Kitap - Hizmetçi Freida Mcfadden

 Herkese merhabalar efenim,

Ana karakterimiz Millie Calloway, işsiz ve zor bir dönemden geçen genç bir kadındır. Maddi zorluklar içindeyken, zengin Winchester ailesinin malikânesinde hizmetçi olarak çalışma fırsatı bulur. Bu iş onun için bir kurtuluş gibi görünür: Lüks bir ev, düzenli bir maaş ve kalacak bir yer… Ancak işler göründüğü kadar basit değildir.

Evin hanımı Nina Winchester, başta sıcak ve arkadaşça görünse de zamanla garip ve dengesiz davranışlar sergilemeye başlar. Bir gün kendisine nazik davranırken, ertesi gün Millie’yi küçük düşürmek için elinden geleni yapar. Üstelik Millie’nin odası kilitli tutulmaktadır ve içeriden sadece dışarıya açılan bir pencere vardır.

Evin efendisi Andrew Winchester ise kibar ve çekici bir adamdır. Eşi Nina’nın sürekli sergilediği dengesiz hareketlere karşı Millie’ye anlayışlı davranır. Millie, evde yaşanan tuhaflıkları anlamaya çalışırken, kendini tehlikeli bir oyunun içinde bulur. Winchester ailesinin karanlık sırları vardır ve Millie çok geçmeden hayatının en büyük hatasını yapmış olabileceğini fark eder…

Kitap - Karanlık Ragnar Jonasson

 Herkese merhabalar efenim,

Ragnar Jónasson'un Karanlık adlı eseri, İzlanda'nın kuzeyinde, karla kaplı bir kasabada geçen kasvetli bir dedektiflik hikâyesi sunuyor. Romanın baş karakteri Hulda Hermansdóttir, geçmişinde acı bir kayıp yaşamış, yalnız bir dedektiftir. Bir intihar gibi görünen kadının ölümünü araştırmaya başladığında, olayın ardında karanlık sırlar olduğunu keşfeder.

Jónasson, soğuk ve izole bir ortamda geçen bu hikâyede, yalnızlık, kayıplar ve intikam gibi evrensel temaları işlerken, kasaba atmosferini de güçlü bir karakter gibi kullanıyor. Yavaş ilerleyen ancak derinlemesine karakter çözümlemeleri yapan yazar, Hulda’nın içsel çatışmalarına odaklanarak psikolojik bir gerilim oluşturuyor.

Roman, yerel mekanları ve karakter derinliklerini başarılı bir şekilde tasvir ediyor, ancak bazı okurlar için temposu yavaş olabilir. Yine de, atmosferi, gerilimi ve karakter odaklı yapısıyla Karanlık, modern İskandinav polisiyesinin güçlü örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor.

Kitap - Samsun Kitap Ağacı İle Haziran Ayı Kitabı Biomortem Serkan Karaismailoğlu

 Herkese merhabalar efenim,

1 haftalık Balkan Turu ardından,Antalya Olimpos gezisinden sonra buralara çok fazla uğrayamadım.YKS sonuçları açıklandığından tercih zamanı için ve yeni döneme hazırlıklar için okulda olucam 3 hafta boyunca ağustosun 2.haftası da ailecek bir Antalya gezisine gidicez daha çok otel programı planladık dinlenmek gibi olucak.

Bu kitabı Balkanlara gitmeden dönemin son kitap toplantısından konuşmuştuk aslında postu yayınlamakta bira geç kaldım araya gezmeler girince.

Serkan Karaismailoğlu’nun kaleme aldığı "Biomortem", sadece ölüm kavramını değil, ölüm anında ve sonrasında beyinle yaşananları bilimsel bir merakla ve edebi bir üslupla sorgulayan etkileyici bir eser. Nörobilim alanında yaptığı popüler bilim çalışmalarıyla tanınan Karaismailoğlu, bu kitabında ölümün biyolojik, nörolojik ve psikolojik boyutlarını çarpıcı bir şekilde irdeliyor.

"Biomortem", adını Latince "ölümden sonra" anlamına gelen post mortem kavramına karşılık olarak uydurulmuş bir terimden alıyor. Ancak yazar, klasik anlamda ölümden sonrası üzerine metafizik tartışmalardan ziyade, ölüm anında beyinde neler olup bittiğine, bilinç kaybının nasıl gerçekleştiğine, algının nasıl silindiğine ve beynin “son vedasını” nasıl yaptığına odaklanıyor.

Karaismailoğlu, bilimsel verileri herkesin anlayabileceği bir dille aktarıyor. Okuyucuyu tıbbi terimlere boğmadan, ölüm ve bilinç ilişkisini anlatırken hem düşündürüyor hem de merak uyandırıyor.

Kitap - 56 Gün Catherine Ryan Howard

 Herkese merhabalar efenim,

Roman, pandeminin başlangıcında, Dublin’de geçiyor. 2020 yılının Mart ayında, Ciara ve Oliver adındaki iki genç, bir süpermarkette tanışıyor. Kısa sürede birbirlerine karşı çekim hissediyorlar. Ancak tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını nedeniyle, yeni başlayan ilişkileri farklı bir yöne evriliyor. Ülkede karantina önlemleri sıkılaştırılınca, çift beklenmedik bir karar alıyor: Birlikte yaşamak.

Başlangıçta her şey romantik bir deneyim gibi görünse de, zamanla gerilim yükseliyor. Ciara, Oliver hakkında bilinmeyen sırlar keşfetmeye başlıyor. Onun geçmişi düşündüğünden çok daha karmaşık ve karanlık olabilir mi? Polis, karantinaya alınmış apartman dairesinde bir ceset bulduğunda, aşk ve güvenin yerini korku ve şüphe alıyor. 56 gün süren bu ilişkinin sonunda kimin hayatta kalacağını öğrenmek için gerilimin katlanarak arttığı bu hikâyeye dalmak gerekiyor.

Kitap - Bir Sırrım Var Tess Gerritsen

 Herkese merhabalar efenim,

Tess Gerritsen, gerilim, suç ve psikolojik derinlikleri ustaca harmanlayarak okuyucusuna unutulmaz bir deneyim sunan bir yazardır. Bir Sırrım Var (I Have a Secret), yazarın en dikkat çekici eserlerinden biri olup, Rizzoli & Isles serisinin güçlü atmosferini ve karakter derinliğini sürdürürken, aynı zamanda kişisel hesaplaşmalar ve karmaşık gizemlerle dolu bir yolculuk sunar. Bu roman, sadece bir suç hikayesi değil, insan doğasının karanlık köşelerine dair bir keşif ve gizemin arkasındaki derin psikolojik çatışmaların incelenmesidir.

Bir Sırrım Var, dedektif Jane Rizzoli ve adli tıp uzmanı Maura Isles'in birlikte çalıştığı bir cinayet soruşturmasını konu alır. Hikaye, kasvetli bir atmosferde başlar; genç bir kadın, bir ormanda ölü bulunmuş ve katil, işlediği suçun izlerini silmek için her türlü yolu denemiştir. Ancak bu cinayet, sadece bir ölümden ibaret değildir. Jane ve Maura, kurbanın geçmişiyle ilgili pek çok gizemli detay keşfederler.

Roman ilerledikçe, her iki karakter de cinayetin ardındaki sırları çözerken, kendi kişisel hayatlarında da derin çatışmalarla karşılaşır. Özellikle Maura, geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalırken, Jane de kendi içsel hesaplaşmalarını ve karanlık sırlarını ortaya çıkarmaya başlar. Bir Sırrım Var, dışarıdan bakıldığında sadece bir cinayet soruşturması gibi görünse de, içsel düzeyde daha derin bir keşfe dönüşür. Suçların ve gizemlerin ardında, insanların geçmişle, kendi ruhlarıyla ve birbirleriyle kurdukları karmaşık ilişkiler yatar.

Gerilim Filmi : The Wrath Of God

 Herkese merhabalar efenim,

“The Wrath of God”, ailesinin ardı ardına trajik şekilde ölmesinin ardından, tüm bu ölümlerin ardında ünlü bir yazarın olduğunu düşünen genç bir kadının, Luciana'nın hikâyesini anlatıyor. Luciana, eski patronu olan saygın yazar Kloster’in karanlık bir sır sakladığını ve tüm trajedilerin merkezinde onun olduğunu düşünmektedir. Ancak Kloster, dışarıdan bakıldığında kibar, entelektüel ve sevilen bir figürdür. Bu durum Luciana’yı yalnızlaştırır, çünkü kimse onun söylediklerine inanmaz.

Zamanla olaylar çözülmeye değil, daha da karmaşık hale gelmeye başlar. Kız kardeşi Valentina’nın da hayatı tehlikeye girince, Luciana gerçeği ortaya çıkarmak ve intikamını almak için cesur bir plan yapar.

Sebastián Schindel, film boyunca gri tonlar, gölgeler ve kapalı mekânlar kullanarak atmosferi boğucu bir şekilde tasarlıyor. Bu teknik seçim, Luciana’nın ruhsal çıkmazlarıyla izleyiciyi duygusal olarak da bütünleştiriyor. Kamera geçişleri sade ama etkili. Her sahnede bir tür tedirginlik hissi var; bir şey olacak ama ne zaman?

Kore Dizisi : Tastefully Yours

 Herkese merhabalar efenim,

Kore dizileri son yıllarda yalnızca romantizmi değil, aynı zamanda yemek kültürünü de öne çıkararak izleyicilere hem duygusal hem de iştah kabartan hikâyeler sunuyor. İşte bu noktada 2024 yapımı "Tastefully Yours", hem kalbe hem damağa hitap eden keyifli bir dizi olarak öne çıkıyor. Romantizm, gurme yemekler ve tatlı bir rekabet... Bu dizi tam anlamıyla bir lezzet şöleni!

"Tastefully Yours", mutfağın büyülü dünyasında kesişen iki zıt karakterin hikâyesini anlatıyor.

Başarılı ancak soğukkanlı bir şef olan Han Joon, kariyerine adanmış, kuralları olan bir mutfak ustasıdır. Bir gün karşısına çıkan, spontane ve yaratıcı ruhlu yemek blogger’ı Yoon Seo ile tanışması, onun dünyasını sarsar.

Yoon Seo, geleneksel tariflerle modern dokunuşları harmanlayan, kendi halinde ama çok yetenekli biridir. Han Joon’un restoranına geleneksel Kore yemeklerini tanıtan bir içerik hazırlamak üzere gelir ve böylece tatların olduğu kadar duyguların da çatıştığı bir süreç başlar.