Herkese merhabalar efenim,
Bugün size taze biten daha önce hiç bu tarz izlemediğim tatlılıktan ölen Kore dizisi ile geldim.Dizi hem çizgi karakterlerden hem de gerçek oyunculardan oluşuyor.Çizgi karakterler dediğim baş roldeki karakterlerin beyin hücreleri oluyor.Her hücre bir şeyi ifade ediyor.açlık hücresi,aşk hücresi,depresyon hücresine kadar bütün hücreler bulunmakta ve olaylara göre bu hücrelerin tepkilerini izliyoruz.İzlemesi keyifli akıcı bir dizi ama dizi yarım kaldı 2.sezonunun geleceği onaylanmış ama bence gereği de yok daha güzel bir finalle 16 bölüm yapıp diziye son verebilirlerdi ikinci sezonun çok tutacağını pek sanmıyorum. Baş roller oldukça tanıdık aslında ama kişileri çirkinleştirmek için elinden geleni yapmışlar resmen iki karakterde gerçekte olduğundan çok daha çirkin saç modellerine sahipti :D
Karmaşık bir hücre ağı tarafından kontrol edilen gezegendeki her insan, çoğunlukla tamamen göz ardı edilen görünmeyen bir işletim sistemi tarafından çalıştırılır. İnsanlar her gün nasıl işleyeceklerini pek düşünmeseler de, insan vücudundaki hücreler sürekli olarak çalışırlar ve insanlarını canlı ve iyi tutmak için üzerine düşeni yaparlar. Bu yüzden üzerindeDışarıda, Kim Yu Mi dünyadaki diğer tüm çalışan kadınlar gibi görünebilir, ancak bu sıradan dış görünüşün altında gerçekten olağanüstü bir şey yatıyor. Yakın zamanda acı bir ayrılık yaşayan Yu Mi'nin aşk hücreleri derin bir komaya girdi. Çevredeki hücreler ölen yurttaşlarını diriltmek için çok uğraşırken, Yu Mi günlerini günlük hayatın koşuşturmacasına saplanmış halde geçirir. Kalbi hala kırık ve hiçbir romantik umutları olmayan Goo Woong'un aniden ortaya çıkması olmasaydı Yu Mi'nin aşk hücrelerinin başı ciddi belada olabilirdi. Duygusal olarak bodur bir oyun geliştiricisi olan Goo Woong, gerçek duygularını nasıl ifade edeceğini bilemez, ancak Yu Mi ile tanıştıktan sonra kendini denemek isterken bulur. Kendi aşk hücrelerinin beklenmedik bir şekilde Yu Mi'yi hayata döndürmesiyle, ikisi arasındaki şeyler ilginçleşmeye başlar. Yu Mi ve Goo Woong'un hücreleri fazla mesai yaparken, ikisi kendilerini daha da yakınlaşırken bulurlar. Ama bu küçük hücre topluluğunun çabaları gerçekten iki kalbi sonsuza kadar bir araya getirmeye yetecek mi?