13 Şubat 2020 Perşembe

Müzik : Billie Eilish - idontwannabeyouanymore

Herkese merhabalar efenim,

Uzun zamandır müzik postu paylaşmıyordum.Geçenlerde Grammy Müzik Ödülleri vardı ve Lana ile Billie'nin bir fotoğrafına denk geldim canım tekrardan Billie'den bir şarkı paylaşmak istedi.Lana da Billie de insanı hep depresyona sürükleyen şarkılar yapıyorlarmış gibi görünüyorlar ama aslında ben de tam tersi ruhumda iyileştirici bir etkileri var ikisininde.Bu şarkıyı ne zaman dinlesem kendimle yüzleşmiş gibi hissediyorum bir insanın aynaya bakıp kendisine "artık sen olmak istemiyorum" demesi bence yıkılmışlığın,depresyonun son çizgisi sanırım.Bir çok hata yapıyoruz,pişmanlık yaşıyoruz,bazı şeylere kaybedeceğimizi işin sonunda yara alacağımızı bile bile lades diyoruz, en azından ben diyorum bunu yapıyorum yapmaya da hep devam edicem.Çünkü benim hatalarım,benim pişmanlıklarım,benim hayal kırıklığım sonunda üzülecek olan da benim o yüzden kime ne ki :) Hiç bir zaman aynaya bakıp "artık sen olmak istemiyorum" demedim, demem de,demicem de , sizin de kim size ne derse desin ne yaşatırsa yaşatsın dememeniz dileğiyle,kendinizi sevin :)







lana billie ile ilgili görsel sonucu






11 Şubat 2020 Salı

Kitap - Deli Kadın Hikayeleri Mine Söğüt

Herkese merhabalar efenim,
Deli kadınları kimseler sevmedi,kimseler dayanmadı,kimseler uğraşmak istemedi,ben de "deli bir kadınım" sanırsam o yüzden erkek arkadaşım da benimle uğraşmak istemediğini söyleyip beni terk etti :) Evet gülüyorum çünkü kendisi bilir ben onunla uğraşırken onun benle uğraşmak istememesine sadece gülebilirim :) Bundan dolayı artık bir erkek arkadaşım yok o yüzden kafamı kurcalayan bir şeylerde olamayacak,eskisi gibi kendi yalnızlığıma ve özüme dönüp buralarda daha fazla takılıcam :) Bol bol kitap okuyup,film ve dizi izlemeye ve elbette gezmeye devam edeceğim hayat bu tarz şeylere üzülmek ve ağlamak,yas tutmak için fazlasıyla kısa maalesef :)

Postumuzun asıl konusuna gelicek olursak benden de deli kadınların hikayelerini anlatıyor bu sefer bize Mine Söğüt.Bu kadına doyamadım resmen romanından sonra bu öykü kitabını da alıp okudum ve 1 günde bitirdim kitabı,öyküleri okumadım içtim resmen yazarın yeni bir kitabı daha çıkmış hemen gittim onunda sipariş verdim.Genelde insanlar bu kadar karanlık öyküleri sevmezler ama ben nedense acayip sevdim kadının şiirsel anlatımını da her kitabında ki karanlığı,yalnızlığı ve delirmişliği de ... Yeni çıkardığı kitapta da bu kitap gibi bir öykü kitabıymış gelsin de bakalım okuyup yazayım sizlere :)

Bu arada kitabın sayfaları dergi gibi yapılmış o yüzden biraz ağır ayrıca içindeki görsellerde en az hikayeler kadar ilginç ve karanlık ...

Beş Sevim Apartmanı - Rüya Tabirli Cinperi Yalanları, Kırmızı Zaman, Şahbaz'ın Harikulâde Yılı 1979, Madam Arthur Bey ve Hayatındaki Her Şey gibi romanları ve çeşitli biyografi, monografi, söyleşi kitaplarıyla okurların yakından tanıdığı Mine Söğüt bu defa hikâyeleriyle karşımızda.

"…kendini öldürme fikrini bu kadar çok seven biri kendini de çok seviyor demektir... kendini ve deliliğini" diyen yazar, Deli Kadın Hikâyeleri kitabında, aklın kıyısında gezinen, kadınlıklarını bir lanet gibi sırtlarında taşıyan, hepsi "kaybetmeye" yazgılı, içe işleyen yalnızlıklarıyla kalp burkan hayatları, varoluş kâbuslarını anlatıyor. Kitapta ayrıca, Bahadır Baruter'in bu hikâyelerin izlenimleriyle yaptığı on resmi de yer alıyor.

Kalemini zehire, kana, cinnete, ölüme ve hayata aynı lezzetle batıran Mine Söğüt'ten unutulmayacak yirmi bir delilik hikâyesi...

8 Şubat 2020 Cumartesi

Kitap - Beş Sevim Apartmanı Mine Söğüt

Herkese merhabalar efenim,
Aradığım tadı uzun zamandan sonra Mine Söğüt te buldum ! Beni ürpertiyor,ağlatıyor duygudan duyguya sürüklüyor.Anlatım tarzı,üslubu da tadından yenmeyecek cinsten olunca ilk defa övülen bir yazarın ve kitabın beni tam anlamıyla tatmin ettiğini gördüm.Yazar genelde öykü yazmayı seviyor sanırım çünkü romanı da daha çok öykü tadında böyle ara okumalarda harika gidecek bir kitap okuması zaten çok kolay 1 bilemediniz 2 günde bitirilecek cinsten,finalinde beni şaşırtan filmler gibiydi kitabın sonu da anladım ama anlatamıyorum cinsinden :D Yazarın diğer kitaplarını da alıp okumaya devam edicem.Korku,fantastik tadında yazıyor kendisi,beni ürpertmeyi başardı bu kitabıyla :)

Pürtelaş Sokağı'nda kediler bir gün canhıraş feryatlarla ortalığı inlettiler. Pürtelaş Sokağı'ndaki Beş Sevim Apartmanı'nda tuhaf şeyler oluyordu. Beş pencereli, beş odalı, beş acayip insanın oturduğu Beş Sevim Apartmanı'nda perdelerin arkasında tuhaf şeyler olup bitiyordu. Cinler aleminden gelenler, periler aleminden gelenler, cinperi aleminden gelenler, orada beş garip hikaye yazdılar... yazdılar... yazdılar. Pardon, altı hikaye yazdılar. Bir de Doktor Samimi ve onun günlüğü var. Rüyada günlük görmek iyi bik kitap okuyacağınıza işarettir. Rüyada günlük görülse de görülmese de Beş Sevim Apartmanı'nı okumak iyiye işarettir, onu okuyanın gönül gözü açılır, peri kızları rüyasına girer. Mine Söğüt ilk romanı Beş Sevim Apartmanı ile okuyanı cinperi alemine götürüyor, uzun bir masal dinletir gibi, anlatır gibi, gösterir gibi.

7 Şubat 2020 Cuma

Aksiyon Filmi : Bird Of Prey

Herkese merhabalar efenim,
Dün erkek arkadaşımla birlikte uzun zamandır beklediğim Harley Quinn'nin filmine gittik.Erkek arkadaşımda kahraman filmlerini sevmesine rağmen bu filmi çok kötü buldu ve izlerken de baya baya sıkıldı hatta uyumadığına dua ettim :D Ben de izlerken bazı sahnelerinde sıkıldım açıkçası ama hem Margot Robbie'yi sevdiğim için hem de Harley 'i çok sevdiğim için erkek arkadaşımdan daha çok beğendim filmi.Bence kız arkadaşlarımla gitmem gerekiyordu bu filme tam bir 8 Mart Dünya Kadınlar günü tadında bir film olmuş.Joker'den ayrılan Harley'in kadın olarak kendi başına ayakta durma mücadelesini izledik gibi bir şey oldu ve bence aynı evrende olmamalarına rağmen Deadpool'un kadın versiyonu gibiydi o yüzden Joker'den çok ikisini shipliyorum ben :D Umarsız tavırları,seyirciye bakması hatta bazı sahnelerde seyirciyle konuşması bana Deadpool'u anımsattı tabi o film serisi kadar başarılı olamaz orası ayrı konu ,erkek arkadaşım IMDB de çakacağını söyledi filmden çıkar çıkmaz ama 6.8 puan almayı başarmış ki vizyona daha dün girdi film :)

Yırtıcı Kuşlar, zalim suç lordu tarafından kaçırılan genç bir kızın kurtarılması için verilen mücadeleyi konu ediyor. Gotham'ın kötü adamı Roman Sionis ve yardımcısı Zsasz, genç bir kızı hedef gösterir. Şehirde Cass adındaki genç kızı arayalardan yüzünden büyük bir kaos meydana gelir. Bu durum Harley, Huntress, Black Canary ve Renee Montoya'nın yolunun kesişmesine neden olur. Ekip, genç kızı kurtarmak ve Roman’ı etkisiz hale getirmek için birlikte çalışmak zorunda kalır.

Rosie Perez, Jurnee Smollett-Bell, Mary Elizabeth Winstead, Margot Robbie, and Ella Jay Basco in Birds of Prey: And the Fantabulous Emancipation of One Harley Quinn (2020)

Kitap - Görmek Jose Saramago

Herkese merhabalar efenim,
"Körlük" kitabının devamı niteliğinde olduğu için merak ettiğim ama beni hayal kırıklığına uğratan bir kitap oldu.Olayların tamamen siyasi tarafı anlatılmış ve ne kadar okuyucuyu sıkacak detay varsa eklenmiş.Saramago çok sevdiğim bir yazar ama bana bir şey anlatmıyorsa maalesef ki onu okumak çok zor oluyor daha önceki kitaplarını okurken inanın bu kadar zorlanmamıştım :( Maalesef ki kitabın yarısına kadar dayanabildim ve yarım bıraktım :(


Jose Saramago'nun Körlük kitabında bahsi geçen olayların üzerinden 4 yıl geçmiştir. Genel seçimlerde beklenmeyen bir olay yaşanıyor ve oyların büyük çoğunluğu boş çıkıyor. Bu olayların üzerine yaşanan siyasi durum, muhbirler, sıkıyönetim üzerine etkileyici bir toplumsal tablo çiziyor Saramago.

görmek saramago ile ilgili görsel sonucu

2 Şubat 2020 Pazar

Korku Filmi : Musallat

Herkese merhabalar efenim,
Dün sömestr tatilinin son günüydü,bugün de izin günüm.Yarından itibaren ikinci dönemin başlamasıyla birlikte sıkı bir tempo bekliyor bizi,ikinci dönem daha çabuk geçiyor,hem çocuklar hem de biz öğretmenler ama daha çok yoruluyoruz.Vakit buldukça elbette kitap okumalarım,dizi ve film izlemelerim,vloglarım devam edecek.Bu ara tatilde Karaburun da ki Nergis Festivaline gitme imkanı buldum onunda vlogu yakın zamanda burada olacak :)

Dün son günümüz olunca bi film izleyelim dedik iş arkadaşlarımla.Hepimiz korku filmlerini sevdiğimiz için hakkımızı korku filminden yana kullandık.Temizlik işlerinde bize yardımcı olan ablamız bu filmi izlemek istediğini söyleyince Burak Özçivit'in baş rollerde olduğu Türkiye de ilk korku film denemelerinden biri olan 2007 yapımı Musallat'ı izledik.Konu ve konunun işlenişi bakımında bence gayet güzel bir filmdi.Son sahnelere kadar kafa karışıklığı yarattı hatta "her şey yerli yerine oturmazsa dandiri bir filmdir" diye düşündük ama otutturdular yerine.Korku sahneleri ve efektleri elbette çok kötüydü ama Türk sineması korku sinemasında iyi ilerlemeler katediyor bence bir kez daha görmüş oldum :)

Musallat filminde, birbirlerine kalplerini vermiş ve büyük bir aşkla bağlı olan Suat ve Nurcan'ın, yaşadıkları köyde sürdürdükleri mutlu yaşamın üzerine düşen kara gölgenin hikayesi aktarılmaktadır. Herkesin gıpta ile takip ettiği aşklarını artık evlilikle taçlandırma zamanları gelmiştir. Fakat mutlu çiftin bu kararı alması ile başlarına büyük bir bela musallat olur. Tuhaf bir mahluk, çevrelerinde açıklaması imkansız olaylara neden olacak ve çiftin tüm yaşamını etkileyecektir. Artık ne yaşamları ne de aşkları eskisi gibi huzur dolu değildir. Çünkü adeta başka bir gezegenden gelmişcesine başlarına musallat olan bu ecinni, onlara rahat vermemektedir.

Musallat (2007)

Gerilim Filmi : The Substance

 Herkese merhabalar efenim, Yılın en iyi korku filmlerinden biri olmaya aday olan feministik bir Body Horror olarak anılan ve artık sinefill...