Herkese merhabalar efenim,
Bugün izin günüm olduğu için evdeyim.Kütüphaneye gider yeni bir kitaba başlarım,biraz dizi film izler ve tabi ki KPSS ye çalışmaya başlarım.İş arkadaşlarımla ve sevdiceğimle zaman geçirmenin yanında bir de her ay İzmir Kitap Kulübünün toplantılarına katılıyorum.İlk toplantı Eylül ayında olmuştu bir tanışma toplantısı olduğu için kitabımız yoktu,Ekim ayı için Saramago'nun Körlük kitabı seçildi ama ben zaten daha önceden okumuş olduğum için toplantıya katıldım elbette ama buraya tekrardan yazmak istemedim Kasım ayı kitabımız da Eşekli Kütüphaneci Fakir Baykurt oldu.Türk edebiyatından kitaplar okumayı şu sıra çok seviyorum o yüzden bu kitabın bana denk gelmesi çok güzel oldu.
Kitaptan biraz bahsedicek olursam , bu kitap Baykurttan okuduğum ilk kitaptı.Kitap Baykurt'un ölmeden önce yazdığı son kitapmış kendisi Köy Enstitülerinden mezun olduğu için Anadoluyu oldukça iyi bilen ve kitaplarından bol bol yer veren birisi.Eşekli Kütüphaneci aslında bir biyografi kitabı da diyebiliriz çünkü gerçekten yaşanılan olaylar ve kişilerden esinlenerek yazılmış bir kitap hatta toplantıda öğrendiğime göre kitabın belgeseli bile varmış.
Ben kitabı okurken bi Aziz Nesin bi Sabahattin Ali kitabı okuyormuş gibi oldum ve yine hüzünle okudum.Çünkü bu kitaplar çok eski zamanlarda geçiyor olmasına rağmen Türkiye hala o zaman da ki gibi gram ilerleme olmamış.Hala meyve veren ağacı taşlıyorlar hala ne zaman sesi çıkan,okuyan,sorgulayan insanlar görseler üst kademelerden birileri o kişiyi bir şekilde susturuyor ilahi adalet elbet bir gün yerini bulur ama yinede bunlar maalesef o zaman olduğu gibi de bu zamanda olduğu gibi de Türkiye nin gerçekleri ...
Sıcak bir yaz günü, peribacaları diyarına Yunanistan’ın Larisa şehrinden Dimitrios Katsikas adında biri gelir. Bu genç adam, yıllar önce bu topraklardan göçe zorlanan büyükbaba ve büyükannelerinin izini sürmek, bir daha buraya dönemeyen akrabalarının yerine bu güzel yerleri gezmek istemiştir. Tesadüfler karşısına yörenin sevilen şahsiyetlerinden “Baba” lakaplı Aziz Güzelgöz’ü çıkarır. Aynı yaşlardaki bu iki genç kısa sürede kaynaşır. Dimitrios, Aziz’in evine konuk olunca, bu büyüleyici diyarda inanılmaz bir adamla tanışır. Aziz’in babası Mustafa Güzelgöz’dür bu kişi; namı diğer Eşekli Kütüphaneci.
Ürgüp’teki kitaplığı yönetirken otuzdan fazla köyün halkına eşekle kitap taşıdığı için takılmıştır bu ad ona. Herkes, özellikle de kadınlar, kitap okusun diye yıllarca çırpınmıştır Mustafa Güzelgöz.
Dimitrios ile Eşekli Kütüphaneci arasındaki sevgi köprüsü yöreyi birlikte gezerlerken iyiden iyiye pekişip güçlenir. Bu arada kan kardeşi olan Aziz ile Dimitrios’un aklına, Ürgüp ile Larisa’yı “kardeş şehir” yapma fikri düşmüştür. Ama bu o kadar da kolay olmayacaktır...
Fakir Baykurt’un, klasik anlatımının tüm olanaklarından yararlanarak, gücü yetene, hatta bitene dek, hasta yatağında yazdığı bu son romanında, sevgi, kardeşlik, azim, cesaret gibi duygular yine okuru sarıp sarmalıyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Her halta "Maydanoz" olan blog... Film,Dizi,Kitap,YouTube,Anime,Moda,Yemek,Gezi,Oyun,Eğitim,Makyaj,Alışveriş,Bakım,Tiyatro,Konser...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Gerilim Filmi : The Substance
Herkese merhabalar efenim, Yılın en iyi korku filmlerinden biri olmaya aday olan feministik bir Body Horror olarak anılan ve artık sinefill...
-
Herkese merhabalar efenim ... Hep iyi Çin dizilerinden bahsedecek değilim ya bir tane de izlediğime bin pişman olduğum ama yine de yarı da...
-
Herkese merhabalar efenim, Şu sıralar sizlere dizi diyarında tee Asya'nın farklı farklı yerlerine sürüklüyorum biliyorum :) Bu sefer Ja...
-
Herkese merhabalar efenim, Biliyorsunuz ki bu yazımı ALES ve YÖKDİL,YDS'ye hazırlanarak geçiricem.ALES'de matematik beni yorarken a...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder