O sabah kahvaltı da bi değişiklik yapıp menemen alayım dedim ama suyu bütün tabağı kapladığından sadece ek olarak beyaz peynir alabildim ve hiçte tatmin olmadım açıkçası bu kahvatlıdan yarı aç bi şekilde kalktım diyebilirim.
Buz gibi denize en fazla 1 kere girebildikten sonra annemlerle kampta gezinirken kampın tee bi ucundaki bu mükemmel,adı gibi şirin mi şirin Şirin Beach'i keşfettik.Hamaklar,renkli puflar,dönen askılı sandalayeleli koltuklar ve elbette renkli şemsiyeler.Burada oturup tüm gün boyu tembelliğin ve deniz sesinin keyfini çıkartmaya karar verdik.Zaten kampın içi pek sıkıcı olduğundan geriye yapılacak pek bi şey de kalmıyordu.
Akşamında çektik cicilerimizi ve kampta biraz gezdikten sonra sinemayı keşfettik.Açıkhava sineması! Ölmeden önce yapmak istediklerim listesinde olan bi maddeyi (Plan-Hayat bölümünden bakabilirsiniz listeye) gerçekleştirmiş oldum böylelikle.''Bana Masal Anlatma'' filmini izledik onun da açıklamalı ve yorumlu ayrı bi film postunu yapacağım zaten.Poşetin içinde patlayan (Ben böle b şey ilk defa gördüm .) mısırlarımız ve soğuk suyumuzla kurulduk minderlere ve açıkhavada sinema keyfi yaptık o akşamı da öyle geçirmiş olduk.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder