Herkese merhabalar efenim,
Bugün izin günüm olduğu için evdeyim.Kütüphaneye gider yeni bir kitaba başlarım,biraz dizi film izler ve tabi ki KPSS ye çalışmaya başlarım.İş arkadaşlarımla ve sevdiceğimle zaman geçirmenin yanında bir de her ay İzmir Kitap Kulübünün toplantılarına katılıyorum.İlk toplantı Eylül ayında olmuştu bir tanışma toplantısı olduğu için kitabımız yoktu,Ekim ayı için Saramago'nun Körlük kitabı seçildi ama ben zaten daha önceden okumuş olduğum için toplantıya katıldım elbette ama buraya tekrardan yazmak istemedim Kasım ayı kitabımız da Eşekli Kütüphaneci Fakir Baykurt oldu.Türk edebiyatından kitaplar okumayı şu sıra çok seviyorum o yüzden bu kitabın bana denk gelmesi çok güzel oldu.
Kitaptan biraz bahsedicek olursam , bu kitap Baykurttan okuduğum ilk kitaptı.Kitap Baykurt'un ölmeden önce yazdığı son kitapmış kendisi Köy Enstitülerinden mezun olduğu için Anadoluyu oldukça iyi bilen ve kitaplarından bol bol yer veren birisi.Eşekli Kütüphaneci aslında bir biyografi kitabı da diyebiliriz çünkü gerçekten yaşanılan olaylar ve kişilerden esinlenerek yazılmış bir kitap hatta toplantıda öğrendiğime göre kitabın belgeseli bile varmış.
Ben kitabı okurken bi Aziz Nesin bi Sabahattin Ali kitabı okuyormuş gibi oldum ve yine hüzünle okudum.Çünkü bu kitaplar çok eski zamanlarda geçiyor olmasına rağmen Türkiye hala o zaman da ki gibi gram ilerleme olmamış.Hala meyve veren ağacı taşlıyorlar hala ne zaman sesi çıkan,okuyan,sorgulayan insanlar görseler üst kademelerden birileri o kişiyi bir şekilde susturuyor ilahi adalet elbet bir gün yerini bulur ama yinede bunlar maalesef o zaman olduğu gibi de bu zamanda olduğu gibi de Türkiye nin gerçekleri ...
Sıcak bir yaz günü, peribacaları diyarına Yunanistan’ın Larisa şehrinden Dimitrios Katsikas adında biri gelir. Bu genç adam, yıllar önce bu topraklardan göçe zorlanan büyükbaba ve büyükannelerinin izini sürmek, bir daha buraya dönemeyen akrabalarının yerine bu güzel yerleri gezmek istemiştir. Tesadüfler karşısına yörenin sevilen şahsiyetlerinden “Baba” lakaplı Aziz Güzelgöz’ü çıkarır. Aynı yaşlardaki bu iki genç kısa sürede kaynaşır. Dimitrios, Aziz’in evine konuk olunca, bu büyüleyici diyarda inanılmaz bir adamla tanışır. Aziz’in babası Mustafa Güzelgöz’dür bu kişi; namı diğer Eşekli Kütüphaneci.
Ürgüp’teki kitaplığı yönetirken otuzdan fazla köyün halkına eşekle kitap taşıdığı için takılmıştır bu ad ona. Herkes, özellikle de kadınlar, kitap okusun diye yıllarca çırpınmıştır Mustafa Güzelgöz.
Dimitrios ile Eşekli Kütüphaneci arasındaki sevgi köprüsü yöreyi birlikte gezerlerken iyiden iyiye pekişip güçlenir. Bu arada kan kardeşi olan Aziz ile Dimitrios’un aklına, Ürgüp ile Larisa’yı “kardeş şehir” yapma fikri düşmüştür. Ama bu o kadar da kolay olmayacaktır...
Fakir Baykurt’un, klasik anlatımının tüm olanaklarından yararlanarak, gücü yetene, hatta bitene dek, hasta yatağında yazdığı bu son romanında, sevgi, kardeşlik, azim, cesaret gibi duygular yine okuru sarıp sarmalıyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Her halta "Maydanoz" olan blog... Film,Dizi,Kitap,YouTube,Anime,Moda,Yemek,Gezi,Oyun,Eğitim,Makyaj,Alışveriş,Bakım,Tiyatro,Konser...
2 Aralık 2019 Pazartesi
30 Kasım 2019 Cumartesi
Kitap - Aşkımız Eski Bir Roman Ahmet Ümit
Herkese merhabalar efenim,
Sevgili meslektaşım ve en yakın arkadaşlarımdan biri olan Cerencimle kitap değiş tokuşu da yapmaya başladık artık.Ortak zevklerimizin olması beni ne kadar mutlu ediyor anlatamam sizlere :) Ahmet Ümit okumaya daha önce Agahta'nın Anahtarı öykü kitabı ile başlamıştım ve Ahmet Ümit okumaya yine yeni çıkan bir öykü kitabı ile devam ediyorum.Ahmet Ümit'in tüm kitapları sanırsam Başkomiser Nevzat üzerinden yol alıyor.Bu kitapta da Nevzat Komiser'in baş rolünde olduğu 3 tane cinayet davasıyla ilgileniyoruz anlatış tarzı ve olayların akışı bana nedense hep bir Behzat Ç bölümü izliyormuşum gibi geliyor.
İstanbul’da bir kanun adamı, sokaklarda bir suç bilgesi. Başkomser Nevzat, karmaşık cinayetleri çözerken insan ruhunun derinliklerinde gezinmeye devam ediyor...
Edebiyat bazen çok tehlikeli olabilir. Anna Karenina, Madam Bovary, Esmeralda ve daha birçok kadın roman kahramanı... Bu muhteşem kadınlara ulaşmaya çabalarken, önce doğru düşünme yeteneğini, sonra da yaşamını yitiren bir adam...
Kimsenin önemsemediği overlokçu bir kızın cinayeti bile önemli sırlar içerir. Katil ve maktul apaçık ortadaymış gibi görünse de hakikat çok derinlerde gizlenmiş olabilir. Ama ne kadar gizlenirse gizlensin, Başkomser Nevzat gibi vicdanlı polisler olduğu sürece karanlık aydınlanacak, adalet mutlaka yerini bulacaktır.
Aşk hiçbir zaman masum değildir. Petersburg’un soğuğundan, İstanbul’un sıcağına gelen bir Rus bilim insanı. İstihbarat servislerini birbirine düşürecek kadar gizemli bir kayboluş. Mutluluğu ararken kendini ölümün kıyısında bulan çaresiz bir âşık...
En zevkli anlar kanlı gerçeklere dönüşebilir…
Cinayetleri çözmek için sadece aklından ve deneyimlerinden değil, yaralı yüreğinden de güç alan Başkomser Nevzat, belki de en çok bu yüzden ayrılıyor benzerlerinden, belki de en çok bu yüzden seviliyor, okunuyor ve hatırlanıyor. Aşkımız Eski Bir Roman, onun bu zorlu serüveninde yepyeni bir halka...
... mesleğini doğru yapmak için cesaret yetmez, aynı anda kocaman bir yürek ister. Ama o yürek çelikten yapılmıyor. Bir süre sonra el bombası gibi gümlüyor. O yüreği zamansız gümletmeyelim Ali. Zalimleri sevındırmenın âlemi yok.
Sevgili meslektaşım ve en yakın arkadaşlarımdan biri olan Cerencimle kitap değiş tokuşu da yapmaya başladık artık.Ortak zevklerimizin olması beni ne kadar mutlu ediyor anlatamam sizlere :) Ahmet Ümit okumaya daha önce Agahta'nın Anahtarı öykü kitabı ile başlamıştım ve Ahmet Ümit okumaya yine yeni çıkan bir öykü kitabı ile devam ediyorum.Ahmet Ümit'in tüm kitapları sanırsam Başkomiser Nevzat üzerinden yol alıyor.Bu kitapta da Nevzat Komiser'in baş rolünde olduğu 3 tane cinayet davasıyla ilgileniyoruz anlatış tarzı ve olayların akışı bana nedense hep bir Behzat Ç bölümü izliyormuşum gibi geliyor.
İstanbul’da bir kanun adamı, sokaklarda bir suç bilgesi. Başkomser Nevzat, karmaşık cinayetleri çözerken insan ruhunun derinliklerinde gezinmeye devam ediyor...
Edebiyat bazen çok tehlikeli olabilir. Anna Karenina, Madam Bovary, Esmeralda ve daha birçok kadın roman kahramanı... Bu muhteşem kadınlara ulaşmaya çabalarken, önce doğru düşünme yeteneğini, sonra da yaşamını yitiren bir adam...
Kimsenin önemsemediği overlokçu bir kızın cinayeti bile önemli sırlar içerir. Katil ve maktul apaçık ortadaymış gibi görünse de hakikat çok derinlerde gizlenmiş olabilir. Ama ne kadar gizlenirse gizlensin, Başkomser Nevzat gibi vicdanlı polisler olduğu sürece karanlık aydınlanacak, adalet mutlaka yerini bulacaktır.
Aşk hiçbir zaman masum değildir. Petersburg’un soğuğundan, İstanbul’un sıcağına gelen bir Rus bilim insanı. İstihbarat servislerini birbirine düşürecek kadar gizemli bir kayboluş. Mutluluğu ararken kendini ölümün kıyısında bulan çaresiz bir âşık...
En zevkli anlar kanlı gerçeklere dönüşebilir…
Cinayetleri çözmek için sadece aklından ve deneyimlerinden değil, yaralı yüreğinden de güç alan Başkomser Nevzat, belki de en çok bu yüzden ayrılıyor benzerlerinden, belki de en çok bu yüzden seviliyor, okunuyor ve hatırlanıyor. Aşkımız Eski Bir Roman, onun bu zorlu serüveninde yepyeni bir halka...
... mesleğini doğru yapmak için cesaret yetmez, aynı anda kocaman bir yürek ister. Ama o yürek çelikten yapılmıyor. Bir süre sonra el bombası gibi gümlüyor. O yüreği zamansız gümletmeyelim Ali. Zalimleri sevındırmenın âlemi yok.
28 Kasım 2019 Perşembe
Biyografik Film : Naim
Herkese merhabalar efenim,
Dün akşam sevdiceğimle birlikte bu filme gittik.Mustafa Uslu'nun bu tarz filmler yapmayı sevdiğini daha önce Ayla,Müslüm gibi yapımlarından biliyoruz.Müslüm'ü izlemek daha nasip olmadı bana ama Naim'i sinemada izleyebildim hem de bazı sahneler de ağlaya ağlaya :)
Gerçekten Naim Süleymanoğlu'nun gençliğine çok benzer birini bulmuşlar : Hayat Van Eck.Kendisi daha önce "Daha" filminde de oynamış (onu da daha izleyemedim).Yetkin Dikinciler,Ismail Hacıoglu,Bülent Alkış,Gürkan Uygun gibi isimler de Naim'in kadrosunda yer alıyordu.Cep Herkülü Naim'in çocukluğundan Seoul Olimpiyatlarında ki başarısına kadar 2.5 saatte izledik.Bazı sahneleri bana gereksiz uzun geldi ama sinematik estetiği sağlamak için bu kadar uzattıklarını düşünüyorum :)
Dün akşam sevdiceğimle birlikte bu filme gittik.Mustafa Uslu'nun bu tarz filmler yapmayı sevdiğini daha önce Ayla,Müslüm gibi yapımlarından biliyoruz.Müslüm'ü izlemek daha nasip olmadı bana ama Naim'i sinemada izleyebildim hem de bazı sahneler de ağlaya ağlaya :)
Gerçekten Naim Süleymanoğlu'nun gençliğine çok benzer birini bulmuşlar : Hayat Van Eck.Kendisi daha önce "Daha" filminde de oynamış (onu da daha izleyemedim).Yetkin Dikinciler,Ismail Hacıoglu,Bülent Alkış,Gürkan Uygun gibi isimler de Naim'in kadrosunda yer alıyordu.Cep Herkülü Naim'in çocukluğundan Seoul Olimpiyatlarında ki başarısına kadar 2.5 saatte izledik.Bazı sahneleri bana gereksiz uzun geldi ama sinematik estetiği sağlamak için bu kadar uzattıklarını düşünüyorum :)
Kitap - Yağmurla Gelen Mutluluk Amber L. Johnson
Herkese merhabalar efenim,
Pazartesi izin günümde kütüphaneye uğrayıp bu kitabı almıştım 2 günde okuyup bitirdim zaten okuması zevkli ve kolay bir kitaptı.Bu kitabı ilk çıktığı zamanlar çok fazla duymuş,kitap bloglarında karşılaşmıştım ama okumak nasip olmamıştı.Kitabın konusunun Asperger Sendromlu bir çocukla genç bir kızın aşkı olabileceğini hiç düşünmemiştim.Kitabın yazımı genç kızın gözünden olduğu için oldukça sade ve samimi bir şekilde yazılmış.
2014 Goodreads en iyi genç yetişkin kitabı adayı ...
Yağmurla Gelen Mutluluk, farklılıkların aslında ne kadar abartıldığını ve sevginin karşısında hiçbir şeyin duramayacağını bir kez daha gözler önüne seriyor...
Söz konusu aşksa, sıradan diye bir şey yoktur.Herkes Colton Neely'nin özel olduğunu düşünüyordu. Lilly Evans ise büyüleyici olduğunu...
Çocukluk arkadaşlarıyken bir kaza yüzünden yolları ayrılmıştı. Yıllar sonra buluştuklarında ise Lilly, Colton'ın ne kadar özel olduğunu ve onu daha fazla tanımak istediğini keşfedecekti. Ve Colton'ı tanıdıkça, ona daha çok bağlanacaktı.
Ancak Lilly, sevgisini kelimelerle ifade etmekte dahi zorlanan bu çocukla ilişkisini dilediği gibi yürütebilecek miydi?
"Bir gün oğlumun yaşamasını isteyeceğim türden bir aşk hikâyesi."
-Qwen Salsbury, Çoksatan The Plan kitabının yazarı-
(Tanıtım Bülteninden)
Pazartesi izin günümde kütüphaneye uğrayıp bu kitabı almıştım 2 günde okuyup bitirdim zaten okuması zevkli ve kolay bir kitaptı.Bu kitabı ilk çıktığı zamanlar çok fazla duymuş,kitap bloglarında karşılaşmıştım ama okumak nasip olmamıştı.Kitabın konusunun Asperger Sendromlu bir çocukla genç bir kızın aşkı olabileceğini hiç düşünmemiştim.Kitabın yazımı genç kızın gözünden olduğu için oldukça sade ve samimi bir şekilde yazılmış.
2014 Goodreads en iyi genç yetişkin kitabı adayı ...
Yağmurla Gelen Mutluluk, farklılıkların aslında ne kadar abartıldığını ve sevginin karşısında hiçbir şeyin duramayacağını bir kez daha gözler önüne seriyor...
Söz konusu aşksa, sıradan diye bir şey yoktur.Herkes Colton Neely'nin özel olduğunu düşünüyordu. Lilly Evans ise büyüleyici olduğunu...
Çocukluk arkadaşlarıyken bir kaza yüzünden yolları ayrılmıştı. Yıllar sonra buluştuklarında ise Lilly, Colton'ın ne kadar özel olduğunu ve onu daha fazla tanımak istediğini keşfedecekti. Ve Colton'ı tanıdıkça, ona daha çok bağlanacaktı.
Ancak Lilly, sevgisini kelimelerle ifade etmekte dahi zorlanan bu çocukla ilişkisini dilediği gibi yürütebilecek miydi?
"Bir gün oğlumun yaşamasını isteyeceğim türden bir aşk hikâyesi."
-Qwen Salsbury, Çoksatan The Plan kitabının yazarı-
(Tanıtım Bülteninden)
26 Kasım 2019 Salı
Gerilim Filmi : Ready Or Not
Herkese merhabalar efenim,
Bu tarz en sevdiğim tarz ! Baş rol kadınımız kendisini öldürmek isteyen insanların birbir üstesinden adet yıllarca o anı beklemişçesine geliyor ve o kişileri bir güzel pataklarken ben onu izlerken zevkten dört köşe oluyorum :) Sonu beklediğimden biraz daha farklı bitse de bence genel olarak bir mekanda geçen filmlerden hoşlananlar için izlemesi keyifli bir yapım oldu bu arada baş roldeki ablamızın Margot Robbieye benzerliğine diyecek bir şeyim yok ilk başta direk Margot SANDIM !
Grace severek evlendiği yeni eşiyle birlikte mutlu hayatına başlamıştır fakat kocasının ailesi biraz tuhaftır ve bu tuhaf aile tarafından bir akşam yemeğine davet edilirler. Grace, eşinin ailesine karşı olumlu düşüncelerle yaklaşmakta ve bu yemeğin birbirlerini daha iyi tanımaları için güzel olacağını düşünmektedir. Ancak, genç kadın başına geleceklerden habersizdir.
Bu tarz en sevdiğim tarz ! Baş rol kadınımız kendisini öldürmek isteyen insanların birbir üstesinden adet yıllarca o anı beklemişçesine geliyor ve o kişileri bir güzel pataklarken ben onu izlerken zevkten dört köşe oluyorum :) Sonu beklediğimden biraz daha farklı bitse de bence genel olarak bir mekanda geçen filmlerden hoşlananlar için izlemesi keyifli bir yapım oldu bu arada baş roldeki ablamızın Margot Robbieye benzerliğine diyecek bir şeyim yok ilk başta direk Margot SANDIM !
Grace severek evlendiği yeni eşiyle birlikte mutlu hayatına başlamıştır fakat kocasının ailesi biraz tuhaftır ve bu tuhaf aile tarafından bir akşam yemeğine davet edilirler. Grace, eşinin ailesine karşı olumlu düşüncelerle yaklaşmakta ve bu yemeğin birbirlerini daha iyi tanımaları için güzel olacağını düşünmektedir. Ancak, genç kadın başına geleceklerden habersizdir.
Kore Dizisi : Extraordinary You
Herkese merhabalar efenim,
Hayatımda biri yokken Kore dizilerinde ki aşklarla yetinir onlar aşk yaşadıkça benim kalbim hızlanırdı böylece bir kalbim olduğunun farkına varırdım."Kasım da aşk başkadır" demişler ne güzel de söylemişler.İzmir de yavaş yavaş kış geliyor,yağmur ve soğuk ... Ama benim kalbim günden güne daha çok ısınıyor şu sıralar ... Evet oldukça uzun bir süreden sonra hayatımda kalbimin var oldğunu hatırlatan birileri var.Onunla nereye kadar gider neler olur hayatımızda bilemiyorum ama tek bildiğim artık Romantik Kore dizilerinin bana şu hissettiklerimin yanında hiç bir şey hissettirmediği ... Bunun dışında hayatımda iş ve gelecek anlamında yeni adımlar attığım bir zamana da girmiş bulunuyorum.ASDEP alımları başladı ve ben de başvuru da bulunucam ayrıca bugün 2020 KPSS kitaplarım geldi eğer kendimde yavaş yavaş güç bulursam 3.kez KPSS sınavına da yavaştan hazırlanmayı düşünüyorum bir yandan da çalışıp paramı kazanıyorum elbette.Hem beyinsel hem de kalpsel olarak oldukça yoğunum anlayacağınız bu zamanlar sadece sizinle de paylaşmak istedim :)
Diziye gelicek olursak diziye ilk başladığımda oldukça hevesliydim çünkü beni oldukça sardı ilk başları ama ya sonradan gerçek hayatımda da bu duyguları çok yakından yeniden hissettiğim için bana yetmedi dizi ya da gerçekten saçma sapan hallere büründüğü için beni tatmin etmemeye başladı ama nihayet son bölümünü de dün izleyip bitirdim baştan sona olmasa da bence izlemesi keyifli dizilerden biri oldu benim için :)
Konusu:
Dizi, aslında bir webtoon karakteri olduklarını fark eden ve webtoonda onlar için yazılmış hikâyeye karşı çıkan bir grup öğrencinin etrafında dönmektedir. Dan-O (Kim Hye-Yoon), kendisinin aslında bir webtoon karakteri olduğunu öğrenir. Dahası ortalıkta bir dedikodu dolaşmaktadır; webtoondaki başkarakter o değildir ve yakın zamanda karakteri webtoondan çıkartılacaktır. Bunun üzerine, webtoon yazarı tarafından onun için yazılan bir aşkı değil, kendisi için gerçek aşkı bulup yaşamaya karar verir. Bir gün, kendisine âşık ama webtoonda adı dahi olmayan bir karakter (Rowoon) ile karşılaşır.
Karakterleri:
Kim Hye-Yoon dizide bir lise öğrencisi olan Eun Dan-O karakterini canlandırmaktadır. Prestijli bir lisede okumaktadır ve varlıklı bir aileye sahiptir. Kendinden emin ve oldukça cesur birisidir. Ancak, bir kalp hastalığı vardır. Bir gün, bir webtoon karakteri olduğunu ve webtoon yazarının onu yakında öldürerek hikâyeden çıkarmayı planladığını öğrenir.
Rowoon dizide Eun Dan-O’nun (Kim Hye-Yoon) sınıf arkadaşı ve Eun Dan-O’ya deli gibi âşık olan Ha-Roo karakterini canlandırmaktadır. Aslında webtoonda adı olmayan bir karakterdir ve 'Ha-Roo' ismini ona Dan-O vermiştir.
Lee Jae-Wook dizide Eun Dan-O’nun (Kim Hye-Yoon) nişanlısı olan Baek-Kyung karakterini canlandırmaktadır. Dan-O ondan çok hoşlanmaktadır. Ancak Dan-O’nun bu duyguları karşılıksızdır.
Hayatımda biri yokken Kore dizilerinde ki aşklarla yetinir onlar aşk yaşadıkça benim kalbim hızlanırdı böylece bir kalbim olduğunun farkına varırdım."Kasım da aşk başkadır" demişler ne güzel de söylemişler.İzmir de yavaş yavaş kış geliyor,yağmur ve soğuk ... Ama benim kalbim günden güne daha çok ısınıyor şu sıralar ... Evet oldukça uzun bir süreden sonra hayatımda kalbimin var oldğunu hatırlatan birileri var.Onunla nereye kadar gider neler olur hayatımızda bilemiyorum ama tek bildiğim artık Romantik Kore dizilerinin bana şu hissettiklerimin yanında hiç bir şey hissettirmediği ... Bunun dışında hayatımda iş ve gelecek anlamında yeni adımlar attığım bir zamana da girmiş bulunuyorum.ASDEP alımları başladı ve ben de başvuru da bulunucam ayrıca bugün 2020 KPSS kitaplarım geldi eğer kendimde yavaş yavaş güç bulursam 3.kez KPSS sınavına da yavaştan hazırlanmayı düşünüyorum bir yandan da çalışıp paramı kazanıyorum elbette.Hem beyinsel hem de kalpsel olarak oldukça yoğunum anlayacağınız bu zamanlar sadece sizinle de paylaşmak istedim :)
Diziye gelicek olursak diziye ilk başladığımda oldukça hevesliydim çünkü beni oldukça sardı ilk başları ama ya sonradan gerçek hayatımda da bu duyguları çok yakından yeniden hissettiğim için bana yetmedi dizi ya da gerçekten saçma sapan hallere büründüğü için beni tatmin etmemeye başladı ama nihayet son bölümünü de dün izleyip bitirdim baştan sona olmasa da bence izlemesi keyifli dizilerden biri oldu benim için :)
Konusu:
Dizi, aslında bir webtoon karakteri olduklarını fark eden ve webtoonda onlar için yazılmış hikâyeye karşı çıkan bir grup öğrencinin etrafında dönmektedir. Dan-O (Kim Hye-Yoon), kendisinin aslında bir webtoon karakteri olduğunu öğrenir. Dahası ortalıkta bir dedikodu dolaşmaktadır; webtoondaki başkarakter o değildir ve yakın zamanda karakteri webtoondan çıkartılacaktır. Bunun üzerine, webtoon yazarı tarafından onun için yazılan bir aşkı değil, kendisi için gerçek aşkı bulup yaşamaya karar verir. Bir gün, kendisine âşık ama webtoonda adı dahi olmayan bir karakter (Rowoon) ile karşılaşır.
Karakterleri:
Kim Hye-Yoon dizide bir lise öğrencisi olan Eun Dan-O karakterini canlandırmaktadır. Prestijli bir lisede okumaktadır ve varlıklı bir aileye sahiptir. Kendinden emin ve oldukça cesur birisidir. Ancak, bir kalp hastalığı vardır. Bir gün, bir webtoon karakteri olduğunu ve webtoon yazarının onu yakında öldürerek hikâyeden çıkarmayı planladığını öğrenir.
Rowoon dizide Eun Dan-O’nun (Kim Hye-Yoon) sınıf arkadaşı ve Eun Dan-O’ya deli gibi âşık olan Ha-Roo karakterini canlandırmaktadır. Aslında webtoonda adı olmayan bir karakterdir ve 'Ha-Roo' ismini ona Dan-O vermiştir.
Lee Jae-Wook dizide Eun Dan-O’nun (Kim Hye-Yoon) nişanlısı olan Baek-Kyung karakterini canlandırmaktadır. Dan-O ondan çok hoşlanmaktadır. Ancak Dan-O’nun bu duyguları karşılıksızdır.
25 Kasım 2019 Pazartesi
Kitap - Düşler, Kabuslar ve Gelecek Masallar Doğu Yücel
Herkese merhabalar efenim,
Çok sevdiğim iş arkadaşımdan film önerileri yanında kitap önerileri de alıyorum şu sıralar bunlardan biri de Doğu Yücel'in kitapları oldu.İlk olarak içinde öykülerin yer aldığı bir kitaptan başlamak istedim yazarın tarzına alışabilmek için daha sonrasın da beğenirsem arkadaşımdan romanını da alıp okuyacağım.Kitabı oldukça kısa bir süre de okuyup bitirdim,beğenip beğenmediğime gelip olursak BAYILDIM ! Doğu Yücel yazar olduğu gibi aynı zamanda da senaristmiş.Daha önce Okul ve Küçük Kıyamet filmlerinin senaryosunu yazmış ki iki filmi de izleyip çok beğenmiştim.Korku sinemasının bence Türkiye de ki en iyi örneklerindendir bu iki filmde.
Kitabından içinde birbirinden değişik kafalarda yazılmış öyküler var ve bence Doğu Yücel'in tarzını anlayabilmek için bu kitabından başlamanız oldukça uygun olur.
"Doğu Yücel, bu ilk öykü kitabında, fantastik ile büyülü gerçeklik arasında dolaşan, zaman zaman da bilimkurgunun iskelesine yanaşan bir hayalet gemiden bize çeşitli öyküler sunuyor. Sınırsız bir hayal gücü, gerçeküstü imgeler, ince bir mizah ve sürükleyici bir anlatım bu öykülerin keyifle okunmasını sağlıyor. Alacakaranlık Kuşağı’nın puslu atmosferinde geçen öykülerde muzip bir çocuğun dünyaya, iyiliğe ve kötülüğe ironik yaklaşımındaki ‘masumiyet’ çok etkileyici. Rock ve Heavy Metal müziğin etkisini satırlarda hissedebiliyorsunuz. Müzik kavramları ve şarkı sözleri öykülere dönüşüyor. Öykülerde, sınavlarla ve kurallarla kuşatılmış bir gençliğin test sorularına indirgenmiş bir yaşam karşısında kendi sorularını arayışlarını, düşlerini, kabuslarını ve masallarını bulma çabası dilleniyor. Yazar, on bir öyküde bir hayalperestin hayat ile düşler arasındaki yolculuğunu anlatırken iyi bir öykünün bir öyküsü olması gerektiğini de unutmuyor. 1997’de Gençlik Kitabevi Öykü Yarışması’nda ve l999 da Nostromo Kısa Bilimkurgu Öykü Yarışmasında başarı ödülleri alan Doğu Yücel edebiyata genç ve ilginç bir ses getiriyor. Düşler Kabuslar ve Gelecek masalları kitap okumaktan sıkılan sinema ve müzikte kendilerini bulan genç kuşağın kendi imgeleriyle karşılaşabilecekleri bir kitap."
Çok sevdiğim iş arkadaşımdan film önerileri yanında kitap önerileri de alıyorum şu sıralar bunlardan biri de Doğu Yücel'in kitapları oldu.İlk olarak içinde öykülerin yer aldığı bir kitaptan başlamak istedim yazarın tarzına alışabilmek için daha sonrasın da beğenirsem arkadaşımdan romanını da alıp okuyacağım.Kitabı oldukça kısa bir süre de okuyup bitirdim,beğenip beğenmediğime gelip olursak BAYILDIM ! Doğu Yücel yazar olduğu gibi aynı zamanda da senaristmiş.Daha önce Okul ve Küçük Kıyamet filmlerinin senaryosunu yazmış ki iki filmi de izleyip çok beğenmiştim.Korku sinemasının bence Türkiye de ki en iyi örneklerindendir bu iki filmde.
Kitabından içinde birbirinden değişik kafalarda yazılmış öyküler var ve bence Doğu Yücel'in tarzını anlayabilmek için bu kitabından başlamanız oldukça uygun olur.
"Doğu Yücel, bu ilk öykü kitabında, fantastik ile büyülü gerçeklik arasında dolaşan, zaman zaman da bilimkurgunun iskelesine yanaşan bir hayalet gemiden bize çeşitli öyküler sunuyor. Sınırsız bir hayal gücü, gerçeküstü imgeler, ince bir mizah ve sürükleyici bir anlatım bu öykülerin keyifle okunmasını sağlıyor. Alacakaranlık Kuşağı’nın puslu atmosferinde geçen öykülerde muzip bir çocuğun dünyaya, iyiliğe ve kötülüğe ironik yaklaşımındaki ‘masumiyet’ çok etkileyici. Rock ve Heavy Metal müziğin etkisini satırlarda hissedebiliyorsunuz. Müzik kavramları ve şarkı sözleri öykülere dönüşüyor. Öykülerde, sınavlarla ve kurallarla kuşatılmış bir gençliğin test sorularına indirgenmiş bir yaşam karşısında kendi sorularını arayışlarını, düşlerini, kabuslarını ve masallarını bulma çabası dilleniyor. Yazar, on bir öyküde bir hayalperestin hayat ile düşler arasındaki yolculuğunu anlatırken iyi bir öykünün bir öyküsü olması gerektiğini de unutmuyor. 1997’de Gençlik Kitabevi Öykü Yarışması’nda ve l999 da Nostromo Kısa Bilimkurgu Öykü Yarışmasında başarı ödülleri alan Doğu Yücel edebiyata genç ve ilginç bir ses getiriyor. Düşler Kabuslar ve Gelecek masalları kitap okumaktan sıkılan sinema ve müzikte kendilerini bulan genç kuşağın kendi imgeleriyle karşılaşabilecekleri bir kitap."
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Romantik Film : Lonely Planet
Herkese merhabalar efenim, 3 günlük iznimde izlediğim yeni Netflix içeriklerinden biri de bu filmdi.Sanırım yönetmenimizin ya da senaristim...
-
Herkese merhabalar efenim ... Hep iyi Çin dizilerinden bahsedecek değilim ya bir tane de izlediğime bin pişman olduğum ama yine de yarı da...
-
Herkese merhabalar efenim, Şu sıralar sizlere dizi diyarında tee Asya'nın farklı farklı yerlerine sürüklüyorum biliyorum :) Bu sefer Ja...
-
Herkese merhabalar efenim, Biliyorsunuz ki bu yazımı ALES ve YÖKDİL,YDS'ye hazırlanarak geçiricem.ALES'de matematik beni yorarken a...