Herkese merhabalar efenim ...
http://onerimakinesi.blogspot.com.tr 'dan bana mim geldi ! Ay bayılırım kendimi anlatmaya :D Hemen yaptım tabi :) Mimiz Sinema Ve Ben ! Mimi yapmak isteyen herkesi davet ediyorum bu blogta özel davet beklemeyin ! :)
1-Sinemada izlediğiniz ilk film ?
Aslında Harry Potter serisine düşkünlüğüm ben de ilk olduğu anısından gelir.2001'de beyaz perdeye girmiş olan ilk filmi ben 6 yaşındayken izledim.Hem de babamın kucağında :D Hatta 2.yarısında uyayakalmışım :D
2-Film en güzel .... 'de/a izlenir.
Sinemada
3-Film izlerken olmazsa olmazın var mı ? Varsa neler ?
Abur cubur :D
-
4-Tek başına mı,kalabalık mı ?
Sinemada kalabalık onun dışındaki yerlerde tek.
5-Mısır mı cips mi?
Cips :)
6-İki boyutlu mu üç boyutlu mu ?
Sinemasına ve filmine göre değişir aslında.Bazı filmlerde gereksiz 3 boyut oluyor Aman Ne Macera ! Ya romantik filmde ne alaka kardeş 3D :D
7-Avm sineması mı sokak sineması mı ?
Hiç sokak sinemasına gitmedim :)
8-Filmden önce fragman izlemek mi,yorum okumak mı ?
Yorum okumak.Spoiler verene bippppp !
Her halta "Maydanoz" olan blog... Film,Dizi,Kitap,YouTube,Anime,Moda,Yemek,Gezi,Oyun,Eğitim,Makyaj,Alışveriş,Bakım,Tiyatro,Konser...
9 Mart 2018 Cuma
İspanyol Dizi - La Casa De Papel
Herkese merhabalar efenim ...
Şu sıra herkesin dilinde bir İspanyol dizisi olan La Casa De Papel 'den bahsetmek istiyorum sizlere bu dizi postunda.2 sezonluk bir dizi ve tadı kaçmadan bitirildi.İlk sezon Netflix'te yayınlandı 2.sezonu bir İspanyol yapımı alıp devam ettirdi.İlk sezon 13 bölüm sürerken 3.sezon 6 bölüm yayınlanıp bitirildi ama bence iyi ki bitirildi çünkü sakız olma olasılığı vardı bir yerden sonra kendini tekrar etmeye hatta mantık hatalarıyla dolup taşmaya başladı.
Profesör liderliğinde 8 sabıkalı soyguncunun İspanyol Krallık Darphanesine soygun yapmasını anlatıyor dizi aslında en kısa anlatımıyla.Soygun toplamda 5 gün sürüyor ve bu süreçte soygun öncesini ve soygun anı anlatılıyor.Bundan sonra ki anlatımı karakterler üzerinden yapacağım için büyük oranda SPOİLER içeriyor olacak :
The Professor
Soygunun beyni diyebileceğimiz kişi.Tam bir sanat aşığı ve unvanının hakkını verir derecesinde de zeki bir karakter bir çok şeyin altından ince zekasıyla oldukça iyi sıyrılmayı başarıyor dizide.Tabi ki de benim 2 favori karakterimden biri.
Tokio
Dizinin senaristinde de resmi açıklama geldiğine göre şunu söyleyebilirim ki senarist Tokyo karakterini Matilda karakterinden ilham alarak yapmış.Kısa kahküllü saçları ve choker kolyesi,suikastçi ve isyancı düşünceleriyle resmen Matilda'nın büyümüş hali diyebilirim.Matilda kim diyorsanız "Leon" bizde ki adıyla "Sevginin Gücü" adlı filmde Natalie Portman'nın canlandırdığı bir karakter.
Benim yorumumu soracak olursanız karakterden dizi boyunca nefret ettim.Ulan bu karakteri kim ne diye sevdi :D Başından sonuna kadar plana uymadı,mahvetti,aşk meşk işine karışınca herkesi sattı bir de canım Berlinciğim ile karşı karşıya olunca aaa dedim bu zilli ölse de kurtulsak :D
Berlin
Egoist,narsist hasta manyak Berlin :D Evet karaktere resmen aşık oldum :D Ben de Stockholm Sendromu falan yaşıyorum sanırım :D Berlin Sendromu :D 2 favori karakterimden biri de bu karakter zaten alternatif lider olarak geçiyor.Grubun içerde ki lideri.Tabi bazen yanlış kararlar verip egomanyasına zayıf düştüğü zamanlar olmadı değil.Ama başından sonuna plana sadık kalıp adam gibi kötü olan :D bir karakter Berlin.
Rio
20'li yaşlarda ve hacker kendisi.Tokyo ile aşk yaşıyorum diye planın içine etti her fırsatta.Gıcık olduğum karakterlerden biri.Tam bir ergen !
Denver
İnsan babasıyla birlikte soyguna katılıyor mı ya :D Dur babana sayacaklarım var zaten ona bile geleyim :D Bence dizinin sonunda en karlı çıkan karakterlerden biri oldu.D
Nairobi
Bu karaktere karşı nötrüm aslında.Deli dolu olması ve sürekli milleti gazlaması dışında çokta etkisi olmayan bir karakter oldu.
Moskow
Denver'in babası ! Ula hasta hasta bir insan niye böyle bir soyguna girer hadi sen girdin oğlunu niye böyle bir belaya sokuyorsun vay anam vay babam.Neyse ...
Oslo ve Helsinki
Soygunda ve dizi de nötr olan karakterlerden ikisi.İkizler ve daha çok Berlin'in piyonu gibiler.
Arturo Roman
Darphanenin müdürü.Tam bir pislik tam bir gıcık.Aslında rehine olduğu için üzülmemiz lazım ama soyguncuları bile bu adamdan daha çok sever olduk :D Hatta diziyi izlerken yorunlarda bi yorum görmüştüm o çok komikti :
"Berlin adamdır aksini iddaa eden Arturikodur " :D
Alison Parker
Planın önemli bir noktası çünkü kendisi İngiliz Büyük Elçisinin kızı.Tabi siyasi bir güç olduğu için önemli ama sevdiğim bir karakter değil açıkçası.
Raquel Murillo
Soygun davasını alan karakter.Aslında profesöre karşı daha zekici hamleler yapmasını ve iki ince zekanın atışmalarını izlemek isterdim ama zekadan çok araya aşk meşk girdi o yüzden biraz tadı kaçtı diyebilirim.Death Note'a falan dönebilirdi dizi ama olmadı :D
Monica Gaztambide
Dizi boyunca deli etti karı beni :D Ölse de kurtulsak diye bekledim ama olmadı :D Arturiko'dan hamile bir de zille tam bir metres kafasında biri.Denver'inde başına bela oldu :D
Şu sıra herkesin dilinde bir İspanyol dizisi olan La Casa De Papel 'den bahsetmek istiyorum sizlere bu dizi postunda.2 sezonluk bir dizi ve tadı kaçmadan bitirildi.İlk sezon Netflix'te yayınlandı 2.sezonu bir İspanyol yapımı alıp devam ettirdi.İlk sezon 13 bölüm sürerken 3.sezon 6 bölüm yayınlanıp bitirildi ama bence iyi ki bitirildi çünkü sakız olma olasılığı vardı bir yerden sonra kendini tekrar etmeye hatta mantık hatalarıyla dolup taşmaya başladı.
Profesör liderliğinde 8 sabıkalı soyguncunun İspanyol Krallık Darphanesine soygun yapmasını anlatıyor dizi aslında en kısa anlatımıyla.Soygun toplamda 5 gün sürüyor ve bu süreçte soygun öncesini ve soygun anı anlatılıyor.Bundan sonra ki anlatımı karakterler üzerinden yapacağım için büyük oranda SPOİLER içeriyor olacak :
The Professor
Soygunun beyni diyebileceğimiz kişi.Tam bir sanat aşığı ve unvanının hakkını verir derecesinde de zeki bir karakter bir çok şeyin altından ince zekasıyla oldukça iyi sıyrılmayı başarıyor dizide.Tabi ki de benim 2 favori karakterimden biri.
Tokio
Dizinin senaristinde de resmi açıklama geldiğine göre şunu söyleyebilirim ki senarist Tokyo karakterini Matilda karakterinden ilham alarak yapmış.Kısa kahküllü saçları ve choker kolyesi,suikastçi ve isyancı düşünceleriyle resmen Matilda'nın büyümüş hali diyebilirim.Matilda kim diyorsanız "Leon" bizde ki adıyla "Sevginin Gücü" adlı filmde Natalie Portman'nın canlandırdığı bir karakter.
Benim yorumumu soracak olursanız karakterden dizi boyunca nefret ettim.Ulan bu karakteri kim ne diye sevdi :D Başından sonuna kadar plana uymadı,mahvetti,aşk meşk işine karışınca herkesi sattı bir de canım Berlinciğim ile karşı karşıya olunca aaa dedim bu zilli ölse de kurtulsak :D
Berlin
Egoist,narsist hasta manyak Berlin :D Evet karaktere resmen aşık oldum :D Ben de Stockholm Sendromu falan yaşıyorum sanırım :D Berlin Sendromu :D 2 favori karakterimden biri de bu karakter zaten alternatif lider olarak geçiyor.Grubun içerde ki lideri.Tabi bazen yanlış kararlar verip egomanyasına zayıf düştüğü zamanlar olmadı değil.Ama başından sonuna plana sadık kalıp adam gibi kötü olan :D bir karakter Berlin.
Rio
20'li yaşlarda ve hacker kendisi.Tokyo ile aşk yaşıyorum diye planın içine etti her fırsatta.Gıcık olduğum karakterlerden biri.Tam bir ergen !
Denver
İnsan babasıyla birlikte soyguna katılıyor mı ya :D Dur babana sayacaklarım var zaten ona bile geleyim :D Bence dizinin sonunda en karlı çıkan karakterlerden biri oldu.D
Nairobi
Bu karaktere karşı nötrüm aslında.Deli dolu olması ve sürekli milleti gazlaması dışında çokta etkisi olmayan bir karakter oldu.
Moskow
Denver'in babası ! Ula hasta hasta bir insan niye böyle bir soyguna girer hadi sen girdin oğlunu niye böyle bir belaya sokuyorsun vay anam vay babam.Neyse ...
Oslo ve Helsinki
Soygunda ve dizi de nötr olan karakterlerden ikisi.İkizler ve daha çok Berlin'in piyonu gibiler.
Arturo Roman
Darphanenin müdürü.Tam bir pislik tam bir gıcık.Aslında rehine olduğu için üzülmemiz lazım ama soyguncuları bile bu adamdan daha çok sever olduk :D Hatta diziyi izlerken yorunlarda bi yorum görmüştüm o çok komikti :
"Berlin adamdır aksini iddaa eden Arturikodur " :D
Alison Parker
Planın önemli bir noktası çünkü kendisi İngiliz Büyük Elçisinin kızı.Tabi siyasi bir güç olduğu için önemli ama sevdiğim bir karakter değil açıkçası.
Raquel Murillo
Soygun davasını alan karakter.Aslında profesöre karşı daha zekici hamleler yapmasını ve iki ince zekanın atışmalarını izlemek isterdim ama zekadan çok araya aşk meşk girdi o yüzden biraz tadı kaçtı diyebilirim.Death Note'a falan dönebilirdi dizi ama olmadı :D
Monica Gaztambide
Dizi boyunca deli etti karı beni :D Ölse de kurtulsak diye bekledim ama olmadı :D Arturiko'dan hamile bir de zille tam bir metres kafasında biri.Denver'inde başına bela oldu :D
Fantastik Film - Dark Tower
Herkese merhabalar efenim ...
Aslında aklımda Oscar aday filmlerinden devam etmek vardı ama izlemeye fırsat bulamadım maalesef.Bu filmi de İzmir'den Balıkesir'e gelirken izlemek nasip oldu.Aslında konusu itibariyle ilk çıktığı zamanda dikkatimi çekmişti ama izleyememiştim.Konu Bilim-kurgu oldu mu akan sular durur biliyorsunuz ki ! Onu bunu bilmem de Matthew Mcconaughey'e bayıldım favori kötü karakterlerimden olabilir sanırım adamın tipi tam kötülük için doğdum ben demiyor mu :D
Son olarak filmin Stephen King'in eserinden beyaz perdeye uyarlama olduğunu belirtmek isterim :)
Neyse efenim filmin konusuna gelicek olursak :
11 yaşındaki Jake Chambers (Tom Taylor), rüyalarında gördüğü, ancak kimsenin varolduğuna inanmadığı Orta Dünya'yla ilgili ipuçlarını takip ederek buraya ulaşmayı başarır. Burada yine rüyalarında gördüğü Silahşör Roland Deschain (Idris Elba) ile karşılaşır. Deschain, yıllarca kendi evrenlerini korumak için Kara Kule'yi savunmuştur, ancak Siyahlı Adam (Matthew McConaughey) oraya ulaştığında hem Orta Dünya, hem de insanların dünyası yok olacaktır. Ona engel olabilmek silahşör, genç Jake ile zorlu bir yolculuğa çıkacaktır.
Aslında aklımda Oscar aday filmlerinden devam etmek vardı ama izlemeye fırsat bulamadım maalesef.Bu filmi de İzmir'den Balıkesir'e gelirken izlemek nasip oldu.Aslında konusu itibariyle ilk çıktığı zamanda dikkatimi çekmişti ama izleyememiştim.Konu Bilim-kurgu oldu mu akan sular durur biliyorsunuz ki ! Onu bunu bilmem de Matthew Mcconaughey'e bayıldım favori kötü karakterlerimden olabilir sanırım adamın tipi tam kötülük için doğdum ben demiyor mu :D
Son olarak filmin Stephen King'in eserinden beyaz perdeye uyarlama olduğunu belirtmek isterim :)
Neyse efenim filmin konusuna gelicek olursak :
11 yaşındaki Jake Chambers (Tom Taylor), rüyalarında gördüğü, ancak kimsenin varolduğuna inanmadığı Orta Dünya'yla ilgili ipuçlarını takip ederek buraya ulaşmayı başarır. Burada yine rüyalarında gördüğü Silahşör Roland Deschain (Idris Elba) ile karşılaşır. Deschain, yıllarca kendi evrenlerini korumak için Kara Kule'yi savunmuştur, ancak Siyahlı Adam (Matthew McConaughey) oraya ulaştığında hem Orta Dünya, hem de insanların dünyası yok olacaktır. Ona engel olabilmek silahşör, genç Jake ile zorlu bir yolculuğa çıkacaktır.
7 Mart 2018 Çarşamba
Etkinlik - !f Film Festivali
Herkese merhabalar efenim ...
Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü.!F Film Fesivali'nin bu sefer ki konusu bugünün de anlam ve önemine istianeden Kadınlar."Kadın Var ! Hayat Var !" sloganı ile yola çıkılmış ve toplamda 5 bağımsız filmden oluşmakta.Ben sadece 2 tanesini izleyebildim.İzlediğim Ava ve Dans Eden kızlar adlı yapımdı.Ava şu an adını hatırlamadığım bir Arap ülkesinde genç bir kızın hayatını anlatıyor Dans Eden Kızlarda Türk yapımı bir proje 2 genç kızın arkadaşlık hikayesi.Ayrıca bu festival kapsamında her ayın son cumartesi yine kadınlarla ilgili bir film yayınlanacağı belirtildi.Bu tarz bağımsız filmleri izlemeyi ve festivale katılmayı seviyorum umarım gittiğim yerlerde de olur ve bunu kendim için bir gelenek haline getirebilirim :)
Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü.!F Film Fesivali'nin bu sefer ki konusu bugünün de anlam ve önemine istianeden Kadınlar."Kadın Var ! Hayat Var !" sloganı ile yola çıkılmış ve toplamda 5 bağımsız filmden oluşmakta.Ben sadece 2 tanesini izleyebildim.İzlediğim Ava ve Dans Eden kızlar adlı yapımdı.Ava şu an adını hatırlamadığım bir Arap ülkesinde genç bir kızın hayatını anlatıyor Dans Eden Kızlarda Türk yapımı bir proje 2 genç kızın arkadaşlık hikayesi.Ayrıca bu festival kapsamında her ayın son cumartesi yine kadınlarla ilgili bir film yayınlanacağı belirtildi.Bu tarz bağımsız filmleri izlemeyi ve festivale katılmayı seviyorum umarım gittiğim yerlerde de olur ve bunu kendim için bir gelenek haline getirebilirim :)
6 Mart 2018 Salı
Kitap - 8 Numaralı Yetim Kim Van Alkemade
Herkese merhabalar efenim ...
Bu kadar yoğunluğumun içinde elimden geldiğince kitap okumaya da çalışıyorum.Benim için kitap okumak bir bağımlılık resmen elimde bir kitap olmayınca kendimi boşlukta hissediyorum içim sıkılıyor :D Boşlukta kalmayayım diye kütüphaneden 2 kitap birden almıştım ama çok yoğun bir döneme girince bu kitabı 200 sayfa kadar okuyabildim sonra teslim süresi geldi.Konusu oldukça ilgi çekici gibi görünse de bir süre sonra aynı olaylar etrafında dönmeye başlayınca sıkılmaya başladım açıkçası teslim süresini de uzatmak içimden de gelmedi o yüzden 200 sayfa sonra yarı da bırakmak durumunda kaldım :/
Bu kadar yoğunluğumun içinde elimden geldiğince kitap okumaya da çalışıyorum.Benim için kitap okumak bir bağımlılık resmen elimde bir kitap olmayınca kendimi boşlukta hissediyorum içim sıkılıyor :D Boşlukta kalmayayım diye kütüphaneden 2 kitap birden almıştım ama çok yoğun bir döneme girince bu kitabı 200 sayfa kadar okuyabildim sonra teslim süresi geldi.Konusu oldukça ilgi çekici gibi görünse de bir süre sonra aynı olaylar etrafında dönmeye başlayınca sıkılmaya başladım açıkçası teslim süresini de uzatmak içimden de gelmedi o yüzden 200 sayfa sonra yarı da bırakmak durumunda kaldım :/
1919’da, 4 yaşındaki Rachel Rabinowitz, Dr. Mildred Solomon’un çocuklar üstünde tıbbi araştırmalar yaptığı Yahudi Küçük Çocuklar Evi’ne yerleştirilir. Dr. Solomon küçük kızı onun sağlığını tehlikeye atan, ancak kendisinin ismini duyuran bir dizi deneysel röntgen ışını tedavisine maruz bırakır. Sene 1954 olmuştur ve Rachel yaşlanmış
Dr. Solomon’un bir hastası olduğu Yaşlı Yahudiler Evi’nin ölümcül hastalar koğuşunda bir hemşiredir. Çaresiz doktor üstünde güç sahip olduğunu anlayan Rachel kendi planladığı tehlikeli bir deneyi gerçekleştirmeye başlar. Gece vardiyası sona ermeden, Rachel’ın affetme ve intikam alma arasında bir seçim yapması gerekecektir.
Gerçek olaylardan esinlenen 8 Numaralı Yetim insanoğlunun zarar verme ve sevme kapasitesiyle ilgili güçlü bir roman.
İngiliz Dizi - Game Of Thrones
Herkese merhabalar efenim ...
7 yıl dayandım dile kolay tam 7 yıl direndim bu diziyi ısrarla izlememek için ! Efsane denildi ! Çokça yazıp çizildi spoilerlar havada uçtu.İzlemeyene cahil gözüyle bakıldı hiç sallamadım.Beni bunca yıl sonra 2 ay gibi kısa bir süre de tam 7 sezonu oturup izlemeye kim mi ikna etti ? Tabi ki de kardeşim ! Haydaaaa ! Nerden çıktı bilmiyorum bi oturuşta beraber başladık izlemeye sonrası da sardı gitti zaten o olmadan da izlemeye başladım ve bi baktım bitmiş.Aslında benim hayranlığım diziye değil bu kurgunun asıl sahibi olan George R.R Martin'e oldu.Adam yapmış abi ! Adam zeki ! Kitaplarını okumadım zaten okumaya da zamanım olmaz herhalde dizi izlemek yetti bana.İzlemek ayrı bir dert kurguyu anlamak karakterleri sindirmek ayrı bir dert.Çünkü dizi de karakterden bol başka bir şey yok.
Konusu oldukça basit bir taht var ve hanedanlıklar herkes tahtın peşinde :D Savaşlar var elbette ama daha çok kurnazlıkla,kim kimin kuyusunu kazdı ve bol bol entrikalar var hikayenin odağında.Daha çok fazla detay var aslında diziyi izleyenlerde bir çok hikayeyi ve detayı bilmiyor olabilirler çünkü kitapla çokta bağdaşmıyor bir yerden sonra dizi.Mesela ben çokta anlamadım ilk başlarda kim kim ne oluyor ne bitiyor olayların arkasında ki hikaye nedir ... Bu yüzden de YouTube'da ki bölüm bölüm incelenen kanalları izleyerek ilerlemenizi tavsiye ediyorum.Yoksa bu nerden çıktı bu kim bunun hikayesi ne soruları bitmiyor :D
Bildiğim Karakterler ve Yorumlarım :
Dizi de dediğim gibi karakterden bol bir şey yok, konuyu anlamanız açısından karakterlerden bahsedicem tabi kendi yorumlarımı da katacağım için içinde SPOİLER da barındıracak benden söylemesi !
Hanedanlar : İrili ufaklı bir sürrü hanedan olduğu için benim bildiklerime göre ayırdım daha bir çok hanedan ve extra karakterler var şu eksik bu fazla demeyin o yüzden kafama göre takılıyorum ben :D
Lannisterlar :
Tyrion Lannister : Tek kelime ile adamın dibi desem :D Cüce espirisi değil vallahi :D Hem gerçek anlam hem mecaz anlam :D Kendisi Lannisterlar içinde ki en delikanlı kişi olabilir.Zekası ve yönetme stratejileri ve kötü olaylardan sıyrılma şekli ile bir çok kişinin gönlünü fethetmeyi başardı.6.ve 7.sezonda Deni'nin eli olacağı için çok önemli bir karakter haline de gelecek.
Cersei Lannister : Tam bir kahpe ! Tamam tamam küfür etmicem ama öyle :D Başından sonuna kadar sevmediğim hırslarıyla haraket eden bir karakter 7.sezonda hafiften akıllıca davranmaya başladı gibi ama dönekliği baki :D
Jamie Lannister : Cercei ile ikizler ama aynı zamanda sevgililer.Bu nasıl oluyor diye sormayın dizi de ensestlik ve yasak ilişkiler diz boyu o yüzden bir yerden sonra artık yadırgamamaya başlıyorsunuz.Başlarda sevmiyor olsam da bence daha sonra ki sezonlarda bana kendini sevdirmeyi başaran bir karakter oldu ve 8. ya da 9.sezonda da Cersei'nin hakkından gelecek kişiymiş gibime geliyor.Çünkü tam olarak kötü mi yoksa iyi mi olduğuna karar veremediğim bir karakter.
Tywin Lannister : Ölse de rahat etsek dediğim karakterlerden.Başka da bir yorum yapasım yok adamın tipinde iş yok muşmula suratlı :D
Targanyenlar :
Daenerys Targaryen : Dizi de en sevdiğim karakter ki bence tahtın gerçek varisi.Babası Çılgın Kral zamanında herkesi yakıp yıkmış o yüzden kanı biraz deli bir hatun her an herkesi yakıp yakabilir.Barış dünyası yaratma gibi bir ütopyanın peşinde koşuyor ama bana biraz hayal gibi geliyor fazla pollyanacı bir düşünce hele de babasının kanını taşıdığı düşünülürse.Ataları gibi tam bir savaşçı.Dizi boyunca nasıl ilerlediğini görüyoruz dizi de adam gibi iş yapan tek karakter bence.
7 yıl dayandım dile kolay tam 7 yıl direndim bu diziyi ısrarla izlememek için ! Efsane denildi ! Çokça yazıp çizildi spoilerlar havada uçtu.İzlemeyene cahil gözüyle bakıldı hiç sallamadım.Beni bunca yıl sonra 2 ay gibi kısa bir süre de tam 7 sezonu oturup izlemeye kim mi ikna etti ? Tabi ki de kardeşim ! Haydaaaa ! Nerden çıktı bilmiyorum bi oturuşta beraber başladık izlemeye sonrası da sardı gitti zaten o olmadan da izlemeye başladım ve bi baktım bitmiş.Aslında benim hayranlığım diziye değil bu kurgunun asıl sahibi olan George R.R Martin'e oldu.Adam yapmış abi ! Adam zeki ! Kitaplarını okumadım zaten okumaya da zamanım olmaz herhalde dizi izlemek yetti bana.İzlemek ayrı bir dert kurguyu anlamak karakterleri sindirmek ayrı bir dert.Çünkü dizi de karakterden bol başka bir şey yok.
Konusu oldukça basit bir taht var ve hanedanlıklar herkes tahtın peşinde :D Savaşlar var elbette ama daha çok kurnazlıkla,kim kimin kuyusunu kazdı ve bol bol entrikalar var hikayenin odağında.Daha çok fazla detay var aslında diziyi izleyenlerde bir çok hikayeyi ve detayı bilmiyor olabilirler çünkü kitapla çokta bağdaşmıyor bir yerden sonra dizi.Mesela ben çokta anlamadım ilk başlarda kim kim ne oluyor ne bitiyor olayların arkasında ki hikaye nedir ... Bu yüzden de YouTube'da ki bölüm bölüm incelenen kanalları izleyerek ilerlemenizi tavsiye ediyorum.Yoksa bu nerden çıktı bu kim bunun hikayesi ne soruları bitmiyor :D
Bildiğim Karakterler ve Yorumlarım :
Dizi de dediğim gibi karakterden bol bir şey yok, konuyu anlamanız açısından karakterlerden bahsedicem tabi kendi yorumlarımı da katacağım için içinde SPOİLER da barındıracak benden söylemesi !
Hanedanlar : İrili ufaklı bir sürrü hanedan olduğu için benim bildiklerime göre ayırdım daha bir çok hanedan ve extra karakterler var şu eksik bu fazla demeyin o yüzden kafama göre takılıyorum ben :D
Lannisterlar :
Tyrion Lannister : Tek kelime ile adamın dibi desem :D Cüce espirisi değil vallahi :D Hem gerçek anlam hem mecaz anlam :D Kendisi Lannisterlar içinde ki en delikanlı kişi olabilir.Zekası ve yönetme stratejileri ve kötü olaylardan sıyrılma şekli ile bir çok kişinin gönlünü fethetmeyi başardı.6.ve 7.sezonda Deni'nin eli olacağı için çok önemli bir karakter haline de gelecek.
Cersei Lannister : Tam bir kahpe ! Tamam tamam küfür etmicem ama öyle :D Başından sonuna kadar sevmediğim hırslarıyla haraket eden bir karakter 7.sezonda hafiften akıllıca davranmaya başladı gibi ama dönekliği baki :D
Jamie Lannister : Cercei ile ikizler ama aynı zamanda sevgililer.Bu nasıl oluyor diye sormayın dizi de ensestlik ve yasak ilişkiler diz boyu o yüzden bir yerden sonra artık yadırgamamaya başlıyorsunuz.Başlarda sevmiyor olsam da bence daha sonra ki sezonlarda bana kendini sevdirmeyi başaran bir karakter oldu ve 8. ya da 9.sezonda da Cersei'nin hakkından gelecek kişiymiş gibime geliyor.Çünkü tam olarak kötü mi yoksa iyi mi olduğuna karar veremediğim bir karakter.
Tywin Lannister : Ölse de rahat etsek dediğim karakterlerden.Başka da bir yorum yapasım yok adamın tipinde iş yok muşmula suratlı :D
Targanyenlar :
Daenerys Targaryen : Dizi de en sevdiğim karakter ki bence tahtın gerçek varisi.Babası Çılgın Kral zamanında herkesi yakıp yıkmış o yüzden kanı biraz deli bir hatun her an herkesi yakıp yakabilir.Barış dünyası yaratma gibi bir ütopyanın peşinde koşuyor ama bana biraz hayal gibi geliyor fazla pollyanacı bir düşünce hele de babasının kanını taşıdığı düşünülürse.Ataları gibi tam bir savaşçı.Dizi boyunca nasıl ilerlediğini görüyoruz dizi de adam gibi iş yapan tek karakter bence.
Viserys Targaryen : Hiç bir halta yaramayan kız kardeşinden bile daha korkak olan tez zamanda ölmesini umduğumuz karakterlerden biri.Deni'nin abisi.
Starklar :
Eddard “Ned” Stark : Kralın eli.Starkların babası İyi bir adam ama fazla gururlu stratejik zekası yok maalesef.
Catelyn Stark : İnsan bu kadına nasıl aşık olur bir adam demekten kendini alamıyor.Hiç bir şekilde sevemediğim karakter.Ned'in karısı,Starkların anası.
Jon Snow : Soyadı Snow ise Starklarda ne işi var diye sormayın hiç dizinin ana konularından biri bu zaten :D Snow neden Snow :D Çünkü güya piç ama değil neyse bu çok fazla spoiler oldu :D Seyircinin yok yere dağlara,zirvelere taşıdığı bir karakter dizi boyunca 6.ve 7.sezon haricinde adam gibi bir iş yaparken görmedim onu maalesef.Babası gibi - Ned Stark - fazla gururlu hiç bi entrika kafası savaş stratejisi kafası yok.Cesareti kafasından büyük o ayrı konu ama umarım ilerde patlamaz :D
Sansa Stark : Başta sona gıcık olduğum bir karakter daha.Akılsız,savaşmayı bilmez anca kafası çıkarlarına çalışıyor.Nerde çıkarı varsa oraya gidiyor resmen.
Arya Stark : Karakter olarak çok sevdiğim karakterlerden biri olsa da yeter ulan yeter birisi daha beni bu kıza benzetecek olursa kendimi kesicem ! Neremiz benziyo yahu bu kızla ben daha güzelim ! :D Neyse Arya yaşına rağmen Stark ailesi içinde en delikanlı olan kişi.Ailesini bırakıp suikast eğitimi alıp intikam için geri dönmesi ile bol bol seyirciye oynayan bir karakter.
Greyjoylar :
Theon Greyjoy : Bu karaktere tamamen nötrüm hiç bir şey hissedemiyorum :D
Yara Greyjoy : Greyjoylarda adam gibi adam tek karakter herhalde.
Euron Greyjoy : Greyjoylar içinde en kıl karakter gibi gözükse de ben nedense bu karakteri seviyorum ama nedensiz :D Her şeyle dalga geçmesi korkaklığı falan komiğime gidiyor :D
Baratheonlar :
Robert Baratheon : Nerden gıcık var gitmiş Baratheon olmuş.İlk sezondaki kral kral ölünce tabi taht kavgası asıl o zaman başlıyor.Spoiler değil zaten ilk bölümden ölüyor :D
Joffrey Baratheon : Bildiğiniz Harry Potter da ki MALfoy :D Sarı pipi :D Ona nasıl gıcık oluyorsak bu dizide de bu tipe gıcık olduk.Tez zamanda ölmesi dileğiyle ...
Diğerleri :
Jorah Mormont : Dizi boyunca üzüldüm ben bu adama ya.Nedense babam yaşında olmasına rağmen çok sefiom :D Deni ile salak salak yakıştırmış da olabilirim :D Tam bir şövalye ruhlu ...
Petyr Baelish (“Littlefinger”) : Ben haricinde bu adamı seven yok herhalde :D Ben de dizide ki karakterini sevmiyorum elbette oyuncunun kendisini ve oyunculuğunu çok beğeniyorum.Tam bir manipülatör tam bir kurnaz nerde entrika orda Baelish :D Zamanında bu Starkların anasına aşıkmış ya o çirkini nasıl sevebildin ya gurbanın olam :D
Varys : Dizi boyunca nötr olduğum karakterlerden biri.Aman etliye sütlüye karışmayayım yerimi yurdumu bileyim kim güçlüyse ona hizmet edeyim diyen tiplerden biri.Bir çok kişi sevmiyor bu karakteri ama bence adam haklı her devrin adamı modulünde bi tip :D
Shae : Milli gururumuz Sibel Kekkili :D Tabi onu daha çok yarı çıplak görmeye alıştık dizide çünkü metres rolündeydi karakter konusunda nötr olduğumu belirtmek isterim.
Khal Drogo : Tam bi ayı tam bir barbar :D Ama bir çok kişi onu çok sevdi çünkü Deni'nin sevdiği adam oldu Deniciğimiz bu sığıra satılmıştı ve Drogo'da onu çok sevdi Kanuninin Hürremi sevmesi gibisi "Güneşim,Ayım" falan diye sevmeye başladı :D
Brienne of Tarth : Sevdiğim karakterlerden biri.Bu kadının boyu kaç yahu :D Dur hemen bakayım :D 1.91 miş e yuh :D Kadın savaşçı olmak için yaratılmış resmen idolüm be yürü kim tutar seni :D
Ygritte : Diziye girdiğinden beri hiç sevmediğim karakterlerden biri güzelim Jon Snow'u da kendine aşık etti püü götürdü vallahi güzelim oğlanı şu tipsiz haliylen :D
Jaqen H’ghar : Hiçkimse,binbir surat.İyi bir suikastçi zaten Arya'yı da yanına alıp eğiten bu adam.İkisinin hikayesi bence çok sıkıcı olduğu için genelde sahnelerini hep atladım ama oynayan oyuncuyu çok beğendiğimi de söylemeden geçemicem :D
Grey Worm : Gri solucan buna da nötrüm.
Missandei : Buna da nötrüm Deni'nin sağ kolu diyebiliriz.Köleyken Deni tarafından özgür bırakıldı.
Tormund : Hee işte buna gıcık oluyorum.Aslında bir çok kişi bu karakteri seviyor ama ben hiç sevmiyorum nedeni de yok :D
Margaery Tyrell : Bu kızı da nedense seviyorum benim de tam tersime bir çok kişi sevmiyor.Sanırım benim sevme nedenim daha çok canlandıran oyuncusuna karşı oldu :D
4 Mart 2018 Pazar
Dram Film - Three Billboards Outside Ebbing, Missouri
Herkese merhabalar efenim ...
Oscar'a doğru film maratonunda benim favori filmime geldi sıra :D Hem konusunun orijinalliği hem olay akışı hem temposu hem ilginç karakterleri ile bence bu yılın oscarını çok rahat hakketti.Filmi mutlaka izlemenizi tavsiye ediyorum sonu biraz tatmin etmedi ama o da filmin nazarı olsun artık :D
Film, kızı bir süre önce evlerine yakın bir yerde tecavüz edilerek katledilen Mildred Hayes’in öfkeli, saldırgan hallerini yansıtıyor. Kızının cinayet davasında bir suçlu bulunmadan aylar geçer ve Mildred bunun üzerine cesur bir hamle yapar.
Karayoluna yakın bir yerden üç reklam panosu kiralar ve kentin saygıdeğer polis şefi William "Bill" Willoughby'ye yönelik meydan okuyan mesajlar karalar. Mildred bu işten vazgeçmesi için yapılan bütün baskı ve zulümlere göğüs gerer ve herkese tek başına meydan okur.
Oscar'a doğru film maratonunda benim favori filmime geldi sıra :D Hem konusunun orijinalliği hem olay akışı hem temposu hem ilginç karakterleri ile bence bu yılın oscarını çok rahat hakketti.Filmi mutlaka izlemenizi tavsiye ediyorum sonu biraz tatmin etmedi ama o da filmin nazarı olsun artık :D
Film, kızı bir süre önce evlerine yakın bir yerde tecavüz edilerek katledilen Mildred Hayes’in öfkeli, saldırgan hallerini yansıtıyor. Kızının cinayet davasında bir suçlu bulunmadan aylar geçer ve Mildred bunun üzerine cesur bir hamle yapar.
Karayoluna yakın bir yerden üç reklam panosu kiralar ve kentin saygıdeğer polis şefi William "Bill" Willoughby'ye yönelik meydan okuyan mesajlar karalar. Mildred bu işten vazgeçmesi için yapılan bütün baskı ve zulümlere göğüs gerer ve herkese tek başına meydan okur.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Kitap - Samsun Kitap Ağacı İle Aralık Ayı Kitabı Kul Seray Şahiner
Herkese merhabalar efenim, Dün toplantımızı yaptık.İlk defa Seray Şahiner okudum bu vasıta ile.Dilini ve kadın dünyasını anlatmasını çok se...
-
Herkese merhabalar efenim ... Hep iyi Çin dizilerinden bahsedecek değilim ya bir tane de izlediğime bin pişman olduğum ama yine de yarı da...
-
Herkese merhabalar efenim, Şu sıralar sizlere dizi diyarında tee Asya'nın farklı farklı yerlerine sürüklüyorum biliyorum :) Bu sefer Ja...
-
Herkese merhabalar efenim, Biliyorsunuz ki bu yazımı ALES ve YÖKDİL,YDS'ye hazırlanarak geçiricem.ALES'de matematik beni yorarken a...