Herkese merhabalar efenim,
Dün Aylin Balboa 'nın Bi Dünya Kitap Grubunun düzenlediği online söyleşiye katıldım.Grup ile Şubat ayında okuduğumuz benim de yazarını ilk defa duyduğum ve okuduğum bir kitap oldu.Kitap öykü kitabı olarak geçse de yazarın dediğine göre Kafa dergisinde yayınlanan kendisinin zaman zaman oturup yazdığı yazılardan oluşan bir kitapmış.Aslında bir öykü kitabından çok bir deneme okur gibiydim.Osman adlı hayali karakter üzerinden ayrılık düşüncelerini ve yas süreçlerini kendi samimi üslubu ile anlatmış.Bir çırpıda okunan akıcı bir kitaptı bir çok insanında duygularına,düşüncelerine tercüman olduğunu düşünüyorum yer yer.Sanki bir arkadaşımın ağzından ayrılık serüvenini dinliyor gibiydim ben kendisini söyleşi de dinlerken de kitabını okurken de çok zevk aldım kitaplarını alacağım ve okuyacağım bir yazar oldu benim için.
“Öyle işte. Hâlâ biraz soğuk geliyor ama battıkça alışıyorum. Kendimi boşa aldım bayırdan aşağı koşuyorum. Düşüyorum gibi görünüyor olabilir ama bakma aslında uçuyorum. Söylediklerimin hepsini unut, sanki ben biliyorum da mı yaşıyorum Osman?”
“Ayrılmalıyız! Barışalım mı? Senin canın sağ olsun. Hiç bilmiyorum. Ben artık istemiyorum. Yuvarlanıp gidiyorum. Senden ayrılmaktan bıktım. Düelloya müelloya gitmiyorum. Aman ne bileyim. Oturdum, geçmesini bekliyorum Osman.”
Aylin Balboa’nın kendine has kaleminden, bir kadının kendi kendini tamir etmesinin hikâyesi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder