31 Mayıs 2015 Pazar

Maydanoz Time : Film - Sihirbazlık Okulundan Bir Türk

Herkese merhabalar efenim.Ben hem Aykut Elmas hem de Harry Potter hayranı biri olarak kardeşimle dün bu Türk yapımı çakma komedi filmine gittik ama gittiğime şahsi adıma çok pişman oldum diyebilirim.Fragmanında olduk komik ve yaratıcı bir fikirmiş gibi geldi bana başta.Korkunç Bir Film serisini biliyorsanız ünlü filmlerle parodi olarak dalga geçer ve çokta tuttu oldukça komik bir seridir onun gibi bir şey sandım bende ama maalesef Türk yapımı olduğunu unuttum :(

Neredeyse hiç gülmedin diyebilirim.Neredeyse diyorum çünkü sinirden bu kadar kötü bir film daha olabilir mi diye güldüm diyebilirim.Bi kere Aykut'un 3-5 cümleden başka hiç bir rolü yoktu.Ayrıca başroldeki Vine'cıyı yani Barboros Dikmen'i hiç tanımıyorum ama burada da hiç sevmedim diyebilirim ne tipini ne oyunculuğunu.Bence çok merak etseniz de aklınız varsa gitmeyin bu filme...


Maydanoz Time : Kitap - Tatlı Şeytan Wendy Hıggıns

Herkese merhabalar efenim.Yine son gaz kitap okumaya devam ediyorum.Bu sezonun iddalı ve kitap bloglarında da çok bahsedilen Fantastik-Romantik türünde bir kitabı olan Tatlı Şeytan'ı okudum son olarak.

Tatlı Şeytan bence Obsidiyen serisine oranla daha güzel diyebilirim en azından konu olarak diğer türündeki çakma kitaplardan ayrılıyor.Hep iyilik zımbırtıları melekler düşmeleri yakışıklı çocuklar falanlar filanlar.Bu sefer şeytanlarla ve kötülükle işimiz.Elbette yine iyiliğin kötülükle savaşı var ama kötülüğün içindeki iyilik kötülükle savaşınca bir ilginç ve farklı olmuş bu kitap.Ayrıca bu sefer başroldeki kızımız da bi başka dünyadan sadece yakışıklı çocuğa verilmemiş özel güçler.Özel güçler dediğim öyle savaşma,hızlı koşma kaybolma falan filan değil 5 duyu organı ile ilgili gelişmişlik ve insanlaın duygularını renkler olarak algılama bence farklı ama fantastik türünde bir oran arıyorsanız tavsiye ederim seriyi devam ettirmek istiyorum.


30 Mayıs 2015 Cumartesi

Maydanoz Time : Film - Fanaa

Herkese güzel bir hafta sonundan merhabalar efenim.Günlerdir evde bildiğiniz pinekliyorum.Ya kitap okuyor ya da yazıyorum.Hava da bi felaket ki sormayın sanki yaza girmeyecez de Aralık ayına bir giriş yapacağız gibi.Ama bugün hava oldukça güzel gözüküyor,babamda evde belk nihayet dışarı çıkarız.Belki de kardeşimle sinemaya gideriz bilemiyorum.

Neyse bugünün film postunda  bir Aamir Khan filmi var.Aamir Khan filmi bu tabi ki de kötü olamaz!Senaryo,oyunculuklar her zaman ki gibi müthiş.Arada sahne geçişlerinde tabi ki de danslar var bu danslardan ben de hoşlanmasam da ''Aaa dram filminde bunlar niye oynuyor her fırsatta ya!'' deyip gıcık olup kapamıyorum elbette filmi.Lütfen sonuna kadar izleyiniz olmadı o dans bölümlerini atlayınız! Yalnız bu filmi biraz ketegoriye sokmakta zorlanıyorum açıkçası.Film romantik-komedi tarzından başlarken bir anda ajan,askeri,macera,aksiyon filmine dönüşürken bir anda dram filmine dönüyor.Garip ama izlenmesi gereken filmlerden biri bence...



29 Mayıs 2015 Cuma

Maydanoz Time : Müzik - Ariana Grande One Last Time

Herkese geleneksel müzik gününden merhabalar efenim.Öncelikle size bir  müjdemi vermek istiyorum ki çok uzun zamandır Watpadd ve evde bir sürü not defterlerine de hikayeler yazıyordum şimdi onları sanal ortama aktarmanın ve insanlara okutmanın zamana geldi diyerekten yazımı bilgisayara geçip ordan da publitory.com'a göndermiştim ve dün editörden bana olumlu bir yanıt gelince yazım ve imla hatalarımı düzeltip Dükkan'a kondu.1.20 Euro ile E-Kitap olarak satılmaya başlandı hikayemin adı ''Tek Hece Aşk''... Önizleme bölümünde hikayemin ilk 8 bölüm kadarını okuyabiliyorsunuz.Hikayenin devamı da gelicek şimdi onun üzerinde çalışıyorum.

Neyse bugünün müzik postuna gelecek olursak bu şarkısıyla ve söyleyiş tarzıyla benim gönlümü fethetti diyebilirim bakalım siz de benim kadar sevecek misiniz?


27 Mayıs 2015 Çarşamba

Maydanoz Time : Kitap - Ünlü Aşk Burcu Bahtiyar

Herkese İzmir'den bol yağmurlu bir günden merhabalar efenim.Evet nerdeyse haziran ayına gireceğiz ama hala yağmur hala yağmur ben bi Balıkesir öyle zannediyordum meğersem İzmir'in de ordan bi farkı yokmuş.Gerçi bu sıcak günlerde serin serin oturuyoruz fena mı elbette değil ama ne bileyim sanırım havalar böyle devam etsin istemem çünkü gezmelerimiz iptal olur diye korkuyorum :D

Zaten dün akşam rüyamda İtalya'da olduğumu gördüm Allah'ım insanın gülümseyerek uyanması kadar güzel bir şey var mı dünyada?

Neyse efenim beni ve Grinin 50 Tonu gibi 50 halimi bi kenara bırakacak olursak gelelim koskoca 500'e yakın sayfalık kitabı nasıl 2 günde bitirdiğime!

Bayıldım!Resmen bayıldım bu kitaba.Yazarın ilk kitabı olduğu için oldukça amatör olduğu çok belli.Hatta ilk romana başlarken ''Merhaba ben Karen Yağız.'' diye başlamış.İlk defa bir romanda böyle başlanıldığını gördüm açıkçası.Günlük ve anı tarzı romanlarda bile direk olaylar anlatılır ondan sonra okuyucu baş karakteri ve yardımcı karakterleri tanımaya başlar.

Ama yazarın amatör olarak bu şekilde başlaması bana kendi yazılarımı hatırlattığından çok daha samimi geldi açıkçası.Konusu tam Kore dizilerini layık diyebilirim.Ünlü bir aktörün yanına verilen seksi,havalı ve cesur gözükara bi kadın bodygard.Size de konu çok tanıdık gelmiyor mu?

Ama bana 2 günde okutmayı başarıcak kadar dili sade ve akıcı bir kitap resmen Kore dizisi izler gibi oldum diyebilirim.Yaz günlerinde böyle şeyler okumayı pek seviyorum.Kışın daha çok edebi eserleri yazında daha çok eğlencelik zaman geçirmelik kitapları okumayı seviyorum böylece iki tarafıda tatmış oluyorum.


25 Mayıs 2015 Pazartesi

Maydanoz Time : Film - Kaptan Amerika

Herkese yeni bir günden merhabalar efenim.Daha önce biliyorsunuz ki çok sevdiğim bi arkadaşımın ısrar kıyametiyle hiçte tarzım olmayan bi filme gitmiştik sinema.Yenilmezler 2.

Yine bu arkadaşım vesilesiyle oradaki DC ekibinden Kaptan Amerika'nın ilk filmini izledim.Yine benim çok tarzım olmayan bi film ama neden erkeklerin ve çocukların bunlara bu kadar hayran olduğunu şimdi daha iyi anladım.Kahramanlık gösterileri herkesin her zaman için ilgisini çekiyor.Cinsiyet farketmeksizin,yaş sınırı olmaksızın.

Vücudu cılız mı cılız olan ama koca yürekli ve cesur bir adam Amerikan ordusuna katılmak ister ama bi türlü doktor raporu çıkmaz ve katılamaz.Ondaki cevheri gören bir doktor Amerikan deneyleri için onu gözüne kestirir ve orduya alır.Orduda zekası ve cesaretiyle kendini kanıtlayan adam deneylere tabi tutulur.Deneyin amacı çok güçlü yenilmez bi Amerikan askeri yetiştirmektir.Ve sonucunda cılız vücutlu adam şahane bi vücuda ve süper hıza sahip olur.Kısaca artık o Kaptan Amerika'dır!



24 Mayıs 2015 Pazar

Maydanoz Time: Kitap - Obsidiyen Jennifer L. Armentrout

Herkese İzmir'de ve yaz tatilimin başlangıç haftasından merhabalar efenim.Buraya gelir gelmez ilk işim final haftasındayken elimde sürekli dolandırıp ama okumayıp yarım bıraktığım romanı ''Obsidyeni'' bitirmek oldu.

Obsidyenin kelime anlamı bilmeyenler için söylemek gerekirse siyah,küçük,kesici değerli bir taştır.

Romana gelecek olursak kurtadamlar ve vampirlerden sıkılmışlar için uzaylılara hoşgeldin diyin! Diyerek  başlamak doğru olur.Peki yakışıklı çocuğun bu sefer kurtadam ya da vampir değilde uzaylı olması romanın akışının onlarla aynı olmamasını etkiler mi ? Maalesef etkilememiş.

Alacakaranlık serisi ile bi çok benzerlik içeriyor maalesef.Kızın yeni bi kasabaya taşınması,yeni okul ve elbette yakışıklı bu dünyadan olmayan biriyle aşık olmaları,Adamın kız kardeşiyle arkadaşlık kurmaları ve tabiki de peşlerinde Arum denilen kötü heriflerin olması.Hatta kızın adamın bu dünyadan olmadığını anlamasıda çok benziyor Alacakaranlık serisine.Kıza tam kamyon çarpacakken adam gücüyle kamyonu durduruyor falan.

Açıkçası beni çok çok fazla saran bi seri olmadı çünkü fazlasıyla aynı buldum çok değişik bi konusu yoktu.Serinin devamını alıp okumayı pek düşünmüyorum açıkçası ama belli de olmaz,güvenmiyorumda...


22 Mayıs 2015 Cuma

Maydanoz Time : Film - 21 Jump Street

Herkese güzel bi cumartesiden merhabalar efenim.Sınav yok güneş çok mutluluk çok ! Şu an Balıkesir'de son saatlerimin içerisindeyim.3 ay boyunca özleyecek miyim burayı hayır açıkçası pek sanmıyorum :)

Neyse efenim gelelim bugünün film postuna.Bu arada bu yaz sizi neler bekliyor onu bundan önceki posttan az çok tahmin edebilirsiniz.Öncelikle Ramazan ayında geçen günlerim.Belkide asıl tatile gitme zamanımız gelene kadar (Ağustos) deniz ve gezi kaçamakları (Bodrum,Alaçatı,Şirince) bol bol kitap,dizi ve film postları elbette.Ve tabi ki Ne Giydim postlarıda bu yaz kaldığı yerden devam edicek.

Bugünün film postunda Türkçe çevirisi Liseli Polisler olarak geçen 21 Jump Street filmi var.Oldukça komik ve ailece de izleyeceğiniz tam bir yaz akşamı filmi.Bol bol eğlenecek ve liseli polislerin salaklıklarına güleceksiniz.

Bu film sanırım tee eskiden beri varmış hatta başrolünde de Johny Deepciğim varmış.(Gözlerini yediğim adam! :) )






Maydanoz Time : Müzik - Lariss Dale Papi

Herkese Balıkesir'de ve üniversitede 1.yılımın son gününden merhabalar efenim.Bu yıl çok şey yaşadım,çok şey gördüm ve çok kişiyle tanıştım.Çok güldüm çok ağladım ve çok hayal kırıklığım kalp kırıklığım oldu ama bildim ki hep bunlar büyümenin tohumlarıydı.İyi kötü herhalde daha tam belli değil ama bütlere kalmadan 1.sınıfı bitirdim.Yarın annemler arabayla beni almaya gelecek 2.sınıfta orduevinde kalmak için başvuru yapıcaz sınıftan çok yakın bi arkadaşımla aynı oda da kalıcam bu yurtta burada bitti.

Asıl yaz tatili benim için işte şimdi başlıyor!Finaller bitti ödevler bitti! O zaman güzel bi şarkı ve kliple Hello Summer diyelim :)


20 Mayıs 2015 Çarşamba

Maydanoz Time : Film - Sevimli Tehlikeli

Maraba Televole! Diyerek bugüne başlamak istedim efenim nedense.Son 2 gün kaldı asıl tatilin başlamasına ve bilin bakalım ne oluyor? Evet Balıkesir'de şakır şukur yarabbi şükür yağmur yağıyor ve hava buzz gibi.Bi yaz gelemedi anasını sayatım ya ! Ay pardon bazen cici kızlığımdan kayabiliyorum siz benim kusuruma bakmayın :D

Evet efenim sınavlardan sonra bol bol boş zamanım olunca bende kendimi filmlere verdim ne edeyim başka? Şu sıra izleyebileceğim tüm Türk filmlerini izlemeye çalışıyorum. Genel itibariyle tüm Türk filmleri kendini tekrar etsede yine de hepsinin ayıran bazı noktalar var elbette.Mesela bu film.Öncelikle yönetmen koltuğunda Özcan Deniz var ve başroldeki kız ''Ben torpilim çok güzelim oyunculuğumda eh işte.'' diye bağırıyor resmen.Tamam tatlı kız güzel kız prenses gibi kız mahşallah tü tü tü ama şeker kız ve sakar kız rollerini yaparken öyle bi yapmacık duruyor ki anlatamam.

Gerçi bu film daha çok peri masalı tadında olmuş.Bir masalın Türk versiyonunu izler gibisiniz.Zengin prenses kız fakir hırsız oğlan bilmem tanıdık geldi mi? Ama filmin bence iyi tarafı hitap ettiği yaş kitlesi 7'den 20'ye kadar ki yaş aralığına hitap ediyor bence he üstü izleyemez mi izler tabi ki de ! Ama bence ergen kızlar için tam ideal film diyebilirim benim zamanımda böyle filmler yapılmıyordu benim ergenliğim sinemasız geçti maalesef ya da en azından Hollywood filmleri ile.Böyle Türk filmleri göremedik biz.


19 Mayıs 2015 Salı

Maydanoz Time : Film - Pek Yakında

Herkese merhabalar efenim.Finallerin bitmesine son 2 gün ! Hadi artık başlasın tatil ! Umarım Bütlere kalmak gibi bi sorunum olmaz çok tırsıyorum....

Neyse efenim bugünün film köşesinde Cem Yılmaz'ın son aile-komedi-dram üçlüsünün birleştiği bir Türk filmi var.Zamanında bu filmi sinemada izlemek çok istemiştim ama şansıma vizyondan kalkmıştı,yetişememiştim.Şimdi izleyince çokta şanssız biri olmadığımı anladım.Çünkü bu film Gora tadında değilde daha çok Hokkabaz tadındaydı.Ha çokta kötü bi film değildi ama sinemaya gitmeyede değmezdi diyebilirim.

Kadro her zaman ki gibi Ozan Güven falan.Aynı kişilerle aynı tarz filmler yapmaktan cidden bıkmadı Cem Yılmaz.Ne zaman değişik bi şey yapacak orasını bende çok merak ediyorum.Film korsanı olan bi adamın boşanma evresindeki karısını tekrardan kendini sevsin diye bi film çekmeye karar verir ve orada olaylar kopar diyebiliriz kısaca konusu için.


Maydanoz Time : Film - Gone Girl

Çekilinnnn!Şu sıra deli gibi film izleyen ablanız geldi!!!

Öhöm öhöm herkese 19 Mayıs Gençlik Ve Spor Bayramından merhabalar efenim herkesin bayramı kutlu mutlu olsun!Eh bugün tatil!Tatil demek hem ödevleri yap demek hem film izle demek!

Bugün sizin için yine bomba bi film postu hazırladım!

Kayıp Kız'ın adını mutlaka bu sene çok duymuşsunuzdur o yüzden izlemeyen bi kaç kişi kaldık bence şunun şurasında.Kayıp Kız'a en önemli eleştrim kaybolan küçük bi kız değil!Kaybolan koskoca diplomalı yüksek lisanslı evli koca bir KADIN! İngilizcesinde de Gone Girl ! Lan girl değil WOMAN! Üstüne üstlük kitaptan uyarlanma olduğu için kitabın adı da bu ! Gelde delirme!

Neyse efenim çok methedilen bi film oldu gerçi doğruya doğru methedildiği kadar vardı ama öncelikle film gereksiz yere çok uzatılmış! Neredeyse 3 saat sürüyor Hint filmi gibi!

Oyunculuklar tabiki de harika çünkü kadro harika!Konu tam benlik psikoloji-gerilim-polisiye-dram...
Ama bi sonu var ki sormayın izleyinde görün vahşeti sonu bi içimde kaldı ki ! Yönetmen-senarist bu bir son nasıl bağlanmaz ona şahit oldum vallahi.





17 Mayıs 2015 Pazar

Maydanoz Time : Film - Deliha

Herkese merhabalar efenim.Benim için film izleme sezonu baya bi süre önce açılmıştı zaten şimdi daha yoğun postlarını yapmak kaldı bana sadece.Vaktimi genelde Türk sinemasına ayırmak ve 2015-2014 yılının yapımlarını izlemeye çalışıyorum.Hollywood ve Bollywood zaten kendini kanıtlamış benim gönlümde ya Türk sineması?

Deliha 2014 yapımı daha önce hiç rastlamadım ama belki de dünyada bir ilk olan ilk defa kadın bir komedyenin yazdığı ve başrolünde oynadığı bir kızı anlatan bir film.Feminen duydularımı son hızla harakete geçeren bu film bence bir kadın komedyene göre oldukça başarılı bir iş olmuş.

Filmin izlerken gördüğüm bence tek hatası filmdeki her karakterin ''karakter'' oynayışıydı.Bu da filmin doğal yapısını kırdı açıkçası.Herkes bi komiklik peşindeydi diyebilirm daha çok karakter komedisi izler gibiydim.Hele de Gupse Özay'ın oynadığı Zeliha karakteri.Kadının üzerinde biraz iğrelti duruyor arada karakterin dozunu abartıyor bu da seyirciye (en azından bana) yapmacık geliyor.Bunlar dışında senaryosu,ekibi ve yer çekimleri ile bol bol kahkaha atacağınız sevimli bir Türk komedi filmi olmuş.Eh yine elbette küfür var ama canımızı sıkacak ''küfürlü komedi mi oluyor ya'' dedirtecek kadar değil bence.




16 Mayıs 2015 Cumartesi

Maydanoz Time : Film - Karışık Kaset

Herkese merhabalar efenim.Son hızla final haftasında dahi film izlemeye devam ediyorum.Bu sıkıntılı günlerde bana ilaç gibi geliyor vallahi.Korku ya da diğer türleri pek bilemem ama Türk sineması bence Romantik filmlerde oldukça iyi.Karışık kasette o filmlerden biri.Aslında bir romandan uyarlanmış bunu da yeni öğrendim.Filmdeki karakterler,zaman akışı o müzikler ve geçişler oldukça güzeldi bence sağlam karakterler var filmde bulup izlemenizi önerdiğim filmlerden.

Konusu:Ulaş ve İrem aynı apartmanda yaşayan komşu çocuklarıdır. Beraber oynarlar, beraber servis beklerler ve Ulaş, İrem'e sırılsıklam aşıktır. Ama çok utangaç olduğu için bir türlü açılamaz. Bir akşam babası duygularını bir kaset çekerek duygularını İrem'e anlatmasını tavsiye eder. Ulaş o günden sonra İrem'in doğum günü hediyesi olarak onlarca karışık kaset dolduracaktır... 
1990'lı yıllardan itibaren tanışan Ulaş ve İrem'in arkadaşlık ve aşk hikayesini konu alan film Uygar Şirin'in aynı adlı romanından uyarlandı. Yönetmenliğini Tunç Şahin'in üstlendiği yapım, 20 seneyi aşkındır tanışmalarına rağmen beraber olmayı beceremeyen bir çiftin öyküsünü, her dönemin müziğini kendisine fon alarak anlatıyor



15 Mayıs 2015 Cuma

Maydanoz Time : Ben - Bandırma & Erdek Gezisi

Herkese tekrardan merhabalar efenim.Kışın benim bahar ve yaz için bol bol gezme planlarım ve hayallerim vardı.Kah sınavlar,kah ödevler falan derken anca geçen hafta Bandırma-Erdek gezisi yapabildim.Gerçi daha yaz tam olarak gelmedi ama umarım İzmir'de ki gezme planlarımda suya düşmez.Bütlere kalma gibi bir olasılığım dahi olmaz inşallah ki annem beni kıtır kıtır keser salataya koyar bi de üstüne afiyetle yer!

Neyse efenim Balıkesir'e bahar geleli çok oldu ama şöyle gönlümüz gözümüz açıla açıla gezemedik.Kalmalı gezilere şimdilik ailem izin vermediğinde katılamadığım için şimdilik böyle günübirlik gezilerle idare edicez bakalım günübirlik gezi yapmamıza rağmen hayatımda gittiğim en güzel gezilerden biriydi diyebilirim.

Bandırma-Erdek tam bir cennet! Özellikle de Balıkesir Merkezin yanında biz buralarda çürüyormuşuz vallahi!

Öncelikli olarak şunu belirtmeliyim ki Allah'tan bu tip geziler yapacağımı düşünüp paramı bol bol arttırmıştım daha önceden 1 gün için yol parası dahil 100 Tl'ye yakın para harcadım vallahi.Ama bi daha da aynı yerleri gezmemem hastalığı olduğundan bende bi daha mı gelecez ayol buralara deyip saç paraları Leyla'ya dedim :D

Balıkesir Terminalden 20 Tl'ye Bandırma otobüs bileti alaraktan başlamış oldu yolculuğumuz.Sabah hava sıcak olmasına rağmen rüzgarda vardı Bandırma daha soğuk olarak diyerekten üzerimede ekten şeyler almıştım.Sabah 8.30 gibi yola çıktığımızdan kahvaltımızı da otobüste yaptık.

Balıkesir-Bandırma arası ortalama 1 saat.1 saat boyuncada pencereden müzik eşliğinde yeşil-mavi-sarı renklerinin cümbüşünü izliyorsunuz tam bi göz ziyafeti!

Bandırma Terminaline inince gittiğiniz firmanın şehiriçi minübüsüne biniyorsunuz biz hiç bir yer bilmediğimizden direk sahilde iniverdik.Tam da Bandırma'nın ortasına inivermişiz zaten.Deniz gördün mü in!






İlk olarak Bandırma halkının Aşk Köprüsü adını verdiği bana biraz San Francisco çakması gibi gelen dandik köprüden geçip kayalıkların olduğu sahile iniyoruz ve orada kıyıları pek temiz olmasada ileri kısımları tertemiz olan ve insanda içine girme isteği uyandıran denizin tadını çıkarıyoruz.Kayalıklara oturup biraz muhabbet edip rüzgarın ve güneşin altında olmaksa en güzeli.






Otobüste sallama bi kahvaltı ile durduğumuzdan hemen sahilin başındaki Midye Tavacıda bir midye tava hüpletiyoruz.Daha önce hiç yememiştim ama resmen aşık oldum!Uzun zamandır ekmek yememe rağmen bu güzellik ekmeksizde hiç gitmiyor vallahi yanında sarımsaklı yoğurtta pek güzel gidiyor ama naneli sakızınızı çantanıza atmayı unutmayın! Bence normal midyeden daha güzel.Tam olarak fiyatını bilemiyorum ama sanırım 5-10 TL arası bir şeydir ya da daha azdır belkide.





Teknede karnımızı biraz olsun doyurduktan sonra sahilde çadırlar içinde sıra sıra dizilmiş el sanatları,çiğ börekler,eşyalar,çantalar vb satan yerleri geziyoruz.Benim en sevdiğim yerlerden biriyse hediyelik dükkanlar.Onların cümbüşüne,dokusuna nedense her yerde pek bi bayılıyorum!Bandırma hatırası olarakta yukarda gördüğünüz kupalardan aldım.El işi olan bu kupalar 8 Tl bence biraz pahalı ama kesinlikle en sevdiğim şeylerden biri kupa almak bir türlü doyamıyorum!



Biraz gezindikten sonra Bandırma'nın ara sokaklarında yeniden kaybolmamak için ana sahil kısmına çıktık ve Burger'dan çikolatalı milkshake alıp soluklanmak için oturduk.Karşımızdaki manzara pek bi güzeldi.Hatta Burger bile oldukça güzeldi.Eski bi binaya yapmışlar hatta ''İlk Burger'' diye espirisini bile yaptık :D

Türk bayraklarının ve önünde temsili mezar taşlarının olduğu yerin tam önüne oturduk.


Turgut Reis heykeli tam sahilin ortasında genel kafelerin önünde.





Bandırma sahili öyle çokta büyük bi yer değil biz zaten öyle çokta fazla gezemedik pek bi yer bilmediğimizden ama bu kadarı bile bana yetti diyebilirim.Yürüme mesafesiyle baya bi uzakta olan Bandırma Arkeoloji Müzesi varmış aslında benim asıl amacım oraya gitmekti ama bi türlü bulamadık maalesef o yüzden orası içimde kaldı diyebilirim.Grafitilerin olduğu sahilden en az bi 15 dk yürüme mesafesinde olan Erdek duraklarından Erdek minübüslerinden birine bindik kişi başı 5 Tl'de oraya verdik.

Bandırma-Erdek arası ortalama yarım saat sürüyor.Erdek terminaline indiğimizde mini çaplı bi şok yaşadık önce herkesin övdüğü Erdek burası değil değil mi diyerek.Çünkü köyden bozma kasaba gibiydi.Deniz sahil falanda göremedik önce moralimizi bozuldu bi anda.

Suratımızı asa asa işi şansa bırakmayıp tabelalardan anladığımız kadarıyla şehrin iç kısmına girmeye çalıştık ve ara sokaklardan biraz geçmeye başlayınca Erdek bize asıl yüzünü göstermeye başladı tabi bizimde yüzlerimiz güldü :)



Ara sokaklarda duvarlarda bu tip duvar oymaları var benim çok hoşuma gitti.


Duvarın hemen karşısında yerde kurutulmuş papatyalar vardı o kadar güzel kokuyorlardı ki anlatamam !



Hemen biraz aşşağı inince Erdek sahili boylu boyunca sizi karşılıyor.Kafeler,barlar,lüks yazlıklar,bisiklet sürenler...Bu arada Erdek belediyesini bol bol kınadım sahilin bi tarafında çalışmalar falan yapmışlar herhalde yollar bozuk bozuk daha tam olarak sezon açılmadı biliyoruz elbette ama yaz gelmeden halletseler iyi olacak!Zaten Erdek ilkbaharda tam bi emekli yeri ki bence zaten Erdek'te tam emekli olup yerleşmelik yer!

Bu arada Erdek'te tuhaf olan şeylerden biride çeşmelerin hep musluklarının ters olması :D



Erdek'te bahar pek bi renkli pek bi güzel her yerde tee kaç yaşında olan Anıt ağaçlarına rastlamak mümkün.



Ara sokakları gezerken şu kedileri rastladık minnoşlara bakın ya ne de güzel uyuyorlar değil mi?


Akşama doğru baya bi acıktık elbette ama öyle çok ağır şeylerde yiyesimiz gelmedi açıkçası o yüzden Albatros diye bi Cafe-Bar'a oturduk.Bira (ben Ice Tea içtim elbette içki içmek biliyorsunuz tarzım değil) patates-sosis keyfi yaptık ama 30 Tl ile çıktık :( Resmen kazıkçı dükkanıymış burasıda haberimiz yoktu bende diyorum neden pek fazla müşterisi yok! 30 Tl içimize oturdu elbette hem de alternatif bi şey yedik ona balık keyfi yapardık ki keşke de yapsaydı bizim büyük hatalarımızdan biri bu oldu siz siz olun böle keyif yapmayın gidip balık keyfi yapın!


Günün geri kalan kısmında bisiklet  ve elektrikleri motor keyfi yaptık.Bisikletin 1 saati 5 Tl elektirikleri motorun ise 1 saati 10 Tl.Akşama kadar sahilde hem yürüyerek dolaştık hem de bunları sürüp keyif yaptık ben çok ama çok eğlendim.



Akşam 9 gibi Erdek terminalinden Baıkesir otobüsüne bilet aldık biz tahminen 1 saat sürer sandık ama maalesef yanlış hesaplamışız yaklaşık 2 saat sürdü ve ben yurda geldiğimde saat 00.30 falandı herhalde :( Ailemden biraz papara yedim elbette bu yüzden ama değdi açıkçası istedikleri kadar kızsınlar bana amann bi daha böyle geziyi nerde yapıcaz vallahi.En sevdiklerinizle böyle günlük küçük kaçamaklar insanı öyle bi mutlu ediyor ki sormayın yani haftaya (şimdi ki hafta) bi sürü sınavım olmasına rağmen mutluluktan ölüyordum resmen o gün :D
















Gerilim Filmi : The Substance

 Herkese merhabalar efenim, Yılın en iyi korku filmlerinden biri olmaya aday olan feministik bir Body Horror olarak anılan ve artık sinefill...