Herkese merhabalar efenim ...
Kış ruhunu yansıtan filmlere devam ediyoruz! Kış,kar,Noel,Romantizm ve içine bir de en sevdiğim tür olan Fantastik girince benim için enfes oluyor.Kar kış temalı filmlerin yanında özellikle fantastik filmlerde izliyor olacağım bu ay içinde çünkü Aralık ayına en çok bu filmler yakışıyor.Film planım bu aylık öyle Ocak ayı için ise Oscar filmlerini tek tek bulup izlemek ve kendi çapımda her yıl yaptığım gibi değerlendirip sizlere tahminlerimle birlikte sunmak var :) Baş roldeki adam bayıldım resmen acayip yakışıklıydı sırf onu izlemek için bile film izlenir bence :D Ayrıca tam da sevdiğim gibi şu pantolon askılıkları ve yuvarlak gözlükler giyip durdu erkeklerde benim en sevdiğim 2 aksesuardır bunlar :D
Noel yaklaşırken avukat Kate Jordan, bir otelin satışını denetlemek için Vermont'a gider ve orada yakışıklı fakat lanetlenmiş birisine aşık olur.
Her halta "Maydanoz" olan blog... Film,Dizi,Kitap,YouTube,Anime,Moda,Yemek,Gezi,Oyun,Eğitim,Makyaj,Alışveriş,Bakım,Tiyatro,Konser...
3 Aralık 2018 Pazartesi
2 Aralık 2018 Pazar
Romantik Komedi Filmi : The Princess Switch
Herkese merhabalar efenim ...
Hoşgeldin Aralık ! Eee Aralık demek kış ruhu demek o yüzden şu sıra aklımda hep kar,kış ve Noel temalı filmler izlemek var elbette sıcak çikolata eşliğinde :) İlk olarak Netflix'in yeni çıkardığı Noel temalı Romantik Komedilerden başlamak istedim. Venessa Hudgens ı görmeyeli oldukça uzun zaman olmuştu bu tür gençlik filmlerinin yıldızlarındandı bir zamanlar :) Konusu oldukça klişe olsa da Noel zamanında geçen her filmi sırf görüntüler ve muhteşem sahneleri için acayip seviyorum :) Sıradan bir kız ve bir prenses yer değiştirirse neler oluyor bunu izliyoruz :)
Hoşgeldin Aralık ! Eee Aralık demek kış ruhu demek o yüzden şu sıra aklımda hep kar,kış ve Noel temalı filmler izlemek var elbette sıcak çikolata eşliğinde :) İlk olarak Netflix'in yeni çıkardığı Noel temalı Romantik Komedilerden başlamak istedim. Venessa Hudgens ı görmeyeli oldukça uzun zaman olmuştu bu tür gençlik filmlerinin yıldızlarındandı bir zamanlar :) Konusu oldukça klişe olsa da Noel zamanında geçen her filmi sırf görüntüler ve muhteşem sahneleri için acayip seviyorum :) Sıradan bir kız ve bir prenses yer değiştirirse neler oluyor bunu izliyoruz :)
1 Aralık 2018 Cumartesi
Amerika Dizisi : The Haunting of Hill House
Herkese merhabalar efenim ...
Netflix izlemeye pek vaktim yok şu sıra ama yeni ne geldi mutlaka izin günlerim de bi bakarım.Kasım ayının başlarında falan bu diziyi keşfettim herhalde ama izlemesi baya bir zamanımı aldı çünkü kardeşimle biraraya geldiğimizde izlemeye karar verdiğimiz için bu kadar izlenmesi uzun sürdü.Korku temasında olan her şeye bayılıyoruz o yüzden Netflixte görür görmez hemen merakla başladık başlarda teması fazlasıyla tanıdık geldi.Tepede ıssız bir ev ve eve yeni taşınmış kalabalık bir aile ve ailenin başına gelenler ... Evet konusu fazlasıyla tanıdık ama diziyi benzerlerinden ayıran kesinlikle yönetmenin başarısı olmuş.Sahnelerin geçişi,korku unsurlarının hiç beklenmedik bir zamanda başarılı bir şekilde verilmesi ve çoğu kişiye sıkıcı gelecek olan aile dramasını her bölümde her karakter üzerinden ayrı ayrı işlemesi ... Sonu biraz ben de hayal kırıklığına uğrattı açıkçası çünkü bu kadar başarılı başlayan ve ilerleyen filmden beklenti de çok fazla oluyor :/ Yine de benim şiddetle tavsiye ettiğim bir yapım oldu.
Netflix izlemeye pek vaktim yok şu sıra ama yeni ne geldi mutlaka izin günlerim de bi bakarım.Kasım ayının başlarında falan bu diziyi keşfettim herhalde ama izlemesi baya bir zamanımı aldı çünkü kardeşimle biraraya geldiğimizde izlemeye karar verdiğimiz için bu kadar izlenmesi uzun sürdü.Korku temasında olan her şeye bayılıyoruz o yüzden Netflixte görür görmez hemen merakla başladık başlarda teması fazlasıyla tanıdık geldi.Tepede ıssız bir ev ve eve yeni taşınmış kalabalık bir aile ve ailenin başına gelenler ... Evet konusu fazlasıyla tanıdık ama diziyi benzerlerinden ayıran kesinlikle yönetmenin başarısı olmuş.Sahnelerin geçişi,korku unsurlarının hiç beklenmedik bir zamanda başarılı bir şekilde verilmesi ve çoğu kişiye sıkıcı gelecek olan aile dramasını her bölümde her karakter üzerinden ayrı ayrı işlemesi ... Sonu biraz ben de hayal kırıklığına uğrattı açıkçası çünkü bu kadar başarılı başlayan ve ilerleyen filmden beklenti de çok fazla oluyor :/ Yine de benim şiddetle tavsiye ettiğim bir yapım oldu.
30 Kasım 2018 Cuma
Kitap - Başarıya Götüren Aile Doğan Cüceloğlu
Herkese merhabalar efenim ...
Bana resmen rahatlık battı diyeceğim ama iş yerinde o kadar yoğunum ki eve gelince 1-2 saat bilgisayarla oyalanıp yığılıp kalıyorum resmen.Ben de neremden çıktığını bilmiyorum ama 4 Marttaki YDS ye ve 5 Mayıstaki ALES sınavlarına hazırlanıp PDR alanında yüksek lisans yapmaya karar verdim.Hadi Ales KPSS benzeri olduğu için beyin olarak daha yatkınım ama YDS ye hazırlanmak cidden inanılmaz zor ki çevremde kursa falan gidip buna rağmen YDS den çokta iyi alamayanlar var.Ben ise internetteki video konu anlatımlarından o hani eve gelince harcayacağım 2 saat var ya heh işte o kadarıyla hazırlanacağım.Sonuç ne olacak bilemiyorum ama bu zamana kadar girdiğim hiç bir sınavda istediğim sonucu alamadım ki KPSS daha yeni geldi geçti içimde acısı daha tazeyken bu hırs birden nerden geldi bilmiyorum ama kararımı verdim işte.YDS ye hazırlanıyorum daha 2 gündür ama bana inanılmaz zor gelmeye başladı daha şimdiden.Hem de İngilizcemin gayet iyi olduğunu düşünüyorken :/ Neyse bakalım ileri ki zamanlarda alışmaya başladıkça neler olacak daha siparişini verdiğim soru bankalarım gelmedi daha soru çözmeye bile başlamadım her şeyin ilk başı böyledir o yüzden biraz sabır etmek ve emek vermek gerek bunu 1 milyon kere bu yaşıma kadar girdiğim sınavlardan anlamış bulunmaktayım.
Neyse gelelim bugünün kitabına.Mesleğimde "iyi olmak" kavramına taktığım için bol bol mesleğimle ilgili kitaplarda okumaya çalışıyorum dinlendiğim zamanlarda.Türkiye de PDR ve Psikoloji okuyanların idolü olan belli isimler vardır : Üstün Dökmen,Doğan Cüceloğlu,Nevzat Tarhan,Engin Geçtan gibi.Üniversite zamanımda hem Üstün Dökmen ile tanıştığım hem de hocalarımın hocası olduğu için onun kitaplarını okumuştum (hepsini değil daha okuyacaklarım var) , bu sefer rotamı Doğan Cüceloğluna çevirmek istedim ve benim çalışma hayatımda da veliler ile iletişimde bana yardımcı olacağını düşündüğüm "Başarıya Götüren Aile" kitabıyla başlamayı uyun gördüm.Genel olarak bir Psikolojik Danışman olarak benim bildiğim şeyler ama her velime kesinlikle her fırsatta önerdiğim bir kitap.Sınav döneminde olan çocuklarına nasıl davranması,onlarla nasıl iletişim kurması gerektiğini samimi bir dille anlatan Cüceloğlunu ben beğendim bu yüzden kitaplarını da okumaya ve sizlere tavsiye etmeye devam edeceğim.
Bana resmen rahatlık battı diyeceğim ama iş yerinde o kadar yoğunum ki eve gelince 1-2 saat bilgisayarla oyalanıp yığılıp kalıyorum resmen.Ben de neremden çıktığını bilmiyorum ama 4 Marttaki YDS ye ve 5 Mayıstaki ALES sınavlarına hazırlanıp PDR alanında yüksek lisans yapmaya karar verdim.Hadi Ales KPSS benzeri olduğu için beyin olarak daha yatkınım ama YDS ye hazırlanmak cidden inanılmaz zor ki çevremde kursa falan gidip buna rağmen YDS den çokta iyi alamayanlar var.Ben ise internetteki video konu anlatımlarından o hani eve gelince harcayacağım 2 saat var ya heh işte o kadarıyla hazırlanacağım.Sonuç ne olacak bilemiyorum ama bu zamana kadar girdiğim hiç bir sınavda istediğim sonucu alamadım ki KPSS daha yeni geldi geçti içimde acısı daha tazeyken bu hırs birden nerden geldi bilmiyorum ama kararımı verdim işte.YDS ye hazırlanıyorum daha 2 gündür ama bana inanılmaz zor gelmeye başladı daha şimdiden.Hem de İngilizcemin gayet iyi olduğunu düşünüyorken :/ Neyse bakalım ileri ki zamanlarda alışmaya başladıkça neler olacak daha siparişini verdiğim soru bankalarım gelmedi daha soru çözmeye bile başlamadım her şeyin ilk başı böyledir o yüzden biraz sabır etmek ve emek vermek gerek bunu 1 milyon kere bu yaşıma kadar girdiğim sınavlardan anlamış bulunmaktayım.
Neyse gelelim bugünün kitabına.Mesleğimde "iyi olmak" kavramına taktığım için bol bol mesleğimle ilgili kitaplarda okumaya çalışıyorum dinlendiğim zamanlarda.Türkiye de PDR ve Psikoloji okuyanların idolü olan belli isimler vardır : Üstün Dökmen,Doğan Cüceloğlu,Nevzat Tarhan,Engin Geçtan gibi.Üniversite zamanımda hem Üstün Dökmen ile tanıştığım hem de hocalarımın hocası olduğu için onun kitaplarını okumuştum (hepsini değil daha okuyacaklarım var) , bu sefer rotamı Doğan Cüceloğluna çevirmek istedim ve benim çalışma hayatımda da veliler ile iletişimde bana yardımcı olacağını düşündüğüm "Başarıya Götüren Aile" kitabıyla başlamayı uyun gördüm.Genel olarak bir Psikolojik Danışman olarak benim bildiğim şeyler ama her velime kesinlikle her fırsatta önerdiğim bir kitap.Sınav döneminde olan çocuklarına nasıl davranması,onlarla nasıl iletişim kurması gerektiğini samimi bir dille anlatan Cüceloğlunu ben beğendim bu yüzden kitaplarını da okumaya ve sizlere tavsiye etmeye devam edeceğim.
26 Kasım 2018 Pazartesi
Dram Filmi : On Chesil Beach
Herkese merhabalar efenim ...
Dün The Mist ten sonra gazımı almışken bir film daha izleyeyim dedim ama beni şöyle çok yormayacak Dram ya da Romantik izlemek istedim şansıma Dram geldi.Bence Saoirse Ronan İngiliz filmlerinin yeni prensesi diyebiliriz.Daha önce Lady Bird,Hanna,Brooklyn,The Host filmlerini izleyip çok beğenmiştim kızı ve oyunculuğunu.Filmi sırf o var diye izledim yalan söylememek gerekirse.Çok ağır ilerleyen bir film ama tam bir gerçek hayat filmi.Cinselliği genç yaşta ilk defa evlenerek tadıcak olan bir erkeğin ve kadının gerçek korkuları,düşünceleri ve tepkileri...
Temmuz 1962’de, tarih mezunu Edward Mayhew (Billy Howle) ve bir yaylı çalgılar dörtlüsünün kemancısı olan Florence Ponting (Saoirse Ronan) evlenir ve balayılarını İngiltere, Dorset kıyısındaki Chesil Plajı’nda küçük bir otelde geçirirler. İkisinin de apayrı kökenleri olmasına rağmen birbirlerini çok sevmekte ve iyi anlaşmaktadırlar. Ancak ilk cinsel ilişkilerine girerken ciddi sıkıntılar yaşarlar; Edward aşırı heyecanlıdır, Florence’ın ise cinsel ilişkiye olumsuz bakmasına yol açmasına sebep olan çocukluk travmaları vardır. Edward’ın aşırı heyecanı Florence’ın çocukluk travmalarının tetiklenmesine neden olur. Birbirlerini anlamakta zorlanmaları ve suçlayıcı davranmaları aralarında ciddi çatışmalar yaşanmasına yol açacak ve ikisinin de hayatını bambaşka bir noktaya sürükleyecektir. Film, İngiliz yazar Ian McEwan'ın 2007 yılında basılan romanından uyarlanmıştır.
Dün The Mist ten sonra gazımı almışken bir film daha izleyeyim dedim ama beni şöyle çok yormayacak Dram ya da Romantik izlemek istedim şansıma Dram geldi.Bence Saoirse Ronan İngiliz filmlerinin yeni prensesi diyebiliriz.Daha önce Lady Bird,Hanna,Brooklyn,The Host filmlerini izleyip çok beğenmiştim kızı ve oyunculuğunu.Filmi sırf o var diye izledim yalan söylememek gerekirse.Çok ağır ilerleyen bir film ama tam bir gerçek hayat filmi.Cinselliği genç yaşta ilk defa evlenerek tadıcak olan bir erkeğin ve kadının gerçek korkuları,düşünceleri ve tepkileri...
Temmuz 1962’de, tarih mezunu Edward Mayhew (Billy Howle) ve bir yaylı çalgılar dörtlüsünün kemancısı olan Florence Ponting (Saoirse Ronan) evlenir ve balayılarını İngiltere, Dorset kıyısındaki Chesil Plajı’nda küçük bir otelde geçirirler. İkisinin de apayrı kökenleri olmasına rağmen birbirlerini çok sevmekte ve iyi anlaşmaktadırlar. Ancak ilk cinsel ilişkilerine girerken ciddi sıkıntılar yaşarlar; Edward aşırı heyecanlıdır, Florence’ın ise cinsel ilişkiye olumsuz bakmasına yol açmasına sebep olan çocukluk travmaları vardır. Edward’ın aşırı heyecanı Florence’ın çocukluk travmalarının tetiklenmesine neden olur. Birbirlerini anlamakta zorlanmaları ve suçlayıcı davranmaları aralarında ciddi çatışmalar yaşanmasına yol açacak ve ikisinin de hayatını bambaşka bir noktaya sürükleyecektir. Film, İngiliz yazar Ian McEwan'ın 2007 yılında basılan romanından uyarlanmıştır.
25 Kasım 2018 Pazar
Gerilim Filmi : The Mist
Herkese merhabalar efenim ...
Sizce de Stephen King harika bir yazar değil mi ? Bir de işin içine Yeşil Yol ve Esaretin Bedeli gibi efsane filmlerin yönetmeni Frank Darabont girince tüyler ürpertici bir baş yapıtı yıllar sonra bir kez daha izledim.Ben ilk çıktığı zaman yani 2007 yılında izlemiştim bu filmi o zamanlar daha çocuk olduğum için çok fazla anlayamamış hatta yaratık filmi olduğunu düşünüp hem iğrenmiş hem de korkmuştum.Bazı sahnelerini izledikçe hatırlar oldum.İnsan psikolojisini yansıtan ve şu meşhur "toplanmalı filmlerin" atalarında olan Türkçe adıyla Öldüren Sis filmi The Mist kesinlikle izlenmeyi hak ediyor bu yüzden sizlere sunmak ve arşivime de eklemek istedim :) Sonu süprizli biten filmlere de ayrı bir hayranlığım var final sahnesinde ağzımı açık bırakan,ağlatan ve tüylerimi ürperten bir film oldu :)
Kasabaya sanki başka bir dünyadan gelmiş izlenimi veren tuhaf bir sis tabakasının çökmesi üzerine korku ve panik içinde süpermarkete sığınan kasaba halkı arasında David Drayton ve küçük oğlu Billy de vardır.Koyu ve kalın sis tabakasının içinde esrarengiz bazı yaratıkların pusuya yatmışçasına gizlendiğini ilk fark eden David olmuştur. Bu dünyaya ait olmayan öldürücü, korkutucu yaratıklardır bunlar… Kurtuluş ise marketteki herkesin hep birlikte hareket etmesine bağlıdır. Ancak insan doğası hesaba katılınca hep birlikte hareket edebilmeleri mümkün müdür?Markete sığınan kasaba halkının korkuya kapılarak paniklemesi üzerine mantık devre dışı kalırken David kendisini en çok neyin korkuttuğunu merak etmeye başlamıştır: Sisin içinde pusuya yatmış canavarlar mı, yoksa marketin içindeki, daha düne kadar arkadaşı, komşusu bildiği insanların sergilediği tutarsız davranışlar mı?
Sizce de Stephen King harika bir yazar değil mi ? Bir de işin içine Yeşil Yol ve Esaretin Bedeli gibi efsane filmlerin yönetmeni Frank Darabont girince tüyler ürpertici bir baş yapıtı yıllar sonra bir kez daha izledim.Ben ilk çıktığı zaman yani 2007 yılında izlemiştim bu filmi o zamanlar daha çocuk olduğum için çok fazla anlayamamış hatta yaratık filmi olduğunu düşünüp hem iğrenmiş hem de korkmuştum.Bazı sahnelerini izledikçe hatırlar oldum.İnsan psikolojisini yansıtan ve şu meşhur "toplanmalı filmlerin" atalarında olan Türkçe adıyla Öldüren Sis filmi The Mist kesinlikle izlenmeyi hak ediyor bu yüzden sizlere sunmak ve arşivime de eklemek istedim :) Sonu süprizli biten filmlere de ayrı bir hayranlığım var final sahnesinde ağzımı açık bırakan,ağlatan ve tüylerimi ürperten bir film oldu :)
Kasabaya sanki başka bir dünyadan gelmiş izlenimi veren tuhaf bir sis tabakasının çökmesi üzerine korku ve panik içinde süpermarkete sığınan kasaba halkı arasında David Drayton ve küçük oğlu Billy de vardır.Koyu ve kalın sis tabakasının içinde esrarengiz bazı yaratıkların pusuya yatmışçasına gizlendiğini ilk fark eden David olmuştur. Bu dünyaya ait olmayan öldürücü, korkutucu yaratıklardır bunlar… Kurtuluş ise marketteki herkesin hep birlikte hareket etmesine bağlıdır. Ancak insan doğası hesaba katılınca hep birlikte hareket edebilmeleri mümkün müdür?Markete sığınan kasaba halkının korkuya kapılarak paniklemesi üzerine mantık devre dışı kalırken David kendisini en çok neyin korkuttuğunu merak etmeye başlamıştır: Sisin içinde pusuya yatmış canavarlar mı, yoksa marketin içindeki, daha düne kadar arkadaşı, komşusu bildiği insanların sergilediği tutarsız davranışlar mı?
23 Kasım 2018 Cuma
Aksiyon Filmi : Peppermint
Herkese merhabalar efenim ...
Ayyy böyle baş rolünde kadın olan hep aynı konulu intikam filmlerine doyamadım gitti.Acayip seviyorum acayip her defasında da kadının haline üzülüp ağlıyorum ve her defasında da normalde hiç sevmediğim dövüş sahnelerini ayıla bayıla izliyorum.Sanırım baş rol kadın olunca kendimi özdeşleştirip daha bi zevk alıyorum filmden.Bu tür rollere Alias serisinden mi yoksa Electra da ki rolünün etkisinden midir nedir bilmiyorum ama Jennifer Garner'ı acayip yakıştırıyorum.Cumaya ve izin günüme yakışır bir film oldu tavsiyemdir :)
Genç bir anne olan Riley (Jennifer Garner), kocası ve kızının vahşice öldürülmesiyle sonuçlanan bir saldırıda yaralanmış ve komaya girmiştir. Kendisine geldikten sonra adaletin sağlanması için çabalayan Riley, sistemin ailesinin katillerini koruduğunu fark eder. Sistemdeki bu yozlaşma Riley'nin örnek bir vatandaştan bir şehir gerillasına dönüşmesine neden olur. Bunca zaman çektiği acıdan güç alan ve hayal kırıklığını kişisel motivasyon kaynağına çeviren Riley, durdurulamaz bir güç haline gelmek için yıllarını zihnini, bedenini ve ruhunu eğiterek geçirir. Riley şimdi kendi adaletini sağlamak için yeraltı dünyasından, polisten ve FBI'dan bir adım önde olmalıdır.
Ayyy böyle baş rolünde kadın olan hep aynı konulu intikam filmlerine doyamadım gitti.Acayip seviyorum acayip her defasında da kadının haline üzülüp ağlıyorum ve her defasında da normalde hiç sevmediğim dövüş sahnelerini ayıla bayıla izliyorum.Sanırım baş rol kadın olunca kendimi özdeşleştirip daha bi zevk alıyorum filmden.Bu tür rollere Alias serisinden mi yoksa Electra da ki rolünün etkisinden midir nedir bilmiyorum ama Jennifer Garner'ı acayip yakıştırıyorum.Cumaya ve izin günüme yakışır bir film oldu tavsiyemdir :)
Genç bir anne olan Riley (Jennifer Garner), kocası ve kızının vahşice öldürülmesiyle sonuçlanan bir saldırıda yaralanmış ve komaya girmiştir. Kendisine geldikten sonra adaletin sağlanması için çabalayan Riley, sistemin ailesinin katillerini koruduğunu fark eder. Sistemdeki bu yozlaşma Riley'nin örnek bir vatandaştan bir şehir gerillasına dönüşmesine neden olur. Bunca zaman çektiği acıdan güç alan ve hayal kırıklığını kişisel motivasyon kaynağına çeviren Riley, durdurulamaz bir güç haline gelmek için yıllarını zihnini, bedenini ve ruhunu eğiterek geçirir. Riley şimdi kendi adaletini sağlamak için yeraltı dünyasından, polisten ve FBI'dan bir adım önde olmalıdır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Gerilim Filmi : The Substance
Herkese merhabalar efenim, Yılın en iyi korku filmlerinden biri olmaya aday olan feministik bir Body Horror olarak anılan ve artık sinefill...
-
Herkese merhabalar efenim ... Hep iyi Çin dizilerinden bahsedecek değilim ya bir tane de izlediğime bin pişman olduğum ama yine de yarı da...
-
Herkese merhabalar efenim, Şu sıralar sizlere dizi diyarında tee Asya'nın farklı farklı yerlerine sürüklüyorum biliyorum :) Bu sefer Ja...
-
Herkese merhabalar efenim, Biliyorsunuz ki bu yazımı ALES ve YÖKDİL,YDS'ye hazırlanarak geçiricem.ALES'de matematik beni yorarken a...