18 Nisan 2017 Salı

Amerika Dizi - Once Upon A Time

Herkese merhabalar efenim ...

Şansıma Nisan ayının sonlarına doğru olsa da İzmir'de bahar yağmurları yağmaya başladı o yüzden resmen adam gibi dışarı dahi çıkamadık hatta 1-2 tane de gezme planımızı iptal etmek durumunda kaldık.Ama cumartesi-pazar gününü gezme konusunda kendime ayırdım.Cumartesi günü 22.İzmir Kitap Fuarı var oraya gideceğim pazar günü de Alsancak çimlerde Kitap Okuma Festivali var oraya kardeşimle birkite hem piknik yapmaya hem de festivale katılmaya gideceğiz.O günler şimdilik hava iyi görünüyor umarım tahminlerin dışında bir hava olmaz.

Neyse fenim gelelim bugünün dizi postuna.Neredeyse 1 yıldan beri izlemeye çabaladığım ve bi türlü adam akıllı ilerleyemediğim Amerikan dizisi olan Once Upon A Time'ı artık 4.sezona kadar gelip izlememi sonlandırmaya ve postunu yazmaya karar vedim çünkü artık benim bu dizi daha fazla gitmiyor toplamda 6 sezon falan sürüyor ve sanırım hala devam eden bir dizi.

Başlarda her şey çok büyülü,ilginç ve güzeldi elbette.O küçüklüğümde dinlediğim ve çokta sevdiğim masalların bir birleşimi yetişkinler için yapılmış ve seyirciye sunulmuştu.İlk 2 sezon oldukça iyi devam ederken 3.sezonda artık ciddi anlamda baymaya başladıklarını farkettim senaryo cidden sakız haline geldi ve hep aynı şeylerin hatta aynı diyalogların üzerinde dönmeye başladı.

Hepsi sonsuza kadar mutlu mesut yaşadılar.… Ya da herkesin bu cümleye inanması sağlandı. Şimdi 28 yaşında olan Emma Swan kendisine nasıl bakacağını biliyor çünkü bebekken terk edildiğinden beri o bunu zaten yapıyor ama onunda yıllar önce terk ettiği oğlu onu tekrar buluyor ve işte her şey burada değişmeye başlıyor...

Henry şimdi 10 yaşında ve Emma'nın yardımına muhtaç. Çünkü Henry aslında Emma'nın alternatif bir dünyadan geldiğine ve Pamuk Prenses ve yakışıklı Prens'in kızı olduğunu inanıyor...
Sahip olduğu masallar kitabına göre, onu Korkunç Cadı'nın lanetinden korumak için başka bir diyara göndermeleri gerekiyordu bu sayede cadı masallar ülkesinde kapana kısılmış, zamanda donmuş olacaktı ama tabi ki Emma bu hikâyenin bir kelimesine bile inanmamaktadır.

Emma bu küçük çocuğu alıp yaşadığı yer olan Storybrooke'a götürür fakat Henry'nin durumuna endişelendiğini için bir süre orda kalmaya karar verir. Orda geçirdiği zamanda Storybrooke'ta çok daha değişik şeyler döndüğünden şüphelenecektir. Orası sihrin unutulduğu ama gücünün de çok yakında hissedildiği, tüm masal karakterlerinin yaşadığı ama bir zamanlar kim olduklarını hatırlamadıkları bir yerdir.

Tüm dünyaların geleceğe dair verecekleri bu epik savaşta Emma'nın kaderini kabullenmesi ve çılgınlar gibi savaşması gerekmektedir.



Emma Swan
Jennifer Morrison



The Evil Queen
Lana Parilla



Snow White
Ginnifer Goodwin


Prince Charming
Josh Dallas



Rumplestiltskin
Robert Carlyle



Captain Hook
Colin O'Donoghue



Belle
Emilie De Ravin



Henry
Jared Gilmore





17 Nisan 2017 Pazartesi

Kore Dizi - Tomorrow With You

Herkese merhabalar efenim ...

Kore dizilerine de elbette kaldığım yerden devam ediyorum.2016-2017 döneminden yeni bitmiş dizilerden biri olan Tomorrow With You var bu gün dizi postumuzda.Benim çok sevdiğim kadın oyunculardan biri olan gamzelim Shin Mina var başrolde hatta sırf onun için izledim diziyi diyebilirim.Nadir olaylardan biri olaraktan başroldeki çocuğu beğenmedim.Daha önce hiç bir dizisini izlememiştim zaten öyle ahım şahımda bir çocuk değil hatta Mina'nın yanına yakıştırmadım bile bence daha farklı ve yakışıklı bir oyuncu olsaydı dizi daha çok tutardı.Konu bi süre sonra sarpa sarsa bile oyuncuların güzelliği uğruna dayandık ve değdi derdik.

Aslında konusu Fantastik kategorisinde içinde oldukça tanıdık.Zaman yolcusu bir adam ve onun karısı.Başlarda oldukça sarsada sonraları 16 bölüm bile fazla geldi bana hatta bi ara izlemeyi bıraktım araya başka diziler soktum sonra buraya gelince diziyi sonuna kadar izleyip koleksiyonuma eklemiş olayım dedim :D







16 Nisan 2017 Pazar

Amerika Dizi - Westworld

Herkese merhabalar efenim ...

Daha oy vermeye gitmeden post telaşına düştüm resmen :D Neyse efenim gidene kadar yazalım bari Dizi postumuzu.Asya dizilerinden uzun bir süre sonra Amerikan dizilerine dönüş yaptım.Hala Kore dizilerine elbette kaldığım yerden devam ediyorum ama şu sıra adını çok duyduğum ve arkadaşlarımın da bana ısrarla tavsiye etmesi ve izlemem gerektiğini söylemeleri üzerine ilk açılışı daha 1 sezon 10 bölümden oluşan Westworld ile yaptım.

Ve en az Japon kafası kadar sürükleyici,gizemli ve bilimkurgu yüklü bir diziyi tanıma fırsatı buldum.Gelecekte bir eğlence parkını anlatıyor.Eğlence parkı Vahşi Batı dünyasında geçiyor ve burada insan görünümlü robotlar yer alıyor.Aslında bunlara robot demek haksızlık olur bunlar daha çok cyborg gibi.Yarı insan yarı robot yani.Ama bilinç kavramları oturtulmamış orada sadece belli bir hikayeyi oynamak ve insanları eğlendirmek için varlar.Tabi durum daha sonraları oldukça değişiyor ve dizi olduğundan çok farklı yönlere gitmeye başlıyor.Her bölüm sonunda kendinizi bile sorgulayacak hale geliyorsunuz acaba bende mi robotum :D 

Son olarak benim çok beğendiğim oyunculardan Evan Rachel Wood,Anthony Hopkins ve Ben Barnes var.Yaratıcı ve karmaşık senaryosu beyin yakan bir Japon filmi izliyormuşum havası verdiği için ben çok iyi buldum yeni sezon dizisi olarak umarım devamını getirirler ve senaryo sarpa sarmaz.Bu arada dizi izlerken yorumlara baktığımda bir çok insanın diziyi anlamadığını ve bu yüzden sevmediklerini,karmaşık bulduklarını gördüm.İnsanlar işte... Anlamadığı şeylere bok atıp geçiyorlar.Senarist bu durum karşısında onlara çok güzel bir açıklama da bulunmuş burdan kendisini tebrik ediyorum.

"Diziyi anlayabilmek için daha çok kitap okuyun."




14 Nisan 2017 Cuma

Maydanoz Time : Kitap - Yabancı Albert Camus

Herkese merhabalar efenim ...

Evimde olmak ve yatağımdan yazmak gibisi yok be a :D 
Neyse efenim gelelim bugünün konusu olan kitap postumuza.Daha önce hiç Camus okumadım desem beni ayıplar mısınız ? Yabancı ondan okuduğum ilk kitap oldu ve nedense kitabı fena halde Suç Ve Ceza'ya benzettim.Üsluplarından bahsetmiyorum elbette sadece konu bakımından kahramanın hayata bakış açısı tarafından.Tabi bu kitap daha kısa,daha sade yazılmış.Suç ve Ceza'da daha ağır bir anlatım ve daha ağır bir alt felsefesi vardı.Sadece karakter ve konu bakımından bahsettim.Bizim psikolojide "Aleksitimi" dediğimiz hastalığı olanlara benzer yapıda bir adam.Yani duygularını dışarı vuramıyor hatta adam gibi bir duygu da hissetmiyor.Annesi ölüyor,bir cinayet işliyor ve adam gibi bir duygu -pişmanlık,üzüntü vs- uyanmıyor resmen adamda öyle umursuz ki.Ölsem nolcak ya kafasında hayattan zevk almayı çok önceden bırakmış daha doğrusu belki de hayatı boyunca yaşamaktan hiç zevk almamış bir adamın hikayesi ...

Ve işin kötü tarafı ben gerçek hayatımda da buna benzer adamlar çok tanıyorum.Tabi bu kadar da değiller onlar sanırım hayattan zevk alma kısmında yine hemfikir olsalar da mesela aşkı,sevgiyi bilen adamlar.


12 Nisan 2017 Çarşamba

Maydanoz Time : Film - Ghost In The Shell

Herkese merhabalar efenim ...

Aslı bir Japon animesi olan ama beyaz perdeye uyarlanışı Amerika tarafından yapılan Türkçe çevirisiyle Kabuktaki Hayalet filmi var bu hafta sinema gündemimizde.Eğer animelere karşı ilginiz yoksa bile BilimKurgu severler bu filmi kaçırmamalı diyorum ben çünkü üst düzeyde bir bilimkurgu filmi tam da sizin damak zevkinize göre ! Ayrıca başrolde genelde bu tip rollerin tartışmasız ismi Scarlet ablamız var.Kendisine bu tarz rolleri fazlasıyla yakıştırıyorum Lucy filminde ki haline çokça benzettim bu rolünde de.Devamının geleceğini umduğum oldukça iyi bir yapım olmuş.

Yıl 2029. Dünya, Net sayesinde sınırsız hale geldi ve insanlar artık sanal dünyada yaşamaya başladılar. Düzen, süper güçlü ve istedikleri yere download olabilen polisler tarafından sağlanıyor. Japonya'da, Dışişleri Bakanlığı tarafından yaratılmış ve net ortamında istediği gibi hareket edebilen Project 2501 kod adlı bir süper ajan, bilgi denizinde kazandığı bilinçle kendisine bir beden arayışına başlar. The Puppet Master (Kuklacı) olarak kendisini tanıtan ajan, onun varlığından habersiz hükümet istihbarat birimleri tarafından bir güvenlik tehditi olarak görülür ve yakalanması için peşine iki ajan takılır. Yarı sibernetik yarı insan olan iki ajandan son derece iyi eğitimli kadın ajan Albay Motoko Kusanagi, Kuklacı'ya ulaşınca onunla aynı bedende buluşmak isteyecektir. 


11 Nisan 2017 Salı

Maydanoz Time : Film - Lights Out

Herkese merhabalar efenim ...

Korku filmi severler buraya ! The Conjuring tarzı bir film daha Türkçe çevirisiyle Işıklar Sönünce.Eğer öcülü böcülü filmleri seviyorsanız bu film size göre fakat biraz bana göre vasat kalmış bir film ki ben Türkçe adıyla Korku Seansı filmini de çok vasat bulmuştum bilmiyorum yani en azından beni korkutmuyor ama çok sevdiğim bir arkadaşımı epey bi korkutmuş hatta benimle birlikte tekrardan izledi ama bu sefer korkmadı o saf tek başına akşam karanlıkta izlemiş :D Siz siz olun korku filmi hastasıysanız benim gibi kesinlikle gündüz vakti izleyin sonra psikolojiniz alt üst olmasın :D

Çocukken yaşadığı evi geceleri tuhani varlıkların ortaya çıkmasından dolayı terkeden Rebecca bundan kurtulduğunu düşünmektedir. Yatarken her gece ışığı açık bırakarak uyumaktadır. Rebecca bunun geçtiği duygusuna kapıldığında küçük kardeşininde başına bu durum geldiği anda eski korkularıyla yüzleşmek zorunda kalacaktır. Rebecca'nın annesini takip eden bu şeylerden artık kurtuluş yoktur.


10 Nisan 2017 Pazartesi

Maydanoz Time : Kitap - Ayten Nalan Güven

Herkese merhabalar efenim ...

Vize haftası devam ediyor ama bende kültürel faaliyetlerime ara vermeden devam ediyorum.Bütün boşluklarımda film,dizi izlemeye ve kitap okumaya çalışıyorum :D Yoksa yaşayamam ölürüm :D

Neyse efenim bugünün kitap postunda bir Türk yazarı ve onun "kadın" hikayesini ağırlıyoruz.Aslında kitabın ana konusu "yuva yıkanın yuvası olmaz".Evet post bu kadar bir daha ki postlarda görüşmek üzere :D

Şaka şaka :D Ama cidden kitabın özeti bu resmen.Ah büyüklerimiz,atalarımız o koca karılar ne de doğru söylemiş.Bir aşk hikayesini okuyoruz gibi geliyor her defasından ama aslında bunun adı aşk değil.Aldatmanın içinde olan bir şeyin adı aşk olamaz.Lütfen ona başka bir ad verin ama adına aşk demeyin ! Küçüklüğünden itibaren babasından dayak yiyen,anasından gayrı yalnız başına hayat mücadelesi veren bir kadının evli bir adama aşık (!) olma hikayesi ... Bana çok geçti mi dersiniz mırın kırın ...  Maalesef öyle çok fazla geçmedi hikaye.Yazarda çokça kendini ispatlama çabası gördüm okurken.Hele de Kahraman Tazeoğlunda da görüp adeta tiksindiğim bir şeyi bu kitapta da gördüm hikayeden bağımsız olarak yazarın kendini ispatlama çabası içerisine girdiği vıcık vıcık aşk sözcükleri ... Bence bu tarz edebiyat beni biraz bayıyor.Ben seni nasıl sevdim ben seni şöyle sevdim böyle sevdim ... Herhangi bir betimleme ya da kelime oyunları,sanatsallık yok yani işin içinde ... 



Gerilim Filmi : The Substance

 Herkese merhabalar efenim, Yılın en iyi korku filmlerinden biri olmaya aday olan feministik bir Body Horror olarak anılan ve artık sinefill...