Lolita afişinden ne kadar da bir erotik film gibi gözüksede hayır hiç bir alakası yok bu film resmen yarı yaşındaki bir genç kıza aşık olmasının ve adamın yaşadığı dramları anlatıyor.Kitaptan uyarlanmış çok sinir bir aşk filmi aslında.Adamın aşkını çok net iliklerime kadar hissettim diyebilirim ama ya şu salak kız?Ömrümden ömür götürdü resmen,güzelliği ok,gençliği ok ya şu mallığı ya şu tripleri ya adamı süründürmesi?Eh tabi adamda hani haketmedi değil ama aşk işte insan kime aşık olacağını hiç seçemiyor ki ayrıca adam içten içe besliyordu duygularını bunları bir deftere akıtıyordu sadece o küçük sürtük adamı baştan çıkaracak haraketlerde bulunmasaydı adamın bence kötü bir niyeti yoktu bu konuda.Hadi olaylar bi şekilde gelişti birbirilerine aşık oldular ve beraber oldular diyelim.Adam o kadar mutlu ve aşk sarhoşu ki!Bir erkek düşünün siz bornoz ile yatağa uzanmış bir yandan kola içiyor bir yandan dergi okuyorsunuz ve adam sizin ayaklarınıza oje sürüyor!Woahh!Dediğim resmen o sahnede ben bence hiç bir Türk erkeği karısı dahi olsa bunu yapmaz,erkeklik gururlarına ters bi kere!Adamın aşkını siz düşünün artık adam resmen kölesi olmuştu kadının...
Konusu:Film Nabokov’un romanından bir Stanley Kubrick uyarlaması olarak geliyor perdeye. Prof Humbert, orta yaşın üzerinde bir yazardır. Bir süre için Charlotte Haze’in evinde kiracı olur. Bu süreçte onun kızı Lolita’ya vurulur. Lolita henüz 15 yaşındadır. Profesörün, kendisi ile ilgili sıra dışı fantezileri vardır. Bunları günlüğüne özgürce kayıt eder. Lolita’ya yakın olabilmek için annesi ile evlenir. Charlotte bir gün onun günlüğünü bulur ve okudukları karşısında dehşete düşerek kendini sokağa atar. O sırada da bir kaza sonucu ölür. Humbert, bu gerçeği Lolita’dan saklar ve onu yanına alarak bir yolculuğa çıkar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder