2 Kasım 2021 Salı

Kore Dizisi : Yumi’s Cells

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün size taze biten daha önce hiç bu tarz izlemediğim tatlılıktan ölen Kore dizisi ile geldim.Dizi hem çizgi karakterlerden hem de gerçek oyunculardan oluşuyor.Çizgi karakterler dediğim baş roldeki karakterlerin beyin hücreleri oluyor.Her hücre bir şeyi ifade ediyor.açlık hücresi,aşk hücresi,depresyon hücresine kadar bütün hücreler bulunmakta ve olaylara göre bu hücrelerin tepkilerini izliyoruz.İzlemesi keyifli akıcı bir dizi ama dizi yarım kaldı 2.sezonunun geleceği onaylanmış ama bence gereği de yok daha güzel bir finalle 16 bölüm yapıp diziye son verebilirlerdi ikinci sezonun çok tutacağını pek sanmıyorum. Baş roller oldukça tanıdık aslında ama kişileri çirkinleştirmek için elinden geleni yapmışlar resmen iki karakterde gerçekte olduğundan çok daha çirkin saç modellerine sahipti :D

Karmaşık bir hücre ağı tarafından kontrol edilen gezegendeki her insan, çoğunlukla tamamen göz ardı edilen görünmeyen bir işletim sistemi tarafından çalıştırılır. İnsanlar her gün nasıl işleyeceklerini pek düşünmeseler de, insan vücudundaki hücreler sürekli olarak çalışırlar ve insanlarını canlı ve iyi tutmak için üzerine düşeni yaparlar. Bu yüzden üzerindeDışarıda, Kim Yu Mi dünyadaki diğer tüm çalışan kadınlar gibi görünebilir, ancak bu sıradan dış görünüşün altında gerçekten olağanüstü bir şey yatıyor. Yakın zamanda acı bir ayrılık yaşayan Yu Mi'nin aşk hücreleri derin bir komaya girdi. Çevredeki hücreler ölen yurttaşlarını diriltmek için çok uğraşırken, Yu Mi günlerini günlük hayatın koşuşturmacasına saplanmış halde geçirir. Kalbi hala kırık ve hiçbir romantik umutları olmayan Goo Woong'un aniden ortaya çıkması olmasaydı Yu Mi'nin aşk hücrelerinin başı ciddi belada olabilirdi. Duygusal olarak bodur bir oyun geliştiricisi olan Goo Woong, gerçek duygularını nasıl ifade edeceğini bilemez, ancak Yu Mi ile tanıştıktan sonra kendini denemek isterken bulur. Kendi aşk hücrelerinin beklenmedik bir şekilde Yu Mi'yi hayata döndürmesiyle, ikisi arasındaki şeyler ilginçleşmeye başlar. Yu Mi ve Goo Woong'un hücreleri fazla mesai yaparken, ikisi kendilerini daha da yakınlaşırken bulurlar. Ama bu küçük hücre topluluğunun çabaları gerçekten iki kalbi sonsuza kadar bir araya getirmeye yetecek mi?

31 Ekim 2021 Pazar

Çin Dizisi : Once We Get Married

 Herkese merhabalar efenim,

Tazecik bir Çin dizisi ile geldim.Bugün izin günüm olduğu için hava da inşallah yağmurlu olmazsa kendimi date'e çıkarmayı düşünüyorum :D O yüzden büyük olasılıkla bütün gün evde olmayacağım fırsatını bulmuşken günün postunu erkenden yazayım dedim.Zorunlu evlilik konusuna bir dizi daha ekler buralardan kaçarım :)

Gu Xixi, XiXi ve Mumu'nun Sihirli Kabini adında bir çevrimiçi mağazası olan yeni mezun bir moda tasarımcısıdır.  Mağazasının sunduğu hizmetler arasında ünlü tasarımlarıda satın almak bulunmaktadır.

Yin Sichen AVM'si olan n başkanıdır ve oldukça zor bir moda tasarımcısı olan Alex ile işbirliği yapmak istemektedir.

Alex tarafından tasarlanan tasarlanan "Evlen Benimle" gelinliklerini almaları için moda satışlarını yapan çevirim içi mağzaları araştırır.   Aramaları onu MUMU'nun Sihirli Kabini'ne getirir.

Kitap - İzmir Kitap Kulübü ile Ekim Ayı Kitabı : Fresko Apartmanı Başak Baysallı

 Herkese merhabalar efenim,

Dün akşam Ekim ayı kitabımızın yazarı ile söyleşimiz vardı ben ilk yarım saatine katılıp sonrasında ayrılmak zorunda kaldım.Yazarımız İtalyan Lisesinde Edebiyat Öğretmeni ve sanırım bu yazdığı ilk kitabı.Novella ile öykü arasında kalmış güncel tarihe atıflarda bulunan okuması kolay 110 sayfalık bir kitap.Şu sıralar işle alakalı kafam çok dolu olduğu için açıkçası kitabı okurken kafamı çok fazla veremedim o yüzden kitabı okurken açıkçası aşırı bir zevk alamadım.Hatta son 4-5 sayfayı okuyamadım kaldı öyle kitaplığıma kaldırdım kitabı.

Fresko Apartmanı, Kuzguncuk’ta, birbirlerini hafızalarıyla var eden, birbirlerinin hayatlarına sığınan Kirkor’un, Rüya’nın, Eleni’nin, Ani’nin, Nadia’nın, Ali Turhan’ın, Bora’nın ve İsmail’in kavuşma alanı. Napoli’den İstanbul’a gelen Defne’nin araladığı tozlu tahta bavul Matilda’nın bahçesine, kimsenin bilmediği kırık bir aşk hikâyesine, bu aşka duyulan saygıya, 6-7 Eylül olaylarına ve yurdundan kovulan Rumlara açılıyor. 

Başak Baysallı, Fresko Apartmanı’nın dairelerinde gezinirken kapıları hiç kapatmadığı gibi her hikâyeyi birbirine titizlikle iliştiriyor. Herkesi herkesle dost kılan ortak bir acının kimliğini tutuşturuyor elimize. Adım adım çözülen bir sırrın, unutuşun ve hatırlayışın öyküleri!Zor gibi görünür, ama kolaydır Hristo teyeli. Tamam, uzaktan bakıldığında kazayağını andırıyor olabilir, ama yine de Hristo bunun adı, öyle öğrendim ben. Eleni’den… “İp, kumaşa zıt bir renkte olmalı ki teyel kaybolup gitmesin,” derdi. Ne geldiyse başımıza bu zıtlıklardan gelmedi mi zaten? Her şey Eleni’nin hafızasında yitip gitti.Kumaştaki teyeli kaybetmişim, çok mu?

30 Ekim 2021 Cumartesi

Kore Dizisi : Lovers of the Red Sky

 Herkese merhabalar efenim,

Bugün taze biten Kore dönem dizisinden bahsedicem size.İlk bölümleri yavan olan sonra ki bölümlerde biraz heyecanlandırıp son bölümlere doğru yine yavan hale gelen bir dizi oldu benim için.Fantastik olaylar bence dönem dizilerinde pek güzel durmuyor hele de şeytan meytan olayları ve efektleri bence çok gülünç olmuş ayrıca oyuncular arasında da cidden güzel bir kimya yoktu genelde Kim You-Jung'un baş rolünde olduğu diziler izlemesi keyifli diziler oluyor ama bence bu diziyi seçerek yanlış bir tercih yapmış.

Joseon Hanedanlığı döneminde, yetenekli olan bir ressam (Kim You-Jung) ile görme engelli olmasına karşın yıldızları okuyabilen bir astroloğun (Ahn Hyo-Seop) arasındaki romantik ilişkiyi konu almaktadır.

24 Ekim 2021 Pazar

Kitap - İzmir Kitap Kulübü ile Ekim Ayı Kitabı : Gece Yarısı Kütüphanesi Matt Haig

 Herkese merhabalar efenim,

Dün tazecik bitirdiğim az öncede İzmir Kitap Kulübü ile zoom toplantısını gerçekleştirdiğimiz Ekim ayı kitabımız olan Matt Haig'den okuduğum ikinci kitap "Gece Yarısı Kütüphanesi " inden bahsedicem bugün sizlere.Post bu vakte kaldı çünkü toplantımız da yeni bitmişken duygular ve düşünceler tazeyken hemen yazmak istedim.Eğer ayın kitabı olarak seçilmeseydi de benim Ekim ayı alışverişimde alacağım bir kitaptı çünkü çok satanlara girdi ve adını çok fazla duydum ilk kitabını da okuduğum için bu kitabını da çok merak ediyordum.Zaman,olasılık teoremleri,paralel evrenlere,felsefe ve psikolojiye yüzeysel atıflarda bulunan okuması kolay akıcı ama edebi bir derinliği olmayan çıtır çerez bir kitaptı.Kulüpteki bazı kişiler kitabı sevmezsen benim de dahil olduğum bir grup kitabı sevdik.Matt Haig öyle aman aman bir yazar değil hele de edebi kitaplar yazmadığı bence çok açık popüler edebiyata uygun okuması keyifli ve akıcı kitaplar yazdığını düşünüyorum.

Kitabı okurken en çok düşündüğüm her zaman ki gibi elbette kendi yaşamım oldu ve bu kitaptaki baş karakterin aksine hiç bir pişmanlığımın olmadığını farkettim evet bazı şeyleri seçtim ve bu seçimler yeni olasılıkla doğurdu sonu belki iyi oldu belki kötü oldu ama eninde sonunda bence benim için hayırlısı olan oldu o yüzden şu anki yaşantıma kadar "pişmanlıklar kitabı" diye adlandıracağım bir kitabım olmadı olduysa da bir iki sayfadır diyebilirim ama o da küçük belki de hayatımı çok derinden etkilemeyecek şeylerdir.Bu tarz "zaman" konusunun işlendiği filmler,diziler ya da kitaplar biliyorsunuz ki benim çok hoşuma gidiyor çok derinlikli bir kitap olmasa da en sonunda bana keyifli bir okuma bahşettiğini söyleyebilirim :)

42 Dile Çevrilen Uluslararası Çoksatan

2020 Goodreads Yılın En İyi Romanı

“Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var,” dedi. “Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider.  Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün…

Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?”

Nora Seed berbat halde. Kedisi öldü. İşinden kovuldu. Abisi onunla konuşmuyor. Kimsenin ona ihtiyacı yok. Art arda alınmış kötü kararların sonucunda bir kütüphanede buluyor kendini. Zamanın hiç akmadığı bir gece yarısı kütüphanesinde, sonsuz sayıda kitabın ortasında... Kitapların her birinde Nora’nın farklı bir hayatı yazılı. Başka kararlar verseydi yaşamış olabileceği hayatlar.

Farklı kariyerler, farklı eşler, farklı arkadaşlar, farklı şehirler arasında gidip gelen Nora’nın aklı sorularla doluyor. Mutluluk sadece önemli sandığımız seçimlerde mi gizli? Yanlış giden her detayın sorumlusu gerçekten biz miyiz? Hayatı yaşanılır kılan ne? Yanlış bir karar insanın tüm hayatına mal olabilir mi?

20 Ekim 2021 Çarşamba

Kişisel - Bloğum 8 Yaşında !

 Herkese merhabalar efenim,

Bloğum 8 yaşında ! Aslında doğum günü 18 Eylüldü ama o ara ki yoğunluktan ben bu postu yapmayı unuttum daha şimdi aklıma geldi yaşlandık iyice :) Şaka maka aralıksız 8 yıldır bu blogu yazıyorum bu yılda dönem başından bu zamana kadar iş ve özel hayatımda neler yaptım neleri sizle paylaştım kendi adıma görmek için bu postu düzenlemek istedim.Bu yıl en çok dizi postu gördü sanırım bu blog.Bu yıl sadece Kore dizisi değil daha çok Çin dizilerine sardım istifa ettikten sonra bol bol vaktim oldu elbette okuma bakımından da toplamda 80 kitap okumuşum aslında her yıl hedefim 100 ama o hedefe ulaştığım olmadı sanırım belki bu yıla nasip olur :)


1-İlk defa YKS 'de çalıştım ! (Aynı kurumun YKS tarafına geçtim)




2-26. yaşımı kutladım !




3-Yuvarlakçay/Azmak'ı gezdim !




4-Marmaris/Sedir Adasına gittim !




5-Bodrum Parkım Ayaz Hotel'e gittim !




5-Samsun'a taşındım !




6-İlk defa canlı bale izledim !




7-Pegem Akademide işe başladım.İlk defa KPSS kurumunda çalıştım !




8-İlk defa canlı opera izledim !



Kaç kitap okudum ? (80)

Kaç film izledim ? (79)

Kaç dizi izledim ? (136)

Gerilim Filmi : The Substance

 Herkese merhabalar efenim, Yılın en iyi korku filmlerinden biri olmaya aday olan feministik bir Body Horror olarak anılan ve artık sinefill...