıyla takip ettiğimde zaten bana gerçek hayatta yaşananlar entrika dolu bir dizi gibi geldi ! Bu sektörün böyle olduğunu tahmin etmek çok güç değildi açıkçası ama her gün dinlediğimiz,izlediğimiz hatta hayranı olduğumuz insanların bunları yapabileceğini düşünemiyoruz.Maalesef dünyanın her yerinde kötü bir çok insan var ama Korelilerin hele de erkeklerin zihinlerinin gerçekten iğrenç olduklarını düşünmeden kendimi alamıyorum.Kadına gerçekten hiç değer vermiyorlar (en az bizim kadar).Bunları dizilerinde çok net bir şekilde de görebiliyoruz zaten.Bazı diziler özellikle de bu tip insanlarla mücadele eden güçlü kadınları anlatıyor o tarz dizileri daha çok seviyorum.
Bu diziye gelecek olursak.Güçlü bol entrikalı bir senaryo ile başladı başroldeki kıza yine yapmadıkları kalmadı hatta dedim ahaa kıza yaptı yaptı sonunda kız çok pis intikam alacak bunlardan ama kızın intikamı da beni hiç tatmin etmedi.Dizinin konusu aslında oldukça orijinaldi ve çok iddalı bir şekilde de başladı ama başrolde ki adam hangisi hiç belli değildi sonlara gelindikçe senaeyo da sarpa sarmaya başladı zar zor bitirebildim.
Konusu:
Dizi, günümüz Güney Kore’sinde ancak ülkenin anayasal monarşi tarafından yönetildiği kurgusal bir ülkede geçmektedir. İmparator ile evlenen bir kadının (Jang Na-Ra) mutlak güce karşı çıkmasını ve imparatorluk ailesini düşürme mücadelesini konu almaktadır.
Karakterleri:
Jang Na-Ra dizide bir müzikal oyuncu olan Oh Ssu-Ni karakterini canlandırmaktadır. Parlak bir kişiliğe sahiptir. Hiç beklenmedik bir şekilde imparatorla (Shin Sung-Rok) evlenir ve günümüzün modern Külkedisine dönüşür. Sarayda tanıştığı Na Wang-Sik’e (Choi Jin-Hyuk) âşık olur ve onun yardımı ile monarşiyi yıkmaya çalışır.
Choi Jin-Hyuk dizide imparatorluk ailesinin koruması olan Na Wang-Sik karakterini canlandırmaktadır. Dövüş yetenekleri konusunda ona kimse rakip olamaz. Annesinin ölümünden sorumlu olan kişiden intikam almak için saraya gelmiştir.
Shin Sung-Rok dizide İmparator Lee Hyuk karakterini canlandırmaktadır. Sert ve güçlü bir hükümdardır.
Lee Elijah dizide kraliyet sözcüsü olan Min Yoo-Ra karakterini canlandırmaktadır.
Shin Eun-Kyung dizide Lee Hyuk'un (Shin Sung-Rok) annesi olan Ana İmparatoriçe Kang canlandırmaktadır. Kraliyet ailesinin en güçlü üyesidir.
Park Won-Suk dizide Lee Hyuk'un (Shin Sung-Rok) büyük annesi olan Ana İmparatoriçe Jo canlandırmaktadır.
Yun Da-Hun dizide Oh Ssu-Ni’nin (Jang Na-Ra) babası olan Oh Geum-Mo karakterini canlandırmaktadır.
Kim Jung-Tae dizide Lee Hyuk'un (Shin Sung-Rok) sağ kolu olan Ma Pil-Joo karakterini canlandırmaktadır. Lee Hyuk ona oldukça güvenmektedir. Ancak aslında o bir haindir.
Lee Hee-Jin dizide Lee Hyuk'un (Shin Sung-Rok) kız kardeşi olan Prenses Sojin karakterini canlandırmaktadır.
Bu diziyi izlerken tek düşündüğüm "Kore bence bu kadar entrikalı bir dizi izlememiştir" oldu.
Dün akşam KPOP idollerinin karıştığı bir skandal haberi duydum işin içinde kadın pazarlama,bu kadınların cinsel aktivite içindeki videolarını bir grup kurup diğer idollere atıp üzerinde konuşup,gülmek,eğlenmek,vergi kaçakçılığı,polise rüşvet ve geçmişte bu yüzden intihar eden kadın idollerin olması ve bir dedektifinde meçhul bir şekilde öldürülmesi ... Bu olayları sırasıyla takip ettiğimde zaten bana gerçek hayatta yaşananlar entrika dolu bir dizi gibi geldi ! Bu sektörün böyle olduğunu tahmin etmek çok güç değildi açıkçası ama her gün dinlediğimiz,izlediğimiz hatta hayranı olduğumuz insanların bunları yapabileceğini düşünemiyoruz.Maalesef dünyanın her yerinde kötü bir çok insan var ama Korelilerin hele de erkeklerin zihinlerinin gerçekten iğrenç olduklarını düşünmeden kendimi alamıyorum.Kadına gerçekten hiç değer vermiyorlar (en az bizim kadar).Bunları dizilerinde çok net bir şekilde de görebiliyoruz zaten.Bazı diziler özellikle de bu tip insanlarla mücadele eden güçlü kadınları anlatıyor o tarz dizileri daha çok seviyorum.
Bu diziye gelecek olursak.Güçlü bol entrikalı bir senaryo ile başladı başroldeki kıza yine yapmadıkları kalmadı hatta dedim ahaa kıza yaptı yaptı sonunda kız çok pis intikam alacak bunlardan ama kızın intikamı da beni hiç tatmin etmedi.Dizinin konusu aslında oldukça orijinaldi ve çok iddalı bir şekilde de başladı ama başrolde ki adam hangisi hiç belli değildi sonlara gelindikçe senaeyo da sarpa sarmaya başladı zar zor bitirebildim.
Konusu:
Dizi, günümüz Güney Kore’sinde ancak ülkenin anayasal monarşi tarafından yönetildiği kurgusal bir ülkede geçmektedir. İmparator ile evlenen bir kadının (Jang Na-Ra) mutlak güce karşı çıkmasını ve imparatorluk ailesini düşürme mücadelesini konu almaktadır.
Karakterleri:
Jang Na-Ra dizide bir müzikal oyuncu olan Oh Ssu-Ni karakterini canlandırmaktadır. Parlak bir kişiliğe sahiptir. Hiç beklenmedik bir şekilde imparatorla (Shin Sung-Rok) evlenir ve günümüzün modern Külkedisine dönüşür. Sarayda tanıştığı Na Wang-Sik’e (Choi Jin-Hyuk) âşık olur ve onun yardımı ile monarşiyi yıkmaya çalışır.
Choi Jin-Hyuk dizide imparatorluk ailesinin koruması olan Na Wang-Sik karakterini canlandırmaktadır. Dövüş yetenekleri konusunda ona kimse rakip olamaz. Annesinin ölümünden sorumlu olan kişiden intikam almak için saraya gelmiştir.
Shin Sung-Rok dizide İmparator Lee Hyuk karakterini canlandırmaktadır. Sert ve güçlü bir hükümdardır.
Lee Elijah dizide kraliyet sözcüsü olan Min Yoo-Ra karakterini canlandırmaktadır.
Shin Eun-Kyung dizide Lee Hyuk'un (Shin Sung-Rok) annesi olan Ana İmparatoriçe Kang canlandırmaktadır. Kraliyet ailesinin en güçlü üyesidir.
Park Won-Suk dizide Lee Hyuk'un (Shin Sung-Rok) büyük annesi olan Ana İmparatoriçe Jo canlandırmaktadır.
Yun Da-Hun dizide Oh Ssu-Ni’nin (Jang Na-Ra) babası olan Oh Geum-Mo karakterini canlandırmaktadır.
Kim Jung-Tae dizide Lee Hyuk'un (Shin Sung-Rok) sağ kolu olan Ma Pil-Joo karakterini canlandırmaktadır. Lee Hyuk ona oldukça güvenmektedir. Ancak aslında o bir haindir.
Lee Hee-Jin dizide Lee Hyuk'un (Shin Sung-Rok) kız kardeşi olan Prenses Sojin karakterini canlandırmaktadır.
13 Mart 2019 Çarşamba
Fantastik Film : Aquaman
Herkese merhabalar efenim ...
Jason Momoa,Amber Heard,Nicole Kidman,Willem Dafoe gibi ünlü isimlerin yer aldığı ve elbette korku filmlerinin yönetmeni olarak bilinen James Wan'ın yönetmenliğini yaptığı Aquaman'ı daha yeni izleme fırsatı buldum ama iyi ki izlemişim.Bu görselliği ve aksiyonu elbette sinema da izlemek isterdim çünkü izlerken her sahnesinden zevk aldığım nadir filmlerden oldu benim için.Marvel almış başını giderken DC'nin böyle bir filmle Marvel'ı yakalaması çok iyi oldu çok da güzel oldu :D
Bu arada James Wan'ı korku filmlerinin dışında ilk defa böyle bir filmde gördüm bence bu tarz filmlerde de oldukça başarılı adam benim favori yönetmenlerimden biri olmaya son hızla devam ediyor :)
Yönetmen: James Wan
Ülke: Avustralya, ABD
IMDB: 7,4
Vizyon Tarihi: 28 Aralık 2018
Süre: 143 Dakika
Sualtı Krallığı Atlantis’in kraliçesi Atlanna’nın bir deniz feneri gözcüsüne aşık olmasının ardından dünyaya gelen Arthur Curry, hayatını insanların arasında sürdürmektedir ve bir gün Atlantis’in tek gerçek varisi olduğunu öğrenir. Lakin Aquaman’in üvey kardeşi Prens Orm, doğum sırasına göre hakkı olmayan Atlantis tahtına göz dikmiştir. Arthur, annesinden kalan mirasa sahip çıkarak hem tahtın sahibi olmalı hem de kötülüklerle savaşmalıdır.
Jason Momoa,Amber Heard,Nicole Kidman,Willem Dafoe gibi ünlü isimlerin yer aldığı ve elbette korku filmlerinin yönetmeni olarak bilinen James Wan'ın yönetmenliğini yaptığı Aquaman'ı daha yeni izleme fırsatı buldum ama iyi ki izlemişim.Bu görselliği ve aksiyonu elbette sinema da izlemek isterdim çünkü izlerken her sahnesinden zevk aldığım nadir filmlerden oldu benim için.Marvel almış başını giderken DC'nin böyle bir filmle Marvel'ı yakalaması çok iyi oldu çok da güzel oldu :D
Bu arada James Wan'ı korku filmlerinin dışında ilk defa böyle bir filmde gördüm bence bu tarz filmlerde de oldukça başarılı adam benim favori yönetmenlerimden biri olmaya son hızla devam ediyor :)
Ülke: Avustralya, ABD
IMDB: 7,4
Vizyon Tarihi: 28 Aralık 2018
Süre: 143 Dakika
Sualtı Krallığı Atlantis’in kraliçesi Atlanna’nın bir deniz feneri gözcüsüne aşık olmasının ardından dünyaya gelen Arthur Curry, hayatını insanların arasında sürdürmektedir ve bir gün Atlantis’in tek gerçek varisi olduğunu öğrenir. Lakin Aquaman’in üvey kardeşi Prens Orm, doğum sırasına göre hakkı olmayan Atlantis tahtına göz dikmiştir. Arthur, annesinden kalan mirasa sahip çıkarak hem tahtın sahibi olmalı hem de kötülüklerle savaşmalıdır.
12 Mart 2019 Salı
Psikolojik Gerilim Filmi : Vanilla Sky
Herkese merhabalar efenim ...
Klasik olan ama benim izlemediğim filmlere kaldığım yerden devam ediyorum.Benim favori oyuncularımdan biridir Tom Cruise.Sırf adamı izlemek için bile açıp izlenir bence filmleri.Adamın bir tane bile kötü bir filmde oynadığını görmedim şimdi çok yaşlanmış olsa da gençliğinde acayip yakışıklıymış :D Penelope Cruz'u öyle çok seven biri değilim hatta öyle çok güzel falanda bulmam ama bu filmde ikisini yakıştırdım nedense o yüzden filmin romantizim kısmında bu ikiliyi izlemek keyif vericiydi ama filmin psikolojik gerilim boyutunda diyecek pek bir şeyim yok açıkçası.Film sonuna kadar merakla izletiyor çünkü sonunu nereye bağlayacaklarını merak ediyorsunuz ama bence sonu beni pek fazla tatmin etmedi zaten bir çok kişide (annemde dahil buna) anlamamışlar ama bence filmin sonunda her şeyi açıkça anlatıyor öyle pek soru işareti kalmadı kafamda ama dediğim gibi daha tatmin edici bir şekilde bitebilirdi :)
Yönetmen: Cameron Crowe
Ülke: ABD, İspanya
IMDB: 6,9
Vizyon Tarihi: 25 Ocak 2002
Süre: 136 Dakika
Ödüller: Adaylık; Oscar, 5 ödül ve 20 adaylık
New York'lu David Aames(TOM CRUISE) paranın satın alabileceği her şeye sahip olan ve göz kamaştırıcı bir yaşamı olan genç bir yayıncıdır. Yakışıklıdır, zengindir, karizmatiktir. Kısacası dışarıdan bakan biri için mükemmel bir hayata sahiptir.Ancak David'in hayatı her ne kadar muhteşem görünürse görünsün, David'in görülemeyen ve onu bir hayli rahatsız eden problemleri de vardır. David doğum günü verdiği partide arkadaşı Brian ile birlikte gelen Sofia(PENELOPE CRUZ) adlı bir kıza ilk görüşte vurulur ve aşık olur. Ancak David'in Sofia ile tanıştıktan kısa bir süre sonra yaptığı bir hata hem Sofia'yı kaybetmesine neden olur hem de her şey karmaşık bir hal alır. David bir yandan Sofia'ya tekrar ulaşmaya çalışırken bir yandan da zihinini kemiren bu karışıklığa bir çözüm bulmalıdır.Davıd'in ayrıca stüne çok düşen sevgilisi Julıe(CAMERON DİAZ) ile de uğraşması gerekmektedir.
Klasik olan ama benim izlemediğim filmlere kaldığım yerden devam ediyorum.Benim favori oyuncularımdan biridir Tom Cruise.Sırf adamı izlemek için bile açıp izlenir bence filmleri.Adamın bir tane bile kötü bir filmde oynadığını görmedim şimdi çok yaşlanmış olsa da gençliğinde acayip yakışıklıymış :D Penelope Cruz'u öyle çok seven biri değilim hatta öyle çok güzel falanda bulmam ama bu filmde ikisini yakıştırdım nedense o yüzden filmin romantizim kısmında bu ikiliyi izlemek keyif vericiydi ama filmin psikolojik gerilim boyutunda diyecek pek bir şeyim yok açıkçası.Film sonuna kadar merakla izletiyor çünkü sonunu nereye bağlayacaklarını merak ediyorsunuz ama bence sonu beni pek fazla tatmin etmedi zaten bir çok kişide (annemde dahil buna) anlamamışlar ama bence filmin sonunda her şeyi açıkça anlatıyor öyle pek soru işareti kalmadı kafamda ama dediğim gibi daha tatmin edici bir şekilde bitebilirdi :)
Yönetmen: Cameron Crowe
Ülke: ABD, İspanya
IMDB: 6,9
Vizyon Tarihi: 25 Ocak 2002
Süre: 136 Dakika
Ödüller: Adaylık; Oscar, 5 ödül ve 20 adaylık
New York'lu David Aames(TOM CRUISE) paranın satın alabileceği her şeye sahip olan ve göz kamaştırıcı bir yaşamı olan genç bir yayıncıdır. Yakışıklıdır, zengindir, karizmatiktir. Kısacası dışarıdan bakan biri için mükemmel bir hayata sahiptir.Ancak David'in hayatı her ne kadar muhteşem görünürse görünsün, David'in görülemeyen ve onu bir hayli rahatsız eden problemleri de vardır. David doğum günü verdiği partide arkadaşı Brian ile birlikte gelen Sofia(PENELOPE CRUZ) adlı bir kıza ilk görüşte vurulur ve aşık olur. Ancak David'in Sofia ile tanıştıktan kısa bir süre sonra yaptığı bir hata hem Sofia'yı kaybetmesine neden olur hem de her şey karmaşık bir hal alır. David bir yandan Sofia'ya tekrar ulaşmaya çalışırken bir yandan da zihinini kemiren bu karışıklığa bir çözüm bulmalıdır.Davıd'in ayrıca stüne çok düşen sevgilisi Julıe(CAMERON DİAZ) ile de uğraşması gerekmektedir.
11 Mart 2019 Pazartesi
Kara Mizah Filmi : Murder Party
Herkese merhabalar efenim ...
Hazır yeni bir haftaya başlamışken pazartesi kadar hem umut dolu hem de berbat bir filmden bahsetmek istedim :D Aslında kategorisinden de belli bir film "Kara Mizah" o yüzden ciddi bir film gözüyle izlemek çok manasız olur.Ayrıca Netflix ten bulup izlediğimiz bir film Netflix böyle bir filmi nasıl almış merak ettim doğrusu :) Ayrıca film bir çok ödülde almış filmi izlemeden ne desem az sanırım film için.Ama bir korku,gerilim film mantığı ile kesinlikle izlemeyin :D
Brooklyn'de bir cadılar bayramı gecesi… Chris, kostümlü bir partiye davetiye bulmuştur Genç adam çılgınlar gibi eğleneceğini düşünmüştür ama onu kötü bir sürpriz beklemektedir Zira aklını kaçırmış bir grup oyuncunun düzenlediği bu parti aslında kanlı bir tuzaktır Hepsi de meşhur film karakterlerinin kostümlerini giymiş ve kendileri kimliklerine uygun düşecek bir cinayet tasarlamıştır Chris şimdi kendisini avlamak isteyen insanların tam ortasındadır.
Hazır yeni bir haftaya başlamışken pazartesi kadar hem umut dolu hem de berbat bir filmden bahsetmek istedim :D Aslında kategorisinden de belli bir film "Kara Mizah" o yüzden ciddi bir film gözüyle izlemek çok manasız olur.Ayrıca Netflix ten bulup izlediğimiz bir film Netflix böyle bir filmi nasıl almış merak ettim doğrusu :) Ayrıca film bir çok ödülde almış filmi izlemeden ne desem az sanırım film için.Ama bir korku,gerilim film mantığı ile kesinlikle izlemeyin :D
Brooklyn'de bir cadılar bayramı gecesi… Chris, kostümlü bir partiye davetiye bulmuştur Genç adam çılgınlar gibi eğleneceğini düşünmüştür ama onu kötü bir sürpriz beklemektedir Zira aklını kaçırmış bir grup oyuncunun düzenlediği bu parti aslında kanlı bir tuzaktır Hepsi de meşhur film karakterlerinin kostümlerini giymiş ve kendileri kimliklerine uygun düşecek bir cinayet tasarlamıştır Chris şimdi kendisini avlamak isteyen insanların tam ortasındadır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Kitap - Ne Yaptığını Biliyorum Alice Feeney
Herkese merhabalar efenim, Uzun bir zaman sonra okuduğum en heyecanlı,akıcı ve sonunu tahmin edemediğim gerilim,polisiye kitabı oldu.Booktu...
-
Herkese merhabalar efenim ... Hep iyi Çin dizilerinden bahsedecek değilim ya bir tane de izlediğime bin pişman olduğum ama yine de yarı da...
-
Herkese merhabalar efenim, Şu sıralar sizlere dizi diyarında tee Asya'nın farklı farklı yerlerine sürüklüyorum biliyorum :) Bu sefer Ja...
-
Herkese merhabalar efenim, Biliyorsunuz ki bu yazımı ALES ve YÖKDİL,YDS'ye hazırlanarak geçiricem.ALES'de matematik beni yorarken a...